canerpel
canerpel
İsimsiz
2K posts
Don't wanna be here? Send us removal request.
canerpel · 7 hours ago
Text
Seviyorum karısını sikemeyen gavatları
Tumblr media
256 notes · View notes
canerpel · 7 hours ago
Text
Tumblr media
6 notes · View notes
canerpel · 7 hours ago
Text
 Önce Karımı Sonra Baldızı En Son Kayınçonun Karısını Siktim
 
Merhabalar. Baldızım Nilay’ı pasaport işlemleri için Ankara’ya götürdüğümde, otelde o süper götünü sikmiştim. İstanbul’a döndüğümüzde baldızım bizde bir süre daha kaldı ve her fırsatta baldızın götünü sikmeye devam ettim. Baldız memlekete ailesinin yanına gideceğinde otobüsle göndermek olmazdı, arabamla ben götürdüm. Kayınvalidemlerin evine vardığımızda orda kayınçom ve karısı Emel de vardı. Kayınçom karısını beceremeyen tam bir salak, 3 yıldır doktora gidiyor, erken boşalma problemi var ve siki çoğu zamanda sertleşmiyordu. Doktora gitmesi için biz destek oluyorduk. Karısı Emel ise tam bir yarak hastası, azgın mı azgın bir hatun. Ağzı da çok pistir, küfürlü konuşmayı sever ve patavatsızdır. Yatakta kocasıyla olan biten herşeyi detayına kadar karıma anlatır. Karım da tüm bunları bana aktarıyor ve kardeşinin bu haline üzüldüğünü söylüyordu. Emel o gün Leopar desenli stretch kumaştan ince bir pantolon giymiş, bırakın tangasının belli olmasını, götünün deliğinden tutun da amının yarığına kadar belli oluyordu, bu halde gelmiş kaynanamlara…
Bu arada şunu da anlatmak istiyorum, bir ara Emel kocasını terk edip eski çalıştığı yerin patronuna karılık yapmaya gitti. Eski patronu bunu 5-6 ay siktikten sonra başından attı, Emel de karnında eski patronunun piçiyle kocasına geri döndü. Kocası da buna rağmen Emel’i yine kabul etti. Çocuğu aldırmaya, kayınço, karım ve ben birlikte gitmiştik.
Her neyse, o gün kaynanamlarda Emel’in o kıyafetin içinde bıldır bıldır sallanan kalçalarını görünce, ben iyice azdım. Akşam yemek yiyecektik, Emel ellerini yıkamaya lavaboya gidince, ben de onun ardından gittim. Emel ellerini yıkarken dayanamadım ve götünü avuçladım. Tabi Emel birden irkildi ve döndü. Götünü elleyenin benim olduğumu görünce güldü ve “Selahattin noldu, karın vermiyor mu artık? 4. çocuğu yaparsan vermez tabii!” 🙂 dedi. Ben de, “Boşver karımı! Karım verse de vermese de ben senin götüne hastayım! Seni bir kere sikmek isterdim, ne dersin?” diye sordum. Orda öyle konuşurken, “Olur valla, ben de epeydir yarak diye yanıyorum zaten, nerdeyse sokaktan geçene verecek durumdayım, ama burda olmaz! Yarın için bir yer ayarla gidelim!” dedi, sözleştik. O ellerini yıkadıktan sonra ben de yıkadım masaya geçtim…
Hep birlikte yemek yedikten sonra onlar evlerine gitti. Ben de kaynanamlara, “Bu akşam İstanbul’a döneceğim!” dedim. Kaynanam da, “Çok sağol oğlum, senin de bu kadar işin varken Nilay’ın işi için uğraştın! Kızıma selam söyle!” diyerek beni uğurladılar. Kaynanamın evinden çıktım doğruca bir otele gittim yatmaya.
Ertesi gün Emel beni saat 14:00 gibi aradı ve çarşıda bir yer tarif edip beni orda beklediğini, gidip almamı söyledi. Ben zaten hazır bekliyordum, hemen arabama atladım o söylediği yere gittim. Emel yine o Leopar desenli pantolunu giymiş çok sexy görünüyordu. Kapıyı açtı arabaya bindi, çarşıdan uzaklaştık. Biraz ilerde sakin bir yere çektim arabayı ve arabanın içinde öpüşmeye başladık. Yiyordum resmen Emel’in dudaklarını, o da sanki ilk kez öpüşür gibi öpüyordu. Biraz öpüştükten sonra Emel’e, “Noldu, halen tık yok mu kocanda?” dedim. “Yok be, bir iki dakika içinde boşalıyor yine, ondan sonra da siki kalkmıyor birdaha. Amımı parmaklamaktan bıktım, hadi nereye gideceksek gidelim de, bir an önce becer beni!” dedi.
Kaldığım otele sürdüm arabayı hemen. Odama girer girmez yine dudaklarına yapıştım. Öpüşürken amını elliyordum, Emel daha pantolonunun üstünden ellerken inleyerek orgazm olmuştu. Emel’e, “Kız elim ıslandı, daha dokunmamla orgazm oldun sen, sikerken ne yapacaksın?” dedim. Emel de, “Eee bizim heriften iş çıkmıyor, olacak o kadar! Hadi vakit kaybetmeyelim, soyun!” dedi. İkimiz de yıldırım hızıyla soyunduk. Emel sikime yapıştı, koparcak gibiydi, tükürükleyerek yalıyordu, ‘mmmhhh, mmmhhh’ sesler geliyordu yalarken. Ben de, “Oh süpersin Emel’im, orospum!” diyordum. Emel hiç dikkatini dağıtmadan sikimi ağızına sonuna kadar sokarak yalıyor, emiyordu. O kadar ateşli yapıyordu ki bunu, dayanamadım ve inleyerek kasılarak Emel’in ağzına boşaldım. Emel de hepsini yuttu ve “Ohh bee! Yarrak dediğin işte budur bee!” dedi. Banyoya gidip o ağzını yüzünü, ben de sikimi yıkayıp geldik, yatağa uzandık, baya bir elleştik öpüştük…
Emel’in göğüslerini yalayarak aşağılara indim ve amına yapıştım. Amının üstüne üçgen biçiminde kıllar bırakmış. O kıllarla oynayarak amını yalıyordum. Çok geçmeden Emel yine su gibi orgazm oldu. Ben amının sularını yalarken, “Ohhh, yala, yut, bitir beni, kocam olacak o orospu çocuğuna inat!” diye çığlıklar atıyor, dilim amına değdikçe inliyordu. Bu arada benim yarrak ta yeniden kalkmıştı, Emel bunu farkedince tekrar sikimi ağzına aldı ve saksoya başladı. Bir iki dakika yaladıktan sonra, “Hadi aşkım sok, parçala, bitir, patlat amımı!” diyordu. Ben de kocasına küfürler ediyordum, “Ulan bu am sikilmez mi hiç, amına koduğumun pezevengi! Bak nasıl parçalıyacam senin o orospu avradının amını! Boynuzların büyüsün yavşak!” diyordum. Sikime bu sefer geciktirici jel sürdüm. Emel’in bacaklarını havaya kaldırdım ve iyice yanaştım, sikimi amına dayadım ve yüklenmeye başladım. Hepsini köklediğimde Emel altımda, “Yavaş! Nolursun yavaş sik!” diye inliyordu. “Ne oldu kız orospu, çok mu acıdı?” deyip amına seri bir şekilde gidip gelmeye başladım…
Emel çığlık çığlığa inledikçe daha sert ve hızlı basıyordum, pat, pat, pat sesler geliyordu. Amını sikerken göğüslerini yalamaya ve ısırmaya başladım. Emel’den derin bir, “Uhhhhh!” çıkınca, “Ne oldu kız?” dedim. “Ne olacak, orgazm oldum amına koyum, bunca yılın acısı çıkıyor!” 🙂 dedi. Hemen pozisyon değiştirip yüzüstü yatırdım Emel’i, arkadan amına sokarken sırtına öpücükler konduruyordum. Emel de, “Süpersin bee! Karının 4. çocuğu yapmasını şimdi anlıyorum, bu sike 4 değil 14 çocuk yapılır!” diyordu. Yatakta yuvarlandık ve Emel’i üste aldım, sikimin üstüne oturttum. Emel deli gibi zıplarken, “Offf, parçala amımı, yırt!” diye inliyordu. O zıpladıkça ben de hoplayan göğüslerini avuçluyordum. Sikimin üstünde inip kalkarken Emel amını okşuyordu ve bir kez daha orgazm oldu. Ben de boşalacaktım artık, “Kalk kız orospu, in üstümden, ağzına boşalacağım!” dedim. Emel indi ve sikimi ağzına aldı, yalamaya, vakumlamaya başladı. Öyle bir patladım ki ağzına, sanki yarım litre döl akacaktı. O da hepsini bir güzel yuttu, sikime bir öpücük kondurup, “Aylardır özlem duyduğum yarak bu işte!” dedi.
Emel’i duştada bir güzel yaladım yuttum. Emel, “Geç kalmayım, pezevenk kocam şüphelenmesin!” deyince giyinip çıktık otelden. Arabamla onu aldığım yere bırakmadan önce, arabayı sakin bir yere parkedip, arabanın içinde son bir kez öpüşüp sakso çektirdim ve öyle gönderdim boynuzlu kocasına 🙂
73 notes · View notes
canerpel · 7 hours ago
Text
Tumblr media
165 notes · View notes
canerpel · 7 hours ago
Text
Tumblr media
23 notes · View notes
canerpel · 10 hours ago
Text
 Karımın Kaçamakları
Selam ‘Seksi Hikaye‘ okurları. Adım Behçet, 41 yaşındayım. Karım Sema, deyim yerindeyse, sülün gibi bir kadındır. Biz Türkiye’de evlendirildiğimizde, ben 18, Sema ise 16 yaşında idi. Ailelerimizin isteği ve baskısı ile evlendik ve ben Sema’yı Almanya’ya getirdim. Sema sade bir evkadını idi. Birbirimize çabuk alışmıştık. Evliliğimizin ilk senesinde bir kızımız oldu. Sonra uzun süre çocuk yapmadık, daha sonra, biri kız biri erkek olmak üzere, ikizimiz oldu. Sema yorgun olmadığında her gece sikişirdik. Ama Sema bunu bir karılık vazifesi gibi görür, sanki sikişmekten bir zevk almazdı. Yani sikişmelerimiz genelde gece karanlıkta ve ön sevişmesiz olurdu. Ben biraz başka şeyler istesem, “Ya sapık mısın? Sikeceksen sik! Benim uykum var!” der, bana kızardı.
Türkiye’den tatil dönüşüydü, Avusturya’da otobanın park yerinde tartıştığım adamın biri ile kavgaya tutuştuk. Adamı bıçak ile yaralayınca, beni tutukladılar, 4 sene ceza verdiler. Bunun 2 sene 8 ayını içeride geçirdim, sonra beni Alman vatandaşı olduğum için Almanya’ya sürdüler. Hapishanede ilk zamanlar kendi kendimi yiyiyordum, acaba karım ve çocuklarım ne yapıyor diye. Abazalığım da tavan yapmıştı, günde en az iki kere 31 çekiyordum ve fantazilerimde hep karım vardı. Merak ediyordum, acaba ben burdayken, karım kendini başka birine siktiriyor muydu. Kendimi bu fikre öyle inandırmıştım ki, karım kesin kendini başkalarına siktiriyordur diyordum. Ve acaba çevremizde hangi erkeğe kendini siktiriyor diye düşünür, o zaman sikim kalkar ve 31 çekerdim. Bu artık bende takıntı haline gelmişti, karımı tanıdık kişilerle sikişirken düşünür, değişik fantaziler kurardım.
Karım beni ceza evindeyken 3 defa ziyarete geldi. Ben gelmesini istemiyordum, ama geldiğinde kılık ve kıyafetinin değişmediğini gördüm. Yani karım tesettürde değildi, ama hep kapalı giyinir, etek boyu devamlı dizlerinden aşağıda olur. Onu öyle görünce de, (Yapmamıştır, yapmamıştır!) diye kendimi teselli ediyordum. Dediğim gibi, cezamın büyük bölümünü çektikten sonra beni uçak ile Almanya’ya sürdüler. Havaalanından eve telefon açtığımda kimse çıkmadı. Ben bir firmanın 3 ortağından biri olduğum için orasını aradım, telefona ortağım Bekir çıktı. Ona, Havaalanında olduğumu, evde kimsenin olmadığını söyleyerek, “Beni birisi buradan alsın!” dedim. O da, “Yenge burada, Kemal ile hesapları düzenliyorlar, hemen birisini gönderir aldırırım!” dedi. (Kemal kardeşim olur).
