Don't wanna be here? Send us removal request.
Text
Türkiye - Avrupa Birliği Katma Protokol 23 Kasim 1970
TÜRKİYE - AVRUPA BİRLİĞİ KATMA PROTOKOL (23 KASIM 1970) TÜRKİYE İLE AVRUPA EKONOMİK TOPLULUĞU ARASINDA GEÇİŞ DÖNEMİNİ DÜZENLEYEN 23 KASIM 1970 TARİHLİ PROTOKOLU TÜRKİYE ADINA DIŞİŞLERİ BAKANI İHSAN SABRİ ÇAĞLAYANGİL İMZALADI PROTOKOL ŞÖYLE: Başlangıç: Kısım I (Malların serbest dolaşımı) Bölüm 1 (Gümrük Birliği) Kısım II (Ortak Gümrük Tarifesi'nin Türkiye tarafından kabulü) Bölüm 2 (Akit taraflar arasında miktar kısıtlamalarının kaldırılması) Bölüm 3 (Ortak tarım politikasının uygulama alanına konulması sonucu olarak Topluluğa ithali özel düzene bağlı ürünler) Bölüm 4 (Tarım) Kısım III (Kişilerin ve hizmetlerin dolaşımı) Bölüm 1 (İşçiler) Bölüm 2 (Yerleşme hakkı, hizmetler ve ulaştırma) Kısım IV (Ekonomi politikalarının yaklaştırılması) Bölüm 1 (Rekabet, vergileme ve mevzuatın yaklaştırılması) Bölüm 2 (Ekonomi politikası) Bölüm 3 (Ticaret politikası) Kısım V (Genel ve son hükümler) Aytekin Çağlar Turan BAŞLANGIÇ Bir yandan, Türkiye Cumhurbaşkanı, Öte yandan, Majeste Belçika Kralı, Federal Almanya Cumhurbaşkanı, Fransa Cumhurbaşkanı, İtalya Cumhurbaşkanı, Altes Ruayal Lüksemburg Büyük Dükü, Majeste Hollanda Kraliçesi, ve Avrupa Toplulukları Konseyi, Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu arasında bir Ortaklık Yaratan Anlaşma'nın ortaklığın hazırlık döneminden sonra bir geçiş dönemi öngördüğünü gözönünde bulundurarak, Ortaklık Anlaşması hedeflerine uygun olarak, Hazırlık döneminin Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu arasında genellikle ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesine ve özellikle ticari alışverişlerin gelişmesine büyük ölçüde katkıda bulunduğunu kaydederek, Hazırlık döneminden geçiş dönemine intikal için şartların bir araya geldiği kanısına vararak, Söz konusu geçiş döneminin gerçekleşme şartları, usulleri, sıra ve süreleri ile ilgili hükümlerini bir katma protokol ile tespit etmeye, azmederek, Geçiş dönemi süresince Akit Taraflar'ın, karşılıklı ve dengeli yükümler esası üzerinden Türkiye ile Topluluk arasında bir gümrük birliğinin gitgide yerleşmesini ve ortaklığın iyi işlemesini sağlamak amacıyla, Türkiye'nin ekonomik politikalarının Topluluğunkilere yaklaştırılmasını ve bunun için gerekli ortak eylemlerin geliştirilmesini sağlayacaklarını gözönünde tutarak, TÜRKİYE CUMHURBAŞKANI: Dışişleri Bakanı Bay İhsan Sabri Çağlayangil'i, MAJESTE BELÇİKA KRALI: Dışişleri Bakanı Bay Pierre Harmel'i, FEDERAL ALMANYA CUMHURBAŞKANI: Dışişleri Bakanı Bay Walter Scheel'i, FRANSA CUMHURBAŞKANI: Dışişleri Bakanı May Maurice Schumann'ı İTALYA CUMHURBAŞKANI: Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Bay Mario Pedini'yi, ALTES RUAYAL LÜKSEMBURG BÜYÜK DÜKÜ: Dışişleri Bakanı Bay Gaston Thorn'u, MAJESTE HOLLANDA KRALİÇESİ: Dışişleri Bakanı Bay J.M.A.H. Luns'u, AVRUPA TOPLULUKLARI KONSEYİ: Avrupa Toplulukları Konseyi Dönem Başkanı Bay Walter Scheel'i, Avrupa Toplulukları Komisyonu Başkanı Bay Franco Maria Malfatti'yi, Tam yetki ile atamışlardır. Adları geçenler, yetki belgelerinin karşılıklı olarak verilmesinden ve bunların usul ve şekil bakımından uygunluklarının anlaşılmasından sonra, Ortaklık Anlaşması'na eklenen aşağıdaki hükümler üzerinde uyuşmuşlardır: MADDE - 1. Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu arasında bir ortaklık yaratan Anlaşma'nın 4. maddesinde belirtilen Geçiş Dönemi'nin gerçekleşme şartları, usulleri, sıra ve süreleri, bu protokol ile tespit edilmiştir. KISIM: I Malların Serbest Dolaşımı MADDE - 2. 1. Bu kısmın I. bölümünün I. kesimi ile II. bölümü hükümleri: a) Türkiye veya Topluluk'ta serbest dolaşım durumunda bulunan üçüncü ülkeler çıkışlı maddelerden tamamen veya kısmen elde edilenler de dahil olmak üzere, Türkiye veya Topluluk'ta üretilen mallara, b) Türkiye ve Topluluk'ta serbest dolaşım durumunda bulunan üçüncü ülkeler çıkışlı mallara, uygulanır. Aytekin Çağlar Turan 2. Türkiye veya Topluluk'ta ithal işlemleri tamamlanmış, gerekli Gümrük Vergisi ve eş etkili vergi veya resimleri tahsil edilmiş ve bu vergi veya resimleri tam veya kısmi bir iadeden yararlanmamış olan üçüncü ülkeler çıkışlı mallar, Türkiye veya Topluluk'ta serbest dolaşım durumunda sayılır. 3. Kaynağı veya çıkış nedeni ile özel bir gümrük rejiminden yararlanarak üçüncü ülkelerden Türkiye veya Topluluğa ithal edilmiş mallar, diğer Akit Taraf'a tekrar ihraç edildiğinde serbest dolaşım durumunda sayılamaz. Bununla beraber, Ortaklık Konseyi, tespit edeceği şartlar içinde, bu kurala sapmalar getirebilir. 4. 1. ve 2. fıkraların hükümleri bu Protokol'ün imzası tarihinden itibaren Türkiye veya Topluluk'tan ihraç edilen mallara uygulanır. MADDE - 3. 1. Bu kısmın I. bölümünün I. kesimi ile II. bölümü hükümleri, Türkiye veya Topluluk'ta elde edilen ve imaline Türkiye veya Topluluk'ta serbest dolaşım durumunda bulunmayan üçüncü ülkeler çıkışlı maddeler giren mallara da uygulanır. Bununla beraber, söz konusu malların bu hükümlerden yararlanabilmesi, imallerine giren, söz konusu malların bu hükümlerden yararlanabilmesi, imallerine giren üçüncü ülkeler maddeleri için Ortak Gümrük Tarifesi'nde öngörülen vergi hadlerinin belli bir yüzdesine eşit bir fark giderici verginin ihracatçı devlette tahsiline bağlıdır. Ortaklık Konseyi'nin belirteceği her dönem için tespit edeceği bu oran, İthalatçı Devlet tarafından bu mallara tanınan tarife indirimine bağlı olarak değişir. Ortaklık Konseyi, üye Devletler arasındaki alış verişlerde 1 Temmuz 1968 tarihinden önce bu konuda yürürlükte olan kuralları gözönünde tutarak, fark giderici verginin tahsil usullerini de tespit eder. 2. Bununla beraber, bu maddede belirtilen şartlar içinde elde edilmiş olan malların Türkiye ve Topluluk tarafından ihracı sırasında, bu Protokolle tespit edilmiş bulunan değişik gümrük indirimi sıra ve sürelerine göre diğer Akit Taraf'a ithal edilen malların çoğunluğu için Gümrük Vergileri indirim oranı %20'yi aşmadıkça, fark giderici vergi alınmaz. MADDE - 4. Ortaklık Konseyi, 2. ve 3. maddelerin uygulanması için gerekli idari işbirliği usullerini, Üye Devletler arasındaki mal alışverişleri konusunda Toplulukça kararlaştırılan usulleri gözönünde tutarak, tespit eder. MADDE - 5. 1. Gerek Gümrük Vergileri, gerek miktar kısıtlamaları, gerekse ithalattaki bütün eş etkili tedbirlerin diğer herhangi bir ticaret politikası tedbirinin uygulanmasından meydana gelen uyarsızlıkların alışverişlerde yön değişmelerine yol açmak veya ülkesinde ekonomik güçlüklere sebep olmak tehlikesini doğurduğu kanısına varan her Akit Taraf Ortaklık Konseyi'ne başvurabilir ve Konsey, gerektiğinde, bu uyarsızlıklardan doğabilecek zararları önleyecek nitelikte usulleri tavsiye eder. 2. Alış verişlerde yön değişmeleri veya ekonomik güçlükler ortaya çıktığında bunların ivedi bir eylemi gerektirdiği kanısına varan ilgili Taraf gerekli korunma tedbirlerini kendisi alabilir, ve bunları Ortaklık Konseyi'ne geciktirmeksizin bildirir; Ortaklık Konseyi ilgili Tarafın bu tedbirleri değiştirmesi veya kaldırması gerekip gerekmediği hususunda karar verebilir. 3. Bu tedbirlerin seçiminde, ortaklığın işleyişini ve özellikle alış verişlerin normal gelişmesini en az bozacak olanlara öncelik verilmelidir. MADDE - 6. Geçiş Dönemi süresinde Akit Taraflar, Topluluk üyesi devletlerce daha önce yapılmış yaklaştırmaları da gözönünde tutarak, gümrüklerin ilgili kanun, tüzük ve yönetmelik hükümlerini, Ortaklığın iyi işlemesinin gerektirdiği ölçüde, yaklaştırma yoluna giderler. BÖLÜM: I (Gümrük Birliği) KESİM - I. Aytekin Çağlar Turan Türkiye ve Topluluk arasında Gümrük Vergilerinin kaldırılması MADDE - 7. 1. Akit Taraflar, aralarında ithalat ve ihracata yeni Gümrük Vergileri veya eş etkili vergi veya resimler koymakta ve bu Protokol'ün yürürlüğe giriş tarihinde karşılıklı ticari ilişkilerinde uyguladıkları gümrük vergileri ile eş etkili vergi veya resimleri artırmaktan sakınırlar. 2. Bununla beraber, Anlaşma sonuçlarının gerçekleşmesi için gerekli olduğunda, Ortaklık Konseyi Akit Taraflar'ı ihracata yeni gümrük vergileri veya eş etkili vergi veya resimler koymaya yetkili kılabilir. MADDE - 8. Türkiye ve Topluluk arasında yürürlükte olan ithalat gümrük vergileri ile eş etkili vergi veya resimler, bu Protokolün 9 ila 11. maddelerinde öngörülen şartlar içinde, gitgide kaldırılır. MADDE - 9. Topluluk, bu Protokol'ün yürürlüğe girişinde, Türkiye çıkışı ithalata uyguladığı Gümrük Vergileri ile eş etkili vergi veya resimleri kaldırır. MADDE - 10. 1. Her madde için Türkiye'nin yapacağı birbirini izleyecek indirimlerin uygulanacağı temel vergi, Protokol'ün imzası tarihinde Topluluğa karşı fiilen uygulanan vergidir. 2. Türkiye tarafından yapılacak indirimlerin sıra ve süreleri aşağıdaki şekilde tespit edilmiştir: İlk indirim bu Protokol'ün yürürlüğe girişinde uygulanır. İkinci ve üçüncü indirimler sırasıyla üç yıl ve beş yıl sonra yapılır. Dördüncü ve daha sonraki indirimler ise, son indirim Geçiş Döneminin sonunda gerçekleştirilecek şekilde, her yıl uygulanır. 3. Her indirim, her maddenin temel vergisi %10 azaltılarak yapılır. MADDE - 11. 10. maddenin 2. ve 3. fıkraları hükümlerinden sapma olarak, Türkiye, 3 sayılı ekte yer alan maddeler için, Topluluğa uyguladığı temel vergileri, yirmi iki yıllık bir dönemde, aşağıdaki sıra ve sürelerle, gitgide kaldırır: Bu Protokol'ün yürürlüğe girişinde her vergi üzerinden %5 indirim yapılır. %5 oranındaki diğer üç indirim sırasıyla üç, altı ve on yıl sonra uygulanır. %10 oranındaki diğer sekiz indirimin her biri, sırasıyla bu Protokol'ün yürürlüğe girişinden oniki, onüç, onbeş, onyedi, onsekiz, yirmi, yirmibir ve yirmiiki yıl sonra yapılır. MADDE - 12. 1. Bu Protokol yürürlüğe girdiği sırada Türkiye'de olmayan yeni bir işleme sanayiinin kurulup gelişmesini korumak veya mevcut bir işleme sanayiinin o sırada uygulanmakta olan Türk Kalkınma Planı'nda öngörülen gelişmesini sağlamak amacıyla Türkiye, Geçiş Döneminin ilk sekiz yılında, aşağıdaki şartlarla, 3 sayılı ekte gerekli değişiklikleri yapabilir: - Bu değişikliklerin tümü, 1967 yılına ait Topluluk çıkışlı toplam ithalat değerinin %10'unu aşmamalıdır, - 3 sayılı ekte yer alan tüm maddelerin, yine 1967 yılı rakamlarına göre hesaplanan Topluluk çıkışlı ithalat değeri artmamalıdır. 3 sayılı eke alınan maddelere, 11. madde hükümlerine göre hesaplanmış olan vergiler derhal uygulanabilir; bu ekten çıkarılanlara 10. madde hükümlerine göre hesaplanmış olan vergiler derhal uygulanır. 2. Türkiye, yukarıdaki hükümler uyarınca almayı tasarladığı tedbirleri Ortaklık Konseyi'ne bildirir. 3. Yukarıdaki 1. fıkrada belirtilen amaçla ve 1967 yılında Topluluk çıkışlı ithalatın %10'u ile sınırlı kalmak üzere, Geçiş Dönemi süresince Ortaklık Konseyi, Türkiye'yi 10. madde hükmüne giren maddelerin ithalatında, kaldırılan Gümrük Vergilerini yeniden koymak, olanları artırmak veya yeni vergiler koymaya yetkili kılabilir. Bu tarife tedbirleri, etkilediği tarife pozisyonlarının her birinde, Topluluk çıkışlı ithalata uygulanan vergileri, ad valorem %25'in üstünde bir orana çıkaramaz. 4. Ortaklık Konseyi 1. ve 3. fıkralar hükümlerinin dışına çıkabilir. MADDE - 13. 1. 9 ila 11. maddeler hükümlerine bağlı olmaksızın, Akit Taraflar - özellikle ekonomik kalkınmasını teşvik için gerekli bazı malların ithalatını kolaylaştırmak amacıyla Türkiye - birbirlerinden ithal ettikleri maddelere uygulanan vergilerin tahsili, karşı tarafa bildirmek suretiyle tamamen veya kısmen durdurabilirler. 2. Akit Taraflar, genel ekonomik durumları ve ilgili sektörün durumu elverdiği takdirde, diğer tarafa karşı gümrük vergilerini 9 ila 11. maddelerde öngörülenden daha hızlı bir sıra ve süre içinde indirmeye hazır olduklarını bildirirler. Ortaklık Konseyi bu amaçla tavsiyelerde bulunur. MADDE - 14. Türkiye'nin ortaklık dışı bir ülkeye karşı, gümrük vergilerine eş etkili bir vergi veya resmi, 10. ve 11. maddelerde öngörülenden daha hızlı bir sıra ve süre ile kaldırma yoluna gitmesi halinde, aynı sıra ve süre, bu vergi veya resmin Topluluğa karşı kaldırılması için de uygulanacaktır. MADDE - 15. 7. maddenin 2. fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere, Akit Taraflar, bu protokolün yürürlüğe girişinden en geç dört yıl sonra, aralarındaki ihracat gümrük vergileri ile eş etkili vergi veya resimleri kaldırırlar. MADDE - 16. 1. 7. maddenin 1. fıkrasıyla 8 ila 15. (dahil) maddeler hükümleri mali nitelikteki gümrük vergilerine de uygulanır. 2. Türkiye ve Topluluk, bu Protokol'ün yürürlüğe girişiyle birlikte, mali nitelikteki gümrük vergilerini Ortaklık Konseyi'ne bildirirler. 3. Türkiye, bu mali nitelikteki gümrük vergileri yerine 44. madde hükümlerine uygun bir iç vergi veya resim koymak hakkını saklı tutar. 4. Ortaklık Konseyi, Türkiye'de mali nitelikteki bir gümrük vergisi yerine bir iç vergi veya resim konulmasının ciddi güçlükler yaratacağını tespit ettiği takdirde, en geç geçiş dönemi sonunda kaldırılmak şartıyla, Türkiye'ye bu vergiyi yürürlükte bırakmak yetkisini tanır. Yetki, bu Protokolün yürürlüğe girişinden itibaren oniki ay içinde istenmelidir. Türkiye, Ortaklık Konseyi tarafından bir karar verilinceye kadar, söz konusu vergileri geçici olarak yürürlükte bırakabilir. KISIM: II Ortak Gümrük Tarifesi'nin Türkiye tarafından kabulü MADDE - 17. Türk Gümrük Tarifesi'nin Ortak Gümrük Tarifesi'ne uyumu, bu Protokol'ün imzası tarihinde Türkiye'nin üçüncü ülkelere fiilen uyguladığı vergilerden hareket edilerek, Geçiş Dönemi içinde, aşağıdaki usullerle yapılır: 1. Yukarıda belirtilen tarihte Türkiye tarafından fiilen uygulanan vergi hadleri, Ortak Gümrük Tarifesi hadlerine göre, fazla veya eksik olarak, %15'i aşan bir farklılık göstermeyen maddelere, 10. maddede öngörülen ikinci indirimden bir yıl sonra, Ortak Gümrük Tarifesi hadleri uygulanır. 2. Diğer hallerde Türkiye, 10. maddede öngörülen ikinci indirimden bir yıl sonra, bu Protokolün imzası tarihinde fiilen uyguladığı gümrük haddi ile Ortak Gümrük Tarifesi haddi arasındaki farkı %20 oranında azaltan Gümrük Vergisi hadleri uygulanır. 3. Bu fark, 10. maddede öngörülen beşinci ve yedinci Gümrük Vergisi indirimleri sırasında, yeniden %20 oranında azaltılır. 4. Ortak Gümrük Tarifesi, 10. maddede öngörülen onuncu gümrük vergisi indirimi ile birlikte tam olarak uygulanır. MADDE - 18. 17. madde hükmünden sapma olarak ve 3 sayılı ekte yer alan maddeler için Türkiye, yirmiiki yıllık bir süre içinde, aşağıdaki usullere göre, tarifesinin uyumu yoluna gider: 1. Bu protokolün imzası tarihinde Türkiye tarafından fiilen uygulanan vergi hadleri; ortak gümrük tarifesi hadlerine göre, fazla veya eksik olarak %15'i aşan bir farklılık göstermeyen maddelere, 11. maddede öngörülen dördüncü vergi indirimi sırasında, ortak gümrük tarifesi hadleri uygulanır. 2. Diğer hallerde, Türkiye, 11. maddede öngörülen dördüncü vergi indirimi sırasında, bu protokolün imzası tarihinde fiilen uyguladığı gümrük haddi ile ortak gümrük tarifesi haddi arasındaki farkı %20 oranında azaltan gümrük vergisi hadleri uygular. 3. Bu fark, 11. maddede öngörülen yedinci ve dokuzuncu indirimler yapılırken, sırasıyla, %30 ve %20 oranında yeniden azaltılır. 4. Ortak gümrük tarifesi yirmiikinci yılın sonunda tam olarak uygulanır. MADDE - 19. 1. 1967 yılı toplam ithalatının değer olarak %10'unu aşmayan bir kısım maddeler için, Türkiye, Ortaklık Konseyi'nde danışmadan sonra, 17. ve 18. maddeler uyarınca üçüncü ülkelere yapacağı gümrük vergisi indirimlerini, bu protokolün yürürlüğe girişini izleyen yirmiikinci yılın sonuna kadar ertelemeye yetkilidir. 2. 1967 yılı toplam ithalatının değer olarak % 5 ini aşmayan bir kısım maddeler için Türkiye, ortaklık konseyinde danışmadan sonra, üçüncü ülkelere yirmi iki yıllık sürenin ötesinde de ortak gümrük tarifesi hadleri üstünde vergi uygulamaya yetkilidir. 