dilekguveen0
dilekguveen0
21 posts
nothingness.
Don't wanna be here? Send us removal request.
dilekguveen0 · 17 days ago
Text
her seferinde sana sövüp her seferinde sana yazdığım için kendimden nefret ediyorum. sana karşı hissettiğim bu duyguların adını koyamıyorum. her duyguyu çok iyi tanıyorum ama bu hissettiğimin bir adı yok. senden nefret ediyorum ama seni tamamen de silemiyorum. belki bana hissettirdiklerine, eski hislerime, o güzel anılara ihanet etmek istemiyorum. ne hissedersem hissedeyim sana karşı hayal kırıklığım ve kinim hepsinden ağır basacak. her ne kadar ne olursa olsun sana şefkat beslesem de hissettiğim tüm kötü duygular bu şefkati hep bastırmanın bir yolunu bulacak. yıllar geçti, geçmeye de devam ediyor. ben hala aynıyım. beni değiştirdin beni benden aldın götürdün yeni bir ben yarattın ama ben hala o eski benim. atlatamıyorum. belki atlatmak istemiyorum. belki hazır değilim kendimi zorluyorum bilmiyorum ama ben artık sana karşı hislerimin nötrlenmesini her şeyden çok istiyorum. senin için bu satırları karalamayı bıraktığım gün seni öldürdüğüm gündür. işte ben o günü iple çekiyorum.
0 notes
dilekguveen0 · 1 month ago
Text
Sanırım bu gece her zamankinden daha fazla acı çektim. Evime sokaklarıma sığamadığım çok günüm olmuştu ama bu kez bi başkaydı. Belki de her zamankinden daha yakınım seni unutmaya. Acımın hepsi senin için diyemem ama en büyük pay pek tabii senin. Vakti zamanında sana kinim sevgimi ezer demiştim, yanılmışım. Ezeceği kişi benmişim. Bu yaşıma kadar kini hep iyi bir şey zannederdim, insanı diri tutar, yapılanı unutturmaz derdim. Hiç de dediğim gibi değilmiş. Kin en çok bulunduğu bedeni, sahibini ezermiş.
0 notes
dilekguveen0 · 3 months ago
Text
Aitlik hissi nedir, veya nerededir? Bir çatı ve bir bacaya sahip dört duvar arasında mı? Sıcak ve samimi, kanlı canlı birinde mi? Önceden bunun cevabını adımdan iyi bilirdim. Yerimden emindim. Evimden emindim. Şimdi ise evimden edildim. Nereye evim dediysem çatısı başıma yıkıldı. Kendimi ait hissettiğim yerler yok. Kendimi ait hissettiğim insanlar yok. Tüm bu geçici insanlar ve heveslerden öğrendiğim tek şey, aslında başından beri yuvamın çok yakınımda olduğuydu. Yuvam bendim. Ne yaşarsa yaşasın, ne hissederse hissetsin; insanın yuvası, yine insanın ta kendisiydi.
0 notes
dilekguveen0 · 5 months ago
Text
Göz kapaklarım gözlerimi örttüğünde önüme serilen bu karanlığın aslında benim olduğunu, ben olduğumu farkettim bu gece. Gözlerimi açtığımda, dünyaya aldandığımda yok oldu. Fakat gözlerimi her kapattığımda, gözlerim kendi içime her çevrildiğinde, ne kadar yakınımda olduğunu görüyorum. Hatta belki de içimde. Hep aklımın bir köşesinden bana uzattığı elleriyle boğardı beni. Artık esirinde kaldığım o koyu karanlık, içimin ta kendisi.
0 notes
dilekguveen0 · 8 months ago
Text
Bin kere özür dileyecek olsan bininciyi beklemem. İlk özründe affederim seni. Ansızın çıkıp gelsen kocaman açarım kollarımı. Evim yok desen yuvan olurum. Her defasında harlasan da bu nefreti vuramam yüzüne. Sırtıma kırk hançer saplasan da ben seni yine gülerek hatırlarım. Bendeki bu yerine ve hatrına çok kırgınım, çok kızgınım.
