ciddiyet-10-blog

[ciddiyet-10-blog]

-26-

evet

gece yarısı

boş boş oturma saatleri

ders çalışma gerekliliği içinde olunduğu halde çalışılmadığı ve bu durumun yarattığı buhranla baş etme zamanları

klasik zamanlar yani

bol masturbasyonlu

ahaha evet bu saçma itiraf da yapılsın yıllar sonra

bilenler var gerçi orda burda utanmadan sıkılmadan anlattığım da çok olmuştur

yazıyla ilk defa itiraf diyelim

ne zaman ders çalışmam gerekse

gün içinde ereksiyon yaşama sıklığım ergenliğimin ilk yıllarına döner

aklımda sürekli seks oluyo ders çalışmam gerektiğinde

hele de bi şekilde başlamayı başarabilirsem

kazık bi halde çalışmak zorunda kalıyorum çoğu zaman

çok enteresan

ama böyle

her neyse işte öyle

hala başlayamadım tabi çalışmaya

masturbasyondan fırsat olmadı

2 sınavı verdim

2 si kaldı

2 kolayı verdim

2 zor kaldı

kolaylar beklediğimden de kolaydı

1 er gün çalışma yetti maşallah

zorlar da beklediğimden zor çıkmaz inşallah

1 er hafta çalışmayı planlıyodum

ama totalde 1 hafta kaldı ve hala başlamadım maşallah

bakalım belki bu gece sabaha doğru kısmet olur

----

ne yapsam

ne yazsam

ne anlatsam

belki eceden mi bahsetmeli biraz

ama eceden bahsedesim yok

aslında var ama şöyle yok

meseleye eceden dalsam

elbet bi yerde evliliğine varıcak söz

ve ben çok da pozitif yorumlarda bulunmıcam gibi

ama negatif bi sinerji de yaymak istemiyorum

ben göt olayım çok mutlu olsun şaşırtsın beni istiyorum

o yüzden dalmayalım bence hazala

gizem belki

belki gizemden bahsederim

ama bahsedicek bişeyim yok onunla ilgili de

çok kopuğuz çok uzağız

çok uzun zamandır bu haldeyiz

özlüyorum bazen onu

bazen sarhoş olduğumda o meşhur birilerini arayıp kitleme ihtiyacım kabardığında

elim bi gizeme gidiyo eski alışkanlık

sonra vazgeçiyorum

kaybettik o samimiyeti gibi geliyo

üzülüyorum tabi bu duruma sonra

onunla bu noktaya gelmeyi asla hayal etmezdim

onu fiksledim bitirdim demirbaş ilan ettim sanıyodum

ne yaşarsak yaşayalım yeri değişmez sanıyodum

o kadar garanti değilmiş pozisyonu

çok değişti pozisyonu maalesef

pozisyonlarımız değişti

ben de onun için eski orkun değilim artık

aynı şekilde o da beni aramıyo

karşılıklı koptuk birbirimizden

yılda 3 5 hala eski günlerin anısına heralde karşılıklı teşebbüslerimiz oluyo

biraz da rol yapıyoruz görüşmelerimizde artık sanırım

sanki hiç kopmamışız sanki hala eski bizmişiz gibi

ama iyi oynayamıyoruz o rolleri çok belli aslında eski biz olmadığımız

hayatlarımızı bilmiyoruz bi kere

detayları zaten geçtim detaylarımızı çok uzun yıllardır bilmiyoruz

ana hatlarımızı kaçırdığımız bile oluyo artık

müge gibi bi süreç geçirdim mesela

ve gizem bi kelime bile duymadı

bu çok enteresan mesela

kafasını sikerdim eskiden olsa

ya da yaman

biliyorum var bi yaman ama

o kadar işte sadece var

birlikteler

gerisi yok

sıfır detaya sahibim

hoş değil

ama böyle gelişti

yapıcak fazla da bişey yok

ortada net bi kabahat kusur olsa tek taraflı bi tane ve büyük

gider özür dilerim eğer bendense

eğer ondansa özür dilettiririm zorla

döneriz eski halimize

ama öyle bişey de yok

küçük küçük ufak ufak yavaş yavaş koptuk

neyse sağlık olsun diyelim

güzel yanı şu aslında

koptuk koptuk diyorum ama asla kopmadık

inceldik sadece

kopmamayı başardık

bu kadarını borçluyduk zaten birbirimize

komple kopmamız ikimize de hiç yakışmazdı

bakarsın bi 5 10 yıl sonra bi selin hikayesi de gizemden çıkar

selinle de uzun bi dönem kopar gibi olmuştuk ama sonra çok güzel geri döndük

----

bi de kübra var tabi

önceki yazılardan birinde uzun uzun değinmiştim kübraya sil baştan yapmıcam şimdi

durumumuz stabil

yavuzla ilişkisi de stabil çünkü

üzücü tabi hala üzücü

ama haftada 3 5 den

ayda 3 5 e düştü

beynimi kemirme seanslarının sıklığı

----

baya bi duraksadım zihnimde bi süre boğuldum gittim kübra mevzusuna

ama yazıya dökmek istemedim

nedense hep kız arkadaşlarımdan bahsettim bu gece

halil gökhan yasin mete

bunlara hiç sıra gelmedi

tesadüfi olamaz bu

sevgili yokluğuna ba��lamak gerekir bunu heralde

bilinçaltı çözümlemesi bu olsa gerek

----

halil demişken halil aracılığıyla başka bi konuya sıçrayalım

geçenlerde bi haftasonu zonguldağa geldiğinde

bu aile tanışması muhabbetine

gemiye binip dönmeden akşamüstü iskender yutuyoduk beraber

aynı dertlerden karşılıklı dertleşirken

daha öncesinde düşünmediğim bi şekilde doğaçlama bi analizde bulundum kendimle ilgili

sonrasında aklımdan çıkmadı o an halile dediklerim ve o günden beridir baya sık düşünür oldum

dedim ki aynen şöyle

hayattan ekonomik beklentilerim nedir sorusuna cevap verme konusunda yeterli olgunluğa hala erişemedim

25 i devirdim ama bu konuda hala kişiliğim oturmadı

bazen 0.5-1m gibi bi para kazanmakla asla yetinmemeliyim ticarete atılıp çok başarılı olup bu parayı 2-3m hatta belki bokunu çıkarıp yardırıp 15-20m yapmalıyım diye düşünüyorum

bazen para konusunda inanılmaz hırslı inanılmaz doyumsuz hissediyorum

bazen de akılcı ve doğru yatırımlarla o en başta kazanıcağım küçük meblağda cashi güzel bi akara dönüştürüp

lüx kavramımın sınırlarını küçültüp

ekonomik kaygılardan uzak daha huzurlu daha basit

sosyal kaygılara adanmış ve mutluluk odaklı bi hayat geçirmeliyim diye düşünüyorum

2 uçta denilebilecek 2 ayrı fantezi arasında zaman zaman halime moduma bağlı olarak sık sık yer değiştirip duruyorum

birinde sabitleyemedim hala kendimi

hangisini daha çok istediğime

hangisini seçersem

seçmediğimde daha az gözümün kalıcağına karar veremedim

acelem yok

zamanım var bunun için

seçtiğim kariyer yolu bana müsaade ediyo bu kararı ertelememde

çünkü her iki kararda da önce bu geçici kariyeri tamamlıcam

ama işte bu kariyerin sonlarına varmadan ortalarda bi yerlerde

yani takriben max 5 yıl içinde

o kararı vermiş olmam lazımki

ona uygun zemini hazırlıkları yapmaya başlayabileyim

----

he tabi bir de birbirinden etkilenen dinamik parametreler gibi

bu kararı etkilicek başka bi karar daha var yine hala veremediğim

ileride siyasete girip girmiceğim

bunun da kararını henüz asla vermedim

bunda da çok çeşitli fanteziler arasında gidip geliyorum

[ciddiyet-10-blog]

-25-

o zaman biraz daha yazalım

aynı gün içinde 2 kere yazmışlığım çok nadirdir aslında

çoğu zaman aynı haftaya 2 bile zor denk gelir

bugün ama

ne yapıcağımı bilemiyorum gerçekten

aslında tek yapmam gereken şey var

ders çalışmak tabi

ama olmuyo işte

film dizi filan

bulamadım kafama göre bişi

esrar şu an güzel çözerdi beni

ama o da yok işte

alkol de sıktı bulaşmıcam ona da bugün

ama ağır bi darlanma modu var üstümde

ki çok tanıdığım bi mod bu

tamamen ders çalışmam gerektiği halde çalışmadığımdan kaynaklanıyo

bilemiyorum

bişiler saçmalayasım var

biraz derinleşsem bazı mevzular üzerine mesela

ama işte

bilemiyorum ne mevzusu

düşünürken

yani şu an değil

2 yazı arasındaki darlanma süreçlerinde düşünürken

çok kısa bi süre uğradı zihnime

ulan dedim

neden hiç  orhan kara yı yazmıyosun

çok yazılası bi adam

epey orjinal

ama sanki

bilemiyorum

daha alkollü kafanın işi gibi o

ya da

allah gecinden versin ama

sanki ölümünden sonra yazıcam onu gibi hissediyorum

çok ağır biliyorum kıymetini

ama o kadar enteresan bi adamki

öldükten sonra daha ağır çıkıcak kıymeti

benim babam

babam yani ötesi yok

tabiki benim için çok özel olucak

ama bu durum sırf oğlu olan ben için böyle değilmiş gibi

sanki herkes

onu tanıyan herkes

o öldükten sonra daha iyi anlıcak gibi kıymetini

bu tarz adamlar böyledir çünkü

aslında olmayan bi ihtiyacı doldururlar

verdikleri hizmet lükstür aslında

ve senin daimi ihtiyaçların arasında bulunmadığı için o hizmet

lüks olduğunu kavrayamazsın

hizmet ortadan kalkınca

yarattığı boşluğu görünce

idrak edersin ne kadar extra bi hizmet aldığını

o zaman vay be dersin

ne kadar eşsiz bi adammış aslında

çünkü zor bulursun onun gibi ikinci bi sapık

öyle işte

yazmam derken

baya yazdım anlamadan

severim orhan kara yı

ağır şanstır oğlu olmak

----

bi ara da gülay kara yazarız belki bi ara

o da apayrı bi hikayedir

orhan kara biraz daha gururlu

gülay kara biraz daha hüzünlü bi hikayedir

biraz daha klasiktir aslında vardır benzerleri örnekleri

kimseyi üzmemek adına hep kendinden hep kendini yiyen insanlardandır maalesef

her hatada kendine pay biçer

hep kendine yüklenir

ağır ağır hakkaniyetsizce vicdansızca kendine yüklenir

yazıktır

ama böyledir

----

ama yavrum orkun

bigün orkun kara dan bahsedicek tohumlar bırakmadan geride

göçme bu dünyadan be

kaptırma bu yalnızlık olaylarına

yakışır sana babalık

bu güzellikten mahrum etme kendini

----

bilemiyorum

sırf sıkıntıdan devam ediyorum yazmaya

buhranlıyım baya

hiç aklıma bile gelmiyen

hiç tahmin etmiceğim konulara daldım kısa kısa da olsa

ama halil dir tabi olay

25 yıldır insan gözlemliyorum

tanıdım beğendim beğenmedim

küçük gördüm çok büyük çıktı

çok büyüttüm sonradan küçük çıktı

büyük başlayıp büyük giden

küçük başlayıp küçük giden oldu

çok küçük olduğunu bildiğim halde çok sevdiğim insanlar oldu

çok büyük olduğunun hakkını verdiğim halde hiç sevmediğim insanlar oldu

ama herşeyin totaline vurduğunda

artısı eksisi herşeyiyle değerlendirdiğinde

total skorda halile erişemedi hala kimse

ve yani bu durum

bilemiyorum

halili yüceltme paragrafı değil bu

çok iyi tanıyorum amcığı

hadi halili ezelim sikelim yarışına girsek

ne annesi ne buse yarışabilir benle

bağırsağını akıtırım piçin

çünkü tabiki o da insan

tabiki kusursuz değil

yakın bile değil

uyumdur belki mesele

bana çok uyuyo

çok benzer bakış açılarımız var çoğu konuya

genel özelliklerimiz çok benzer

hayattan keyif alma methodlarımız çok benzer

mesele sadece uyumdur aslında

işte bi gün

listede halilin bile tepesine çıkabilecek bi kız

hayal budur

amaç da budur

gerçek aşk olucaksa eğer

zihinde kurgulanan ya da hayallerle yüceltilen sanal bi aşk değil

gerçekten saf bi aşk denk gelicekse eğer

o halili sollayabilicek kızı bulmak lazım gelir önce

ama yani uyum tabi

şimdi neye uyum neyle uyum

hangi özellikle uyum

kaç özellikle uyum

klon vari bi uyum söz konusu değil heralde

elbet olucak yine beğenmediğimiz yanları

ufak ufak küçük beğenmediğimiz özellikler

belki bir iki tane çok büyük kritik özellik de olucak hiç beğenmediğimiz

ama belki hayranlık seviyesinde beğendiğimiz 3 5 büyük kritik özellik de olucak

ve onlar onları görmezden gelmeye sebep olucak

ama en görmezden gelinemez olan

en kritik olan

aşkımın bi süreç değil süreklilik olabilmesini sağlayabilicek tek özellik olan

kesinlikle zekadır

zeka konusunda kuşkuya mahal olmamalı

çok net tartışmasız zeki olmalı

ağır zeki olmalı

gören tanıyan herkes direk anlamalı

star özelliği zekası olmalı

mümkünse benden de zeki olmalı

benden daha zeki olduğunu bana duraksamadan itiraf ettiricek kadar belirgin bi farkla daha zeki olmalı benden

budur beni süresiz bi aşka sokabilcek tek güç

ahahaha

tabi o kadar bariz bi zeki insan bende ne bulur

onu da ona sormak lazım

ne desem bilemedim şimdi :D

neyse yaw

yeterli bence

[ciddiyet-10-blog]

-24-

evet

çok az da olsa

yazalım illaki bişiler

ne yazalım bilmiyorum tabiki

müge hala zihnimde

ama onu yazmak istemiyorum aslında

şu son günlerde tek şükrettiğim

iyiki içimde tutmamışım

iyiki doğrusuyla yanlışıyla bişeyler yaşamışız

bi kelime bile etmeden gemiye gitseymişim eğer

yine gircekmişim o acınası pınar moduma

yine düşücekmişim o çukura

büyüttükçe büyütücektim mügeyi

o hiç tanımadığım kızı sanki özel olarak benim için yaratılmış kusursuz biri olarak hayal edip durucaktım

aşk denilen o büyük çukura yine çok küçük bi adımla düşücektim kendi zihnimde

bundan sonra yazılıyosun orkunum

direk yazılıyosun

öyle mügede denk geldiği gibi güçlü kalp sinyalleri heyecanlar derin hoşlanmalar filan

bunları da beklemiyosun asla

azıcık beğendin mi çat diye yazılıyosun

reddedil aq

reddedilme ya da

biraz daha tanıdıkça sen vazgeç

falan filan

dene işte

çeşit çeşit

dene dur

tecrübelen sürekli

o esas kızı gerçekten bulduğunda asla kaçırmıcak bi tecrübeye varmış ol

yazık etme kendine

bulunca o kızı kaçamasın o kız

ne yap et bağla onu

taktiklerin silahların oluşmuş olsun

birden fazla oyun planın gelişmiş olsun

neyse

bırak şimdi artık

kız falan filan

biraz da adam ol bu arada

ver artık şu kodumun sınavlarını

bi siktir git gemiye

erkek ol para kazan biraz

adamı hasta etme orkun

sikerim belanı

[ciddiyet-10-blog]

