Tumgik
Photo
Tumblr media
2014 yılında açılan merkez, bir müzeden çok daha fazlası. Evet, Dayanışma hareketinin hikayesini ve Polonya’nın özgürlüğe giden yollarını anlatan oldukça zekice yapılmış bir sergi var – ülkenin çağdaş tarihine harika bir giriş. Ancak merkezin başka bir görevi daha var: Dayanışma hareketinin mesajını canlı ve güncel tutmak ve demokrasi, açık toplum ve diyalog ideallerini beslemek. Serginin kendisi ziyaretçiyi düşünmeye ve katılmaya teşvik ediyor. Merkez, konferanslar ve eğitim programları düzenliyor ve etkileyici bir kütüphaneye sahip. Aynı zamanda ortak fayda, özgürlük ve insan haklarına yönelik olarak çalışan birkaç STK’ya ev sağlar. Binanın içi güzel bir alan, endüstriyel geçmişi güçlü bir şekilde hatırlatan heyecan verici bir modern mimaridir. İlkbahardan sonbahara kadar, tersaneler sonrası alanının ve Gdańsk Eski Kent’inin çatıdaki gözlem güvertesinden panoramik manzarasının keyfini çıkarabilirsiniz.
https://yenitatildunyasi.wordpress.com/2020/01/19/gdansk-merkezi-yerler/
0 notes
Photo
Tumblr media
Oslo Gezisi 
 Ulusal Sanat, Mimari ve Tasarım Müzesi'nin bir parçası olan galeri, 1945'ten önce oluşturulan Norveç'in en büyük sanat koleksiyonuna ev sahipliği yapıyor. Edvard Munch odası, Scream'in mevcut iki petrol versiyonundan biri olan Dance of Life ve birkaç otoportre. Hans Gude ve Adolph Tidemand'ın klasik manzaraları - Hardangerfjord'daki Bridal Voyage dahil - büyük Norveçli sanatçıların diğer eserleriyle galerilerde yer paylaşıyor. Müzede ayrıca Monet, Renoir, Van Gogh ve Gauguin'in eserlerinin yanı sıra 20. yüzyıl İskandinav sanatçılarının çağdaş eserleri bulunmaktadır. Güzel bir çay salonu da var. Müze pazar günü ücretsizdir. https://yenidengezelimgorelim.blogspot.com/2020/01/oslo-gezisi.html
0 notes
Photo
Tumblr media
Side Agoraları
Sütunlu caddenin kuzeybatısında yer alan agora, tiyatronun sahne binasıyla bitişiktir. Bugünkü Müzenin karşısında yer alan propilondan ( Giriş binası) geçilerek agoraya girilir. Etrafını çeviren stoaların önünde granit sütunlar yer almaktadır. Bu sütunlar mermer attik-İon kaideler üzerinde durmakta ve korint tarzın­da yapılmış sütun başlıkları taşımaktaydılar. Arşitravdan sonra meydana doğru uzanan meyilli çatı ise ahşap tan yapılmıştır.
https://yenitatildunyasi.blogspot.com/2019/09/side-agoralar.html
0 notes
Photo
Tumblr media
Callander, İskoçya
Geleneksel bir Highland kenarı tesisi olan küçük Callander kasabası, yoğun olmayan zamanlarda bile yıl boyunca hareket eder, çünkü Highland manzarasına ve Loch Lomond’a ve Trossachs Ulusal Parkı’na bir geçittir. Sonuç olarak, burada birçok pencere alışverişinin yanı sıra barlarda gece hayatı ve çoğunlukla yatak ve kahvaltı konaklama seçenekleri vardır.
https://gezirehberlercisi.wordpress.com/2020/02/10/callander-iskocya/
0 notes
Photo
Tumblr media
Bodrum - Türkbükü
Siz, Türkbükü hep böyle miydi, sanıyordu­nuz? Dört yıl öncesine kadar Türkbükü, sa­natçıların, entelektüellerin, aydınların, eğitim­li orta sınıfın geldiği, sükunet ve sadelik peşinde olanların aradığını bulduğu, kendi ha­linde güzel bir koydu. Burayı sevenler ve köy­lüler coğrafi bir güzelliği paylaşıyordu. Aslın­da bu kadar basitti. Türkbükü'nde 20 yıldır var olan bir bar vardı; Ship Ahoy. Sosyalleşmek, eğlenmek, dans et­mek için buraya gidilirdi. Burası herkesindi. Ve herkes bir köyde yaşadığının farkındaydı. Burada çeyrek asırdır turizm yapanlar, zaman içinde, kendi imkanlarıyla geliştiler.
https://yereltatil.blogspot.com/2019/09/bodrum-turkbuku.html
0 notes
Photo
Tumblr media
Kore itaewvon plaza
ItaewonItaewon 1-dong'dan Hannam 2-dong'a uzanan 1,4 kilometrelik Itaewon Caddesi, Seül'ün en egzotik yerlerinden biri. 1970'lerde Amerika'nın buraya askeri üs kurmasının ardından bölgeye pek çok yabancı yerleşti ve burası kendiliğinden bir alışveriş merkezine dönüştü. Seul Merkez CamiItaewon'daki bu cami; ofislerin, toplantı salonlarının ve kadınlarla erkekler için ayrı ibadet alanlarının bulunduğu kubbeli bir binada. Camide gündoğumu, öğlen, öğleden sonra, günbatımı ve gece olmak üzere günde beş kez ibadet ediliyor. Dersler İngilizce, Arapça ve Korece veriliyor ama ibadet sadece Arapça. Kadınların ya da erkeklerin bölümünün ne tarafta olduğunu danışmadan öğrenebilirsiniz. Caminin yakınında bir de Müslüman şarküterisi bulunuyor. https://yenidengezelimgorelim.blogspot.com/2019/05/kore-itaewvon-plaza.html
0 notes
Photo
Tumblr media
Kobe, Japonya
Kobe
Kobe, havalı, enternasyonalizminin bir durumu ve dağlar ile deniz arasındaki konumuyla yankılanıyor. 132'den fazla ülkeyi temsil eden ve şehirde 42.000'den fazla yabancının yaşadığı Kobe, Japonya'nın en çeşitli şehri olabilir. Endonezya'dan Fransız mutfağına mükemmel bir uluslararası mutfağa sahiptir. Ayrıca en iyi Japon mutfağından bazılarına, özellikle ünlü Kobe sığır etine sahiptir.
Kobe'nin çeşitliliği büyük ölçüde limanına atfedilebilir. Liman, Nara dönemine (MS 710–794) kadar uzanan Çin ile ticaret için önemli bir merkezdi. Başkent Kyoto'dan batı Kobe olan Fukuhara'ya taşındığında, 12. yüzyılda Kobe'nin önemi altı ay boyunca kısa bir süre arttı. Japonya beş liman açmayı kabul etti ve 1 Ocak 1868'de uluslararası gemiler Kobe limanına yelken açtı. Amerikalı ve Avrupalı ​​denizciler ve tüccarlar yakında Kobe'ye yerleştiler ve kültürleri ve teknolojileri kentin her tarafına yayıldı. Sinema ve caz, Kobe'de görücüye çıktı ve bu miras devam ediyor. Birçok orijinal konut hayatta kaldı ve Avrupa yapıları eski Japon binaları ve modern yüksek binalarla çarpıcı bir şekilde tezat oluşturuyor.
https://tatiliturkiyedeyap.blogspot.com/2020/05/kobe-japonya.html
0 notes
Photo
Tumblr media
Bodrum Mavisi
Bodrum bir öncüydü. Biçime takılmadan, de­nizin ortasında ya da kıyısında özgür ve sade bir yaşamın simgesiydi. Müzik yapılan, kitap yazılan, balığa çıkılan, sorgusuz sualsiz rüzga­ra kaptırılan, keşiflere yelken açılan bir yerdi. Parıltılı terliklerle değil sandaletlerle dolaşılır, siyah gömlekler yerine krem rengi, tiril tiril buldanlar giyilirdi. Çarşısında minik dükkan­lar, gerçek barlar vardı. Barlar sokağa taşar, müzikler Akdeniz'e uzanır, cin-toniğin içine bir dilim yeşil mandalina atılır, turistlerle yerli­ler kaynaşır, hayat yenilenirdi. Hadigari'ye gi­ dilirdi, manzarası olmasa da ruhu vardı. Tahta bar taburelerinde herkes rahattı. Sabah er­kenden, Yunuslar'dan alınan poğaçanın ya­nında, Denizciler Kahvesi'nde çay içilirdi. Kaldığım Bodrum evinin begonvilli pencere­sinden, gece dışarı bakarken bunlar geçti aklımdan. Halikarnas Balıkçısı, sürgüne gönderildiği yerin güzelliğinin hep farkında oldu ve Bodrum'un gerçek değerini ortaya çıkarmak için çok uğraştı. Dünyanın yedi harikasından biri olan ve birçok parçası, askerı kraliyet gemisiyle British Museum'a gö­türülen Halikarnasos Mausoleionu'nu geri istemek için Kral Edward'a yazdığı mektup­ ta, "Bu tapınak ancak Halikarnas denizinin mavisiyle güzeldir, onu bize iade edin" di­yordu. Kral Edward'ın cevabıysa, "Evet, çok haklısınız; bu yüzden biz de tapınağın bu­lunduğu salonun duvarını Bodrum mavisine boyamaya karar verdik" oldu.
https://yereltatil.blogspot.com/2019/08/bodrum-mavisi.html
0 notes
Photo
Tumblr media
BOZCAADA'DA BAĞCILIK VE ŞARAPÇILIK
"Biz çavuş üzümü sayesinde okuduk" diyor Ahmet Talay. Türkiye'nin en güzel sofralık üzümü olan Bozcaada'nın meşhur, çavuş üzümünün bir asırlık geçmişi var. Çok fazla bekleyemeyen ve çabuk bozulan bu üzümü, 1950'Ierde, özellikle İstanbul'da yaşayan gayrimüslimler alırmış. Yılda 3 000 ton çavuş üzümü üretilirmiş. 1986'daki büyük kuraklık sırasında, verim düşmüş, araziler satılmış. Bu­ gün, artık üreticiler geçinmek için "prenses" olarak da bilinen üzüme eskisi kadar bel bağlamıyor. Bozcaada'nın bağcılığı, adanın tarihi kadar eski.
https://yenitatildunyasi.blogspot.com/2019/08/bozcaada-da-bagcilik-ve-sarapcilik.html
0 notes
Photo
Tumblr media
SEFERİHİSAR- TEOS
Sığacık’a 2 km mesafedeki Teos’a varır var­maz, rastlayacağınız ilk kalıntılar, Antik­çağ’ın en büyük Dionisos Tapınağı’na ait. Kalıntılar, yıl boyunca, doğal bitki örtüsüyle kaplandığından, bugün yüzey temizliği ya­pılarak kent harabeleri bir ölçüde ortaya çıkarılıyor. Kent, MÖ 2000 yıllarında, Akalar­dan kaçan Giritliler tarafından kurulmuş ve 12 İyon kentinden biri olarak önem kazanmış. Maden işlemede, deniz ve kara ticare­tinde, bankacılıkta ünlenen İyon  kentleri arasında, iki limana sahip Teos, ayrıca zeytinyağı üretimi, şarapçılık, yünlü dokumacılıkta ilerlemiş ve özellikle içki kaplarıyla, se­ramik endüstrisinde kendini göstermişti.
https://gezirehberlercisi.wordpress.com/2019/08/21/seferihisar-teos/
0 notes
Photo
Tumblr media
FETHİYE
Eğer tüm şehirler ve denizler bir renkle anlatılsaydı, Fethiye kesinlikle Turkuaz rengi ile anlatılırdı.  Turkuaz özellikle Göktürklere özel , yeşile benzer mavi demektir ve Türk'ten türemiş, Türk çinilerinin mavisinden. İşte mavinin bu en güzel tonu gelip Fethiye'de Ölüdeniz'e oturmuş. Akşamüstü, günbatımına doğru doğa harikası Ölüdeniz'de, başka hiç bir denizde göremeyeceğiniz türkuazı yakalayacaksınız. Mavi desen mavi değil, yeşil desen yeşil değil ama hem mavi, hem yeşil. Anlatması zor. https://yenidengezelimgorelim.blogspot.com/2019/04/fethiye.html
0 notes
Photo
Tumblr media
AYDIN - KUŞADASI REHBERİ
Akdeniz bitki örtüsünün hemen bütün türlerini bir arada görebilirsiniz. Özellikle kuzey kesiminin bitki örtüsü çok zengindir. Defne ve kestane kuşakları yanında yüksek nem nedeniyle ıhlamur ağaçları da göreceksiniz. Bu özelliği ile Karadeniz'i andıran bitki örtüsü şaşırtıcıdır. Ülkemizde çok az yerde yetişen kartopu ağaçları, Finike ardıcı topluluğu, pırnal meşesi ve dallı servilerin yetiştiği tek yer burasıdır. Bitki örtüsünün zenginliği hayvan türleri için de zenginlik getiriyor.
https://yenitatildunyasi.blogspot.com/2019/04/aydin-kusadasi-rehberi.html
0 notes
Photo
Tumblr media
BODRUM
“Sanma ki sen geldiğin gibi gideceksin, senden öncekiler de böyleydiler. Akıllarını hep Bodrum'da bırakıp gittiler...”
Halikarnas Balıkçısı böyle yazmıştı Bodrum iiçin. Türkiye'nin tatil yöreleri içinde hiç bir yer Bodrum kadar değişik bir imaja sahip değildir. Herkesin ayrı bir Bodrum'u vardır. İsterseniz Bodrum'u Türkiye'ye ve dünyaya tanıtan Halikarnas Balıkçısı'nın Bodrum'u ile başlayalım:
“ Eskiden evler, savaş ve savunma için yüksek yamaçlara kondurulurdu. Bunlara ev değil “kule” denirdi. Ama deniz özlemiyle, maviye imrenişten ötürü yerlerinde duramayarak, çam kokan nalınlarıyla, tıngır mıngır yokuş aşağı seğirtmişler; iki koyun gıcır gıcır çakılları boyunca dizilmişler. Arkada kalanlar ayak uçlarına kalkarak kızkardeşlerinin omuzları üzerinden denize bakakalmışlar. Kimi cesur evler de denize dalıp kayık olmuşlar ve dalgalar üzerinde oynaya güle, karadaki pısırık kızkardeşleriyle alay etmişler. İşte bundan dolayı kayıklarla evlerin, bir de mandalin bahçelerinin sıkı fıkı akrabalığı vardır. Denizde gidip gelmekten usanan kayıklar ya ev ya da mandalin bahçesi olurlar.”
https://tatiliturkiyedeyap.blogspot.com/2019/04/bodrum.html
0 notes
Photo
Tumblr media
Gazi Antep Kent Gezisi
 Önce ŞahinBey'e, yani kentin merkezine gelip, eski yapı ve çarşıların birarada yaşadığı sokaklara giriyoruz. Her çarşı birbirine o kadar yakın ki en fazla 20-30 metre. Bakırcılardan sonra Saraciyeciler ve Habbabcılar, az ötesi Külekçiler, biraz aşağısı Kavafiyeciler çarşıları. Daha ötesi baharatçı , peynirci,balcı, kuruyemişçi ve yemenicilerin dünyası Elmacı Pazarı. Kozluca Mahallesinde deMevlevihane, Tahmis Kahvesi, eski Antep evleri ve minaresindeki işçiliğiyle göz kamaştıran Boyacı Camisi var.
https://yereltatil.blogspot.com/2019/05/gazi-antep-kent-gezisi.html
0 notes
Photo
Tumblr media
Ağla Köyü ve Çevresi
Yayla köyü namı diğer Ağla Köyünden ve yaylasından çıkıp 2294 metre yükseklikteki Sandras Dağı zirvesine doğru yolculuğa devam edebilirsiniz. Yol bozuk. Zirveye doğru tırmanırken Gökçeova pınarlarının bulunduğu Dikenliova civarında Altın Sivas tepesi eteğinde yapay bir gölle karşılaşacaksınız. Gökçeova göletidir bu.50 dönümlük bir alanı kaplar. Çevresi dikenli telle çevrili olan göl, orman yangınları için su deposu olarak kullanılıyor.  Çıkışı sürdürüyor ve 2000 metre yükseklikteki Kartal gölüne ulaşıyorsunuz
https://gezirehberlercisi.blogspot.com/2019/05/agla-koyu-ve-yaylasi.html
0 notes
Photo
Tumblr media
Denizli-Pamukkale
Denizli uzun yıllar Pamukkale’si ile tanınıyordu. Son yıllarda sanayide yaptığı büyük atılımlarla da adını duyurdu. Genç, dinamik bir sanayi doğdu. Özellikle tekstil alanında geleneksel bir atölye üretimi vardı. Şimdi kentin etrafı fabrikalarla donanıyor. Denizi olmadığı halde adı denizden gelen tek kentimiz olan Denizli’de bilinen ilk kent Laodikeia’ydı. Bugünkü kentin kuzeyinde, Eskihisar Köyü yakınlarındaki antik kent adını II. Antikos’un (M.Ö. 261-246) karısından alıyordu. Yörede yapılan kazılar bölgede ilk yerleşimin Kalkolitik Dönem’e kadar uzandığını gösteriyor.
https://wordpress.com/view/gezirehberlercisi.wordpress.com
0 notes
Photo
Tumblr media
Kayaköy
Fethiye’den Ölüdeniz’e giderken, Hisarönü Köyü’nü geçip stabilize yoldan 1 km. daha ilerlerseniz bir “Kayalöy” göreceksiniz. Buranın adı Kayaköy. Yamaca doğru biri diğerinin önünü kapatmayacak şekilde saygıyla dizilmiş 4000’e yakın evden oluşan bu köy eski bir Rum yerleşimiydi
gezirehberlercisi.wordpress.com/2019/04/22/kayakoy/
0 notes