goksutheprincipessa
goksutheprincipessa
sadness, i am bitch
96 posts
Don't wanna be here? Send us removal request.
goksutheprincipessa · 5 years ago
Text
Bir Kadın Seni Seviyorsa
Bir kadın seni seviyorsa sana aittir.
Mutlaka bir fotoğrafın vardır bir yerinde odasının, onu kaldırtma!
Bir kadın seni seviyorsa uyumadan önce dua ediyordur,
senin adınla başlayan dualar ve biten senin adınla, onu susturma!
Bir kadın seni seviyorsa sana zarar veremez. Yalnız genç adam,
kadınlar vazgeçtikleri adamlara da acımayı beceremez, bu da kalsın aklında…
Bir kadın seni seviyorsa koklayarak öper seni.
Seni seven bir kadın sevdiği kadar sarılabilirse kemiklerin kırılır.
Ve bir kadın seni seviyorsa, sen ne kadar güçlüysen o kadar güçlü hisseder kendini,
onu yanıltma. İlk darbede yere çakılma oğlum, ilk imtihanda sınıfta kalma!
Ve asla, ama asla!
Araya umutsuzluğu sokma. Orasıdır kadının şah damarı, umudu…
Kesildiği an, vazgeçer kadın.
Sevmekten, beklemekten, özlemekten, hatta dua etmekten…
Can havliyle, kaçar. Yakalayamazsın.
Artık o kadını üstüne alınamazsın. Sahip çıkamadığın kadına hesap da soramazsın.
Kadınları bomba gibi düşün genç adam,
Yanlış kabloyu kesersen onunla birlikte sen de patlarsın.
Bak oğlum!
Bu hayatta her şeyi alırsın, yalnız seni seven kadının yoktur fiyatı.
Seni her şeye rağmen sevebilen kadını satın alamazsın.
Cüzdanın kilo kaybettikçe, sevgileri eksilen sevgililerin olur en fazla...
Falan filan sonra, bilirsin ya… Sen sen ol, o kadını satma!
Bir kadın seni seviyorsa kavga eder.
Hem birazdan boğazına yapışacak sanırsın hem görürsün gözlerindeki korkuyu.
Kadınlar susmaz genç adam, susmuş kadın gitmiş kadındır. Susmuş bir kadın için,
bitmiş bir adamsındır. Bu kadınların değişmez ve değiştirilmesi teklif bile
edilemez olan maddelerinden biridir. Kadın olmanın kuralıdır...
Bir şey daha vardır ki,
Kuştur kadın!
Ve bir gökyüzü vardır her kadının. Öyle bir havan olmalı ki adamım,
senden göçmediği için, onu dondurmamalısın.
Bunu bir zamanlar seni gökyüzü ilan etmiş kadının,
başka bir gökyüzünde kahkaha atışını duyunca anlarsın…
1 note · View note
goksutheprincipessa · 6 years ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
0 notes
goksutheprincipessa · 6 years ago
Text
devamli okudugum morripek yazilari
evin icindeki evsizlik
bi kaç parça kıyafet, mutlaka bir diş fırçası, sahiplendiği alelade bir bardak, sepetin içinde bir çakmak, en sevdiği koltuğu sıkıyosa kaldır yak. gideni siktir edin, evin içindeki evsizliği anlatıyorum.
önce evin yarısını vuracak deprem, senin solunda kalan her şey enkaz. yatağın artık tek kişilik, bekle, soluna dönebilmene daha zaman var. ışıkları ne kadar açarsan aç dağılmaz o karanlıklar, bütün duvarları sil istediğin kadar, beyin zarına işlemiş o kokular. bir süre dinle, hala evde ayak sesleri var, sen şarkını söylerken eşlik edecek sana unutmamak için direndiğin dudaklar. nerde olursan ol bir gölge izleyecek seni odanın kapısından, korkunç.
kendini bir süre düşünmeyeceksin. aslında bir süre komple düşünmeyeceksin. evin sağlam kalan kısmı hala yaşanabilir durumda, varsın solun soğuk olsun ne fark eder, hiç fark etmez diyeceksin. sadece diyeceksin. evin anahtarını deliğe sokup her çevirişinde nasıl fark edecek göreceksin. belki başka yerlerde kalırsın bir süre, kaçmaktan yorulana kadar. belki misafiri hiç eksik etmezsin kulağındaki bangır bangır o sesi susturduğunu sanana kadar. kendinle bir saniye yalnız kaldığında aklın evin köşelerinde onunla buluşacak, kimse görmeden kaçamak öpüşeceksin, sadece bir saniye. varsın solun soğuk olsun ama sağın da ısınmayınca fark edecek, göreceksin.
elini yatağın boş tarafına atıp kim bilir gecelerce ne boşluklardan düşeceksin. bir dakika şunu tutar mısınların havada asılı kalacak, kendini onlarla birlikte asmak isteyeceksin. seslenme mesafesi uzaklıklar sonsuz yollara dönüşecek, evin 60 metrekarelik bir kara deliğe. aynalarda çakılı kalan yüzü her sabah gömecek seni o deliğe.
sonra evin diğer yarısını sen yıkacaksın, belki içinde kendin de varken yakacaksın. halıdaki ayak izleri gitsin diye, zaten çatısı olmayan ev mi olur diye diye toprak atacaksın üstüne.
senden sonra çok tatlı bir çift gelir yerleşir belki evinize, sen o sokağı bundan sonra düşman bileceksin. 
gideni siktir edin, kalanı da. bu enkazdan sağ çıkan olmayacak.