-23-

evet dostum

2 aydır

müge aşağı

müge yukarı

biraz da kendimize dönmenin vakti geldi

mügeyle ilgili adımımı da attım bu arada

ilişkimizi arkadaşlığa dönüştürme teşebbüsünü başlattım

burdan gerisi onda

olumsuz yaklaşırsa

bu arkadaşlık yani

hoşlanma durumu filan değil

bana ille de bi şans var görürsün bak arkadaş olabiliriz tarzında kovalancak bişey değil

o da isterse oluruz istemezse olmayız

basit bi hal aldı mevzu artık iyice

kendimle ilgili

ne yazsam

nerelere girsem

bu yazı

nereye bağlansa

bi an sanki

aylardır yazmıyomuşum bu yazıyı gibi geldi

yani böyle ne desem ne yazsam modunun dönüşü

2 aydır direk müge diye yazmaya başlıyorum

özlemişim bu ne yazıcağını bilmeme halini

çok fena çatıma çıkasım var bu akşam

çok özledim galiba

şarabı devirdim

1 bilemedin 2 bira alıp fırlayabilirim her an

havalarda hafif güzelleşmişken hazır

üşümeden keyifli

kulağa müzik

bi ele bira

bi ele sigara

gökyüzüyle

tanrıyla

imalı bakışmalar

gülüşmeler sırıtmalar

tripler

bi çeşit flört gibi

tanrıyla girdiğim triplere bi kızla girebilseydim aşık olurdu bana

beni yaratan olduğuna çok inanıyorum galiba

ya da beni en iyi tanıyan olduğuna

o yüzden en rahat tanrıylayım galiba

o da benimle mi hiç bi fikrim olmadan

ama severim keretayı

bazen saçmalıyo ama özünde iyi çocuktur

şu yukarıdaki iki cümleyi yazarken resmen kalbimde hissettiğim korku hissi

taşak geçmeyi göze alamıcak seviyede inanan biri olduğumun itirafıyla artık daha gerçekçi yüzleşmem gerektiğine işaret gibiydi

dilimden ya da kalemimden çıkanın aksine kalbimden ya da beynimden geçeni benden bile daha iyi okuyabildiğine inancım tam olduğundan ötürüdür ki hiçbir zaman çekinmedim tanrıyla taşak geçmeye

kendi ütopik hayal dünyamda betimlediğim tanrı modelinin her zaman çok da hoşuna gidiyodur diye düşündüm her zaman

bi an böyle 7 milyar insanı bırakıp bana odaklanıyodur diye düşündüm

ahaha piçe bak cesarette çığır açıyo

çarpıcam görücek amcık

diye o da dalga geçiyodur diye hayal edip eğlendim her zaman

zaman zaman tırsmıyo değilim aslında

lahn olm ya o kadar hoşgörülü değilse diye

o zaman da siktir et diyorum

kendi yarattı kendi beğenmiyo

senlik bi durum yok diyorum

herşey onun kafasında

inanmamanın temel unsurları üzerine inşaa edilmiş garip bi inancım var

her zaman çok net inandığım tek bişi var

diyorumki

ya gerçekten yok

dolayısıyla endişelenicek hiç bir şeyin yok

ya da gerçekten var

ve eğer var ise illaki bigün yüzyüze gelip konuşma fırsatınız olucak

o zaman arkasında duramıcağın açıklayamıcağın hiç bir davranışın yok

bu düşünce bu vicdan rahatlığı korkularımdan arınmamı sağlıyo

tartışılabilicek görüş alış verişinde bulunabilicek savunma yapılabilecek biri olduğunu düşünüyorum

kendimizi aklama şansı vericek bize

ya da eleştiriye de açık olucak

vesaire vesarie

çok şey düşünüyorum tanrıyla ilgili

her saniye update geliyo düşüncelerime

öyle bi çırpıda özetleyemiceğim kadar bilinmez ve gizemli bi arkadaş kendisi

geçelim tanrıcığımızı

bu arada 11 haziran

yani 7 haziran gelmeden seçimle ilgili fantezilerimizi yazıya dökemedik

lakin sonuçlar güzel

ülke bi 10 20 sene daha emin ellerde

gerisini bi ara konuşuruz

ben çatıya kaçıcam galiba

bilemiyorum

ama yazı yeterli

bye canıms

[ciddiyet-10-blog]

-22-

sonra yazarım diyeli baya olmuş

günler kadar baya

detay detay ne yaşandıysa hepsini yazmaya meyilliymişim yukarıda

şu an öyle bi niyetim yok

yine bahsedicem müge den tabi ama daha özet tadında

şu an benim gördüğüm durum

ben mügeden hoşlandım

bunu ona söyledim

o da benim ondan hoşlanıyo olmamdan hoşlandı

durum böyle gelişmiş bence

onun bende yarattığı heyecanı ben onda yaratmamışım ilk etapta

burası kesin

ama kendi kafasındaki gözlemler artık ne buldu bende bilmiyorum

şans vermeye değer gördü beni

orası da kesin

mesajlaştık bol bol

başbaşa görüştük 2 kere

2 3 kere kalabalıkta denk geldik yine

aralarda da daha sık başbaşa görüşmeye çalıştık olmayınca mesajlaştık filan

keyifli zamanlardı başbaşa görüşmelerimiz

ama çok flörtöz değil

belki de hiç değildi

asla yeterli bi flört bi elektrik yoktu görüşmelerimizde

olur mu acaba niyetiyle birbirini yoklayan iki insandan ziyade iki arkadaş izlenimi verirdik dışardan eminim

bu kısmı benim hatam tabiki

burda mügeye pay biçmiyorum

onun penceresinden böyle olması gerekiyodu zaten

böyle olmamasını sağlaması gereken bendim

bana verdiği şans buydu zaten

görüşmelerimiz maalesef alkolsüzdü

2 başbaşa görüşmemiz de alkolsüzdü

bu da benim şanssızlığımdı

tecrübesizlik yeteneksizlik aşırı heyecan fazla gerginlik

bütün negatif etkenleri sırtımda taşıdım görüşmelerde

asla kendimi rahat bırakıp doğal olup içimden geldiği gibi davranamadım

mesajlarla yazılırken daha rahat daha aktif yazıldım

mesajlarla ikna ettim zaten görüşmelere

o mesajları atan çocukla o görüştüğü çocuğun aynı çocuk olmasına şaşırmıştır muhtemelen zaten

kesin çok daha canlı aktif girişken hızlı olmamı hayal ediyodu görüşmelere gelmeden önce

ama çok tutuktum asla öyle olamadım

ben de kendimi öyle hayal ediyodum ama dediğim gibi rahat bırakamadım kendimi

çok tutuktum derken konuştuk muhabbet ettik derinleştiğimiz mevzular da oldu gülüp eğlendiğimiz mevzular da oldu

öyle travma kıvamında bi tutukluk değil

ama dediğim gibi arkadaş tadında sanki

bi flört havası hiç oluşturamadım

bilemiyorum

olaya mügenin penceresinden baktığımda bu kadar ağır eleştiriyorum kendimi

kendi gerçekliklerimle değerlendirdiğimde

tabiki yine de başarısızlık

ama külliyen de beceriksiz malsın orkun sen tadında ağır katı eleştiriler yönlendirmiyorum kendime

başarısızlığı destekleyen şanssız efektif bahaneler mevcuttu

bi kere kızın asla bişey hissetmiyo oluşu sadece bişey hissettirebilir miyim diye bana şans verir bi konumda oluşu

yani mevzuyu geliştirme sorumluluğunun tekten benim sırtıma yüklenişi

bi kere bu benim tecrübesizliğimde biri için ileri seviye bi görev

onun samsuna benim gemiye gidiyo olmam zaman yetersizliği

ve kızın bu konuda da çok mantıklı düşünüyo olması bu zamansızlıktan bişey çıkartamıcağımızı açıkça düşünüp açıkça deklare edişi

bu zaten aşırı heves kırıcı bi tutum

üstüne bi de kızın alkole antipatisi

ortamı rahatlatıcak gevşeticek tek yardımcıdan da mahrum oluşumuz

zaten ilk defa giriştiğim bi alandayım zaten her saniye doğaçlama ilerlemek zorundayım sıfır tecrübedeyim

üstüne bi de 3 dezavantajla boğuşmak filan

özünde bi mission impossible idi

2 gündür bıraktım peşini

oturdum düşündüm taşındım karar verdim ve bıraktım

dün yine denk geldik gerçi ama plansız

kalabalıkta yine öyle

bugün görmedim

bundan sonra da görmem gibi

sadece o zonguldağı tamamen terk etmeden önce bi görüşüp hoşçakal demeyi borçlu hissediyorum aslında

ama onu bile pas geçebilirim henüz karar veremedim

hee şöyle güzel bi yanı var

o çok hoşlandığım ve çok görüşmek istediğim kız

görüşmeyi başarınca başbaşa kalıp anlatıp dinleyince

çok daha fazla hoşlanıcağıma aşka kadar yardırıcağıma çok emindim korkuyla beraber tabi

öyle olmadı

çok da beğenmedim gördüğüm şeyi

dışı ilgi çekiciymiş

içi pek bana göre değil

baya farklıyız

ne o bana göre ne ben ona göreyim

aradığımız insanlar biz değiliz birbirimiz için

bu kısmı güzel

öyle içimde kalmıcak yani

denedik tutmadı geçebiliriz artık modundayım

yine de çok özel bi insan oldu benim için müge sayan

yıllar yıllar sonra bi kızdan hoşlanabilceğimi gösterdi bana

kalbimin ölmediğini hatırlattı

hoşlanmakla yetinmedim yazıldım

bir daha asla tekrarlanmıcak bir yöntemle yazıldım

bi kıza asla nasıl yazılmamam gerektiğini öğrendim

buna rağmen şans verdi bana

bu şansı değerlendirmede ne kadar yetersiz olduğumu görme fırsatım oldu

ikili görüşmelerde kendi içimde sorunlar yaşadığımı ve bunu yine kendi içimde aşmadığım sürece karşı tarafı etkileme gönlünü çalma gibi bi ihtimalimin ne kadar zayıf olduğunu analiz etme şansım oldu

bol kazanımlı bi tanışıklık oldu benim adıma müge sayan

hiç farkında olmadan 2 ay gibi çok kısa sürede çok fazla duygu değişimi çok fazla heyecan çok fazla tecrübe yaşattın bana

çok yürekten çok ciddi teşekkür borçluyum sana

yüzüne karşı söyler miyim hala bilmiyorum ama umarım söylerim çünkü duymayı hak ediyosun bence

ama işte böyle bi konuşma yaparsak da resmen arkadaşlığımızı ilan etmiş olurum bi yandan da

çok ufak bi ihtimal de olsa belki ileride bi daha bi yazılma şansımız olur mu diye bırak muhabbet komple askıda kalsın

diye düşünmüyo da değilim

gerçi birbirimize göre olmayışımız bizden bi ilişki çıkmıcağı görüşlerimi

2 gündür sırf benim senin peşini bırakmış olmam değil aynı zamanda senin de beni dürtmeyi bırakmış olman da destekliyo

yani ilerisi için de bi şansımız hiç yok gibi aslında

bilemiyorum yaa buna böyle düşünüp karar vermicem içimden gelirse yapıcam gelmezse yapmıcam

yine de tekrar yazalım ve bu yazı böyle bitiyo olsun illaki

teşekkürler müge sayan

[ciddiyet-10-blog]

-21-

selam canlar

lokasyon zonguldak

gündem müge tabiki

enteresan mevzular

fişi çektik sanıyodum

benimle alakası yok sanıyodum

umrunda bile değilim sanıyodum

herşey ap ayrı çıktı

direk geldiğim gece denk geldik

ilk defa o da içiyodu çok şükür

masaya geldi

tipitip bi hareketler yaptı sonradan inkar ettiği

dostum sen ne ayaksın neden ilgilenmiyosun tadında :D

sonra bizim eve geldi

sonra giden gitti bu gitmedi

sonra yatan yattı bu yatmadı

enteresan bi vakit geçirdik sabaha kadar

ağır gözlemciymiş arkadaş bunu öğrendik

ağır da gözlemlemiş

beklemediğim ummadığım eleştiriler yöneltti direk şahsıma karşı

taşaklı cüretkar eleştiriler

külliyen saçma ve alakasız eleştiriler asla değil hiçbiri

hepsi düşünmeye değer

hepsinin haklılık payı var

acaba mı diye sorgulattı hepsi tek tek

devam edicek tabi sorgulama süreci

öyle çabuk haklı ya da haksız kanısına varamıcağım sert eleştiriler çünkü

neyse sonrasında

kartlar açık oynandı

çok açık konuşuldu herşey

enteresandı

hoşlandığımdan bahsettim

hala hoşlandığımdan bahsettim

yaptığım hataların bilincinde olduğumdan bahsettim

ve evet şu an mesaja sardım yine

sonra yazarım gerisini

[ciddiyet-10-blog]

