Don't wanna be here? Send us removal request.
Text
Düşünsenize okumanız yok. Yazmanız yok. Sadece duyuyorsunuz. Bazen zorla bazen farkında olmadan bambaşka ağızlardan çıkan o sözcüklere bağlı hayatınız. Özen gösterilerek, ilmik ilmik işleniyormuş gibi kurulan cümlelerden, kalbinize dokunacak kelimelerden uzak. İçindeki öfkeyi vuramıyorsun önündeki bomboş beyaz kağıda. Gece yarısına kadar okuyamıyorsunuz bir blogun yazdıklarını. Milyonlarca insan tarafından okunan kitabı yine ancak bir başkasının ağzından duyabiliyorsunuz. Okumak ne güzel nimet. Hele yazabilmek. Arkada belki çok alakasız, belki de şans eseri hislere tam uygun çalan bir müzik... Birkaç boş sayfa, bir telefon klavyesi, bir bilgisayar ve hızlı hızlı basılan tuşlar. Her şey bitince durup öylece izlenen hisler. Cümleler. Sanki içini görüyormuş gibi. Bana hep öyle gelir. Düşünmeden ve sadece içinden geçenleri yazdığın birkaç dakika. Ellerinin hiç durmadığı, hep düşündüğün o zaman parçası. Sonra nolur bilir misin? Durup bakarsın. İçine. İçini görürsün ve kendini anlarsın. Hatalarını, haklılıklarını. Kurumuş ve yeşermiş dallarını, kanadı kırılmış kuşları, ordan oraya uçan kelebekleri, hafifçe mırıldanan minik seni, yaşadığın anıların izlerini, hayatını... Yazmanın sonucu birilerine ulaşmak mıdır yalnızca? Bence hayır. Yazmak içine ulaşmaktır. Kendini görmek ve tanımaktır. Her kelimeyle yeni tohumlar ekmek ve her paragrafı okurken o çiçekleri koklamaktır. Şimdi okuyorsun bu paragrafı. Bu cümleye geçtin. Ve bil ki çok şanslısın. Henüz erişmediysen o şerefe, lütfen git ve yaz. Bir yere yaz. Bir defter, okuduğun kitabın arkası, belki bir telefon, belki bir sosyal sayfa. Herhangi bir yere. Yaz ve eriş kendine. Kendinle tanış. Sonra başkalarına ulaş. Bunu bulaştırdın, fark ettin mi? İnsanlar sayende kendileriyle tanıştı. Kendilerini gördüler, şüphelendikleri her şeyi fark ettiler ve gerçek olduğuna inandılar. Artık kendilerini tanıyorlar ve savunuyorlar. Özür dilemeyi biliyorlar. Seviyorlar. Daha çok seviyorlar. Yazmayı biliyorlar. Kalplere her bir dokunuşları kendi kalplerini büyütüyor. Hadi git ve gerçekleştir bunu. Bu paragraf burda bitti ama, korkma. Bu rüya burda bitmeyecek. Senin kalbindeki o sıcaklık, o neşe bir bebeğin minik kalbine uçana dek, sen burdan gidip de o bebek senin sıcaklığınla ısınıp bu dünyaya gelene dek de bitmeyecek bu rüya. Korkma ve yaz. Sonra oku. Yazmak okumaktan önce gelir. Aşkların ilan edildiği, çocukların anne babalarına özlem mesajları, bazen en acı ölüm haberleri, bazen dünyaya gelen masum bebek haberleri, bazen ayrılık cümleleri ve en güzel haberlerin alındığı o cümleler olmasa okunacak ne kalır ki?
2 notes
·
View notes
Text
"Gizli bir bahçem vardı, tüm çiçekleri kopardın."
0 notes
Text
Gururu sevgisinden önce gelenler ve buna engel olamayanlar üzülür en çok. En çok onlar acı çeker. En çok onlar bekler. Kendilerine kıza kıza beklerler. En sonunda acılarından pes ederler. Hayata küserler ve su verilmemiş çiçekler gibi solup kaybolurlar. Gururu önde gelenler, hem de her şeyden önde gelenler, bu mesajım size.
Biliyorum, zor. Çok zor. Ama yapmayın bunu. Seviyorsunuz siz. En çok siz seviyorsunuz, siz kolluyorsunuz. Ama en çok da siz çok acı çekiyorsunuz. Gururunuzu ezin. Size gösterilmeyen her şefkati bir başkalarına gösterin. Size bahşedilmeyen her bir gülücüğü, her bir nefesi başkaları için kullanın. Bir gün öyle bir rüzgar eser ki, içinizde tutamazsınız sevdiğinizi. Ve ipleri elinizi acıtan bir uçurtma gibi en yükseklerde kalır gururunuz. Değişim. Sevgi kazanacak.