3. Bununla beraber, yukarıdaki fıkralar hükümlerinin uygulanmasının ortaklık içinde malların serbest dolaşımına zarar vermemesi gerekir ve bu uygulama Türkiye'nin 5 inci madde hükümlerine başvurmasına yol açamaz. 4. Gümrük tarifesinin ortak gümrük tarifesine uyumunu hızlandırması halinde, Türkiye bu bölümde öngörülen uygulamalardan doğana eş bir tercihi topluluğa saklı tutar. Ortaklık konseyinin ön müsaadesi olmadıkça, 3 sayılı ekte yer alan maddeler için geçiş döneminin sonundan önce bu hızlandırma yapılamaz. 5. 16. maddenin 4 üncü fıkrasının 1 inci bendinde öngörülen yetki talebine konu olan veya 16. maddenin 4 üncü fıkrasının 2. bendi uyarınca geçici olarak yürürlükte bırakabileceği Gümrük Vergileri için Türkiye, 17. ve 18. maddeler hükümlerini uygulamakla yükümlü değildir. Yetki süresinin bitiminde Türkiye bu maddelerin uygulanmasıyla ulaşılmış olacak vergi hadlerine uygular. MADDE - 20. 1. Türkiye'nin ikili ticaret anlaşmalarının işlemesi, bu protokol hükümleri veya bu protokolün uygulanması yolunda alınan tedbirler dolayısıyla hissedilir şekilde aksarsa, Türkiye, söz konusu anlaşmalarla bağlı bulunduğu ülkeler çıkışlı bazı maddelerin ithalini kolaylaştırmak için, ortaklık konseyinin ön müsaadesi ile sıfır veya indirilmiş Gümrük Vergili tarife kontenjanları açmaya yetkilidir. 2. 1 inci fıkrada belirtilen tarife kontenjanlarının aşağıdaki şartlara uymaları halinde, bu müsaade verilmiş sayılır: a) Bu kontenjanların yıllık toplam değeri istatistik verilerin bulunduğu son üç yıl içinde Türkiye'nin üçüncü ülkeler çıkışlı ithalatında, 4 sayılı ekte belirtilen kaynaklarla gerçekleştirilen ithalat çıkarıldıktan sonra bulunacak ortalama değerin %10'unu aşmamalıdır. %10 tutarındaki bu miktardan 4 sayılı ek çerçevesinde üçüncü ülkelerden gümrük vergilerinden muaf olarak yapılan ithalatın miktarı düşülür. b) Her madde için, tarife kontenjanları çerçevesinde öngörülen ithalat değeri, Türkiye'nin, istatistik verileri bulunan son üç yıl için üçüncü ülkeler çıkışlı ithalat değeri ortalamasının üçte birini geçmemelidir. 3. Türkiye, 2. fıkra hükümlerine uygun olarak almayı düşündüğü tedbirleri Ortaklık Konseyi'ne bildirir. Ortaklık Konseyi, geçiş döneminin sonunda, 2. fıkra hükümlerinin kaldırılmasının veya değiştirilmesinin gerekip gerekmediğine karar verebilir. 4. Bir tarife kontenjanı çerçevesinde uygulanan vergi, hiçbir halde, Türkiye tarafından Topluluk çıkışlı ithalatta fiilen uygulanan vergiden düşük olamaz. BÖLÜM: II (Akit Taraflar arasında miktar kısıtlamalarının kaldırılması) MADDE - 21. Aşağıdaki hükümler saklı kalmak üzere, Akit Taraflar arasında ithalat miktar kısıtlamaları ve eş etkili bütün tedbirler yasaklanmıştır. MADDE - 22. 1. Akit Taraflar, aralarında, ithalata yeni miktar kısıtlamaları ve eş etkili tedbirler koymaktan sakınırlar. 2. Bununla beraber, bu protokolün yürürlüğe girişinde, Türkiye yönünden bu yüküm, 1967 yılında Topluluk çıkışlı özel ithalatının ancak %35'i için uygulanır. Bu protokolün yürürlüğe girişinden üç, sekiz, on üç ve on sekiz yıl sonra bu oran, sırasıyla %40, 45, 60 ve 80'e yükseltilir. 3. Son üç vadenin her birinden altı ay önce, Ortaklık Konseyi, liberasyon oranının yükseltilmesinin Türkiye'nin ekonomik kalkınması üzerinde yapacağı etkileri inceler ve gerektiğinde, Türk ekonomisinin hızlı kalkınmasını sağlamak için, vadenin, tespit edeceği bir süre kadar ertelenmesini kararlaştırır. Bir karar alınmadığı takdirde, söz konusu vade bir yıl ertelenmiş olur. İnceleme işlemi, bu sürenin son bulmasından altı ay önce yeniden başlar. Ortaklık Konseyi yine bir karar almadığı takdirde, bir yıllık ikinci bir erteleme daha yapılır. Bu ikinci sürenin sonunda, Ortaklık Konseyi'nin aksine kararı olmadıkça, liberasyon oranı artırımı Türkiye tarafından uygulanır. 4. Türkiye'ye ithali libere edilen Topluluk çıkışlı maddelerin listesi, bu protokolün imzası sırasında Topluluğa bildirilir. Bu liste Topluluğa konsolide edilir. 2. fıkrada belirtilen vadelerin her birinde libere edilen maddelerin listeleri Topluluğa bildirilir ve konsolide edilir. 5. Türkiye, libere olmakla beraber bu madde uyarınca konsolide edilmemiş bulunan maddeler ithalatına, kısıtlama koyduğu tarihten önceki son üç yıllık Topluluk çıkışlı ithalat ortalamasının en az %75'ine eşit miktarda Topluluk lehine kontenjanlar açmak şartıyla, yeniden miktar kısıtlamaları koyabilir. Bu kontenjanlara 25. maddenin 4. fıkrası hükümleri uygulanır. 6. Türkiye Topluluğa, her halükârda üçüncü ülkelerden daha az elverişli bir işlem uygulamaz. MADDE - 23. Akit Taraflar, 22. maddenin 5. fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere, karşılıklı alışverişlerinde bu Protokol'ün yürürlüğe giriş tarihinde mevcut ithalat miktar kısıtlamalarını ve eş etkili tedbirleri daha kısıtlayıcı hale getirmekten sakınırlar. MADDE - 24. Topluluk, bu Protokol'ün yürürlüğe girişinde, Türkiye çıkışlı ithalata uyguladığı bütün miktar kısıtlamalarını kaldırır. Bu liberasyon Türkiye'ye konsolide edilir. MADDE - 25. 1. Türkiye, aşağıdaki fıkralarda belirtilen şartlar içinde, Topluluk çıkışlı ithalata uyguladığı miktar kısıtlamalarını gitgide kaldırır. 2. Bu Protokol'ün yürürlüğe girişinden bir yıl sonra, Türkiye'de libere olmayan her maddenin ithalatında Topluluk lehine kontenjanlar açılır. Bu kontenjanlar, istatistik verileri bulunan son üç yılda gerçekleştirilen Topluluk çıkışlı ithalattan: a) Belirli yatırım projelerine bağlı özel yardım kaynaklarıyla, b) Bedelsiz ithalat yoluyla, c) Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanunu çerçevesinde, Gerçekleştirilen ithalat düşüldükten sonra bulunacak ortalamaya eşit bir miktarda tespit edilir. 3. Libere edilmemiş bir maddenin Topluluk çıkışlı ithalatı, bu Protokol'ün yürürlüğe girişinden sonraki ilk yılda o maddenin toplam ithalatının %7'sini bulmadığı takdirde, bu Protokol'ün yürürlüğe girişinden bir yıl sonra, söz konusu toplam ithalatın %7'sine eşit bir kontenjan açılır. 4. Bu Protokol'ün yürürlüğe girişinden üç yıl sonra, Türkiye, bu suretle tespit edilmiş bütün kontenjanları, bir yıl öncesine göre, toplam değer olarak en az %10 ve her madde ile ilgili kontenjanın değerinde de en az %5 oranında bir genişleme gerçekleştirilecek şekilde artırır. Bu değerler, her iki yılda bir, önceki döneme göre aynı oranlarda artırılır. 5. Bu Protokol'ün yürürlüğe girişinin onüçüncü yılından başlayarak, iki yılda bir, her kontenjan, önceki döneme göre en az %20 oranında artırılır. 6. Bu Protokol'ün yürürlüğe girişinden sonraki ilk yılda, libere edilmemiş bir madde için, Türkiye'de hiçbir ithalat gerçekleştirilmemiş ise, bir kontenjanın açılması ve genişletilmesi usulleri Ortaklık Konseyi tarafından tespit edilir. 7. Ortaklık Konseyi, libere edilmemiş bir maddenin ithalatının, birbirini izleyen iki yıl içinde, açılmış olan kontenjanın hissedilir şekilde altında kaldığı kanısına varırsa, bu kontenjan, Topluluğa açılacak kontenjanların toplam değeri hesaplanırken göz önüne alınamaz. Bu durumda Türkiye, Topluluğa bu maddedeki kontenjan kısıtlamasını kaldırır. 8. Türkiye'de uygulanan bütün ithalat miktar kısıtlamalarının bu Protokol'ün yürürlüğe girişinden en geç yirmiiki yıl sonra kaldırılması gereklidir. MADDE - 26. 1. Akit Taraflar, aralarında uyguladıkları ithalat miktar kısıtlamalarına eş etkili bütün tedbirleri en geç yirmiiki yıllık bir dönem sonunda kaldırırlar. Ortaklık Konseyi, Topluluk içinde alınmış olan kararları da göz önünde bulundurarak, bu dönemde kademeli olarak yapılacak uyumlar hususunda tavsiyede bulunur. 2. Özellikle, Türkiye, Topluluk çıkışlı malların ithalatında, ithalatçılar tarafından yatırılması gerekli teminatları, 10. ve 11. maddelerde öngörülen sıra ve sürelere göre gitgide kaldırır. Ayrıca, bu Protokol'ün yürürlüğe girişiyle birlikte, Topluluk'tan ithal edilen, Türk Gümrük Tarifesi'nin 87.06 pozisyonundaki Topluluk çıkışlı motorlu kara nakil vasıtalarının aksam, parça ve teferruatında, bu malların gümrük değerinin %140 ını ve diğer Topluluk çıkışlı mallarda da aynı değerin %120 sini aşan ithalat teminatları bu oranlar seviyesine indirilir. MADDE - 27. 1. Akit Taraflar arasında ihracat miktar kısıtlamaları ve bütün eş etkili tedbirler yasaklanmıştır. Türkiye ve Topluluk, en geç Geçiş Döneminin sonunda, aralarındaki ihracat miktar kısıtlamalarını ve bütün eş etkili tedbirleri kaldırırlar. 2. Yukarıdaki fıkra hükmünden sapma olarak, Türkiye ve Topluluk, Ortaklık Konseyi'ne danıştıktan sonra, ekonomilerinin bazı faaliyet dallarının gelişmesini teşvik veya temel maddelerde muhtemel bir kıtlığa karşı konulması için gerekli olduğu ölçüde, bu maddeler ihracatındaki mevcut kısıtlamaları muhafaza edebilir veya yeni kısıtlamalar koyabilirler. Bu durumda, ilgili Taraf, diğeri lehine, bir yandan istatistik verileri bulunan son üç yıllık ihracatın ortalamasını, öte yandan da gitgide gerçekleşecek Gümrük Birliği içinde alışverişlerin normal gelişmesini göz önünde bulundurarak bir kontenjan açar. MADDE - 28. Türkiye, genel ekonomik durumu ve ilgili sektörün durumu elverdiği takdirde, ithalat ve ihracat miktar kısıtlamalarını Topluluğa karşı yukarıdaki maddelerde öngörülenden daha hızlı sıra ve sürelerde kaldırmaya hazır olduğunu beyan eder. Ortaklık Konseyi bu konuda Türkiye'ye tavsiyelerde bulunur. MADDE - 29. 21 ila 27. (dahil) maddeler hükümleri, kamu ahlakı, kamu düzeni, kamu güvenliği, insan ve hayvanların hayat ve sağlıklarının veya bitkiler ile sanat, tarih veya arkeoloji değeri olan milli servetlerin veya ticari ve sınai mülkiyetin korunması nedenlerinin haklı kıldığı ithalat, ihracat veya transit yasaklamaları veya kısıtlamaları konulmasına engel teşkil etmez. Bununla beraber, bu yasaklama veya kısıtlamalar, ne bir keyfi ayırım aracı, ne de Akit Taraflar arasındaki ticarette örtülü bir kısıtlama niteliği taşımalıdır. MADDE - 30. 1. Akit Taraflar ticari nitelik taşıyan milli tekellerini, tedarik ve sürüm şartları bakımından, Türkiye ve Topluluk üyesi Devletler uyrukluları arasındaki her türlü farklılığın yirmi iki yıllık bir süre sonunda kalkmasını sağlayacak şekilde, gitgide düzenlerler. Bu madde hükümleri, Türkiye'nin veya bir üye devletin Türkiye ile Topluluk arasındaki ihracat veya ithalatı dolaylı veya dolaysız, hukuken veya fiilen kontrol ettiği, yönettiği veya hissedilir şekilde etkilediği bütün kuruluşlara uygulanır. Bu hükümler, idaresi devredilmiş Devlet tekellerine de uygulanır. 2. Akit Taraflar, 1. fıkrada yer alan ilkelere aykırı veya aralarındaki gümrük vergilerinin ve miktar kısıtlamalarının kaldırılması ile ilgili maddelerin hükümlerinin kapsamını daraltan her türlü yeni tedbir almaktan sakınırlar. 3. Bu maddede belirtilen Türk tekellerinin uyumu ve Türkiye ile Topluluk arasındaki alışveriş engellerinin azaltılmasıyla ilgili usul, sıra ve süreler, bu protokolün yürürlüğe girişinden en geç altı yıl sonra, Ortaklık Konseyi tarafından tespit edilir. Yukarıdaki bentte öngörülen Ortaklık Konseyi kararına kadar, Akit Taraflar, diğer tarafta tekel konusu olan maddelere en çok kayrılan üçüncü ülkenin aynı mallarına uygulanana en azından eşit bir işlem uygularlar. 4. Akit Tarafların yükümlülükleri, mevcut milletlerarası anlaşmalarla bağdaştığı ölçüde geçerlidir. BÖLÜM: III (Ortak tarım politikasının uygulama alanına konulması sonucu olarak Topluluğa ithali özel düzene bağlı ürünler) MADDE - 31. Tarım ürünleri için IV. bölümde belirtilen rejim, ortak tarım politikasının uygulama alanına konulması sonucu olarak Topluluğa ithali özel bir düzene bağlı ürünlere uygulanır. BÖLÜM: IV (Tarım) MADDE - 32. Bu Protokol'ün hükümleri, 33 ila 35 inci maddelerde öngörülen aykırı hükümler saklı kalmak üzere, tarım ürünlerine uygulanır. MADDE - 33. 1. Yirmiiki yıllık dönem içinde, Türkiye, tarım ürünlerinin Türkiye ile Topluluk arasında serbest dolaşımı için Türkiye'de uygulanması gerekli ortak tarım politikası tedbirlerini bu dönemin sonunda alabilmek amacıyla, kendi tarım politikasının uyumu yoluna gider. 2. 1. fıkrada belirtilen sürede Topluluk, tarım politikasının tespiti veya ilerideki gelişmesi sırasında Türk tarımının çıkarlarını göz önünde tutar. Türkiye, bu amaca yararlı bütün unsurları Topluluğa bildirir. 3. Topluluk, Ortak Tarım Politikası'nın tespiti veya gelişmesi ile ilgili Komisyon tekliflerini, bu tekliflere ilişkin görüşleri ve alınan kararları Türkiye'ye bildirir. 4. Tarım alanında Türkiye tarafından Topluluğa bildirilmesi gereken hususları Ortaklık Konseyi kararlaştırır. 5. 3. fıkrada belirtilen Komisyon teklifleri ve 1. fıkra uyarınca Türkiye'nin tarım alanında almayı öngördüğü tedbirlerle ilgili olarak, Ortaklık Konseyi çerçevesinde, danışmalar yapılabilir. MADDE - 34. 1. Yirmiiki yıllık dönemin sonunda Ortaklık Konseyi, Türkiye'nin 33. maddenin 1. fıkrasında belirtilen Ortak Tarım Politikası tedbirlerini aldığını tespit ettikten sonra, tarım ürünlerinin Türkiye ve Topluluk arasında serbest dolaşımının gerçekleşmesi için gerekli hükümleri tespit eder. 2. 1. fıkrada belirtilen hükümler, bu Protokol'de öngörülen kurallardan gerekli her türlü sapmayı kapsayabilir. 3. Ortaklık Konseyi 1. fıkrada belirtilen tarihi değiştirebilir. MADDE - 35. 1. 34. maddede öngörülen hükümlerin tespit edilmesine kadar ve 7 ila 11, 15 ila 18. maddeler, 19. maddenin 1. ve 5. fıkraları, 21 ila 27 ve 30. maddeler hükümlerinden sapma olarak, Türkiye ve Topluluk, birbirlerine, tarım ürünleri alışverişleri için, genişliği ve usulleri Ortaklık Konseyi tarafından tespit edilecek olan tercihli bir rejim tanırlar. 2. Bununla beraber, geçiş döneminin başından itibaren uygulanacak rejim 6 sayılı ekte tespit edilmiştir. 3. Bu Protokol'ün yürürlüğe girişinden bir yıl sonra ve bundan sonra da iki yılda bir, Ortaklık Konseyi, iki Taraftan birinin isteği üzerine tarım ürünlerine uygulanan tercihli rejimin sonuçlarını inceler. Ortaklık Konseyi, Ortaklık Anlaşmasının amaçlarının gitgide gerçekleşmesini sağlamak üzere, gerekli olabilecek iyileştirmeleri kararlaştırabilir. 4. 34. maddenin 2. fıkrası hükümleri bu madde için de geçerlidir. KISIM: III Kişilerin ve hizmetlerin dolaşımı BÖLÜM: 1 (İşçiler) MADDE - 36. Türkiye ile Topluluk üyesi Devletler arasında işçilerin serbest dolaşımı, Ortaklık Anlaşması'nın 12. maddesinde yer alan ilkelere uygun şekilde, Anlaşma'nın yürürlüğe girişinden sonraki onikinci yılın sonu ile yirmiikinci yılın sonu arasında kademeli olarak gerçekleştirilecektir. Ortaklık Konseyi bu konuda gerekli usulleri kararlaştıracaktır. MADDE - 37. Her Üye Devlet, Topluluk'ta çalışan Türk uyruklu işçilere, çalışma şartları ve ücret bakımından, Topluluk üyesi diğer devletler uyruklu işçilere göre uyrukluktan ötürü herhangi bir farklı işleme yer vermeyen bir rejim tanır. MADDE - 38. Türkiye ile Topluluk Üyesi Devletler arasında işçilerin serbest dolaşımının kademeli olarak gerçekleşmesine değin, Ortaklık Konseyi, Türk uyruklu işçilerin her üye devlette çalışmalarını kolaylaştırmak amacıyla, bu işçilerin serbestçe meslek ve yer değiştirmelerinden ortaya çıkan bütün sorunları ve özellikle çalışma ve oturma izinlerinin uzatılmasını inceleyebilir. Bu amaçla, Ortaklık Konseyi Üye Devletlere tavsiyelerde bulunabilir. MADDE - 39. 1. Bu Protokol'ün yürürlüğe girişinin birinci yılının bitiminden önce, Ortaklık Konseyi, sosyal güvenlik alanında, Topluluk içinde yer değiştiren Türk uyruklu işçiler ve bunların Topluluk'ta oturan aileleri yararına hükümler tespit eder. 2. Bu hükümler, tespit edilecek usullere göre, Türk uyruklu işçilere yaşlılık, ölüm ve sakatlık gelir ve aylıkları ile işçi ve Topluluk içinde oturan ailesine sağlanan sağlık hizmetleri yönünden, çeşitli üye Devletlerde geçen sigorta veya çalışma sürelerinin birleştirilmesine imkan verecektir. Bu hükümler, Topluluk Üyesi Devletler için, Türkiye'de geçmiş süreleri göz önünde tutmak zorunluluğu yaratmaz. 