•••••••••
eskiyen eski
Boş vermişlikler tarafından boş verilmişlik noktasındayım. Herhangi bir sözlükte karşılığım yok, çalmaya korktuğum ve çalmaktan yorulduğum her kapıdan alacağım çok. Başımın gözümün sadakası olsun. Şu hayatta varlığını sürdüren toplu iğne başı dahil her şeyden vazgeçtim, senden başka her şeye karnım tok.
Sana ulaşmaya çalıştığım zamanlarda dağ delsem bu kadar yorulmazdım. Her çiçek, her saksıda açmazmış, sen benim saksım değilmişsin meğer, boşunaymış bunca solmalar, solup solup umutla yeniden açmalar boşunaymış, anladım. En son, ölen birine bir daha sarılamayacağımı anladığımda bu kadar ağırlaşmıştı adımlarım, üstelik bunu anladığımda ölene hiç sarılmamıştım. 
Başlayan her şeyin biteceği gerçeğini kabulleneli çok oldu. Başlar gibi yapıp beni bitirmelerinin günahı yine beni vurdu. Sırtın dünyanın başlangıç noktasıydı oysa, buradan geliyor demek ekşi tadı dünyanın. Bi' gün rüyamda hayatımdaki en güzel şeyi görmüştüm de hatırlayamamıştım, yemin ederim senin yüzün oydu. Sen "kısmet değilmiş"lerimin ilk baskısı, haberin yok, gözlerin delik deşik eden ok yağmuruydu.
Bunca yıl, bunca gün, bunca saat... Hiçbiri silemedi yaralarının izini. İyi, kötü ve en önemlisi sensiz tonla yaşanmışlık.. Hiçbiri unutturamadı uykumda tuttuğum elini. "Sevmedi beni ne yapayım?" farkındalığı, kabullenişi ve en acısı çaresizliği.. Hangi kırgınlık, hangi kızgınlık yarama dikiş olur ki? Her şeyi kendi kendime yaşadığım 4 metrekarelik bir odada hangi duvar benden daha çok yıkılır?
Gömdüğümü sandığım her şey tarafından yakın mesafeden vuruluyorum. Herhangi bir sevdada karşılığım yok, dokunmaya korktuğum ve dokunmaktan yorulduğum kalplere dargınlığım çok. Başımın gözümün sadakası olsun. Şu hayatta varlığını sürdüremeyen herkes canından vazgeçti, benim inatla senden başkasına öleceğim yok.
Sen bi tek bana yaşamadın, ne yapayım? Benim karnım hala senin nefesinden başka her şeye tok.
••••••••
bir daha parçalanacak bir bütünüm yok demiştim
••••••••
tasvir
elini kalbime koyup, gece bilmem kaçlarda güneşi doğuruyorsun. çok güzel konuşuyorsun, çok güzel öptüğün gibi. lafları dudakla kesip, gece bilmem kaçlarda içimden şiirler yazdırıyorsun. göz kapakların yeni doğmuş bebek gibi umut dağıtıyor yıkılmışlara, ya da sadece bana, konu bu değil. konu her ne ise, gece bilmem kaçlarda halledelim aşkım.
içinde kocaman bir mıknatıs var, beni göğüs kafesimden yakalayalı çok oldu. beni göğüs kafesimden yakalamak yemin ederim çok zordu. gözlerinde hayatımın cevap anahtarı var gibi, baktıkça içime tikler atıyorum. doğru ne varsa yolu senden geçiyor, yolu senden geçmeyen her şeye ne kadar çok yazık oluyor. 40 derece sıcakta kana kana içilir gibisin, konu bu değil. konu her ne ise, kimse yokken çözelim aşkım.
yağmur sesinde uyumak kadar dertten uzaksın. avucunun içi içimi kamaştırıyor, günün her saatinde. günün her saati sen varsan kendini tamamlıyor, yoksa 24 saat yaşanmıyor. bir şeylerin oluşma sebebi gibisin, herhangi bir şeylerin, çok güzel şeylerin ama konu bu değil. konu her ne ise, nefesin boynuma vururken konuşalım aşkım.
unutulan her şeyin gizli arşivisin. adın, hatırlanan ne varsa hepsinin öznesi, geleceğin her saniyesinde. geleceğin her saniyesi gözlerin aynı şekilde baksın isterim, gözlerinin içinde galaksilerim var, gözlerinin içinde hayat var, kimsenin haberi yok. neyse konu bu değil, konu her ne ise, uyumadan önce çıkartıp atalım aşkım.
herkese iyi geceler, sana aşığım.
•••••••
insan ne doğduğu yerde ne de doyduğu yerde yaşıyormuş, insan bir eli tutup uyuyabilmek için doymasam da olur dediği yerde var oluyormuş.
••••••••
Eksiklikler üstüne
Kafamı çevirdiğimde görebildiğim mesafede yaşamadığın sürece parça parça dökülüp yok olacakmışım gibi hissediyorum.
