ayin-gecesi - Tumblr blog

[ayin-gecesi]

Malt- Olmaz

Uzun zaman geçti.. En son yazdığım yazıdan sonra bir şeyler söylemeye cesaret edemedim.

Sana yazdım.. Tüm cesaretimi topladım ve sana yazdım. Lakin fark ettim ki; ne eski sen kalmışsın ne eski ben.. Akıp giden zamanla ile beraber biz de sürüklenmişiz arkasından.

Seninle konuşurken eski mutluluk yoktu içimde. Bir boşluk hissi vardı hiç geçmeyen. İlk başta sebebini anlamasam da daha sonra yazdığın kelimeler fark ettirdi bana bir çok şeyi..

Yazdığın bir kelimeyi hala unutamıyorum. Biliyor musun? Seni unutabilmek için verdiğim tüm mücadele bir kelimenle son buldu. Artık sen diye bir şey yok içimde. Yoksun.. Yok saydım içimdeki seni. Demek ki herkesin söylediği bir ton cümleye senin bir kelimen yetebiliyormuş beni yerle bir etmene.

Teşekkür ederim. Seni içimden söküp atmama yardımcı olduğun için. Eğer karşılaşırsak.. Olur ya sokaklarımız kesişir. Beni görmezden gelir misin bilemem ama benim eski gülümsemem olamayabilir. Bunu hoşgör lütfen. Çünkü zamanında en çok gülümsemem hoşuna giderdi ya.. Artık hoşuna gidecek bir şeyim kalmadı. Bu yoklukla beraber bende yok oluyorum. Ne kalbine ne aklına düşerim bundan sonra.

İyi bir gecen olsun. Çünkü bundan sonra benim gecelerim iyi olmayacak..

05.06.20 01.55

[ayin-gecesi]

Pera-Yokluğunu Anlasam Da

Bu gece; yaz��ya nasıl başlamam gerekiyor, bilmiyorum. Ruhum, sanki fırtınalar sonrası yıkık dökük evler gibi. Paramparça..

Şimdi karşıma geçsen, bana demediğini bırakmasan, sadece sana emanet ettiğim kalbimi parçalasan.. Gıkım çıkmaz biliyor musun?

Bugün canlındaydım. Seni izliyordum. Seni ne kadar özlediğimi düşünüyordum. Sonra o geldi. A.. Benden daha değerli olan kız.. Arkadaşının ona canlıda olduğumu bile bile yenge dediği kız.. Sana aşkım dedi. Aşkım.. Sahi, sen sevmezdin böyle kelimeleri. Sevgin gibi bu da mı yalandı yoksa?

Biraz canlından bahsedelim ha? Sigarayı bırakmışsın. Çok sevindim senin adına. Zamanında bende çok bırakmanı istemiştim. Ama inadına içmiştin tabi.. Bana "seni hatırlatıyor." bırakamıyorum demiştin. Aslında şimdi sevinmeli miyim üzülmeli mi bilmiyorum. Beni unutmak için bıraktın yani? Beni hatırlatan her şeyi attın mı peki? Anılarımızı? Onları da atabildin mi? Ben kurtulamıyorum onlardan. Aldığım her nefeste, yürüdüğüm her yolda benimleler..

Birde demeden geçemeyeceğim. O kızla içmişsin. Gezmişsin, eğlenmişsin. Kafayı bulmuşsun. Seninle bir bankta kola çekirdeğin hayalini kuran ben, bunları yaşayan 2-3 aylık kız..

Bu arada kolayı sevdiğimi unutmamışsın. Benim geldiğimi gördüğünde kolaya sarılışın ve onu gösterme çaban hoşuma gitmedi değil. Demek ki hala neyi çok sevdiğimi biliyorsun.. Senin dışında.. Bir de benim ismimi görünce olan buruk tebessümün var tabii. Sahi, gözlerinden bir duygu kırıntısı geçtiğini gördüm sanki. Neden öyle oldu? Tabi bunlara cevap vermeni isteyemem.

