yorgunndemokrat
yorgunndemokrat
Yorgun Demokrat
75 posts
Bir depresif'in günlüğü. Doğmadan önce gerçekleşti ölümü.
Last active 3 hours ago
Don't wanna be here? Send us removal request.
yorgunndemokrat · 24 hours ago
Text
Beni siz delirttiniz evet,
Evet, evet, siz, siz.
Kırmızı ışıkta geçen şoförler,
Ve boşverli türküler.
Sahil yolundaki kazalar,
Denize düşen şu uçak.
Beyaz camda hayvanlar ve reklamlar,
Yeşilçam'da baldır bacak.
Beni siz delirttiniz evet,
Evet, evet siz delirttiniz beni.
Uçaklar, rüşvetler ve mobilyalar,
Ve ahlak üstüne nutuklar.
Günden güne ufalan ekmekler,
Pasta yesin efendiler ama,
Gaz tenekesi ile su kuyrukları.
Ve bir başbuğun buyrukları,
Başbuğun buyrukları.
Beni siz delirttiniz evet,
Evet, evet, evet.
Siz delirttiniz beni, hiç kuşkum yok bundan eminim.
Darılmaca yok ben bir deliyim ama beni siz delirttiniz.
Beni siz delirttiniz.
Gelin katılın siz de bize,
Bizde herkese yer var.
Dostlarım hep Napolyon, hepsi Sezar.
Bol miktarda Hitler de çıkar.
0 notes
yorgunndemokrat · 6 days ago
Text
Ben karşının ölüsüyüm…
Yaktığınız ormanım ben, ezdiğiniz karınca, zehirlediğiniz köpek, yuvasından ettiğiniz kuş. Tarlada çürüttüğünüz mahsul, sömürdüğünüz emek, çaldığınız yetim hakkı.
Termik santral için talan ettiğiniz Karadeniz yaylasıyım, altın için delik deşik ettiğiniz Kaz Dağları. Alışveriş merkezi için yıkmaya çalıştığınız Gezi Parkı. Kuruttuğunuz dereyim, kestiğiniz zeytin ağacı.
Taciz, tecavüz ettiğiniz kadınım ben. Tecavüzcüsünü salıverdiğiniz çocuk. Bıçakladığınız trans. İtip kaktığınız evsiz. Kaderine terk ettiğiniz yaşlı, odalara kilitlediğiniz kimsesiz çocuk.
Ermenek’te yetim kalıp babasıyla tek fotoğrafı mezar başında olan çocuk. Soma'da tekmelenen madenci. Oğlunu mezara koyan babayım.
Hrant’ın delik ayakkabısı. Veysel’in hiç binemediği bisikleti. 35 günlük bebeğin acısıyım.
Ben karşının ölüsüyüm…
Hani şu öldüre öldüre bitiremediğiniz. Öldürmeye doymadığınız, usanmadığınız, utanmadığınız. Hani şu öldürmekle korkutamadığınız, bitiremediğiniz, ezemediğiniz, susturamadığınız.
Susturamayacağınız…
0 notes
yorgunndemokrat · 1 month ago
Text
Yedi kıtanın beşinde ekmek kavgası... Nefes aldırmıyor ise bomba sesleri... Utanmalı insan varlığından canından… Hâlâ haykıramamışsa şu maskara düzeni… O halde kopsun kıyamet…
Yorgun bir mermi gibi düşüyorsa gökyüzünden bir bir çocuklar. Ve hâlâ tutamıyorsa kimse yıldızları... Yere batsın postmodern, empresyonist fikirleriniz.
Kopsun kıyamet…
Yürekleri yakan onca çığlığı dizginleyebiliyorsa opera şefleriniz, veyahut bastırabiliyorsa keman virtüözleriniz…
Antik çağdan kalma hissiz heykeller gözü yaşlı ana babalardan daha çok değer görüyor ise, canı cehenneme o halde insanlığın.
Kopsun kıyamet…
Reform başlığı altında satılıyorsa kanı kurumamış topraklar. Her yeni güne bir tek güneş uyanıyor, ve ısrarla uyuyor ise tüm insanlık. O halde kopsun sonunda şu kutsal kitaplarda bahsi geçen kıyamet...
Hiç aksamadan her kıtada dinmezken ezan ve çan sesleri. Sanki tanrı bir tek o ara görüyor bizleri...
Birinde şarap ikram edilirken, diğerinde haram diye fetva verilmesi. Aklı olan herkesi güldürmüyor mu sanki. Yeter artık bırakın dinin eteğini…
Kopsun kıyamet.
0 notes
yorgunndemokrat · 2 months ago
Text
Nereden geldiğimiz konusunda hâlâ tam olarak bir fikrim yok. Din adamları topraktan bilim adamları ise Homo sapienslerden geldiğimizi öne sürüyor. Ve daha nice teoriler...
Ama emin olduğum tek bir şey var ki, o da er ya da geç toprağa karışacak olmamızdır.
Olur da bir gün bizleri yaratan o koca yaratıcıyla konuşma fırsatım olursa, ona sormak istediğim tek bir şey var.