Bir demet çiçekti göğsünde nefes almadan önce özlem, şimdi ufuk çizgisinde kaybolan kırların rengarenk örtüsü. Şikayet etmek olarak değil ama ağlatan güzellikte bir sızı boğazımda kamp yapıyor. Ellerin değmediği sürece, dokunduğum her yer etlerimi çürütecek gibi duruyor. Bizi yakıp küllerimizi karıştırsalar belki tamam olurum, başka türlüsü güç. Bizi yakıp iki uzak noktada yaşattılar, böyle yaşamak olur mu hiç? İçimden senin içine koşan bi şeyler var, geceleri uyutmuyor. Ben çaktırmayayım desem de kokunun ezberimde kalanı sabahlara karşı alnımın ortasına çakıyor. Seni çok sevmek, seni bir sonra alacağım nefes gibi düşünmeden sevmek, seni bir gün ölüp gideceğimin eminliğiyle sevmek sevgilim, şikayet etmek olarak değil ama beni, ağlatan bir zaman yetmeyecek hissinin koynunda yatırıyor. Seni çok özlemek, seni bir sonraki nefesi alamayacak yorgunlukta özlemek, seni her an ölüp gidiyorum hissiyle özlemek sevgilim, şikayet etmek olarak, beni neşeme küstürüyor. Bizi yakıp bir kavanozda yaşatsınlar istiyorum, böyle yaşanmıyor.
••••••••••
Z raporu
bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmayacak hissi.. iyi şeyler de kötü şeyler de. bir daha hiçbir şey tek kişilik olmayacak eminliği.. iyi şeyler de kötü şeyler de. ve bir daha hiçbir yüze gözüm böyle değmeyecek kalp vermişliği.. bu nereden bakarsan bak dünyanın her yerinde iyi şeylerde.
bir organını yeni keşfetmek gibi. yıllardır bana aitmiş aslında, benim bir parçammış, çünkü hissettirdiği bu. onu her şeyiyle kabul etmek değil hiç mevzu, zaten benim kabul ettiğim her şeyin ana vatanıymış kokusu. tek bir anını bile kaçırmama telaşı ve acaba bunu beynime kazıdım mı korkusu en yakın arkadaşım oldu. içimde sürekli bastıramadığım bir avucunun içini öpme arzusu.
elindeki çizgileri izledim, haberi yoktu. yaşam çizgisi benimkiyle aynı yerde bitiyor, bence günün olayıydı ama bitişleri konuşmanın lüzumu yoktu. kaç tane kızıl sakalı var diye sayarken her seferinde bir göz vuruşuyla darmadağın oldum. öyle bir boşluktan aşağı düşüyormuşum hissi uyandırıyordu sesi, kendimi kaç boşluktan seve seve en dibe vurdum, ya da söylediği şeylerin ne kadarında herkesin duyduğu şeyleri duydum? uzar gider bu.
avucunun içinden benimkine açılan bir kapı var, oradan oluk oluk kanıma karışıyor. beni hiçbir şey üzemez der gibi bir cahil cesaretiyle kalbime o kanı pompalatıyor. bir kafa çevirme mesafesinde duruyor olması yemin ederim ömrü uzatıyor, bir kafa çevirme mesafesinde bekleyen dudakları Allah şahit, anneme beni tekrar tekrar doğurtturuyor. bakışının değdiği her yerde çiçekler açıyor, sessizliğinde bülbüller güllerine kavuşuyor. o nefes aldıkça yaşadığımı hatırlıyorum.
••••••••
Yolun Bundan Sonrası
yolun bundan sonrasını yarım yürüyeceğiz.
bir bankta kendimi parçalara böldüm bugün. bir daha asla beni beklemeyeceğin bankın manzarası o kadar güzel ki her bakışımda üstünde yalnız yatan kediyi ölü buluyorum. aynı yolları yürüyorum, tek başıma, her gün, kafamı öptüğün yerlerde kafamdan vuruluyorum.
yolun bundan sonrasını yaralı yürüyeceğiz.
artık sokaktaki bütün kedileri sevdikten sonra ellerimi silmek zorunda olmayışıma çok kızgınım. sahilin en kötü kokan ve manzarası en kötü olan yerine çok kızgınım. nereye gittiğimin önemsizliğini kaybettiği zamanlara kızgınım. biz gitmedik diye kapanan sinemamıza kızgınım çünkü biz gitmedik diye kapandı eminim. yeterince biriktiremediğim sinema biletlerine kızgınım. artık çöpe atılmak zorunda kalacak yumurtalı ekmeklerime kızgınım. çantamdan çıkan çikolatalara kızgınım. sen bi şeylerle uğraşırken öptüğüm sırtına kızgınım. elimde terleyen ellerine kızgınım. en çok da son olduğunu bilmeden öylesine öptüğüm dudaklarına kızgınım.
yolun bundan sonrasını kızgın yürüyeceğiz.
elimde kalan hayalleri hiçbir yere sığdıramıyorum. o kadar yalnızım ki kimseye gel bitişimi izle diyemiyorum. sol tarafım oyulmuş kabak gibi o taraftan hayat kaçırıyorum. bir hayatı artık kendi isteğimle bile bile çok güzel kaçırıyorum. boğazımdaki düğümden hangimiz sorumluyuz? ben olurum.
yolun bundan sonrasını kalpsiz yürüyeceğiz.
anı defterimi yaktım bugün. senin bile bilmediğin anı defteri belki benim bile bilemediğim kadar acımıştır canı ağacın. ağaçla yarışırım. tek tek bakıp ezberlediğim fotoğrafları silerkenki soğukkanlılığım ölünün bedeninde yoktu. tek tek ezberlediğim her şeyi tek tek unuttum.
yolun bundan sonrasın�� geçmişsiz yürüyeceğiz.
ayağı paramparça eden bi ayakkabı gibiydi ama çok güzeldi. çok emekler harcandı, çok tavizler verildi, çok canlar yandı aynı şekilde çok ciğerler yakıldı. yandık bittik kül olduk. savrulduğun yerde mutlu ol isterim. savrulduğun yerde benden çok sevsinler seni. savrulduğun yerde her şeyden çok sev kendini.
yolun bundan sonrasını muhtemelen yürüyemeyeceğiz.
alnındaki çizgilerin aynısı kalbimde kazılı, nasıl olduğunu hatırlayamadığın ama izleri kalmış bütün yaraların benim aynı yerlerimde açılı, haberin olsun.
en yakın zamanda öpüşmek dileğiyle.
