dailypieces
dailypieces
günden güne
43 posts
Günden güne ya batıyorum ya çıkıyorum.
Don't wanna be here? Send us removal request.
dailypieces · 2 months ago
Text
Tumblr media
0 notes
dailypieces · 2 months ago
Text
Aniden gelen sen hissiyatında, sen özleminde bulunca kendimi nefret ediyorum, kızıyorum kendime..
0 notes
dailypieces · 2 months ago
Text
Yağmurun ne kadar ıslattığı dindiğinde anlaşılır. -Erenbous
0 notes
dailypieces · 2 months ago
Text
Belki de
Ben belki de kendi jenerasyonumdan daha yaşlı sevdiğim için yalnızım. Onların sevincinden ne kadar memnun olduğumu hissederken aslında ne kadar uzak olduğumu hissediyorum. Onlar da bendeki eksikliği hissettiklerinden pek dokunmuyorlar bana. Anlamak için çaba sarf eden ya da aynı frekansta kimseyle karşılaşmadım henüz.
Diğer balinalardan daha yüksek frekans gönderen ve iç biri onu algılayamadığı için koca okyanusta yalnız gezen mavi balinayım ben.
0 notes
dailypieces · 2 months ago
Text
Bilimum girizgah cümlesi
Bilimum girizgah cümlesinden birkaç seçki yaptım. Durgun suya atılan taş.. Sessiz evin çalan kapısı.. Bir anda karşına çıkıp çarpıştığın kişi.. Bunlar betimlemesi tabii. Direkt konuya dahil olanlar ise şöyle; Merhaba, nasılsın? Selam, naber? Heyy nasılsın hiç sesin çıkmıyor? Bunun yanında kötü aksettireceğim olasılıklar da var tabii ama onları düşünmek istemiyorum.
Velhasıl kelam sen hangisine cevap vermek istersen oradan başlayabilirsin. Varacağımız yer aynı nasılsa..
0 notes
dailypieces · 2 months ago
Text
Neden böyle?
Ölmüş bir şeyin üzerine toprak atmaya mı korkuyorum? Neden böyle?
0 notes
dailypieces · 2 months ago
Text
Arkanda bir şey bırakırsan, başka bir şey kazanırsın. -Past Lives
0 notes
dailypieces · 2 months ago
Text
Gücüm
Seni yanıma ışınlayan gücüm ve yastıklarımın kolları olsaydı..
0 notes
dailypieces · 2 months ago
Text
Seni bu kadar çok düşünebilmemi hiçbir şekilde açıklayamıyorum.
0 notes
dailypieces · 2 months ago
Text
Yalnızlıklarımız bir olsun istiyorum. -Üç bin yıllık bekleyiş
0 notes
dailypieces · 2 months ago
Text
17 Yıl
Bugün 17 yıl sonra ilk defa kollarımız kavuştu birbirine. Yüz yüze baktı yüzlerimiz. İçimi yılların birikmiş huzuru sardı. Sarılmalarım yetmedi acemiliğinden yüreğimin. Kırlangıç saatinde yüreğime yayılışını hissediyorum. Annem, hakkında hayırlısı kızım diye dua ediyor. Gözümden düşen birkaç damla yaş şimdiden özlemi körüklüyor. Damarlarıma nükseden huzur iyi ki dedirtiyor dilime. Kulaklarımda güzel tınılı şarkılara kırlangıçlar eşlik ediyor. Şükür dilimde, teşekkürler her şey için hayat..
0 notes
dailypieces · 2 months ago
Text
Gelecek belki de hiç gelmez..
0 notes
dailypieces · 2 months ago
Text
Tumblr media
Metamorfoz
Maruz kaldıklarımı biriktirerek içe doğru bükülen, dış etkenin şiddetine göre içte sağlamlaşan, kabuğunu değiştiren; sınırına ulaştığında doğrularından şaşmadan kendini yenileyen bir metamorfoz benimkisi.
0 notes
dailypieces · 2 months ago
Text
Kelimeler
Bu kadar mesafeleri kısaltan, sadece kelimelerimiz vardı. Sen nasıl seçtin o kelimeleri, her harfi arşın arşın uzaklaştıran.. attığı adımlarla anlamsızlaştıran her şeyi.. duvarlara çarpıp geri dönecekken kelimeler, sonsuzluğa uzanan uzaklıkları nasıl yarattın? Bıçak gibi kesen kelimeleri su yüzüne nasıl çıkardın? Nasıl içini boşalttın bu güzel sevginin?