“Mutlu musun?”
Bunca zahmete değdi mi?
Onca savaşa, kayıplara, hastalıklara, kaza ve daha nice musibetlere değdi mi?
Bizler tüm bunları yaşarken sen izleyip keyif aldın mı?
Bizler ağlarken ne hissettin?
Veya hayatımızda her şey hiç olmadığı kadar yolunda giderken, aniden bir aksilikle tüm hayatımızın alt üst olması, sana ne hissettirdi.
8 yaşındaki kimsesiz bir çocuk, dışarda hava -2 dereceyken, bir sokak lambasının altında, kendine kartondan ev yapmaya çalışırken, sen de üşüdün mü mesela?
14 yaşında taze bir gelin göz yaşlarına boğulurken, onun korkusu seni de endişelendirdi mi? Bir anne evlatları tok yatsın diye günlerce aç yatarken, ne düşündün?
Diktatörlerin kurmuş olduğu düzenler garibanların sırtında kambur, yüreklerinde yara oluştururken, tüm bunlara sessiz kalmanı gerektiren şey neydi?
Söylesene ey yüce yaratıcı, şu kutsal kitaplarda bahsi geçen cehennemin dünyadan ne farkı vardı?
Onca zahmet, onlarca hedef, mücadele, fedakarlıklar ve nice emekler...
Kazançlı sanılan her yaşam, aslında başından beri kayıplardan mı ibaretti?
Yaşattıklarını yaşamadan ölmezmiş insanlar, peki tüm bu göz yummaların senin yanına kâr mı kalacak?
Eğer tüm evrenin tanrısıysan, evet kabul ediyorum, gerçekten işin zor ve bu yüzden bazen yetişememiş olabilirsin bizlere.
Fakat sadece Samanyolundaysa hükümdarlığın, o halde kabul et, kötü bir iş çıkardın.
Ölümden yana bir şikâyetim yok. Fakat öylesine bir hayatı, fazlasıyla ciddi yaşamak zorunda kalmak, ağrıma gidiyor.
Söylesene şimdi, her şey bitti. Artık finaldeyiz. Perde aralandı ve tüm bilinmezlikler ortadan kalktı.
Mutlu musun?
Bunu tüm samimiyetimle soruyorum, gerçekten mutlu musun?
Milyarlarca hikâyenin son bulması, seni mutlu etmeye yetti mi?
Mutlu musun?
0 notes
yorgunndemokrat · 2 months ago
Text
Tumblr media
Ait olduğu yeri bulamamıştı. Kendini bulduğu her yere uyum sağlamış, işte ve eğlencede iyi olması sebebiyle, hakları için savaşma ve karşısındakinde saygı uyandırma isteği ve yeteneği sayesinde her zaman ve her yerde sevilen biri olmuştu. Ama hiçbir yere kök salamamıştı. Etrafındakileri memnun edecek kadar uyum sağlamış ama kendisi tatmin olamamıştı. Her zaman bir huzursuzluk hissiyle altüst olmuş, daima ötelerden gelen çağrıyı duymuş, kitapları, sanatı ve aşkı bulduğu ana kadar hep dolaşmış ve aramıştı.
0 notes
yorgunndemokrat · 2 months ago
Text
Tumblr media
Yatağımın karşısında bir pencere var. Odanın duvarları bomboş. Nasıl yaşadım on yıl bu evde? Bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden? Ben ne yaptım? Kimse de uyarmadı beni. İşte sonunda anlamsız biri oldum. İşte sonum geldi. Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım.
0 notes
yorgunndemokrat · 2 months ago
Text
Tumblr media
Sürüyor o eski alacakaranlık.
Nasıl kabullendiysem hayatı
Ölümüde öyle kabulleniyorum artık.
Çok uykusuzum, çok yorgunum şimdi
Yüzükoyun yatıp, dinliyorum dünyayı
Bana soruyorlar:- Niye gelmedin oraya?
Şunu niye almadın, diyorlar. Onu niye giymedin?
Sokaklara çık, hayatını yaşa biraz!
Bense yatağımdan kalkıyorum her gece
Bir hırsız gibi sıyrılıyorum karanlıktan
Kendimin bile farkında olmadan, sessizce.
Gidip sokak kapısını açıyorum.
Bakıyorum koridora. Sessizliğe kulak veriyorum.
Duvarların oyuklarında gündüzden kalmış
Çocuk sesleri duruyor öylece.
Bir çocuğun sesini avuçlarıma alıyorum.
Koşa koşa yatağıma giriyorum sonra.
Yorganı başıma çekiyorum.
Avuçlarımı açıyorum.
0 notes
yorgunndemokrat · 2 months ago
Text
Badem kokulu düşler ve hidrojen siyanür – bir gün ölüme yazılmış en gözde şiir olacağım.