•••••••
3 notes · View notes
goksutheprincipessa · 6 years ago
Text
‪Insanlar birbirlerini seviyor, seni degil.‬
‪Su an sana sarilan adam, gercek degil.‬
‪Su anda hoodiesini giydigin adam, gercek degil.‬
‪Ayni adam sana oyuncak bi kopek almisti ama iste o adam gercek degil.‬
‪Sen sensizce aglarken burun cekisine endise icinde uyanan adam, gercek degil.‬
‪Hicbir adam gercek degil.‬
‪Sadece o kadar cok sevilmek istiyorsun ki hayalle gercegi ayiramiyosun.‬
‪Sadece sevilmeye o kadar cok ihtiyacin var ki, bunlari kafanda kuruyorsun.‬
‪Insanlar sen agladiginda sana sariliyor.‬
‪Insanlar seninle sevisiyor.‬
‪Insanlar sacini oksuyor.‬
‪Ama o insanlar birbirlerini seviyor, seni degil.‬
‪O adamlar gercek degil.‬
‪Sen gerceksin, baskalarinin sana olan sevgisi degil.‬
0 notes
goksutheprincipessa · 6 years ago
Text
Ben benim kor noktamim.
Kimsenin gormedigi benimse gormezden gelip artik yerini bile unuttugum minicik bir nokta.
Kim oldugumu bilmiyorum ve tanismak istemiyorum, cunku garip biri.
Bu korku benim arkadasim.
Disariya karsi ordugum kocaman duvarlardan birinin ustundeki delikten olan biteni izleyen.
Benim kimseye tanistiramayacagim kadar cirkin, bir o kadar sinsi.
Zengin bir kadinin boynuna dolanan tilki gibi, duvarlarin arkasinda genelde hep birlikteyizdir.
Cunku o bilir ki ben yutmayi sevdigi her sey acisindan oldukca zenginim.
Seks, ask ve elmalar.
Ben, yoldan gecen birinin bu duvarlari yikmasi icin her gun avazim ciktigi kadar bagiririm.
Cunku insan kendi yarasina yeterince bastiramaz ve bu duvarlar kan revan icindedir.
Tam yanimdaysa agacim var.
Bu duvarlarin icindeki hayatimda, bana ihtiyacim olan her seyi verir.
Yapraklarinin her birinde benim suratim var.
Ben bir bitkiyim.
Agacimin yaninda oturuyorum.
Tam yanimda agacim var.
Bu duvarlari yikmak isteyen biri olursa onu protesto etmek icin kendimi agaca baglarim ve bunun icin uzunca bir halatim var.
Bu halati baska bir sey icin kullanmamaliyim.
İslak ve lekeli aynama yansiyan yuzum de islak.
Tukuruklerle islanmis zira ben ve ben karsi karsiya kaldigimizda, birbirimize verdigimiz ve tutmadigimiz butun sozler yuzunden birbirimizin suratina tukururuz.
Ben hep bu aynanin karsisinda otururum.
Ben dikkati daginik bir cocugum ve ne ben ne de ben balonlarimizin ipini tutmakta pek basarili degiliz.
Ama ben aslinda beni cok severim cunku o hos biri.
Sadece o, biraz korkaktir.
Ayrica elmalari sevmez.
O yuzden ben, aynamin karsisinda otururken yanimda hep bir elma ve bir bicak bulundurum.
Cunku ben ayni zamanda bir yalanciyim ve aslinda elmalari severim.
O yuzden elmami ve bicagimi inatla hep aynaya uzatirim cunku boylece elimden elmayi alip dograyabilir ve bana yedirebilirim.
Ben pamuk prensesim ve bilirim ki o elma benim bogazimda kalir.
Ama yine de yemek isterim cunku eger ben kendimi zehirlersem hicbir cadi beni zehirlemek icin ugrasmaz.
Eger ben korkularimi isirabilecek kadar guclu olursam, kimse beni korkutamaz.
Ve ayrica bilirim ki hicbir prens bu duvarlari asip beni opebilecek kadar guclu degil.
İste tam olarak bu yuzden, bir gun, duvarima dayadigim olmayan merdivenime tirmanarak kendimi disari aticam.
Elmam ve bicagimi da yanimda goturucem ve buradan atlarken bicagin herhangi bir sekilde bana saplanmamis olmasi cok garip olacak zira minik bir cocukken kendime elma dogramaya calistigimda elimi kesmistim ve bence bu, bicagin cok hosuna gitmisti.
Ben bicagimi severim ama onu mutlu etmek istemem.
O yuzden asla onunla bir sey kesmem.
Ben bicagimla ozellikle elmami kesmem.
Ben saclarimla surekli farkli seyler yaptigim icin, prensimin tutunarak duvari tirmanacagi kadar guclu degiller.
Zaten ince telliler.
Ama ben disaridayken, onlardan elmami dogramalarini isteyebilirim.
Prensler duvarlarin arkasini gormezler ama duvarinin dibinde oturan bir kiz onlar icin gorunurdur.
Yeterince tatliysa elmasini bile dograrlar.
Ben yeterince tatli degilim.
Elmami kendim dograyamayacak kadar yorgun ve beceriksiz ama bunu yapacak biri bulana kadar aglayip bosu bosuna oraya buraya kosabilecek kadar enerjik ve umutluyum.