-20-

evet

dün akşamki yazıdan sonra

sanki benim kalemimden çıkmamışçasına aceleyle yazılan yazıdan sonra

mösyönün evde olmayışından istifade

ağır ağır

yavaş yavaş

eskisi gibi

tenha tenha

dokunalım bakalım tuşlara

biraz sakinleşelim

bi ohh çekelim

ya da bi ahh

allah çekelim iyisi mi

yüce yaradana sığınalım

bana ait olan yaradana

tek kişilik dinim

bi ara onu da yazarım

evet tek kişilik bi dinim var benim

dünyada bi tek benim inandığım

bi ara yazarım

önce tanımlayabilirsem

sonra yazarım

sınavlar

hala başlamadık çalışmaya

başlamak gerek

başlamadan bitmez

pazartesi kısmetse

zonguldakta inşallah

olur olur

hallederiz

mesele değil

zonguldağa gidince tabi

hanbara gitme bilmecesi var

annemler illaki sürüklemeye çalışıcak

kaçar mıyım gider miyim bilmiyorum

kaçmalı mı gitmeli mi onu da bilmiyorum

kaçmak mı istiyorum gitmek mi istiyorum onu da pek bilmiyorum

ama mügeyle karşılaşmak ya da karşılaşmamaktan öte

karşılaşmaya dair bi hevesim yok

yani mügeye dair bi hevesim yok

mügeye dair bi hevesimin kalmayışı hoşuma gitmiyo aslında

çok kolay soğutmayı başardı beni kendinden

ben çok daha fazla ısınmaya çok meyilliyken

ama çok çirkin bi tavırdı

sıcak kalamazdım

hoşlanılcak hiç bişey yokmuş

öyle bi dış güzellikmiş sadece

tamam enerjisi konuşma canlılığı sempatisi filan

bunları hala inkar etmiyorum

ama bütün ilizyonun altında çiğ bi karakter yatıyomuş maalesef

bana yine karşılık vermeseydi

hiç bi zaman bi ilişkimiz başlamasaydı

hiç oralara gelmeseydik

asla olumlu cevap vermicek olsaydı yine

ama böyle saçma bi methodla reddetmeseydi keşke

keşke bi süre daha hoşlanmama izin verseydi

keşke biraz çek bırak oynasaydı benimle

oyalasaydı keşke beni

çünkü mügeden hoşlanmaktan çok daha öte

çok çok daha öte

birinden tekrar hoşlanıyo olma durumundan hoşlanmıştım

birini düşünmek

o seni düşünüyo mu onu düşünmek

ne düşünüyodur acaba diye düşünmek

ne düşünüyosa ne yapabilirim diye düşünmek

kafanın kalbinin içinde bütün gün tek bi kızla ilgili binbir senaryo binbir fikir binbir hayal dönmesi

bütün günü böyle geçirmek

heyecanlanmak yani kısaca

çok özlemişim bu heyecanı

keşke bu heyecanı karşılıklı yaşayabiliceğim birini denk getirebilmiş olsaydım

ama olsun

kısmet değilmiş

kısmetli olcağımı öngörmüyodum zaten mügeyi tanımadan öncesinde

o kızı arıyorum diyodum

o tekrar heyecanlandırcak insanı arıyorum diyodum

sadece arıyorum diyodum

bulunca ne yapıcağımı ben de bilmiyodum

düşünmemiştim bile o kısmını

o kadar yoktu ki o kız

tek düşündüğüm bulmaktı sadece

ee buldum

buldum yani

o kadar da zor olmadı

sonra bi tane daha buldum hatta geçenlerde

ama manitası var

beklicez bakalım

belki ayrılır bi gün

neticede ben de biraz normalleşicem galiba zamanla

normalleşmekten kasıt genel işleyişe ayak uydurmak diyelim

yani şu

beyaz atlı prensini bekleyen hayalperest çirkin kız modunu atıcam üstümden

önce erkek olduğumu kabul edicem

bekleyen değil arayan olmak zorunda olduğumu özümsicem

hiç bi kızın da alnında yazmadığını kabullenicem

aradığım o mu değil mi anlamak için uzaktan bakmanın yetersiz olduğu gerçeğiyle yüzleşicem

yaklaşmam lazım

yakınlaşmam lazım

yakınlaşmamız lazım

içine böyle bakabilirim anca

gözlem yeteneğime dair egolarımı biraz küçültücem

o kadar da insan sarrafı olmadığım fikrine alışıcam

daha sığ takılıcam

daha sık takılıcam

deneme yapmam lazım

yeteneklerimi geliştirmem lazım

müge çok şükür ilizyondu

gerçek olsa

hayal ettiğim kız olsa

sonumuz daha büyük hüsrandı şu an

çünkü tecrübe ettik ki tavlama noktasında yetenekleri inanılmaz zayıf kısıtlı bi adamım

stratejim yok

taktiğim yok

yöntemim yok

tecrübem yok

bütün bunların üstüne zaten doğal avantajlarım da yok

yakışıklı değilim

çekici değilim

seksi değilim

ayık kafaylayken çenebaz da değilim

tutuğum

zor konuşuyorum

ee full kendini ezikleme modunda değilim tabi

dürüstüm şu an sadece

doğal avantajlarım da var

zekiyim

akıllıyım

başarılıyım

hoşsohbetim

anlayışlıyım

dürüstüm

uyumluyum

vesaire vesaire

işi karaktere getirceksek dolu doluyum

orda sıkıntı yok

ama bu özellikler de benim anlımda yazmıyo

bi kızın da bunları görebilmesi için önce bana yaklaşması lazım

önce yakınlaşmamız lazım

kızların kendi dürtüleriyle yakınlaşma ilgi alanına vitrinim itibariyle dahil olmadığıma göre

bunu bi şekilde benim sağlamam lazım

evet çarkçım

baray çarkçım

gemiden geleli oldu baya

gidemeyeli de baya oluyo

nisan dan bu yana sürpriz bi şekilde orkuna verdik kontrölü

kontrol bizde sanıyoduk

yapma olm dur dedik

söz dinlemedi gitti şansını denedi mügeyle

aldı boyunun ölçüsünü geldi

ama artık dönelim baray çarkçımıza

bi hızlandıralım çarkçımın işlerini

bi gönderelim barayı artık gemiye

bi çalışsın piç

para kazansın biraz

sonra dönünce

orkunla ezeriz onun paraları

formülümüz bu

barayla kazanıcaz

orkunla harcıcaz

[ciddiyet-10-blog]

-19-

merhabalar

mösyönün evindeyim

horlamasına güvenerekten yazıyorum

uyandığı anda bu yazı son dakika haberleri kadar ani bi sona erişebilir

ignore

olay bu

ignore

çok ağır ignore ediliyorum

hani insan insanı böyle ignore etmez

gerçekten ayıp

çok enteresan

bu kadar ağır ignore edilceğim

herhangi bi insanın bu kadar ağır ignore edilebileceği

gerçekten aklıma gelmezdi

olabiliyomuş

başıma geldi gördüm

yani bunu kesinlikle şahsi algılamıcam

bunu tamamen o şahısın kendiyle alakalı bi sorunu olarak değerlendiriyorum

yani şöyle ki

ben direk kendim yakışıklı biri olmadığımı açık yüreklilikle düşünüyorum ve deklare de ediyorum zaten

hadi sen bi tık öteye gidiyosundur

sana göre yakışıklı olmamaktan da öte ağır tipsizimdir mesela

senin kriterlerinle benim gerçekliğimin en ufak bi kesişimi alakası yoktur kabul edilemez kıvamdayımdır mesela senin için

bu şartlarda bile böylesine ağır tavizsiz kararlı bi ignore

ignore un böylesi gerçekten terbiyesizlik

yani ayıp gerçekten ayıp

ben ilgilenmiyorum de istemiyorum de kusura bakma canım de

üzgünüm ben sana o gözle bakmıyorum de

hiç şansın yok be tatlım de

ama bişey de yani bi reddet madem

nazikçe postala

kibarca siktir et

yolver demi

yok abi ölümüne sessizlik

bu nedir yaa

ağır terbiyesizlik gerçekten

neyse yani

olay şuki

ignore ignore üstüne

gece alkollü kafayla mesaj atıyorum

ignore ediyosun

ok

hoşuma gitmiyo ama inceden de olsa hak vermeye çalışıyorum

saati beğenmiyo alkol yorumuna giriyo ignore ediyo diye

gündüz ayık kafayla normal mesaj atıyorum

yine ignore ediyosun

ne diyeyim bu sefer teşekkürler

hoşlanıyorum tatlı kız çok şeker filan

hepsi geçti bitti gerçekten

aklıma sen geldiğinde öyle maybaş maybaş sırıtmıyorum artık

sinirleniyorum direk kızıyorum

böyle hayal etmedim ki ben seni

böyle hayal etsem hoşlanmazdım ki zaten

baya baya kötü tavırlardasın sen olmaz bu işler böyle

neyse müge sayan

fişi çektik senle işimiz alakamız bitti

yine de teşekkürler

yıllar sonra yanlış methodlarla da olsa bi kıza yazılmış oldum sayende

garip methodlarla olsa da reddedildim

ne yazılmanın ne de reddedilmenin korktuğum kadar zor olmadığını görmüş oldum

daha sık daha gönlümce daha az duygularla bile denemeye devam edebilirim bundan sonra

terbiyesizliğine rağmen saolasın

senin de misyonun buymuş heralde

teşekkürler hayatta başarılar sana

merhabalar

mösyönün evindeyim

horlamasına güvenerekten yazıyorum

uyandığı anda bu yazı son dakika haberleri kadar ani bi sona erişebilir

ignore

olay bu

ignore

çok ağır ignore ediliyorum

hani insan insanı böyle ignore etmez

gerçekten ayıp

çok enteresan

bu kadar ağır ignore edilceğim

herhangi bi insanın bu kadar ağır ignore edilebileceği

gerçekten aklıma gelmezdi

olabiliyomuş

başıma geldi gördüm

yani bunu kesinlikle şahsi algılamıcam

bunu tamamen o şahısın kendiyle alakalı bi sorunu olarak değerlendiriyorum

yani şöyle ki

ben direk kendim yakışıklı biri olmadığımı açık yüreklilikle düşünüyorum ve deklare de ediyorum zaten

hadi sen bi tık öteye gidiyosundur

sana göre yakışıklı olmamaktan da öte ağır tipsizimdir mesela

senin kriterlerinle benim gerçekliğimin en ufak bi kesişimi alakası yoktur kabul edilemez kıvamdayımdır mesela senin için

bu şartlarda bile böylesine ağır tavizsiz kararlı bi ignore

ignore un böylesi gerçekten terbiyesizlik

yani ayıp gerçekten ayıp

ben ilgilenmiyorum de istemiyorum de kusura bakma canım de

üzgünüm ben sana o gözle bakmıyorum de

hiç şansın yok be tatlım de

ama bişey de yani bi reddet madem

nazikçe postala

kibarca siktir et

yolver demi

yok abi ölümüne sessizlik

bu nedir yaa

ağır terbiyesizlik gerçekten

neyse yani

olay şuki

ignore ignore üstüne

gece alkollü kafayla mesaj atıyorum

ignore ediyosun

ok

hoşuma gitmiyo ama inceden de olsa hak vermeye çalışıyorum

saati beğenmiyo alkol yorumuna giriyo ignore ediyo diye

gündüz ayık kafayla normal mesaj atıyorum

yine ignore ediyosun

ne diyeyim bu sefer teşekkürler

hoşlanıyorum tatlı kız çok şeker filan

hepsi geçti bitti gerçekten

aklıma sen geldiğinde öyle maybaş maybaş sırıtmıyorum artık

sinirleniyorum direk kızıyorum

böyle hayal etmedim ki ben seni

böyle hayal etsem hoşlanmazdım ki zaten

baya baya kötü tavırlardasın sen olmaz bu işler böyle

neyse müge sayan

fişi çektik senle işimiz alakamız bitti

yine de teşekkürler

yıllar sonra yanlış methodlarla da olsa bi kıza yazılmış oldum sayende

garip methodlarla olsa da reddedildim

ne yazılmanın ne de reddedilmenin korktuğum kadar zor olmadığını görmüş oldum

daha sık daha gönlümce daha az duygularla bile denemeye devam edebilirim bundan sonra

terbiyesizliğine rağmen saolasın

senin de misyonun buymuş heralde

teşekkürler hayatta başarılar sana

[ciddiyet-10-blog]

-18-

evet

şimdi

siktir edelim

herşeyi siktir edelim

yukarıda yazılan herşeyi siktir edelim

girmeyelim hiçbirine tekrardan

ya da gireriz sonra belki tekrardan

ama şu an girmeyelim

güzel bi kafadayım şu an

uzun zamandır hasret kaldığım lezzetli bi çakırdayım

biraz öyle sadece

tuşlara tıklayalım

bırakalım klavye varsın bi yerlere

yazalım sadece

sadece tuşlayalım

havadan sudan

belki hiç bi şeyden

7 haziran varmadan

bi ara bi siyaset de tuşlayalım

unutmayalım bunu

8 haziran sabahı neye uyancağımız

bu çok ihtimalli bi muamma çünkü

----

evet tuşladık

tuşluyoruz

yazmaya maksatsız başlayınca

zaman aşımı dolmamış hali hazırda beyni zaten meşgul eden maksatların da peşinen reddine girişince

yazmak biraz zorlaşmıyo değil

iyisi mi bi sigara yakalım

----

iyisi mi bi sigara yaktık

lakin olmadı

hadi havadan sudan konuşalım geyiği tutmadı

var hala var

o yukarlardaki konulara tekrardan dalasım var

ama dalmama kararlılığım daha çetin var

dolayısıyla bu yazı burda biter sanırım

[ciddiyet-10-blog]

-17-

evet tam yatmak üzereydim

yani pc yi kapatmak üzereydim aslında

yatma kısmı hiç bi zaman planlarıma uymuyo

bu bütün en baştan bu yana olanki yazılar

ara ara

akla bişey düştükçe yazılan yazılar

bütün seyrekliğine

ve akışsızlığına rağmen

benim kafamda gönlümde bi çeşit günlük gibi aslında

o yüzden bi anda yazmak zorunda gibi hissettim

sanki çok yazılası şeyler yaşadım son yazdığımdan bu yana

ama yazmadım hiç birini

bi süre daha yazmasam

belki ilerde hiç yazmadan geçerim

diye düşündüm ve öyle olsun istemedim

o yaşananlar da kayıt altında olsun istedim

3 mesele

inşallah bahsederken kaptırıp derinleşmem

üçüne de değinip kaçıp gitmek istiyorum sadece

sıçıp gelicem hemen

----

evet sıçtık

şimdi

3 mesele

kolaylardan girelim

derinleşme riski büyük olan sona kalsın

meslek cart curt fani dünya işleri

stajlardan çok güzel yırttık atlattık

sertifika işleri devam etmekte bitmesine az kaldı

sınavlara da hazırlanmaya başlayabilirsek inşallah

sınavları da vericez

oldu bitti gitti

ver elini gemiler

inşallah bu ver elini gemiler kısmı çok uzakta değil

güzel ilk meseleyi hallettik

ikinci meselemiz

marko paşa

bak adını yazınca daha sigara yaktırdı piç

derinleşiceğim konu bu değil

ama esas derinleşilmesi gereken konu bu aslında

çünkü diğer meseleler aslında sığ ama ben zihnimde derinleştiriyorum

bu piç meseleyse özünde hayatımdaki en derin mesele

ama bunu hep görmezden geliyorum

her neyse yine derinleşmicem

şöyle bahsedeyim geçeyim

her şeye rağmen 28 ay sonra yüzünü görmek sarılmak vakit geçirmek güzeldi tabiki

naparsan yap abin işte

şöyle bi tam bi yer değiştirme oldu çelişkili iki düşünce arasında

görüşmeden önceki iki düşünceyle görüştükten sonraki iki düşünce arasında

hayatımdan çıkarsa inanılmaz üzülüceğimi ve kolay kaldıramıcağımı düşünüyodum

ama yine de hayatımdan çıkartmak en çok istediğim şeydi yeterince güçlü olabilceğim günü bekliyodum sadece

şimdiyse hayatımdan çıkarsa tabiki üzülüceğimi ama çok da yıkılmıcağımı

bunu kaldırmanın kolay olmasa da zor da olmıcağını gördüm

ama bu sefer de hayatımdan çıkartmak istemiyorum inatla tutmak istiyorum vazgeçmek istemiyorum

bugünkü facebook durumum

yakın kalmanın tek yolu uzak durmaktır bazen

marko paşaya ithafendi benim zihnimde

şu anki ona karşı stratejim bu ve uzun bi süre de böyle tutmayı düşünüyorum

diye özetledik ve bu meseleyi de kapattık bence

gelelim kafa siken son 40 günün değişmez meselesine

40 gündür kafamızdaki 40 tilkiden 20 25 i bu maşallah

kanser gibi yayılıyo zihne

hoop gönderiyosun pırt geri geliyo

müge sayan  hanımefendi

terbiyesiz şey

evet efendim gördük hoşlandık falan filan

o kısımları malum uzun uzadıya yazıldı çizildi zaten

ama napmıştık

kalbi değil mantığı dinlemiştik

artık mantık mı korku mu tabi

onun cevabını şimdi arayamam gerçekten vaktim yok

hee bi de çok sonraları ele alıncak bi mesele daha var bu 3. meselenin içinden pırtlayan 4. mesele olup 1. liğe oynamaya aday