Çünkü gülüşlerin gibi tebessümlerin de bana ait değil.

Bu arada bazı huylarını unutmamışım. Ya da sen hiç değişmedin. Bu yönde yanılmadığıma sevindim.

Bir de bir şey fark ettim. Belki bana öyle geldi, bilmiyorum. Ben canlıya girdiğimde neden sevdiğin kıza soğuk yaptın? Hatta ondan sonra girdiğimde yüzün düşer gibi oldu.

Yapma bunu bana. Beni gördüğünde sönmesin o güzel gülüşlerin..

Bunu söylemeden kapatmak istemiyorum. Buraya gelmişsin yakın zamanda. Canlıda bunu benim için dedin biliyorum. Çünkü sevdiğin kız buralardan değilmiş. Keşke bir kere görseydim burada olduğunu. Geldiğini görseydim, kendimi yeniden az da olsa tekrardan güvende hissetseydim.

Yeniden gelir misin bilmem ama ben balkonda yollarını gözleyeceğim..

16.04.2020

03.13

[ayin-gecesi]

Güncel Gürsen- Bu Yüzden

Seni unutacağım demenin üzerinde 8 gün geçti. Sanki içimde seni bitirdiğim anda kelimelerimi de bitirmiş gibiyim. Çok garip değil mi?

Sanki zaman bana düşman. Benden nefret eder gibi geçiyor ve ben zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum. Bana düşman olduğun an zamanda düşman oldu sanki. O da çevirdi sırtını, arkasını döndü.

Kelimelerim tükendi sanki. Bir şeyler yazmak istiyorum. Senin olmadığın bir kaç yazı.. Ama nedense her yazdığım kelime seni anlatır gibi. Bazı kelimelerde teknede açıldığım denizsin, bazılarında yürümeye korktuğum o ıssız sokaksın, bazılarında arabanın çıkmaya zorlandığı o patikasın..

Ve en çok neredeyim biliyor musun? Yolların sana çıkmasından korktuğum o asfalttayım. Biliyorum ki iki adım ileriye yürüdüğümde yine karşımda sen olacaksın ve karşında duran enkaz olan ben..

İyi geceler en zorlu yolum. Bu araba ne kadar zorlanırsa zorlansın çıkacak o yolu biliyorum. Ve çıktığında yanımda sen mi olursun, işte orası meçhul..

12.04.2020

03.47

[ayin-gecesi]

Dolu Kadehi Ters Tut- Belki

Duygusal bir adam sanardım seni. O keskin bakışlarının altında kırmaktan korkan biri. Ama yine her zamanki gibi yanılmışım. Bir kez daha yanlış tanımışım seni.

Ben duygusuz gibi görünmüştüm sana hatırlıyor musun? Bana hep 'bakışlarını anlayamıyorum. Ne düşündüğünü anlayamıyorum. Kapalı bir kutusun sen.' derdin. Yanlışın var. Benim o boş bakışlarımın altında seni kaybetmekten korktuğum yatıyordu. Ama yatıyordu.

Doğum gününde içimden seni söküp atmıştım ya en son, gitmeyen bir kaç şey varmış içimde onu anladım. Bugünde onları burada bırakıyorum.

Bu arada yerimi doldurmuşsun. A.. Yüzüme bile söyleyecek kadar sevdiğin o kız.. Benim kadar seviyor mu seni? Mesela en sevdiğin yemeği ya da yeşil rengini çok sevdiğini? Gerçi biliyordur. Çünkü ona yorumlarda yeşil kalp atmışsın. Oysaki tek bana atmıştın bir zamanlar. Eminim ki benim kadar sevmiyordur seni. Çünkü benim sevgim çok başkaydı. Senin kaldıramayacağın kadar başka. Tabi seni mutlu ediyorsa diyecek lafım burada bitmiştir.