Ardan 45 dakika geçmişti ki, Kemal, karım ve büyük kızım beni almaya geldiler. Hep beraber sarılışıp, biraz ağlaştık, sonra eve gittik. Evde çay sohbet derken, Kemal, “Abi ben çocukları (İkizleri) alıp bize gideyim, senin yengem ile konuşacakların vardır!” diyerek çocukları alıp gitti. Daha saat 14:00’ü gösteriyordu. Karıma, “Ben bir duş alayım!” dedim. Karım da, “Önce ben alayım, sonra ben yemek hazırlarken sen de yıkanırsın.” dedi. Önce o yıkandı, sonra ben duşa girdim. Suyu açıp, kirli çamaşırların içinde birşeyler aradım, acaba ben hapisteyken birisini eve aldı mı, kendisini başka birine siktirdi mi diye. Kafamda hep bu sorular vardı. Ben bunları düşünürken feci haz alıyordum ve sikim kazık kesiliyordu. Ama hiçbir işaret bulamadım…
Yıkandıktan sonra hafifçe birşeyler atıştırıp, biraz havadan sudan sohbetten sonra, kendisini özlediğimi ve geceye kadar beklemek istemediğimi söyledim. Karım hemen gelip kucağıma oturdu ve öpüşmeye başladık. Aman Tanrım, o ne biçim öpüşme! Aklımdan ilk geçen şey, (Bu karı kesin başkasına vermiş!) oldu, çünkü daha önce böyle öpüşmezdi. Ama öyle abazaydım ki, şimdi bu karıyı önce sikeyim, o meseleyi daha sonra konuşuruz diye düşündüm. Karımı kucakladığım gibi yatak odasına götürdüm. Birbirimizi soyduk ve karım bana daha önce hiç yapmadığı şeyi yapıp, sikimi ağzına aldı, yalamaya, emmeye başladı. Öyle güzel yapıyordu ki, bu işte oldukça tecrübe kazandığı belli oluyordu. Fazla dayanamayıp ağzına boşaldım. Üstelik hepsini yuttu…
Karım sonra sırtüstü yatıp, “Sen de beni yalasana!” diyerek, tangasını çıkartınca gördüğüme inanamadım. Amının kıllarını Brezilya traşı yaptırmış! Yani amının üstünde kalan kılları üçgen şeklinde bırakmış, (Almaya’da bazı kuaförlerin amlara Brezilya traşı yaptığını duymuştum, karımın amının da profesyonelce traşlanmış olduğu hemen belli oluyordu) şahane duruyordu. Bilmiyorum kaç dakika yaladım, ama uzun bir süre karımın amını yalayıp, onu defalarca orgazm’a ulaştırdım. Sonra da halen kazık gibi olan sikimi amına sokup, karımı sikmeye başladım. Evelden gıkı çıkmayan karım, şimdi altımda inliyordu. Hem de ne inleme, neredeyse komşuların duyacğı kadar bağırıyordu. Yaklaşık 20 dakika karımın amını pompaladım ve içine boşaldım…
Ben yatağa uzandım, terlemiştim, susamıştım. Karım kalkıp bana soğuk su getirdi, yeniden yanıma uzandı. Konuşmuyorduk, sadece birbirimiz okşayıp, öpüşüyorduk. Bir müddet sonra sikimi yeniden ağzına alıp tekrar kaldırdı. Biraz bacak omuza pozisyonunda siktim, biraz da domaltıp arkadan amına girerek sikmeye başladım. Arkadan amını sikerken, “Bir de götünü sikeyim!” dedim, sikimi amından çıkartıp tükürükleyip götüne dayadım. Hic itiraz etmedi. Bir yüklenişte sikimi kökledim götüne. Karımdan sadece kısa bir “Ihhh!” çıktı, hepsi o kadar. Evelden götüne elletmezdi bile, “Günah!” derdi, “Acıyor!” derdi, siktirmezdi. Demek elin oğlu dinlememiş, karımın sırf amını değil, götünü de dağıtmıştı. 10 dakika da götünü siktikten sonra, götünün içine boşaldım…
Yarım saat hiç konuşmadan yatakta oturduk. Sonra karıma, “Sema, bana birşeyleri izah etmek ister misin?” diye sordum. Karım cevap vermeden ağlamaya başladı. Onu kendime çekip öptüm ve “Ağlama, sadece olup bitenleri öğrenmek istiyorum, korkma sana birşey yapmam, sadece olayları öğreneyim, sonra gereği neyse düşünürüz, bir karar vermek için çok erken!” dedim. Karım da anlatmaya başladı. Ben cezaevine girdikten sonra kardeşim Kemal, “Gel yenge bizim büroda çalış, hem evde sıkılmazsın, hem de hesapları falan kontrol edersin, abimin yokluğunda bize de yardımcı olursun!” demiş. Ama almancası yetersiz olduğu için özel bir dil kursuna yazılmış. İlk zamanlar anlam veremese de, hep fena şekilde azıyormuş, ama ne yapacağını bilemiyormuş. Kursta sınıf arkadaşı bir Afrikalı ile yakınlaşmış. Aklından ona vermek gibi birşey geçmese de, bir gün kursu asıp, bu genç ile biraz gezmişler, dolaşmışlar ve genç bunu evine götürüp sikmiş. “Aslında aklım yanlış diyordu, ama vücudum yanıyordu!” diye anlattı.
Bu genç ile kurs boyu beraber olmuşlar, 6 ay sonra genç memleketine geri dönmüş. Tam onu unuttum derken, büyük kızımı erkek arkadaşı Klaus ile evimizde sikişirken yakalamış. Kızıma, “Seni babana söyleyeceğim!“ deyince, kızım da, “Söyle! O zaman ben de seni kurstaki Afrikalı arkadaşınla sarmaş dolaş öpüşürken gördüm, onu söylerim!” deyince, karımın yelkenler suya inmiş. Kızım, “Anne gel anlaşalım, ikimiz de susalım, istersen kendine bir erkek arkadaş bul, ya da bulmana yardımcı olayım!” demiş, geçici olarak olay kapanmış.
Daha sonra kızım karımı, erkek arkadaşı Klaus’un doğum gününe götürmüş. Karım orada Klaus’un babası Mannfred ile tanışmış. O akşam adam karımla çok ilgilenmiş, içki falan ikram etmiş. Ama karım içmemiş (hiç alkollü içki kullanmaz). Gecenin geç saatlerinde herkes evlerine gidince, kızım da Klaus ile (sikişmek için) bir odaya çekilmiş. Dolayısıyla karım Mannfred ile yalnız kalmış ve bunlar da sikişmişler. Karım o akşamdan itibaren Mannfred ile beraber olmaya baslamış. Adamın kuaför dükkanı varmış (ben bunu duyunca anladım, amındaki Brezilya traşının nerden çıktığını). Karım haftada bir iki kez, “Saçlarımı yaptıracağım!“ bahanesi ile gidip kendisini Mannfred’e siktiriyormuş…
Karım bunları anlatırken, benden sert bir tepki gelmeyince, cesaretlenip daha ince detaylarına giriyordu. Ve o anlattıkça sikim kazık kesiliyordu. Karım bunun farkına varmış, bir eliyle sikimi okşayarak bana herşeyi anlatıyordu. Kendisine, “Ortağım Bekir ya da kardeşim Kemal ile sikiştin mi?” dediğimde, Kemal’in sadece birkaç kere imali bir şekilde, “Birşey lazım mı yenge?” dediğini anlattı. Bekir’le de ofiste yalnız kalınca, Bekir sikini kaşıyarak, “Her zaman emrindeyim yenge!” demiş. Karım da Bekir’e fırça atmış, “Ulan şerefsiz sen git karını sik, bu hareketi bana birdaha yaparsan o sikini kökünden kestirir götüne soktururum!” demiş. Ondan sonra Bekir birdaha pot kırmamış. “Peki ya çevrede başka tanıdık kişilerle sikiştin mi?” dediğimde, “Hayır, onlar beni işten eve, evden işine giden biri biliyor!” dedi…
Konuşmamız bitince, karımla bir kere daha sikiştikten sonra yatıp uyuduk. Sabah uyandığımda karım telefonda kızım ile konuşuyordu. Kızıma, “Babana herşeyi anlattım, ama herşeyi!” dedi. İki saat sonra kızım erkek arkadaşı Klaus ile geldi. Kızım yanıma oturup yanağımdan öptü, “Benim anlayışlı babam!” dedi. Beni Klaus ile tanıştırdı. Klaus hoş bir çocuktu, babasının yanında kuaförlük yapıyormuş. Klaus bana, “Akşama mahsuru yoksa babam da gelmek ve sizinle tanışmak istiyor!” dedi. Ben de, “Gelsin tanışalım!” deyince, karım gülümsedi.
Akşama, Manfred büyük bir çicek yaptırmış, bir şişe de şarap almış, geldi. Onunla da tanıştık, oturup sohbet muhabbet derken vakit geç oldu. İkizler zaten Kemal’de kalmışlardı. Kızım Klaus ile odasına çekildi. Aradan 10 dakika geçmedi, kızımın odasından sikiş sesleri geliyordu. Mutfağa birşey almak için gider gibi yapıp, kızımın kapısının anahtar deliğinden içeri baktım, Klaus kızımı bacak omuza yapmış sikiyordu. Sanki mutfakta aradığımı bulamamış gibi yapıp, karımı yanıma çağırdım. Karım yanıma gelince, “Anahtar deliğinden bak, Klaus bizim kızı nasıl sikiyor!” dedim. Karım bakıp yanıma geldi, pantolonumun üstünden kalkık sikimi avuçlayarak, dudaklarımız birbirine kenetlendi. Mutfakta biraz öpüştükten sonra karıma sordum, “Mannfred ile sikişmek istiyor musun? İstiyorsan yapabilirsin!” dedim. Karım yüzüme baktı, “İstiyorum, ama ikinizle birden! Bizim kızla Klaus birazdan Discoya gidecekler zaten!” dedi. “Tamam olur!” dedim, içeri geçtik…
Az sonra kızımla Klaus sikişlerini bitirmişler, “Biz dışarı çıkıyoruz!” deyip gittiler. Onlar çıkınca karım gelip kucağıma oturdu, ben de eteklerini yukarı sıyırıp bacaklarını okşamaya başladım. Karım çağırınca Mannfred de yanımıza geldi, karımın bacaklarını ayırıp amını yalamaya başladı. Sonra kalkıp yatak odasına geçtik, orada Mannfred ile birlikte sabaha kadar karımı siktik. Karım da, biz de haşat olduk.
Bundan sonra haftada bir kere buluşmaya ve böyle sikişmeye karar aldık. Bu arada da karım bana sikmem için tanıdığı birkaç karı getirdi. Bunlardan birisi de kardeşim Kemal’in karısı Hülya idi. Hülya da, “Kardeşin iyi sikemiyor, ben de ara sıra başkasına veriyorum!” diyordu. Sizin anlayacağınız, hiçbir kadın yaraksızlığa dayanamaz ve bir yolunu bulup siktirir kendini
53 notes · View notes
canerpel · 10 hours ago
Text
Halamın Taze Gelinini Siktim! 
Merhabalar, ben Ahmet, Elazığ'ın bir köyünde oturuyorum. Halamın bir tek oğlu var, onu da askere gitmeden halam everdi. Gelinleri Fadime'yi ilk defa düğün akşamı gördüm, o zaman içimde birşeyler uyanmıştı. Halam oğlu evlendikten sonra askere gitti. Bense evlerinin etrafında Fadime'yi göreyim diye dolanıyordum. Görüyordum da. Havadan sudan konuşuyorduk onunla, oturup sigara içiyorduk. Sürekli onun yanında olmak istiyordum, ondan hiç ayrılmak istemiyordum. Ama nasıl açılacağımı bilmiyordum sadece. Halamla gelini ise beni komşularının kızına asılmak için dolandığımı sanıyorlardı, oysa ben halamın gelini Fadime için gidiyordum...
Bir gün canım sıkıldı halamlara gittim. Evde halam yoktu ve Fadime evde tek başına iş görüyordu. Fadime, "Hoş geldin Ahmet, komşu kızını mı görmeye geldin? Gel buyur!" dedi. "Hayır ben başka birini seviyorum, ama ulaşması biraz zor!" dedim. "Neden zor ki?" dedi. "Sevdiğim evli!" deyince, Fadime şaşırdı ve bana, "Akıllı ol, köy yerinde adın çıkar!" dedi. Bense, "Hiçbir şey umurumda değil!" dedim. "Yaa öyle mi, kim bu şanslı kadın?" diye sordu. Ben isim veremedim, "Sonra söylerim!" diyerek konuyu kocası Murat'a getirdim, "Onu özledin mi?" diye sordum. "Özlemez olur muyum, tam 3 ay oldu gideli, bu günlerde dağıtıma gelecek, Murat'ı çok seviyorum!" dedi. Ben de, "Nasıl özledin?" deyine, gülerek içeri kaçtı. Anladı tabii benim ne demek istediğimi.
Birkaç gün sonra Murat izine gelmişti. Bu durum benim zoruma gidiyordu, çünkü Fadime'yi sikiyordu. Bense Fadime'nin kalçalarını hayal ederek 31 çekiyordum. Murat dağıtıma gitti ve Fadime yine bana kalmıştı. Bir ay geçmişti ki ben İstanbul'a gittim geldim. Geldiğimde ilk işim halamlara gitmek oldu. Fadime beni görünce sevindi, "Hoşgeldin Ahmet, nerelerdesin?" dedi. "İşim vardı." dedim. Halam bize gitti gezmeye, ben balkonda oturdum sigaramı yaktım. Fadime geldi yanıma oturdu, bir sigara da ona verdim. Fadime bana, "Eee sevgilinle aran nasıl?" dedi. "Onun haberi yok, ben onu seviyorum, ama söyleyemiyorum! Neyse boşver, sen anlat, Murat telofon açıyor mu, görüşüyor musunuz?" dedim. "Ahhh ahh, 6 ay oldu gideli, birkaç kere telefon açabildi, onda da kısa konuşabildik!" dedi. "Şimdi daha çok özlemişsindir! Birşey lazım olursa bana söyle!" dedim. O da, "Tamam olur Ahmet bey!" diye güldü...
Birden aklıma şeytanlık geldi. İstanbul'dan seks dergisi almıştım, ceketimin cebindeydi. Bir cesaret çıkarıp dergiyi dürdüm ve uzattım ve "Al şunu sakla hemen, sonra okursun, canın sıkılmaz!" diyerek verdim. O da bakmadan alıp koynuna koydu. Ben biraz daha oturup ordan ayrıldım. İki gün sonra tekrar gittim halamlara. Halam da tam bahçeye gitmek üzere evden çıkıyordu. Halam gidince Fadime gülerek yanıma geldi, "Sen manyak mısın, onlar neydi öyle?" dedi. "Yaa ne yapalım, biz de böyle tatmin oluyoruz!" dedim. Fadime gülerek, "Hani senin evli bayan arkadaşın vardı, ona git ateşini söndürsün!" dedi. Ben de gülümseyerek, "O sensin!" deyiverdim. Fadime'nin şaşkınlığı geçince, "Ne diyorsun sen yaa, olamaz böyle birşey, çabuk burdan git, birdaha da gelme!" diye bağırdı. "Tamam Fadime, ama birsefer öpeyim, daha gelmem!" dedim. "Hayır!" diyerek yatak odasına kaçtı, ben de peşinden girdim. "Ne olur git burdan!" diye yalvarıyordu. "Gidecem, ama bir defa öpeyim!" dedim. "Tamam ama sadece bir defa!" dedi. Ben hemen dudaklarına yapıştım, tam bir saat öpüştük...