..........
Duvarimin kosesine sinmis bekliyorum.
Guvenli alanimda degilim ve nefes alabiliyorum.
Korkularimi harf corbama yuzen baharatli harflerle yazmistim ve corba cok lezzetliydi.
Insanlar gelip geciyor ve ben birilerinin bana elmami sormasini bekliyorum.
Birilerinin bana elmami soymasini istiyorum.
Ben bir bitkiyim ve kendimi yiyip bitirmenin mantikli bir hareket olup olmadigini sorgulayamacak kadar bitkinim.
Ben pamuk prensesim.
Duvarimin dibinde oturuyorum ve bir yanimda bicak obur yanimda elmam var.
Gelen geceni izliyorum.
Bir bicagim ve bir elmam var.
Ben dikkati daginik bir cocugum ama bicagi kendime saplamak benim icin bile fazla aptalca olur.
Ve ben bir yalanciyim ama yine de bicagimi asla kandiramam.
Cunku benim aptal oldugumu bilir.
0 notes
goksutheprincipessa · 6 years ago
Text
Bilmem bilir misin, ben cok kolay sarhos olurum.
Ve bilmem bilir misin ben siir okuyamam.
Ama bir seyler yazabilirim sanirim.
Sabah saat bes bucuk musaadenle rock and roll.
Hayir.
Saat sabah 5.05.
Biri radyomu calmis.
Simdi sessizlikte oturuyorum.
Ve sessizligin ne kadar saldirgan oldugunu sadece onunla yasayalar bilir.
İnan ki bu radyom varken yasamayi daha cok seviyordum.
Ama konumuz bu degil.
Konumuz haftaya bugun kaldirim taslarinda arayacagim cicekler.
Haftaya bugun kaldirim taslarinda hic cicek var.
Haftaya bugun masada hic kadeh var.
Bir filmde bi silah varsa mutlaka kullanilir, ama haftaya bugun masada hic silah var.
Ama sen canin her yandiginda vucuduna bir cicek ciz.
Belki de bir bahcen olur.
Bu masali asla duymadin.
Prens ejderhayi kandirmak icin elinde bir pamuk sekerle gelir kuleye.
Ama ejdarha pamuk sekeri degil prensesi yer yine de.
Prens de uzuntusunden aglaya aglaya bir patatese donusur.
Sonra ejdarha prensi de yer.
İste biz bu masaldaki paket lastigiyiz.
Bu arada, yalan soyledim.
Saat sabah 3.38.
0 notes
goksutheprincipessa · 7 years ago
Text
Bela ile mevla arasinda seni secmisim.
0 notes
goksutheprincipessa · 7 years ago
Text
Gordugum en zifiri karanlik senin yanimdaki boslugundur.
0 notes
goksutheprincipessa · 7 years ago
Text
"Ben geriye kalan butun hayatimi senin yaninda gecirmek istiyorum."
Durup durup kendime bu cumleyi tekrarliyorum.
Ne kadar anlam dolu ama balkabagi gibi ici oyulmus senin agzindan cikarken.
Bu cumleyi seslendirmek bir teslim olustur.
Teslimiyetini itiraf edip yine de yenilmemeyi ummaktir.
Ama sen teslim olamamissin.
Ve yenilen bendim.
Kelimelerle aran pek iyi degil galiba zira agzindan cikan harf kumelerinin anlamlarindan ve gerekliliklerinden haberdar gibi durmuyosun.
İnsan beyninin calisma sekli cok ilginc cunku bana bu cumleyi soyledigin anda kendi kendime ben de aynisini mi soylemeliyim diye dusundum ama sadece 3 saniye kadar.
Aynisini hissetmedigimden degil, bu teslimiyeti kabul edip beni yenmemeni ummak icin hazir miyim diye.
Bu kadar futursuzca "evet ben de" diyebildigime gore hazirmisim gibi gelmis bana.
Duymayacagin okumayacagin ve asla cevap vermeyecegin halde sana durmak bilmeden sordugum gibi: Ben sana nasil bu kadar guvendim?
Beni alt etmeye calismayacagina o kadar cok guvenmisim ki, gozlerini kapat ve avucunu ac dediginde hic korkmamistim; hic aklima gelmemis elimin ortasina bol acili bir yalan koyacagin her nedense.
Peki benim sana bu kadar guvenmem sana ne kazandirdi?
New york New jersey arasi benzin giderleri?
İsmarlanan yemeklerin cebinden tek tek cikan paralari?
Uberime kayitli kredi kartindan cekilen paralar?
Hediyesine verdigin paralar, ilk gun otel parasi?
Sen bayilir misin paran yokken sevmedigin insanlara para sacmaya?
Aglamalar?
Gercekten seviyormus gibi rol yapmanin yorgunlugu?
Birlikte dus alirken sevmedigin o insan gozlerini kapattigi halde karsinda cok guzel bir sey duruyomus gibi kocaman gozlerle ona bakma zorunlulugu?
Ben gozlerindeki acinin beni cok sevmenin canini yakmasindan kaynakli oldugunu saniyordum, ama besbelli varligimdan aci cekiyormussun.
Araba surerken durmadan sevmedigin bi insanin terli elini tutmanin tiksindirici hissi?
Surekli elini opmesi, sigaralarini yakip agzina yemek tikistirmasi falan. İgrenc dimi?
Arabanin kapisi acilip sevmedigin o insan her geldiginde, onu opmek istiyormussun gibi dusunsun diye koltugunda arkaya yaslanip gozlerinin icine bakmanin igrenmekten kalbini sikistirmasi?