0 notes
yorgunndemokrat · 2 months ago
Text
Delikanlım! İyi bak yıldızlara, onları belki bir daha göremezsin… Belki bir daha yıldızların ışığında kollarını ufuklar gibi açıp geremezsin… Delikanlım! Senin kafanın içi yıldızlı karanlıklar kadar güzel, korkunç, kudretli ve iyidir. Yıldızlar ve senin kafan kâinatın en mükemmel şeyidir. Delikanlım! Sen ki, ya bir köşe başında kan sızarak kaşından gebereceksin, ya da bir dar ağacında can vereceksin. İyi bak yıldızlara onları göremezsin bir daha. Delikanlım! Belki beni anladın, belki anlamadın. Kesiyorum sözümü. Sevmek mükemmel iş delikanlım. Sev bakalım… Madem ki kafanda ışıklı bir gece var, benden izin sana, sev sevebildiğin kadar…
0 notes
yorgunndemokrat · 2 months ago
Text
Yaşadığımın farkında olmadığım gibi dökülüyor yaşlar gözümden... Ben böyle hep amansız ve zamansız ağlıyorum ya bu acı mağaramdan geliyor. Ağlıyorum gene farkında olmadan bir yıldıza çarpmış da yere düşmüş parçacıklar gibi dağılıyorum. Bu kadar mı çok sevdalandın ay’a da bu tutulma gün dönümleri bitmiyor. Bak gördün mü gene koca yürekli adam, yüreğinin ertesinde kaldım... Bitip bitip yeniden yaşama başlama sevdan bulaştı tırnaklarımın arasına. Oysa her saat başı tırnaklarımın arasına saplanan yaşamı kökünden kesip duruyordum.. İç sızın iç mağaramı böyle ayyuka çıkardı. Ve ben sana artık ‘iç sızım’ adını verdim. Çünkü ben ne zaman ki gökten yeryüzüne savurduğun parçacıkların üzerinde yürüsem, topuklarıma batıp yüreğimi acıtıyordu. Yüreğimi acıttıkça mağaram acıyor ve iç sızım oluyordun. Bitap düştüm yaşamın kucağında bu kadar yaşama ve ölüme sevdalıyken. Yorgunluktan beni bile taşımaz oldu şiirler. Niye bu kadar mutsuzum, niye bu kadar acıya batmışım da çıkamıyorum bu mağaradan...
0 notes
yorgunndemokrat · 2 months ago
Text
youtube
Kafatasımın içini, bir küçük huzur adına aynalarla kaplattım, ölü ben'im kendini izlesin her yandan, o tuhaf sır içinden!
0 notes
yorgunndemokrat · 3 months ago
Text
"Cenazesi çok kalabalıktı. Yaşarken ihtiyacı olan insanlar şimdi gelmişlerdi. Daha önce kimse ona çiçek almamıştı. Şimdi ise mezarı çiçeklerle kaplıydı. Bu hayatın nasıl bir oyunuydu?"
0 notes
yorgunndemokrat · 3 months ago
Text
Boğuluyorum, ölümü bekleyen ama son nefesini bir türlü veremeyen hasta gibiyim. Kimsesiz hissediyorum ve insanların %99'undan nefret ediyorum. Görmeye, konuşmaya bile katlanamıyorum. Dibe batıyorum, kurtuluşum yok..
0 notes
yorgunndemokrat · 3 months ago
Text
Yer yüzü genişçe açıldı
Annemin sesini duyabiliyorum
Veda etme zamanım geldi
Nasıl sevilir hiç bir zaman öğrenmedim
O ilaçlar şifa için değildi
Sadece almak uğruna verdim
Şimdi Tanrı beni yutacak
Annem benim yasımı tutamaz
Babam benim savaşlarımı kazanamayacak
Morgumda en iyi şekilde giyindim
Yolculuğuma hazırım.
0 notes
yorgunndemokrat · 3 months ago
Text
Hiçlik tanrısının kayrasıyla kutsanmış ben yalnızca buna inanabilirim, ben. Yere göğe zamana denize kayalara ve kuşlara da dokunan aynı tanrı değil mi? Bu kutla tanrının yönetkenliğinde, olmayan ellerimle bir yok-tanrı'yı tutuyor ve ölçüyorum yokluğun ağırlığını. Her gün her gece bu eşitliğin bilgisiyle geçiyor. Bir eskiciden satın alınmış bu teraziyi birgün başka bir eskiciye vereceğim, o gün, tozanlarım her bir yana dağılıp toprağın suyun ölümsüzlüğüne eklemlenecekler ve ben özgürleşeceğim.
0 notes
yorgunndemokrat · 3 months ago
Text
Tumblr media
Ülkenin her yerine sirayet etmiş bir kara is gibi sinmiş bir ahlaksızlık adaletsizlik... Güçlü olan zayıf gördüğünü ezmeye kalkıyor hakkın, insan veya canlı olmanın bir önemi yok. Bu her alanda böyle ünvanı yüksek olan düşük olanı, patron işçiyi, makam sahibi idaresindekini, bu hep böyle gidiyor... Maalesef bu ahlaksızlıktan namusuzluktan en çok payına düşeni kadınlar çocuklar ve doğa alıyor...
0 notes
yorgunndemokrat · 5 months ago
Text
youtube
0 notes