özgüvensizlik!

bak bak lafa bak

bu da selin kardeşimizin hediyesi saolsun

bunu da düşüncez durcaz tabi artık bi süre

her neyse dönelim mügeciğime

heh işte mantık bulaşmıyoruz kıza filan

bulaşma riskimiz artmasın diye hanbara gitmeyi bıraktık

ayağımız zamanlı siki tuttu hastalık bahane edip eve kapattık kendimizi

tabi dayanamadık facebook tan ekledik

kız dışarda hayatını yaşıyo ben evde resimlerine bakıp duruyorum sapık gibi filan

böyle günler günler

yine acınası bi hale sokmayı başardık kendimizi

o aptal videoyu defalarca izliyorum

başka biri şarkı söylüyo videonun tam sonunda bu kafayı sokuyo birden

bıcır bıcır şımarık şımarık bişiler diyo

onun yüzünün göründüğü anın başlangıcına ezbere tıklıyorum artık

işte o kadar acınası haldeyiz işte anla sen

yine de savaşıyorum bulaşmıyorum kıza

halili selini abimi filan darlıyorum

kendimi darlamaktan arta kalan vakitlerimde

nolcak bu kız napçaz bunla diyorum

ne tavsiye verilse dinlemiyorum tabi yine bildiğimi yapıyorum

her neyse tam tatile gitçez

bi hafta bodrum tam kafa dağıtıcam daha az düşüncem filan

bi gece önce facebooktan paylaştığı bişiye bi yorum atasım tuttu özelden mesajla

neyse ben bişi yazdım o bişi yazdı öyle geyik muhabbeti sadece

geyik bile değil muhabbet sadece

kısa kısa

zaman aralıklı böyle

aktif yazışma bile değil

o kadar basit bi diyalog yani

hiç bi anlam çıkarılamaz

neyse ben son bişey yazdım

cevap bekliyorum tabi yine

gelmedi ya o cevap

bildiğin bekledim gelmedi yani

o gün paso gelmedi

ertesi gün de gelmedi

bildiğin boşta bıraktı muhabbeti telefonu yüzüme kapatırmışçasına

ee zaten ben her saniye seni düşünmeye meyillenmişim

sen daha bana ne diye extra sebep veriyosun demi

işim çıktı sonra filan tarzı saçma bişeyle geçiştir beni noktala muhabbeti

boşta bırakmak ne demek

dedim ya terbiyesiz şey işte

her neyse sonra tatildeyiz tabi

ortasında bi yerde bi gece

tabiki içtiğim bi gece

öyle bi tatildi ki bi gündüz de olsa içtiğim bi gündüz olucaktı o da zaten

o mesaj her türlü alkollü atılıcaktı yani

öyle bi gece

sabaha karşı

herkes yatmışkene

ben kumkuma kuşu gibi düşünürkene

sikerler nolursa olsun gibi saçma bir gaz ile

patlatıverdim mesajı

senden hoşlanıyorum

kadar net bi mesajı

veeee

vee

ve

muhabbetin gerisi yok

hiç bi tepki vermedi

beni reddetmedi bile

direk ignore etti

enteresan etti

garip etti

en beklemediğimi etti

olumlu olumsuz çekimser

binbir ihtimal düşünmüştüm ne tepki verebilirki diye

bi tek tepki vermemesi gelmemişti aklıma

sağlam şaşırttı yani bildiğin apıştım

sonra tabi bela oldum bizim çocukların başına

darladıklarım listesine gökhanla ececanı da ekledim

tepki vermemek üzerine çeşitli beyin fırtınaları yapıldı

herkesin onlarca tavsiyesi vardı tabiki tesellisi umudu

en sağduyulu ses gökhan dan çıktı

hiç ikiletmedi

kanka bu reddetmektir yoluna devam et dedi

biz de öyle yaptık

yola devam dedik

ama bi yolum yok işte

ovalarda dağlarda ayağıma kolay gelen yöne doğru rastgele dolanıp duruyodum yıllardır

bi yolum olur belki umudum olmuştu

yola bile sokmadı beni

geçtim yolun sonuna varmayı

bi adım atıp bi deneyemedik bile yani

neyse işte öyle oldu ne diyimki

gideriz gemimize işimize gücümüze bakarız napalım yani

sarhoş kafayla gecenin bi vakti

hiç bi girizgahı zemini olmadan o kadar açık sözlü net kısa bi hamlenin

tutma ihtimali tabiki çok düşük olmalıydı

mallığımı kabul etmek noktasında bi tereddüt yok

ama bütün mallığına rağmen

yine de iyiki yapmışım diyorum

dramatizeye ve platoniğe meyilli kalbimin fişini erken çekmiş olduk

iyice abartıp aynı çukura ikinciye düşmeden güzel bi siktir yedik başlamadan bitirdik kurtulduk

gözüyle bakıyorum öyle bakmak zorundayım

ne diyeyim orkun dostum

sen 26 yıldır beceremedin bu işi

iyisi mi bi gemiye git gel

bi de baray çarkçımla deneriz bakalım biraz

[ciddiyet-10-blog]

-16-

evet

tekrar yazıyoruz

günlerdir zaten kafamızda yazıyoruz

inanılmaz buhran bi moddayım şu an

hem şl maçı hem survivor var

ve evdeyim

ve ikisini de izlemiyorum

şu an tek yapmak istediğim şey çok belli

kesinlikle yapmıcağım şey o da

olay şu ki

10 yıllık bi inziva sürecinin

bize hiç bi şey kazandırmadığını

hiç bişey öğretmediğini

hiç büyütmediğini hiç olgunlaştırmadığını

öğrenmiş bulunmaktayız

boku bokuna harcanan bi 10 yıl olmuş

sıfır kazanım

bi kıza karşı bişey hissettiğinde

asla açılamama noktasında

10 yıl önce bıraktığım çocuğum hala

bu açılamama sürecinde

küçücük hisleri

büyütüp büyütüp buhrana dönüştürme konusunda da

10 yıl önceki o zavallı çocuğum hala

10 yıl önceki ben

ve bugünkü ben

dağlar var aramızda

nefes harcamadan her gün geliştirdim kendimi

mental olarak büyüdüm de büyüdüm

maaşla çalıştırılan bi filozof edasında düşündüm

10 yıl her gün her saniye düşündüm

her alanda her konuyla ilgili düşündüm

dolayısıyla geliştim

zihin olarak çok daha farklı bi adamım

ama bi alan

kritik bi alan

10 yıl önceki çocuğun en zayıf alanı

gönül işleri

bugünkü bu çocuğun da hala en zayıf alanı

o alanda zaman donmuş sanki

geçmemiş orda 10 yıl falan

o çocuğum hala

aynı toyluk

aynı tecrübesizlik

aynı bilgisizlik

aynı zavallılık

aynı acz

o kızı tanımamdan bu yana geçen sürede

10 gün geçti artık

10 günde kafamda canlandırdığım senaryolar

harcadığım beyin mesaileri

başarısızlık

başarı

başarı sonrası başarısızlık

yıllarca hamlesiz bekleyip çok yıllar sonra gelen ani başarı

vesaire vesaire temalı

milyonlarca film canlandırdım kafamda

bütün bunlar yerine

ne olursa olsun

hangi yöntemle olursa olsun

nasıl bi sonuç getiricek olursa olsun

ufacık da olsa bi hamle yapabilseydim keşke

o hamleye gelicek tepki sonrasında devam etseydik düşünmeye

10 gün önce sadece tanıştığım bi kızla

10 gündür kafamda yaşıyorum

gerçekten çok acınası bi durum

çok çok acınası

haberi bile yok kızın

haberi olsa ağır kaçar zaten

nasıl takıntılı bi manyağa denk geldik diye

10 gün önce tanıştığı

10 gündür muhtemelen aklına bile gelmeyen bi adamım ben

ama benim yaşadığım buhran bambaşka aslında

aşk kelimesini zaten ağzıma bile almıyorum

o kadar da ders çıkartmamış değilim 10 yıldan o kadar da o eski naif çocuk değilim

sevgi hoşlanma beğenme kelimeleri bile büyük şu aşamada

bilemiyorum anlatım gücümü bile kaybediyorum o kadar keyifsizim şu an hayata karşı

şöyle toparlamaya çalışayım

bazı yakın arkadaşlarım var dostlarım

başbaşa kaldığımızda zaman zaman benim bu sorunuma dair muhabbet açmaya çalışırlar

ben çok net bi konu değiştirme tavrına bürününce üstelemeden vazgeçerler yıllardır

son 2 3 yıldır izin veriyorum bu konuların inceden konuşulmasına

tabiki bu sayfalara yaptığım gibi içimi açmıyorum

ne kadar ağır sorunlu olduğumu itiraf etmiyorum

sadece bi süre konuşmalarına izin veriyorum

ne düşünüyolar ne dicekler merak ediyorum

o konuşmaları da belli bi noktadan sonra kapatıyorum yine fazla derinleşmeden

ve son 2 3 yıldır şöyle bi demeç var dilimde

bu muhabbetler açıldığında sıkça kullandığım

ve bu böyle düşünüp taşınıp ben bu çocukları ne derimde atlatırım diye kurgulanmış bi demeç değildi

şöyle diyodum

evet bi ilişkim yok

evet bi ilişkim uzun yıllardır yok

evet bi ilişki kurma çabam da yok

çünkü ben bi kız güzel ya da bi kız akıllı filan diye gidip bi kıza yazılabilcek bi adam değilim

bana bişey hissettirmediği

kalbimde bi tepki bi heyecan yaratmadığı sürece

güzelliği ya da aklı ya da herhangi bir başka iyi özelliği

sadece takdir edebilceğim şeylerdir

yazılmak aklımın ucundan bile geçmiyor maalesef

yapamam bu ben değilim

hee ben rahatsız değil miyim bu ilişkisizlik durumundan

bu yalnızlıktan ben rahatsız değil miyim

ben istemiyor muyum artık benim de hayatımda birisi olsun

benim iyiliğimi benden çok isteyebiliceğiniz yanılgısına düşmeyin lütfen

sen bunu yılda bir dillendiriyosun ben bunu her gün düşünüyorum

ama yok

o kız yok

yıllardır yok

yıllardır hiç bi kıza karşı hiç bi tık yok

bi gün olursa

bi gün o kıza denk gelirsem

yarın o kıza denk gelirsem

şu kalbi tekrar heyecanlandırmayı başaran bi kız çıkarsa karşıma

ertesi gün değil

o an tutarım elinden

elde etmek için ne gerekiyosa yaparım

çünkü çok istiyorum o kızı

çok uzun zamandır arıyorum onu

başarırım başaramam

o beni ister istemez

ama denerim

sonuna kadar denerim

pınarda yaptığım gibi kabuğuma çekilip kederlenme moduna bi daha götümü sikseler girmem

anında karşısına çıkar çat diye söylerim

diyodum

diyodum

kelimeler belki net bunlar olmasa da

hep bu tınıda bi konuşma çektim son 2 3 yıldır beni seven beni düşünen beni huylayan dostlarıma

ve bu konuşmayı doğaçlama çekiyodum

çünkü gerçekten o kızı görürsem eğer

gerçekten böyle tepki vericeğimi düşünüyodum

meğer yine yanılıyormuşum

meğer yine bir bok bilmiyormuşum

meğer yine hiç bi fikrim yokmuş kendimle ilgili

konu karşı cinse gönül işlerine geldi mi

kendime en uzak insan benim

asla öngöremiyorum tepkilerimi

ve bu öngöremeyişler olumlu yönde tezahür etmiyor maalesef

her zaman en boktan ihtimal çıkıyor sepetten canlanmak üzere

ben de way aq diyorum

yine bamya olum diyorum

helal lan sana diyorum

istikrarın böylesi

pes kardeşim diyorum

diyorum da diyorum

ben hep kendim diyorum

belki de bu yazı işini bırakmam gerekiyodur

belki de kendimden çok

insanlarla biraz daha konuşmam gerekiyodur

ama şu kalp olmasa

şu duygusal mevzular olmasa

şu sevme ve sevilme ihtiyacı olmasa

bütün bu mevzuları çıkartabilsek insan hayatından

çok iyi adamsın be olum

baya iyisin yani

laf söyleyenin dilini götüne sokarım

ama işte bu mevzular

ahh bu mevzular

elini kolunu bağlıyo be kardeşim

o kadar kötüsünki bu mevzularda

kötü olmak bile bi derece

sen direk yoksun bu mevzularda

yoksunsun

bi düşün bi hayal et

kendi kendine

sadece düşünerek

bi takım da hayat tecrübeleri

daha ömrünün bu kadar başlarında başına neler gelebildiyse

baya geliştirmeyi başardın kendini

en başından farklı bi adam olsaydın

bu mevzularda bambaşka bi adam olsaydın

şu 10 yıllık yalnızlık sürecin yerine

1 2 tane uzun vadeli

3 5 tane kısa vadeli

3 5 tane de tek gecelik filan

ilişkin olmuş olsaydı

ne kadar bambaşka bi hayatın olurdu

neler öğrenirdin o ilişkilerden

neler katardı sana

sen neler katardın onlara

çok daha iyi tanırdın kendini

sen kendini sadece kendinleyken tanıyosun

bi de o insanlarlayken nasıl birisin

bi de onu görürdün

hayatı iki kişi yaşama potansiyelin nedir

bu işte ne kadar iyi olabilceksin

biraz da o alanda gelişirdin

yok

hiçbiri yok

bunların hiçbiri yaşanmadı

mahrum kaldın bunlardan

mahrum bıraktın kendini

devam ediyosun mahrum kalmaya

devam ediyosun kendini mahrum bırakmaya

bu kadar uzun uzun

oturup evde kendi kendine

dakikalarca kendi kendine kendini şikayet etmek

kendi analizini kendinle yapmak yerine

çık bi evden

bul bi o kızı

bi dene demi

ne kaybedebilirsinki

kaybedicek neyin var allah aşkına

ama işte

beynin

beynin düşünüyo bi yandan

ellerin daha yavaş yazıyo

beynin daha hızlı düşünüyo

yazının 2 3 sayfa ilerisinin

fragmanını yavaş yavaş görür gibiyim şu an zihnimde

çok daha ileri gidesin var

kendi kendini sikme

kendi eksikliklerini kendi yüzüne vurma

gibi

taşak isteyen zor bi seansa hazır tam kalbinden dalmışken

bi sürpriz yapıp

devam filmini bekletmektense

2 film bi arada konseptine dalasın var

yazarken yazarken

ilişkiler konusunda ne kadar sikik bir adam olduğunu

defalarca detay detay farklı yönleriyle usanmadan tasvir ederken

bu tasvirlerini seyirciymiş edasıyla okuyup bi yandan kendi genel analizine devam eden bilinçaltın

