Tumgik
Photo
Tumblr media
kalbimin kuşu 
üzülme 
sevinç yemiyle besleyeceğim seni 
ışıldayacaksın  Halina Poswiatowska
*
Hayat kısa, kuşlar uçuyor.. Cemal Süreya
*
Belki bütün kuşlar uçar, belki değil mutlaka.. Turgut Uyar 
*
Bir kuş olsa mavilik derdi buna. Edip Cansever
*
Nedir sesindeki öylesi bir hüzünle
Kuşun feryat figanı?
Der ki, körpeyim daha.
Özlemini çektiğim ne? Sylvia Plath
*
Mevsimi aşka çağıran kuşların nerde senin.. İsmet Özel 
*
Kuşlar uçarlar uçarlar, insanlar vardı sanır.. Cahit Zarifoğlu
*
Kuşlar mı ki, çok şey denildi şair dilinden.. Ahmet Telli
*
Uçan kuşlar konsun senin göğüne.. Murathan Mungan
*
Kuşlar geçiyor, derken; yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.. Orhan Veli Kanık
*
Günler gelip geçti. Kuşlar gibi uçtu. Mustafa Kutlu
*
Yüreğinden beyaz kuşlar uçardı yüreğime.. Haydar Ergülen
*
Ah bu kuş, bu gidişle. Uça uça gök bırakmayacak. Öteki kuşlara.. Cahit Koytak
*
Konuk et, kanatları kanatılmış kuşlar getirdim sana.. Yılmaz Odabaşı 
Ağaç anlatabilir kendini yağmura, hiç değilse fısıldayabilir-bunu biliyorum. Kuş nasıl tarif edecek; konsa yeryüzünde av, uçsa bir ömür boynunda vebal. Birhan Keskin 
*
Kuşlar boşluk boşluk uçtukça. bir şey hızla duruyor.. Edip Cansever
*
Kuşlar Peru’ya ölmek için uçar.. İlhan Berk 
*
Ah beni vursalar bir kuş yerine.. Sezai Karakoç
*
Utanın; kuşlar uçuyor, uçaklar düşüyor.. Özdemir Asaf
*
Kuşlar uçuyor, kervanlar geçiyor, bir iğne deliğinden.. Âsaf Hâlet Çelebi
*
Bir yastık arıyorum kuş seslerinden.. İbrahim Tenekeci
*
Siz söyleyin garipliğimi kuşlar.. Cahit Sıtkı Tarancı
*
Kuşlar gibi yalnız, yapayalnızdım açıkta.. Yahya Kemal Beyatlı 
*
Bir kıyısız zamana kanat vuruyor. Üzerimden uçan bütün kuşlar. Şükrü Erbaş 
*
Sen gökyüzüne baktığın zaman / Kuşlar yakıyorlar kanatlarını Ahmet Erhan
*
Pencereden tepeler görünüyordu, bulutlar ve birtakım kuşlarla devinen tepeler.. Yakınımdan geçiyordu bazı kuşlar da Edip Cansever 
*
Kuşlar da kaderle uçar.. Cahit Zarifoğlu 
*
Sen gittin gideli kuşlar anlamaz görünür.. Hilmi Yavuz
*
Uçun kuşlar, uçun burda vefa yok.. Rıza Tevfik Bölükbaşı 
*
Bence sevgilim,
Söylendikçe bizim olan bir şarkıdır aşk.
Dikey bir şiirdir bütün kuşları aynı anda Havalandıran. Akgün Akova
*
Gidersen kim sular fesleğenleri? Kuşlar nereye sığınır akşam olunca? Ahmet Telli 
*
Kuşlar gibi cıvıldar, tattırdığın acılar.. Cemal Süreya
*
Kuşlar kuşların yanına, / Yapraklar yaprakların yanına, / Hiçbir şey yalnız kalmıyor, / İnsandan başka dünyada. Edip Cansever
*
Bulutlar konuşur
Kuşlar uyur
Ses uyanır
Şimdi kimindir gecenin şarkısı? Turgut Uyar
*
Sanki çok öpüşmelik kuşlar bunlar, çok sevişmelik
Ve seninle biz iyi ki
Sevmelerin ustasıyız. Edip Cansever
*
Soluğuma bir küçük kuş tünemiş seninse gölgen yıldız dolu gökyüzünden biçilmiş. Metin Altıok
*
Bu dünya, yoruldu mu kuşlar konsun diyedir.. Can Yücel 
*
Hasretsiz bir kanat şakırtısına, mavi gökte kuşlar yine uçar mı? Ahmet Hamdi Tanpınar 
*
Hiç birbirine çarpan kuş gördün mü havada. Ama insanoğluna gelince üstelik yerde, neler olduğunu biliyorsun. Ece Ayhan
*
Kuşlar ölürse yere düşerler, yere düşerler ve onları hep Zehra toplar.. Âh Muhsin Ünlü
*
Bir çocuğun, kuş olduğunu düşünmeye hakkı vardır. Tabii bu biraz tehlikelidir. Özellikle arka balkonlarda manasızca oturmayı seviyorsa. Emrah Serbes
*
Ve sen kuş olup gidersin. Tarık Tufan 
*
Takınsam kanat manat, kuş muş olsam seğirtsem.. Necip Fazıl Kısakürek 
*
Kuşlar gelsin hafız; onlara dair kötü hatıraları yoktur gökyüzünün onlar intihar nedir, ihanet nedir bilmezler. Bekir Erdoğan 
*
Uçtunuz, gittiniz siz ey kuşlar;
Küçücük, ser-sefîd baykuşlar gibi kar
Sizi dallarda, lânelerde arar.
