#manidens

[stavrosskundromichalis]

Three little Manidens condorensis taking a nap in Early Jurassic Argentina 🇦🇷

[roygattero]

Piatnitzkysaurus chasing Manidens

(Jurassic, 178 M.a., Argentina)

Vector illustration

[terracomets]

my first artfight attack which as every year goes to my bff asher salemstag ft our spidersonas

[i-draws-dinosaurs]

Just saw ur vulture post. Could a dinosaur have a crown like a chicken? If so, which ones are most likely to have this feature?

I feel like chicken combs are one of those things that's so normal to us because we're familiar with chickens that we don't appreciate how wacky looking it is, like this animal's entire face gets turned into a massive billboard of red skin flaps.

As far as I'm aware there's no underlying bone structure that correlates to chickens' combs, so if an extinct dinosaur did have one we wouldn't see it in the fossil record unless it was exceptionally well preserved. That being said, there are a few guidelines that can help make some generally arm-wavey guesses about what may or may not have had them!

For predator species I'd say large brightly coloured billboards on the face are fairly unlikely since across most land vertebrates predators tend to prioritise stealth and blending in. I don't know for sure, but I would guess that more carrion-eating vultures have adornment because they don't need to stay hidden from their food, cause it's, y'know. dead.

Dromaeosaurs are generally though to be predators, although like most predators they probably incorporated scavenging into their feeding patterns and we don't know whether there were any species that specialised as carrion eaters! I have drawn dromaeosaurs with combs or crests before, and I definitely don't think it's an impossible suggestion, but I think it's most reasonable to give them muted colours like with this Saurornitholestes:

I would guess that smaller omnivorous or herbivorous maniraptorans like oviraptorosaurs or small ground birds are more likely candidates to have flashy skin on their faces, although large oviraptorosaurs with bony crests probably didn't also have a comb on top of that.

Something like Avimimus, which was a small oviraptorosaur that likely lived in groups according to a bonebed of at least ten individuals together. Something like a colourful comb or wattles on these guys could be used for social signalling or species recognition:

As far as I'm aware there's next to no skin data for small ornithischians like heterodontosaurids and ornithopods aside from the funky Kulindadromeus scales, but being small, mostly herbivorous, probably quite social animals I can see an evolutionary benefit to bright signalling structures! Alongside oviraptorosaurs, I think small ornithischians like Manidens here are probably the best non-avian analogue to modern ground fowl that have these kinda of wacky skin structures:

So overall. Yeah I think there's potential that Mesozoic dinosaurs could have had a chickenlike comb! Like with modern fowl, it would have evolutionary value to small social species as a display structure, but tradeoffs like being more visible to predators/prey would definitely be in play here.

I mean obviously the tradeoff is worth it in some cases since we get creatures like this walking around on this earth:

Basically my message with all this is like. When doing palaeoart look into what areas are open to speculation, then think about what factors might constrain those!

[joakinmar]

Juvenile Condoraptor hunting Manidens by Lucas Atwell.

[papatyadanuyku-blog]

maniden sonra gelen yıkım 3 gündür yataktan çıkamıyorum bugün 4 oldu yıkanamıyorum evi temizleyemiyorum dışarı çıkmıyorum içimden hiçbir şey yapacak gücü bulamıyorum

[muabangachoicom]

Gà Chọi Maniden – Chiến Kê Đẳng Cấp

Gà chọi Maniden có ngoại hình mạnh mẽ và ấn tượng. Chúng thường có bộ lông đa dạng màu sắc, phổ biến nhất là màu đen tuyền, xanh lam, xanh lục, hoặc đỏ. Thân hình chắc khỏe, cơ bắp phát triển, chân cao và móng sắc nhọn. Đôi mắt sáng, nhanh nhẹn, thể hiện sự tinh anh và quyết đoán.

Link https://muabangachoi.com/ga-choi-maniden-chien-ke-dang-cap/

[knuppitalism-with-ue]

Results from the #paleostream

Manidens, Balaenognathus, Segnosaurus and Anthracotherium (with Paraentelodon in the background)

[crazyfox-archives]

A sculpted image of Nyoirin Kannon Bodhisattva (如意輪観音菩薩) dating to 1239 enshrined within the Maniden Mansion (摩尼殿) at Engyōji Temple (円教寺) in Himeji, Hyōgo Prefecture

[roygattero]

Manidens condorensis

vector illustration, background photo: Mendoza province, Arg.