0 notes
dilekguveen0 · 9 months ago
Text
Hava mıydı bozmak için beni bekleyen, yoksa ben miydim zayıflıklarımı dökebilmek için yağmuru bekleyen? Şimdi bardaktan boşalırcasına yağan yağmur gibi bu satırlara döküyorum içimi. Yıkılarak öğreniyorum dimdik ayakta durmayı. Yaralarımı deşerek iyileşiyorum. Dizlerimi kanatarak koşuyorum. Susmayan zihnime inat, sükunetimi koruyorum. Hüznümü, öfkemi göz ardı edip gülüyorum. Tüm bu insanlara inat, ölüme inat yaşıyorum.
0 notes
dilekguveen0 · 1 year ago
Text
küçük bir kıvılcımdı
gözlerinin gözlerime değdiği o ilk an
ve devamını getirdik
büyük bir hararetle yanmaya başladı
etrafındaki her şeyi yakabilirmişcesine
ki istese yakabilirdi de
uzun müddet yandı
bizi bile ısıttı
sonra
sonra bir şeyler oldu
ateşimiz azaldı
içimizi ısıtan o ateş, sönmeye başladı
harlamaya çalıştıkça daha da zayıflattık
denedik ve beceremedik
ateşimiz can çekişiyordu
son bir kıvılcım kalmıştı
son bir umut
son bir şans
ve biz o şansı da heba ettik
en sonunda, söndü
geriye sadece küllerimiz kaldı
0 notes
dilekguveen0 · 1 year ago
Text
Aylar sonra yazdıran dert;
balkon.
Evet, bir gece yarısı balkonda tek başıma oturmak. Sindiremediklerimi düşünmek. Konduramadıklarımı düşünmek. Sandıklarımı düşünmek. Ne var ne yoksa düşünmek. İyileştim sanmıştım. Gerçekten iyileştim sanmıştım. Yanılgı olduğunu farketmem için tek kalmam, şarkılarıma sığınmam yeterliymiş. Boşum. Bomboş. Hissim yok, sevgim yok, aşkım yok, özlemim yok. Kinim var, öfkem var, kırgınlığım var. Ne kadar olumsuz duygu varsa hepsini bünyemde taşıyorum. Geçmişime, geleceğime, yaşanmışlıklara, yaşanmamışlıklara, asla yaşanamayacaklara, akmayı unutan gözyaşlarıma, tüm bu insanlara, en çok da kendime, fazlasıyla kırgınım.
0 notes
dilekguveen0 · 2 years ago
Text
Aklına gelir miydi, o pastayı yerken bir dahaki doğum gününde yanında olmayacağım? Pastanı alamayacağım, mumlarını üfleyemeyeceğimiz, birlikte dilekler tutamayacağımız, sana ufak bir mesaj bile yazamayacağım aklına gelir miydi?
Bir yılda çok şey değişti. O günün üstünden tam bir yıl geçti. Gülüp eğlenerek doğum günü pastanı yediğimiz gün. Ve tam bir yıl. Sen gittin. Ben gittim. Birbirimizden gittik. Bizi yerle bir ettik. Ortada 'Biz' diye bir şey kalmadı. Ne çok değiştik. Sen ve ben. Ayrıyız. Biz artık biz değiliz. Hikayenin sonunda, sadece 'İki Yabancı'yız.
1 note · View note
dilekguveen0 · 2 years ago
Text
Gelmeyeceksin biliyorum, ben sonsuz bir özlem içerisinde sana hasret kalacağım. Hüznüm bağrımı yakacak, ben ona da alışacağım. Yalnızlık korkusu sarmış her yanımı, böyle de yaşayacağım Gelmeyeceksin biliyorum, Hayalin de alıştıra alıştıra uzaklaşacak benden. Mutluluk, bir güvercinin kanatlanıp yok oluşu gibi terk edecek beni, İstesem de artık kulaklarım duymayacak zarif sesini Gelmeyeceksin biliyorum, Beni çaresizlik duyduğum şehirde bir başıma bırakacaksın. Korkularımı gizlettiğim meydanlarda aratacaksın. Bir defa yanmak neyse de, sen beni her gün yeniden yakacaksın..
8 notes · View notes
dilekguveen0 · 2 years ago
Text
Duygularımı birbirine karıştırdın. Karakterim ikiye bölündü. Bir yanım kafanı bedeninden ayırmak isterken, diğer yanım o kafayı dizlerime yatırıp, saatlerce saçlarınla oynamak istiyor. Sana ne kadar kırgınsam bir o kadar da özlüyorum. Gözlerini gördüğümde bir o kadar heyecanlanıyorum fakat, ne kadar özlüyorsam o kadar nefret ediyorum. Bana yaşattıklarından, sözlerinden, eylemlerinden, her şeyinden nefret ediyorum. Bana olan bakışlarının güzelliğinden, ellerimi tutan ellerinin sıcaklığından, göğsüme koyduğun başının verdiği huzurdan, her şeyinle senden nefret ediyorum sevgili. Bana bıraktığın her şeyden, senden ve özleminden, nefret ediyorum.