Gittiniz, gittiniz siz ey mürgân,
Şimdi boş kaldı ser-te-ser yuvalar;
Yuvalarda -yetîm-i bî-efgân!-
Son kalan maî tüyleri kovalar karlar
Ki havâda uçar uçar ağlar! Cenap Şahabettin 
*
Kuşsuz kalmışsa ağzım gözlerim gülmekten
Dostumdan, gökyüzüne sürmeye kuş isterim. Gülten Akın 
*
Bir bakardım eğilmiş su içiyor
Gamzelerinden kuşlar. Didem Madak 
*
Her özlediğimde bir tanem
Kuşlara bakıyorum. Behçet Necatigil
*
Gökyüzü karışıksa kuşların işi
Ya içim içime sığmıyorsa
Ne denir kötüdür insanların gidişi Edip Cansever 
*
..kuşyemi gibi yalnızdı. Turgut Uyar 
*
Kuşlar toplanmış göçüyorlar; keşke yalnız bunun için sevseydim seni. Cemal Süreya 
*
Başımada konuyor, konuyor aman martı kuşları. Gözlerimden boşanır hicran yaşları.. Orhan Veli
*
Göçmen kuşlar gibi çok uzaklardan. Gel artık. Ne olursun.. Yavuz Bülent Bakiler
*
Yüreğinde ki yaralara kuş olayım her şeyi düzeltip lütufkarca uçayım. Özmen Yıldız
*
Dön bana ve dinle, kuşlar uçuşuyor içimde.. Erdem Beyazıt
*
Kuş ölür, sen uçuşu hatırla..Füruğ Ferruhzad
*
Çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen. Ülkü tamer 
*
Yağmur kuşları geçiyor avludan suru suru / Dalların hışırtısını duyuyorum, üşütüyor beni / Ötede, kentin üstünde bir şimşek çakıyor / Birden suretin yansıyor göğe ve her yağmur damlasına.. Ahmet Telli 
*
Geçti artık
Göğsümde kuş barınmaz anladım. Metin Altıok
*
Ben ona dedim ki, bütün kuşlar tünedi. Göğsümdeki tek kanatsın. Şükrü Erbaş 
*
Mevsimi aşka çağıran kuşların nerde senin..İsmet Özel
*
Yüzünün orasından kuşlar kalkıyor. İlhan Berk
*
Kuşlarımı koymak için
Bir gök resmi bulamadım. Hilmi Yavuz
*
Duyduk ki, bir daha / Kuş getirmek sınıfa İntihar olmuş cezası / Hal ve gidişat tüzüğünde / Biz kuşları tutmuyoruz ki / Kapıda koyveriyoruz / Dönüp onlar ceplerimize giriyorlar / N'apalım? Ece Ayhan 
*
Kimse beni güneşle tanıştırmayacak
kimse beni serçelerin konukluğuna götürmeyecek
uçmayı anımsa.. kuş ölümlüdür. Füruğ Ferruhzad 
*
Canımla besliyorum şu hüznün kuşlarını.. Cemal Süreya
*
Ve saçlarına
Ve boynuna
Ve omuzlarına
Baktım ise
Ki bakmışımdır
Onlar bir kuşun uçuşunu
Sezme derinliğindedir Edip Cansever 
*
Bir kuş kadar olamadım,
İki kanat bulamadım. Haydar Ergülen
*
Ben artık bulunduğun şehirden gittim. İnsan kuş misali.. Sen hâlâ o kalabalık evde olmalısın. Gelip gidenin çok mu bari?.. Üzgünüm Leyla dünya hali.. Behçet Necatigil
*
Kuş taraçanın kıyısından uçtu
bir ileti gibi uçtu
kuş küçüktü
kuş düşünmüyordu
kuş gazete okumuyordu
kuşun borcu yoktu
insanları tanımıyordu kuş
kuş havada
ve kırmızı tehlike ışıkları üstünde
ve habersizlik yükseklerde uçuyordu
ve mavi anları delice deniyordu… Füruğ Ferruhzad
*
Kuş sürülerinden bir duvar
Hangi kuşu çeksem ölüyor avucumda.Edip Cansever 
*
Belki bütün kuşlar uçar
Belki değil mutlaka
ama bir tanesi mutlaka kalır.Turgut Uyar 
*
Yalnız sana yazıyorum bu şiiri
İstersen bir şiir gibi okuma
Çünkü her yıl yeniden yazacağım onu
Soğuklar başlayınca havalanıp
Millerce yol katettikten sonra
Güneyi tadan bir kuşun sevinciyle. Edip Cansever 
*
Ben ağaçların soyundanım ve bu bayat havayı solumak kederlendiriyor beni. Ölen bir kuş, uçuşu unutmamayı öğütledi bana. Tüm güçlerin sonu, güneşin gerçeği ve ışığın bilinciyle birleşmekten ibarettir!Füruğ Ferruhzad
*
Öyle güzelsin ki, kuş koysunlar yoluna. Nilgün Marmara 
*
Benden sonra kuşlara iyi bakın. Nilgün Marmara 
1K notes · View notes
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
- Disenchantment (dizi)
1K notes · View notes
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
In a Roman Osteria (1866) - Carl Bloch
18K notes · View notes
Text
Seni sevdim, seni birdenbire değil usul usul sevdim. “Uyandım bir sabah” gibi değil, öyle değil. Nasıl yürür özsu dal uçlarına. Ve günışığı sislerden düşsel ovalara…
Gülten Akın
19 notes · View notes
Text
Tumblr media
9 notes · View notes
Text
Tumblr media
7 notes · View notes
Text
Tumblr media Tumblr media
Şiirlerin tadını
Aşkların tadını
Kitaplardan tattırmalıyım
Resimlerden duyurmalıyım, resimlerden…
31 notes · View notes
Text
Hayyam, bade ile şarhoşsan, mutlu ol.