3. Yukarıda belirtilen hükümler, işçinin ailesinin Topluluk içinde oturmaması halinde, aile yardımlarının ödenmesini sağlayacak nitelikte olmalıdır. 4. 2. fıkranın uygulanması sonucu kararlaştırılan hükümler uyarınca hak kazanılan yaşlılık, ölüm ve sakatlık gelir ve aylıkları Türkiye'ye gönderilebilecektir. 5. Bu maddede belirtilen hükümler, Türkiye ile Topluluk Üyesi Devletler arasındaki ikili anlaşmalardan doğan hak ve yükümleri, bunlar Türk uyruklular yararına daha elverişli bir rejim öngördükleri ölçüde değiştirmez. MADDE - 40. Ortaklık Konseyi, Topluluğu kuran Antlaşma'nın 50. maddesinin Üye Devletler'ce uygulama alanına konması sonucu alınan tedbirlerden esinlenerek, aralarında genç işçi değişimini kolaylaştırmak üzere, Türkiye ve diğer devletlere tavsiyelerde bulunabilir. BÖLÜM: II (Yerleşme hakkı, hizmetler ve ulaştırma) MADDE - 41. 1. Akit Taraflar, aralarında, yerleşme hakkı ve hizmetlerin serbest edimine yeni kısıtlamalar koymaktan sakınırlar. 2. Ortaklık Konseyi, Ortaklık Anlaşması'nın 13. ve 14. maddelerinde yer alan ilkelere uygun olarak, Akit Taraflar'ın yerleşme hakkı ve hizmetlerin serbest edimindeki kısıtlamaları aralarında gitgide kaldırmalarında uygulanacak sıra, süre ve usulleri tespit eder. Ortaklık Konseyi, söz konusu sıra, süre ve usulleri, çeşitli faaliyet dalları için bu alanlarda Topluluğun daha önce koyduğu hükümleri ve Türkiye'nin ekonomik ve sosyal alanlardaki özel durumunu göz önüne alarak, tespit eder. Üretim ve alışverişlerin gelişmesine özellikle katkıda bulunan faaliyetlere öncelik verilir. MADDE - 42. 1. Ortaklık Konseyi, özellikle-Türkiye'nin coğrafi durumunu da göz önünde bulundurarak, tespit edeceği usullere göre, Topluluğu kuran Antlaşma'nın ulaştırma ile ilgili hükümlerini Türkiye'ye teşmil eder. Ortaklık Konseyi, bu hükümlerin demiryolu, karayolu ve su yolu ulaştırmalarına uygulanması amacıyla Topluluk tarafından alınmış olan kararları Türkiye'ye, aynı şartlar içinde, teşmil edebilir. 2. Topluluğu kuran Antlaşma'nın 84. maddesinin 2. fıkrası uyarınca Topluluk, deniz ve hava ulaştırmasına ilişkin hükümler tespit ettiği takdirde, Ortaklık Konseyi, Türk deniz ve hava ulaştırması için hangi ölçüde ve hangi usule göre hükümler tespit edilebileceğini kararlaştırır. KISIM: IV Ekonomi politikalarının yaklaştırılması BÖLÜM: I (Rekabet, vergileme ve mevzuatın yaklaştırılması) MADDE - 43. 1. Ortaklık Konseyi, bu Protokol'ün yürülüğe girişinden sonra altı yıllık bir süre içinde, Topluluğu kuran Antlaşma'nın 85, 86, 90 ve 92. maddelerinde belirtilen ilkelerin uygulama şartlarını ve usullerini tespit eder. 2. Geçiş döneminde Türkiye, Topluluğu kuran Antlaşma'nın 92. maddesinin 3 (a) fıkrasında öngörülen durumda sayılabilir. Bu bakımdan Türkiye'nin ekonomik kalkınmasının kolaylaştırılmasına yönelen yardımlar, alışveriş şartlarını Akit Taraflar'ın ortak çıkarına aykırı düşecek ölçüde değiştirmedikçe, ortaklığın iyi işlemesi ile bağdaşır kabul edilir. Geçiş döneminin sonunda, Ortaklık Konseyi, Türkiye'nin o tarihteki ekonomik durumunu gözönünde bulundurarak, yukarıdaki bentte öngörülen hükmün uygulanma süresinin uzatılmasının gerekip gerekmeyeceğini kararlaştırır. MADDE - 44. 1. Hiçbir Akit Taraf, diğer tarafın mallarına, benzeri milli mallara dolaylı veya dolaysız şekilde uyguladıklarından, hangi nitelikte olursa olsun, dolaylı veya dolaysız daha yüksek bir iç vergi uygulayamaz. Hiçbir Akit Taraf, diğer tarafın mallarına, başka üretimleri dolaylı olarak koruyacak nitelikte bir iç vergi uygulayamaz. Akit Taraflar, imza tarihinde mevcut olan ve yukarıdaki kurallara aykırı bulunan hükümleri en geç bu Protokol'ün yürürlüğe girişinden sonraki üçüncü yılın başında kaldırırlar. 2. Türkiye ile Topluluk arasındaki mal alışverişlerinde, ihraç edilen mallar, dolaylı veya dolaysız olarak bu mallara uygulanan vergilerden daha yüksek bir iç vergi iadesinden yararlanamaz. 3. Muamele Vergisi kademeli toplu vergi sistemine göre olmuyorsa, ithal mallarına uygulanan iç vergiler veya ihraç mallarına tanınan iadeler için yukarıdaki fıkralarda yer alan ilkelere dokunmamak şartıyla, mallar veya mal grupları itibariyle ortalama hadler tespit olunabilir. 4. Ortaklık Konseyi, Topluluğun bu maddede belirtilen alandaki tecrübesini gözönünde bulundurarak, yukarıdaki hükümlerin uygulanmasını gözetir. MADDE - 45. Muamele vergileri, tüketim vergileri ve diğer dolaylı vergiler dışındaki vergilendirmelerde, Türkiye ile Topluluk arasındaki mal alışverişlerinde, muafiyet tanınması ve ihracatta vergi iadesi yapılması ile ithalatta fark giderici vergi veya resimler konulması, ancak alınması tasarlanan bu tedbirlerin, Ortaklık Konseyi'nce, sınırlı bir süre için, önceden onaylanmış olmasına bağlıdır. MADDE - 46. Akit Taraflar, Ortaklık Konseyi'nin 43. maddenin 1. fıkrasında belirtilen şart ve usulleri tespit eden bir karar almamış olmasından ve bu kararların veya 44. ve 45. maddelerde öngörülen hükümlerin uygulanmamasından doğacak güçlükleri gidermek için gerekli gördükleri korunma tedbirlerini alabilirler. MADDE - 47. 1. Yirmiiki yıllık bir dönem içinde Ortaklık Konseyi, Akit Taraflar'dan birinin istemi üzerine, Türkiye ile Topluluk arasındaki ilişkilerde damping uygulamaları bulunduğunu tespit ederse, dampinge sebep olanlara bu uygulamaya son vermeleri amacıyla tavsiyelerde bulunur. 2. Zarar gören Taraf: a) Ortaklık Konseyi'nin, 1. fıkra uyarınca, istemin yapıldığı tarihten başlayarak üç aylık bir süre içinde hiçbir karar almaması, b) 1. fıkrada öngörülen tavsiyelerin yapılmasına rağmen damping uygulamalarının devam etmesi, hallerinde, Ortaklık Konseyi'ne haber verdikten sonra, uygun gördüğü korunma tedbirlerini alabilir. Ayrıca, zarar gören tarafın çıkarı derhal bir eylemi gerektiriyorsa, bu taraf, çıkarını korumak amacıyla, Ortaklık Konseyine haber verdikten sonra, dampinge karşı konulacak vergiler de dahil olmak üzere, koruyucu nitelikte geçici tedbirler alabilir. Bu tedbirlerin uygulama süresi, istemin yapıldığı veya zarar gören tarafın yukarıdaki bendin (b) hükmü uyarınca korunma tedbirlerini aldığı tarihten başlayarak üç ayı geçemez. 3. 2. fıkranın 1. bendinin (a) hükmü veya 2. bendinde belirtilen hallerde korunma tedbirleri alındığı takdirde, Ortaklık Konseyi, 1. fıkrada öngörülen tavsiyeler yapılıncaya kadar bu korunma tedbirlerinin geriye bırakılmasını her an kararlaştırabilir. 2. fıkranın 1. bendinin (b) hükmünde belirtilen halde korunma tedbirleri alındığı takdirde, Ortaklık Konseyi, bu korunma tedbirlerinin kaldırılmasını veya değiştirilmesini tavsiye edebilir. 4. Akit Taraflar'dan biri kaynaklı veya o Akit Taraf ülkesinde serbest dolaşım durumunda bulunan ve diğer Akit tarafa ihraç edilen mallar, birinci Akit Taraf ülkesine tekrar ithal edildiğinde, hiçbir gümrük vergisi, miktar kısıtlaması veya eş etkili tedbir uygulanmaksızın kabul olunur. Ortaklık Konseyi, bu fıkra hükümlerinin uygulanması amacıyla, bu alanda Topluluğun edindiği tecrübeden esinlenerek, her türlü yararlı tavsiyelerde bulunabilir. MADDE - 48. Bu Protokol hükümlerinin kapsamına girmemekle beraber ortaklığın işlemesini doğrudan doğruya etkileyen veya bu hükümler kapsamına girdiği halde bunlarla ilgili herhangi bir özel usul öngörülmemiş olan alanlarda Ortaklık Konseyi, Akit Taraflardan her birine, kanun, tüzük ve yönetmelik hükümlerinin yaklaştırılmasına yönelen tedbirler almalarını tavsiye edebilir. BÖLÜM: II (Ekonomi Politikası) MADDE - 49. Ortaklık Anlaşması'nın 17. maddesinde yer alan hedeflerin gerçekleştirilmesini kolaylaştırmak amacıyla, Akit Taraflar, ekonomi politikalarını koordine etmek için, Ortaklık Konseyi'nde, düzenli olarak danışmada bulunurlar. Ortaklık Konseyi, gerektiğinde, duruma uygun tedbirler tavsiye eder. MADDE - 50. 1. Akit Taraflar, genellikle ekonomik durumları ve özellikle ödemeler dengelerinin durumu elverdiği ölçüde, ödemelerini, Ortaklık Anlaşması'nın 19. maddesinde öngörülenden daha fazla serbestleştirme yoluna gitmeye hazır olduklarını bildirirler. 2. Mal ve hizmet alışverişleri ile sermaye hareketleri sadece bunlara ait ödemelerin kısıtlanmasıyla sınırlandırıldığı ölçüde; bu kısıtlamaların gitgide kaldırılması amacıyla, miktar kısıtlamalarının kaldırılmasına hizmet edimi ve sermaye hareketleriyle ilgili hükümler kıyas yoluyla uygulanır. 3. Akit Taraflar, Avrupa Ekonomik Topluluğu'nu kuran Antlaşma'nın III sayılı ekinde yer alan görünmeyen işlemlere ilişkin transferlere uygulamakta bulundukları rejimi, Ortaklık Konseyi'nin ön müsaadesi olmadıkça, daha kısıtlayıcı bir hale getirmemeyi üstlenirler. 4. Ortaklık Anlaşması'nın 19. maddesi ile bu maddede belirtilen ödemelerin ve transferlerin gerçekleştirilmesini sağlamak için alınacak tedbirler konusunda Akit Taraflar, gerektiğinde, birbirlerine danışırlar. MADDE - 51. Ortaklık Anlaşması'nın 20. maddesinde yer alan hedeflerin gerçekleştirilmesi amacıyla, Türkiye, bu Protokol'ün yürürlüğe girişiyle birlikte, Topluluk'tan gelen ve ekonomik kalkınmasına katkıda bulunabilecek özel sermayeye tanıdığı rejimi iyileştirmek için çaba gösterir. MADDE - 52. Akit taraflar, aralarındaki sermaye hareketlerine ve bu hareketlere ilişkin cari ödemelere zarar verecek yeni kısıtlamalar koymamaya ve mevcut rejimi daha kısıtlayıcı hale getirmemeye çaba gösterirler. Akit Taraflar, sermaye işlem ve sermaye transferlerinin yapılmasında veya yürütülmesinde uygulanan izin ve kontrol işlemlerini mümkün olan ölçüde basitleştirirler ve gerektiğinde, bu basitleştirme için birbirlerine danışırlar. BÖLÜM: III (Ticaret Politikası) MADDE - 53. 1. Akit Taraflar, geçiş dönemi süresince, ticaret politikalarının, özellikle Topluluğu kuran Antlaşma'nın 113. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen alanlarda, üçüncü ülkelere karşı koordinasyonunu sağlamak için, Ortaklık Konseyi'ne danışmada bulunurlar. Bu amaçla her Akit Taraf, diğerinin istemi üzerine, akdettiği tarife veya ticari hükümleri kapsayan anlaşmalarla dış alışverişler rejiminde yaptığı değişiklikler hakkında yararlı bütün bilgileri verir. Bu anlaşmaların veya değişikliklerin Ortaklığın işleyişi üzerinde doğrudan doğruya ve özel bir etkisi olması halinde, Akit Taraflar'ın çıkarlarını gözetmek amacıyla, Ortaklık Konseyi'nde duruma uygun danışmalar yapılacaktır. 2. Geçiş döneminin sonunda, Akit Taraflar, eş biçimde ilkeler üzerine kurulmuş bir ticaret politikasına erişmek amacıyla, Ortaklık Konseyi'nde, ticaret politikalarının koordinasyonunu güçlendirirler. MADDE - 54. 1. Topluluk, Ortaklığın işleyişi üzerinde doğrudan doğruya ve özel bir etkisi olan bir ortaklık anlaşması veya bir tercihli anlaşma akdettiği takdirde, Türkiye ile Topluluk arasındaki Ortaklık Anlaşmasında belirtilen karşılıklı çıkarların Topluluk'ca dikkate alınmasını sağlamak üzere, Ortaklık Konseyi'nde duruma uygun danışmalar yapılacaktır. 2. Ortaklık içinde malların dolaşımında karşılaşılan engellerin kaldırılması için gerekli olduğu takdirde, Türkiye, Topluluğa bir ortaklık anlaşması veya bir tercihli anlaşma ile bağlı ülkelerle olan alışverişlerinin ortaya çıkarabileceği pratik meselelerin çözümünü kolaylaştırmak amacıyla yararlı bütün tedbirleri almak için çaba gösterir. Bu tedbirlerin alınmamış olması halinde, Ortaklığın iyi işlemesini sağlamak için Ortaklık Konseyi gerekli hükümleri tespit edebilir. MADDE - 55. "Kalkınma için Bölgesel İşbirliğinin (RCD)" uygulanması konusunda Ortaklık Konseyi'nde danışmalar yapılacaktır. Ortaklık Konseyi, icabında gerekli hükümleri kararlaştırabilir. Bu hükümler ortaklığın iyi işlemesini engellememelidir. MADDE - 56. Bir üçüncü devletin Topluluğa katılması halinde, Türkiye ve Topluluğun Ortaklık Anlaşması'nda belirtilen karşılıklı çıkarlarının dikkate alınmasını sağlamak amacıyla, Ortaklık Konseyi'nde duruma uygun danışmalar yapılacaktır. KISIM: V Genel ve son hükümler MADDE - 57. Akit Taraflar, kamu idareleri veya teşebbüsleri ile kendilerine özel veya münhasır haklar tanınmış olan özel teşebbüsler tarafından girişilecek satınalmalara katılma şartlarını, birbirlerinin ülkelerinde yerleşmiş Türk ve üye devletler uyrukluları arasında fark gözeten bütün işlemleri yirmiiki yıllık bir sürenin sonunda kaldıracak şekilde gitgide düzenlerler. Ortaklık Konseyi bu düzenlemenin sıra, süre ve usullerin bu alanda Topluluk'ta kabul edilmiş çözüm yollarından esinlenerek tespit eder. MADDE - 58. Bu Protokol'ün kapsamına giren alanlarda; - Türkiye tarafından, Topluluğa uygulanan rejim, üye devletler ile bunların uyrukları veya ortaklıkları arasında hiçbir farklı işleme meydan veremez; - Topluluk tarafından, Türkiye'ye uygulanan rejim, Türk uyrukluları veya Türk ortaklıkları arasında hiçbir farklı işleme meydan veremez. MADDE - 59. Bu Protokol'ün kapsamına giren alanlarda, Türkiye üye devletlerin, Topluluğu kuran Antlaşma uyarınca birbirlerine tanıdıklarından daha elverişli bir işlemden yararlanamaz. MADDE - 60. 1. Türk ekonomisinin bir faaliyet sektörünü veya dış mali istikrarını tehlikeye düşürecek ciddi bozukluklar ortaya çıkar veya Türkiye'nin bir bölgesinin ekonomik durumunun bozulması şeklinde güçlükler belirirse, Türkiye gerekli korunma tedbirlerini alabilir. Bu tedbirler ve bunların uygulama usulleri Ortaklık Konseyi'ne geciktirmeksizin bildirilir. 2. Topluluğun, bir veya birkaç üye devletin bir ekonomik faaliyet sektörünü; bir veya birkaç üye devletin dış mali istikrarını tehlikeye düşüren ciddi bozukluklar ortaya çıkar veya Topluluğun bir bölgesinin ekonomik durumunun bozulması şeklinde güçlükler belirirse; Topluluk, gerekli korunma tedbirlerini alabilir veya ilgili üye devlet veya devletleri bu tedbirleri almakla yetkili kılabilir. Bu tedbirler ve bunların uygulama usulleri Ortaklık Konseyi'ne geciktirmeksizin bildirilir. 3. 1. ve 2. fıkralar hükümlerinin uygulanmasında, ortaklığın işleyişini en az aksatacak tedbirlerin öncelikle seçilmesi gereklidir. Bu tedbirler, ortaya çıkan güçlüklerin giderilmesi için gerekli ölçüyü hiçbir şekilde aşmamalıdır. 4. 1. ve 2. fıkraların uygulanması sonucu alınan tedbirler üzerinde Ortaklık Konseyi'nde danışmalar yapılabilir. MADDE - 61. Geçiş döneminin süresi, bu Protokol'ün özel hükümleri saklı kalmak üzere, oniki yıldır. MADDE - 62. Bu Protokol ve ekleri, Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu arasında bir ortaklık yaratan Anlaşma'nın ayrılmaz parçalarıdır. MADDE - 63. 1. Bu Protokol, imza eden devletlerin kendi anayasa, usullerine uyularak onaylanır ve Topluluk yönünden Konsey'ce, Topluluğu kuran, Antlaşma hükümleri uyarınca bir karar alınması ve bu kararın Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu arasında bir ortaklık yaratan Anlaşma'nın Akit Tarafları'na tebliği ile geçerli bir şekilde aktedilmiş olur. Yukarıda belirtilen aktin onaylama ve tebliğ belgeleri Brüksel'de karşılıklı olarak verilir. 2. Bu Protokol, 1. fıkrada belirtilen onaylama ve tebliğ belgelerinin karşılıklı olarak verilmesi tarihini izleyen ayın ilk günü yürürlüğe girer. 3. Bu Protokol'ün yürürlüğe giriş tarihinin takvim yılı başına rastlamaması halinde, Ortaklık Konseyi, bu Protokol'de öngörülen süreleri, özellikle malların serbest dolaşımının gerçekleştirilmesi bakımından, takvim yılı ile birlikte son bulacak şekilde kısaltabilir veya uzatabilir. MADDE - 64. Bu Protokol, her metin eşit olarak geçerli olmak üzere, Türk, Alman, Fransız, İtalyan, Hollanda dillerinde ikişer nüsha olarak yazılmıştır. Bunun belgesi olarak, aşağıda adları yazılı tam yetkili temsilciler bu Katma Protokol'ün altına imzalarını atmışlardır
0 notes
Text
Türkiye ile AET arasında ortaklık yaratan anlaşma...