Her gece sevmedigin bu insanin gogsune kafani koyup sarmas dolas uyumak zor olmustur senin icin?
Parmak izini telefonuna kaydettirip telefonuna erisimini kolaylastirirken ne dusunuyodun?
Peki ya uykundan onun hickiriklariyla sicradiginda aslinda sana daha cok guvensin de sonrasinda daha cok uzulsun diye uyuyor taklidi mi yapiyordun?
Peki ondan onceki gun onun pesinden 2 kilometre yuruyup ozur dilemeye calistiginda aslinda nefes egzersizi mi yapiyordun?
Sevmedigin insana gece onu alacagini soyleyip gec kaldiginda olabildigince cabuk yanina varmak icin kaza yapmayi goze almanin tehlikesi mi hosuna gitti?
Sevmedigin insan sinirden gozu donunce direksiyonu saga kirip az kalsin sana kaza yaptiracakken durup "kendine zarar vereceksin. yapma." diyecek kadar sakin kalabilmek zor olmadi mi senin icin, arabandaki kac tane seyle isini orada bitirebilecekken?
Kan sekerin cikmasin diye sana dondurmadan once yemegini yemeni soylediginde icinden kac tane kufur ettin?
Butun ailen de dahil mi bu oyuna mesela anneannene zorla kizi sevmis taklidi mi yaptirdin?
Sabah aksam salakligima ve senin de serefsiz olmana hungur hungur aglamam umarim sana para ve guc olarak geri donmustur ayni sevimli canavarlardaki gibi.
Gordugum en sevimli canavarsin.
Kocaman yikim toplarini ellerinde sigara ve sarap senin bu zaferini kutluyorken hayal edebiliyorum cunku benim yikim topum sensin.
Ve herkes kendisinden olani sever.
Ben senin diger yarin degil miydim peki sen neden beni sevmedin?
0 notes
goksutheprincipessa · 7 years ago
Photo
Tumblr media
4K notes · View notes
goksutheprincipessa · 7 years ago
Photo
Tumblr media
2K notes · View notes
goksutheprincipessa · 7 years ago
Text
Attığım adım umrumda değil. Gittiğim yol, bana bakan insanlar, ağaçlardan dökülen yapraklar… Kısacası kendimi bu dünyaya ait hissedemiyorum. Eğer duaların kabul olduğu bir zamana denk gelirsem, lütfen; öldür beni.
406 notes · View notes
goksutheprincipessa · 7 years ago
Text
O şarkı senin çok hoşuna gitmiş ama yazan kişi çoktan intihar etmiş.
230 notes · View notes
goksutheprincipessa · 7 years ago
Text
Evin bu odasinda hic aglamamisim senin icin.
Bugun de bunun icin agliyorum.
Evin bu odasinin da beni ne kadar uzdugunden haberi olsun diye.
Seni ozlemedigim halde ellerim tutmamacasina aglamanin altindaki anlam.
Guvenmekler ve kirilmaklar arasindaki 1 saniyelik zaman durmus ve ben hala yerimde tepiniyorum.
Cunku beni kirdigini fark etmek istemiyorum.
Ve cunku beni kirmana izin verecek kadar salak oldugumu gormek istemiyorum.
Ama belki suc bende degildir de benimle olmak icin delicesine ugrasip sonra hayatimdan asker adimlariyla doke saca cikan adamdadir.
Sanirim beni bu kadar seven birine guvenmemek aptallik olurdu.
Ama bu hikayedeki aptal sensin.
Hayatindaki baska bi kadinin bana boyle laflar etmesine izin verdigin icin.
Benim uzulup uzulmedigimi dusunmeden hareket etmek zorunda kaldigin icin.
Bana hicbir sey anlatmadan beni biraktigin icin.
Belki de beni uzgun gormekten korkarken beni daha derin kuyularin dibine ipsiz attigin icin.
Hic dusundun mu ben o kuyudan ciksam neler neler mahvederim.
0 notes
goksutheprincipessa · 7 years ago
Text
Durup dururken aklima gelmenden genelde sikayetci degilim ama belirli araliklarla beni hugur hungur aglatman konusunda maruzatim var.
Bir iliskinin suresi degil icinde yasananlar onemli derler, cok hakli bi yalan.
Her seyimizi birbirimizle paylasmamiz ne kadar da cabuk oldu.
Birbirimizin varligina sukretmeye baslamamiz cok cabuk oldu.
Benim sana agacina sarilan bir koala gibi sarilmam cok cabuk oldu.
Benim sana alismam ve guvenmem cok cabuk oldu.
Karsima cikan baska insanlara kosa kosa gitmek isterken gitmiyim diye ellerimi duvarlara civileyen korkularim ve ben; sana el ele tutusup kostuk.
Bizi koru diye.
Beni sev, saril ve birakma diye.
Bana bu sozleri sen verdin ve ben normalde inanmam, inan dinlemem bile!
Bilmiyorum sana nasil kulak verdim.
Belki seni dinlemem icin cok ugras vermendendir.
Sana demistim ya "eger sen ugrasmasaydin ben seni asla fark etmezdim, iyi ki ugrasmissin" diye.
Simdi dusunuyorum da keske ugrasmasaydin.
Cunku ya cok iyi bi yalancisin ve bol bol bos zamanin var.
Ya da gercekten korktugun gibi benim sevgilim olabilecek ve beni mutlu edebilecek bir adam degilmissin.
Beni uzmekten korkup nasil bu kadar uzdun?
