ankaninkanatlari
ankaninkanatlari
ZÜMRÜD-Ü ANKA
111 posts
Don't wanna be here? Send us removal request.
ankaninkanatlari · 12 days ago
Text
Tumblr media
685 notes · View notes
ankaninkanatlari · 29 days ago
Text
Çocukça bi küsme değil bu. “İçim dünyaya sırtını döndü…”
850 notes · View notes
ankaninkanatlari · 30 days ago
Text
"Bir gün yüzüm gülerse diğer günüm cehennem.."
6 notes · View notes
ankaninkanatlari · 30 days ago
Text
"Yaralarımı iyileştirmeye çalıştıkça daha çok deşiyorum. Hiçbir anlamı yok.."
6 notes · View notes
ankaninkanatlari · 2 months ago
Text
Aylardan mayıs, günlerden perşembe. Bilmediğim bir saatin zamanını çalmaktayım. Kafam darmadağın. Aradığım şeyleri bulamıyorum. Belki de bulmak istemiyorum, bilmiyorum. Hiç bilmediğim, geçmediğim sokaklardan geçiyorum. Lambalar kırık dökük, önümü göremiyorum. Sonra görmek için sadece gözlere ihtiyacım olmadığını fark ediyorum.. Hissetmeye başlıyorum. Yollarım dikenlerle kaplı. Her adımımda biraz daha kanıyorum. Ama hissediyorum işte. Hissediyor oluşum tüm acımı alıp götürüyor gibi.. Daha sonra hissetmenin verdiği yükümlülükleri fark ediyorum. Ve ben yine eski beni özlüyorum...
7 notes · View notes
ankaninkanatlari · 2 months ago
Text
Tumblr media
92 notes · View notes
ankaninkanatlari · 4 months ago
Text
Ben yüzlerce kez toparlanmış dağınık bir odayım. Hep aynı yere dönüyor olabilirim ama hep aynı şekilde dönmüyorum..
7 notes · View notes
ankaninkanatlari · 4 months ago
Text
"İçimden şehirler geçiyor. Sen her durakta duruyorsun, inmiyorsun.."
6 notes · View notes
ankaninkanatlari · 6 months ago
Text
"Tamamen suya battım ve herkes yardıma ihtiyacım olup olmadığımı soruyor. Göremiyorlar mı gerçekten? Suyun altında bırak konuşmayı nefes bile alamıyorum."
3 notes · View notes
ankaninkanatlari · 6 months ago
Text
"Kafesin büyük diye kendini özgür sanmışsın.."
4 notes · View notes
ankaninkanatlari · 7 months ago
Text
Takıldım ağına, herkeste seni arıyorum değişmene rağmen
Eskisi gibi değiliz, eski resimlere bakıp gülümserim hâlen
Bunun anlamı yok, iki yabancıyız biliyorum aslında
Geçmişte yaşıyorum, orada hâlâ seni seviyorum aslında..
4 notes · View notes
ankaninkanatlari · 8 months ago
Text
Bir sabah gelecek kardan aydınlık..
2 notes · View notes
ankaninkanatlari · 8 months ago
Text
Ben yanmasam
Sen yanmasan
Biz yanmasak
Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa..
3 notes · View notes
ankaninkanatlari · 10 months ago
Text
Annem haklıydı..
3 notes · View notes
ankaninkanatlari · 10 months ago
Text
Üç bin yıl önce, tıpkı sizin ve benim gibi bir insan, dağlarla çevrili bir nehrin yakınında yaşıyordu. Bu insan, atalarının tıbbi bilgilerini öğrenerek şifacı olmak üzere eğitim görüyordu. Ama o, öğrendiği her şeyle tam bir fikir birliği içinde değildi. Bilgilerin ötesinde daha farklı şeylerin olması gerektiğini hissediyordu.
Bir gün mağarasında uyurken rüyasında kendi bedeninin uyuduğunu gördü. Yeni ay gecesinde mağarasından çıktı. Gökyüzü berraktı. Milyonlarca yıldızı görebiliyordu. O anda içinde bir şeyler oldu. Hayatının bir anda büyük bir dönüşüme uğradığını hissediyordu.