çok daha büyük bir sorunun olduğuna dair seni huyluyo şu an inceden

o sorundurki diyo

bu sorunun kaynağı sadıç diyo

sen bu sorununa 10 yıldır kafa yoruyosun

bak gördün tecrübe ettin

10 yılda bi arpa boyu yol kat edememişsin

çünkü diyo senin aslında böyle bi sorunun yok

senin çok daha büyük bi sorunun var

senin bu sorun sandığın

o esas ana temel sorununun sana yan etkisi

komplikasyon bu sadece diyo

sen esas hastalığını tedavi etsen

bu sorunun çözüme ihtiyacı kalmıcak çünkü bu sorun kalmıcak

diyo

piç

bunu diyo

haksız da demiyo

bilinçaltı yavaş yavaş su üstüne çıkıyo

artık ben de görüyorum o sorunu

son 1 2 yılda

ara sıra

çok çok üstü kapalı olsa da

itiraf kıvamında olmasa da ima kıvamında

ben de işaret ettim aslında bu sorunu

ama şu an

şu an

şu an bence bu kadarı yeterli

bilinçaltım anladı sorunu

bilincimin yüzüne de vurdu

bilincim de anladı

varsın bu gecelik yazıya dökülmesin

biraz daha beklesin bakalım

bi demlensin

taraflar bi sakince düşünsün

analiz etsin

hararetle değil

mantıkla tartışılabilir bi kıvama gelsin

ondan sonra yatıralım masaya

bu gece bu seans

benim için yeterli

[ciddiyet-10-blog]

-15-

evet

hazır olun

enteresan bi yazı geliyo

zonguldaktayım

heyecanlıyım

hafiften neşeliyim

karışığım biraz

çok unuttuğum hiç hatırlamadığım hisler var bünyemde

bi kızla tanıştım

çok güzel bi kız

nasıl oldu nerden pırtladı çok şaşkınım

çok zamansız çıktı

hiç bi zaman planladığın gibi gitmiyo hayat

gerçekten çok güzel bi kız

yaw böyle çok güzel güzel derken

sıfat yoksunluğu yaşıyorum şu an

güzeli sadece görsel anlamda kullanmıyorum

evet kızımız göze de hitap ediyo gerçekten

orası tartışmasız

ama güzelliği bununla sınırlı değil sanki

baya içi dışı ruhu karakteri herşeyiyle güzel sanki

tanımıyorum tabi aslında

ama öyle bi izlenim veriyo

ilk enerjisi çok parlak

çok rahat

çok özgüvenli

çok konuşkan sosyal

çok işte kız herşey çok kızda

çok zamansız çıktı karşıma

2 ay sonra gemiye gidiyorum

min 4 ay büyük olasılıkla 8 9 ay abartmayı becerebilirsem 12 13 ay türkiyeye dönmemeyi düşünüyorum

ve değiştiremiceğim bi plan bu şu an değiştirmeyi düşünemem bile

2 ay sonra gidiyorum ve en az 4 ay kalmak zorundayım

en azından bu kadarı %100 mutlak

hadi diyelim 8 9 12 13 fantezilerine girmedim

6 ay sonra döndüm

e yine çok az kalıp en fazla 1 2 ay

yine gidicem en az 4 ay

saçma sapan bi takvimim var hayatımda min 3 4 yıllık bi süreç için

hiç bi ilişkiye yer vermeyen

ve iş takvimimin ilişkiye izin vermiceğinin zaten farkındaydım çoktan beri farkındaydım

bunu asla sorun etmedim çünkü asla böyle bi sürpriz beklemiyodum

hoşlandığım kimse yoktu kimseden hoşlanıcağıma dair ümidim de yoktu

müge sayan

yokluğun içinden fırladı

bi anda çıkıverdi karşıma ve çok hızlı bi tanışma süreci gelişti

acayip bi istek var içimde

çok fazla tanımak istiyorum

herşeyi öğrenmek istiyorum onunla ilgili

pazar sabahından beri sürekli aklımda

en fazla 5 10 dk savuşturabiliyorum

bi şekilde geri geliyo

aramak istiyorum

görüşmek istiyorum

görmek istiyorum

karşımda otursun istiyorum

anlatsın dinliyeyim istiyorum

vaktimi onla geçirmek istiyorum

ama yapmıyorum

tutuyorum kendimi

çok zor tutuyorum ama tutuyorum

onun ne hissettiğini bilmiyorum

en vahimi hiç bişey hissetmiyo olma ihtimali bile var bunu da biliyorum

ama pek önemsemiyorum

reddedilme riskini hiç umursamadan kovalamaya değer

denememek

hiç denememek

çok içimde kalıcak

ama denesem

ve işler yolunda gitse

şu anki hayat planımla ne sunabiliyorum ben bu kıza

merhaba ben orkun güzel bi 2 aydı teşekkür ederim şimdi mümkünse bi 4 ay bekleyebilirsen sevinirim

2 aylık bi ilişkiyi böyle bi kıvama getirebilmek pek akla yatkın değil

bu bahsettiğim sorunlar olabilecek en iyi senaryoda yaşanıcak sorunlar bu arada

yani benim daha fazla vakit kaybetmeden

bir gün daha harcamadan atağa geçtiğim

öyle ya da böyle tavlamayı bi şekilde başardığım

üstüne bi de 2 ay boyunca bi ilişki sürdürmeyi denediğimiz

bi ilişkiyi daha yeni yeni geliştirmeye çalıştığımız senaryo

bütün bunları başarsam bile sonunda bu krizin patlıcağı şimdiden belli

evet gezdik tozduk ben gidiyorum bye bye krizi

akla yatkın bi unsur yok bu planda

ee ama hiç şansımı bile denemeden

hiç bi hamle yapmadan direk havlu atasım da yok

su içip kısmet değilmiş diyip geçemiyorum

geçmek istemiyorum hiç içimden gelmiyo

şu an bütün sorumluluğu gecenin son anında çekilen o saçma selfie ye bağlıyorum

bütün bu ikilem onun yüzünden

her zaman olduğu gibi mantığımın sesini dinliyorum

diyorum olum saçmalama bulaşma hiç kıza daha makul bi talibi elbet çıkar bırak onunla şansını denesin sen kıza bi şans sunamıyosunki

sonra gayet otomatik bi şekilde hemen telefona sarılıp açıp fotoya bakıyorum

reset atıyo herşey bi anda

hiç mantıklı davranasım gelmiyo

saçma da olsa arayasım geliyo

ee ne zaman görüşüyoruz demek istiyorum

heee bi de bütün bu sorunları resmen sorunsala bağlayan bi nokta daha

mantıksız yolu seçsem

düşünmeyi bıraksam

sadece kalbimi dinlesem

kervan yolda düzülür desem

yapsam hamlemi

yapsam hamlemi dediğim anda da gülesim geliyo

çünkü bi hamlem yok benim

hiç bi zaman olmadı

hamle nedir

nasıl yapılır

hiç bi fikrim yok

daha önce bi kız tavlamışlığım hiç yok

bırak başarmayı denemişliğim yok

hayır yani tavlama yolunu seçtiğimde

tavlama ihtimalim çok düşük aslında

kesin elime yüzüme bulaştırıcam çünkü

ki ufak bi provasını cumartesi gecesinin başlarında gördük

son derece cool özgüvenli hoşsohbet girişken bi tavırla açılış yaptık cuma gecesi

kadim dostumuz alkol efendi saolsun

cumartesi gecesi ayık kafayla ikinci karşılaşma yaşanınca

bütün gündüz yapılan beyin mesaisi

kafada tekrar tekrar uçuşan ne hoş kızdı lahn düşüncesi

meyvesini verdi ikinci görüşte

embesil modu aktive oldu hemen

kilit oldum aq

biri sağda biri solda iki kolu olduğunu yeni farkeden

onları nereye koyması gerektiğiyle ilgili hiç bi fikri olmayan

sandalye denen yüzyıllardır hayatımızda yer edinmiş oturma ünitesiyle de ilk defa karşılaşmış

dakikada 4 kere oturma pozisyonunu revize eden

borsadaki milyonlarını takip ediyormuşçasına telefonunu zırt pırt eline alıp açıp kapayıp geri bırakan

simetri hastası bi otistik kıvamında çatal bıçak tabak ve bardağın birbirlerine göre konumunu defalarca düzelten

ve en vahimi

kıza mı yere mi tavana mı masaya mı duvarlara mı diğer insanlara mı yoksa yine telefonuna mı

nereye bakması gerektiği ile ilgili oyuncakçı dükkanına düşmüş bi çocuk kadar kararsız olan

evet sanırım bütün analizi tamamladım

embesilliğimin sınırları bunlar

tabi bütün bunlar yaşanırken bi de konuşmalar var

aslında içinde bulunduğum ama daha dışında olmamın da mümkün olmadığı konuşmalar

evet sadace ve sadece

ulan baya baya hoş kız

giderekte daha da hoşlanıcam galiba

gibi basit bi düşüncenin

bana yaşattığı mutasyon bu

düşünceyi bir iki level geliştirip

evet kabul ben bu kızdan gerçekten hoşlandım

ve şu anki amacım onun da benden hoşlanmasını sağlamak

onu etkilemeye çalışıcam

ben bu kızı istiyorum

noktasına getirdiğimiz anda

embesilliğin sınırlarını yeniden keşfe çıkma riskim

işte bu düşünce paha biçilemez

evet müge sayan

10 yıldır ertelediğim

bir gün yapmak zorunda olduğumun bilincinde olduğum halde inatla son raddeye kadar erteleme kararlılığında olduğum

o kritik

o hayati

iç konuşmayı

iç hesaplaşmayı

öz analizi

sorun tespitini

sonunda yaptırdın bana

sana kısmetmiş

tebrik ederim

ve teşekkür ederim

1 2 kere daha beni bu noktaya yaklaştıran kızlar oldu

ama çareyi bu konuşmayı yapmaktansa o kızlardan kaçmakta bulmuştum

senin çekim alanın benim kaçış gücümü ezdi

----

evet şimdi şöyle oldu

en sapık huyumuza geri dönüp

en başa çıkıp bi okudum tabi

ne yazdım lahn acaba merakıyla

konuşmanın başlangıcı akışı gelişmesi sonuna doğru tespitlere sarması falan filan derken yavaştan bi gaz alır hale gelmiş

ara vermeyi akıl etmeyip devam etsem

geliyorum müge

yaktım gemileri çıktım yola

sonu ne olursa olsun seni kovalıcam

tarzında bi yola girmemize ramak kalmış

ama allahtan molamızı vermişiz yine

o kadar kolay değil

yazı yazma meditasyonuyla tek seansta aşılcak bi kriz değil bu benim hayatımda

bu benim yıllardır farkında olduğum en major sorunum

bu kadar ani radikal bi değişimi kendime pazarlamam pek mümkün değil

inandırıcı değil

denerim ama tutmaz

ikinci deneme tarihimi ötelemekten başka bi kazanım çıkmaz

ama komple muhafazakar bi tavır takınmaktansa

şöyle küçük bi taviz verebiliriz

küçücük bi taviz

bi pencere bi delik

daha öncelerde yaptığım gibi

müge sayan olarak tanıdığımız güzellikle hiç karşılaşmamış gibi yapmaktansa

sanki hayatımıza hiç girmemişçesine davranıp bokunu çıkartmak yerine

asla yazılma yürüme gibi çapımızı haddimizi aşan yollara da bulaşmayaraktan

facebook tan eklemek kadar küçücük bi hamle tercih edilebilir

bu hamle ne kazandırır

%99 ihtimalle bi bokum kazandırmaz

belki ilerde bi ara bi laf atarım bi sohbet başlar

bakarsın bi mucize olur belki o bi girişimde bulunur

en azından böyle bi kızla tanıştığımızı ve aslında bi şeyler hayal ettiğimiz gerçeğini resmileştirmiş oluruz

orda olur facebook listemde olur

ilerde bi gün daha cesur ve zamanlama olarak da daha mantıklı bi anım denk gelirse

tabi hala bi sevgilisi olmaması gibi ihtimali düşük bi şans da yüzümüze gülerse

işte öyle

belkinin acabasının ihtimalinin olasılığının falanı filanı bıdı bıdı

%1 lik bi delik bile olsa

delik deliktir

açılış açılıştır

kazanım kazanımdır

%100 kaçış ve inkar ve yok sayma lanetimizden kurtuluşumuzun miladıdır.

[ciddiyet-10-blog]

-14-

evet dostlar

yazıyoruz yine

görece uzun bi aradan sonra

tuzladayım

harun la ev arkadaşıyım

mehmet ve buğra ile de ev arkadaşıyım

ama onlarda üzerine konuşmaya değer bişey yok

yani olumsuz olur söyliceklerimin geneli

ama buraya birileri hakkında olumsuz bişiler yazıyorsam eğer

o olumsuzluklara rağmen değer verdiğim kişilerdir onlar

bu ikisinde o da yok

pek sikimde değiller özetle

ama harun enteresan

konuşmak için erken tabi

çok uzun yıllardır birbirimizin hayatındayız

selin kadar eski işte o derece

ama her zaman yabancıydık aslında

aynı çevrelerde yaşadık

saygımız vardı

sevgimiz de vardı

ama yakınlığımız hiç olmamıştı

ben onu tanımazdım o da beni

tanışıyoruz yavaş yavaş

şaşırtıyo beni

merak ediyodum elbet

nasıl bi adam acaba bu harun diye

merak ediyodum

ama gördüğüm şeyi beğeniceğimi pek tahmin etmiyodum

benim için yeni bi tip

envanterimde yok böylesi

gerçek bi dindar

ne allaha ne peygambere ne dine en ufak bi şüphesi yok kafasında

ama işi çok daha özel kılan kısmı

bilimi asla reddetmemiş

sürekli takipte

yaratılışı çürütmeye meyilli araştırmalar da var radarında

ve önyargıyla okumuyo

bilime gerçekten saygılı

bilim bi gün gerçekten kanıt niteliğinde allahın yokluğunu ispatlıyabilse

okuyup ikna olabilcek kapasitede

çok da modern bi dindar

benim ateist ya da deist olduğumun bilincinde ve bununla hiç bi sorunu yok

bu normal karşılayıp saygı duyup hayatına devam edebiliceği basit bi konu onun için

çok medeni ve seviyeli bi şekilde tartışabiliyo

tartışma denilen konseptin agresif ve hararetli yapılmasının zorunlu olmadığını kavramış

iki sakin ve mantıklı insanın ağır ağır dinleye dinleye anlaya anlaya keyfini çıkara çıkara tartışmaya muktedir olduğunu keşfetmiş ve özümsemiş

kaliteli tartışıyo

bildiğini gerçekten biliyo

bilmediğini itiraf etmekte bi mahcubiyet duymuyo

güzel adam yaa

olmuş yani

temeller oturmuş

üstündeki inşaatı beğenirsin beğenmezsin

sana hitap eder etmez

ama temeller sağlam

yamuk yok adamda

etik ahlak değerleri çok üst seviyede bi kere

dürüstlük hak yememe

gerçek islamın takdire şayan vasıflarını güzel uyarlamış hayatına

bi huzurlusun adamın yanında

indirebiliyosun gardını

seni sikme tehdidi yok çünkü adamda

temiz adam

hayat işte

saçma sapan kariyer planları yapmak zorunda kalıyosun

sonra o planlarda daha saçma sapan aksaklıklar pırtlıyo

sonra kendini yıllardır hayatında olan ama aslında hiç tanışmadığınız bi adamla ev arkadaşı buluyosun