Bu yolda artık tek başımayım. Yerini hiç doldurmadım. Çünkü doldurmak istemedim. Ben aslında hep duygulu bir kadındım. Biraz sevmekten korkan biraz da aşka cesur..

Sana eşlik edecek arkadaşınla yolun açık olsun. Benim yolum tek başıma ve sonsuzluğa uzanıyor..

08.04.2020

02.39

[ayin-gecesi]

Bir zamanlar bana böyle güzel bakan sen artık yabancı bakıyorsun. Nedeni hala yok biliyor musun?

Geçen sene bugünü hatırlıyor musun? Doğum günün olduğu için sana bir hediyemi vermiştim. O hediyeyi gördüğündeki mutluluğun beni senden daha çok mutlu etmişti. O zaman o hediyeyi açtığında gerçekten mutlu olduğunu görmüştüm ama.. Ama sanmışım meğerse. Gerçekten her şey yalan mıydı?

Bugün senin doğum gününle beraber bende yeniden doğuyorum. Seni ve sana dair olan her şeyi buraya gömüyorum. İçimi buraya döktüm ve artık içim diye bir şey kalmadı biliyor musun?

Artık ne sen ne de hatıraların var bende. Tamam dürüst olayım. Belki hatıraların yürüdüğüm yolların bir köşesinde hala var ama eskisi kadar canımı acıtmıyor. Belki de alıştığım içindir kim bilir? Lafı uzatmanın manası yok. Hoşça kal. Bir daha sana gelmemek üzere.. Bir daha seni hatırlamamak üzere..

Ha bu arada. Seni bitirmeden önce son bir şey daha. Doğum günün kutlu olsun.

[ayin-gecesi]

Kalbinin sesi benim en güzel şarkım zaten. Benimle bu güzel şarkıda dans eder misin?

Olur ya? Belki sende beni özlersin.

Olur ya? Çiçekler yine beni hatırlatır sana.

Olur ya? Kışın o yağmurun altında sana şemsiye tutuşum düşer aklına.

Olmuş ya? Beni bırakıp gitmişsin ya kelimeler tükendi işte burada.

[ayin-gecesi]

Her gece seni düşünerek uyurken, yolda yürürken anılarımız canlanırken; beni bu kadar değersiz görmenin sebebi neden? Zamanında beni çok sevdiğini hiç bırakmıcağını söylerken şimdiki yabancılık neden?

Sildim artık seni.. İçimde sana dair, seni hatırlatan ne varsa attım artık. Beni umursamadığına değil, sende zerre kadar değerim olmadığına kırıldım. Bu kadarmışım ben.. Bu kadar..

Teşekkür ederim ama bana gerçek değerimi bir mesajda gösterdiğin için. Ben hala doğum günün yaklaşıyor diye düşünürken senin o mesajın bile yetti seni içimden söküp atmam için. Biliyor musun? Ben sensizde yaşıyorum. Sensizde nefes alıyorum. Sensizde yürüyebiliyorum. Ama sen inşallah benim yokluğumda boğulursun. Umarım aklına anılarımız düştüğünde kalbinde ince bir sızı olur. Çünkü zamanında ben o sızıyı hiç durduramadım. Hala da öyle. Canım acıya acıya atıyorum seni içimden.

Hoşça kal bir daha hiç gelmeyecek adam. Kendine iyi bak. Kızgınlığımı hoşgör sen önemseme. Gece yatarken üstünü ört olur mu? Hasta olma hastalığını çok ağır geçirirsin sen, üzülürüm. Gerçi ne umrunda bu yazılanlar ne de haberin var bunlardan öyle değil mi? Ben sadece buraya içimi döküyorum sense.. Neyse önemi yok artık.

[ayin-gecesi]

O kadar çok yıprattın ki beni. Artık sana değil kimseye ümidim kalmadı. Mutlu musun? İnşallah mutlusundur çünkü gülmek sana çok yakışırdı. Yanağının iki tarafında hayran kaldığım o iki çukur oluşurdu. Ben mi? Ben mutlu değilim. Beni merak etme ki beni merak bile etmezsin sen.