0 notes
Text
Keşke biraz konuşsaydın gitmeden. Seni ikna ederdim. Konuşmadan ederdim. Gözlerinin en derinine baksaydım gidemeyecektin. Bu seferkinin zor olacağını bildiğin için bakmadın. 'Yalnızlık çoktan alıştı bana' ama ben sensizliğe hiçbir zaman alışmayacağım. Gidemeyeceğini bildiğin için yüzüme bakmasan da, veda da etmesen, sonra birden gelip otursan yanıma, seninle yine çayımızı içeriz. Seni gitmemeye ikna ederim bu defa. Hem de bakmadan. Sadece yanımda olduğunu bilmem, her zaman yanında olacağımı bilmen, yetmez mi ikimize de? Hep gitmek mi gerekir? Hep yalnızlık mı benimledir?
0 notes
Text
Aynı tas aynı hamam senelerdir halimiz,
Bir de sormadan kafa tutuyor zamana kalbimiz🌺
0 notes
Text
Yalnızım uçurum kıyısında
Hayat ve ölüm arasında
0 notes
Text
Bb = beni bırakma
Sg = sakin gitme
25 notes
·
View notes
Text
Yazdıklarımı okusanıza biraz. Sadece biraz duysanıza beni. Bir kitap karakterinin dediği gibi işte. Birbirimizi duymak için ses tonlarımızı bilmemize ihtiyaç yokmuş. Duyabiliriz ne dediğimizi. Beni dinleseniz, sözlerimi duysanız ve beni anlasanız sanki hayat ömrüme ömür katacak gibi. Şimdiye kadar yaşadıklarımı birkaç kişiye anlattım. Anlatmadıklarım beni anlamaya çalışmadı. Anlattıklarımsa anlamadı. Belki siz anlarsınız. Ben sizi çok sevdim.
1 note
·
View note
Text
Günler geçiyor, günün kalbi güneş doğuyor ve batıyor macerasını tamamlayıp; gecenin tek aşkı ay görünmeye başlıyor gün kendini karanlığa bırakırken. Güneş ay için feda ediyor kendini, ay ise doğacak ve bizlere güzellikler getirecek yeni günler için.
Başka şeylere aşıklar. Güneş güne aşık, ay geceye. Ama ikisi de aşklarını yaşatabilmek için defalarca doğup geri geliyorlar.
Sen ise şimdi diyorsun ki sadece sen ve ben olsak... Hayır beyefendi, sadece sen ve ben olamayız. Biz ancak yokluk evreninde sadece sen ve ben oluruz. Başkaları için feda etmeli kendini, zira başka aşklar için kendini feda etmedikçe o aşkın bencillikten başka bir duygusu hissedilemez. Ancak feda edersek bu büyük aşkı ve her fedada aşkımıza destekçiler bulursak kalplerimiz de büyür aşkımız da. Gel şimdi ey aşkım, biz gece için feda edelim aşkımızı, onlar da bizim için. Aşk bizi kurtaracak, aşk ruhlarımızı yıkayacak ve her yeni doğan güneş bizim için doğacak.
Aşk dünyayı kurtaracak.
0 notes
Text
Dürüst olmak gerekirse birinin bana aşık olabileceğini gerçekten düşünmüyorum.
Mi tu
22K notes
·
View notes
Text
çok mutluyumdur*
kulaklıklarımı takıp son ses müzik dinlerim
çok üzgünümdür*
kulaklıklarımı takıp son ses müzik dinlerim
çok stresliyimdir*
kulaklıklarımı takıp son ses müzik dinlerim
okula gidiyorumdur*
kulaklıklarımı takıp son ses müzik dinlerim
eve dönüyorumdur*
kulaklıklarımı takıp son ses müzik dinlerim
ölmüşümdür*
kulaklıklarımı takıp son ses müzik dinlerim
3K notes
·
View notes
Text
Güzel bi' şeyler var derken kalbimden bahsediyordum,
Zira beyefendi, siz varsınız içinde bu yaralı kalbin.
Siz ısıtırsınız ve siz soğutursunuz gözlerinizle. Siz yakarsınız ve siz söndürürsünüz ateşini bakışlarınızla.
Ama bu kalp, siz içinde varsanız güzel atar ve bu gözler ancak size bakıyorsa güzel bakar.
Haydi bir gayret hayatıma girseniz de sadece sizi hayal ederek dahi önemsediğim bu duyular, bayram etseler kavuşmanın huzuruyla...
0 notes
Text
Sen olmadıkça istediği müziği duysun bu kulaklar, istediği kitabı okusun gözler, yüzlerce güzel çiçeği koklasın bu burun. Sen yokken turkuaz yeşil, lila mor; ay yalnızca bir uydu, yıldızlar desen milyon tane var değersiz hangisi olduğu.
0 notes
Text
Sen insanların randomuna bile yanıt verirsin onlar senin 474928172 mesajına görüldü atar öyle bi değersizlik bizimkisi (!)
0 notes