evrenkentli
evrenkentli
Evrenkentli
35 posts
Memleket neresi hemşehrim?
Don't wanna be here? Send us removal request.
evrenkentli · 11 years ago
Text
Sabırsız Orpheus
Yunan mitolojisinde geçen hikayeye göre müzisyen Orpheus, Eurydice'e aşık olur. Ama mutlulukları uzun sürmez. Eurydice zehirli bir yılanın ısırığıyla ölür. Orpheus ilahi müzikal yeteneğini kullanarak yeraltına ulaşır, Hades ve Persephone ile bir anlaşma yapar. Eurydice, Orpheus'un arkasından dünyaya gelecektir ama Hades'in bir şartı vardır. Orpheus dünyaya dönene kadar sevdiceğinin yüzüne bakmamalıdır. Son anda Orpheus inancını kaybeder, arkasına bakar ve sevdiceği gözden kaybolur, ruhu yeraltına geri döner. O son bakışı atmayacaktın Orpheus efendi! Başka bir "O son bakışı atmayacaktın " hikayesi için bkz. Shalott Leydisi http://evrenkentli.tumblr.com/post/54603976000/shalott-leydisi Andrew Bird'den gelsin o zaman... Orpheos Look Back http://www.youtube.com/watch?v=cbk3skrVOto
0 notes
evrenkentli · 11 years ago
Photo
Tumblr media
0 notes
evrenkentli · 12 years ago
Text
PR dan soğudum valla!
Gülcan okulun ilk haftasını okulda geçirmiyorsa vardır elbet bir nedeni. Harıl harıl çalışıyoruz efenim. Beni PR dan soğutan çalıştığım ajansın bana sürekli ayak işlerini vermesi ya da gıcık kadınların olması değil. Staja başladığım İkinci haftadan şimdiye kadar ağlayan üç ayrı kadın görmüş olmam. Sigara molalarında işten çıkma muhabbetleri ekseriyetle devam etmekte. Birilerinin beni acilen motive etmesi lazım! Hadi kızım bi beş gün daha sık dişini. 
Tumblr media
0 notes
evrenkentli · 12 years ago
Text
Çalışmak... Çalışmak... Çalışmak...
Ellerimi iki yana açmış rahmetli Sakip Sabancı edasıyla söylüyorum " çalışmak...çalışmak...çalışmak..." Stajımın ilk haftasını noktalamış bulunurken şu iki günlük tatil için ağzımdan düşmeyen hanım ve bey hitaplarını şöyle bi kenara bırakıyorum. Çalışma hayatının en zor kısmının çalışmak değil ekiple bütün olabilmek olduğunu geçen beş iş günü içerisinde idrak etmiş bulunmanın yanında, yaptığım 123 ayrı telefon görüşmesiyle telefon konuşmalarındaki çekingenliğimden de kurtulmuş bulunmaktayım. Yani şimdilik öyle olduğunu düşünüyorum. Masabaşı işin bacakları yorduğunuda postuma eklemek istiyorum. Tabi bunda çıktığım üst geçit basamaklarının etkisi yadsınamaz. Yorulmuş ve uykusuz kalmış olabilirim. Arada yemek yemeyi unutmuş ve 1 kg vermiş de olabilirim (ki bu işin en sevdiğim yanı :D ) çalışmanın bana iyi geldiğini söyleyebilirim.
0 notes
evrenkentli · 12 years ago
Text
2013'te 2012'ye Uyanış
Sabah gözlerimi hafif aralayıp kafamı yastıktan kaldırmadan etrafa baktım. Senelerdir değişmeyen oda dekorunun yardımıyla 2012 ye dönmek kolay oldu tabi. Sevilen dizinin yeni bölümü başlamadan önce verilen özeti gibi dünün özetini geçirdim zihnimden . Türk dizileri gibi bir saat süren bi özet değildi benimki. Yabancı dizilerin özeti kadar "Previously on Gülcan's yesterday..." Boş geçen günümün akşamıydı sadece aklıma gelen. Babam bitmek üzere olan yazlığımızın fotoğraflarını göstermişti. Tabi o rüyaydı (!) Biz aslında 2012de idik. O arsada da öyle bir ev yoktu. Babam bize kendi rüyasını anlatmıştı benim rüyamın içinde. Alınan iki derin nefesin ardından Gülcan Gülcan'a dediki "Kendini kandırmayı bırak. Geçen sene ile bu sene arasında senin için değişen tek şey bi yazlığınızın olması. Onun dışında da koca bir hiçin var. Ha bide 12 gitti yerine 13 geldi. Hani sen 13'ü severdin?" Senenin bitmesine henüz 5 ay varken geçen ayların özetini çıkarmak benim için açma halkalı konserve açmak kadar kolay. Uyudum ve uyandım. O kadar.