0 notes
dilekguveen0 · 2 years ago
Text
Bazen yaşananlardan çok içinde susturduğun çığlıklar yük olur sana. Yeri göğü inletmek isterken susup oturmak yakar canını. Akıtamadığın gözyaşları birikir, içini parçalar. Kaçmak istersin, saklanmak istersin, sığınmak istersin, gidecek yerin olmaz. Kimse duymaz sesini. Sessizliğini bile dinleyecek insanlar olmaz yanında. Öylece geçmesini beklersin.
0 notes
dilekguveen0 · 2 years ago
Text
Delirdiğimi düşünmüştüm çoğu kez, çoğu gece ve sonra kendime dedim ki Neden? Kocaman bir soru karşılığında, tek bir cevap aradım. İnsan neden özlerki canını yakanı.
7 notes · View notes
dilekguveen0 · 2 years ago
Text
Haberin yok,
sensiz ne badireler atlattım
ne uçurumlardan atladım da,
çekip kurtaran olmadı
Çok düştüm
dizlerim yara bere içinde kaldı
ama canım acımadı
kanıma baka baka
koşmaya devam ettim
Tabii senin haberin yok,
senden sonra
kaç kez doğup battı güneş
her doğuşuna sövdüm ama
her batışını izlemeye
yine koşa koşa gittim
Yokluğun acıttı
yine de seni sevdim
Senin yine haberin yok,
kaç kez darbe aldım
kaç kez yaralarımı sarmaya çalıştım
saramayınca da
kaç kez tuz bastım
sen hepsinden bihabersin
İtildim, kakıldım
evimden bile kovuldum
evim bile beni kapının dışında bıraktı
Ve ben
kafamın içinde
bu pislik düşüncelerin arasında
tek başıma boğuldum
Ve senin hâlâ haberin yok,
ben ölüyorum
kendi köşemde
kimseye dokunmadan
sessiz sakin
geberip gidiyorum.
0 notes
dilekguveen0 · 2 years ago
Text
Konuşarak anlatamadıklarını yazarak anlatırmış insan. Kelimelerin izin verdiği kadar dökebilirsin içini. Kaleminin yazdığı kadar anlatabilirsin. Dilinden döküldüğü kadar anlarlar. Bazen çok, bazen hiç.
0 notes
dilekguveen0 · 2 years ago
Text
İnsanlar değişir küçüğüm. Sen ne kadar istemesende herkes bir gün değişir. Engel olamazsın. Ciğerini bildiğin insanın yerine, bir yabancı durur karşında. Yakasına yapışıp kimsin sen diyemezsin, kendine gel diyemezsin, rolü bırak diyemezsin. Gerçektir çünkü. Tanıdığın yabancı canlı kanlı oradadır. Ruhunda açtığı yaralar oradadır. Sana vurduğu darbeler oradadır. Söylenenler, saygısızlıklar, hakaretler, ayrılıklar; hepsi orada, karşındadır. Zaten insanı değiştiren de bunlar değil midir? Kendinize benzettiğiniz insanın yabancı olmasına sebep olan, bunlar değil midir?
0 notes
dilekguveen0 · 2 years ago
Text
En dibi su dolu derin bir kuyuya düşmüşsün. Çıkmak için çırpınıyorsun fakat kuyunun taşlı duvarları ellerini acıtıyor. Daha sıkı tutunayım derken canın daha çok yanıyor. Kurtulmak istiyorsan daha sıkı tutunmalısın. Tutunamazsan boğulacaksın. Tutunursan ellerin parçalanacak. Boğulmamak için ellerini feda etmen gerekecek. Kurtulmak için bir parçandan vazgeçmek zorunda kalacaksın. Kimse seni kurtarmaya gelmeyecek. Bu yolu tek başına yürüyeceksin. Bu sıkıntıları tek başına aşmak zorunda bırakılacaksın. Yanında birilerini görmek istedikçe kimseyi bulamayacaksın. Canın her acıdığında yalnızlığın yarana tuz olacak, seni daha da kanatacak.
0 notes