bakburasi

[bakburasi]

[bakburasi]

bekleme

beklemebeklemebeklemebekleme

[bakburasi]

insan bazen kimseyi sevemiyorum aşık olamıyorum diye ağlayabiliyor biliyor musunuz

[bakburasi]

insanın kafasındaki sonsuz kendini aklama ve karşısındakini suçlama mekanizması

[bakburasi]

bazen her şey çok kıymetli ve anlamlı geliyor bazen de her şey çok kıymetsiz ve anlamsız. içimdeki bir şeyin dengeleri çok oynak

[bakburasi]

bir insan daha tanımış oldum, hepsi bu

[bakburasi]

o kadar çaresiz değilsin

[bakburasi]

keşke daha kayda değer kaygılarım olsaydı ya yine hiç umursamamam gereken boş boş şeyleri umursuyorum

[bakburasi]

dörtnala konuşmak

[bakburasi]

her şeyiniz anca laf anca lafta ya başka bi şey yok

[bakburasi]

bir kelimelik ya da bi iki cümlelik hikâyeler gibi, devamları yok, sonları yok. bu yüzden onları geride bırakmak, aklından çıkarmak bu kadar zor.

[bakburasi]

ben devasa bi duygusal boşluğum söylediklerinize yaptıklarınıza direkt varlığınıza allah aşkına bi dikkat eder misiniz ya

[bakburasi]

yalnız olmadığını bilmek birçok şeyi o kadar iyileştiriyor ki

[bakburasi]

beni neden

[bakburasi]

gün içinde iki kişi bana melek dedi, sabaha kanatlarım çıkmış olarak uyanıcam

[bakburasi]

sanmak. başımıza ne gelirse bundan hadi hayırlı geceler

[bakburasi]

ya tamamen mantığımıza göre hareket edemememiz çok sinir bozucu değil mi yani evet aq biliyorsun doğru olanın o olduğunu niye aksini yapıyorsun parçalıcam artık seni ya