Güya onu bir defa öpüp daha görüşmeyecektik, ama öpüşmelerimiz tam 4 ay sürdü. Her fırsatta gizli saklı öpüşüyorduk, ama ileri gidemiyorduk. Öpüşürken kalkan yarağımla eve gidip 31 çekip rahatlıyordum. Yine halamın bahçeye gittiği bir gün Fadime'nin yanına gittim. Beni içeri alınca hemen boynuma sarılarak, "Özledim seni!" dedi. Hemen Fadime'yi yataklara dayadım ve öpüşmeye başladık. Yarağım yine kalkmıştı. Öpüşürken bir yandan da pijamasının üstünden yarağımı Fadime'nin amına bastırıyordum. Hemen hemen yarım saat öpüştük ve Fadime, "Dayanamıyorum artık Ahmet, içime sok!" diye inliyordu. 4 ay boyunca öpüştük ve Fadime ilk defa onu sikmemi istiyordu. Pijamasını yarıya kadar indirdim, elimi amına attım, amı sular içinde, çeşme gibi akıyordu. Fermuarımı açıp sikimi çıkardım, Fadime'yi ters çevirip ayakta bacaklarını ayırdım ve sikimi arkadan amına birden soktum. Amı yanıyordu. Gidip gelmeye başladım. Her soktuğumda Fadime inliyordu. Fazla dayanamadım ve içine boşaldım. Fermuarımı çekip, yakalanma korkusuyla hemen ordan ayrıldım...
Ertesi gün halam evden çıkınca Fadime beni arayıp çağırdı. Hemen gittim tabii. Bu defa yere uzattım ve memelerini yalamaya başladım, bir yandan da amıyla oynuyordum. Fadime sabırsızlanıyordu, "Hadi Ahmet dayanamıyorum!" diyordu. Yarağımı çıkarıp yalaması için ağzına verdim. Fadime gülerek, "Bu mu bana girdi? Ağzıma sığmıyor, amıma nasıl giriyor?" diye inleyerek yarağımın etrafını yalıyordu. Ben de parmağımı amına sokup çıkarıyordum. "Hadi yeter, sik artık, şimdi kaynanam gelir!" deyince, bacaklarını omzuma aldım yarağımı amına dayadım, bir hamlede içine girdim. Fadime inleyerek, "Çıkar içimden, karnım sancıdı!" dedi. Dinler miyim, ufak ufak girip çıkıyordum. Fadime inleye inleye bağırıyordu, "Canım yanıyor!" diye. Amına boşalana kadar sikmeye devam ettim...
Murat askerden gelene kadar birkaç kez daha birlikte olduk Fadime'yle. Murat askerden geldikten sonra ise Fadime'yi zor bela ikna edip sadece bir kez daha sikebildim. Şimdiyse beni istemiyor, hep Murat'la sikişiyor
54 notes · View notes
canerpel · 10 hours ago
Text
Çarşaflı Hatunu Kocası 6 Aydır Sikemiyormuş! 
İstanbul Fatih semtinde bir apartmana taşındık. Oturanların hepsi tutucu aileler. Bazıları çarşaflı, bazıları türbanlı. Karım açık giyinir, ama fazla da açık olmayı sevmez. Apartmana taşınalı bir ay geçmesine rağmen hiçbir komşu hoşgeldine gelmedi. Erkekler bana, kapalı kadınlar da karıma selam vermiyorlardı. Bizi dışlamışlardı. Komşular hoşgeldine gelmeyince, karım kek pasta falan pişirmiş, onları çaya davet etmiş, ama kimse gelmemiş. Akşam karımın gözlerinden yaşlar akarak bana şikayet etti ve "Buradan taşınalım!" dedi. Ne olduğunu sorduğumda, komşular (Biz açık bir kadının pişirdiklerini yemeyiz!) demişler.
Benim de canım çok sıkıldı, fakat, "Taşınmayıp sabredelim, nasıl olsa bir aileyle bir gün samimiyet kurarız." dedim. Ama bir yıl kimseyle konuşamadan apartmanda oturduk. Bir gün karşı komşumuz çarşaflı Menekşe hanımla apartman girişinde karşılaştım. Elinde çok büyük bir karton kutu vardı, taşımakta zorlanıyordu. Başını öne eğerek bana, "Komşu, yardım eder misin?" dedi. Ben de, "Hayhay efendim!" dedim ve elinden aldım, yukarıya kadar taşıdım. Karton gerçekten çok ağırdı, içinde Çelik Tencere takımı varmış. Kapısının önüne kadar götürüp bıraktım. Menekşe hanımın sadece gözleri görünüyordu ve gözleri gülerek bana teşekkür etti.
Birkaç gün sonra Menekşeyle tekrar kapıda karşılaştık. Bana selam verdi, gözleri yine gülüyordu. Bu sefer gözlerine dikkatli bakınca çok güzel olduğunu fark ettim. O da benim gözlerime derin derin baktı ve "Komşu, kocam sizinle tanışıp bir çay içmek ister, bize gelir misin?" dedi. Ben, karımın bir aylığına annesine gittiğini, evde yalnız olduğumu söyleyip, "Karım gelince beraber ziyaret edelim." dedim. O da, "Siz yalnız gelseniz de olur..." dedi. "Hayhay! Geleyim ozaman." dedim.
Akşam yemeğinden sonra kapılarını çaldım. Menekşe açtı ve buyur etti. Beni oturma odasına aldı. Kocası yatakta uzanıyordu, beni görünce yarım oturdu ve "Komşu hoşgeldin, kusura bakma, ben biraz rahatsızım, ayağa kalkamıyorum." dedi. Ben, "Önemli değil." dedim. Kısaca tanıştık ve karısına yardımım için çok teşekkür etti. Kocası tutucuydu, ama neşeli bir adamdı, kısa zamanda muhabbete başladık. Altı ay önce trafik kazası geçirmiş ve belinden aşağısı felç olmuştu, her şeyiyle karısı ilgileniyordu.
Menekşe hanım çaylarımızı getirdi, çarşafını çıkarmadan odaya oturdu. Üçümüz biraz daha konuştuk ve erkenden ayrıldım. Menekşe hanım kapıdan uğurlarken, ona, "Bir ihtiyacınız olduğunda söylemeniz yeterlidir, elimden geleni yaparım." dedim. Güzel gözleriyle gülerek teşekkür etti. Menekşenin gözlerini unutamıyordum. Çok güzeldi. Uyurken dahi hayal kurmaya başlamıştım, Menekşenin gözlerine bakarak onu öptüğümü düşünerek uyuyordum.
Bir akşam geç vakitte kapım çaldı, hemen açtım. Karşımda Menekşe duruyordu. Gözleri bu sefer daha da güzeldi, çünkü gözkapaklarını pembe ile renklendirmişti. Çarşafının yüz kısmını açarak, "Mesut bey, size bir tabak börek getirdim, alırsanız memnun olurum." dedi. İlk defa yüzünü tam görmüştüm ve içimden (Aman Tanrım!) dedim. Parlak kırmızı rujlu dudakları, bembeyaz inci gibi dişleriyle, karşımda sanki bir manken vardı. Ne diyeceğimi bilemeden dondum kaldım. Menekşe benim şoka girdiğimi görünce tabağı elime tutuşturdu. Elini elime hafifçe değdirince kalbim duracak gibi oldu. "Menekşe hanım zahmet etmişsiniz, teşekkür ederim, tabağınızı boşaltıp hemen getiriyorum, biraz bekleyin lütfen." dedim.
Hiç beklemedim bir cevap verdi, "Mesut bey müsadeniz olursa ben boşaltayım." dedi. Hemen kapıdan çekilerek, "Buyurun." dedim. Kapıyı kendisi örttü ve mutfağa girdi, ben de arkasından gittim. Bir melek gibi süzülerek yürüyordu. Çarşafının altında uzun topuklu ayakkabı vardı. Çarşafını biraz yukarı çekmiş, ayakkabısının ve ince siyah çorabının güzelliği ortaya çıkmıştı. Tabağı masaya koydu. Ben korkarak sandalyeyi çektim, "İsterseniz biraz oturun." dedim. Hemen oturdu, ben de karşısına oturdum. "Kocanız nasıl?" dedim. Gözleri bir an sulandı ve "Çok kötü Mesut bey, çok ağır ilaçlar kullanıyor ve sürekli uyuyor, biraz önce yine uyudu, sabaha kadar top atsan uyanmaz artık!" dedi. Canının çok sıkıldığını ve biraz dertleşmek istediğini söyledi. Karımın olmadığını bildiği halde çarşaflı şuh bir hanımla evde yalnızdım ve şeytan (Tamam oğlum köşeyi döndün!) diyordu.
Menekşe biraz havadan sudan anlattı ve esas konuya girdi. Kocasının belinden aşağısıyla birlikte erkeklik organı da işlev görmüyormuş ve iyileşmesi de imkansızmış. Menekşe hanım benden ilk defa yardım istediğinde gözlerindeki gülümsemeyi anımsadım, ilk mesajını ta o zaman vermişti. Genç ve güzel kadın 6 aydan beri bir erkeğe açtı. Aklımdan bunlar geçerken, Menekşe hanım gözlerime bakarak, "Mesut bey ben çok özledim..." dedi. Anladığım halde, "Neyi?" diye sordum. "Biliyorsun... Bir kadın en çok neyi özlüyorsa onu..." dedi ve gözlerime (Beni sik!) der gibi yalvarırcasına bakmaya başladı.
Ben de neredeyse bir aydan beri karım olmadığından iyice sekse susamıştım. Yavaşça Menekşenin yanaklarından tuttum ve rujlu dudaklarını emmeye başladım. Öpüşerek ayağa kalktık. Belime sarılarak amını sertleşen yarağıma dayadı ve dilini ağzıma soktu. Dilini ısırdım, o da benim dilimi emdi ve ısırdı. Çarşafının üstünden poposuna yapıştım, altında külot yoktu ve ipek çarşafın yumuşaklığıyla poposunun sertliği beni çıldırtmaya yetmişi. Gözlerine bakarak, "Siz evdeyken makyaj yapar mısınız?" dedim. "Hayır, ilk defa bugün kocam uyuduktan sonra gizlice yaptım." dedi. "Neden?" dedim. "Seni etkilemek için!" dedi...
Elinden tutup yatak odama götürdüm. Çarşafını bir hamlede üzerinden çıkardım. Memeleri çok güzel ve dimdikti. Siyah külotlu çorap giymişti. Ben külotlu çorap fetişiydim, onu öyle görünce yarağım biraz daha büyüdü ve kazık gibi oldu. Ben de soyundum. Rujlu dudaklarıyla yarağımı yalamaya emmeye başladı. Sonra ben de çorabının üzerinden amını yalamaya, öpmeye ısırmaya başladım. İkimiz de çıldırmıştık. Çorabının önünü yırttım ve dilimle içini yaladım. Başımdan tutarak kendine çekti, "Sik artık beni, dayanamıyorum, tam 6 aydan beri amıma yarak girmedi, sok artık, sok!" diye bağırdı. Siyah başörtüsüyle altımda sikilmeye hazır bir karı vardı. Ağzımla ağzına yapıştım. Nefes alamıyordu ama dilimi ısırıyor ve eliyle tuttuğu yarağımı amına sokmaya çalışıyordu. Amı vıcık vıcık ıslanmış köpürmüştü. Çok dar ve küçük bir amı vardı. Benim yarak ise hayli büyüktü, girerken zorlayacağı belliydi.
Ona, "Benim yarak biraz büyük galiba, sokarken acıtabilirim, kusura bakma." dedim. "Evet Mesut bey, yarağın çok büyük, kocamınkinin iki katı, sok artık!" dedi. Birden ve de çok hızlı sokmalıydım altımdan kaçmasın diye. Bağırmamasını söyledim ve ağzımı ağzına iyice bastırdım, ki çığlık atarsa duyulmasın diye. Yarağımı amına en son hızımla soktum, Menekşenin çığlığı ağzımın içinde boğuldu ve gözlerinden yaş geldi. Altımdan kaçmaya çalışıyor fakat yaraktan kurtulamıyordu. Yavaşça çektim yavaşça soktum ve ağzını serbest bıraktım. Zevkten inlemeye başladı ve yüzlerce kez, "Sik beni!" diye yalvardı.
15-20 dakika yavaş yavaş siktim ve Menekşe iki kez orgazm oldu, elleri yana düştü. Birkaç kez dölüm gelmeden beklemiş ve geciktirmiştim. Birkaç kez geciktirince benim yarak küser ve dölü fışkırtmazdı. Kendi karımı da bu yöntemle en az bir saat sikerdim. Karım da (Ne olur boşal artık amım felç oldu!) diye yalvarırdı. Menekşe de aynı karım gibi başladı, gözlerime bakarak, "Hadi boşal artık, fışkırt dölünü, doldur içimi, korkma korunuyorum!" dedi. Ben de dölümün ancak bir saat daha amını sikersem veya götüne sokarsam fışkıracağını söyledim. "Tamam, nasıl olsa orospu oldum, götümü de sik ki tam orospu olayım!" dedi ve arkasını dönüp domaldı...
Menekşenin götüne hiç yarak girmediği belliydi. Amından akan sularla göt deliğini yarağımla yağladım. Sonra yarağımın başını göt deliğine dayayıp yavaş yavaş soktum. Bağırmasını ve kaçmasını bekliyordum, ama öyle olmadı. Başı girince, "Acımıyor mu?" diye sordum. "Acıyor, ama aldığım zevk daha fazla, yavaş yavaş sok canım!" dedi. Götünün o dar deliğine yavaş yavaş gitgeller yaparak giriyordum. 5 dakika içinde delik iyice genişledi ve dibine kadar gömünce Menekşe derin bir zevk çığlığı attı. Artık hızlı hızlı sokup çıkarıyordum. 5-6 dakika kadar daha götünü siktim, dölüm gelmek üzereydi. Dölüm tam fışkırmak üzereyken götünden çekip amına gömdüm ve boşalttım. Yarağımı amından çıkarmadan bir süre arkasına abanmış halde kaldım. Sonra amından çıkıp bunu sırt üstü yatırdım ve dudaklarına yapıştım. 10 dakika öpüştük. Menekşe aniden kalktı giyindi ve hiçbir şey söylemeden kaçtı gitti.
Ertesi akşam eve gelirken Menekşeyi tekrar sikmeyi hayal ediyordum. Ama birdaha uğramadı. Birkaç gün sonra da (ben işteyken) taşınmışlar. Kapıcıya nereye taşındıklarını sordum, bilmiyordu. Birdaha da Menekşeyi bulamadım :(
39 notes · View notes
canerpel · 10 hours ago
Text
Karım Doğurmak Üzereyken Ben Baldızımı Sikiyordum! 