şartlar öyle gelişiyo

ama lokum gibi bi adam çıkıyo karşına

lahn diyosun

hayattaki bütün sikilişlerim

sonunda böyle güzel kazançlarla biter inşallah

----

evet hala aynı yazı

ama çamaşır makinesinde gündüzden yıkayıp asmayı unuttuğum çamaşırlarımı farkettim

onları astım önce

sonra modem sorun verdi reset attım filan

epey uzun bi ara oldu

ama zaten satır atlamıştım

konu değiştiriceğim belliydi yani

sıkıntı yok

konuyu nereye yıksam acaba

var bu gece var o belli

yazma hissiyatı

yoğun ziyaret etti

o yüzden bi konu bulup yaslanmam lazım

yoksa ortalığa edebiyat sıçarsak sırf

çok yıpranırız

değişime ihtiyacım var

radikal değişiklikler

şu kadar radikal ki

mesela

50 60 lı yaşlarımda

son 20 30 yıldır hayatımda olan bi insanla oturmuşuz muhabbet ediyoruz mesela

çok iyi tanıyoruz artık birbirimizi son 20 30 yılda neler yaşamışız anlatmakla bitmez

şöyle başlıyayım mesela muhabbete

diyeyimki ey dost

ben 25 yaşıma kadar böyle bi adam değildim

bu senin tanıdığın adam benim planlı kontröllü karakter evrimimin bi parçası

ben bu adama dönüşmeyi seçtim ve de dönüştüm

ya da bu adamdım ama ilk 25 sene bu özelliğimi hiç göstermedim sakladım

işte o kadar radikal olsun

öyle bi değişeyim

bilmiyorum değişim işte

ideal yaşlar bunlar köklü değişimler için

gençlikle yetişkinlik arasındaki köprü yıllardayım

eğer kendin adına daha hayırlı olcağına inandığın bi dönüşüm mevcut ise

bu yıllarda gerçekleştirmelisin o dönüşümü

2 kritik mesele var aklımda

birinden birine ya allah bismillah diyip dalasım var

belki de üçtür

ama üçüncüsü ilk ikisinden biriyle çok alakalı aslında

yeni bi faktör olmaktan ziyade var olana alternatif kıvamında

biri aşk yavrum

ya da ilişkiler de

manitacılık de

kız işleri işte

gönül işleri

bu konuda tavrımı tarzımı değiştirsem

benim için çok çok hayırlı olabilir

mevcut tavır ve tarzımın berbat olduğunu 25 yıldır tecrübe ediyoruz zaten

savunulcak bi tarafı yok

diğeri de siyaset tabiki

sen istersen politika de

benim için tezahürü aynı

biram bitti geliyorum hemen

----

geldim

evet siyaset

13 14 yaşımdan beri içimde piç

yaşadığım şehirde yerel siyasetin aktörleri arasında yer alan bi aileden geliyorum

ulusal çapta da irili ufaklı çeşitli bağlantıları olan bi aile

demem o ki bu işlerin içinde büyüdüm birazcık

bazı meseleler ölçeği çok da önem arz etmeden aynı temel prensiplere dayanırlar

siyaset de öyle

yerel ya da ulusal

aynı çakallıklar aynı temiz insanlar aynı kirli insanlar

aynı çirkinlikler

aynı basitlikler

aynı kişisel hırslar

aynı kendi götünü kurtarmalar

sadece ölçekler farklı temelde herşey aynı

çok harika işler başarmak çok kolayken çok çirkin işlerin çok zor yollarla başarıldığına tanık oluyorum yıllardır

ve hazmedemiyorum

suçlu ve sorumlu hissediyorum

meydanı bu çirkin insanlara bıraktığımız için suçlu hissediyorum

hiç bi şeyden haberi olmayan her ağzını açıp bi şey söyleyene inanma eğilimindeki sade vatandaşa karşı da sorumlu hissediyorum

ama

ama işte

siyasette başarılı olabilceğime de inanmıyorum

oy vericekleri insan ben değilim gibi sanki

ben fazlayım onlara aşırıyım aykırıyım

başka bi dünyada yaşıyorum sade vatandaşa görece

oylarına talip olmak kolay

oylarını almakta mesele

onun için benim de girmem gerekir aynı çirkinliklere

benim de yalan atmam gerekir

benim de inandığımı düşündüğümü değil

söylemem gerekeni söylemem gerekir

bilemiyorum

kafaya koysam yaparım ben

tanıyorum kendimi

kapasitelerim arasında bu mevcut

ben insanlara kendimi olmadığım biri gibi gösterebilirim

olmamı isticekleri kişiymişim gibi davranabilir ve bunu satabilirim

ama benim yapmak istediğim bu mu

orda muazzam bi paradoksla sıkışıyorum işte

çıkamıyorum bu ikilemden

ve komple bütün konuyu düşünmeyi erteliyorum

yıllardır süregelen bu

----

yine çok uzun ara verdim

siktir et şimdi siyaset filan

hiç girmediğim üçüncü ihtimali de siktir et

girmeden bırak orda

dön ilkine

nasıl olcak yaa

bi insan nasıl bu kadar yalnız yaşar

26 yaşına gelmiş

ve hayatı boyunca hiç sevgilisi olmamış kaç insan vardır

vardır elbet dünyanın bi yerlerinde de

bana yakın hayatlar yaşayan insanlar arasında

ekonomik kültürel eğitim seviyesi sosyalite

bu gibi değerler bakımından benzer ya da yakın seviyelerde yaşayan insanlardan bahsediyorum

kaç kişi vardır 26 yaşında ve aşkı hala hiç tatmamış

nedir abi bendeki sorun

ya da bende gerçekten sorun mu vardır

yoksa ben kendim mi sorun yaratıyorumdur

bi şekilde nedir yani bu durum

nasıl izah edilebilir

bi de bunu 35 e öteleme niyetin var

bu durumu

aynen alıp 26 dan 35 e hiç bi şey değiştirmeden taşıma niyetin var

ee ne diyelim orkun

tebrikler dostum

sik ters çevrilip göte sokulabilir mi geyiğinin cevabı sensin maşallah

evet sokulabilir gibi duruyo ve sen sokmanın planlarındasın

bu kadar iğrenç bi 26 yılı düşünüp taşınıp 35 yıla uzatmanın kararını vermenin başka bi izahı olamaz

----

çok yalnızsın be olum

gerçekten yalnızsın

kendini bildin bileli yalnızsın

ve artık istiyosun

o hiç bilmediğin hisleri öğrenmek istiyosun

o hiç edinmediğin tecrübeleri edinmek istiyosun

çok bariz istiyosun bunu artık orkun

inkar etçek yerin kaçıcak noktan kalmadı

sevilmeyi değil

sevmeyi istiyosun artık resmen

birinin gözünün içine bakıp ellerini tutup seni seviyorum demek istiyosun

onu düşünmek istiyosun

korumak istiyosun

kollamak istiyosun

mutlu etmek istiyosun onu

değer vermek istiyosun

yardım etmek istiyosun

paylaşmak istiyosun

hayatı paylaşmak

kendini anlatmak istiyosun ona

olanca dürüstlüğüyle

rolsüz pozsuz

neysen o

değer versin dinlesin istiyosun

merak etsin seni

tanımak istesin

aynı şekilde sen de onu

saatlerce anlatın birbirinize

sarılıp oturun bazen sadece

sex yaparsanız yapın yapmazsanız yapmayın

sex gerçekten sikimde değil artık

sexin çok çok ötesinde ihtiyaçlarım var artık

yazık ediyorum kendime

yazık ediyorum hayatıma

hayat bu kadar yalnız yaşanmamalı

birileri olmalı

kalan herkesten daha özel birileri

ahh be orkunum

hiç bilmiyosun ya bu işleri

hiç anlamıyosun

hiç bi fikrin yok

hiç bilmiyosun ne yapıcağını

bu sorunu nasıl çözersin

hiç bilmiyosun

----

doldu artık birikti yani

çok aşığım

deli gibi aşığım

ölüyorum bitiyorum sevdamdan

sadece tek bi soru

kime?

onu bilmiyorum

yok o kişi

görmedim henüz tanışmadım daha

ya da gördüm anlayamadım

bilmiyorum

bu konuda en netlikle ifade edebildiğim tek kelime şu

bilmiyorum

[ciddiyet-10-blog]

-13-

selam dostum

olayımız belli

alternatif müzik

haftalardır dinliyorum

yılardır dinlemiyo oluşumun pişmanlığı eşliğinde

benim müziğim buymuş

iyi

alternatif iyi

yine kayarım zaman zaman başka müziklere

hiç bi zaman tekten bi müzik türünün müridi olcağımı sanmıyorum

ama artık duraklarımdan biri de alternatif müzik

belki de alternatif müzik

sırf müzik ruhumu doyurmuyo

arayışlarımdan birine de cevap oluşturur potansiyelde bi buluş

her zaman hayalimde olan

bi gün sahip olucağım mekanım

haftada bir olucak olan canlı performansların konukları da

daimi olarak alternatifçilerden olabilir

tabi bunlar hep ihtimaller tabi

mekanımın bile hala ihtimal olduğunu düşünürsek

canlı müzik olup olmıcağı ihtimalin ihtimali olur

o müziğin alternatif olması da ihtimalin ihtimalinin ihtimali olur

ki bu durum

kötü değil iyidir

ilgi alaka düşünce detaylara doğru kayıyorsa

temeller yavaştan sağlamlaşıyo demektir bu

beyin mesaisinde detaylara da yer kalıyodur artık

demek ki artık netleşiyodur bazı temel fikirler

bekle çişe gidiyorum

----

evet

biraz

biraz bahsetmek istediğim bi konu var

değinmek istiyorum o arkadaşa

o sevmediğim arkadaşa

o zaten kendi de kimseyi sevmeyen arkadaşa

arkadaşlığa inanmayan arkadaşa

sürekli arkadaş değiştiren arkadaşa

o arkadaş

hepimizin arkadaşı

tek ortak arkadaşımız

yoo hayır

çok saçma oldu

çok fazla ortak arkadaşımız var

ama bu da onlardan işte

hepimizin hayatında olan

ben sevmiyorum şahsen

kiminiz çok seviyordur

benim sevmeyiş durumum da

öyle çok delikanlı

çok net bi tavır değil

kaypak bi sevmeyiş benimkisi

sevmiyorum özünde

temelinde karşı olduğum tarifsiz çirkin sayısız yan etkisi var

bu yüzden sevmiyorum

ama herkes gibi hepimiz gibi

ben de

o sevmediğim arkadaşın

arkadaşlığı için debeleniyorum

önşart gibi bu arkadaş

bundan bağımsız hayaller kuruyosunuz kendinize

bu arkadaşsız dünyalar canlandırıyosunuz zihninizde

ve o hayaller o dünyalar

hepsi güzel

pespembeler

şairane tablolar

mutluluk akıyo her yerinden

huzur var

keyif var

dert yok

tasa yok

ama pis bi arkadaş

diyoki

sadıç

beni sevmiyomusun

kabul olabilir

ben bile kendimi sevmiyorum

ben zaten kimseyi sevmiyorum

ama beni sevmeme lüksü sadece bende var

sen beni sevmek zorundasın

ille de inat ediyosan ki

bi gün bensiz bi hayat kurucaksın

en azından önce hayatının bi kısmını benle geçirmek zorundasın

külliyen bensiz bi hayat diye bişey yok

ben illa olucam

ne zaman ne kadar olucam sen ona karar ver

ama ben illa olucam

beni kökten inkar etmenin yolu imkanı yok

o kadar kritik bi arkadaşım ben

bunları diyo piç

ve haklı

itiraz edemiyosun

edebilirsin belki aslında

neticede imkansız diye bişey yoktur diye bi geyik vardır

ve çoğu senaryoda haklı bi geyiktir

her neyse bak şimdi sıkıldım

ben bu arkadaşa dair hislerimi

ya da bu arkadaşın ağzından oluşturduğum sahte demeçleri

çok daha fazla uzatabilirim

çok yazılası çok yazılabilir bi konu çünkü bu

benim gibi amaçsızca yazmanın hayranı bi karakter için eşsiz hazine

ama içimden başka bi dürtü huyluyo

ulan diyo

bu kadar bahsettin

bu kadar değindin

hani hep bi düşünce korku çekince ihtimal belki bi nebze heyecan karışımı bi his vardır ya içinde hep

heh işte tam da o his

ulan bu yazılar

tüm bu yazılar

bigün açığa çıkar mı hissi

işte o hissin gerçekleşme ihtimaline pay verir bi yanımın içindeki bi tarafım

bana derinden derinden diyo ki

ulan bu kadar laf salatasına

hala o arkadaşın kim olduğunu anlayamamış

aktif beyin hücresi sayısı az

ya da beyin hücreleri arasındaki iletişim ağı zayıf

artık bilimsel olarak hangisi daha doğruysa

ya da daha doğru üçüncü bi ihtimal varsa o da kabulümdür elbet

çünkü mevzu bu değil

işte neticede özetle

o arkadaş diye diye edebiyat zırvalarken bu zırvalanmış edebiyatı okumaya maruz kalmış insanlardan herhangi birinin arkadaşın kim olduğuna dair sıfır fikirle bu yazıyı okumaya devam ediyo olabilme riski benim içimi kemiriyo

o nedenle hala anlamayan varsa

açıklayayım demi

para lahn para

bence basitti

eğer anlamamış varsa dönsün

arkadaş gördüğü her yerden arkadaşı kaldırsın parayı koysun bir daha okusun

o zaman dersinki

aa hakkaten paraymış lahn

heh işte para

biraz değinmek istediğim konu

ben de istiyorum tabi para

benim de işim var parayla

benim de hayattan beklentilerim var

sadece parayla elde edebiliceğim

bir de hayata karşı vermek istemediğim tavizler var

sadece para kahpesi yüzünden vermeyi göze aldığım tavizler

vericem tavizlerimi

bulamadım

başka alternatif yol bulamadım

muhtemelen bulamamakla sonlanıcak bi arayışa çok uzun yıllar ayırabilecek kadar sonsuz bi hayatım yok maalesef

dolayısıyla genel işleyişe ayak uydurmakla yükümlü hissediyorum kendimi

maalesef mantıklısı buydu

mantığın da tek handikapı budur zaten

hayatını mantığın ışığında mantığa saygıyla mantığa adanmış ve mantık doğrultusunda ve de geliştirilebilir bir mantık inancıyla harcayan bir şahıs olarak

