Tumgik
Text
YUNAN MİTOLOJİSİ NEDİR?
Yunan mitolojisi evrenin yaratılış süreci ile birlikte tanrı, tanrıça ve kahramanların yaşayışlarını konu alan hikâyeleri ve öğretileri içerir. Üstelik bu mitolojinin Eski Yunan dilinin temelini oluşturduğunu da söyleyebiliriz. Günümüzde ulaştığımız kaynaklar ise bu efsane ve masalların o dönemlerde mythos yazarı şeklinde tanımlanan derleyiciler tarafından meydana getirilen yeni halleridir. Yunan Mitolojisi pek çok Avrupa Mitolojisini hatta Yakın Doğu Mitolojisini etkilemesi sebebiyle son derece önemlidir. Türk Yunan Tanrılarını Romalılarında kabul ettiği ve farklı isimler kullandıkları bilinir.
0 notes
Text
ORİON & ARTEMİS
Orion takım yıldızı, bir elinde kırılmaz bir sopa diğerinde de aslan derisi taşıyan bir erkek figürü olarak tasvir edilir. Mitolojiye göre ise Orion, deniz tanrısı Poseidon ve Girit Kralı Minos'un kızı Euryale'nin oğludur.
Orion oldukça iri bir cüsseye sahiptir, neredeyse dev gibidir ancak iri yarı fiziği, çok güzel bir yüzle taçlandırılmıştır. Babası Poseidon, Orion'a denizin üzerinde yürüyebilme yeteneği vermiştir. Yakışıklılığı ile nam salan Orion'un sayısız kere başı kadınlarla derde girer.
Kral Oinopion'un kızı Merope'ye kur yapan ancak başarılı olamayan Orion, içkiyi fazla kaçırınca Merope'ye saldırmaya kalkar. Kral Oinopion ise onu cezalandırıp gözlerini kör eder.
Gözleri artık görmeyen Orion, yardım aramaya çıkar. Demir tanrısı Hephaistos'un çekiç seslerini dinleyerek ona ulaşır ve ondan gözlerinin açılması için yardım ister. Hephaistos ona, dünyanın doğusuna gitmesini ve doğan güneşin iyileştirici ışınları yüzüne vurduğunda yeniden görebileceğini söyler. Doğudaki Lemnos Adası'na doğru yola koyulan Orion'un burada gözleri yeniden açılır.
Günün birinde Tanrıça Artemis tarafından avlanırken görülen Orion, yakışıklılığı ve cazibesiyle güzel tanrıçayı kendine hayran bırakır.
İlk görüşte Orion'a aşık olan Artemis, kendi kendine aldığı evlenmeme kararını hiçe sayacak kadar bu adamın büyüsüne kapılır. Ancak Artemis'in kardeşi Apollon, kız kardeşinin bu iri cüsseli mahlukla evlenmesini istemez. Çünkü Apollon'un gözünde bu adam kardeşine layık biri değildir. Lakin Apollon ne yaparsa yapsın Artemis'i ikna edemez ve en sonunda çareyi Orion'u öldürmekte bulur.
Bir gün Orion, denize girmiş yüzüyordur ancak kıyıdan o kadar uzaklaşmıştır ki, uzaktan başı küçük, kara bir nokta gibi görünür.
Eline geçen bu fırsatı değerlendirmeye kararlı olan Apollon, kız kardeşini yanına çağırır ve uzaktan görünen bu kara noktayı işaret ederek, 'Okunu oraya kadar fırlatabilir misin?' diye sorar. Heyecanlanan Artemis, o kara noktanın sevdiği adam olduğundan habersiz yayıyla okunu hazırlamaya koyulur ve oku hedefe doğru gönderir.
Çok iyi bir nişancı olan Artemis'in oku hedefi tam on ikiden vurur. Tanrıça, bilmeden sevdiği erkeğin ölümüne sebep olmuştur.
Bu ölüm, Artemis'i kahreder ve yaşamla olan bağı günden güne kopmaya başlar. Ay tanrıçası Artemis'in içindeki acı bir türlü dinmediği için ayın bu kadar soğuk, kasvetli ve cansız bir yer olduğu söylenir. Artemis, Orion'un cansız bedenini gümüşten yapılmış ay arabasına koyar ve kendi elleriyle gökyüzüne taşır. Sevgilisinin gökyüzündeki en parlak yıldız olabilmesi için en karanlık yeri seçer ve geceler boyu, parıl parıl parlayan Orion'u seyreder.
Tumblr media
2 notes · View notes