Ellerine baktı, bedenini hissetti ve kendi sesini duydu:
"Ben ışıktan oluştum, ben yıldızlardan oluştum."
Yıldızlardan oluştuğu halde, yıldız olmadığını da farketti. Ve şunu keşfetti:
"Var olan her şey, Tanrı dediğimiz tek 'Olan' canlının, değişik ifadeleridir. Her şey Tanrı'dır. İnsanın algılaması, ışığın ışığı algılamasından başka bir şey değildir. Maddenin bir ayna olduğunu da gördü. Her şey, ışığı yansıtan ve bu ışıkla görüntüler yaratan bir aynadır.İllüzyon dünyası, Rüya, kendimizi olduğumuz gibi görmeyi engelleyen bir duman gibidir. "Gerçek biz, saf sevgi, saf ışığız" dedi.
Bu derin farkındalık hayatını değiştirmedi. Fakat artık gerçekte kim olduğunu biliyordu. Etrafına bakındı. Diğer insanları ve doğayı, bir başka algıladığını fark etti.
Her şeyde kendisini görüyordu. Her insan, her hayvan, her ağaç, su, yağmur, bulutlar ve toprak kendisiydi.
Bu birkaç saniye içinde her şeyi kavradı, her şeyi anladı. Çok heyecanlanmıştı, yüreği huzurla dolmuştu. İnsanlarla keşfettiği şeyi paylaşmak için sabırsızlanıyordu. Ama bildiklerini anlatabilecek sözler bulamıyordu. Dili döndüğünce anlatmaya çalıştı, ama diğerleri onu anlamadı. Değiştiğini görüyorlardı. Çok güzel bir şey gözlerinden ve sesinden etrafa yayılıyordu. Artik hiçbir şeyi ve hiç kimseyi yargılamadığını da fark ettiler. Artık o diğerleri gibi değildi. O herkesi çok iyi anlayabiliyordu ama hiç kimse onu anlayamıyordu.
Kendisinin, tüm diğer insanların bir aynası olduğunu keşfetti. İnsanlar, kendisini görebileceği bir aynaydı; "Herkes bir aynadır." dedi. Herkeste kendisini gördü, ama hiç kimse onu kendileri gibi görmedi. Herkesin "Rüya" gördüğünü anladı. Ama farkındalıkları olmaksızın, gerçekten kim olduklarını bilmeksizin Rüya görüyorlardı.
Onu, kendileri gibi göremiyorlardı, çünkü aynalar arasında sis duvarı, duman duvarı vardı. Bu sis duvarı, ışığın yansımalarının yorumlarıyla örülmüştü -İnsanların Rüyasıyla. Bir süre sonra tüm öğrendiklerini unutacağını da anladı. Gördüğü tüm vizyonları hatırlamak istedi. Ve kendisine "Dumanlı Ayna" ismini koymaya karar verdi. Böylece daima maddenin bir ayna olduğunu ve oradaki dumanın bizi kim olduğumuzu bilmekten alıkoyduğunu hatırlayacaktı.
"Ben Dumanlı Ayna'yım. Çünkü herbirinizde kendimi görüyorum, ama aramızdaki dumandan ötürü birbirimizi tanımıyoruz. Duman Rüyadır, siz de Rüya gören aynasınız."
3 notes · View notes
ankaninkanatlari · 10 months ago
Text
Ner'desin, ner'desin? Bir işin çıktı kesin Bekledim, bekledim, yoksun..
2 notes · View notes
ankaninkanatlari · 10 months ago
Text
Bu şiir böyle doğarken dost elin elimdeydi
Sen bir Zümrüd-ü Ankaydın, elim tüylerine deydi
Sevda duvarını aştım, sendeki bu tılsım neydi?
Başka bir gezegende de olsan dönüşüm hep sana
Kesin bir gün belirtemem, n'olur takvim sorma bana
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
2 notes · View notes