çok net ifade edebilirim ki

mantık dediğimiz şey

sadece mantık vaad eder

huzur ya da keyif ya da neşe ya da mutluluk vaad etmez mantık

yani yekten vaad etmez

aynı şekilde

acı ya da keder ya da hüzün ya da (bu son ya da yı bulamadım) vaad etmez

ne vaad ediceğini mantık kendi de bilmez

mantık sadece mantık vaad eder

sonu hayır da olabilir şer de

mantıklı düşündüğünüzde seçmeniz gereken yol

keyifsiz bi yol olabilir

ama aynı mantık size şunu da sunabilir

eğer uzun vadede keyif arıyorsan

kısa vadedeki keyifsizlikleri hazmetmen gerekebilir

çünkü bu mantıktan da büyük bi sorunsaldır

bu hayattır

hayat karışımların en büyüğü en kapsamlısı ve en komplexidir

dolayısıyla mantığın da size yekten keyif vaad etme gibi bi lüksü zaten olamaz

tıpkı özünü hayatın bazı kısımlarından kopyalayan diğer bütün kavramlar gibi

sanırım çok derin gittim

bi an ben bile boğuldum

benim cehaletimde birinin boyunu aşıcak entellektüeliteye ve felsefeye dair konulara yelken açtım

ve yelken açmakla kalmayıp dümdüz yardırdım

şu an çok açıktayım ve dalgalar benden büyük

ve benim stabilitem kaldırmadı

şu an

para diye girizgah yapıp

mantığa arada bi anektodmuşçasına değinip selam çakıp geri dönüp paraya tekrar bağlıcağım

o konuyu

paraya nasıl bağlıcağımı tamamen unuttum

komple kayboldum

o yüzden yeterli

daha fazla rezil olmadan alçakgönüllülükle çekilelim

bye canım

[ciddiyet-10-blog]

-12-

kabul

çok yazasım geldi

ama cidden bilmiyorum ne yazıcağımı

bi daha kabul

giriş cümlesi olarak bunu kullanmışlığım çok vardır

ne yazıcağımı bilmiyorum

ama aslında içten içe illa vardır aklımda bişeyler

en azından bi ihtimaller listesi vardır

bu sefer cidden yok bi konum

ama yazıcam

biraz böyle

sadece

yazalım bakalım

tuşlara dokunmaya devam edelim

bakarsın belki

saçmalamayı saçmaca devam ettirmeye çalışırken

kullanıcağım saçma kelimelerden biri

saçma bi çağrışım yapar

saçma bi konuda buluveririm kendimi

saat sabah 9.30

dışarıda kar yağıyo

kahve yaptım içiyorum

uyumadım dün gece

yine şey zamanlarıma dönüş yaptım

yaklaşık son bir hafta kadardır

günleri tersine çevirdiğim zamanlarıma

geceleri oturuyo

gündüzleri uyuyorum bi haftadır

ama düzüne dönmeye karar verdim

düzüne dönüş taktiğim de budur genelde

bi gün yine gündüz uyurum

akşam kalkarım

kahvaltı niyetine akşam yemeğine otururum

sonra sabaha kadar otururum

sabah olunca da yatarım en geç 7 8 gibi

işte ansızın bi gün

o sabah 7 8 de yatmamaya karar veririm

kabul biraz fazla uykusuz bi süreç olucaktır

ama pek siklemem ben

şok edici süre uyumadan durabilirim

ve aynı şekilde şok edici sürelerde de uyuyabilirim

bugün mesela şimdi bildiğin normal sabah uyanmış biri gibi takılıcam gece olana kadar

bildiğin gece 12 1 2 o saatlere kadar oturucam

sonra yatıcam

sonra yarın sabah 11 12 de uyanıcam

zıbıt

bitti

döndüm düzüne

tamamdır

zıbıt enteresan oldu bu arada

ben pek öyle götten uydurma olmayan ses efektleri kullanan bi tip değilimdir

o öyle kendi doğaçlama fırlayıverdi

daha önce kullandığımı hiç hatırlamıyorum

sırf yazıda değil konuşmada da pek kullandığımı sanmıyorum o kelime olmayan kelimeyi

hee tek eksi yanı

bu ters uyku düzeninden düz uyku düzenine geçiş süreci seremonisinin

sigara tüketimi

o beni epey zorluyo

zaten çok tüketen bi insanım

nefes alma fırsatı bulduğum vakitler genelde uyuduğum vakitler oluyo

uyumama eylemini çok uzattığım zaman

ciğerler molasız o kadar uzun tüketime karşı aşırı tepki verebiliyolar

onlar da biraz eylemci

inceden bi örgütçülük sendikacılık ruhu var puştlarda

hemen ilk teşebbüste eylemi çakıyolar

bi horuldanmalar mogurdanmalar

basarız istifayı ona göre bak diye el altından tehditler

ben de diyorumki onlara

ben varsam siz varsınız

ben yoksam siz yoksunuz

batarsak beraber batarız

kapatın çenenizi oturun işinizi yapın

pek demokrat değilim organlarıma karşı

biraz faşizm söz konusu vücut yönetimimde

biraz sözlerini dinlesem azıcık uzlaşsak daha sağlıklı uzun vadeli bi ilişkimiz olur aslında muhtemelen

ama her faşizm gibi kısa vadede nihayete ericek bizimkisi de böyle devam edersem

olsun

neyse

enteresan şeyler okudum bugün

teknolojiyi geliştiriyolar saolsunlar

sadece akıllı telefon uygulamaları gelişmiyo

gerçekten teknolojik gelişmeler var

dondurma ilerde diriltme filan

bilim kurgu filmlerinden pırtlama enteresan hikayeler okudum

bi 10 20 seneye çok dudak uçuklatıcı çok köklü değişimler olabilir

sağlık konusunu kafaya takmak için aceleci davranmaması gereken bi çağda genç jenerasyondan bi bireyim

o yüzden kafama göre takılmaya devam ediyorum

vücut yönetiminde faşizm demokrasiden daha eğlenceli

hadi sigaraya çok bi lafım yok faşist yönetimime rağmen aslında ben de kabul ediyorum sigaranın gereksiz olduğunu

ama şimdi full demokrasi versek

alkole de laf etmeye kalkarlar

tavizin sonu yok

o yüzden gerek yok

faşizm şu anki konjonktürde en iyisi

bu arada tabi

yazarken farkındayım ne yazdığımın

ağır saçmaladığımın baya bilincindeyim

ama işte baya baya yukarlardaki bi yazımda bi ara bahsettiğim saçmalıklara tesadüfen bi örnek teşkil etti mesela bu yazı

inceden de olsa mantık barındıran bi saçmalama metodu bu mesela

şimdi bu yukarıdaki konuştuğum vücut faşizmle mi yönetilmeli demokrasiyle mi

saçmalığını

böyle kendi kendine tek başına klavyenle değil de

karşında reel bi insanla diyalog halinde saçmalasan

tesadüfen karşına da senin gibi bu tarz saçmalıkları seven bi sapık denk gelmedikçe

çok büyük ihtimalle alcağın tepki fikstir

git uyu gerizekalı belli işte beceremiyon sen bu uykusuzluk işini ne dediğin belli değil aq der

ama kendi kendineyken

gayet vakit geçirmenin eğlenceli bi yolu olabiliyo bu tarz dozajsız saçmalıklar

ama tekrar ediyorum

tizden de olsa mantık barındıran saçmalık

asla külliyen saçmalamam

çok nadiren yapmışlığım vardır

ki onlar hep kendi kendime yazmalarıma değil kendi kendime konuşmalarıma denk gelmiştir

bu arada evet

evde yalnızsam eğer

kendi kendime konuşurum sürekli

bazen o tizden saçmalama dediğim işe

o kadar kaptırırımki

gitgide gitgide

bazen o kadar tizleşirki

sesin frekansının duyma kapasitemizin dışına çıktığı olur

bu arada bu örneğin güzel olmamış olma ihtimali olduğunun farkındayım çünkü müzik terimleri hakkında çok yüzeysel kulaktan dolma bilgilerim var sadece

her neyse

çıkayım o zaman tiz frekans filan zımbırtılarından

bazen gerçekten mantıktan tamamen yoksun saçmaladığım oluyo

çok çok bazen ama

25 yılda 2 3 tür hatırladığım

onlarda da hemen farkediyorum mantığı kaybettiğimi

ve inanılmaz kahkaha atmaya başlıyorum

çöktün olum diyorum

bitti beyin tükendi

vardın sınıra

sıçamadın daha fazla

yetişemedin kendine

en sonunda alakalandırılcak daldan dala atlıcak ilişkili bi konu bulamadın

ve bi şekilde susamadın da

o kadar kaptırmıştın konuşmaya

ve şu son 30 saniye içinde söylediklerinin hiç bir anlamı yoktu

saçma ya da mantıksızdı değil bak

direk anlamı yoktu

yanyana rastgele getirilmiş kelimelerdi sadece

ama asla cümle etmiyolardı

çok gülüyorum işte o zaman kendime

baya uzun 1 2 dk lık bi gülme krizine giriyorum kendi kendime

gülmeme hakim olup durdurabildiğim anda da

utanç başlıyo bu sefer

uzun bi mola veriyorum konuşma işine

beyni dinlendiriyorum biraz

----

evet şöyle bi çıktım okudum yine her zamanki gibi

yeterince saçmalamışız

yazıcak bişey bulamamışım gerçekten

baya içsel bi saçmalama seansı olmuş

o yüzden yeterli görüyorum ben

[ciddiyet-10-blog]

-11-

evet

sıkı durun

geliyor

ağır itiraf geliyor

o kadar doldu ki

anlamak zorunda kaldığım üzere

o kadar dolmuş ki

yüzeye fırladı

ve inkar mekanizmam çöktü

inkar edebilcek hareket alanım kalmadı

gözle görünüyo çünkü artık

orda

görebiliyorum

duyabiliyorum

dokunabilirim bile nerdeyse

o kadar büyümüş

o kadar uzun süre

o kadar bastırmışım ki

o kadar büyümüş

fena büyümüş

gizli tutulmayı reddetme gücüne kendi kendine kavuşmuş

o kadar büyümüş

depresyonum

bu girizgah bu

benim büyük tatlı depresyonum

sakinlikle itiraf ediyorum

serin kanlılıkla selamlıyorum

depresyonum artık yaşanması gerektiğine karar vermiş gibi

o kadar güçlü bi gizleme mekanizması dizayn etmiştim ki

depresyonda oluşumu değil

direk depresyon olgusunun kendini inkar ettim

ben depresyonda olamazdım

çünkü zaten depresyon diye bişey yoktu

zayıf insanların uydurmasıydı o

güçlü insanlara uğramazdı depresyon

o kadar basit o kadar gerçek olmadığını bildiğim bi yalan uydurmuştum kendi kendime

depresyon diye bişey yok

ve buna kendimi inandırmayı başardım

gerçekten başardım

çok uzun yıllardır asla depresyona girmedim

çünkü giremezdim

çünkü öyle bişey yoktu

ama bu küçük beyinden çıkan bu küçük akıl oyunu

tabiki patladı

son kullanma tarihi geldi

ve bi güzel patladı

komik olan kısmı

ama gerçekten komik olan kısmı

ise şu

ben bu yalanı uydurmaya ve o yalana inanmaya ve o yalanla yaşamaya karar verirken

düşündüğüm şey şu idi

ben bu oyunu oynarım

ve oyun bitene kadar da o depresyonu zaten yenmiş olurum

ömrümün sonuna kadar bu oyunu oynayabilceğime dair bi inancım ya da öyle bi niyetim bile yoktu

bunun başarılamaz olduğunun farkındaydım

sadece yeterince uzun oynayabilirsem depresyonun kendi kendine yok olucağını düşünmüştüm

trajikomik olan yanı ise şu

en başta bu oyuna başlarken birine böyle bi oyun oynıcağımı itiraf etmiş olsaydım

ve o kişi de bana sorsaydı ki sence ne kadar süre devam ettirebilirsin

asla bu kadar uzun olabilceğini tahmin edemezdim

en fazla bir iki sene heralde derdim ona

o da en en iyimser tahminle

ama açığa çıktı ki çok bir iki seneler sürdürmüşüm bu oyunu

o kadar sürdürmüşüm

o kadar kaptırmışım ki kendimi yalana

yalanı uyduranın ben olduğumu unutmuşum

o kadar iyi satmışım kendime

oyunu bitirdiğimi ve depresyonu yenmeyi başardığımı düşündüğüm zamanlarım bile olmuş ara ara

ama meğerse kendi kendimi sikmişim

çünkü şu an

o küçük saçma oyunu başlattığım zamandan bugüne geçen onca yıla dönüp baktığım şu an

görebiliyorum ki

en başta

en en başta

depresyona doğru sürüklendiğimi sezip

sonrasında tekrar depresyon yaşamak istemiyorum

depresyon olayını sevmiyorum

kendime yakıştıramıyorum

ben güçlü bi insanım

bu depresyon olayına kendi kendime bi çözüm

bi formül geliştirebilirim

deyip

bu fikirden yola çıkarak kurguladığım o oyun

o lanet oyun

dönüp bakıyorum o ana

o depresyonun yaklaştığını sezdiğim ana

hatırlamaya çalışıyorum

içine sürüklenmekten korktuğum

yaşamaktan çekindiğim

kaçınmak için deli saçması formüller ürettiğim o depresyon

yaşamadan atlattığım o depresyon

bugün

şu anda

tam şu anda ama

daha önceki olayları tasvir etmeye çalışırken kullandığım söz öbeği olan "şu an" gibi değil

gerçekten sözlük anlamıyla şu saat şu dakikaya tekabül eden şu anda

karşıma çıkan depresyondan

karşıma aniden çıkan depresyondan

aniden gelen

puf diye

sebepsiz

ön habersiz

uyarısız

sezgisiz

bu şu anda pırtlayan depresyona kıyasla

o yıllar öncesinde kaçındığım depresyoncuk

waauw

ne diyebilirimki

kafamı sikeyim

aralarında dağlar var

şu an karşılaştığım şeye kıyasla

o eski depresyonu var ya

çerez diye yutar max 2 haftaya atlatırım

ama bu şu anki var ya

dostlar başına

aman aman

anlatamam

anlatılmaz

yazılmaz

parmaklar kitlenir

beyin fonksiyonları istifalarını verir

alırız akıl hastanesinde soluğu

depresyon kelimesi yetersiz kalır

psikolojik terimler sözlüğü alıp derinlemesine bi incelemem gerekir

tezahür sözcüğüm ne acaba diye

bi mutsuzluk

bi yetersizlik

bi eksiklik

bi yarım kalmışlık

bi tatmin olamama

bi doyumsuzluk

uzat gitsin

aklına gelebilcek bütün duyguların negatifini çağrıştıran bütün sözcükleri ekle listeye