ANKARA ANLAŞMASI Türkiye ile AET arasında ortaklık yaratan anlaşma... 12 Eylül 1963 Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) arasında ortaklık yaratan anlaşma 12 Eylül 1963 tarihinde Ankara'da imzalandı. Bu anlaşma Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkilerin hukuki temelini oluşturmaktadır. Aytekin Çağlar Turan Anlaşma ve ekleri şöyle: Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu arasında bir ortaklık yaratan Anlaşma BAŞLANGIÇ Bir yandan, Türkiye Cumhurbaşkanı, Öte yandan, Majeste Belçika Kralı, Federal Almanya Cumhurbaşkanı, Fransa Cumhurbaşkanı, İtalya Cumhurbaşkanı, Altes Ruayal Lüksemburg Büyük Düşesi, Majeste Hollanda Kraliçesi, ve Avrupa Ekonomik Topluluğu Konseyi, Türk halkı ile Avrupa Ekonomik Topluluğu içinde bir araya gelmiş halklar arasında gittikçe daha sıkı bağlar kurmaya AZİMLİ OLARAK; Türkiye ve Avrupa Ekonomik Topluluğu'ndaki yaşama şartlarının, hızlandırılmış bir ekonomi ilerleyişi ve uyumlu bir alış veriş genişlemesi ile devamlı olarak iyileşmesini, böylece Türkiye ekonomisi ile Topluluk üyesi Devletlerin ekonomileri arasındaki arayı azaltmayı sağlamaya KARARLI OLARAK; Türk ekonomisinin kalkınmasının ortaya koyduğu özel sorunları ve belli bir sürede Türkiye'ye bir ekonomik yardım yapılması gerekliliğini GÖZÖN��NDE BULUNDURARAK; Türk halkının yaşama seviyesini iyileştirme çabasına, Avrupa Ekonomik Topluluğu'nun getireceği desteğin, ileride Türkiye'nin Topluluğa katılmasını kolaylaştıracağını KABUL EDEREK; Avrupa Ekonomik Topluluğunu kuran Antlaşma’nın esindiği ülküyü birlikte izliyerek, barış ve hürriyet güvencesini pekleştirmeye AZMEDEREK; Avrupa Ekonomik Topluluğu'nu kuran Antlaşma'nın 238. maddesi uyarınca Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu arasında ortaklık yaratan bir anlaşma aktini KARARLAŞTIRMIŞLAR ve bunun için TÜRKİYE CUMHURBAŞKANI: Dışişleri Bakanı Bay Feridun Cemal ERKİN'i MAJESTE BELÇİKA KRALI: Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Bay Paul Henri SPAAK'ı FEDERAL ALMANYA CUMHURBAŞKANI Dışişleri Bakanı Bay Gerhard SCHROEDER'i FRANSA CUMHURBAŞKANI: Dışişleri Bakanı Bay Maurce COUVE de MURVILLE'i İTALYA CUMHURBAŞKANI: Hazine Bakanı Bay Emilio COLOUMBO'yu ALTES RUAYAL LÜKSEMBURG BÜYÜK DÜŞESİ: Hükümet Başkan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Bay Eugène SCHAUS'u MAJESTE HOLANDA KRALİÇESİ: Dışişleri Bakanı Bay Joseph M. A. H. LUNS'u ve AVRUPA EKONOMİK TOPLULUĞU KONSEYİ: Avrupa Ekonomik Topluluğu Konseyinin şimdiki Başkanı ve Hollanda Dışişleri Bakanı Bay Joseph M. A. H. LUNS'u tam yetki ile atamışlardır. Adları geçenler, yetki belgelerinin karşılıklı olarak verilmesinden ve bunların usul ve şekil bakımından uygunluklarının anlaşılmasından sonra, aşağıdaki hükümler üzerinde uyuşmuşlardır; KISIM: I İlkeler Madde - 1. Bu Antlaşma ile Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu arasında bir Ortaklık kurulmuştur. Madde - 2. 1. Anlaşma'nın amacı, Türkiye ekonomisinin hızlandırılmış kalkınmasını ve Türk halkının çalıştırılma seviyesinin ve yaşama şartlarının yükseltilmesini sağlama gereğini tümü ile gözönünde bulundurarak, Taraflar arasındaki ticari ve ekonomik ilişkileri aralıksız ve dengeli olarak güçlendirmeyi teşvik etmektir. 2. Yukarıdaki fıkrada belirtilen amaçların gerçekleştirilmesi için 3, 4 ve 5. maddelerde gösterilen şartlara ve usullere göre bir gümrük birliğinin gittikçe gelişen şekilde kurulması öngörülmüştür. 3. Ortaklığın: a) Bir hazırlık dönemi, b) Bir geçiş dönemi, c) Bir son dönemi, vardır. Madde - 3. 1. Hazırlık döneminde Türkiye, geçiş dönemi ve son dönem boyunca kendisine düşecek yükümlülükleri üstlenebilmek için, Topluluğun yardımı ile ekonomisini güçlendirir. Bu hazırlık dönemine ve özellikle Topluluğun yardımına ilişkin uygulama usulleri, Anlaşma'ya ekli Geçici Protokol ile Mali Protokol'de belirtilmiştir. 2. Hazırlık döneminin süresi, Geçici Protokol'de öngörülen usullere uygun uzatma dışında, beş yıldır. Geçiş dönemine, Geçici Protokol'ün 1. maddesinde öngörülen şartlara ve usullere uyularak geçilir. Aytekin Çağlar Turan Madde - 4. 1. Geçiş döneminde Akit Taraflar, karşılıklı ve dengeli yükümlülükler esası üzerinden: - Türkiye ile Topluluk arasında bir gümrük birliğinin gittikçe gelişen şekilde yerleşmesini, Ortaklığın iyi işlemesini sağlamak için Türkiye'nin ekonomik politikalarının Topluluğunkilere yaklaştırılmasını, bunun için de gerekli ortak eylemlerin geliştirilmesini sağlar. 2. Bu dönemin süresi, birlikte öngörülebilecek istisnalar saklı kalmak üzere, on iki yılı geçemez. Bu istisnalar, gümrük birliğinin makûl bir süre içinde kurulup tamamlanmasına engel olamaz. Madde - 5. Son dönem gümrük birliğinin dayanak ve Akit Tarafların ekonomi politikaları arasındaki koordinasyonun güçlendirilmesini gerektirir. Madde - 6. Ortaklık rejiminin uygulanmasını ve gittikçe gelişmesini sağlamak için Akit Taraflar, Anlaşma ile verilen görevlerin sınırları içinde eylemde bulunan bir Ortaklık Konseyi'nde toplanırlar. Madde - 7. Akit Taraflar, bu Anlaşma'dan doğan yükümlülüklerin yerine getirilmesini sağlayıcı her türlü genel ve özel tedbirleri alırlar. Taraflar, Anlaşma hedeflerinin gerçekleştirilmesini tehlikeye düşürülebilecek her türlü tedbirden sakınırlar. KISIM: II Geçiş döneminin uygulanmaya konması Madde - 8. 4. maddede anılan amaçların gerçekleşmesi için Ortaklık Konseyi, geçiş döneminin başlamasından önce ve Geçici Protokolün 1. maddesinde öngörülen usule göre, Topluluğu kuran Antlaşma'nın kavradığı ve gözönünde bulundurulması gereken alanlarla, özellikle bu kısımda gözetilenlere mahsus hükümlerin uygulama şartlarını, usullerini, sıra ve sürelerini yararlı görülecek her türlü korunma kurallarını tespit eder. Madde - 9. Akit Taraflar, Anlaşma'nın uygulanma alanında, 8. maddenin uygulanması ile ilgili olarak ortaya konabilecek özel hükümler saklı kalmak üzere, uyrukluk dolayısıyla uygulanan her türlü ayrımın, Topluluğu kuran Anlaşmanın 7. maddesinde anılan ilke uyarınca yasak olduğunu kabul ederler. BÖLÜM: 1. Gümrük Birliği Madde - 10. 1. Anlaşma'nın 2. maddesinin 2. fıkrasında öngörülen gümrük birliği, mal alış verişlerinin tümünü kavrar. 2. Gümrük Birliği. - Topluluk üyesi Devletlerle Türkiye arasında, ithalâtta olduğu gibi ihracatta gümrük vergileri ve eşit etkili resimlerin ve miktar kısıtlamalarının, milli üretime, Anlaşmanın hedeflerine aykırı bir koruma sağlamayı gözeten eşit etkili başka her türlü tedbirin yasaklanmasını; - Türkiye'nin üçüncü memleketlerle ilişkilerinde Topluluğun Ortak Gümrük Tarifesi'nin kabulünü ve Toplulukça dış ticaret konusunda uygulanan sair mevzuata yaklaşmayı kapsar. BÖLÜM: 2. Tarım Madde - 11. 1. Ortaklık rejimi, Topluluğun ortak tarım politikasını gözönünde bulunduran özel usullere göre, tarımı ve tarım ürünleri alış verişini de kavrar. 2. Tarım ürününden, Topluluğu kuran Antlaşma'nın II. Ekinin konusu olan ve sözü edilen Antlaşma'nın 38. maddesinin 3. fıkrası hükümlerinin uygulanması ile halen tamamlanmış bulunan listede sayılı ürünler anlaşılır. BÖLÜM: 3. Ekonomik nitelikteki sair hükümler Madde - 12. Akit Taraflar, aralarında serbest işçi akımını kademeli olarak gerçekleştirmek için, Topluluğu kuran Antlaşma'nın 48, 49 ve 50. maddelerinden esinlenmekte uyuşmuşlardır. Madde - 13. Akit Taraflar, yerleşme serbestliği kısıtlamalarını aralarında kaldırmak için, Topluluğu kuran Antlaşma'nın 52 ilâ 56. (Dahil) maddeleri ile 58. maddesinden esinlenmekte uyuşmuşlardır. Madde - 14. Akit Taraflar, hizmet edimi serbestliği kısıtlamalarını aralarında kaldırmak için, Topluluğu kuran Antlaşma'nın 55, 56 ve 58 ilâ 65. (Dahil) maddelerinden esinlenmekte uyuşmuşlardır. Madde - 15. Topluluğu kuran Antlaşma'nın ulaştırma ile ilgili hükümlerinin ve bunların uygulanması dolayısıyla girişilmiş olan tasarrufların Türkiye'ye teşmili şartları ve usulleri, Türkiye'nin coğrafya durumu gözönünde bulundurularak düzenlenir. Madde - 16. Akit Taraflar, Topluluğu kuran Antlaşma'nın üçüncü büyük bölümünün 1. kısmında yer alan rekabet, vergileme ve mevzuatın yaklaştırılması ile ilgili hükümlerde anılan ilkelerin, ortaklık ilişkilerinde uygulanması gerektiğini kabul ederler. Madde - 17. Anlaşma'ya Taraf olan her Devlet, ekonomisine, fiyat seviyesi kararlılığı içinde devamlı ve dengeli bir genişleme sağlarken, genel ödeme bilançosuna denge sağlamak ve parasına olan güveni devam ettirmek için gerekli ekonomi politikasını uygular. Taraf Devlet, bu hedeflere ulaşmak için konjonktür politikası ve özellikle mali politika ve para politikası uygular. Madde - 18. Anlaşma'ya Taraf olan her Devlet, kambiyo kurları konusunda Ortaklık amaçlarının gerçekleştirilmesini sağlamaya elverişli bir politika uygular. Madde - 19. Türkiye ve Topluluk üyesi Devletler, Anlaşma'nın uygulanmasında mal, hizmet, sermaye ve kişi akımının aralarında serbestleştirildiği ölçüde, mal, hizmet ve sermaye alış verişlerine ilişkin ödeme veya transferlerle ücret ve sermaye transferlerinin, alacaklının veya faydalananların ikamet ettikleri memleket parasıyla yapılmasına müsaade ederler. Madde - 20. Akit Taraflar, Anlaşma amaçlarının gerçekleştirilmesine yarayan Türkiye ile Topluluk üyesi Devletler arasındaki sermaye hareketlerini kolaylaştırmak için aralarında danışırlar. Akit Taraflar, Topluluk memleketlerinden gelen ve Türk ekonomisinin kalkınmasına yardımı olabilecek sermayelerin Türkiye'de yatırımını teşvik eden her çeşit aracı araştırmaya çabalarlar. Her üye Devlet ülkesinde ikamet edenler, Türkiye'nin başka bir üye Devlete veya üçüncü bir memlekete tanıdığı bütün kolaylıklardan, özellikle yabancı sermaye eylemi ile ilgili kambiyo ve vergi konularındaki kolaylıklardan yararlanırlar. Aytekin Çağlar Turan Madde - 21. Akit Taraflar, üçüncü memleketlerin ileride Topluluğa katılmaları veya ortak olmaları halleri de dahil olmak üzere, üçüncü memleketler karşısındaki ticaret politikalarının koordinasyonunu ve bu alandaki karşılıklı çıkarlarının korunmasını sağlamaya elverişli bir danışma usulünü hazırlama konusunda uyuşmuşlardır. KISIM: III Genel ve son hükümler Madde - 22. 1. Anlaşma ile belirtilen amaçların gerçekleştirilmesi için, Anlaşma'nın öngördüğü hallerde Ortaklık Konseyi'nin karar yetkisi vardır. İki taraftan her biri, verilmiş kararların yerine getirilmesinin gerektirdiği tedbirleri almakla yükümlüdür. Ortaklık Konseyi yararlı tavsiyelerde de bulunabilir. 2. Ortaklık Konseyi, Anlaşma'nın hedeflerini gözönünde tutarak, ortaklık rejimi sonuçlarını belli aralıklarla inceler. Bununla beraber, hazırlık dönemi boyunca bu incelemeler bir görüş teatisi sınırları içinde kalır. 3. Geçiş döneminin başlaması ile, ortaklık rejiminin gerçekleşmesi yolunda, Anlaşma amaçlarından birine ulaşmak için, Akit Taraflar'ın bir ortak davranışı gerekli görüldüğü takdirde, Anlaşma bunun için gerekli davranış yetkisini öngörmese bile, Ortaklık Konseyi uygun kararları alır. Madde - 23. Ortaklık Konseyi'ni, bir yandan Türkiye Hükümeti'nden üyeler, öte yandan, Topluluk üyesi Devletler Hükümetleri'nden, Konseyi'nden ve Komisyonu'ndan üyeler meydana getirir. Ortaklık Konseyi üyeleri, İçtüzüğün öngördüğü şartlarla kendilerini temsil ettirebilirler. Ortaklık Konseyi, kararlarını oy birliği ile alır. Madde - 24. Ortaklık Konseyi başkanlığı, altışar aylık süreler için Türkiye ile Topluluk temsilcilerinden biri tarafından, sıra ile yapılır. İlk başkanlık süresi Ortaklık Konseyi kararı ile kısaltılabilir. Ortaklık Konseyi İçtüzüğünü yapar. Ortaklık Konseyi, görevlerinde kendisine yardım edebilecek her komiteyi ve özellikle Anlaşma'nın iyi yürütülmesi için gerekli işbirliği devamlılığını sağlayacak bir komite kurmaya karar verebilir. Ortaklık Konseyi bu komitelerin görev ve yetkilerini belirtir. Madde - 25. 1. Her Akit Taraf, Anlaşma'nın uygulama ve yorumu ile ilgili ve Türkiye'yi veya Topluluğu, Topluluk üyesi bir Devleti ilgilendiren her anlaşmazlığı Ortaklık Konseyine getirebilir. 2. Ortaklık Konseyi Anlaşmazlığı karar yolu ile çözebilir; keza, anlaşmazlığı Avrupa Toplulukları Adalet Divanı'na ve mevcut herhangi bir başka yargı merciine götürmeyi kararlaştırabilir. 3. Taraflardan her biri, kararın veya hükmün yerine getirilmesinin gerektirdiği tedbirleri almakla yükümlüdür. 4. Anlaşmazlık, işbu maddenin 2. fıkrasına göre çözülememiş ise, Akit Taraflar'ın geçiş dönemi ve son dönemde başvurabilecekleri tahkim ve sair yargı usulü yollarını, Anlaşma'nın 8. maddesi uyarınca Ortaklık Konseyi düzenler. Madde - 26. Anlaşma'nın hükümleri, Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu'nun yetki alanına giren maddelere uygulanmaz. Madde - 27. Ortaklık Konseyi, bir yandan Avrupa Parlamenter Asamblesi, Topluluğun Ekonomik ve Sosyal Komitesi ve öteki organları ile, öte yandan, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Türkiye'nin yukarıdaki maddeleri karşılayan organları arasında işbirliğini ve temasları kolaylaştırmak için her türlü yararlı tedbiri alır. Bununla beraber, hazırlık dönemi süresince, bu temaslar, yalnız Avrupa Parlamenter Asamblesi ile Türkiye Büyük Millet Meclisi arasındaki ilişkilerle sınırlanır. Madde - 28. Anlaşma'nın işleyişi, Topluluğu kuran Antlaşma'dan doğan yükümlerin tümünün Türkiye'ce üstlenebileceğini gösterdiğinde, Akit Taraflar, Türkiye'nin Topluluğa katılması olanağını incelerler. Madde - 29. 1. Anlaşma bir yandan Türkiye Cumhuriyeti ülkesinde, öte yandan Belçika Krallığı, Federal Almanya Cumhuriyeti, Fransa Cumhuriyeti, İtalya Cumhuriyeti, Lüksemburg Büyük Dükalığı ve Hollanda Krallığının ülkelerinde uygulanır. 