Merhaba 31 Seks Hikayesi seven arkadaşlar, ben Arif. 35 yaşındayım, oldukça da yakışıklı sayılırım. 5 yıllık evliyim ve karımla son derece mutluyuz. Seks hayatımız mükemmele yakın, haftada 4 veya 5 kez sikişiriz. Benim bir de dul baldızım var. Hani baldızım diye söylemiyorum, ama baldız 31 yaşında, 1.70 boylarında, balık etli, kafam kadar iri göğüslere sahip, çok güzel bir kadındır. Karımla evlendiğimden beri kendisine resmen hastayım, beni deli ediyor. Ama bir türlü kendisine açılamıyordum. Evliliğimiz süresince baldızıma karşı sadece yanlışlıkla ve istemeden olmuş gibi dokunuşlardan, sürtünmelerden öteye gidemedim. Baldız bazen farkına varıyordu ama aldırış etmiyordu. Daha da ileriye gidemiyordum, açıkçası beni terslemesinden ve karıma söylemesinden korkuyordum.
Evliliğimizin ikinci senesinde karım hamile kaldı. Doğum yaklaşmaya başlamıştı, bizi de bir telaş almıştı. Benim annem babam İstanbul'da kalıyorlardı, yani uzaktı. Üstelik hepsi işinde gücünde. Karımın ailesi ise Isparta'da oturuyordu, onları biraz daha yakın gördüğümüz için onlara söyledik, doğum sırasında benim kayınvalideye burada olması için ricada bulunduk, onlar da seve seve kabul ettiler. En sevindiğim yanıysa baldızım da geliyordu. Baldızımı görmeyeli aylar olmuştu, eve geldiğimde kapıyı baldız açınca sevincimden havaya uçacaktım. Baldız genelde çok içten davranırdı bana. Beni görünce, "Hoş geldin enişte!" deyip boynuma sarıldı. Kaçırır mıyım fırsatı, ben de sarıldım hemen beline! Vücutlarımız birleşmişti, biraz daha sarılsam kesin boşalırdım yani. Sonra içeriye salona kaynanamla karımın yanına geçtik...
Sohbet falan ederken bazen baldızla göz göze geliyorduk. Galiba halen anlamamıştı, kendisine uzun uzun sarılmamı ve dudaklarına yakın öpücük kondurmamı. Sohbetti, çaydı, kahveydi derken vakit epey geç olmuştu. Zaten karım hamile olduğu için çok halsiz ve bitkindi, uyumak için iyi geceler dileyip odalarımıza geçtik. Ben baldızı kafamdan atamıyordum, ne yapsam da siksem diye düşünüp duruyordum. Ne olursa olsun, rezil olma pahasına da olsa, baldızın o göğüslerinin tadına mutlaka bakmam lazımdı. Bu düşüncelerle uyumuşum...
Sabah olunca erkenden uyandım, çünkü karımı hastaneye yatıracaktık. Yüzümü yıkamak için lavaboya gittim, baktım tuvalet meşguldü. Bekledim biraz, tuvaletten baldız çıktı. Saçları falan çok dağılmıştı, uyku sersemi yalpalayarak yürüyordu. Geceliğiyle lavaboda yüzünü yıkamaya başladı. Ben de tuvalete girmek için yürüdüm, alan çok dardı ve baldızın kalçasına sürtünmeden geçmemin imkanı yoktu. Zaten hiç kaçırmazdım bu tür fırsatları...
"Baldız geçebilir miyim?" dedim. "Geç enişte! Geçmeyip altına mı edeceksin?" dedi ve güldü. Ben de geçerken elimi baldızın beline attım ve kalçasına resmen yaslandım, "Gerçekten geçmemi istiyor musun baldız?" dedim. "Geç enişte geç, kendi malın gibi kullan, tuvaleti!" dedi. Ben de, "Tabii kullanırım, benim tuvaletim değil mi?" dedim. Bu arada arkasında durmaya ve sürtünmeye devam ettim. Baldız döndü ve "Enişte ne yapıyorsun?" dedi. Ama bunu söylerken gözlerimin içine öyle bir baktı ki, 'Sik beni enişte!' der gibi. "Ne yapıyor gibi görünüyorum baldız? Geçmeye çalışıyorum, geçemiyorum!" dedim. Baldız da kalçasını biraz daha bana bastırarak, "Buradan da geçemezsen yuh sana enişte!" dedi.
Baldızımın bu davranışı beni cesaretlendirmişti. Yılların verdiği o özlemle elimi muhteşem göğüslerine attım ve "Geçmek için burdan tutmam gerekiyor galiba!" deyip avuçladım göğüslerini. O sırada koridorun lambası yandı ve bırakmak zorunda kaldım. Gelen kaynanamdı. Baldız yüzünü yıkamaya devam etti, ben de tuvalete girdim. Anlamıştım artık, sevgili baldızım da beni istiyordu. Tuvalette baldızın o muhteşem göğüslerini hayalleyerek bir posta 31 çekip boşaldım, çıktım sonra. Baktım kaynanam kahvaltıyı hazırlamış. Kahvaltı yaparken oldukça neşeliydim, çünkü oğlum dünyaya gelmek üzereydi. Baldız bana bakıp, "Enişte ne güzel, oğlun olacak, çok seviniyorsun eminim!" dedi. Ben de, "Eee erkek adamın erkek oğlu olur!" dedim, gülüştük. Sonra hazırlandık, hastane yoluna koyulduk...
Taksi çağırmıştım. Bindik taksiye. Kaynanam öne oturdu. Karımı arkaya bindirdim. Geçtim karımın yanına oturdum, baldız da benim yanıma oturdu. Ohh ne ala, bir yanımda karım, diğer tarafımda baldız. Yol bir hayli uzundu, karımla konuşuyordum, moral veriyordum, aynı zamanda bacağımı baldızın bacağına resmen yapıştırmıştım. Ben bastırdıkça baldız daha çok bastırıyordu. Elimi baldızın bacağına koydum, bu arada karımla sohbet ediyordum. Sırtım baldıza dönük, ama elim bacağındaydı...
Bir ara döndüm baldıza baktım, baldız da gülümseyerek bana bakıyordu. İçimden, 'Bu iş tamam, bastır Arif!' dedim, başladım baldızın bacağını okşamaya. Yavaş yavaş amına doğru ilerliyordum ve hiç bir tepki yoktu, bacaklarını aralaması dışında. Külotunun üzerinden amını okşamaya başladım, yine tepki vermeyince artık elimi külotun içine soktum. Resmen baldızın amını parmaklıyordum ve bu arada da karımla konuşmaya devam ediyordum. İki arada bir derede kaldım yani. En sonunda baldız bacaklarını sıkmaya başladı, anladım ki orgazm oluyordu artık. Az sonra parmaklarım vıcık vıcık ıslanmıştı. Sonra çektim elimi, baldıza baktım, yüzü kıpkırmızı olmuştu, ama halen g��lümseyerek bakıyordu...
Hastaneye geldik, karımın yatışını yaptım. Sadece bir refakatçi kabul ediliyormuş. Kaynanam karımın yanında kaldı. "Biz baldızla dışarıda dolaşır, arada sırada yanınıza gelir gideriz." dedik ve ayrıldık. Odadan çıkar çıkmaz baldız bana kızarak, "Enişte sen ne yaptığını sanıyorsun yaa!!" dedi. Ben de, "Ne yaptım ki baldız?" dedim. Gülerek, "Arabada mahvettin beni!" dedi. "Sen de beni o kadar kendine hasta etmeseydin baldız, gülü seven dikenine katlanacak!" dedim. "Enişte inanki mahvettin beni, bu yaşıma kadar hiç böyle heyecanlı orgazm olmamıştım, çok güzeldi!" dedi. "Sen dur, daha alasını yaşatacağım sana!" dedim.
Etrafa baktım, hastanenin arka bahçesi tenha bir yerdi, az ileride de depoya benzeyen, eski baraka gibi bir yer vardı. Baldızın koluna girdim oraya doğru yürüdük. "Baldız bak, şu barakada tarihi eserler varmış!" dedim. Baldız şaşırarak, "Hastanede tarihi eserin ne işi var enişte?" dedi, güldü. "Gel göstereyim!" dedim. Barakaya girdik. Hemen tişörtünün üzerinden göğsüne ağzımı yapıştırdım. "Ne yapıyorsun enişte??" dedi. "Acıktım baldız, emzir beni!" dedim. "Yapma enişte, bir gelen falan olur, evde yapalım, daha rahat ederiz!" dedi. "Olmaz baldız, kaç senedir seni arzuluyorum, hayal ediyorum, seni düşünerek ablanı sikiyorum, acı bana lütfen, seni sikmek istiyorum!" dedim, belinden tutup vücudunu vücuduma, dudaklarımı dudaklarına yapıştırdım, öpüşmeye başladık...
Öpüşürken baldız kendini tamamen teslim etmişti bana. Eteğini kaldırıp külodunu dizlerine kadar indirdim ve dudaklarımı amına yapıştırdım. Am dudaklarını bir bir emiyor, parmaklarımla ayırıp, dilimi içine sokuyordum. Baldız bağırmamak için elini ısırıyordu. Yaladım yaladım, baldızımın ekşimsi am suları ağzıma akmaya başladı. Resmen amını ağzımda yoğuruyordum. Dayanamadı titremeye ve orgazm olmaya başladı. "Enişte mahvettin beni, dayanamıyorum sok artık sikini, sokkk!" diye yalvarmaya başladı. "O kadar acele etme baldız!" dedim, açtım göğüslerini, başladım o muhteşem kahverengi uçları yalamaya. Baldız çıldırıyordu, "Yaaaaa hadiiii enişte, hadi sok sikini, sikini sok, sokkk şu sikini içime!" diye inliyordu. Ben de zaten zor tutuyordum kendimi. Hemen yatırdım baldızı kasaların üzerine, ayırdım bacaklarını ve var gücümle bastım amına. Var ya 'Şloppp!' diye birden girdi yarağım köküne kadar. Baldız deli oluyordu, "Bastır aşkım, bastır!" diye kıvranıyordu. Var gücümle amına basıyor, sonuna kadar girip çıkıyordum...
Baldız yeniden titremeye sarsılmaya başladı. Ben de gelmek üzereydim. Son bir hamleyle, aynı anda boşalmaya başladık, ama nasıl boşalma. Baldız öyle bir orgazm oluyordu ki, bitmeyecek sandım. Belime doladığı bacaklarıyla neredeyse belimi kıracaktı. En sonunda emelime ulaşmış, baldızı sikmiştim. Hemen toparlanıp hastaneye geri döndük. Karımın sancıları başlamıştı. Doktorlar bizi çıkarıp karımı yoğun bakıma aldılar. Nur topu gibi bir oğlum oldu.
Kayınvalidemle baldızım bir ay kadar kaldılar. Karımın hastanede yattığı sürece genelde kayınvalidem refakatçı kaldı. Biz de evde baldızla sabahlara kadar sikişip, gündüzleri karımı ziyarete hastaneye gidiyorduk :)
51 notes · View notes
canerpel · 10 hours ago
Text
Tatilde Kendimi Kayınbabama Siktirdim!
Kocam kamyonşöförü olarak Berlin'de bir nakliyat şirketinde çalışıyor. Uluslararası çalıştığı için her zaman evde olamıyor. Geçen sene yazın tatil yapmak istediğimizde, kocama işyerini yeni değiştirdiği için izin vermediler. Kocam da, "Sen çocukları al, Türkiye'ye babamın yanına git, tatilini yap, dinlen..." deyip bizi Türkiye'ye gönderdi. İlk başta ben gitmek istemedim, çünkü kayınbabam (kaynanam öleliden beri) sakin bir balıkçı köyündeki yazlığında kalıyor, ne bir eğlence yeri, ne de alış veriş yeri var. Kocam, "Nazan, dönüş biletini açık tarihli alırız, beğenmezsen erken dönersin, beğenirsen istediğin kadar kal..." deyip beni ikna etti.
Çocuklarla (biri 3, biri 4 yaşında) İstanbula uçtum. Havaalanından kayınbabam aldı, özel otosu ile gelmiş. 4 saat yolculuktan sonra kayınbabamın kasabadaki evine vardık. Kayınbabam, "Kızım burada bir kaç gün dinlenip alış veriş yaparsın, sonra yazlığa gideriz." dedi, ben de kabul ettim. İki gün kasabanın altını üstüne getirdik, kendime çok sexy iç çamaşırları, bikini, gecelik gibi şeyler aldım. Alış veriş yaparken kayınbabam hep benimle geldi, çocuklarla ilgilendi. İki gün sonra yazlığa gittik. Yazlık zeytin ağaçları arasında, denize çok yakın bir yerde idi. Haftasonu kalabalık olmasına rağmen, haftaiçi sahil bom boş oluyordu, sadece yakında yazlıkları olanlar geliyordu.
Tatilimizin 4. günü idi. Kayınbabam sabah kalkmış, duş alıyordu. Ben salona geçerken tesadüfen gördüm, banyonun kapısı aralık kalmış, içerisi gözüküyordu. Elimde olmadan gözüm içeri kaydı. Kayınbabamı ilk kez çıplak olarak görüyordum, daha önce kendisini mayo ile bile görmemiştim. Kayınbabamın yarağı sönük hali ile bile etkileyici büyüklükte idi. İçim bir hoş oldu, o anda içimden kayınbabamla sikişmek düşüncesi geçti. Acaba kayınbabam beni sikmek istermiydi? (Kayınbabam ilk yabancı erkeğim olmayacaktı, daha öncede kocamı defalarca boynuzladım) ama bu sefer durum başkaydı, sikişmeyi düşündüğüm adam kocamın babası idi. Yinede şansımı denemeye karar verdim. Kasabadan aldığım bikinimi giyip, banyodaki aynanın karşısında süslenmeye başladım. Bikinimin üstü memelerimin uçlarını anca kapatıyordu, alt kısmı ise Tanga, sırf amcığımı kapatıyor, arkadan ise ipi götümde kayboluyordu.
Kayınbabam çırılçıplak, yarağını sallaya sallaya duştan çıkıp beni aynanın karşısında o halde görünce, hemen asılı duran havluya uzanarak, beline doladı, "Ne yapıyorsun kızım banyoda, hemde bu kılıkla?" diye sordu. Ben de, "Çocuklarla fazla sıcak olmadan denize gitmek istiyorum, çok sıcak olunca çocukları çarpar baba..." dedim. Kayınbabam arkamda dikilmiş, hiçbirşey söylemeden beni süzüyordu. Elimdeki tarağı kasıtlı olarak yere düşürdüm ve kayınbabamın önünde domalarak aldım. Kayınbabam arkamdan rahat amcığımı görmüştür, çünkü Tangamın ipini iyice götümün arasına sokmuştum. Hiç arkama bakmadan belime bir Pareo sararak banyodan çıktım. Çocukları da alıp sahile indim.