[alintikitap]

Gelgelelim iki kaynamış yaradan bir pişmiş yürek çıkar ortaya. Tıpkı bir yumurtayı kaynatır gibi. Ateş kabuğun canına okurken bir yandan da içini pişirmekle meşguldür. Tabii ki fazla pişerse kömüre dönme ihtimali vardır. O zaman gerçekten de "Yandı gülüm keten helva." deme sırası gelmiş demektir. Ama ben en çok: "Sıçtı Cafer bez getir!" i severim. Şu maniyi bilir misiniz: "Şu karşıda kayıklar / Suda oynar balıklar / Kabrimdeki kemikler / Yar yar diye sayıklar." . Yanmak ile yunmak aynı şeylerdir. Bir defa yanmışsanız, yunmuş arınmışsızdır. Ateş bütün mikropları öldürür, akıntılı suda pislik tutunamaz. Peki ya insanda? İnsanda da işlevseldir. Acı çekmiş insanlar yufka yürekli olurlar. Zulmün acısını tatmamış olanlar zalim olurlar. Neredeyse bütün katliamları insani değerleri olmayan, bir araya gelip de evvelce katledilmiş birilerini anmayan kimseler yapmıştır. Başka türlüsü de düşünülemezdi zaten . Demem o ki yanmaktan korkmayın. Yanamayacak kadar kartlaşmış yüreklerden korkun. Sizlere kendi akıbetinden başka bir şey sunamazlar. . Bir mâni daha döktürem mi? "Suda balık yan gider / Yüreğimden kan gider / Göz yaşımı toplasam / Bir dalgalı sel eder." Söz maniden açılmışken kendi manimi de şuracığa iliştireyim: "Havanın ardı boran / dert verir derdi soran / Falımda yol göründü / Yok mu hiç hayra yoran?" . Bitti (Son) . Günay Aktürk . Kamu Spotu: "Sanrılar" romanımız yanmış okuyucularını D&R satış sitesinde bekler :) . #alıntıkitap #kitapbaz #kitaplarimizdan #kitapcümleleri #kitapyorum #kitapunya #biryudumkitap #kitaplayasamak #kitapalintisi #kitapönerileri #tavsiyekitap #kitaponerisi #düşünenmadde #kitapçekilişi #kitaplik #kitaptansözler #kitaplar #kitapokumak #kitabevi #kitaplardankesitler #kitaplaryolda #kitapalıntıları #kitapsozleri (Çankaya, Ankara) https://www.instagram.com/p/BxZH96TJU4f/?utm_source=ig_tumblr_share&igshid=1czx4i3msroar

[psikologline]

Hipomani Ne Demek?

Hipomani, bipolar bozukluk olarak da bilinen duygudurum bozukluğunun bir bileşenidir ve mani durumunun daha hafif bir formunu temsil eder. Maniden farklı olarak, hipomani durumunda bireyler daha enerjik, neşeli ve verimli hissederler. Ancak bu durum, normalden daha yüksek enerji ve aktivite seviyeleriyle karakterize edilse de, tam teşhis edilen maniye göre daha az şiddetlidir ve genellikle kişinin iş ve sosyal yaşamına daha az zarar verir. Hipomani dönemleri sırasında, kişiler aşırı özgüvenli, uykusuzluk çeken, düşünceleri hızlı bir şekilde geçen ve hızlı konuşan olarak nitelendirilebilir. Ayrıca dürtü kontrolü zorlaşabilir ve riskli veya sorumsuz davranışlara yol açabilir. Hipomanik dönemlerin süresi kişiden kişiye değişir ve birkaç gün ile birkaç hafta arasında sürebilir. Hipomani, bipolar bozukluğun bir belirtisi olarak kabul edilir ve genellikle daha düşük duygudurum dönemleri (depresyon) ile birlikte yaşanır. Bipolar bozukluğun tanısı ve tedavisi için bir uzmana başvurmak önemlidir.

Hipomani Nedir?

Hipomani, bipolar bozukluk olarak da bilinen duygudurum bozukluğunun bir bileşenidir ve mani durumunun daha hafif bir formunu temsil eder. Maniden farklı olarak, hipomani durumunda bireyler daha enerjik, neşeli ve verimli hissederler. Ancak bu durum, normalden daha yüksek enerji ve aktivite seviyeleriyle karakterize edilse de, tam teşhis edilen maniye göre daha az şiddetlidir ve genellikle kişinin iş ve sosyal yaşamına daha az zarar verir.

