gecenindibindeyim

[gecenindibindeyim]

keşke verilmiş sadakam olsa yoksa başka türlü dertten kederden kurtulamayacağım.

[gecenindibindeyim]

elbet ki bulacağım doğru yolu, sonsuz bir karanlığa doğru.

[gecenindibindeyim]

biraz daha cesaretli olsaydım ne güzel ölmüştüm şimdi.

[gecenindibindeyim]

sanırım biraz erken tükendim.

[gecenindibindeyim]

Rabbim, ölüyorum! diye haykırdım içimdeki boşluğa. bu belki bir bebeğin ilk adımı ya da felçli bir hastanın tekerlekli sandalyeden kurtulması kadar mucizevi bir şey değildi. hatta oldukça hüzünlü bile sayılırdı. çünkü aslında yaşamayı seviyordum.

[gecenindibindeyim]

çayımı yudumladım önce. sigaramdan, içinde yirmi yılı barındıran derin bir nefes çektim. sonra dedim ki; bazı insanlar sadece severken hayatta, diğerleri hep kıyılarda.

[gecenindibindeyim]

meleksin ama sikilmiş kanatların.

[gecenindibindeyim]

bir şey tek başına nasıl sevilir bilmiyorum.

[gecenindibindeyim]

size değer vereni üzmek kanınızda var.

[gecenindibindeyim]

ben bu hayatı biraz okudum sanırım. yazar sonunda kahramanı öldürüyor.

[gecenindibindeyim]

ruh yok, buz gibiyim ve bu ben değilim.

[gecenindibindeyim]

tiksiniyorum artık yaşamaktan.

[gecenindibindeyim]

"bitti artık" dedim anneme. hep düşünmeden önce olur olanlar. gazeteye başsağlığı vermelisin diyip, çıktım evden. ölmeliyim, nereye gideceğimi bilmeden.

[gecenindibindeyim]

ama üzülmüyorum yine de çünkü arkamda hiçbir şey bırakmayacağım.

[gecenindibindeyim]

hep unutuyorsunuz ama bende insanım.

[gecenindibindeyim]

arsız bir intihar isteği hiç bırakmıyor peşimi.

[gecenindibindeyim]

ben var ya her şeyi halledicem biraz daha mahvolsun önce.