0 notes
evrenkentli · 12 years ago
Video
youtube
Stromae - Papaoutai (StromaeVEVO tarafından)  Şarkıyı, klibi izlemeden dinleseydim eğlenceli birşeyler anlattığını sanabilirdim. Öyle sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz. Benden söylemesi
2 notes · View notes
evrenkentli · 12 years ago
Text
Ramazan Temalı Gönderi (İllaki Yazılmalıydı)
Yine bir ramazan ayı ve ben son bi kaç senedir olduğu gibi sektirmeden orucumu tutmaya niyet ettim Allah rızası için... Evde 3 erkek 3 kadından oluşan 6 kişilik nüfusumuz sanki kendi aramızda anlaşmışız gibi erkekler oruç tutmazken dişiler orucunu tutuyor. Mümkün olaydı da sevap pointlerimizi paylaşaydık. Gündüzleri bulduğum her düzlüğe uzanmakla geçiriyorum. Yatmaktan vücudumda çürükler oluşacak az kaldı. Bataryanın bitmesine tek çubuk kala ekonomik moda geçen telefonlar gibiyim. Yürüyüşüm Walking Dead'deki zombilerden farksız. Makyajsız casta alınabilirim. Ramazanı ramazan yapan iki şeyden biri ramazan davulcusudur. Diğeri de güllaç pek severim. Davulcumuz geçen gün kapıya bahşişini almaya geldi. Parayı uzatırken  kolundaki dövme gözlerden kaçmadı tabi. Bizim dövmeli davulcu parayı aldığı gece gelmedi. Sahursuz iftar yaptık sayesinde. Bayram günü o kapı dürbünden bakılmadan açılmayacak! O zaman hesaplaşacağız kendisiyle. Açlıktan yeni yemek tarifleri keşfetmeye başladım. Tarifi bilinen ama denenmeyen yemeklerde vardı. Çok güzel su böreği yapıyormuşum onu öğrendim :) Açlık insana herşeyi yaptırıyor tabi. Şu ramazan ruhunu bi türlü yakalayamadık. Ah nerede o eski ramazanlar...Sanki oruç tutmuyoruzda gece ile gündüzün yerini değiştiriyoruz. Uyku ve yemek saatlerimi takas ettim. Bu ramazan birşeyler eksik. Hem Coca Cola da kolaların kapaklarını yeşil yapmadı.
Biz yinede "Niyet ettik Allah rızası için orucumuzu tutmaya". Dinimiz, Amin.
1 note · View note
evrenkentli · 12 years ago
Photo
Tumblr media
Her yerde tek bir adalet ilkesi vardır: Güçlünün çıkarı. -Platon-
1 note · View note
evrenkentli · 12 years ago
Video
youtube
Little Miss Something (plaksesi tarafından)
0 notes
evrenkentli · 12 years ago
Text
Shalott Leydisi
Efsaneye göre Shalott Leydisi lanetlenmiş ve kuleye hapsedilmiş. Peki neymiş bu leydinin laneti? Shalott Leydisi kulesinden dışarıya doğrudan bakamaz imiş. Dışarıya bakmak istediği zaman aynasını kullanması gerekirmiş. Bütün gün kulede yün eğirmekten canı sıkılan domestik lady, aynasını alıp dışarı bakarken Lancelot'u görür ve aşık olur. Canı pahasınada olsa Lancelot'u görmek ister. Kulesinden iner, gölün karşısındaki sevdiceğine ulaşmak için kayığa biner ve Lancelot'a ulaşamadan ölür. İşin acıklı yanına gelelim. Leydinin ölmesi yeterince acıklı değil benim için. Lancelot, leydinin cesedini görünce ilgisizce kim olduğunu sorar. Leydinin onun için öldüğünü nereden bilecek...
Leydimizi kulesinden indiren şey, efsanelerde hep Kral Arthur'un kankası gibi anlatılan Sir Lancelot'un, bahsedildiği kadar yakışıklı olması mıydı? Yoksa yalnızlığın leydimizin canına tak etmesi miydi?