2. Genel Anlaşma, Topluluğu kuran Antlaşma'nın 227. maddesinin 2. fıkrasının 1. bendinde gözetilenleri karşılayan alanlar bakımından Fransız denizaşırı illerine de uygulanır. Anlaşma'nın başka alanlarla ilgili hükümlerinin, sözü geçen illerde uygulanma şartları, Akit Taraflar arasında ileride varılacak anlaşma ile belirlenir. Madde - 30. Akit Taraflarca Anlaşma'ya eklenmesi uygun bulunan protokoller, Anlaşma'nın ayrılmaz parçalarıdır. Madde - 31. Anlaşma, imza eden Devletlerin kendi anayasa usullerine uyularak onaylanır; Topluluk yönünden Konseyce, Topluluğu kuran Antlaşma hükümleri uyarınca bir karar alınması ve bunun Akit Taraflar'a tebliği ile, geçerli olarak aktedilmiş olur. Yukarıdaki fıkrada anılan akdin tasdik ve tebliğ belgeleri Brüksel'de karşılıklı olarak verilir. Madde - 32. Anlaşma, 31. maddede sözü geçen tasdik belgelerinin karşılıklı olarak verilmesi tarihini kovalayan ikinci ayın ilk günü yürürlüğe girer. Madde - 33. İşbu Anlaşma, her metin eşitlikle geçerli olmak üzere, Türk, Alman, Fransız, İtalyan ve Hollanda dilleri ile ikişer nüsha olarak yazılmıştır. PROTOKOL NO. 1 GEÇİCİ PROTOKOL Akit Taraflar, Türk ekonomisi için, özellikle hazırlık döneminde, tütün, kuru üzüm, kuru incir ve fındık ihracatının önemine inanarak, Ortaklık Anlaşmasının 3. maddesinde öngörülen Geçici Protokolü tesbit etmek isteğiyle, Aşağıdaki hükümler üzerine uyuşmuşlardır: Madde - 1. 1. Anlaşma'nın yürürlüğe girmesinden dört yıl sonra, Ortaklık Konseyi, Türkiye'nin ekonomik durumunu gözönünde bulundurarak, Anlaşmanın 4. maddesinde gözetilen geçiş döneminin gerçekleşme şartları, usulleri, sıra ve süreleri ile ilgili hükümlerin, bir Katma Protokol ile tespit edip edemeyeceğini inceler. Katma Protokol Akit Taraflar'ca imzalanacak ve her birinde uyulması gereken anayasa usullerinin tamamlanmasından sonra yürürlüğe girecektir. 2. Beşinci yılın sonunda Katma Protokol tespit edilememiş ise, Ortaklık Konseyi'nde kararlaştırılarak ve 3 yılı geçmeyecek bir süreden sonra 1. fıkrada öngörülen usule yeniden başvurulur. 3. Bu protokol hükümleri, Katma Protokol yürürlüğe girinceye ve en geç onuncu yılın sonuna değin uygulanır. Bununla beraber, Katma Protokol tespit edilmiş, fakat onuncu yıl sonunda yürürlüğe girememiş ise, Geçici Protokol en çok bir yıllık bir süre için uzatılır. Not- 1.9.1971 tarihine kadar geçerli olan işbu Geçici Protokol yerine, 1.9.1971-31.12.1972 devresinde 7/2905 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile tasdik edilen Geçici Anlaşma kaim olmuş ve 1.1.1973 tarihinden itibaren de Katma Protokol yürürlüğe girmiştir. Katma Protokol dokuzuncu yılın sonunda tespit edilemediği takdirde, Ortaklık Konseyi, hazırlık döneminin onuncu yılının bitiminden sonra uygulanacak rejimi kararlaştırır. Madde - 2. İşbu Protokolün yürürlüğe girişi ile birlikte Topluluk Üyesi Devletler, Türkiye kaynaklı ve Türkiye çıkışlı ithalatları için aşağıdaki yıllık tarife kontenjanlarını açarlar: a) 24.01 - Ham ve mamul olmayan tütün: Tütün döküntülüri Belç. - Lüks. Eko. Birl. 1.250 ton Federal Almanya Cumhuriyeti 6.600 " Fransa 2.550 " İtalya 1.500 " Hollanda 600 " Bu tarife kontenjanlarının sınırı içinde her üye Devlet, Toplulukça 9 Temmuz 1961 tarihinde imzalanan Ortaklık Anlaşması çerçevesinde aynı ürünler ithalatına uyguladığına eşit bir gümrük vergisi uygular. b) 08.04 - Yalnız kuru üzüm (İçinde 15 Kg. veya daha az mal bulunan ambalajlarla) Belç. - Lüks. Eko. Birl. 3.250 ton Federal Almanya Cumhuriyeti 9.750 " Fransa 2.800 " İtalya 7.700 " Hollanda 6.500 " Bu tarife kontenjanlarının sınırı içinde her üye Devlet, Toplulukça 9 Temmuz 1961 tarihinde imzalanan Ortaklık Anlaşması çerçevesinde aynı ürünler ithalatına uyguladığına eşit bir gümrük vergisi uygular. c) 08.03 - Yalnız kuru incir (İçinde 15 Kg. veya daha az mal bulunan ambalajlarla) Belç. - Lüks. Eko. Birl. 840 ton Federal Almanya Cumhuriyeti 5.000 " Fransa 7.000 " Hollanda 160 " Bu tarife kontenjanları çerçevesinde Topluluk üyesi her Devlet, milli gümrük vergilerinin kuru incir için Ortak Gümrük Tarifesi'nde son yaklaşma anına kadar, Topluluğu kuran Antlaşma'nın 14. maddesinin 1. fıkrası anlamındaki esas vergiden, Topluluk üyesi Devletlerin kendi aralarında yaptıkları indirimlerin yarısının düşülmesi ile elde edilene eşit bir gümrük vergisi uygular. Geçici Protokol hükümleri, Topluluk üyesi Devletler milli gümrük vergilerinin kuru incir Ortak Gümrük Tarifesine son yaklaşma anında yürürlükte bulunuyorsa, Topluluk, 3. madde hükümlerini gözönünde bulundurarak, yukarıdaki bent gereğince Türkiye'ye sağlananlara eşit ticari faydaların saklı tutulması için gerekli tarife tedbirlerini alır. d) 08.05 - Dış ve iç kabukları çıkarılmış olanlar da dahil olmak üzere yaş veya kuru sert kabuklu meyvalar: Yalnız fındık Belç. - Lüks. Eko. Birl. 540 ton Federal Almanya Cumhuriyeti 14.500 " Fransa 1.250 " Hollanda 710 " Bu tarife kontenjanları çerçevesinde Topluluk Üyesi her Devlet %2,5 ad valorem gümrük vergisi uygular. Bunun dışında, Topluluk Üyesi Devletler, Anlaşma'nın yürürlüğe girmesi ile birlikte bu ürün için, Topluluk içi gümrük vergilerinin tamamen kaldırılmasını ve Ortak Gümrük Tarifesi'nin tüm olarak uygulanmasını gerçekleştirirler. Madde - 3. 2. maddede gösterilen ürünler için, Topluluk Üyesi Devletler milli gümrük vergilerinin Ortak Gümrük Tarifesi'ne son yaklaşmasından itibaren, Topluluk her yıl, Türkiye yararına o tarihte açılmış milli tarife kontenjanlarının tutarına eşit hacimde tarife kontenjanları açar. Bu usul Ortaklık Konseyi'nce ertesi takvim yılı için, 4. madde gereğince alınan kararlara zarar vermeksizin uygulanır. Bununla beraber, fındık bakımından bu usul, ancak Topluluk Üyesi Devletler'in milli gümrük vergilerinin öteki üç ürünün tümü ile Ortak Gümrük Tarifesi'ne uyumu anında uygulanır. Madde - 4. Anlaşma'nın yürürlüğe girişini kovalayan ikinci yıldan başlayarak, Ortaklık Konseyi 2 ve 3. maddelerde gösterilen tarife kontenjanlarının hacmini artırmayı kararlaştırabilir. Ortaklık Konseyi'nin aksine kararı olmadıkça, bu artırmalar iktisap edilmiş olur. Her artırma, ancak ertesi takvim yılından başlayarak uygulanır. Madde - 5. Anlaşma'nın yürürlüğe girişi, takvim yılı başına rastlamaz ise, Topluluk Üyesi Devletler, Anlaşma'nın yürürlüğe girişinden, ertesi takvim yılının başına kadar ki süre için, bu sürenin beher ayı hesabıyla, 2. maddede anılan miktarların onikide birini karşılayan hacimde tarife kontenjanları açarlar. Bununla beraber, Ortaklık Konseyi, Anlaşma yürürlüğe girer girmez, sözü geçen ürünler ihracatının mevsimlik niteliğini gözönünde tutarak, yukarıdaki bendin uygulanması ile elde edilen tarife kontenjanları hacimlerinin artırılmasını kararlaştırabilir. Madde - 6. Anlaşma'nın yürürlüğe girmesinden itibaren üçüncü yılın bitiminde Ortaklık Konseyi, 2. maddede gösterilenlerden başka ürünlerin Topluluk pazarında sürümünü teşvike elverişli tedbirleri kararlaştırabilir. Madde - 7. Tütün, fındık veya kuru incir için ortak tarım politikasının uygulanmaya konması ile birlikte, Topluluk, işbu Protokol gereğince Türkiye'ye sağlananlara eşit ihracat imkanlarını saklı tutmak üzere, bu ortak tarım politikası için öngörülen rejimi gözönünde bulundurarak, gerekebilecek tedbirleri alır. Madde - 8. İşbu Protokol'ün 2. maddesinde gösterilen ürünler için Toplulukça tarife kontenjanları açılması halinde, bu tarife kontenjanları çerçevesinde uygulanacak gümrük vergileri seviyesi bakımından, Türkiye'ye anlaşmaya taraf olmayan bir memleketten daha az elverişli bir işlem yapılamaz. Madde - 9. Türkiye, Topluluk Üyesi Devletlerden birine veya bir kaçına tanıdığı en elverişli işlemi üye Devletlerin hepsine teşmile gayret eder. Madde - 10. Her Akit Taraf, hazırlık dönemi ile birlikte, yerleşme hakkı, hizmet edimi, ulaştırma ve rekabetle ilgili her çeşit güçlükleri Ortaklık Konseyi'ne getirebilir. Ortaklık Konseyi gerekirse, bu güçlükleri gidermek için, Akit Taraflar'a her türlü yararlı tavsiyelerde bulunabilir. Madde - 11. İşbu Protokol Anlaşma'ya eklenmiştir. PROTOKOL NO. 2 MALİ PROTOKOL Akit Taraflar, Ortaklık Anlaşması amaçlarının izlenmesini kolaylaştırmak için Türk ekonomisinin hızlandırılmış bir şekilde kalkınmasına faydalı olmak KAYGISIYLA, aşağıdaki hükümler üzerinde UYUŞMUŞLARDIR: Madde - 1. Türk ekonomisinin verimliliğini artırmaya yardımcı, Anlaşma'nın amaçlarının gerçekleştirilmesine faydalı olan ve Türk kalkınma planı çerçevesinde yer alan yatırım projeleri için finansman işlemleri, Türk Devleti ile Türk teşebbüsleri tarafından, Avrupa Yatırımlar Bankası'na sunulabilir. Banka, bunların tabi tutulacağı işlemden müracaat sahiplerine bilgi verir. Madde - 2. Olumlu bir sonuca bağlanan istemler ödünçler vasıtasıyla finanse edilir. Bu ödünçlerin tutarı 175 milyon hesap birimine erişebilir ve Anlaşma'nın yürürlüğe girişini kovalayan beş yıl içinde bağlanabilir. Madde - 3. Finansman istemleri, Türk teşebbüslerinden geldiği zaman, ancak Türk Hükümeti'nin oluru ile olumlu sonuca bağlanabilir. Madde - 4. 1 - Ödünçler, finansmanına ayrıldıkları projelerin ekonomik özelliklerine göre verilir. 2 - Özellikle kârlılığı uzun vadeli veya yazılı yatırımlara ilişkin ödünçler, indirilmiş faiz haddi, uzatılmış ödeme süresi, ödemesiz dönem gibi özel şartlar ve gereği halinde, bu ödünçlerin Türkiye tarafından ödenmesini kolaylaştırabilecek başka özel ödeme şartları ile donatılabilir. 3 - Bir ödünç, Türk Devleti'nin dışında bir teşebbüs veya topluluğa verildiği zaman, Türk Devleti'nin garantisine bağlanır. Madde - 5. 1. Banka, bu ödünçlerin verilmesini, ihale veya teklif almalar düzenlenmesine bağlayabilir. Bu ihale veya teklif almalara katılma, Türkiye ve Topluluk Üyesi Devletler uyruklu her gerçek veya tüzel kişiye eşit rekabet şartları ile açıktır. 2. Ödünçler, kabul edilen yatırım projelerinin gerçekleşmesi için gerekli ithalat giderleri kadar iç giderlerin karşılanmasında da kullanılabilir. 3. Banka, fonların en rasyonel şekilde ve Anlaşma hedeflerine uygun olarak kullanılmasını gözetir. Madde - 6. Türkiye, bu ödünçlerden faydalanan borçluların, ödünçlerin ana para ve faizlerinin ödenmesinin gerektirdiği dövizleri edinmelerine imkan vermekle yükümlüdür. Madde - 7. Bazı projelerin gerçekleştirilmesi için bu Protokol çerçevesinde yapılacak yardım, özellikle üçüncü devletler, milletlerarası mali kuruluşlar veya Türkiye ya da Topluluk Üyesi Devletler kalkınma ve kredi müesseseleri ve resmi makamlarının dahil olacakları finansmanlara katılma şeklinde olabilir. Madde - 8. Anlaşma'da ve bu Protokol'de gösterilen şartlarla Türkiye'nin ekonomik ve sosyal kalkınmasına getirilen yardım, Türk Devletininkini tamamlayıcı bir çaba teşkil eder. Madde - 9. İşbu Protokol Anlaşma'ya eklenmiştir. SON SENET Bir yandan, Türkiye Cumhurbaşkanı'nın ve Öte yandan, Majeste Belçika Kralının, Federal Almanya Cumhurbaşkanı'nın, Fransa Cumhurbaşkanı'nın, İtalya Cumhurbaşkanı'nın Altes Ruayal Lüksemburg Büyük Düşesi'nin, Majeste Hollanda Kraliçesi'nin ve Avrupa Ekonomik Topluluğu Konseyi'nin Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu arasında bir Ortaklık yaratan Anlaşma'nın imzası için Ankara'da 12 Eylül 1963 gününde toplanan tam yetkili temsilcileri aşağıdaki metinleri tespit etmişlerdir: Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu arasında bir Ortaklık yaratan ANLAŞMA ile aşağıda sayılan protokolleri: Protokol no. 1: Geçici Protokol Protokol no. 2: Mali Protokol Tam yetkili temsilciler bundan başka Aşağıda sayılan ve işbu Senede ekli: 1. Geçici Protokol'ün 2. maddesi ile ilgili olarak kuru üzüme ilişkin niyet bildirisini; 2. Mali Protokol'ün 2. maddesinde sözü geçen hesap biriminin değerine ilişkin yorum bildirisini; 3. Ortaklık Anlaşmasında geçen "Akit Taraflar" deyiminin yorumu ile ilgili bildiriyi kabul etmişler; Ve Federal Almanya Cumhuriyeti Hükümeti'nin aşağıda sayılan ve işbu Senede ekli bulunan bildirilerini not etmişlerdir: 1. Alman uyrukluların tanımı ile ilgili bildiri; 2. Anlaşma'nın Berlin'e uygulanmasına ilişkin bildiri. Tam yetkili temsilciler işbu Senede ekli bildirilerin icabında Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu arasında bir Ortaklık yaratan Anlaşma ile aynı şartlarda geçerliklerinin sağlanması için gerekli usullere tabi tutulacağı hususunda uyuşmuşlardır. BUNUN BELGESİ OLARAK, aşağıda adları yazılı tam yetkili temsilciler işbu son Senedin altına imzalarını atmışlardır. Ankara'da 12 Eylül 1963 gününde yapılmıştır. Türkiye Cumhurbaşkanı adına: Feridun Cemal ERKİN Majeste Belçika Kralı adına: Paul Henri SPAAK Federal Almanya Cumhurbaşkanı adına: Gerhard SCHROEDER Fransa Cumhurbaşkanı adına: Maurice COVUE de MURVİLLE İtalya Cumhurbaşkanı adına: Emillo COLOMBO Altes Ruayal Lüksemburg Büyük Düşesi adına: Eugène SCHAUS Majeste Hollanda Kraliçesi adına: Joseph M. A. H. LUNS Avrupa Ekonomik Topluluğu Konseyi adına: Joseph M. A. H. LUNS Avrupa Ekonomik Topluluğu'nu kuran Antlaşma'da gereken usullerin yerine getirildiğinin, özellikle Avrupa Parlamenter Asamblesi'ne danışıldığının Öteki Akit Tarafa bildirilmesinden sonra ancak Topluluğu kesin olarak bağlayacağı ihtiyat kaydı ile GEÇİCİ PROTOKOL'ÜN 2. MADDESİ İLE İLGİLİ OLARAK KURU ÜZÜME İLİŞKİN NİYET BİLDİRİSİ Topluluk, kuru üzüm için ortak bir pazar örgütü kurmayı tasarlamadığını bildirir. MALİ PROTOKOL'ÜN 2. MADDESİNDE SÖZÜ GEÇEN HESAP BİRİMİNİN DEĞERİNE İLİŞKİN YORUM BİLDİRİSİ Akit Taraflar aşağıdaki hususları bildirirler: 1. Mali Protokol'ün 2. maddesinde öngörülen tutarın açıklanmasında kullanılan hesap biriminin değeri 0.88 867 088 gram saf altındır. 2. 1. fıkrada tanımlanan hesap birimi bakımından Topluluk üyesi bir devletin para paritesi, bir hesap biriminin içindeki saf altının ağırlığı ile Milletlerarası Para Fonu'na bu para için bildirilmiş olan pariteye tekabül eden saf altın ağırlığı arasındaki orandır. Bildirilmiş bir paritesi yoksa veya cari işlemlerde Para Fonu'nun müsaade ettiği sınırın dışında pariteden uzaklaşan kur uygulaması varsa, paranın paritesine tekabül eden altın; dolaylı veya dolaysız olarak tamamlanmış ve altına çevrilebilen bir paranın Fon'a bildirilmiş paritesi esası ile, hesap gününde Üye Devlet'e, cari ödemeler için sözü edilen altına çevrilebilir paraya uygulanmakta olan kambiyo rayicine göre hesaplanır. 