akca

[akca]

[akca]

[akca]

birden duruldun mu

[akca]

Benim eşyalarla kurduğum bağ şaka değil ya şu an bir kolyeme küsüm mesela

[akca]

0keyifken eşyalarımın kırılması...bağ kurmadığım bir eşyayı almam derken cidden bağ kurmaktan bahsetmemiştim ya

[akca]

olayları romantikleştirmeyi bırakmam lazim

Kırılan birfincan çok şey anlatabilir özellikle tutunma yerinden kırılmışsa..

[akca]

Kırılan birfincan çok şey anlatabilir özellikle tutunma yerinden kırılmışsa..

[akca]

1haftadır evden spor harici çıkmadım fincanım da kırılmış bazı şeyleri halledemeyeceğimi biliyorum artık

[akca]

en sevdiğim hatta tek sevdiğim fincanımın kulbu kırılmış yapıştırmışlar ama olmamış o eski anlamını yitirdi bi fıncanın kulbunun kırılmasına ağlayacak hale geldim kanadını kırmışlar kuşumun

[akca]

Komako Sakai

[akca]

“Maybe home is nothing but two arms holding you tight when you’re at your worst.”

— Yara Bashraheel

[akca]

Aswan and the Nile

أسوان والنيل

[akca]

güzelliğine kanıp dikenlerini unutmuşum hep dik yamaçlardan ibaret bu yol

Sandro Botticelli

Detail from The Birth of Venus, c.1485

[akca]

A sense of solitude, Scotland, 2023 - by Fran Mart, Spanish

[akca]

[akca]

Duvar çatlağıyla ağacın gövdesi denk gelmiş gerçek ve gölgenin kesişimi

[akca]

"🤍"