Çocuklar kumsalda oynarken kayınbabam da geldi. İkimiz denize girip biraz yüzdükten sonra çıkıp havlunun üstünde güneşlenmeye başladık. Kayınbabam, "Kızım kavrulacaksın böyle, arkana güneş yağı sürmemi istermisin?" dedi. Ben de hemen arkamı döndüm, yüzüstü uzandım havluya. Kayınbabam sırtıma güneşyağı sürerken, ben kollarımı yastık gibi yüzümün altına birleştirdim. Böylelikle yanlardan göğüslerimi de görmesini sağladım, sanki farkında olmadan frikik vermişim gibi. Kayınbabam koltuk altımdan memelerime ellemeye çalışıyordu. İçimden (Evet balık yemi yuttu, bu adam beni kesin siker!) diye düşündüm. Kayınbabam daha sonra belimden aşağıya da güneşyağı sürmeye başladı. Oralar elimin ereceği yerler olmasına rağmen hiç itiraz etmedim, bacaklarımı, götümü, kalçalarımı, heryerimi güzelce yağlattırdım. Ben de sonra göğsüme ve memelerime sürdüm, kayınbabama doğru dönerek bacak aramı yağlamaya başladım. Sahilde kimse olmadığı için rahat hareket edebiliyorduk...
Yaklaşık 2 saat sonra kayınbabam, "Hadi kızım eve gidip birşeyler yiyelim." dedi ve eve gittik. Ben çocuklarla duşa girdim. Ben çocukları yıkarken kayınbabam yiyecek birşeyler hazırlamış, yedikten sonra çocuklara, "Hadi bakalım siz yukarı çıkıp yatın, öğlen uyku saatiniz geldi, uyuyun dinlenin, eğer uyumazsanız sizi birdaha denize götürmem!" dedim. Çocuklar yukarı çıktılar, bizde kayınbabamla denize bakan balkona oturup birer bira açtık. Biralarımızı yudumlarken kayınbabamla biran göz göze geldik, ama ne biçim oldum, resmen bakışlarla sikişiyor gibiydik. Kayınbabam, "Bak Nazan, istersen hiç vakit kaybetmeyelim!" dedi. Ben sadece kafamı sallayarak onayladım. Kayınbabam sanki bu hareketimi bekliyormuş gibi hemen önüme diz çöküp bacaklarımı ayırdı. Nasılsa denizden bizi kimse göremezdi. Tangamı kenara çekerek sulanmış amcığımı yalamaya başladı. Çok geçmeden ben sarsılarak kayınbabamın ağzına boşaldım. Kayınbabamı balkonda yere yatırıp, ben de onun yarağını emmeye başladım. Kayınbabamın da boşalması uzun sürmedi. Ayağa kalkıp, "Hadi babacığım yatak odasına geçelim!" dedim. Doğru yatak odasına gittik...
Kayınbabamın yarağı sertliğinden bir şey kaybetmemişti. Bacaklarımı omuzuna alıp, "Benim orospu gelinim, tatil boyunca seni bu yarağın müptelası yapacağım, o sünepe kocan seni böyle hiç sikmemiştir!" deyip yarağını amcığımın derinliklerine soktu. Kayınbabamın yarağı amcığımın içinde hiç kıpırdamadan öpüşüyorduk. Kayınbabam, "Söyle bana orospu gelinim, seni kocandan başkası da sikiyor mu, bu tatlı amcık başka yarakların altına da yatıyor mu?" diye sorular soruyor, ara sıra da yarrağını çıkartıp yeniden köklüyordu amıma. "Ne yapayım baba, oğlun beni yeterince sikmiyor, ben de başka erkeklere veriyorum!" dedim. Kayınbabam amımı bu şekilde yarım saat siktikten sonra, döllerini amcığımın en derin yerine boşalttı. Birlikte duş alıp, çocukları kontrol ettik, ikiside daha uyuyordu. Oturma odasına geçtik. Ben üzerime ince bir bluz, altımada geniş bir etek giymiştim (altıma kilot giymediğimi yazmama gerek varmı?), kayınbabam ise sadece şortlaydı.
Gittim kayınbabamın şortunu hafifçe sıyırıp kucağına oturdum. Kayınbabamın yarı inik yarağı amcığımın dudakları arasında duruyordu. O sırada kocamdan telefon geldi. Kayınbabama 'Sus' diye işaret edip, telefonda kocamla konuşmaya başladım. Kocam babasını sordu, "Kahveye gitti..." dedim. "Ya çocuklar?" diye sordu, "Yukarıda uyuyorlar..." dedim. "Yani yalnızsın?" dedi, "Evet..." dedim. Yalnız olduğumuz zamanlar kocamın saplantısı benimle telefonda sex yapmak. Bana fantazilerini anlatıyor, "Ah karıcığım şuanda yanında olsam seni nasıl sikerdim..." falan diyordu. Ben de, "Aşkım yarak yemeyi çok özledim, bak seni başka erkeklerle boynuzlamamak için kedimi zor tutuyorum, şimdi yanımda olsaydın sulanmış amcığıma sokardın..." dedim. Bu arada konuşmalarımızı duyan kayınbabamın yarağı altımda yeniden canlandı ve amcığıma girmeye başladı. Kocama telefonda, "Amcığım yanıyor şuanda, sen yoksun diye şimdi amcığıma salatalık sokacağım, patlıcan sokacağım, havuç sokacağım, kabak sokacağım, amcığım manav dükkanına dönecek bu gidişle, ne olur müsade ver de kendimi başka ekeklere siktireyim!" dedim.
Kocam olacak avanak ta, amcığımdaki babasının yarağından habersiz, "Hayır, hayatta müsade etmem, senin o amcığını benden başka kimse sikemez!" diye inliyordu. Kocamın birden sesi kısıldı, belliki yine avcunun içine boşaldı. Kocamla telefonda vedalaştık, kapattık. Kayınbabam da, "Nazan helal olsun, sen büyük bir orospusun, bayıldım sana!" diyerek, alttan hızlı bir şekilde amımı sikmeye başladı ve döllerini tekrar amcığımın derinliklerine fışkırttı. 6 hafta tatil işte böyle kayınbabamla sikişmekle geçti.
Şimdi kocama (Babam rahatsız diye) mazeret uydurarak, yine Türkiye'ye, kayınbabama kendimi siktirmeye gidiyorum.
48 notes · View notes
canerpel · 11 hours ago
Text
Sarı Şeker Çiğdem
Benim adım Çiğdem, 18 yaşında, sarışın bir kızım. Abimin karısı olan yengemin hiç bilmediğim bir dünyasına şahit oldum.
Yengemin ismi Nuray, 23 yaşında, yuvarlak irice memeleri, aynı şekilde iri poposu ile oldukça afet bir kadın. Abimle evleneli daha iki sene oldu. Abim ise 28 yaşında, 1.80 boyunda, fizik olarak zayıf biri…
Benim de boyum yengeme yakın. Genetik olarak abim de ben de ince kemikliyiz. Benim popom da memelerim de küçük, ama memelerimin dikliğinden memnunum.
Abimler şehir merkezinin dış mahallelerinin birinde, aslında babama ait olan müstakil bir evde oturuyor. Ben annemlerle köyde yaşıyorum ve bazen abimleri ziyarete gidiyor, birkaç gün onlarda kalıyorum.
En son onlarda kalmaya gittiğimde, abim işteyken evlerinin tam karşısındaki komşularıyla ormana mantara gitmeye karar verdik. Bu komşunun İbrahim adında, 22 yaşında gayet karizmatik oğulları arabayı kullanacaktı. Ormanda hem mantar toplayacak, hem piknik yapacaktık.
İbrahim’in annesi ve yanında başka bir komşu kadın vardı. Ormana varınca yengemle benim mantarın çok olduğunu bildiğimiz orman kısmına yönlendirdik. Arabayı piknik alanına park ettik, önce mantar toplayacaktık.
Mantarı hepimiz aynı yerde aramayalım, iki gruba ayrılıp değişik yerlerde arayalım dedik. Bir grubu ben yönlendirken, diğeri grubu yengem yönlendirecekti. Yengem hemen atılıp,
“Biz İbrahim’le bu tarafta ararız!” deyip sola yöneldi. Bu durumu hepimiz garipsedik ama ses çıkarmadık, biz de sağ tarafa yöneldik…
Yaklaşık bir saat sonra topladığımız mantarlarla pinik yerine döndük. Ama yengemler yoktu. Yengemlerin nerede mantar toplayacağını bildiğimden onları aramaya gittim.
Çalılık bir yerden sesler geliyordu, sanki yengem nefes nefeseydi. Çalıların arkasına geçtiğimde, yengemi, eteği sıyırmış, memelerini sütyenden dışarı çıkarmış, yan yatar halde İbrahim tarafından sikilirken buldum.
O şokla donup kalmıştım. Ayaklarımın dibinde sikişen iki azgına bakakalmıştım öylece… Yengem ayak bileğimden tutup çekince ben de yengemin yanına düştüm. Yengem hemen ağzımı kapatıp,
“Lan sarı çiyan, sesini çıkarma, memelerimle boğarım seni. Ailenize gelin olduk, abin tatmin edemiyor, sen de zevkimi mi bozacaksın, orospu?” dedi. Sonra da İbrahim’e,
“Ne yapacağız şimdi bunu? Her şeyi gördü.” diye sordu.
“Suça ortak edeceğiz. Kollarını dizlerinle bastır sen bakayım!” Ağzımı kapatma işi İbrahim’e geçti, yengem dizlerinin altına kollarımı bastırdı. Çok canım yandı. Kazağımı sıyırıp memelerimi sutyenimden çıkardılar. İbrahim,
“Memelerin küçükmüş, ama taze ve dik! Şimdi senin ağzını sikeceğim, yengen de fotoğrafları çekecek. Elimi ağzından çektiğimde sesini çıkarma, yoksa sadece ağzını değil amını da sikerim!” diye tehdit etti.
Aslında direkt amımı sikeceğini düşündüğümden sadece ağzımı sikecek olması korkumu gidermiş, oldukça rahatlatmıştı beni. Yine de sikini ağzıma uzatınca ilk kez yarak gören biri olarak ürktüm ve ağzımı açmadım, dudaklarımı kaçırdım. Yengem,
“Direnme orospu, gerçek erkek yarağı girecek ağzına, çok hoşuna gidecek, anan bile görmemiştir böylesini!” deyip burnumu sıkınca ağzımı açmak zorunda kaldım.
İbrahim hemen yarağını soktu ağzıma ve gitgel yapmaya çalıştı. Yengem de telefonla fotoğraf çekiyordu. Fotoğraflar yakın çekim başladı, ağzımda bir yarak, ormandayım, yüzü tek gözüken benim… Birkaç dakika sonra İbrahim,
“Böyle boğulacaksın Çiğdem, eğer dilinle yarağımın başını yalarsan daha çabuk boşalırım, sen de rahat edersin!” deyip çekti yarağını ağzımdan. Nefes nefese,
“Sapıklar… Nerden bileyim ben… Hiç yapmadım daha önce!” dedim.
İbrahim nasıl yapacağımın talimatlarını veriyor, ben de uyguluyordum. Yengem ise fotoğraf çekmeye devam ediyordu. Ben yarağının başının etrafını yalarken, birkaç dakika sonra İbrahim,
“Geliyorum!” diyerek yarağını ağzıma soktu. İbrahim aynı anda yengemle öpüşürken, yengemin memelerini sıkarak ve benim ağzımı sikerek boşaldı. Son çekilen fotolar ağzımdaki ve yüzümdeki döllerdi.
Beni çekilen fotolarla tehdit edip kimseye anlatmamı söyleyip serbest bıraktıklarında ağzımdaki dölleri yere tükürüp kazağımın iç kısmıyla ağzımı yüzümü sildim. Toparlandıktan sonra yengemlerin toplamış oldukları mantarları da alıp hiç konuşmadan piknik alanına döndük.
Pikniğimizi yaparken yengem bana bakıp diliyle yanağını şişirerek sakso işareti yapıyor İbrahim de sinsi sinsi gülümsüyordu. Piknikten sonra toparlandık, eve dönmek için arabaya bindik.
Benim kafam karışık, daha çok yengem neden bunu yapıyor diye düşünerek eve vardık. Abim daha eve gelmemişti. Yengeme sordum,
“Neden yapıyorsun bunu yenge? Abimi neden aldatıyorsun?” diye. Yengem de,
“Bana bak Çiğdem, çok toysun, kız lisesine gittin, hayatının çoğu köyde geçti. Evet ben de köy kızıyım, ama ben almancı halamın kızı sayesinde izlediğim pornolardan çok şey öğrendim. Hep beni defalarca sikecek, doyuracak, yalayacak erkek hayal ettim.”
“E, abim dalyan gibi uzun boylu erkek, seni tatmin edemiyor mu yani?”
“Abin uzun ama sıska… İskeletor gibi herif… Dış görüntüsü neyse yatakta da aynı… Sana abinin ne kadar zayıf olduğunu bu gece kanıtlayacağım. Gel benimle!” deyip beni yatak odasına götürdü.
Elbise dolabından kırmızı bir gecelik çıkardı. Geceliğin ön kısmı tülden, diğer tarafı kapalıydı. Ama memeleri net belli eden, askılı mini bir gecelikti. Yengem,
“Bak bu halamın kızının Almanya’dan getirdiği fantazi gecelik. Çok tahrik edici değil mi?” dedi.
“Evet!” dedim.
“Bu gece abine bununla hazırlancağım. Saçımı, makyajımı yapacağım, güzel parfüm de süreceğim. Ama abin yine azıcık sikip erkenden boşalacak, sonra da uyuyacak. Oysa İbrahim beni aylardır siker, daha hiç benden önce boşalmadı. Hem bugünkü olay senin için iyi bir fırsat olabilir.”
“Nasıl yani, nasıl fırsatmış o?”
“Kızım sen İbrahim’i tavlamaya bak, gayet yakışıklı ve durumları çok iyi. Ayrıca sen sarışınsın, ben esmerim, seninle vücut yapılarımız da farklı, İbrahim seninle evlenir, ikimizi de hayatımız boyunca siker!” Ben şaşkınlıkla,
“Nasıl olacak o iş yenge, olur mu hiç öyle şey!” desem de, yengem,
“Var ya… Benim aygır İbrahim seni bir siksin bırakamazsın zaten!” dedi. Sonra da bu gece için planını anlattı.
Akşam abim geldi. Hep birlikte akşam yemeğini yedik. Yemekten sonra yengemle yaptığımız plana uygun olarak ben,
“Ormanda yoruldum!” diyerek hemen bir bardak çaydan sonra odama yatmaya geçtim. Onlar ise salonda televizyon izlemeye devam ettiler. Bir süre sonra yengem odama geldi ve
“İbrahim ağzının sıcaklığını sevmiş. Ben de seni övüyorum ona, gözü açılmadık taş gibi bakire kız diyorum. Hadi, yardım et bana, başka karılara kaptırmayalım onu!” dedi. Orospu yengem ne ara haberleşmişti İbrahim’le anlayamamıştım. Yengem sonra,
“Biz birazdan yatmaya gideceğiz, abinle sikişeceğimde seni görüntülü ararım, telefonumu da yatağı görecek şekilde şifonyerin üstüne koyarım, kapatma izle, yetersiz abini gör!” diye tembihleyip gitti.
Yarım saat sonra yengem beni yatak odasından görüntülü aradı. Dediği gibi telefonu şifonyerin üstüne koyup yatağı görecek şekilde ayarladı. Yengem omuzlarına doğru düşen saçlarını dalgalı yapmış, kırmızı ruj, hafif pempe tonlarda göz makyajı yapmıştı, üstüne giydiği seksi gecelikle tam bir affetti. Bana,
“Nasıl olmuşum?” diye sordu. Yutkunarak,
“Gerçekten çok güzelsin yenge!” dedim. Yengem,
“Bak sen bile yutkundun, o yetersiz abin nasıl sikemeyecek yine beni, izle sakın kapatma telefonu!” dedi.
Az sonra abim de yatak odasına geldi. Yengem yatakta uzanmış abimi bekliyordu. Yengem,
“Yanıyorum, hadi gel sik beni kocacım!” diye abimi yatağa çağırdı. Abim sanki benim de evde olmamdan çekiniyordu,
“Çiğdem uyudu mu, kontrol ettin değil mi?” diye sordu. Yengem bıkkın bir sesle,
“Öfff, kontrol ettim uyumuş, hadi gel yatağa, sik bir an önce beni! Canım çok sikişmek istiyor.” dedi.
“Ulan karı, aklın fikrin sikişte… İliğimi kemiğimi kuruttun ulan…” diyen abim sanki silah zoruyla sikişe zorlanıyormuş gibi istemez tavırlarla soyunup yatağa geçti.
“Aklım fikrim sikişteymiş! Adamakıllı siksen bu kadar istemem herhalde… Erkek gibi doyursaydın bari, aç bırakmasaydın sen de…” diye durmaksızın söylenen yengemi öpüp memelerini okşarken yengem sanırım abimin sikini eline almıştı, alt tarafı göremiyordum. Yengem,
“Hadi, sikin biraz sertleşti, amıma gir artık… Biliyorum yine iğrenip amımı yalamayacaksın. Ama hiç olmazsa hemen boşalma, biraz uzun gidip gel amımda… Biraz olsun iyi sik bari!” dedi.
Abim yengemi sırt üstü yatırıp üstüne çıktı. Bacaklarını ikiye ayıran yengemi sikmeye başladı. Ama daha beş dakika olmadan abim nefes nefese,
“Dayanamıyorum kadın… Geliyorum!” dedi. Yengem,
“Dur, bekle… Hemen gelme ne olur… Biraz ben üste geçeyim!” dedi, pozisyon değiştirdiler.
Bu sefer yengem abimi sırt üstü yatırıp üstüne çıktı. Yengemin sırtı abime dönük, yüzü ise telefona yani bana dönüktü. Gözleri yarı kısılmış, zevkle oturup kalkıyor, yavaş hareketlerle abimin erken gelmesine engel olmaya çalışıyordu.
“Ohh… Çok güzel kocacım… Hadi tut kendini… Ben boşalmadan sakın boşalayım deme…”
İri memelerini iki eliyle kavramış uçlarını parmaklarıyla ovalıyor, başını sağa sola çevirip saçlarını savurtuyordu. Sanki sırf benim için porno film çeviriyordu yengem… İster istemez kasıklarım yanmaya başladı, elimi amıma atıp avuçladım. Ateşimi bastırmaya çalıştım. Külodum ıslanmıştı zevk sularımdan…
Fakat biz iki kadının bütün beklentimize rağmen abim yine bir beş dakika olmadan tutamadı kendini, hırıldayarak boşaldı.
Yengemi bırakın, telefonda onları izlerken benim bile zevkim yarıda kalmış vaziyetteydik. Hele yengem amına yarak girmesine rağmen orgazm olamayınca fena halde kızmıştı,
“Siktir git banyoya, abdestini al yat zıbar. Sabah da kahvaltı filan yok sana! Ben mutfağa sigara içmeye gidiyorum!” deyip abimin üstünden kalktı. Abime üzüldüm doğrusu… Suçlu gibi, kafasını öne eğip banyoya gitti. Yengem sinirli sinirli,
“Öfff!” diyerek telefonu kapatıp biraz sonra çırılçıplak halde yanıma geldi ve “Gördün değil mi, sen bile yutkunurken abin erkek haliyle sikemiyor beni. Başkasına vermeyip ne yapacağım? Söylesene bana…” dedi.
“İlaç filan…” diyecek oldum, yengem sözümü kesip,
“Değil ilaç, abine başka yarak taksak yine sikemez. Her seferinde beni böyle yarıda bırakıyor! Zevkimin içine sıçıyor.” dedi. Sonra da yatağıma yattı ve
“Hadi bakalım görümce… Abinin yarım bıratığı işi sen tamamlayacaksın, merak etme abinin döllerini temizledim!” dedi. Ben yine şaşırmış halde,
“Nasıl?” deyince,
“Hadi soyun sen de bakayım!” deyip hızla beni soydu. Memelerimi öpüp yaladı, emdi ve “Benim memelerimi böyle öpüp em!” dedi.
Sonra bacağımı kendi bacak arasına alarak ıslak amına bastırdı ve dudaklarıma yumuldu. Yengemin öpüşmesine ister istemez karşılık verdim. Çünkü benim de yengem gibi zevkim yarıda kalmıştı. Sanırım artık ben de yola geliyordum.
Sonra yengemin memelerini öpmeye ve emmeye başladım. Yengem benim bir elimi tutup götüne götürdü ve
“Götümü parmakla!” dedi. Ben götünü parmaklarken yengem bacağıma hızlı hızlı sürtünerek, “Ihhh, ımmm, ohhh!” gibi sesler çıkararak orgazm oldu.
Yengemin orgazm sarsıntıları bitince tekrar öpüştük. Yengem elini amıma attı ve
“Sen de fena ıslanmışsın kız!” dedi. Bu sefer yengem beni öpüp memelerimi emerken amımla oynamaya başladı.
Parmaklarını nereye sokacağını, nereye nasıl dokunacağını çok iyi biliyordu. Çok geçmeden ben de kısık sesle inleyerek büyük bir zevk patlamasıyla orgazm oldum. Yengem amımdan çektiği elinin parmaklarını yalayarak,
“Tadın güzelmiş sarı şeker! Sen abdestini sabah al artık!” deyip son olarak dudağıma bir öpücük kondurup banyo yapmaya, ordan da yatmaya gitti.
Yengemin gözünde sarı çiyan olarak başladığım gün sarı şeker olarak bitmişti 🙂
Sabah uyandığımda dün yaşadıklarım aklıma geldi. Pişmanlık ve kafa karışıklığı vardı. Rüyamda abimin hakaretlere uğradığını, yengemle İbrahim’in abimle dalga geçtikleri filan görmüştüm. Yengem abimden nefret ederken, İbrahim’in ise nerdeyse mahalle ortasında altına yatacak durumdaydı.
Yataktan kalktım, başıma eşarbımı bağlayıp odamdan çıktım. Banyoya giderken mutfağa göz attım. Abimin sabah domates ekmek atıştırıp işe gitmek zorunda kaldığını anladığımda pişmanlığım ve yengeme kızgınlığım arttı.
Banyodan sonra tekrar odama geçtim. Yatağa oturmuş bunları düşünürken yengem geldi. Canımın sıkkın olduğunu görünce,
“Ne o kız, niye somurtuyorsun? Dün zevkten yüzünde güller açıyordu!” diye takıldı.
“Yenge bunlara bir son verelim. Ben susacağım, sen de bir daha abimi aldatmayacaksın, aşağılamayacaksın. İlaç tedavi ne gerekiyorsa bu işi düzeltin.”
“Eee? Başka?” dedi alaycı bir tavırla…
“Başka yok, bu kadar… Abime bunu yapmaya hakkın yok. Kendi zevkine düşmüşsün, ne namus düşünüyorsun, ne evlilik. Nerede kaldı senin köy kızlığın?” dedim.
Yengem adeta üstüme uçtu. Direnmeme rağmen iki dizinin altına kollarımı aldı ve
“Bak şu sarı çiyana, yüz vermeye de gelmiyor!” dedi.
“Bırak beni orospu!” dememle iki sert tokat yedim suratıma sağlı sollu. Sonra başımdaki eşarbımı çıkardı, ellerimi başımın üstünde birleştirip eşarbımla yatağın arkasından geçen petek borusuna bağladı.
“Pornolarda hep böyle tecavüz ederler, şimdi yengen sana tecavüz etsin de gör köy kızlığını!” dedi. Üstümden kalkıp kendi pijamasının altını ve külodunu çıkardı.
“Yenge yapma, özür dilerim, affet, kimseye birşey söylemem, köye dönerim, kiminle istiyorsan aldat abimi, lütfen bırak beni!” desem de,
“Sus orospu!” deyip bir tokat daha yapıştırdı. Sonra pijamamın çıtçıtlı üstünü açtı ve meme uçlarımı sıktı. Çok canım yandı ve çığlık attım.
Ardınan telefonumu alıp şifresini sordu. Vermeyecektim ama tokat atmak için elini kaldırınca mecbur verdim. Yengem telefonumun şifresini girdikten sonra yukarı kayıp amını ağzıma dayadı ve
“Yala orospu!” dedi sert bir tonda. Ben dilimi rastgele amına sürerken, yengem nasıl yalacağımı söyleyip yönlendirdi. Sonra İbrahim’i aradı ve
“Aşkım, bu Çiğdem’in telefonu, yalnız olacağın bir yerden görüntülü ara bu kaltağın numarasını!” deyip kapattı. Az sonra İbrahim’den görüntülü arama gelince yengem açıp telefonu aşağıya çevirdi ve
“Bak bu sefer de benimkini yalıyor!” deyip beni gösterdi. Sonra da inleyip, “Ohhh, abisinden iyi benim Çiğdem’im!” deyip kendi pijama üstünü ve sütyenini çıkardı. Telefonu kendi memelerine çevirip,
“Gel İbrahim, memelerim seni özledi, aygır gibi sik beni görümcemin yanında! Ohhh, sen de yengenin amını yala Çiğdem!” dedi. İbrahim de,
“Beni azdırdınız kaltaklar, öğlen 12:00 gibi oradayım!” deyip kapattı.
Yengemin konuşmaları filan tam bir orospuydu. Ama bu seks olayı bir şekilde başlayınca benim yelkenlerim suya düşüyordu. Amını uysalca ve iştahlıca yaladığımı görünce yengem ellerimi çözüp kendi memelerini okşatmaya başladı.
Amını yalamam yengemi azdırmıştı. Ben de yalamayı hızlandırmıştım, dilim amının içindeydi, bızırı burnuma değiyordu. Yengem,
“Evet, hızlı, evet evet… Abinin tatmin edemediği gelininizi sen tatmin et… Bu amı tatmin etmek ailenizin görevi…. Ohhhhh!” diyerek kasıla kasıla orgazm oldu. Sakinleşince yüzümden kalkıp yanıma yattı ve
“Ela gözlü sarı çiyan, bununla kurtulmadın, bugün daha neler olacak bekle gör!” dedi. Ben korkuyla,
“Kızlığıma dokunmayın yenge lütfen!” diyebildim.
“Söz dinlersen, ağzından yengeni kızdıracak laflar çıkmazsa olabilir. Şimdi kalk bana tost yap, sucuğu kaşarı bol olsun!” dedi.
Dediklerini yaptım, çırılçıplak, üstüme hiç bir şey giymeden gidip tostunu hazırladım, öyle istemişti. Yengem tostunu yerken,
“Mutfak masasını toparla, sonra da banyoya gir!” dedi. Ben mutfağı toplarlayıp banyodan sonra giymek için temiz giysilerimi almaya odama döndüm. Yengem tüm giysilerimi saklamıştı,
“Hak edince alırsın!” deyip beni kolumdan tutup banyoya götürdü. “Beraber yıkanacağız!” dedi. Duşun altında ister istemez yengemin vücuduna bakıyordum ki,
“Yutkunacak mısın yine? Yoksa yaladığın amı mı inceliyorsun?” diye güldü. “Keseyi iyice köpükle!” deyip keseyi elime verdi. Ben kendimi keselerken,
“Öyle değil, ver şunu!” deyip keseyi benden aldı. Arkamı döndürüp sırtımı kendisine yapıştırarak önden boyunumu ve memelerimi köpükledi.
Göbeğimi ve amımı dairesel hareketlerle köpükledi. Bacaklarımın önünü ve arkasını köpükledi. Önden amımı göt deliğime kadar ileri geri sürterek köpüklüyordu.
O kadar zevkliydi ki inlemeye başlamıştım. Sonra ensemi ve sırtımı köpükleyip beni kendine doğru çevirdi. Memeleriyle beni duşakabine sıkıştırdı ve
“Seni bunlarla boğarım demiştim, gerekirse yaparım! Şimdi beni köpükle!” dedi. Ben de aynı şekilde yengemi yıkadım.
Durulandıktan sonra yengem beni çevirip arkama geçti, kafamı duşakabine dayayarak beni domalttı. Amını götüme sürterken bir eliyle benim bızırımı okşamaya, diğer eliyle de memelerimi sıkmaya başladı. Ben yine zevkten inlemeye başlamıştım bile.
“Çiğdemciğim, şu anda İbrahim’in seni götünden siktiğini hayal et. Söyle yengene, kim sikiyor seni şimdi götünden?” dedi. Nefesim sıklaşmaya başladığından,
“İbrahim sikiyor!” lafı inler gibi çıktı ağzımdan.
“Anlat, yengenin tokmakcısı İbrahim, abine boynuz takan İbrahim nasıl sikiyor seni!” dedi. Ben cevap vermeyince bızırımı sıkarak, “Anlat hadi!” dedi.
“Çok güzel sikiyor, ohhhh, çok zevkli!” diye inledim. Yengem,
“İnlemeden de anlatamıyor benim çıtır görümcem. Acıta acıta sikiyor senin götünü benim aygırım!” deyip suyu açtı. Ilık su tepeden sırtıma, götüme, ordan da amıma akarken orgazm oldum.
Sonra yengem duş başlığını kendi amına tutup tazyikli suyla mastürbasyon yaparken bana memelerini emdirdi ve götünü parmaklatıp orgazm oldu. O an anladım ki abimin sekste yengemi tatmin etmesine imkan yok. Dayanamayıp,
“Yenge, sen evlenmeden önce köyde yaşıyordun, sekste nasıl bu kadar çok iyisin?” diye sordum. Yengem de,
“Benim seks hocalarım Almanya’daki halamın kızı ve yengem. Tatile geldiklerinde Almanya’dan getirdikleri pornoları izletip nasıl sevişmem gerektiğini uygulamalı öğrettiler. Ben de sana öğreteceğim herşeyi…
İbrahim’i kendine bağla, evlen, ikimizi de siksin. İbrahim’in beni alacağını bilsem hiç bir şey umrumda olmaz, abinden boşanır hemen onunla evlenirdim!” dedi.
Kurulandık çıktık banyodan. Yengem bana pazardan alma basit kıyafetler verdi giymem için, başıma da bir başörtü bağladı ve
“Sikicimiz böyle sever!” dedi. Kendi ise, halasının kızının Almanya’dan hediye getirmiş olduğu deri bir tanga, üstüne deri iplerle memelerinin etrafını ve vücudunu saran ama memeleri açıkta bırakan bir fantazi kıyafet giydi. Parfüm de sürünüp İbrahim’i beklemeye başladık.
Hazırlıklar bittiğinde saat 12:00 olmuştu zaten… İbrahim yengeme mesaj atıp geldiğini, apartmanın kapısında olduğunu haber verdi. Düğmeye basıp apartmanın dış kapısını açtık.
Daire kapısında ben bekledim. Apartmanın dış kapısı İbrahim’lerin evinin ters tarafındaydı ve boş arazilere bakıyordu, onun için İbrahim rahatça gelip giriyordu. Onu ben karşılayıp içeri buyur ettim. Yengem de yatak odasından,
“Gel sikicim, kocamın yatağındayım. Senin beni sikmen için kocamın aldığı yataktayım!” diye seslendi. İbrahim daire kapısını kapadıktan sonra dudağımı öpüp,
“Naber sarı şeker? Yalamayı öğrendin mi? Yengen seni tam istediğim gibi hazırlamış!” deyip popomu avuçladı. Sonra yengemin yanına gittik. İbrahim yengemi o halde görünce,
“Ooo yavrum, sonunda istediğim gibi karşıladın beni!” dedi. Yengem de,
“Evet, görümcemin sayesinde aşkım. Hadi birbirinizi soyun da başlayalım!” dedi.
İbrahim’le öpüşerek yatağın ucunda soyunmaya başladık. O benim penyemi çıkardı, ben de onun tişörtünü. İlk kez İbrahim’in vücudunu detaylı süzme şansım olmuştu.
Kol ve göğüs kasları kuvvetli gözüküyordu, omuzları genişti. Baş örtümü açmama müsade etmedi, eteğimi çıkarttı, külodumu çıkarttı, amımı okşadı. Ben de onun pantolununu çıkarttım. Külodunu indiriken yengem,
“Sikicimizin yarağını yala orospu!” dedi. Ben İbrahim’in önüne çömelip yarağını ormanda öğrendiğim kadarıyla yalarken yanımıza gelen yengemle öpüştüler. Yengem çok arzulu öpüşüyordu.
İbrahim yengemin memelerini sıkarken beni kaldırdı, iki taraftan yengemin iki memesini yaladık. Sonra yengem beni yatağın ucuna sırt üstü yatırdı ve
“Şimdi bir erkeğin seni yalamasının tadını çıkar!” dedi.
İbrahim amımı yalarken yengem de ona sakso çekiyordu. Bir erkeğin amcığımı yalıyor düşüncesi, hem de yalayan erkeğin ustalığıyla, çok çabuk ve çığlık atarak orgazm oldum. Sesim çok çıkıyor diye yengem dudaklarıma yumuldu, öpüştük.
Sonra yengem,
“Gel sarı şekerim… Meme 69’u yapalım!” dedi. Ben aptal aptal o nedir diye düşünürken yengem tarif etti, ters dönüp birbimizin ağzına meme verdik.
Ben yengemin memesini avuçlarken yengem İbrahim’e domalmıştı bile. İbrahim yengemin arkasına geçip sikmeye başladı. Yengem sikildikçe memeleri sallanıyordu.
İbrahim, abime göre çok daha sert sikiyordu, bunu anlayabiliyordum. Yengem inlemekten beni yalayamaz olmuştu. Odadaki sesler o kadar tahrik ediciydi ki, amım ıslanmaya başlamıştı. İbrahim,
“Öpüşün kahpelerim!” diye yönlerdirdi, öpüştük. İbrahim,
“Ortam çok ateşli, erken geleceğim, Çiğdem gel burayı yala!” diye yengemin bızırını yalattı. Kendisi de yan yatar pozisyonda yengemi sikerken bir memesini avuçladı ve bana hızlanmamı söyledi.
Ben yengemin bızırını hızlı hızlı yalarken kendi de hızlandı. Yengemin inleme sesleri çok farklılaştı ve tiremeye başladı, sonra da resmen işer gibi amının sularını yüzüme fışkırtarak orgazm oldu.
Ben olayın şaşkınlığındayken, İbrahim de hayvan gibi böğürerek yengemin amını dölleriyle doldurdu ve soluk soluğa yatağa yığıldılar. Halen şaşkındım, yengeme sordum,
“Hep böyle mi oluyor İbrahim sikince?” diye. Yengem,
“Hayır, bunda senin de katkın var!” dedi. Yengemin nefes alışverişleri daha düzelmemişti. İbrahim,
“Çiğdem, git soğuk soda getir üç tane, dolapta mutlaka vardır, orospum soğuk soda sevdiğimi bilir!” diye yolladı. Sodaları getirdiğimde yengemin nefesi düzelmişti. Sodalarımızı içerken yengem yüzümü okşayarak, İbrahim’e,
“Biliyor musun aşkım, bu minik kuş yengesine kötü konuştu. Abisine üzülüyormuş. Nasıl bir ceza verelim buna? Götünü sik istersen!” dedi. Ben hemen,
“Yenge, o lafları bir anlık kızgınlığımla söyledim. Ne olur sikmesin götümü!” dedim. Yengem elini amıma atıp,
“Sus kız orospu, baksana amın sulanmış, canın yarak istiyor işte!” dedi.
“Yenge, sikmesin, götten acır!” İbrahim,
“Amını mi sikeyim Çiğdem, bunu mu istiyorsun?” dedi. Ben hemen,
“Yok, hayır!” dedim. Yengem de,
“Amını bununla evlenince sik aşkım. Bununla evlen, hem bunu sikersin hem beni. Arada istersen başka karıları da sikersin, ama beni bırakma da kimi istersen sik!” dedi.
“Fena teklif değil. Çiğdem gel iyice yala sikimi, yengen de senin götünü hazırlasın!” dedi. Yengem,
“Aslında ceza olarak bunun götünü hazırlamadan sikeceksin!” dedi.
“Kuru kuru sikersem götü yırtılır filan başımıza bela olur!”
Yengem arkama geçip götümü yalamaya başladı. Göt deliğimin yalanmasından aldığım zevk çok farklıydı. O zevkle ben de İbrahim’in yarağını iştahla yalıyordum. İbrahim, yengeme,
“Bol bol tükürükle, rahat girsin!” dedi.
Yengem sonra bebe yağına uzandı. Göt deliğime döküp parmaklamaya başladı. Parmağı bile irkilmeme sebep olmuştu. Yengem götümü parmaklayıp biraz alıştırdıktan sonra İbrahim arkama, yengem de kaçmamam için önüme geçti.
Altıma yastık koyup popomu yükseltiler. İbrahim götümün yanaklarını ayırdı, yarağını amımla götüme sürtmeye başlayınca ben daha da heycanlandım. Yengem,
“Zevklen işte böyle orospu, anan yememiştir böyle yarağı, sen daha evlenmeden yiyeceksin, yengesinin sarısı!” derken İbrahim götüme dayayıp yüklendi.
Acı bir çığlık attım. Yengem kahkahayı patlattı. İlkin biraz yarağının başı girdi, biraz o şekilde git gel yaptı. Sonra biraz daha soktu. Ben yine çığlık attım. Birkaç git gelden sonra yarağını götüme tamamen sokmuştu.
Yarağı götümdeyken yengemle öpüşmeye başladılar. Biraz sonra üstüme uzanıp yavaş yavaş git gel yaptı. Canım yandığı için gözlerimi tam açamıyordum. İbrahim bu sefer beni tam domalmaya çekti ve hızlandı. Yengem saçımı asılıp,
“Aç gözünü sarı çiyan, nerede kaldı şimdi senin köylü kızlığın, başın kapalı halde abinin yatağında götünü siktiriyorsun! Yala orospu!” deyip memelerini
yalattı…İbrahim götümü bir süre siktikten sonra, yengeme,
“Aşkım bu yaramaz çıtır sevgililer günü hediyemi gördü mü?” diye sordu. Yengem,
“Hayır, senin iznin olmadan ortaya çıkmaz hediyen, biliyorsun!” dedi.
“Aferin, getir hadi!”
Yengem kalktı, getirmeye gitti. İbrahim götümün içine boşalmasına yakın amımı okşayarak beni de orgazm etti. Yarağını götümden çıkardığında yatağa yüz üstü yığıldım. İbrahim yarağını yıkayıp baş ucuma geldi ve gülümseyerek,
“Siktiğim en dar kız sensin, yengeni üzmezsen seninle evlenirim, seni karım yaparım!” deyip yüzümü severken yengem iki eliyle götümün yanaklarını ayırdı.
Arkama baktığımda yengemin önünde belden bağlamalı yarak takılıydı. Ben kalkmaya çalışırken kalkmamı İbrahim engelledi. Yengem de yarağı birden götüme soktu. O anda en büyük çığlığımı attım. İkisi kahkaha attı. Yengem, İbrahim’e,
“Kocasının yatağında görümcesini siken bir kadın istiyordun hep. Bütün fantazilerine tüm sülalemiz feda olsun aşkım. Bak müstakbel karını götten sikiyorum!” diye pompalıyordu götüme… Ben zevk almıyor, aksine çok acı çekiyordum. Yengem,
“Cezanı beğendin mi kaltak? Bir daha abine acıyacağına yengenin yaraksız kalmasına acı. Bir daha bana hakaret etme, gelin alıp sikemediğiniz için kendi ailene küfür et orospu!” deyip pompalıyordu. İbrahim, yengeme,
“Off be, sikim kalktı yine, çık şunun götünden, çıkar şunu!” deyince yengem götümden çıkıp belden bağlamayı bir kenara attı.
İbrahim yengemi yatırdığı gibi amını sikmeye başladı. Bana da yengemin memelerini ve bızırını yalattı.
Yengem orgazm olunca İbrahim bu sefer yengemi domaltıp götünü sikmeye başladı. Bana da taşaklarını yalatarak yengemin götüne boşaldı.
İbrahim duşunu alıp gitti. Yengem de ben de yorgunduk. Duşumuzu alıp ben yatağımda, yengem yatağında akşama kadar uyuduk. Sonra kalkmamız gerekti, abim gelecekti. Hiçbir şey olmamış gibi evi düzenledik, yemek hazırladık. Abim yarın izinliydi, hep beraber köye gidecektik. Yengem bana,
“İbrahim seninle evlenmeyi düşünüyor. Ama senin üniversite sınavına hazırlanmanı istiyor. Yani kısacası, dershaneye gidersen burada kalırsın ve sikişe de devam ederiz diyor!” dedi.
“Yani kuma olmamızda kesin kararlısın, öyle mi yenge?”
“Mecburen öyle olacak artık. İbrahim’in elinde sana ait bir sürü video var. Bu sikişmelerden de bazı yerleri çekti, bazılarını da ben çekip yolladım. Anlaşmalı bir çözüm şart, en iyi çözüm de bu!”
Bu video olayı yengemin götümü takma yarakla sikişinden sonra ikinci şok olmuştu bana, cevap vermedim. Yengem sırıttı, şoka uğradığımı anlamıştı. Konuyu değiştirmek için,
“Yenge, o belden bağlamalı yarağı niye aldı sana İbrahim?” dedim.
“İbrahim olmadığında ve amım adetliyken götüme sokayım diye!” Ben gülerek,
“Yenge sen tam bir orospusun, biliyorsun değil mi?” deyince yengem de güldü. Yanağımdan makas alıp,
“Seni de orospu yaptım, farkında değil misin sarı şeker?” dedi. Maalasef
haklıydı.
Abim geldi, akşam yemeğini yedik. Çay, meyve, birkaç saat TV izledik. Yatma vakti gelince odalarımıza geçtik. Ben uyurken yengem odama gelip, hem amımı hem de mememi aynı anda sıkıp beni uyandırdı. Elindeki belden bağlamalı yarağı gösterip,
“Kalk gel, bizim yatakta beni sik, abinin çayına uyku hapı atmıştım, hayatta uyanmaz!” dedi. Kabul etmedim,
“Abimin yanında olmaz, ya burada ya salonda yapayım!” dedim. Yengem salonu tercih etti. Salona geçtik, soyunduk. Sokak lambasının içeriye vuran loşluğunda birbirimizi okşamalarla öpüşmelerle sevişmeye başladık. Yengem,
“Köyde birşey yapamayız, karı sikmek nasılmış gör!” deyip takma yarağı belime bağladı. Beni üçlü koltuğa uzattı. Önce yüzüme oturup amını yalattı. Sonra kucağıma oturup yarağı amına aldı ve memelerini ağzıma vere vere zıplamaya başladı.
“Ohhh, sik yengeni, abinin karısını sik, elalemin erkeği sikiyor, sen de sik, zevk ver gelininize!” diyerek zıplıyordu.
“Daha iyi em orospu!” diye memelerini öyle bir bastırıyordu ki ağzıma, nerdeyse boğulacaktım. Bir süre zıpladıktan sonra,
“Abinden daha erkeksin yavrum! Abinden kat kat daha fazla zevk verdin yengene…” deyip dudaklarımı öpüp yarağın üstünden indi ve domaldı. Arkadan amına girdim. Ben ayaktaydım, yengem tekli koltuğa domalmıştı. Sikebildiğim kadar hızlı siktim, yengem o pozisyonda orgazm oldu.