3. Yukarıdaki 1. fıkrada belirtilen hesap birimi Mali Protokol'ün uygulama süresince değişmeyecektir. Bununla beraber, uygulama süresinin bitiminden önce Milletlerarası Para Fonu'nca, Statülerinin 7. Kısmının 4. maddesi gereğince bütün paraların seyyanen altına olan paritelerinin aynı oranda değişmesi kararlaştırılırsa, hesap biriminin saf altın ağırlığı bu ayarlamanın ters fonksiyonuna göre değiştirilecektir. Topluluk Üyesi Devletler'den birinin veya bir kaçının, Milletlerarası Para Fonu'nun yukarıdaki bendde öngörülen kararını uygulamaması halinde hesap biriminin saf altın ağırlığı, Milletlerarası Para Fonu'nca kararlaştırılmış ayarlamanın ters fonksiyonuna göre değiştirilecektir. Ancak, Avrupa Ekonomik Topluluğu Konseyi böylece ortaya çıkan durumu inceleyecek ve Komisyonun önermesi üzerine ve Para Komitesi'nin görüşü alınarak gerekli tedbirleri mevsuf çoğunlukla kararlaştıracaktır. ORTAKLIK ANLAŞMASI'NDA GEÇEN "Akit Taraflar" DEYİMİNİN YORUMU İLE İLGİLİ BİLDİRİ Akit Taraflar, Ortaklık Anlaşması'nın, metinde geçen "Akit Taraflar" deyimine, bir yandan Türkiye Cumhuriyeti, öte yandan, Topluluk ile Üye Devletler veya sadece, ya Üye Devletler ya da Topluluk anlamı verilmek suretiyle, yorumlanması hususunda anlaşmışlardır. Bu deyime her defasında verilecek anlam, Anlaşmanın bunları karşılayan hükümlerinden çıkarılacaktır. Bazı hallerde "Akit Taraflar" deyimi, Topluluğu kuran Antlaşma'nın geçiş dönemi süresince Üye Devletler, bu dönemin bitiminden sonra Topluluk anlamına gelebilecektir. FEDERAL ALMANYA CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ'NİN BİLDİRİLERİ 1. Alman uyrukluların tanımı ile ilgili bildiri: Federal Almanya Cumhuriyeti Temel Kanunu anlamında bütün Almanlar Federal Almanya Cumhuriyeti uyruğunda sayılır. 2. Anlaşma'nın Berlin'e uygulanmasına ilişkin bildiri: Federal Almanya Cumhuriyeti Hükümeti'nce üç aylık bir süre içinde Akit Taraflar'a aksine bir bildiri de bulunmadıkça, Ortaklık Anlaşması Berlin Eyaletine de uygulanır. ANLAŞMA'NIN İMZASI SIRASINDA İKİ HEYET BAŞKANI ARASINDA TEATİ EDİLEN MEKTUPLAR Mektup: Avrupa Ekonomik Topluluğu Heyeti Başkanı B. Günther SEELIGER'den Türk Heyeti Başkanı, Büyükelçi B. Hasan Esat IŞIK'a Tarih: 12 Eylül 1963 Konu: Türkiye'deki iş gücüne ilişkin sorunlar Bay Başkan, Ankara, 12 Eylül 1963 Bu müzakereler sırasında belirttiğiniz isteğe uymak üzere, Ortaklık Anlaşması'nın 4 ve 12. maddeleri hükümleri gözönünde bulundurularak, Ortaklık Konseyinin, Türkiye'deki iş gücüne ilişkin sorunlar hazırlık döneminden itibaren inceleyebilmesini Topluluğun kabul eylediğini size bildirmekle şeref duyarım. Bu mektubun alındığının lütfen bildirilmesini rica ederim. En üstün saygılarımın kabulünü dilerim Bay Başkan. Günther SEELIGER Avrupa Ekonomik Topluluğu Heyeti Başkanı Mektup: Türk Heyeti Başkanı, Büyükelçi B. Hasan Esat IŞIK'tan Avrupa Ekonomik Topluluğu Heyeti Başkanı, B. Günther SEELIGER'e Tarih: 12 Eylül 1963 Konu: Avrupa Ekonomik Topluluğu Heyeti Başkanı'nın mektubuna cevap Bay Başkan, Ankara, 12 Eylül 1963 12 Eylül 1963 günlü mektubunuzla, bana aşağıdaki hususu bildirmek lütfunda bulunmuştunuz: "Bay Başkan, Bu müzakereler sırasında belirttiğiniz isteğe uymak üzere, Ortaklık Anlaşması'nın 4 ve 12. maddeleri hükümleri gözönünde bulundurularak, Ortaklık Konseyinin, Türkiye'deki iş gücüne ilişkin sorunları hazırlık döneminden itibaren inceleyebilmesini Topluluğun kabul eylediğini size bildirmekle şeref duyarım. Bu mektubun alındığının lütfen bildirilmesini rica ederim." Bu mektubun alındığını bildirmekle şeref duyarım. En üstün saygılarımın kabulünü dilerim Bay Başkan. Hasan Esat IŞIK Türk Heyeti Başkanı "Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu arasında bir Ortaklık Yaratan Anlaşma" ya ekli "Geçici Protokol" ün birinci maddesi uyarınca 23 Kasım 1970 tarihinde Brüksel'de imzalanmış olan Katma Protokol ve Ekleri ile Mali Protokol, Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu yetki alanına giren maddelerle ilgili Anlaşma ve Son Senet'in onaylanmasının uygun bulunduğuna dair Kanun Kanun No. 1448 R. Gazete No. 13915 Kabulü: 22.7.1971 R.G. Tarihi: 3.8.1971 Madde 1 - 12 Eylül 1963 tarihinde Ankara'da imzalanmış, 4/2/1964 tarih ve 397 sayılı Kanunla onaylanması uygun bulunmuş 22/10/1964 tarih ve 6/3820 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanmış, 20/11/1964 tarih ve 6/3930 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe girmiş olan "Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu Arasında Bir Ortaklık Yaratan Anlaşma" ya ekli "Geçici Protokol"ün birinci maddesi uyarınca, bahis konusu Anlaşma'nın 4. maddesinde gözetilen geçiş döneminin gerçekleşme şartları, usulleri, sıra ve süreleri ile ilgili hükümlerini tespit etmek üzere 23 Kasım 1970 tarihinde Brüksel'de imzalanmış olan "Katma Protokol ve Ekleri" ile "Mali Protokol", "Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu Yetki Alanına Giren Maddelerle İlgili Anlaşma" ve "Son Senet" in onaylanması uygun bulunmuştur. Madde 2 - Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Madde 3 - Bu Kanun'un hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. Karar No. 7/5476 R.Gazete No. 14406 Tarihi: 21.12.1972 R.G. Tarihi: 29.12.1972 Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu arasında bir Ortaklık Yaratan Anlaşma'ya ekli geçici Protokol'ün birinci maddesi uyarınca, Hükümetimizle Avrupa Ekonomik Topluluğu arasında 23 Kasım 1970'de imzalanmış ve 22 Temmuz 1971 tarih ve 1448 sayılı Kanunla onaylanması uygun bulunmuş olan "Katma Protokol", "Mali Protokol", "Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu'nun Yetki Alanına Giren Maddelerle İlgili Anlaşma" ve "Son Senet"in, 1 Ocak 1973 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere onaylanması; Dışişleri Bakanlığı'nın 15 Aralık 1972 tarih ve ESGM (ESAD) 760.430/72-1284 sayılı yazısı üzerine, 31 Mayıs 1963 tarih 244 sayılı Kanunun 2 ve 3. maddeleri uyarınca Bakanlar Kurulu'nca 21/12/1973 tarihinde kararlaştırılmıştır.
0 notes
Text
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
MAHKEME HANGİ İŞLERE BAKAR ? 1. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınmış olan temel haklarının çiğnenmesinden şikayetçi olan bireylerin başvurularını belirli koşullar altında değerlendiren bir uluslararası mahkemedir. Uluslararası bir antlaşma olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile Avrupa devletlerinden bir çoğu, bireylerin bazı temel haklarına saygı gösterme yükümlülüğü altına girmiştir. Bu haklar, Sözleşme’de ve sadece bazı ülkelerce kabul edilmiş olan, Sözleşme’ye Ek 1, 4, 6, 7 ve 13 numaralı Protokollerde gösterilmiştir. Mahkeme’ye başvuruda bulunurken, ekte bulacağınız adı geçen metinleri, ve bazı devletlerin ilgili çekincelerini incelemeniz Aytekin Çağlar Turan tavsiye olunur. 2. Sözleşme’ye taraf bir devletçe, bu temel haklardan biri veya birkaçının ihlalinden ötürü kendinizi şahsen ve doğrudan mağdur olarak değerlendiriyorsanız, Mahkeme’ye şikayette bulunabilirsiniz. 3. Mahkeme, ancak Sözleşme ve Ek Protokollerinde yer alan hakların ihlaline ilişkin şikayetleri inceleyebilir. Mahkeme, ulusal yargı organlarına göre bir istinaf mahkemesi konumunda değildir ve onlar tarafından verilen kararları ne ortadan kaldırabilir, ne de değiştirebilir. Mahkeme’nin şikâyet konusu olan makam nezdinde, lehinize doğrudan bir müdahalede bulunma yetkisi de yoktur.
Aytekin Çağlar Turan
4. Mahkeme ancak Sözleşme’yi ve ilgili Protokolü onamış (ekteki listeye bakınız) devletlere karşı yapılan ve belirli bir tarihten sonraki olaylara ilişkin başvuruları kabul eder. Bu tarih, şikâyet edilen devlete, ve şikayetin hangi metin (bizzat Sözleşme ya da Ek Protokollerinden biri) ile güvence altına alındığına göre değişir. 5. Mahkeme’ye ancak, bir kamu otoritesinin (Parlamento, idare, mahkeme vb) sorumluluk alanına giren işlemlerinden dolayı şikâyette bulunabilirsiniz. Mahkeme özel kişi veya kuruluşlara karşı yapılan şikâyetlere bakmaz. 6. Sözleşme’nin 35. maddesi 1. paragrafı gereğince, Mahkeme’ye ancak iç hukuk yolları tüketildikten ve nihai karar tarihinden itibaren altı ay içinde başvurulabilir. Bu kabul edilirlik koşullarına uymayan bir başvuru Mahkeme tarafından incelenemez. 7. Bu nedenle, Mahkeme’ye başvurmadan önce ilgili devletin hukuk sisteminin sunduğu ve şikayetinizin konusunu oluşturan duruma çözüm getirebilecek tüm hukuk yollarını denemiş olmanız şarttır. Aksi halde, bu yolların etkisiz kaldığını kanıtlamanız gerekecektir. Dolayısıyla önce, en yüksek
Aytekin Çağlar Turan dereceli mahkemeye kadar tüm yetkili ulusal yargı organlarına başvurmanız, ve onlar önünde Mahkeme’ye sunmayı düşündüğünüz şikayeti, en azından özü itibariyle dile getirmiş olmanız gereklidir. 8. İç hukuk yolları tüketilirken, ulusal mevzuatın öngördüğü usule, ve özellikle de süreye ilişkin kurallara uygun hareket edilmelidir. İç hukuk yollarını tüketmek üzere yaptığınız başvurular, size yükletilebilecek bir kusurla, örneğin süre, görev veya usul yönünden reddedilirse, Mahkeme başvurunuzu inceleyemeyecektir. 2/5 9. Bununla birlikte, bir mahkeme kararından, özellikle bir mahkumiyetten şikayetçi iseniz, olağan kanun yollarını kullandıktan sonra muhakemenin iadesi yoluna başvurmanız şart değildir. Ayrıca, af talebinde bulunmuş olmak, ya da yargı dışı çözüm yolu aramak da gerekli değildir. Bu çerçevede parlamentoya, devlet başkanına, hükümete, bakanlıklara veya “ombudsman” lara sunulan dilekçeler, kullanılması şart iç hukuk yolu niteliğinde sayılmaz. 10. Yetkili en yüksek ulusal yargı merciinin verdiği karardan itibaren Mahkeme’ye başvurmak için altı aylık süreniz vardır. Bu süre, muhakemenin iadesi, af ve veya herhangi bir başka mercie yaptığınız yargı dışı çözüm talebinin reddinden itibaren değil, ulusal yargı usulünün olağan akışında nihai kararının size veya avukatınıza tebliğinden itibaren işlemeye başlar. 11. Altı aylık süre Mahkeme’ye sunduğunuz, ve özet olarak da olsa şikayetinizin konusunu açıklıkla dile getirdiğiniz ilk mektupla veya doldurulmuş başvuru formunun gönderilmesiyle kesilir. Sadece bilgi isteyen bir mektup altı aylık süreyi kesmez. 12. Bilginiz açısından, Mahkeme tarafından incelenen başvurulardan % 90'ının, yukarıda belirtilen şartlardan biri veya birkaçına uyulmadığı için kabul edilemez bulunduğu konusuna dikkatinizi çekerim.
0 notes
Text
Avrupa Birliği Eğitim Programları
AVRUPA BİRLİĞİ EĞİTİM PROGRAMLARI (Prof.Dr. Mehmet A. Kısakürek tarafından hazırlanmıştır) SOKRATES COMENIUS ERASMUS MİNERVA LINGUA GRUNDTVIG ARION NARIC TEMPUS LEONARDO DA VINCI YOUTH SOCRATES AVRUPA BİRLİĞİ EĞİTİM ALANI HAREKET PLANI (2000-2006) Aytekin Çağlar Turan Değişen dünyada, yararlı becerileri kazanmak, bir iş bulmak veya bireysel anlamda gelişmek için bilginin önemi artmaktadır. Günümüzde eğitim yaşam boyu devam eden bir süreç haline gelmiştir. Eğitim ve öğretim artık sadece okulda veya üniversitede değil, hayatın her aşamasında gerçekleşen ve gelişen bir süreç durumundadır. Avrupa katma değeri Avrupa’nın önemli özelliği “farklılığı”dır. Bu durum özellikle sistem ve uygulamaların ülkeden ülkeye büyük değişiklikler gösterdiği eğitim alanı için geçerlidir. Farklılıklar her birey için bir zenginleşme demek olup, kaliteyi arama ve yeni buluşlar için verimli bir zemin oluşturmaktadır. Socrates Programının Hedefleri Aytekin Çağlar Turan Socrates, Avrupa’nın Eğitim Programı olup, 30 ülkede uygulanmaktadır. Temel amacı , Avrupa bilgisi oluşturmak ve böylece bu yüzyılın zorluklarına karşı daha iyi tepki ve cevap vermek, hayat boyu öğrenmeyi sağlamak, herkes için eğitimi teşvik etmek ve beceri ve niteliklerin kazanılmasına yardımcı olmaktır. Bu nedenle Socrates dil öğrenimini desteklemekte , öğrenenlerin mübadele ve gelişimi teşvik etmektedir. İşbirliği Aytekin Çağlar Turan Socrates, eğitimin her alanında Avrupa işbirliğini esas almaktadır. Bu işbirliği değişik şekillerde karşımıza çıkmaktadır. Mübadele, projeler organize etme, fikirleri ve başarılı uygulamaları paylaşmak için Avrupa bilgi ağını kurma, ortak çalışma ve karşılaştırmalı analizler yapma vb.gibi. Socrates uygulamada bireylere öğrenim ve başka bir ülkede eğitim programına katılım için yardım sağlamaktadır. Aynı şekilde eğitim kuruluşlarına öğretim projeleri düzenlemek ve deneyimleri paylaşmak için destek sağlamaktadır. Çeşitli kurum ve kuruluşlarla ve sivil toplum örgütlerine eğitim konularında etkinlikler yapmaları için yardım etmektedir. Sokrates programı çerçevesinde yalnızca AB’ne üye ülkeler arasında karşılıklı işbirliği projeleri finansal destek alabilmektedir. Geniş anlamda okul Socrates , anaokulundan üniversiteye kadar bütün eğitim faaliyetlerini desteklemektedir. Buna örgün olmayan yetişkin eğitimi de dahildir. Eğitim kurumları yeni fikirlere ve uygulamalara açık olmak durumundadır.Bu nedenle çeşitli ülkelerdeki kuruluşlarla işbirliğine gitmek veya değişik sivil toplum kuruluşları ile çalışmak önemli görülmektedir. Socrates, toplumdaki herkesin eğitimini hedeflemektedir. Bu kapsamda; -Zorunlu eğitim çağındaki öğrenciler , gençler ve eğitimine devam edemeyen ancak devam etmek isteyen belli yaşın üzerindeki bireyler -Öğretmenler; eğitim yöneticileri ve idari personel ile destek hizmetlerinde görevli olanlar -Tüm eğitim kurumları -Eğitimle ilgili kişi ve kuruluşlarla, kamu görevlileri ve karar organlarında görev alanlar, yerel yetkililer; aile kurumları; iş sektörü, eğitimle ilgili diğer kuruluşlar ve sivil toplum örgütleri hedef kitle olarak gösterilebilir. Ortak öncelikler Hedeflenen guruplar ve projeler ne olursa olsun Socrates ,Avrupa’nın çok kültürlü karakterini vurgulamak için başlatılmıştır. Bu çerçevede dezavantajlı gruplar��n eğitimi Sokrates programı tarafından desteklenmektedir. Aynı şekilde, sosyal dışlama ve okullarda başarısızlığın ortadan kaldırması programın hedefleri arasında bulunmaktadır. Bu amaçla Yeni bilgi iletişim teknolojileri(ICT) kullanılarak büyük bir veri bankası oluşturulmuştur. Ayrıca, değişik Avrupa dillerinin öğreniminde yenilikler de Sokrates programı kapsamında teşvik edilmektedir. Uygulama Alanları Socrates değişik çalışmalardan oluşmaktadır: -Comenius: okul eğitimi -Erasmus : Yüksek öğrenim -Grundtvig: yetişkin eğitimi ve diğer eğitim biçimleri -Lingua: Avrupa dillerinin öğrenimi -Minerva: Eğitimde bilgi ve iletişim teknolojileri -Eğitim sistemlerinin ve politikalarının izlenmesi ve yenilikler -Diğer eğitim programları ile ortak faaliyetler
0 notes
Text
AİHM MAHKEME’YE NASIL BAŞVURULUR ?