Benim depresyonumdan kurtulmami isteyip de beni nasil o depresyona tekrar tekrar soktun?
Peki ben nasil oldu da senin her soyledigine inanip bu soyledigine inanmadim?
Cunku sevgiye ilgiye ve guvenmeye muhtac olmak cok bambaska salaklik yaratiyor benim bunyemde.
Kendi halime acidigim cok oldu, ama bu yarisin birincisi sensin sevgilim.
En tepelere cikarilip kor kuyulara atildigim cok oldu, ama bu kupayi da sen kazandin sevgilim.
Sinirim hayatini bana tercih etmene degil, eger bana sorsaydin ben de bunu yapmani soylerdim.
Ben seni ellerimle besledim.
Ben sen uyurken yuzunu sevdim ellerimi degdirmemeye calisarak.
Ben sana zarar gelsin istemem ki, isteyemem.
Sinirim benim hayatima deger verip, hic varolmamisim gibi toz duman etmene.
Kendime guvenimi, kendime saygimi ve baskalarina guvenimi, baskalarina saygimi yikmana.
Bu kadar cabuk guvenip bu kadar cabuk yikilacak kadar salak olmama sinirliyim.
Ben yikilirken beni tutmamana sinirliyim.
Beni tutmadigin icin pisman olmamana sinirliyim.
Beni arabada giderken elini isirmaktan, birbirimizin isirik izlerini dovme olarak tasimaktan, seninle sabahlari yatakta yavru kediler gibi bogusmaktan, kendimi karaya vurmus balina gibi ustune atip seni opmekten, dovmeyle kapli koluna bakip ic cekmekten, sen yururken arkandan bakip ben neyle kutsandim demekten, kucagina oturup yuzunu sevmekten mahrum biraktin.
Ben beni mahrum biraktiklarin listesindeki her madde icin ayri ayri sinirliyim.
Bana beni mutlu etmek icin elinden gelen her seyi yapacagini soyleyip, yapamiyor olmana sinirliyim.
Yapmiyor olmana degil, yapamiyor olmana.
İstedigin her seye sahip olmayi hak ediyorsun diyip bana seninle dolu mutlu yillar vermedigin icin sinirliyim.
Derin uykularinda benim minicik bir ic cekisime uyanip bana sarilan bir adamken yurt odamdaki hickira hickira aglayislarimi duymamana sinirliyim.
Senden sonra konustugum bulustugum herkeste senin vucudunu, sesini, dokunusunu, konusmani, duygularini arayip da bulamiyor olmama sinirliyim.
Senden daha iyisini bulamamaktan korkmamin sebebisin ve ben buna sinirliyim.
Sevilmek ne guzelmis de ben bunu hak etmiyor muyum diye kendimi paralamama sinirliyim.
Yemin ederim ki o kisacik iliskiye bu kadar duygu ve bu kadar ani, bu kadar kahkaha ve bu kadar aglanacak sey doldurabilmis olmamiza asla sinirli degilim.
Bu bir basaridir sevgilim.
Bir viski doldur kendine simdilik.
Sonra o bardaklari baska seyler dolduracak; ya gozyasi ya kan.
0 notes
goksutheprincipessa · 7 years ago
Text
Her nissan altima sevginin ne oldugunu bilmez.
Bir tek senin araban biliyor ve ona bunu biz ogrettik.
Radyosu ya da telefon tutacagin veya klimalari o arabanin, belki de pek cok goz devirmislerdir sana bana.
"Bana gitme demistin ya bu yuzuk benim sana sozum ve gitmicem."
Bu sozunu de hatirlarlar, sorabilirsin.
Bana "ne zaman kiz arkadasim olcaksin?" diye sordugunda "su an" dememi onlar da gozumun icine bakip beklemislerdir eminim.
Kendimi karaya vurmus balina gibi ustune atip seni optugumde ettafimizdaki her sey bize kikir kikir guluyordur.
Biz de guluyorduk.
Ama ben artik gulmuyorum.
Bu saka komik degil.
Hayallerimdeki erkek oldugu icin kendisiyle gurur duyan adamin benle konusmak istememesi zaten bir saka degil.
1 hafta guldurup 1 hafta aglatmanin komik olan bir tarafi yok.
Arabada uyuyup, sushi dukkaninda yan masanin dedikodusunu yapip, icki dukkaninin arkasinda sevistigimiz bir iliskiyi nasil da saga sola vurarak toz duman ettik, dimi?
Polise yakalanmamak icin camdan atilan bira siseleri kadar kirik, cuzdana saklanmis kokain kadar derinlerde.
Bi videolarin kaldi ben de bir de hediyelerin.
Sendekiler kimbilir nerdedir simdi, sen bilirsin.
Ben bana verdigim yuzugu de kaybettim.
Acaba bu yuzden mi bana verdigin sozlerin de bulunamiyor olmasi?
Ama butun soylediklerini hatirliyorum yer yer.
"Amacimin sadece seninle seks yapmak oldugunu dusunmedin dimi? Cunku boyle bi amacim yoktu ama sen pijamalarini unutmustun ve cok guzel duruyordun. Kendimi tutamadim ve sanirim sen de tutmami istemedin."
"Birisi seni cok mutlu ettiginde ne yapacagini sasiriyosun yani? Demek bu yuzden dun sana kolyeyi verdigimde yerinde ziplayip gulumsedin dakikalarca."
"Sol gozunu kisiyosun. Bu dusunuyorsun mu demek?"
Aynalar.
Ilk tanistigimiz gun kaldigimiz otelde televizyonda surekli hot line reklamlari vardi.
