Text
belki de sol tarafıma çok yüklendiğiniz için dengesiz kadının teki olup çıkmışımdır
784 notes
·
View notes
Text
ben senin yangınından duman olarak çıktım. şafak, hamile bir kadının kürtaj masasında yatıp rahminde parçalattığı bebek gibi gökyüzünde parçalandı. senden her sağ çıkmaya çalışışımda solum eksildi. bir adamın boynunu kestim, derisinin altında damar bulamadım. ölü adamları kırık kadınlar hiç bir zaman sevmemeliymiş. çünkü, kırık kadınlar ölü adamlara sevmeyi öğretecek kadar uzun yaşayamaz hiç bir zaman. sana gelmeyeyim diye her kapattığım kapının arkasında, sırtımı o kapıya bastırıp yere oturarak senin için ağlıyorum. bunları sana yazmaya çalışırken alfabenin altında kalıp, eziliyorum. kapını yumrukladığım ellerimde diş izlerim, seni bekleyip uyumadığım gecelerin kanıtı gözlerimin altındaki kamburu çıkmış morluklar. yaranın üzerine uzattığım her yara bandını deşip geçen dikenlerin varmış. birde şey, sana çok yara bandı olmuşluğum var benim. seni içimden simsiyah bir leke gibi tükürebilmeyi çok istedim. kül olmaya alışmış bir adama, sizin har olmanız yetmezmiş. ne bileyim, bir enkaz altında aklıma annemden bile önce sen gelmiştin işte. gelmiyor musun yine de bana? söktürdüm tüm kilitlerimi yokluğunda. bir canavar, beni o gece diğer canavarlardan korudu. bir namlunun ucunu daha kaç kez patlatacaksın benim içimde? o gittiğim sokakların sonu evime çıkmıyor biliyorum ama benim evim de yok zaten. solak olduğumu bile bile sol elimi kırdın sen benim. sol elim kırık, sağ kolumla itmeye çalıştığım kapının altında kalıyorum her sevdandan çıkmaya çalıştığımda. üzgünüm, hiç alışkın olamadığım o duyguyu içimden atamıyorum. göğümdeki kuşun kanatlarında bir ağrı var. bir bedeni toprağa tükürür gibi, tükürdün bu hayattan sen beni. gideceğini söyleseydin bütün otobüs biletlerini yakardım. senin gidişlerin neden bilet gerektirmiyor sevgili B? seni tanıdım, iyi biri olabileceğine inandım. sana geldiğim o gece, sana esir olacağımı bile bile sevmiştim. şimdi söylüyorum çünkü, söylenmemiş kelimelerin ağrısı beterdir doğum sancısından. aslında o kadar anlatmak istediğim şey var ki sana, anlatsam ve dışarıdan biri dinlese beni deli, seni de buna katlanıyorsun diye sağır zannederdi. sana konuştuğum kadar kimseye konuşmadım. sana sustuğum kadar kimseye susmadım. dağlar, yollar, mesafeler açtım ama kapının önüne geldiğim her gece vazgeçtim. sırtındaki beşikte çocukluğumu büyütmeyi çok isterdim. canımda acısın. mutlu musun bilmiyorum ama gülümsediğini görsem, sırtımda bir bıçak varken gülümserim. yere serdik; ben kalbimi, sen beni. neden ağladığımı sormasınlar diye tanımadığım bir adamın cenazesine gittim. sanki ilk kez canım yanıyormuş gibi ağladım seni sevdiğimi anladığım ilk vakit. sen yakmışsın beni ama benim ellerimde senin küllerin var. her gece kıymık gibi içime batıp durma. senden başka ölü taşımam içimde. dirinin zaten tabutta işi ne?
97 notes
·
View notes
Text
çok seviyorum seni..
Kadınlar sevildikçe güzelleşirmiş, siz beni çok çirkin bıraktınız.
227 notes
·
View notes
Text
bileklerini kesemeyenler, saçlarını kesermiş. güzel kızım, seni bunları öğrenmek zorunda bıraktığım için bağışla beni.
433 notes
·
View notes
Text
Şu balkonda bi başıma sessizce geberip gideceğim.
198 notes
·
View notes
Text
çarpıp kapatılan her kapı ses bırakır,senin çarptığın kapı iz bıraktı.
112 notes
·
View notes
Text
mayın döşer gibi döşedin, çocukluğumu öldürdüğün odaya yüreğimin kırıklarını. senden ne kadar uzağa gitmeye çalışsam o kadar çok batıyor kırıklarım kalbime.
63 notes
·
View notes
Text
benim canavarlarım kafamın içinde, yatağımın altında değil.
218 notes
·
View notes
Text
kır güzel kızım tüm aynaları, parçala. biz vahşetten yanayız. paramparçayız oysaki. aynalar, neden hala tek parça gösteriyor bizi?
141 notes
·
View notes
Text
yukarıya çıkmak için her çırpınışımda omuzlarıma bir yük daha bindirdiniz. ’
205 notes
·
View notes
Text
��sen gidince patladı ruhumun dikişleri en hassas yerinden.’
114 notes
·
View notes
Text
hepinize son vedam! hiç birinize dokunmadan geçip gitmeyi çok isterdim. dokundum, kırdım, parçaladım. eğer zamanı geriye alabilme şansım olsa, etimden et koparır yine de geri alırdım. sanki hiç var olmamışım gibi zihninizdeki beni silip atardım. zihninizde güzel kalabilmeyi çok isterdim. hiç bir zaman o güzel kadın olamayacağımı anladım, hiç bir zaman güneş avuç içlerime doğmayacak benim. hep dokundunuz bedenime, ellerimi yaktınız, etimden et kopardınız, kaburgalarımın arasına zehir akıttınız, kaburgalarımı kırdınız. bu işte öyle bir sancı. çok baktınız, hiç görmediniz. her damlada taştı nehirlerim. gerçekten bilmek isteyip sorsaydınız eğer, oturur saatlerce anlatırdım size kendimi. yüreğimden kasıklarıma kadar inen o yara izini anlatırdım. babamın bana gelmediği günleri sayarak sayı saymayı öğrendiğimi anlatırdım. anneme sesimi duyurmaya çalışırken nasıl kendi kanımda boğulduğumu, sesimi nasıl kıstığımı anlatırdım. kimsenin beni kaburgalarının arkasında saklayacak yeri olmadığından bahsederdim. Can Adam’ı anlatırdım size. gidişlerini ve hiç gelmeyişlerini. rüyamda gördüğüm gecelerde ağlayarak uyanışlarımdan. belki rüyamda görürüm diye hiç uyanmadığım günlerden. ben kabullendim. ölü adamlar sevmek nedir bilmez ve ben sana sevgiyi öğretecek kadar yaşayamayacağım. ‘sahneden çekilirken yaşamıma karışmış herkesi selamlıyorum.’ size güzel bir haberim var! o kalpsiz dediğiniz kadın dün gece kendini kabullenişleriyle kalbinden vurdu. kıyısında zaman geçirdiğim denizlerinde boğuldum. -Dila
32 notes
·
View notes
Text
Seni tek öldüren şey sigaranın ciğerlerini zehirlemesi değil.
111 notes
·
View notes
Text
Keşke iyi kalmak için kötü olman gerekmeseydi küçüğüm.
77 notes
·
View notes