Mahkeme’nin resmi dilleri İngilizce ve Fransızca’dır, ancak size daha kolay geliyorsa, Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğü’ne Sözleşme’yi imzalamış devletlerin resmi dillerinde de yazabilirsiniz. Usulün ilk aşamasında Mahkeme’den bu dilde yazılmış mektuplar alabilirsiniz. Fakat daha sonraki aşamalarda, özellikle de sunduğunuz şekli ile Mahkeme’nin başvurunuzu kabul edilemez bulduğunu belirtmediği ve aksine şikayetleriniz konusunda Sözleşmeci Devlet’in yazılı görüşünü almaya karar verdiği aşamadan itibaren, Yazı İşleri Müdürlüğü’nden gelen tüm mektup ve belgeler İngilizce veya Fransızca olacaktır. Aynı şekilde sizden veya temsilcinizden gelecek yazışmaların da İngilizce veya Fransızca dillerinde olması istenecektir. Aytekin Çağlar Turan 14. Mahkeme’ye yapılan başvurular yalnızca posta yolu ile gönderilebilir (telefonda yapılan başvurular kabul edilmez.) Faks veya elektronik posta ile yapılacak başvurular daha sonra posta ile gönderilecek başvuru metniyle teyid edilmedikçe geçerli sayılmayacaktır. Şikayetinizi sözlü olarak açıklamak için Strasbourg’a bizzat gelmenize gerek yoktur. 15. Başvurunuzla ilgili bütün yazışmalar aşağıdaki adrese gönderilmelidir : Monsieur le Greffier de la Cour européenne des Droits de l’Homme Conseil de l’Europe
Aytekin Çağlar Turan F–67075 STRASBOURG CEDEX. Mahkeme’ye gönderdiğiniz yazışma ve belgeleri birbirine tutturmak için lütfen zımbalamayınız, yapışkan bant ile veya herhangi bir başka madde ile yapıştırmayınız veya bağlamayınız. Tüm sayfaları sırasına göre numaralandırınız. 16. İlk mektubunuz veya başvuru formunuzun alınmasından sonra, Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğü, adınıza açılan dosyanın numarasını size bildirecektir. Bu numara, daha sonraki bütün yazışmalarda yer almalıdır. Daha sonra, sizden şikayetinize ilişkin belge, bilgi veya tamamlayıcı açıklamalar talep edilebilir. Bununla birlikte, Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğü şikayetçi olduğunuz devletin yürürlükteki hukuku hakkında bilgi veremeyeceği gibi, ulusal hukukun yorumu ve uygulanmasına ilişkin hukuki mütalaada da bulunamaz Aytekin Çağlar Turan Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğü ile yazışmalarınızda sizden istenenleri zamanında ve tam olarak yerine getirmeniz yararınıza olacaktır. Yanıt vermemeniz veya her türlü gecikme dosyanızın incelenmesinin devamı ile ilgili iradenizi sürdürmediğiniz değerlendirmesine yol açabilir. 18. Eğer şikayetlerinizin Sözleşme veya Ek Protokoller ile güvence altına alınan haklarla ilgili olduğunu ve yukarıda sayılan koşulları yerine getirdiğinizi düşünüyorsanız, başvuru formunu özenle ve okunaklı bir biçimde doldurarak, başvurunuzun incelenmesi için gerekli olan belgelerin bir örneğini de ekleyerek, en kısa sürede ve en geç Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğü’nün ilk mektup tarihini izleyen altı ay içinde gönderiniz. Başvuru formu ve ilgili belgeler belirtilen süre içinde Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğü’ne geri gönderilmezse, dosyanızın incelenmesinin devamı ile ilgili iradenizi sürdürmediğiniz değerlendirmesine yol açacak ve başvuru dosyanız yok edilecektir. 19. Mahkeme İç Tüzüğü’nün 47. maddesi gereğince başvuru formu aşağıda belirtilenleri kapsamalıdır : a. Şikâyetlerinizin, ve dayandıkları olayların özeti, b. Sözleşme ile güvence altına alınan haklarınızdan hangilerinin ihlal edildiğini düşündüğünüz konusunda açıklama, c. İç hukuk yollarını tüketmek için hangi makamlara başvurduğunuz konusunda bilgi, d. Şikâyet konusu olayla ilgili olarak kamusal mercilerce verilmiş kararların bir listesi. Bu listede, ilgili kararların tarihi, kısa özeti, kararı alan makamın adı da yer almalıdır. Mektubunuza bu kararların birer kopyası eklenmelidir. (Gönderdiğiniz belgeler size iade edilmeyeceğinden, belgelerin asıllarını değil, yalnızca suretlerini göndermeniz rica olunur). 20. Mahkeme İç Tüzüğü’nün 45. maddesine göre, başvuru formu bizzat tarafınızdan veya temsilciniz tarafından imzalanmış olmalıdır. 21. Kimliğinizin açıklanmasını istemiyorsanız, bunu belirtmeniz ve yargılamanın aleniyeti ilkesinin istisnası niteliği taşıyan bu talebi gerekçelendirmeniz gereklidir. Mahkeme kimliğin saklı tutulması taleplerini istisnai durumlarda ve ancak gerekçesini haklı bulursa kabul edebilir. 22. Başvurunuzun ilk aşamasında, bir avukat tarafından temsil edilmeniz yada sizi temsil eden kişinin mutlaka avukat olması gerekmez. Ancak Mahkeme’nin şikayetleriniz konusunda Sözleşmeci Devlet’in yazılı görüşünü almaya karar verdiği aşamadan itibaren, usul gereğince, bir avukat tarafından temsil edilmeniz istenecektir. Özel muafiyet durumları hariç, bu kişi, Sözleşme’yi imzalamış devletlerde avukatlık mesleğini icra ile yetkilendirilmiş olmalı ve Mahkeme’nin resmi dillerinden birini (İngilizce ve Fransızca) en azından anlama düzeyinde kullanabilmelidir. Bu aşamadan itibaren, Mahkeme’den gelecek yazışmalar iki resmi dilden biri ile yapılacaktır. Aynı şekilde, sizden yada temsilcinizden gelecek mektupların da, resmi olmayan bir dilde yazışma yapılması konusunda özel izin alındığı durumlar haricinde, iki resmi dilden biri ile yapılması gerekmektedir. Mahkeme’ye bir avukat veya temsilci aracılığıyla başvurmak isterseniz, başvuru formuna ek olarak bir yetki belgesi sunmanız gereklidir. Bir tüzel kişiyi (şirket, dernek vb.) veya bir grup bireyi temsil eden kişi, yasal temsilcilik sıfatını kanıtlamalıdır. 23. Mahkeme başvurunuzun hazırlanması amacıyla avukat tutmanız için adli yardım sağlamaz. Mahkeme önündeki usulün ileri aşamalarında (başvurunun davalı hükümete yazılı görüş alınması amacıyla iletilmesi kararından sonra) avukat tutmak için maddî imkânınız yoksa ve Mahkeme davanızın görülebilmesi için gerekli buluyorsa, adli yardımdan yararlanabilirsiniz. 24. Mahkeme’de başvurular ücretsiz incelenmekte olup, dosyanızın gidişatı ile ilgili bilgiler size Yazı İşleri Müdürlüğü tarafından bildirilecektir. Usul, en azından başlangıçta yazılıdır ve bu nedenle Mahkeme’ye bizzat gelmeniz gerekmemektedir.
0 notes
Text
Avrupa Birliği Hukuku Kaynakları
Avrupa Birliği Hukuku Kaynakları · Müktesebat · Birincil Mevzuat · İkincil Mevzuat · Uluslararası Anlaşmalar · İçtihat Müktesebat Avrupa Birliği’nin birincil mevzuatı, ikincil mevzuatı, uluslararası anlaşmaları, idare hukukunun genel ilkeleri, üye devletler arasında yapılan sözleşmeler ve diğer AB hukuku kaynaklarının bütününe birden verilen isim “Avrupa Birliği müktesebatı”dır. Avrupa Birliği’ne üye olan ülkelerin AB müktesebatını olduğu gibi kabul ederek AB hukuk düzenini benimsemesi gerekmektedir. AB müktesebatı iç hukukun üstünde yer almaktadır. Aytekin Çağlar Turan Birincil Mevzuat Avrupa Birliği hukukunu oluşturan antlaşmalar AB hukuk düzeninin temel kaynağını oluşturmakta, bu nedenle de “Birincil Mevzuat” olarak nitelendirilmektedir. Birincil mevzuat, üye devletler arasında doğrudan müzakereler sonucu kabul edilen ve ulusal parlamentolar tarafından onaylanan mevzuattır. Antlaşmalar, karar-alma süreçleri ile yasama, yürütme ve hukuk süreçlerinde rol oynayan Avrupa Birliği kurum ve organlarının temel yapı, işleyiş ve sorumluluklarını da tanımlamaktadır. Avrupa Birliği’nin kurucu antlaşmaları olarak nitelendirilen Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu (AKÇT), Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) ve Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu (EURATOM) antlaşmaları zaman içerisinde değişikliğe uğramıştır. Bu değişiklikleri getiren antlaşmalar şunlardır: - Avrupa Tek Senedi (imza tarihi: 17 Şubat 1986; yürürlüğe giriş: 1 Temmuz 1987) - Maastricht Antlaşması (imza tarihi: 7 Şubat 1992; yürürlüğe giriş: 1 Kasım 1993) - Amsterdam Antlaşması (imza tarihi: 2 Ekim 1997; yürürlüğe giriş: 1 Mayıs 1999) - Nice Antlaşması (imza tarihi: 26 Şubat 2001; yürürlüğe giriş: 1 Şubat 2003) Aytekin Çağlar Turan İkincil Mevzuat Topluluk kurumlarının Antlaşmaları temel alarak geliştirdikleri yasal araçlara ikincil mevzuat adı verilmektedir. İkincil mevzuat araçları, Avrupa Birliği’ne amaçlanan hedeflerle orantılı uygun mevzuat önlemleri alma imkânı tanımaktadır. Bu araçlar şunlardır: Yönetmelikler -tüzükler- (regulations): Yönetmelikler tüm üye devletler için tamamen bağlayıcı nitelikte olup doğrudan uygulanabilir etkiye sahiptir. Yönetmeliklerin uygulanması için üye ülkelerin ayrıca uygulama mevzuatı çıkartması gerekmemektedir. Yönetmelikler üye ülke vatandaşlarına ulusal yasalarda olduğu gibi hak ve yükümlülükler getirir. Yönetmelikler Avrupa Birliği Resmi Gazetesi’nde yayınlanır ve Yönetmelik çerçevesinde belirlenen zamanda yürürlüğe girer. Eğer Yönetmelik içerisinde böyle bir zaman belirtilmemişse Yönetmelik, Resmi Gazete’de yayınlandığı günü izleyen 20. günde yürürlüğe girmektedir. Direktifler (directives): Direktifler tek bir üye devletle ilgili olabilecekleri gibi tüm üye ülkeleri bağlayıcı da olabilmektedir. Uygulama şekil ve metotlarının seçimi ulusal makamlara bırakılmıştır. Diğer bir ifadeyle, direktiflerin uygulanabilmesi için ulusal hukuka uyarlanmaları gerekmektedir. Tüm üye devletlere yönelik olan direktiflerin Avrupa Birliği Resmi Gazetesi’nde yayınlanması gerekmektedir. Direktiflerin yürürlüğe girişleri de tıpkı yönetmelikler gibidir. Eğer Direktif içerisinde yürürlüğe giriş tarihine ilişkin bir hüküm bulunmuyorsa direktifler de Resmi Gazete’de yayınlandıkları günü izleyen 20. günde yürürlüğe girmektedir. Avrupa Birliği’nde direktiflerin kullanımı oldukça yaygındır. Bunun nedeni, bu yöntemin Avrupa Birliği’ne hukuki sonuçlarla ilgili karar verme ve bu hedefleri ulusal mevzuatta uyarlamayı üye ülkelere bırakma imkânı tanımasıdır. Kararlar (decisions): Kararlar hitap ettikleri taraflar için tamamen bağlayıcıdırlar. Üye ülkeleri, gerçek ve tüzel kişileri muhatap alabilirler. Topluluk kurumları pek çok alanda “kararlar” doğrultusunda hareket edebilmektedir. Bazı alanlarda ise Antlaşma, politika oluşturma metodu olarak kararların kullanılmasını şart koşmaktadır. Bu alanlara örnek olarak rekabet kuralları ihlalleri ile devlet yardımlarının Ortak Pazar’a uygun olmadığı durumları göstermek mümkündür. Bakanlar Konseyi, kendi yetki alanı içerisindeki konularda Avrupa Komisyonu’na karar alma yetkisi verebilmektedir. Tavsiye ve görüşler (recommendations and opinions): Tavsiye ve görüşler bağlayıcı nitelikte değildir. İlgili konuda benimsenebilecek bir tutum önermekte ya da görüş bildirmektedirler. Tavsiyeler politika oluşturmada yönlendirici olabilmektedirler. Aytekin Çağlar Turan Diğer politika geliştirme metotları: Yönetmelik, direktif, karar, tavsiye ve görüşlerin yanı sıra Topluluk diğer politika geliştirme metotları da kullanmaktadır. Örneğin Avrupa Komisyonu devlet yardımları alanında yetkilerini ne şekilde kullanacağına ilişkin bazı kılavuz ilkeler (guidelines) geliştirmiştir. Kurumların politika geliştirmede kullandıkları bir diğer araç da kurumlar arası anlaşma veya bildirgelerdir (inter-institutional agreements or declarations). Kurumlar arası anlaşma veya bildirgeler, Antlaşma’da yer alan belli bir maddeye ya da hükümetlerarası konferanslarda sunulan çerçeveye açıklık getirmek amacıyla kullanılmaktadır. Uluslararası Anlaşmalar Uluslararası anlaşmaları 3 grupta incelemek mümkündür: - AB’ye üye olmayan ülkelerle ve diğer uluslararası kuruluşlarla ticaret sahasında veya endüstriyel, teknik ve sosyal alanlarda kapsamlı işbirliği öngören antlaşmalar, - Belirli ürünlerde ticarete ilişkin anlaşmalar, -Topluluk ve üye olmayan ülkeler arasındaki ortaklık anlaşmaları, işbirliği anlaşması veya ticari anlaşmalar. İçtihat Mahkeme kararlarının oluşturduğu hukuk ilkelerinin tümüne ise “içtihat” adı verilmektedir. Avrupa Birliği hukukunda Adalet Divanı’nın içtihatları büyük önem taşımaktadır. Adalet Divanı’nın verdiği kararlar, 1952 yılından itibaren Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu (AKÇT), 1958’den itibaren Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) ve EURATOM olmak üzere, uzun yıllar boyunca çeşitli anlaşmazlıkların çözümünü sağlamış ve kapsamlı bir Topluluk içtihatı oluşmasıyla sonuçlanmıştır. Adalet Divanı içtihatı Türkiye açısından da önem taşımaktadır. Gümrük Birliği’ni kuran 6 Mart 1995 tarih ve 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı, Gümrük Birliği’ne ilişkin olarak alınan kararların Adalet Divanı’nın ilgili kararlarına uygun olarak yorumlanacağını belirtmektedir
0 notes
Text
1982 Anayasasının Başlıca Özellikleri
-82 anayasası 61’e göre daha kazuistik bir yöntemle hazırlanmıştır: Genel nitelikte değil daha ayrıntılı hazırlanmıştır.Bu açıdan her iki anayasada kazuist sistemle hazırlanmıştır.Bunun sebebi ise her iki anayasanın da tepki niteliği taşımasıdır dolayısıyla daha ayrıntılı düzenlemeler mevcuttur.Bunun diğer bir sebebi ise siyasi kültürle alakalıdır.Yaşanan siyasal sorunlara daha legalistik çözümler bulmak gerekçesi ile bu sistem kullanılmıştır.82 anayasası 61 ‘e göre daha kazuist bir karaktere sahiptir.Her iki anayasanın başlangıç kısımları mukayese edilirse 82’ninkinin daha uzun olduğu görülür.Ayrıca 1961 anayasasının 151 madde ve 11 geçici maddesi mevcuttu. Fakat 1982 anayasasının 177 maddesi ve 16 geçici maddesi vardır.Ayrıca 1961 anayasasının herhangi bir maddesine tekabül eden 1982 anayasası maddesi diğerine oranla daha uzun ve ayrıntılı tutulmuştur. Aytekin Çağlar Turan -Sadece genel ilkeleri ortaya koyup bunların uygulanmasını kanunlara bırakma amacını güden anayasa tipine “çerçeve anayasa “ denir. Her iki anayasa da çerçeve anayasa tipini benimsemeyip birçok muhtemel durumları düzenleme isteyen kazuistik yönteme yer vermiştir.Bir anayasa kazuistik ve katı ise o anayasa toplumun gelişmelerinin arkasında kalabilir.Çerçeve anayasa ise devlet hayatına ilişkin içeriği olduğu için toplum gelişmesine uyan bir karakteri olur.Bu yüzden çerçeve anayasa kazuistik’e göre daha uzun ömürlü olur (Amerikan Anayasası) -1982 Anayasası 1961 anayasasına göre daha “katı” bir niteliktedir. 82 anayasasından değiştirilmesi talep bile edilemeyecek hükümlerinin kapsamı artmıştır.Ayrıca anayasa değişikliği süresine 61’de mevcut olmayan C.B.’nin onay safhasını eklemiştir.C.B.’nin onaylamadığı anayasa değişikliğini halk oyuna sunabilecekti.Bunlara ek olarak geçici 9 maddenin C.B.’ye tanıdığı güçleştirici veto yetkisi de bu anayasanın 61’e göre daha katı olduğunun kanıtlarıdır. Aytekin Çağlar Turan -1982 Anayasası bir geçiş süreci öngörmüştür. Bütün anayasalarda olduğu gibi 82 anayasasında da geçici hükümler vardır.Normal yönetime geçiş için bir süreç öngörülmüştür.83 halkoylamasıyla direk sivil hayata geçilmemiştir.Bunun için tedricen (yavaş yavaş) bir geçiş uygun görülmüştür.Ve böylece bir müddet daha sivil hayat denetlenmiştir. 1980-1983 arasında doğrudan doğruya askeri yönetim 1983’ten sonra ise metinlerin öngördüğü süreyle bir geçiş süreci yaşanmıştır.M.G.K. başkanı Kenan Evren’in C.B. olmasıyla sivil hayat denetim altında tutulabilecekti.Seçimlerde anayasanın belirlemiş olduğu yöntemden bir kerelik sapmayla C.B.’nin doğrudan doğruya halk tarafından seçilmiştir.Ayrıca geçici 2. maddeye göre MGK Cumhurbaşkanlığı konseyine dönüşecek ve 6 yıl hüküm süreceklerdi bu konsey üyeleri de vekillere tanınan dokunulmazlık hakkına sahip olacaklardır.Böylece askeri otorite siyasi etkiye 6 yıl boyunca sahip olacaktı.Fakat yetkiler icrai değil istişari karakterde olacaktı.Bunlara ek olarak da geçici 4. maddeye göre 11 Eylül 1980 tarihinde herhangi bir siyasi parti lideri konumunda olan kişiler 5 veya 10 yıllık siyasi yasaklı konumuna gelmiştir.Bu yasaklar 1987 de yapılan halkoylamasıyla yürürlükten kalkmıştır. -1982 anayasası Otorite –hürriyet dengesinde otoritenin ağırlığını arttırmıştır. 61’e tepki olarak otoriteyi arttırmak için kişi özgürlükleri alabildiğine artırılmıştır.1961 anayasası 11.maddesinde kişi hak ve hürriyetlerinin güvence altına alındığı görülür.1971’de bu madde değişmiş olsa bile yine de sınırlayıcı bir formül içermesi zordur.Fakat 1982 anayasası 13.maddesi son fıkrasında tüm hak ve hürriyetleri sınırlayıcı bir maddedir. -1982 anayasası devlet yapısı içinde yürütme organını güçlendirmiştir. Yürütmede C.B.’nin yetkileri oldukça güçlendirildi.Ayrıca başbakanın yetkileri de 61’e göre oldukça güçlendirildi. -1982 anayasası karar alma mekanizmalarındaki tıkanıklıkları giderici hükümler getirmiştir. Karar alma sürecinde ortaya çıkabilecek tıkanma ve kilitlenmeyi önleyebilecek ve karar alma sürecine sürat kazandıracak hükümler içerir.70’li yıllarda hükümet bunalımlarının sıkça olması ve parlamentonun bu hükümet bunalımlarıyla uğraşması yüzünden memleket sorunlarını çözemiyor.1961 anayasasının 108. maddesinde meclis seçimlerinin yenilenmesi için C.B.’ye yetki verir fakat bunun için 18 aylık bir süre öngörür.Bu yetki 82’de caydırıcı rol oynadı.116.maddeye göre 45 günlük bir hükümet bunalımının ardından C.B.’ye meclis seçimlerinin yenilenmesi hakkı doğar. 