0 notes
dailypieces · 2 months ago
Text
Yokluğum
Benim yokluğumun anlamını senin bendeki koca varlığının kocaman bir boşluğa dönüştüğü zaman anlayacaksın. Her şeyin geç olduğu vakitte..
0 notes
dailypieces · 2 months ago
Text
Çocuk acemiliğimizde bulmuştuk birbirimizi. O saflıkta sevdik birbirimizi..
0 notes
dailypieces · 2 months ago
Text
Yorgan Yalnızlığı
İçimdeki sıcaklığı, mesajın görülen ama bir cevap gelmeyen sessizliği öldürdü. Beklemekten yorulmuş ben yorganına sarılıp hayatının sorunsalı olan yalnızlıkla karanlığa gözyaşı döktük. Vazgeçiş eşikleri zaman deryasında yine. Ama sen anlarcasına rüyalara gelensin. Ya bırakmalısın beni ya gelmelisin ebediyete kadar..
Yatağımın kenarında oturmuş bana kitap okurken seni ilk defa görmüş ve şimdiye kadar hiç sergilemediğim bir gülümsemeyle sana bakıyorum. Ne kadar da güzel olduğunu ve içimdeki coşkunun sebebinin seni çok sevdiğim olduğunu iyice anlıyorım sen konuşurken.. Kollarımı iki yana açıyorum. Sarılıyoruz. Kocaman seni alıyorum kollarımın arasına. Kendini sıktığını anlıyorum. Bırak kendini diyorum. Kendini bana bırak. Rahatla.. Bırakıyorsun.. yorgunluğunu, telaşını..
Gözümü açıp diğer yana dönüyorum. Mesajıma cevap gelmiş. Uzun aralıklardan konuşasın gelmiş sanırım bir şeyler yazmışsın. Duman ne düşünür ateşinden uzaklaşırken? Özlem mi, özgürlük mü? Rüya o kadar iyi gelmişti ki gözlerimi tekrar kapatıp orda kaldım. Ama aklımda da sorunun cevabını düşünüyordum. Duman ateşin içinden çıkıp var olmuştu. Varlığını yok sayıp uzaklaşmak nasıl özgürlük olurdu ki?! Ateşinden diyerek ona ait olduğunu dile getirmiştin zaten ateşten deseydin eğer aralarında oluşabilecek bir bağdan söz etmezdim. İşte o zaman özgürlük olurdu cevabım. Bağın olmadığı yerde durmamalısın. Özgürlüğün o zaman anlam bulur. O özgürlük senin varlığına sebep olurdu. Ama o ateşin dumanında koşullardan oluşan uzaklık olsa olsa özleme sebebiyet verirdi.
Özlem, diye cevapladım seni. Sabah olmuştu ama. O zaman diliminde bunları düşündüğümü, seninle rüyamda görüştüğümü bilmedin. Cevap boşluğa asıldı o yüzden.
Günün rutinine beyaz tüyler takıldı sonra. Önüme düşen beyaz bir tüy. Aldım cebime koydum. 32. kata çıktım çalışmak için arşa çıkan adımlarımla.. Rüyamdaki gibi sarılayım, göreyim seniyi diledim. Ve neredeyse göklerden bıraktım tüyü. Önce aşağıya ilerledi incecik tüy yerçekimine direnmedi. Sonra birden yukarıya hızlandı. Sevgimin gücü yukarıya götürmüş gibi. Gözden ıraklaşırken göklere dönmüş yüzüm bembeyaz bir uçakla karşılaştı. Beyaz tüyün dinginliğini cebime aldım günün geri kalanı için.
Belirsizliğim yol bulmaya çalışıyor artık. Tüm bu olanları neye yormam gerektiğini anlamam gerekiyor ya da senin bana yardım etmen artık. Sevgi yorgunlukları bu çağın en telafisiz sahiplikleri.. Yorgunluklarımızı ortadan kaldırmanın zamanı geldi de geçmiyor mu artık.
0 notes