Tabi bunlar efsane efenim. Kuleye hapsolmuş leydiler, şövalyeler olmayabiliriz. Ama içimizde nice Shalott Leydileri, sevildiğinden haberi olmayan Lancelotlar yok mu?
Tumblr media
John William Waterhouse - The Lady of Shalott
Mitoloji ile çok ilgili birisi değilim. Bu efsaneyide İngiliz ressam John William Waterhouse'un tablosu vesilesi ile öğrendim. Bu tablonun John William'a ait olduğunu nereden öğrendim... Abim tabletine ekran koruyucu yapıp "Bak bu kadın sana benziyo ehi ehi" diyip dalga geçmeseydi merak edip araştırmazdım herhalde.
2 notes · View notes
evrenkentli · 12 years ago
Text
Bugün günlerden yeni bir diziye, yeni bir kitaba başlama günüdür. Yoksa can sıkıntımı gidermek için meyve bıçağı ile intihar edeceğim. O beni uzunca bi süre oyalar. Tırnak makası da olur aslında...
0 notes
evrenkentli · 12 years ago
Text
Eskilerin Yol Mühendisi : Eşekler.
Şile'nin bol virajlı yollarında arabamızın bagajını bidonlarla doldurmuş, Osman Amca'nın çok meth ettiği kaynak suyuna doğru yol alıyoruz. Sağımız solumuz ağaçlarla dolu. İstanbul'un hem içindeyiz hem de dışında. Ablam ehliyetli ve ehil birisi olarak bana trafik levhalarının ne anlama geldiğini öğretmeye çalışıyo. Ben ehliyetsiz ve ehil olmayan birisi olduğum için tabelaları dikkatle inceliyorum. Ve görüyorumki Ovacık köyüne doğru yol alıyoruz. Arada ormanın içinde kendine devlet kurmuş kişilerin villalarını görüp senaryolar yazıyoruz. Hani şu filmlerde mafyaların adam kaçırıp sakladığı yerlerden :)
Sonunda çeşmeye vardık. Şu Allahın dağındaki çeşmenin kalabalık olmasını beklemiyordum. Bidonu kapan gelmiş. Bizim gibi. Sıra bize geldiğinde babam bidonu çeşmenin altına indirdi. Babam suyun akışını bozan bidonla bütünleşik kapağı düzeltmeye çalıştı, beceremedi. Sonra ben el attım. Yanımızdaki adam babama "Yaşlılık işte. Gençlerin kafası çalışıyo." dedi. Salak herif. Bunun yaşlılıkla ne alakası var...
Biz bidonları doldururken yabancı plakalı bi araba eğimli yolda kendi kendine hareket etmeye başladı. Arkamı döndüğümde bizim Ali Amca'yı arabanın içine atlayıp el frenini çekerken gördüm. Ali Amca koşarken demin yanımızda duran, babama yaşlı diyen kır saçlı amcada koşuyordu. Koşmaması anormal olurdu zaten. Çünkü araba kendisininmiş :) Çeşmeye geri döndüğünde babam fırsatı kaçırmadı. Deminki yaşlı muhabbetinin rövanşını almakda gecikmedi. "Sen ne biçim şoförsün. Tabi yaşlılıktan oluyo bunlar." dedi. Ordan amcanın hanımı atladı. Avrupa'dan geldi o diyo. Konuyla ne alakası varsa. Her yerde Alamancı olduklarını belli etme derdinde olan gurbetçiler gibi. Eğer arabayı durdurmasalardı bariyerlerden dereye doğru uçacakdı. Bizim Alamancılarda otostop çekmek zorunda kalacakdı. :) Arabaya binip eve doğru yola koyulduk. "Bu yollarda amma virajlıymış" dedikten sonra Osman Amca trakya ağzıyla, "Şimdi bişey derim de bu gençler güler bana. Eskiden bu yolları yaparken eşekleri kullanırlarmış. Eşek çok akıllı hayvan. En iyi yoldan eşek gidermiş. Ondan böyle bu yollar." dedi. Bu ilginç bilgiyi aldıktan sonra google hazretlerinden küçük bi araştırma yaptım. Bizim Osman Amca haklıymış. Kendisine bu bilgiyi not edeceğimi söylemiştim ve şimdi buraya not ediyorum. Lütfen kayıtlara geçsin...