Hipomani Belirtileri

Artan Enerji ve Aktivite Seviyeleri: Hipomanik dönemlerde bireyler, daha fazla enerji ve aktivite gösterirler. Bu durum, daha fazla iş yapma, sosyal etkinliklere katılma veya spor yapma isteği olarak ortaya çıkar. Azalan Uyku İhtiyacı: Hipomanik bireyler, normalden daha az uykuyla idare edebilir ve yorgunluk hissetmeden gece boyunca uyanık kalabilirler. Hızlı Düşünce ve Konuşma: Hipomanik bireylerin düşünceleri hızlı bir şekilde akar ve bu durum, hızlı ve kopuk konuşma şeklinde dışa vurulabilir. Aşırı Özgüven ve İyimserlik: Hipomanik dönemlerde, bireyler kendilerine aşırı güvenebilir ve gerçekçi olmayan hedefler belirleyebilirler. Ayrıca, potansiyel sorunları ve riskleri görmezden gelme eğilimindedirler. Dürtü Kontrol Sorunları ve Riskli Davranışlar: Hipomanide, dürtü kontrolü zorlaşır ve bu durum, bireylerin riskli veya sorumsuz davranışlara yönelmelerine neden olabilir.

Hipomani Süresi ve Sıklığı

Hipomanik dönemlerin süresi kişiden kişiye değişir ve birkaç gün ile birkaç hafta arasında sürebilir. Ayrıca, bazı bireylerde hipomanik dönemler daha sık yaşanırken, diğerlerinde daha seyrek görülebilir.

Hipomani ve Bipolar Bozukluk

Bipolar Bozukluk Türleri: Hipomani, özellikle Bipolar II Bozukluk ile ilişkilidir. Bipolar I Bozuklukta ise tam teşhis edilen manik dönemler yaşanır. Hipomani ve Depresyon Dönemleri: Hipomani, bipolar bozukluğun bir belirtisi olarak kabul edilir ve genellikle daha düşük duygudurum dönemleri (depresyon) ile birlikte yaşanır. Bu dönemler arasında bireyler, normal ya da dengeli bir duygudurum da geçirebilirler.

Hipomani Tanısı

Klinik Görüşme ve Değerlendirme: Hipomani tanısı koymak için, bir uzman hastanın belirtileri, süreleri ve şiddetlerini değerlendirecektir. Bu süreç, hastanın kişisel ve aile geçmişi hakkında detaylı bir görüşme içerebilir. Tanı Kriterleri: Tanı koymak için, Amerikan Psikiyatri Birliği'nin (APA) yayınladığı "Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders" (DSM) kriterleri kullanılır. Buna göre, belirtiler belirli bir süre boyunca şiddetli ve sürekli olmalıdır.

Hipomani Tedavisi

İlaç Tedavisi: Hipomani tedavisinde, stabilizatörler (örneğin, lityum), antikonvülsanlar veya antipsikotikler gibi ilaçlar kullanılabilir. İlaç seçimi ve dozu, hastanın belirtilerine ve tıbbi geçmişine bağlı olarak değişebilir. Psikoterapi: Psikoterapi, özellikle bilişsel-davranışçı terapi (BDT) ve aile odaklı terapi gibi yöntemlerle, hipomanik belirtileri yönetmeye yardımcı olabilir. Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Düzenli uyku, sağlıklı beslenme ve egzersiz, stres yönetimi tekniklerinin öğrenilmesi ve alkol veya uyuşturucu kullanımından kaçınma gibi yaşam tarzı değişiklikleri, hipomanik dönemleri önlemeye ve tedaviye yardımcı olabilir.

Hipomani ile Başa Çıkma ve Destek Stratejileri

Hipomani ile başa çıkmak için, kişinin duygu durumunu izlemesi, belirtileri tanıması ve gerekli tedavi ve destek sistemlerini kullanması önemlidir. Ayrıca, bipolar bozuklukla ilgili eğitim ve farkındalık, hastalar ve aileleri için önemli bir rol oynar.

Hipomani ve İş, Okul ve Sosyal Yaşam Etkileri

Hipomanik dönemler, bireyin iş, okul ve sosyal yaşamında sorunlara yol açabilir. Özellikle, dürtü kontrol sorunları, hızlı düşünce ve konuşma, riskli davranışlar ve aşırı özgüven, kişinin mesleki ve akademik başarısını ve sosyal ilişkilerini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, tedavi ve destek hizmetlerinin zamanında alınması büyük önem taşır.