Lale yanaklı biriyle oturmuşsan, mutlu ol.
Mademki dünyanın sonunda yokluk var,
Say ki yoksun. Varmışsın gibi mutlu ol.
Üç Damla Kan, Sadık Hidayet…….
39 notes · View notes
Text
“Felsefenin çok heyecanlı bir şey olduğunu düşünüyordu Sofi. Çünkü tüm bu fikirleri, okulda öğrendiklerini hatırlamasına hiç gerek olmadan, sadece kendi aklını kullanarak izleyebiliyordu. Felsefenin aslında öğrenilecek bir şey olmadığı, olsa olsa felsefi düşünme tarzının öğrenilebileceği kanısına vardı. Jostein Gaarder, Sofi'nin Dünyası”
5 notes · View notes
Text
“Felsefe bilgisi açısından hayattaki olup bitenlere eleştirel gözle bakan bireyler, mevcut durumlara yüksekten baktıkça yalnızlığını hisseder. Genellerle uğraştıkça, derinleştikçe insan kendisini yalnız hissedebilir. Ancak felsefe kendini kaybetmek değil kendini bulmak yeridir.”
1 note · View note
Text
“Akıllı insanlar birbirini tamamlarlar. Ahmaklar ise birbirini bitirirler. Konuşma insanın aklını diliyle kullanma sanatıdır. [Seneca]”
1 note · View note
Text
Tumblr media
8 notes · View notes
Text
Tumblr media
15 notes · View notes
Photo
Tumblr media
ardından ağladığım eurydike yaşamın bir mevsimiydi. ben yeraltında onun sevgisinden çok başka bir şey arıyordum. eurydike'nin bilmediği bir geçmiş arıyordum. bunu, ölüler arasında ezgimi söylerken anladım.
rainer maria rilke  - orpheus’a soneler
14 notes · View notes
Text
“artık sadece söylediğin şeyin doğru olup olmadığına değil, konuştuğun kişinin doğruya katlanıp katlanamayacağına da dikkat et.”
— lucius annaeus seneca  - de ıra
11 notes · View notes
Text
Eski Yunan Medeniyetinde Kadın
Tumblr media
Eski Yunanda rahime sahip birisinin herhangi bir yasal statüsü yoktu. Bu kişiler ne toplumsal alana katılabiliyorlardı, ne de hakim, filozof, siyasetçi, sanatçı olabiliyorlardı. İş kurmaları, felsefi bir tartışmaya katılmaları ya da okuma- eğitim alma hakları yoktu. Bu durumun sebebi Atinalıların, erkekleri kadınlardan daha üstün ve dingin görmesiydi. 
Bu görüşün altında ise ana iki sebep yatmaktadır. Bunlardan birincisi Pandora’nın kutusu miti, diğeri ise Truvalı Helen’dir. Bildiğimiz gibi Zeus, insanları cezalandırmak için çok güzel bir kadın olan Pandora’yı yaratmış ve sonrasında Pandora’da ‘Pandora’nın kutusu’ olarak bilinen çömleği açarak kötülüğün yayılmasına sebep olmuştur. Mitolojide insanlar arasındaki kötülüklerin, katliamların, savaşların bu olay sonrası başladığına inanılır. Truvalı Helen de güzelliği ve sevgisiyle yaşadığı dönemde birçok husumete, savaşa sebebiyet vermiş yine kötülük sebebi olarak görülmüştür.
Bu iki olgu nedeniyle kadınlar Yunan medeniyetinde uğursuz, kaosa-kötü şeylere sebebiyet veren olarak görülüyordu. O nedenle erkeklerle aynı statüye sahip değillerdi, toplumsal hayattan dışlanıyorlardı. Onlara rahmine sahip olanlar diye hitap edilmesinin sebebi de; doğurganlıklarının en büyük belki de tek vasıfları olarak görülmesidir…
363 notes · View notes
Text
0 notes