0 notes
evrenkentli · 12 years ago
Text
25.06.2013
İki sene önce Temmuzun bilmem kaçında gelmiştiniz. Geliş tarihinizi tam bilmesemde ölüş tarihinizi net biliyorum.
Tumblr media
Miu Miu & Rejoice
0 notes
evrenkentli · 12 years ago
Photo
Tumblr media
8 notes · View notes
evrenkentli · 12 years ago
Video
youtube
Bir baba indie heeeeey Allah!
1 note · View note
evrenkentli · 12 years ago
Text
Duyguların Rengi (The Help)
Şu yazın sıcağında çoğu kişinin kendini körüklemekten fırsat bulamadığı bi işi başardım. Film seyrettim! Çok büyük bi iş başarmış gibi hissediyorum. Peki ne izledim? Ondan bahsedeyim...
Tumblr media
2011 Birleşik Arap Emirlikleri - Hindistan - Amerika ortak yapımı The Help, 1960'ların Mississipi'sinde geçen ırkçılığın temizlik görevlileri üzerindeki etkilerini anlatan dram ve komedinin harmanlandığı bir film.
Herşey arkadaşlarından farklı olan genç gazetecimiz Skeeter'ın, yeni çalışmaya başladığı gazetedeki köşesi için hizmetçi Aibileen'dan temizlik hakkında bilgi istemesi ile başlıyor. Kendisi de siyahi bir hizmetçi tarafından büyütülmüş olan Skeeter, Aibileen'dan Mississipi'de hizmetçi olmanın nasıl olduğunu anlatmasını ister ve bununla ilgili bir kitap yazmaya karar verir. Önceleri bu fikire sıcak bakmayan Aibileen, çalıştığı evin sahibinin kızına karşı olan tutumuna dayanamaz ve fikri kabul eder. Siyahiler ve beyazlar hakkında yazı yazmanın zor olduğu o dönemde gizli görüşmeler başlar. Bu ikiliye daha sonra Aibilieen'ın arkadaşı Minny ve bölgedeki diğer siyahi hizmetçiler de katılır. Basılan kitap çok ilgi görür ve değişim için bir umut ışığı haline gelir.
Yazar Kathryn Stockett'in aynı adı taşıyan romanından beyaz perdeye uyarlanan film ülkemizde "Duyguların Rengi" ismi ile vizyona girmiştir.  Irkçılık konusu beyaz perdede çok işlenmiş olsada bu filmin tadı başka. Yeri gelir güldürür, yeri gelir hüzünlendirir. Aibileen'ın küçük kızı karşısına alıp "Sen çok tatlısın, akıllısın, önemlisin." dediği sahneler çok dokunaklıdır. Fragman için     http://www.youtube.com/watch?v=WbuKgzgeUIU
4 notes · View notes
evrenkentli · 12 years ago
Text
Japonların göz kompleksi mi var?
Bizim çocukluğumuz Japon çizgi filmleri ile geçti.  Tsubasa, Pokemon, Ay Savaşçısı, Şeker Kız Candy... Japon çizgi filmi diyoruz ama ortada kısa boylu, çekik gözlü bi çizgi film karakteri görmek ne mümkün. Kendi anatomilerine taban tabana zıt karakterler var. Din adamları, ninja ustaları bide Pokemon'daki Brock dışında çekik gözlü karakter yok. Adamlar anatomilerine isyan etmiş, tepkilerinide çizgi filmlerinde ortaya koymuşlar. İzlediğim onca japon çizgi filminden sonra Japonların göz kompleksi olduğu kanaatine vardım. Bide google görsellerde arama yapınca karşımıza çıkan uzak doğulu bacılar var. Bunların çoğu pembe saçlı, lensli bacılar. Fotoğraflarını çekecek kimseleri olmadığından tepeden kendileri çekmek zorunda kalmışlar.(yalnız, pesimist emolar) Kafa olduğunun 2 katı büyüklüğünde çıkınca da aynen çizgi filmlerdeki gibi oluyolar.
Bugün Japonya'da gençlerimiz kendilerini bu hale getiriyorsa bunun en büyük sorumlusu Japon manga ve anime sanatçısı Osamu Tezuka'dır! Zira kendisi büyük gözlü anime akımını başlatan kişidir.
Hadi bu Japonların göz kompleksi var diyelim. Bu Amerikalılara ne oluyor yahu. O Bratz bebekler nedir. Çocuk sevecek bunu, az küçük yapın şunların kafasını.
2 notes · View notes