82-116.maddede olduğu gibi 82-02.maddesinde de C.B. seçimleri için bir yaptırım öngörülmüştür.61-95.maddeye göre C.B. seçimleri için ilk iki turda 3/2 çoğunluk gerekir eğer sağlanmazsa diğer turlarda salt çoğunluk yeterlidir.Fakat salt çoğunluk sağlanmayabilir.Bu yüzden bu hüküm 82 anayasasında değişiklik gösterdi ayrıca zaman sınırı da kondu(30 gün).82-102.maddeye göre ilk iki oylamada 3/2 çoğunluk 3.turda salt çoğunluk 4.turda ise 3.turda en çok oy alan iki aday arasında bu seçim olur. 1961 anayasasına göre C.B. adaylığı parlamenter sıfatı taşımayı gerektirir. Fakat dışarıdan aday alınabiliyordu bu da kontenjan senatoyla sağlanıyordu.82 anayasasında bu dolaylı yönteme yer verilmedi. Meclis başkanlarının seçimlerini düzenleyen maddelerde C.B. seçimlerininki gibiydi. 82-94. madde ve 61-84.madde. Bunlara ek olarak partilerin grup kurma sayılarını düzenleyen maddeler de değişti.(82-95.mad. 61-85.mad.) Gene 61 anayasasına göre Anayasa mahkemesine millet meclisince 3 cumhuriyet senatosunca 2 üyenin seçilmesi gerektiği halde bu seçimlerde aranan üye tamsayısının salt çoğunluğu şartı her zaman bulunamaması nedeniyle seçimler mümkün olamamış ya da uzun sürmüştür.82 anayasası bu usulün kaldırılmasını sağlamıştır. 82 anayasası yasama sürecini uzatıcı ve kanunların yapılmasını güçleştirici nitelik taşıyan iki meclis sistemine son vererek cumhuriyet senatosunu kaldırmış böylece yasama süreci süratlenmiş ve basitleşmişti. Parlamenter sisteme işlerlik kazandırma gereksiz tıkanma ve bunalımları önleme amacını güden bu tür kurum ve kurallara literatürde “rasyonelleştirilmiş parlamentarizm” denir.Bu anlamda 82 anayasası rasyonel parlamentarizm yönünde bir eğilim gösterdiği öne sürülebilir. -1982 Anayasası 1961 Anayasasına Oranla Daha Az katılmacı bir demokrasi modelini benimsemiştir. Çok partili hayata geçişten sonra klasik liberal demokrasi bağlamı içinde başlıca iki demokrasi anlayışı etkili olmuştur.Birinci anlayış daha az katılmacı ve çoğulculuk taraftarıdır.Buna göre halkın esas rolü belirli zamanlarla kendisini yönetecek olanları seçmekten ibarettir.Milli irade bu şekilde belirdikten sonra devlet seçilmiş organlar tarafından yönetilmeli ve halk ya da çeşitli grupların etkisinde kalmamalıdır.Diğer görüş ise halkın siyasete aktif şekilde katılmasına taraftardır. 1961 anayasası bu ikinci görüşe 1982 anayasası ise birinci görüşe uygun düşer.Yani 82 anayasası katılmacı demokrasi anlayışını benimsemiş ve belli ölçüde depolitizasyonu amaçlamıştır.Bu amaç anayasanın çeşitli hükümlerine yansımıştır.Bunlar: a)Siyasi Partilerin teşkilatlanması üzerine yasaklar b)Siyasi partilerin tüzel kişilerle olan ilişkileri üzerine yasaklar. c)Siyasi amaçlı direnişler üzerine yasaklar. d)Dernekler üzerine yasaklar. e)Dernek gösteri yürüyüş ve toplantıları üzerine yasaklar f)Kamu kurumları üzerine yasaklar e)Son olarak da TBMM seçim dönemi 5 yıla çıkmış ve en fazla bir ara seçim yapılabileceği esası konmuştur. Sivil toplum kuruluşlarının siyasi partilerle işbirliğinde bulunmalarını ve siyasi faaliyete girmelerini yasaklayan bu hükümlerin hemen tümü 1995’teki anayasa değişikliği ile kaldırılmıştır. Hukuka Uygunluk Denetimi:Kendinden önceki normlara uygun olup olmadığının denetimi Yerindelik Denetimi:Normu yürürlüğe koyan organın takdir yetkisinin denetlenmesi
0 notes
Text
Fransız İdare Hukukunun Doktrinin Gelişimi.-
Fransız İdare Hukukunun Doktrinin Gelişimi.-Yukarıda belirtildiği gibi Fransa’da, özel hukuktan bağımsız bir idare hukuku Conseil d'État’nın verdiği kararlarla ortaya çıkmıştır. Bu şekilde ortaya çıkan ve haliyle dağınık hâlde bulunan idare hukukunun kuralları doktrinin çabası ile sistemleştirilmiş, böylece bir disiplin olarak idare hukuku gelişmiştir. Bu nedenle Fransa’da yazılmış olan genel eser niteliğindeki önemli idare hukuku kitaplarını kısaca görmek gerekir. Bu kitapları tarihsel olarak 50 yıllık zaman dilimleri itibarıyla dört gruba ayırarak inceleyebiliriz: 1800-1850.- Fransa’da ilk idare hukuku kitabı Louis de Cormenin tarafından 1822 yılında yazılmıştır[26]. Cormenin’in kitabını Emile-Victor Foucart [27], Joseph-Marie de Gérando [28] ve Louis Macarel’in [29] kitapları izlemektedir[30]. aytekin çağlar turan 1850-1900.- Bu dönemde şu kitaplar zikredilebilir: Léon Aucoc, Confé-rences sur l’administration et le droit administratif, Paris, Dunod, 1867-1870 (3 Cilt); Anselme Batbie, Traité théorique et pratique de droit public et administratif, Paris, Larose, 1861-1868 (8 Cilt); Théophile Ducrocq, Cours de droit administratif, Paris, Fontemoing, 1862, (7 Cilt)[31]. Bu grup içinde yer alan kitaplar arasında en önemlisi ve Fransız idare hukukunun gerçek kurucusu olarak kabul edilen ve bugün dahi yazarlar tarafından kendisine atıfta bulunulan kitap, Conseil d'État’nın Başkan Yardımcısı olan Edouard Laferrière’in (1841-1901) 1887-1888 yıllarında yayınlanan iki ciltlik Traité de la juridiction administrative et des recours contentieux (Berger-Levraul, 1887-1888) isimli kitabıdır[32]. aytekin çağlar turan 1900-1950.- Yirminci yüzyılın ilk yarısında Fransa’da yayınlanan idare hukuku eserleri arasında en önemlileri şunlardır: Léon Duguit , Traité de droit constitutionnel, Paris, Boccard, İkinci Baskı, 1924-1928, 5 Cilt (İlk baskı: 1911) (Cilt I-III, Üçüncü Baskı, 1927-1928; Cilt IV, İkinci Baskı, 1924; Cilt V, İkinci Baskı, 1925). aytekin çağlar turan Maurice Hauriou , Précis administratif et de droit administratif et de droit public, Paris, Sirey, Onikinci Baskı, 1933 (İlk baskı: 1892). Henri Berthélemy , Traité élémentaire de droit administratif, Paris, Rouseeau, Onüçüncü Baskı, 1933. Roger Bonnard , Précis de droit administratif, Paris, LGDJ, dördüncü Baskı, 1943. Paul Duez ve Guy Debeyre, Traité de droit administratif, Paris, Dalloz, 1952. Gaston Jèze , Les principes généraux du droit administratif, Paris, Giard, Üçüncü Baskı, 1925-1936 (6 Cilt). Louis Rolland , Précis de droit administratif, Paris, Dalloz, Onuncu Baskı, 1951. 1950-Günümüz.- Fransa’da yirminci yüzyılın ikinci yarısında yazılan ve çoğunluğu hâlâ bugün de kullanılan idare hukuku genel eserleri arasında en önemlileri şunlardır: Francis-Paul Bénoit , Le droit administratif français, Paris, Dalloz, 1968. Charles Eisenmann , Cours de droit administratif, Paris, LGDJ, 1982-1983, 2 Cilt. Marcel Waline , Droit administratif, Paris, dokuzuncu Baskı, 1963. André de Laubadère, Jean-Claude Venezia ve Yves Gaudemet, Traité de droit administratif, Paris, L.G.D.J., Onbeşinci Baskı, 1999, 5 Cilt. Georges Vedel ve Pierre Delvolvé, Droit administratif, Paris, PUF, 1992, 2 Cilt. René Chapus, Droit administratif général, Paris, Montchrestien, Onbeşinci Baskı, 2001, Cilt I. René Chapus , Droit administratif général, Paris, Montchrestien, Onbeşinci Baskı, 2001, Cilt II. René Chapus, Droit du contentieux administratif, Paris, Montchrestien, Sekizinci Baskı, 1999. Jean-Marie Auby ve Roland Drago, Traité de contentieux administratif, Paris, LGDJ, İkinci Baskı, 1975, 2 Cilt. Üçüncü Baskı, 1982. Marceau Long , Prosper Weil, Guy Braibant, Pierre Delvolve ve Bruno Gnevois, Les grands arrêts de la jurisprudence administrative, Paris, Dalloz, Onüçüncü Baskı, 2001. (Fransız Danıştayının önemli kararlarının incelemesi vardır).
0 notes
Text
Ceza Infaz Kurumlari Ve Tutukevleri Aday Memurlari Yetiştirme Yönetmeliği
Yönetmelik no : BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler Amaç Madde 1 — Bu Yönetmelik, ceza infaz kurumları ve tutukevlerine ait kadrolara aday olarak atanan memurların yetiştirilmeleri ve aslî memurluğa atanmaları için uygulanacak eğitim programlarını, eğitim sürelerini, eğitimlerde uygulanacak sınavları, sınav değerlendirme esaslarını ve diğer hususları belirlemek amacıyla düzenlenmiştir. Kapsam Madde 2 — Bu Yönetmelik hükümleri, ceza infaz kurumları ve tutukevlerine ait kadrolara aday memur olarak atananlar hakkında uygulanır. Dayanak Madde 3 — Bu Yönetmelik, 29/7/2002 tarihli ve 4769 sayılı Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezleri Kanununun 18 inci maddesi ile 27/6/1983 tarihli ve 18090 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Aday Memurların Yetiştirilmelerine İlişkin Genel Yönetmeliğin 33 üncü maddesine dayanılarak hazırlanmıştır. Tanımlar Madde 4 — Bu Yönetmelikte geçen; Bakanlık: Adalet Bakanlığını, Genel Müdür: Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürünü, Genel Müdürlük: Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünü, Kurum: Ceza infaz kurumları ve tutukevlerini, Eğitim merkezi ve eğitim merkezleri: Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Ankara Eğitim Merkezi ile bölge eğitim merkezlerini, Öğretim görevlisi: Eğitim merkezlerinde eğitim ve öğretim hizmetlerini yürütmekle görevlendirilenleri, Müdür ve müdür yardımcısı: Eğitim merkezleri müdür ve müdür yardımcısını, Aday Memur: İlk defa Devlet memurluğuna atanacaklar için uygulanacak sınavları kazanarak temel eğitim, hazırlayıcı eğitim ve staja tâbi tutulmak üzere, Kurumdaki kadrolara atananları, Aslî Memur: Adaylık süresi içerisinde temel, hazırlayıcı eğitim ve staj devrelerinin her birinde başarılı olan ve bu süre içinde olumlu sicil alarak adaylığı kaldırılan kişileri, Adaylık Süresi: Kurumdaki kadrolara aday memur olarak atananların, Devlet kamu hizmet ve görevlerine aday memur olarak atandıkları tarihten başlamak üzere, bir yıldan az iki yıldan çok olmayan süreyi, Temel Eğitim: Aday memurların, aslî memur olabilmeleri için tâbi tutuldukları Devlet memurlarının ortak nitelikleri ile ilgili hususları kapsayan eğitimi, Hazırlayıcı Eğitim: Aday memurların; Kurum, atandıkları birim, sınıfı, kadro ve görevleri ile ilgili olarak yapılan eğitimi, Staj: Aday memurların kurumdaki görevi ile ilgili olarak yapılan uygulamalı eğitimi, Sınav: Temel ve hazırlayıcı eğitim dönemleri sonunda yapılacak değerlendirmeler için bilgi düzeyini ölçme işlemini, Değerlendirme: Temel ve hazırlayıcı eğitim dönemleri sonunda yapılacak sınavlar ile staj dönemi sonundaki bilgi düzeyini puanlama yoluyla ölçme işlemini, Temel Eğitim Kurulu: Aday Memurların Yetiştirilmelerine İlişkin Genel Yönetmeliğin 18 inci maddesiyle, Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığında oluşturulan Kurulu, Yönetme Kurulu: Kurumdaki aday memurların eğitimlerinin yönetimi, yürütülmesi ve denetimi için oluşturulan Kurulu, Komisyon: Yönetme Kurulunca oluşturulan Eğitim ve Sınav Yürütme Komisyonunu ifade eder. İKİNCİ BÖLÜM Eğitimin İlke ve Esasları Eğitimin Genel İlkeleri Madde 5 — Aday memurların eğitiminde aşağıda belirtilen ilkeler göz önünde tutulur. a) Eğitimlerin amacı, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına, Atatürk İlke ve İnkılâplarına, Anayasada ifadesi bulunan Atatürk Millîyetçiliğine sadakatle bağlı kalacak, Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarını milletin hizmetinde olarak, tarafsızlık ve eşitlik ilkelerine bağlı kalarak uygulayacak, yurt ve vatandaş sevgisi ile dolu, güler yüzlü, yol gösterici, vatandaşlara daima yardımcı, disiplinli ve bilgili memur yetiştirmektir. b) Aday memurların; Kurum hizmetlerinin gerektirdiği bilgi, beceri ve alışkanlıklar kazandırılarak zaman ve kaynak savurganlığına yol açmadan, verimlilik, etkinlik ve tutumluluk ilkeleri çerçevesinde görevlerini yerine getirmelerini sağlayacak şekilde yetiştirilmeleri esastır. c) Temel eğitim, hazırlayıcı eğitim ve staj, birbirlerini izleyen sıra içinde sürdürülür. Bu eğitimler, hiçbir nedenle adaylık süresini aşamaz. d) Eğitimler, aday memurların öğrenim durumuna göre düzenlenip yürütülür. e) Eğitimler,Yönetme Kurulunun sorumluluğunda yürütülür. f) Eğitim sürelerine sınavlar dahildir. g) Eğitimlerini başarıyla tamamlayamayan aday memur, aslî memurluğa atanamaz. Temel Eğitimin İlkeleri Madde 6 — Temel eğitimin hedefi, aday memurlara, Devlet memurlarının ortak nitelikleriyle ilgili bilinmesi gereken asgari bilgileri vermektir. Bu eğitim, her sınıftaki kadroya atanan aday memura, ortak bir program içinde, öğrenim durumları dikkate alınarak uygulanır. Bu eğitimin süresi, on günden az iki aydan çok olamaz. Temel eğitim için ayrılan süreye dönem sonunda yapılan sınav süreleri dahildir. Temel eğitim, Yönetme Kurulunca belirlenen tarihte yapılır. Hazırlayıcı Eğitimin İlkeleri Madde 7 — Hazırlayıcı eğitimin hedefi, aday memurlara, Kurum tarafından atandıkları birim, sınıfı, kadro ve görevleri ile ilgili gerekli bilgi ve beceriler kazandırılarak, görevlerine uyumlarını sağlamaktır. Bu eğitimin süresi, bir aydan az üç aydan çok olamaz. Hazırlayıcı eğitim için ayrılan süreye dönem sonunda yapılan sınav süreleri dahildir. Hazırlayıcı eğitim, temel eğitimin bitiminden sonra başlar. Stajla İlgili İlkeler Madde 8 — Stajın hedefi; aday memurlara, hazırlayıcı eğitim döneminde verilen kurumsal bilgilerle ilgili uygulama yaptırmak suretiyle beceri ve deneyim kazandırmaktır. Gerektiğinde aday memura, görevleriyle ilgili olmak üzere, diğer bir kurum veya kuruluşta da staj yaptırılabilir. Bu yetiştirme, iki aydan az olmamak koşuluyla adaylık süresi içinde tamamlanır. Eğitim Konuları Madde 9 — Aday memurların eğitim konuları aşağıda gösterilmiştir: a) Temel eğitim konuları 1) Atatürk ilkeleri. 2) T.C. Anayasası. a) Genel Esaslar, b) Temel Hak ve Ödevler, c) Cumhuriyetin Temel Organları, d) Yürütme. 3) Genel olarak Devlet teşkilâtı. 4) 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu. a) Ödev ve Sorumluluklar, b) Genel Haklar, c) Yasaklar, d) Sicil ve disiplin işleri, e) Sosyal ve malî haklar, f) Amir - memur ilişkileri, g) Müracaat ve şikâyetler, h) Kılık kıyafet, ı) Yer değiştirme, i) Beşeri ilişkiler. 5) Yazışma - dosyalama usulleri. 6) Devlet malını koruma ve tasarruf tedbirleri. 7) Halkla ilişkiler. 8) Gizlilik ve gizliliğin önemi. 9) İnkılâp tarihi. 10) Millî güvenlik bilgileri. 11) Haberleşme. 12) Türkçe dil bilgisi kuralları. 13) İnsan hakları. b) Hazırlayıcı Eğitim Konuları Aday memurların kadro ve görevleri göz önünde tutularak aşağıdaki konularda eğitim yapılır: a) Yargı teşkilâtının tanıtılması, b) Ceza infaz kurumları ve tutukevlerinin teşkilât ve görevleri ile ilgili mevzuatı, c) Bakanlık merkez teşkilâtı, görevleri, ilgili mevzuat, meslek etiği, d) Aday memurun görevi ile ilgili diğer hususlar, e) Merkezî Eğitim Yönetme Kurulunun uygun göreceği ilgili diğer konular. c) Staj Dönemi Konuları Bu eğitimin konuları, aday memurun temel, hazırlayıcı eğitimde tâbi tutulduğu eğitim konularında, birim yöneticisinin gözetiminde, beceri ve deneyim kazandırmak için yapılan uygulamalardır. Eğitim Programları Madde 10 — Aday memurlara, uygulanacak temel eğitim programları Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığından temin edilir. Temel eğitim programında yer alan, Atatürk İlkeleri, İnkılâp Tarihi, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve Millî Güvenlik bilgileri konuları için belirlenen sürelerde kısaltma yapılamaz. Hazırlayıcı eğitim ve staj programlarını, Yönetme Kurulu hazırlar. Eğitim programları; ilköğretim, lise ve dengi okullar ile yükseköğretim mezunları düzeyinde olmak üzere, ayrı ayrı düzenlenir. Eğitimin Yapılması Madde 11 — Temel eğitim, Temel Eğitim Kurulunca belirlenen programlar çerçevesinde; hazırlayıcı eğitim ve staj, Yönetme Kurulunca belirlenen programlar çerçevesinde, Eğitim ve Sınav Yürütme Komisyonunca yaptırılır. Temel ve hazırlayıcı eğitimler ile stajın başlangıç ve bitiş tarihleri, yerleri, eğitime katılanların sayısı ve diğer bilgiler; eğitimlerin başlamasıyla birlikte, Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığına bildirilir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Sınavlara İlişkin Esaslar Sınav Sorularının Hazırlanması Madde 12 — Sınav soruları aşağıda belirtilen şekilde hazırlanır; a) Temel eğitimle ilgili sınav soruları, Merkezî Eğitim Yönetme Kurulunca Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığından temin edilir ve Genel Müdürlükçe eğitim merkezlerine ve adlî yargı adalet komisyonlarına dağıtılır. b) Hazırlayıcı eğitimle ilgili sınav soruları, Merkezî Eğitim Yönetme Kurulunca hazırlanır, Genel Müdürlükçe eğitim merkezlerine ve adlî yargı adalet komisyonlarına dağıtılır. Staja ilişkin sorular, Ek-1’de yer alan Staj Değerlendirme Belgesinde belirtilmiştir. Sınavlarla İlgili İlke ve Yöntemler Madde 13 — Temel ve hazırlayıcı eğitim dönemleri sonunda yapılacak sınavlarla ilgili ilke ve yöntemler şunlardır; a) Temel eğitim sınavı, Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığından temin edilen sorular arasından; hazırlayıcı eğitim sınavı ise test, uzun cevaplı veya uygulamalı olarak yapılır. Hazırlayıcı eğitim sınavında, uygun görülen sınav çeşitlerinden biri veya birkaçı birden uygulanabilir. b) