glissandoo

[glissandoo]

~ hi_dongwan on ig

[glissandoo]

kendine bir sınır çizmediğinde, kendini bir çemberin içine almadığında, kayboluyorsun. kendini tut, oradan oraya savuran hortumlardan çıkar ve bir çemberin içine oturt. şimdi bir şeyler yapabilirsin.

[glissandoo]

Alice, 1988, dir. Jan Švankmajer

[glissandoo]

[glissandoo]

Zhenya Katava & Neus Bermejo V #119 (2019) ph. Gus & Lo

[glissandoo]

“bütün renklerini çalmışlar, yerine sahte bir kızıl tonu kalmış.”

[glissandoo]

varlığın manasız, çapraşık ve çıkışsız karalamalardan ibaret.

[glissandoo]

dalgınlığa odaklanmak,

a. varda & i. bergman & m. oshii & f. perry & a. resnais & c. sciamma & p. chan-wook & h. hoerle (portre)

[glissandoo]

[glissandoo]

[glissandoo]

seni ne çok kedi tırmalamış anne camlara baktım orda mısın hala dün akşam haydutlar bıçaklamış bir karanfil kaçamamış vurmuşlar ölmemiş solmuş seni ne çok iğfal etmişler anne her yerin delik deşik ağlayışın bile yamuk yumuk bakışların kısık ve bilhassa değişik ne çok isyanlanmışım ne çok gitmişim meğer bağırdıkça etlenmiş sesim etlendikçe sesim, kanamış elmas liğme liğme seni ne çok öldürmüşler anne beni ne çok dövmüşler artık evlenelim anne hayata karşı ve gel, beraber kaybedelim bu mor savaşı

benimle birlikte intihar et anne

-Küçük İskender

[glissandoo]

"kasıklarımda mağara gibi büyük bir yara. doğurmakla öldürmek arasında uzun ince bir ip. delirmekle yemek pişirmek arasında kısa kalın bir kalas. gidip geliyorum."

[glissandoo]

not angry / Ikumi Nakada

41 x 24.5 cm (16.2 x 9.7 inch) / 2015 / oil and pencil on paper

[glissandoo]

"İçimde kırk kadın, Kırkı da yabancı. Kırkı da öteki"

[glissandoo]

untitled - Toshihiko Okuya

[glissandoo]

Todd Baxter, from series Owl Scouts: Lost in the Woods, 2010 Photograph