Bir de anlamsiz bi jakuziyle pek cok ayna.
Ikimiz de ayni anda aynaya bakarken goz goze geldigimiz bir an, minik bir film sahnesi.
Zaten sen bana aynalardan bakmayi seversin sanirim, cirilciplak sana sarilirken buyulenmis bakislarinin usulca arkamdaki aynaya kaydigini biliyorum.
Beraber dus aldigimizda saclarimi yikarken bana bakisini da biliyorum.
Gercekten o kadar guzel miyim?
Mesela sen benim kupemi ve kolyemi taktiginda cok guzeldin.
Gercekten guzeldin.
Sen zaten guzelsin.
Zaten gittin, yani artik biraz zaman ayirabilirsin oturup beni dinlemeye.
Dur biraz, hayatimda basima gelen en guzel seyi anlatayim sana.
New jerseyden new yorka kadar arkadasin araba surerken biz de arka koltukta uyuduk ya.
Ben kapiya yaslaniyodum sen de bana.
Ayaklarim geri geri gitse de yurda girdim.
Aynaya baktigimda gogsumun biraz ustunde tam senin o guzel kafani koydugun yerde hafif bi kirmizilik vardi.
Bana yaslanan kafanin iziymis o.
Anlamsiz bi gulumseme ve gogsumde uyuyan guzel kafanin beni sevdiginin kabullenilisi.
Keske hep sen orda kalsaydin ve o iz hep orda olsaydi.
Hos bir nankorluk, bilirsin derim hassastir.
Tipki sey gibi; yorgun oldugum gun tum gece nabzimi kontrol edip beni kucaginda uyuttugunda sabaha kadar pantolonuna salyami akitmam gibi.
Hos bir nankorluk.
Anneannene yaptigin gibi degil, ona yaptigin cok ayipti.
Ingilizce anlamadigimi sandigi icin sana "MARQUISE ONA SOYLE COK GUZEL BIR KIZ COK TATLI VE GUZEL BIR KIZ SOYLE ONA!" diye bagirisina ya da bana ne zaman amerikan vatandasligi alacagimi sormasina bayilmistim.
Nasil gittin de o kadina ben bu kizla artik konusmuyorum dedin.
PES.
"Ben hayatimin geri kalanini gercekten seninle gecirmek istiyorum."
"Sana dogdugum gunden su ana kadar hayatimda olan her seyi anlaticam. Benimle ilgili her seyi bilmeni istiyorum. Eski karimla aramizdaki her sey bitti. Seni gordugum ilk gun kalbimi caldin ve sana yemin ederim ki yasadigimiz her sey gercekti. Asla rol yapmadim. Seni kaybetmekten korkuyorum. Ve muhtemelen demen cok da kesin bir cevap degil. Hala endiseliyim."
Bana sevilebilecegimi, hem de ne kadar guzel hissettirecegini ogretme sekline hayranim hala.
Kendi kendime oksamaktan yoruldugum icin kiyasiya dovdugum icimdeki her seyi tek tek opup oksamana da mesela.
Elimden tutup nasil sevmem gerektigini gostermene.
Beni igrenc bir basarisizlik ornegi olarak gormemene.
Yola odaklanmis bir elinle araba surerken digeriyle sacimi oksamana.
Hayatindaki butun o dertlerle bas edebilmene.
Sol bileginin ustundeki damarlarina.
Stephany yazan haric kolundaki butun dovmelere.
Koltugunu arkaya yatirip ben seni opene kadar bana dik dik bakmana.
Iyi bir adamsin sen ve tam bir belasin.
Yaramazsin.
Baska bir dildeki iki kelime olsaydik, sen benim erkek karsiligim olurdun.
Ruscadaki disi ve erkek patates gibi.
Ride or die partner.
Ya da yatakta sevisme yerine tepisme esi falan.
Bilmeni istiyorum ki bilegim acidigi ve susadigim icin kazanmana izin verdim.
Ve kocaman bir insan olmandan dolayi ustune cikamadigim icin.
Yoksa mememi acinca seni yenmek cok kolaydi.
Bana olan zaaflarini da seviyorum.
Umarim hala varlardir tabi.
Iliski bitmis zaaflardan mi konusuyoruz?
Cunku acele ise seytan karisir sevgilim.
Ve bu isteki seytan sensin, en cok bu yonunu seviyorum.
Acele ettik birbirimizi sevmek icin.
Berbat hayatlarimizi birbirine katmak icin.
Evet sanirim kalbini caldim ve sen artik yanimda olmadigin icin onu nereye koyacagimi da bilmiyorum.
Firlatip atmam an meselesi.
Aklima geldikce anlaticam yasadigimiz her seyi.
Boyle boyle unutuluyor.
Ve sen bu yuzden unutamicaksin.
Cunku edebiyatla pek aran yok ve ertesi gunku kan alma testine yardim edebilmek icin kimse geceyi arabanin icinde gecirmez.
Bir daha da boyle bi kiz bulamazsin.
Ben de seyi unutamicam sanirim, arabayi neredeyse son hizla surerken sinirlenip direksiyonu saga kirmami.
Az kalsin oluyorduk ve o sinirle soyledigin tek sey "Kendine zarar verceksin yapma." oldu.
"Sana ne kadar deger verdigimi bilemezsin ve ben bunu gosteremiyorum suan, gosterecek sansim yok."
Bu arada ben hala elma yemedim cunku kimse bana elma dogramadi, sen bile.
0 notes
goksutheprincipessa · 7 years ago
Text
"Hayallerimi acitiyorsun, git burdan."
0 notes