hepsinden ya da çoğundan ya da birazından

azar azar al koy bi torbaya çalkala

ortaya bi saçmalık çıkart

hissettiğim buydu

ama şimdi

onca yıl

denediğim ve aptalca başardığımı sandığım onca yıl boyunca

her an

her dakika

her saat

her gün

her hafta

her ay

her yıl

hepsinden tomar tomar daha eklemişim o listeye

ve habire çalkalamışım

torba şişmiş de şişmiş

ve patladı

ee bi kapasitesi var sonuçta

torba bu

ee noldu şimdi son tahlilde

özet geçmeye çalışırsak

becerebilirsek

bi deneyelim

bi sınırda duruyordum

bi çizgide

bi tarafımda

bi zemin vardı

toprak de tarla de bağ de bahçe de

güzel bi zemin

o tarafa yönelip

adımlarını atıp

yürüyüp gidebilceğin

pozitif arayışlara devam edebilceğin bi zemin

diğer tarafımda ise

bi çukur vardı

öyle derin bi çukur değil

düşünce ölmezsin

yaralanmazsın bile

kırık çıkık olmaz yani

biraz canın yanar o kadar

tamam belki kendi imkanlarınla geri çıkmak zordur

ama vinç çağırcak kadar da zor değil hani o kadar derin değil

azimle bi zıplayıp bi tutunsan bi asılsan başarırsın belki

öyle bi çukur

hiç olmadı bi el istersin bi sevdiğinden

uzatır tutarsın çıkarsın

öyle bi çukurdu

ama ben ne yaptım

o geçmiş zamanda o sınırda dururken ben ne yaptım

çok korktum o çukurdan

asla düşmek istemedim

arkamı döndüm o çukura

görüş alanımdan çıkarttım

yüzümü zemine döndüm

yürüyüp gidebilceğim tarafa

ama sınırdayım hala

ve baktım karşımdaki zemine

çorak topraktı belki

ama bi zemindi

geliştirilebilirdi

başladım hayal kurmaya

önce çimler ektim

yeşillendi her yer

sonra ağaçlar

çiçekler

bi ev koydum

bi araba koydum

bi dağ yerleştirdim uzağa

belki bi gün tırmanırım dedim

bi su koydum

bi dere ya da bi deniz

gider serinlerim arada dedim

ferahlarım arınırım

güzel güzel süsledim

sürekli bi şeyler ekledim

sürekli gelişti

sürekli de gelişicek

ama bugün fark ettim ki

sürekli geliştirdim ama

hala adımı atmamışım

öyle uzaktan uzaktan

hayali gibi sanki

aslında hala sınırdayım

gözümle yapıyorum herşeyi

ve o kadar kaptırmışım ki kendimi

bu önümde duran zemini geliştirmeye

hiç adım atmadığım ama bi gün adım atma ümidim olan zemini geliştirmeye

arkamdaki o çukuru unutmuşum

bugün birden dank etti

oğlum sen hala sınırdasın dedi

bi de döndüm baktım ki ne göreyim

bizim çukur

çukurcuk

ohohooo

çukur ne kelime

olmuş sana ucu bucağı görünmeye uçurum

düşsen dönüşün yok

ben yıllarca dönmüşüm kıçımı çukura

bakmışım diğer tarafa

ve hayalimde sürekli geliştirmişim karşımda gördüklerimi

ama işte gelişim

aldatıcı bi sözcük

ilk algıda pozitif bi çağrışımı var

ama etraflıca düşünürsen

gelişim hiç bir zaman yekten pozitivizm (çok sonra edit:bu pozitivizm kelimesini bu yazıyı yazarken doğaçlama ben sıçmıştım, şu an fark ediyorum ki birileri benden daha önce sıçmış, baya literatüre filan girmiş yani, ve baya farklı benim hayal ettiğimden, özetle sorry, ama yeni kelime filan bulamam şu an böyle devam etçez)  vaad etmez

negatifler de gelişir

her şey gelişir

iyi ya da kötü

güzel ya da çirkin

doğru ya da yanlış

pozitif ya da negatif

bütün kavramlar

hisler

eylemler

duygular

sözler

söylemler

her şey gelişir

ben hayallerimde karşımda duran pozitifliği geliştirirken

yaşamayı reddettiğim inkar ettiğim negatiflikler de tam arkamda bilinçaltım tarafından geliştirilmiş

----

evet bira almaya gitmiştim

çünkü biram bitmişti

dönüp geldiğimde şöyle bi okuyuverdim

bu arada bu hala yukarıdaki yazının devamıdır

ve sonuç şu ki

kendimi takdir ettim

yazıya başlangıç psikolojimi çok iyi hatırlıyorum

ne kadar uzun girizgah ya da gelişme yaparsam yapayım

sonuçta varıcağım noktayı biliyordum

ne kadar ağır depresyonda oluşumu yazıcaktım

depresyona girmiş olmayı kabulleniş ve akabinde depresif demeçler temalı bi yazı yazıcaktım

ama yazarken yazarken

her zamanki gibi kendime bile sürpriz bir şekilde

bambaşka bir uyanış yaşadım

şu an depresyona düşüş riskinin her zaman hali hazırda tam sırtımda pusuda beklemekte olduğunun bilincine vardım

veee

her zaman inatla düşmeme seçeneğimin de olduğunun farkına da vardım

her zaman kıçımı dönebilirim ona

yüzümü her zaman zeminime dönebilirim

hayallerimde hali hazırda zaten gelişmiş ve sürekli gelişecek olan zeminime

yüzümü her zaman ona dönebilirim

o zemine doğru adım atıp atmamam konusu bambaşka bir gün ve bambaşka bir ruh halinde tekrardan ele alınabilecek apayrı bir tartışma konusu

ama bu yazının aydınlanışı şudur ki

o uçuruma her zaman kıçımı dönebilirim

ve düşmeme seçeneği her zaman benim elimde olduğuna göre

ne kadar derin olduğunu ve daha ne kadar derinleşebileceğini kaygılarım arasından silebilirim

sanırım bu yazımı kendi zihnime teşekkür ve saygılarımı ileterek kapatabilirim.

[ciddiyet-10-blog]

-10-

selam canım

uzun zamandır yazmak istiyorum

ama aileyle yaşama

enteresan tabi

yazmak istediğin her an yazmaya uygun an olamayabiliyo

ve yazmaya uygun anlarda da ben yazmak istemiyo olabiliyorum

güzel özetledim bence

bazen ifade gücüm çok kuvvetliymiş gibi hissediyorum

ama bazen de

o kadar karmaşık düşünüyorum

ve o kadar anlatmak istiyorum

ve o kadar da anlatamıyorum ki

işte o zamanlarda çok garip hissediyorum

üzüntümü desem hayal kırıklığı mı desem yoksa tebessüm mü sadece

garip bişi hissediyorum işte

yazmak istiyorum

çok daha sık yazmak istiyorum

yazmayı ara sıra aklıma estiğinde yaptığım bazı işler listesinden çıkarıp

düzenli olarak yaptığım bi işe dönüştürmek istiyorum

hep kendim hakkında yazıyorum

ya da hayatımda ne olduğu ya da ne hissettiğim nasıl hissettiğim

ne düşündüğüm filan

ne düşündüğüm

ne düşündüğüm hakkında daha sık yazmak istiyorum

sadece kendi hayatımdaki gelişmelere dair ne düşündüğüm değil ama

daha genel

ya da daha özel

içinde direk olarak "ben" i barındırmayan konulara dair

twitter hesabım var bi tane gemiden geldiğimden beri

yani uzun zamandır olan ve nerdeyse hiç kullanmadığım twitter hesabımdan extra bi hesap

fake bi hesap

kimlik bilgilerimi paylaşmadan

ordan rahatça yazıyorum

bazen sataşıyorum başka insanlara

çok dürüst mert ya da etik ya da her hangi başka bi erdemli sıfat

bunlardan herhangi birini ihlal ediyormuşum hissi uyandırıyo bende fake bi hesaba sahip oluşum

ama bilmiyorum gizli yapmak hoşuma gidiyor bu işi

dalga geçilmek korkusu değil bu aslında

benim gün boyu kendimle kendi içimden geçtiğim dalgadan daha fazlasını benimle geçebilicek biri yok

olsa bile benim üzerimde yapabileceği kırıcı bi etkisi yok

severim ben ezmeyi ve ezilmeyi

hakkınca yapıldığı sürece

hak edene ve hak ettiği kadar

benim korkum beğenilme korkusu

ya söylemlerim birilerinin hoşuna giderse

kendi orjinal hesabıma dair konuşuyorum şu an

baray orkun kara isimli hesabıma dair

fake hesabımdan attığım tweetleri ordan atsam mesela

ya çoğu arkadaşlarım olan takipçilerin hoşuna giderse

onlara bunu armağan etmek istemiyorum

eğer bende hoşlarına gidicek bi derinlik ya da özgünlük mevcut ise

bunu onların kendilerinin keşfetmelerini tercih ederim

gözlerine sokmak ve işlerini kolaylaştırmak istemiyorum

ben çünkü yapıyorum bunu

böyle yaşıyorum bu hayatı

ben insanları sadece dinlemiyorum

biri laf olsun muhabbet olsun diye basit bişey anlatırken bile

ben sadece o an anlattığını düşünmüyorum

tek iş yapmıyorum o anda

sadece o anlattığı basit olayı dinlemekle yetinmiyorum

o anlattığı basit olayı dinlerken aynı zamanda çok daha karmaşık şeyleri de düşünüyorum

şu an bunu neden anlatıyor

neden bunu anlatma ihtiyacı duydu

bu insan kim

nasıl bi geçmişten geliyor

nasıl bi karaktere sahip

hayata nasıl bakıyor

başına gelen olayları hangi çerçeveden yorumluyor

o anlattığı basit olayı anlatırkenki üslubundan

hal ve hareketlerinden

mimiğinden jestinden

satır aralarından

tüm bu sorularıma dair bi de cevap arıyorum aynı zamanda

tanımaya çalışıyorum karşımdakini

anlamaya çalışıyorum

bunu neden mi yapıyorum

bilmiyorum

bu yapılması gereken bişey mi

böyle yapmak mı doğru

gereksiz mi ya da

hiç bi fikrim yok

bu kısmını sorgulamıyorum

bu oturup düşünüp bundan böyle yapmalıyım diye karar verip başlattığım bi süreç değil

bu kendimi bildim bileli zaten böyle olagelen bi süreç

bu benim doğam

ben böyle yapıyorum

ve tam olarak da ben böyle bi adam olduğum için

ben o tweetlerini fake hesabına yazma kararı veren adamım

ben o gerçek derinden samimi düşüncelerini

arkadaşlarının bilgisine sunmamayı tercih eden adamım

çünkü onları okuyacaklardan birileri

eğer benim orjinal ya da özgün ya da ilgiye değer bi insan olduğuma karar verecekler ise

bunu ben onlara göstermeden kendileri keşfedebilsinler istiyorum

çünkü ben onlardan olmalarını istediğim insanım

ve dolayısıyla bana yakın insanlar arıyorum tabiki hayatımda haliyle

hayata benim gibi yaklaşan insanlarla daha yakın olabilceğimi düşünüyorum

benim kim olduğumu nasıl biri olduğumu

ben ona anlatmadan görebilsin

en azından yakın bi tahminde bulunsun

tam tutturamasa da civarlarımda gezinsin

halil ve ece

ya da ece ve halil yazayım

bi önceliğim varmış gibi görünmesin

budur bu iki insanı benim için özel yapan

bana farklı gözle bakmaları

benim diğer insanlara benzemediğimi görmeleri

burda bi ego patlaması ya da kendimi yüceltme seansı yaşamıyorum

evet ben özelim diyorum

kabul

ama tek özel benim demiyorum

herkesin özel olduğunu iyi biliyorum

egomdan bu zihniyetle kurtuluyorum zaten

kurtulmak değil de savaşmak diyelim ona

her insan diğer insanlardan bir takım özellikleriyle farklılık gösterir

iyi ya da kötünün tanımı gibi bi tartışmaya girmicem ama daha anlaşılır olması için girilmesi gerekir aslında bunu kabul ederek meselenin özüne devam etmek istiyorum ki o da şudur

bu iki insan

benim özel oluşumu görmüyo

benim neden ve nasıl

hangi yönlerimle özel oluşumu görebiliyo

2.5 var son zamanlarda

son aylarda belki son yıllarda

selin

3 olma yolunda ilerliyo

yavaş yavaş görüyo o da beni

görmeye başlıyo en azından

bilmiyorum ama en başına dönücek olursak

twitter meselesi

fake bi kimlikle düşüncelerimi yazmak mevzusu

son yıllarda verdiğim en başarılı kararlardan biri

sadece twitter ın formatıyla ilgili büyük sıkıntılarım var

140 karakter benim için kesinlikle yetersiz bi sınırlama

ben ki

ben ki yazmaya başlarken ne yazıcağımı bilmeyen

bi şekilde yazımı bitirmeyi başarıp dönüp okuduktan sonra kendi yazıma kendim şaşırmayı başarabilen bi insan

lafı kısa tutma gibi bi özelliğim kesinlikle yok

bi kere yazı yazarken

genellikle şöyle bi eğilimim vardır

nedendir bilmem hep şöyle bi edayla yazarım yazımı

sanki muhteşem ünlü bi yazarım

en ufak bi kalem gezdirişim bile milyonlarca insan tarafından okunuyor

ve referans noktam hep şudur

yazımı okuyacak insanlar arasındaki en salak insan

algılama seviyesi en düşük kişi

bunu ne derece başarabildiğim tabiki her türlü eleştiriye açıktır ancak

hep isterim ki

o en salak ile

o en zeki

benim yazımı okuduğunda

aynı şeyi anlasınlar

yazımda

asla

ama asla

yoruma açık bi konu olmasın

yazımı okurken herhangi bi insan benim yazımdaki herhangi bir noktadan

kendi hayatındaki yaşanmışlıkla ortak bi nokta keşfedip

ordan kendi hayatına yönelip bambaşka bi yolculuğa çıkabilir

buna bi sözüm yok eyvallah

ama o yolculuktan dönüp kaldığı yerden benim yazıma tekrar başladığında

ve bitirdiğinde

desin ki

heee

bu hala bu adamın yazısı

bu adam yine kendi noktasını anlattı

benimkiyle çok da alakası yokmuş

eğer kader tatlı oyunlarından birini sergilediyse ve sonumuz da aynı bittiyse

ne tatlı bi tesadüf ona da eyvallah

ama eğer değilse

idrak edebilsin ki aynı değil

kafası karışmasın

acaba benim düşündüğüm gibi düşünmüş olabilir mi ki

diye düşünmesin okuyucum

çok emin olsun

benim yazımı okuyup bitirdiğinde

benim ne yazdığıma dair çok emin olsun

çok net birşey sunmuş olmak isterim ben

eğer katılmayan varsa

gitsin kendi yazısını yazsın

ben de onu okuyayım

ben de ona katılayım veya katılmayayım

ama kimse

hem de hiç bir kimse

asla diyemesin ki

bence yanlış yorumluyorsunuz bence onu demiş gibi gözüküyor ama aslında bunu demek istedi ya da bunu ima etti

buna hiç mahal olmasın benim yazımda

bunu demeye kalkışan katıksız bi idiot gibi gözüksün

işte içimdeki bu hissiyattırdır ki yıllardır hiç

ama hem de hiç

asla ciddi meseleler üzerine yazmam

siyaset din devlet toplum ahlak insan aşk savaş demokrasi

hiç bulaşmam bu konulara

çünkü yukarıda satırlarca betimlediğim yazı karakteri

sahip olduğum bi yazı karakteri değil

sahip olmayı hayal ettiğim bi yazı karakteri

ve bu ciddi meselelerde

üzerlerine hep ve sürekli düşündüğüm bu meselelerde

hiç yazmam

çünkü asla kendime inanmam ki o netlikte yazabilme kapasitem var

inşallah bi gün erişebilirim o kapasiteye

tabi önce bir gün okuyabilmeye başlayabilirsem..

maalesef gerçek bu

sayfalarca tırı vırının özeti budur ki

o kadar kuvvetli yazma isteğime rağmen yazamayışımın

en temelde en öncelikli nedeni

aslında okuyamayışımdır

maalesef budur...