🌊Bir gece yarısı Kitap'tan okuduğum bir cümle beyin hücrelerimin duvarlarını paramparça edip kalbimin en ıssız köşelerini bile büyük bir gürültüyle sarstı ;
“Allah'a ve peygamberine ihanet etmeyin!”(Enfal s:27)
Aman Allahım nasıl ağır bir ikaz..Allah ve peygamberine ihanet etmek..📖
Evliya Çelebi seyahatnamesinde, XVII. asırda Ulucami'de yetmiş ayrı ilim halkası kurulduğunu ve bu halkalarda iki bin kişiye ders verildiğinden bahsetmektedir. Bu derslerde dini ilimlerin yanında tıp, tarih gibi başka ilimlerde vardı.
"Ramazân-ı Şerîf ayı çıktıktan sonra, herkes tâat ve ibâdet babında, müsbet anlamda kendisinde bir ziyâdeleşme olmuş mu, olmamış mı bir baksın: Eğer kendisinde bir değişme varsa, ibâdete ve tâate şevki, heyecânı artmışsa bilsin ki, ibadetleri kabul edilmiş ve Allâhü Teâlâ’nın rahmetine nâil olmuştur. Buna sevinsin. Yok, böyle bir şey hissetmiyorsa, bilsin ki yaptığı ibadetler, tuttuğu oruçlar Allâh muhâfaza kabûle şâyân olmamıştır. Tutmuştur ama gereken sevabı alamamıştır. Haberlerde böyle varid olmuştur."
İmam Ebubekir El-Bakıllanî elçi olarak bulunduğu Bizans sarayında bir gün Kralın huzuruna çıktı. Kralın yanında başpapaz da vardı. İmam, papaza "Papaz efendi çoluk çocuk nasıl?" diye sordu. Kral bu soruya çok şaşırdı. Sonra "Seni bize elçi gönderen senin hakkında" elçim Müslüman ümmetin dili ve bütün ümmetlerde eşi benzeri olmayan bir alimdir"demişti. Sen bilmez misin ki papazlarımız çoluk çocuğa karışmaktan münezzehtir?" Bunun üzerine İmam Bakıllanî söyle buyurdu: "Sizlerin işine şaşırmamak elde değil; Allah'a çoluk çocuk isnat ediyor, papazlarınızı ise bundan tenzih ediyorsunuz. Papazlarınız sizin nazarınızda Allah'tan (haşa) daha mı mukaddes?" Kralın bu sözler üzerine hayranlığı daha da arttı.
-Bir daha anlatıyorum iyi bak buraya:
-Gündüzleri karbondioksit alıp, oksijen vereceksin,
-Geceleri bunun tam tersini yapacaksın, ne var bunda anlamayacak?
-İnsanın en birinci üstadı ve tesirli muallimi, onun vâlidesidir.
Lem'alar
"Yâ İlahenâ! Rabbimiz sensin! Çünki biz abdiz. Nefsimizin terbiyesinden âciziz. Demek bizi terbiye eden sensin!.. Hem sensin Hâlık! Çünki biz mahlukuz, yapılıyoruz. Hem Rezzak sensin! Çünki biz rızka muhtacız, elimiz yetişmiyor. Demek bizi yapan ve rızkımızı veren sensin. Hem sensin Mâlik! Çünki biz memluküz. Bizden başkası bizde tasarruf ediyor. Demek mâlikimiz sensin."
"Yâ Rab! Kusurumuzu afvet, bizi kendine kul kabul et, emanetini kabzetmek zamanına kadar bizi emanette emin kıl. Âmîn!"