“Hadi seni de rahatlatalım Çiğdemciğim. Duşa gidelim, duş başlığıyla nasıl mastürbasyon yapacağını göstereyim!” dedi.
Gittik, yengem duşun başlığını tazyikliye ayarlayıp elime verdi, nereye nasıl tutacağımı gösterdi. Ben amımı duş başlığı ile tazyikli ılık su tutarak okşarken, yengem memelerimi emip götümü parmaklayınca kısa sürede orgazm oldum. Sevecen öpücükler ve okşamalarla duşu bitirdik. Odalarımıza gittik…
Ertesi gün geç uyanıp kahvaltıdan sonra köye gittik. Babamı bu dershaneye gitme işine ikna edebilirsem yengemin kumalık teklifini kabul edecektim.
Belki İbrahim denen aygır ikimizi de siker, sonra da benimle evlenmez. Erkek milleti değil mi, yapacağını yapabilir. Yine de umrumda değil…
140 notes · View notes
canerpel · 12 hours ago
Text
Apartmanın Türbanlı Temizlikçisi! (2) 
Daha önceki hikayemde, bizim Apartmanın Türbanlı Temizlikçisi Fatma'yı siktiğimi anlatmıştım. O günden sonra Fatma'yla ilişkimiz gizlice devam ediyor. Fatma eskiden haftada bir gün merdivenlerini silmeye gelirdi, sikişmeye başladığımızdan beri bu temizliği haftada ikiye çıkardı. Bazen canım çok istediği zaman arıyordum, üçüncü defa da geliyordu...
Fatma'nın yine apartmanda temizlik günüydü. Fatma gelince en üst kattan başlar merdivenleri silmeye, sile sile benim kata zemine kadar iner. Kapının dürbününden bakıyorum devamlı, benim kata gelince içeri almak için. Sonunda baktım benim kata inmiş ve ayakta domalmış bir şekilde merdivenleri siliyor. Kapıyı sessizce açtım, arkasına geçtim iki elimle belinden tutarak götüne dayandım ve "Özlemişim be!" dedim. Fatma daha, "Dur yapma..." demeye kalmadı, bir üst kattın merdivenlerini silen bir başka kadını gördüm ve çekildim. O kadın da türbanlıydı. Fatma hemen durumu toparlamaya çalışarak, "Erol abi tanıştırayım, Hülya. Kendisi akrabam olur, beraber bir yere gideceğiz de, işimiz çabuk bitsin diye bu gün bana yardıma geldi!" dedi. "Öyle mi? Memnun oldum Hülya, ben Erol, hoşgeldin!" dedim. Ama Fatma da, ben de kıpkırmızı kesilmiştik doğrusu. Ben ortamı yumuşatmak için, "Çayım hazır, buyurun beraber içelim!" dedim. Fatma da, "Sağol Erol abi, işimiz acele..." dedi. "Gideceğiniz yere ben bırakırım sizi!" dedim. "O zaman merdivenleri bitirelim gelelim, birer çayını içeriz." dedi. "Tamam bekliyorum!" dedim içeri girdim...
Hülya Fatma'dan daha uzun boylu, esmer güzeli, o da türbanlı olmasına rağmen manken gibi bir kadındı. Bayıldım resmen. Neyse, onlar merdivenleri bitirip geldiler. Hülya aptal değildi, sanki olayı anlamış gibiydi. Oturduk çay içmeye başladık. Fatma da, ben de, Hülya anlamasın diye kıvırtarak konuşuyorduk. Fatma Hülya'ya, "Erol abi çok iyi bir insan, şu binaya gelirim de, bir tek Erol abi hal hatır sorar, çay içmeye çağırır!" dedi. Hülya da, "Ne kadar iyi! Evli değil misiniz Erol bey?" dedi. "Yok ayrıldım!" dedim. İmalı imalı gözlerini kısarak bana baktı ve "Hmmm, anladım..." dedi. "Sen evli misin?" dedim. "Ben de dulum!" dedi. Neyse, çaylarımızı içtik, bunlar, "Biz gidelim." deyip kalktılar. "Tamam, ben bırakayım!" dedim. "Ama önce eve gideceğiz, elbiseleri değişmemiz lazım!" dediler. "Olsun, ben evin önünde beklerim!" dedim. Hülya, "İyi de, bir gören falan olur, yanlış anlarlar!" dedi. "O halde ben başka bir yerde beklerim, siz gelirsisiniz!" dedim. Kabul ettiler, evden çıktık, arabama bindik gittik...
Sokaklarına yakın bir yerde ben durdum, bunlar eve gitiler. Ben bir sigara yakıp içerken bunları bekledim. Önce Hülya geldi, "Fatma gelmedi mi?" dedi. "Gelir şimdi..." dedim. Arka koltuğa oturacaktı, "Öne gelsene Hülya!" dedim. "Öne Fatma otursun!" dedi. "Ne fark eder, gel öne!" dedim, geldi oturdu. "Gideceğiniz yerde işiniz çok mu sürer?" dedim. "Bilmem, Fatma biliyor. Neden sordun ki?" dedi. "İşiniz bitene kadar beklerim, sonra senle beraber gezeriz, olur mu?" dedim. "Olabilir, ama bir gören olursa?" dedi. "Haklısın!" deyip, bir kağıda telefon numaramı yazdım verdim ve "Olmazsa benim evde otururuz, konuşuruz, orda gören olmaz, ne dersin?" dedim. "Bilmem ki..." dedi. O sırada Fatma sokağın başından göründü, ben hemen Hülyaya, "Senden çok hoşlandım! Seni bekliyorum, benim evde buluşalım!" dedim. Fatma arabaya yaklaşınca Hülya cevap vermedi. Fatma arabaya bindi, nereye gideceklerini söyledi, arabayı çalıştırdım, hareket ettik...
Havadan sudan konuşarak gidecekleri yere vardığımızda, "Çok mu işiniz Fatma?" dedim. "Bir saat sürer!" dedi. "Tamam bekleyeyim!" dedim. "Bir saat ne yapacaksın?" dedi. "Önemli değil, ben burda beklerim!" dedim. Bunlar gidince, ben de cep telefonumdan haberleri falan okudum ve bir saat geçti. İkisi de geldi. Fatma, "Erol abi sana zahmet oldu, bekledin bizi!" dedi. "Ne zahmeti canım!" dedim. Sohbet muhabbet, yine sokaklarına bıraktım, eve döndüm...
Hülya arar mı, aramaz mı bilmiyordum, onu düşünürken, yarım saat sonra kapının zili çaldı. Açtım karşımda Hülya! Şaşırdım. Telefon açar diye bekliyordum, ama eve geleceğini hiç mi hiç tahmin etmiyordum. Neyse, içeri buyur ettim, girdi. Pardesüsünü çıkarmasına yardımcı oldum, ayakta göz göze geldik, ben dayanamadım ve hemen buna sarıldım, dudaklarına yapıştım. Hülya önce, "Yapma... Hani konuşacaktık?" falan dedi, ama ben öpmeye devam edince, iki dakika sonra kendini kollarıma bıraktı. Öpüşerek yatak odasına geçtik. Hülya'nın türbanını açtım, yatağa uzandı. Bunun uzun eteğini ve külotunu çıkardım. Ben de soyundum ve bunun uzun bacaklarını yalayarak kaymak gibi amına geldim. Amını yalamaya başlayınca nasıl da inliyordu orospu. 10-15 dakika kadar yaladım amını ve Hülya kasılıp titreyerek orgazm oldu, ağzıma saldı amının sularını...
Yukarı çıkıp tekrar dudaklarını öptüm ve sırtüstü uzandım yatağa. Hülya'yı ensesinden hafifçe iterek, yüzünü yarağıma bastırdım. Hülya ne yapacağını bilmez bir şekilde yarağıma bakıyordu. "Hadi sen de benimkini ağzına al, em onu!" deyince, ürkekçe yarağı ağzına aldı. Acemice emiyordu, bu da bana mühtiş zevk veriyordu. Biraz emdirdikten sonra, "Otur üstüne!" deyince, yarağımı ağzından çıkardı, üstüme çişini yapar gibi çömeldi, yarağımı eliyle amının ağzına hızalayıp yavaşça oturdu. Ben belini iki elimle kavrayıp, Hülya'nın kalçalarını değirmen taşı gibi kıvırıyordum yarağımın üstünde. Arada sırada da alttan köklüyorum amına. Hülya hem inliyor, hem bluzunu ve südyenini çıkarıyordu. Göğüsleri tamamen çıplak kalınca, öne eğilip göğüslerini bana emdirmeye de başladı. 15-20 dakika sonra ikimiz de doruğa çıktık, aynı anda boşaldık...
Dudaklarımı öperek indi yarağımdan ve yanıma uzandı. Biraz nefeslendikten sonra bana, "Fatmay'la da sikişiyor musun?" dedi. "Evet!" dedim. "Fatma nasıl sikişiyor?" dedi. "Sen daha çok bilgilisin bu konuda!" dedim. O sırada telefonum çaldı, baktım Fatma arıyor. Telefonu açmadan Hülya'ya uzattım, "Al konuş, Fatma arıyor!" dedim. O da, "Yok sen konuş, sakın benim burda olduğumu söyleme!" dedi. "Olur!" dedim açtım telefonu. Kısa bir ne var ne yok muhabbetinden sonra, Fatma sordu, "Acaba Hülya görmüş müdür bana sarıldığını? Anlamış mıdır aramızda birşey olduğunu?" dedi. Bu arada Hülya kulağını yanaştırmış telefona dinliyor tabii. Hülya'ya göz kırparak, "Zannetmiyorum anladığını, Hülya çok saf birine benziyor!" dedim. Bu arada Hülya hem gülmemek için kendini zor tutuyor, bir yandan da sikimle oynuyordu. Fatma'ya, "Yarın gelir misin? Gel de sikişelim!" dedim. "Tamam, bakarım!" dedi ve telefonu kapattık.
Hülya hemen gülerek, "Ohhh valla ne güzel, işin iş! Hiç boş durma! Bir gün beni sik, bir gün Fatma'yı! Bana bak, yarın gelince sakın sikiştiğimizi Fatma'ya söyleme, çok utanırım!" dedi. "Tamam söylemem!" dedim. "İyi o halde, ben artık gideyim!" dedi. "Dur nereye, bir kere daha sikişelim de öyle git!" dedim. Bir daha sikiştik ve Hülya'yı öpüp yolladım :)
36 notes · View notes
canerpel · 23 hours ago
Text
Tumblr media
4 notes · View notes
canerpel · 23 hours ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
161 notes · View notes
canerpel · 1 day ago
Text
Tumblr media
164 notes · View notes
canerpel · 1 day ago
Text
Tumblr media
275 notes · View notes
canerpel · 1 day ago
Text
Bir erkek bir kadına oral sex yaparken bir yandan da poposunu parmaklıyorsa o erkek sex yapmayı öğrenmiş demektir Bir kadın bir erkeği sadece oral sex yaparak boşaltabiliyorsa o kadında seksi öğrenmiş demektir Eğer iç çamaşırı giymeden sokağa çıkıyorsanız ve altınızda mini etek varsa yapmanız gereken tek şey karşı masanızda oturan erkeği kör etmek için bacaklarını biraz açmaktır Birazcık sürtük olmanın kimseye zararı olmaz Kızlar hiç bir zaman prezervatif taktırmayın erkeklere,siz takın her zaman erkekler buna bayılıyor Erkeğin teklif etmesini beklemeden sizi arkadan sikmesini isteyin Eğer banyoda sex yapmak isterse mutlaka kucağında siksin bi yere oturtmadan,bakalım kasları ne kadar güçlü ne kadar taşıyabiliyoor(eğer taşıyamazsa seksi yarıda bırakın) Kukunuzu her zaman temiz tutun ama arada sırada kıllarınızda ince bir çizgi bırakmanız erkeğin sizin fantazi dünyanız hakkında az çok bilgi sahibi olmasını sağlar Orgazm numarası yaparak kendinizi yormayın,eğer zevk alamıyorsanız seksi yarıda bırakın Sexte yaş olmaz,benden büyük ya da küçük diye düşünmeyin kimlerin nasıl performans göstereceğini bilemezsiniz Bazen tamamen soyunun birbirinize sarılıp porno film izleyin ama sex yapmadan sarılarak uyuyun Sizi uykunuzda sikmesini isteyin sabah uyandığınız zaman yüzünüzde güller açıyor olacak Her erkeğe yeni bir iç çamaşırı harcayın ve sexten sonra o erkeğe hediye edin(tabi performansı iyi olduysa) Birlikte banyo yapın ve sizi o sabunlasın banyodan sonrada saçlarınızı tarıyorsa o erkeğe kukunuzun kapılarını sonsuza kadar açın Sadece 1 defaya mahsus para karşılığı sex yapın,erkeklerin size karşı olan tavrı bir anda değişecektir,sex çok daha değişik bir boyuta gelebiliyor! Sizi sikerken ona şunu söyleyin “çok arzuladığın birisini düşünerek sik” emin olun alacağınız zevk artacaktır(tabi sizde ondan habersiz kimi arzuluyorsanız onu düşünün) Boşalırken spermleri ziyan etmeyin ya içinize boşalsın ya da ağzınıza Boşaldıktan sonra orgazm sigarası saçmalığına kapılmayın erkeği zorlayın durmadan sikmeye devam etsin ne kadar dayanıklı olduğunu test etmiş olursunuz Kendinizi yatağa bağlatın ve partneriniz sizden sıkılana kadar ellerinizi çözmemesini isteyin,bırakın sikebildiği kadar siksin 69 pozisyonunda mutlaka altta olun,penis toplarıyla beraber size doğru gelecektir Erkeğin poposunu ve deliğini yalayın mutlaka hatta izin veriyorsa 1-2 parmak sokmanın bi sakıncası olmaz 1 kere de olsa mutlaka bir hemcinizin tadına bakın,neler yaşayabileceğinizi hayal bile edemezsiniz Hayatta yatmam diyebileceğiniz birisiyle yatın,çok farklı bir heyecan olacaktır Mutlaka bir fuck buddy'niz olsun Mutlaka bir kere de olsa bi zenciyle yatın Listenizde güzel bi porno yıldızının tüm filmlerini bulundurun,arşiv olsun ne zaman lazım olacağı belli olmaz;)
1K notes · View notes