zeynepingizi-blog
zeynepingizi-blog
Zeynep
3 posts
Kalbimin içinde sen, kalbinin dışında ben. Bu hikayede yanan ben oldum.
Don't wanna be here? Send us removal request.
zeynepingizi-blog · 5 years ago
Text
Tumblr media
#karantina #mood #sıkıldım
2 notes · View notes
zeynepingizi-blog · 5 years ago
Text
Tumblr media Tumblr media
Karantina mood on
#karantina#mood#temizlik
0 notes
zeynepingizi-blog · 5 years ago
Text
Sevmek hasrettir... Bigün birini hiç gitmeyecek gibi seversin ve sonra gider. Birinin seni sevmesine izin vermek en büyük çaresizliktir,aynı zamanda günün birinde kalbinin kırılmasına da izin veriyorsun. Aslında onu sevdiğin gün onu kaybedersin ama bunun farkına varamazsın. Birgün illaki başkaları için bir anı olacaksın. Terkedilirsin yada terketmeye mecbur bırakılırsın.Nasıl mı? Sana dibine kadar değersiz olduğunu hissettirerek. Yediremezsin, bunu ona yakıştıramazsın, aklın sonuna kadar seni sevmiyor der, yeri gelir aklına bile onu savunursun"o öyle biri değil"dersin ve böylece ikinci bir hayal kırıklığına zemin hazırlamış oluyorsun. Yaptığı her hareketten söylediği her sözden kendine bir pay çıkarırsın,umut bağlarsın ve unutamazsın. Ama o kadar saçma şeylere umut bağlarsınki mantığının sınırlarını zorluyorsun,bir insan görmezden gelinmeye nasıl umut bağlar ki. Neymiş sevmese görmezden gelmez. İşte buna çaresizlik diyoruz. Sonra bir cesaret gelir, defalarca mesaj atıp cevap alamadığım birine yine bir umutla, kalbin hızla çarparken tekrar mesaj atarsın ve yine cevap yok. Kendini acınası gibi hissedersin"o benden nefret ediyor, ben ise daha fazlası için çabalıyorum. "diyorsun. Yine kalbine bir yük oturuyor, anılarınız geliyor aklına ve özlüyorsun" yanımda olsunda tek mutsuz olalım, ben ona nefeste olurum. "diyorsun.Özlemek ona direnmekten acıymış. Bazen bir şarkıya yenik düşüyor güçlü bildiğin her yanın. Evren de başka şarkı yokmuşcasına dinliyorsun çünkü o şarkı senin sustuklarını anlatıyor. Kendini sonsuz karanlığa çekiyorsun. Ama o yok, birtek o lazımken. Göğsündeki o ağır yükte cabası. Sanki yer gök sana düşmanmışçasına her yerde onu hatırlatır, belki bir bank yada bir mekan. Eşyaların dili yoktur dersiniz ama o zaman onunla oturduğunuz bank, baktığınız gökyüzü, yürüdüğünüz yol bile onun adını sayıklar. Onun gidişi çok fazla şey alır götürür senden:inancını, güvenini, sevgini, gülümsemeni... Herkes herşey anlamını yitiriyor, onu kaybettiğin limana tekrar dönememek gibi. Zaten yaşamayan birine ölmenin acısını anlatıyor herkes. Zaman geçtikçe onu unutamıyorsun ama bir şeyler öğreniyorsun. Tek bir hayatımız var oda farkında bile olmadan bitiyor. Zaman birilerinden nefret etmekle harcanamayacak kadar değerli ve insanlar nefret gibi kötü bir duyguyla akılda yer tutmak için fazla değersiz. Zaman en büyük cezanın yok saymak olduğunu öğretti. Kalbi atan birine hayalet gibi davranmanın tüm fiziki yaralardan daha çok acı verdiğini öğretti. Adı geçtiğinde susup kaçmak yerine "Güzeldik biz, hatırla bizi."demeyi,caddede, sokakta yada bir kaldırımda gördüğünde, gözlerini ondan kaçırmak yerine, boşluğa bakar gibi gözlerinin içine bakmam gerektiğini öğretti. Bu beni çok üzüyor ama bazen herşeyin güzel olması için üzülmek gerekiyormuş. Şuana kadar beni kıran üzen herkesi affettim, kimseye ne nefretim ne sevgim var. Hayatımda hiç görmediğim, selamlaşmadığım biri kadar hissizim onlara kar��ı. Bu onun yada başkalarının ne kadar umrunda bilmiyorum ama artık benimde umrumda değil. Davranışlarıyla, suskunluğuyla, gözleriyle bana git diyen birine nasıl bir his beslenir ki. Git dedi gittim... İnanmam kadar zor oldu vazgeçmem. Ve bidaha benim yolum onu sokağından geçmeyecek söz veriyorum.
1 note · View note