Sıkça Sorulan Sorular

Hipomani bipolar mıdır?Evet, hipomani bipolar bozukluğun bir belirtisidir. Hipomanik dönemler, bipolar bozuklukta enerji ve aktivitede artışa neden olur.Hipomaninin Maniden farkı nedir?Hipomani, maniden daha hafif bir formdur. Manide olduğu gibi, hipomanide de enerji ve aktivite artışı yaşanır fakat daha az şiddetli ve işlevselliği daha az etkiler.Hipomani nöbeti nedir?Hipomani nöbeti, bipolar bozuklukta yaşanan enerji ve aktivite artışı dönemidir. Bu dönemde kişi kendini özellikle enerjik ve üretken hisseder.Hipomani atağı ne kadar sürer?Hipomani atağı genellikle birkaç gün ila bir hafta arasında sürer. Süre kişiden kişiye değişebilir ve bireysel farklılıklar gösterebilir. Read the full article

[gallipolidaytours]

New Post has been published on Lutars Turizm

New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/dunyanin-en-buyuk-dinozoru.html

Dünyanın En Büyük Dinozoru

SİDNEY, 16 Mart (Xinhua) — Avustralya’da bulunan Queensland Müzesi, Cuma günü başlayacak olan “Patagonya Dinozorları” adlı son sergisinde dünyada şimdiye kadar keşfedilmiş en büyük dinozoru sergileyecek.

Triyas, Jura ve Kretase dinozor dönemlerinin çoğunu kapsayan sergide, devasa et yiyicilerden küçük otçullara kadar 13 dinozor türü, 16 iskelet maketi ve Güney Amerika’dan gerçek fosiller yer alacak.

Ziyaretçiler, yaklaşık 100 milyon yıl önce yaşamış bitki yiyen bir dinozor olan Patagotitan mayorum’un yaklaşık 70 ton ağırlığında ve 38 metre uzunluğundaki gerçek boyutlu bir kopyasını görme imkanına sahip olacak.

Queensland Müze Ağı’nın CEO’su Jim Thompson Perşembe günü yaptığı açıklamada, “Patagotitan gezegenimizde yürüdüğü bilinen en büyük canlı ve otobur ornithopod dinozorumuz Muttaburrasaurus’tan 15 kat daha ağır ve Kültür Bölgesi’ndeki Balina Alışveriş Merkezi’nde bulunan Queensland Kambur Balinası’ndan da 20 metreden daha uzun” dedi.

Thompson, “Bu dinozorun ölçeği ve büyüklüğü hayret verici. Ziyaretçiler bu tarih öncesi varlıkların yanında durduklarında Patagotitan’ın iskeletini sergi alanına sığdırmanın ne kadar zor olduğunu keşfedecekler” ifadelerini kullandı.

Ayrıca, Kretase döneminin vahşi yırtıcısı olan 6 tonluk dev etobur Tyrannotitan chubutensis ve sadece 75 santimetre boyundaki dünyanın en küçük dinozoru Manidens condorensis gibi diğer büyüleyici dinozorlar da sergide yer alacak.

Sergi 2 Ekim’e kadar devam edecek.

[traveltourstrips]

New Post has been published on Lutars Turizm

New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/dunyanin-en-buyuk-dinozoru.html

Dünyanın En Büyük Dinozoru

SİDNEY, 16 Mart (Xinhua) — Avustralya’da bulunan Queensland Müzesi, Cuma günü başlayacak olan “Patagonya Dinozorları” adlı son sergisinde dünyada şimdiye kadar keşfedilmiş en büyük dinozoru sergileyecek.

Triyas, Jura ve Kretase dinozor dönemlerinin çoğunu kapsayan sergide, devasa et yiyicilerden küçük otçullara kadar 13 dinozor türü, 16 iskelet maketi ve Güney Amerika’dan gerçek fosiller yer alacak.

Ziyaretçiler, yaklaşık 100 milyon yıl önce yaşamış bitki yiyen bir dinozor olan Patagotitan mayorum’un yaklaşık 70 ton ağırlığında ve 38 metre uzunluğundaki gerçek boyutlu bir kopyasını görme imkanına sahip olacak.

Queensland Müze Ağı’nın CEO’su Jim Thompson Perşembe günü yaptığı açıklamada, “Patagotitan gezegenimizde yürüdüğü bilinen en büyük canlı ve otobur ornithopod dinozorumuz Muttaburrasaurus’tan 15 kat daha ağır ve Kültür Bölgesi’ndeki Balina Alışveriş Merkezi’nde bulunan Queensland Kambur Balinası’ndan da 20 metreden daha uzun” dedi.

Thompson, “Bu dinozorun ölçeği ve büyüklüğü hayret verici. Ziyaretçiler bu tarih öncesi varlıkların yanında durduklarında Patagotitan’ın iskeletini sergi alanına sığdırmanın ne kadar zor olduğunu keşfedecekler” ifadelerini kullandı.

Ayrıca, Kretase döneminin vahşi yırtıcısı olan 6 tonluk dev etobur Tyrannotitan chubutensis ve sadece 75 santimetre boyundaki dünyanın en küçük dinozoru Manidens condorensis gibi diğer büyüleyici dinozorlar da sergide yer alacak.

Sergi 2 Ekim’e kadar devam edecek.

[leina-off-the-beaten-track]

Himeji Adventure

Now I’d been at Hanaryou for a few days, I was getting to grips with navigating the trains and buses and thought a little excursion would be good to test the waters. As I’ve said before, I’m not particularly interested in cities, so the obvious starter location of Osaka was off the list. I turned my direction the other way, and researched some good places to go around Himeji. Himeji is actually quite a large city too, but I was more interested in the tourist location resting in the foothills just above the city: Engyou-ji temple.

 I found that you could by a package ticket that included return tickets for the bus to and from the cable-car station, as well as two tickets for the cable-car, for the very reasonable price of 1420 yen (£8.60). These tickets are for sale at the bus station just next to Himeji train station. Getting to Himeji train station from Kobe had had a few hiccups: I boarded the train at the station with the sign for Himeji, only to notice that the train route map didn’t say Himeji on it. So, I disembarked at the next station and took the return train back to my original station. I waited then for about ten minutes, and the only trains that passed by on the Himeji platform were ones on the same route I had boarded before. After a little more google research, I realised I had to change stations further down the line again to get to the Himeji express, which google maps had failed to mention. But everything was sorted out in the end, and I was only delayed about half an hour from my original intended arrival time.

My new arrival time was still quite early, with the smell of dew still in the air. The bus from the train station was quite direct, taking us further out from the city centre till we reached the bottom of Mount Shosha, (known as Shoshazan). Here, I noticed I was both the only non-Japanese person, and the only person under the age of forty, waiting in line for the cable car. I don’t really mind being stared at, but it’s still a funny feeling to know the eyes of everyone in the cable car are watching you. The cable car takes less than five minutes to ascend the mountain slope, and the guide inside the cable car talked to us about some of the history and sights to see from the cable car, though bare in mind this is only in Japanese. From the cable-car stop, you can either walk or take the small bus to the temple at the very top of the hill. I opted to walk, and as the place had very few people visiting, the walkway was very meditative, though physically taxing, with statues of Bodhisattvas along the whole way. 

The main area at the top of the hill the descends along another pathway until you reach a small café and the steps up to the main hall. Engyou-ji is more like a scattering of various buildings of varying sizes over the peak of the mountain, rather than one, nuclear site. As Engyou-ji is still in use by the buddhist monks who live there, a few of the buildings are closed off as well.

After a short pit-stop at the vending machine next to the café, I climbed the remaining stairs to the Maniden, or main hall. It’s an impressive, large wooden structure, with areas to burn incense and candles, buy protection amulets, pilgrim books and sutras. Engyou-ji is on one of the Japanese pilgrim routes, so many of the people I saw were having their pilgrim books signed by the various shop staff in each of the buildings. Here, I purchased a small orange amulet charm with a bell, less for protecting me and more for protecting my keys from getting lost. 

^ This is the entry gate into Engyou-ji

^Just below the Maniden

I then walked along the forested paths to two other main buildings, taking in the fresh mountain air, and enjoying the beautiful architecture and some of the smaller shrines. There were a few signs along the way with English translations, but almost everything is just Japanese. This was not an issue for me, but could be for people considering coming here.

I did a lot of walking, and there’s a lot of up and down steps as well. I had planned to visit Himeji castle on the way back to the train station, but my legs were so tired, I decided just to get the train back (no hiccups this time). I picked up a bento from a convenience store on the way back, and practically fell asleep into my noodles. It was such a fun day out.