[ayin-gecesi]

"Halimi anlatsam anlar mısın? İpin ucu bir kaçarsa beter yanarsın. Yanlış bişey düşünme ne olur bende ahın kalmasın.

Hayatımın olmaz olmaz bir yerindesin. Ama olmazsa da olmaz gibisin. Çok yakaladım kendimi seni düşünürken. Kovdum ama hala hala burdasın.."

Ceylan Ertem- Kovdum

[ayin-gecesi]

Seninle olan hayallerimde ne var biliyor musun? Dizlerine yatmışım bir yandan sana bir şeyler anlatıyor bir yandan da saçlarımı okşuyorsun. Saçlarımı okşuyorsun.. Hayali bile o kadar güzel ki. Saçlarımla oynanmasını çok seviyorum. Sen de bir gün oynar mısın saçlarımla? Her teline tane tane güzelce dokunur musun? Hala seni bekliyorum biliyor musun? Hala geleceğin günü bekliyorum. Ama sanırım bu hayallerimde saklı kalıcak. Ne benim senden vazgeçesim var ne de senin bana gelesin. Olsun ben yine beklerim seni. Sonunu bile bile hemde..

[ayin-gecesi]

"Bak ben yara gibiyim, gönlünde bir yara gibiyim Nalan. Sal beni gideyim" diyor şarkısında Emir Can İğrek. Ne güzel demiş değil mi?

Rüyamda seni görmüştüm. Bu şarkıyı söylemiştin bana. Gözlerini gözlerimden hiç ayırmadan bitirmiştin şarkıyı. Daha sonra da "ben gönlünde yara gibiyim. Seni kırarım ben. Üzgünüm" deyip gitmiştin. Arkandan Sadece bakıp sessizce ağlamıştım.

Haklıydın aslında gönlümde yaraydın. Hemde geçmeyen bir yara. Olsun. Elbet bu da geçer. Biliyorum izi kalır ama. Elbet bu da geçer.

[ayin-gecesi]

Her zaman hayatımın en güzel zamanı seninle beraber geçen anılarım diye düşünürdüm. Ama herşeyi gözden geçirdim de yanılmışım sanırım. Ben senin yanında hep kırgınmışım. Bunu son gelişinde fark ettim. Sen sadece anılarımda ve hayallerimde iyi ve güzel kalacaksın. Hoşçakal bana hiç gelmemiş olan sevgilim.

[ayin-gecesi]

Belki bir yerde karşılaşır bir şeyler içeriz seninle hiç birşey olmamışcasına. Güleriz yine eskisi gibi. Ve ben yine kısılan gözlerine aşık olurum o günkü gibi..

[ayin-gecesi]

"Beni hiç tanımamış olan sana.."

-Bilinmeyen bir kadının mektubu

[ayin-gecesi]

Hani şarkıda diyor ya:"yağmur yağsın, rüzgar çıksın, kuşlar sussun ama sen gitme!" Çok doğru sevgilim. Sen benden hiç gitme.

Bana ilk sarıldığın günü hatırlıyor musun? Hatırlamazsın tabii. Biliyorsun hafızam güçlüdür. Çok iyi hatırlıyorum o günü . Perşembe günüydü. Bana ilk sarıldığında ben ağlıyordum. Sarıldığında kokun doldu burnuma. O an anladım ki bir insanın kokusu bile insana güven verebiliyormuş. Sende öyleydin sevgilim. Bana hiç olmadığı kadar güven vermiştin. Hala kokun ansızın burnumda tütse yine kendimi güvende hissederim. Ha bu arada sevgilim bugünde sensiz bitti.

[ayin-gecesi]

Koca bir şehirde yapayalnız'

[ayin-gecesi]

Sen hiç korkmadın mı bu şarkılar seni terk eder diye?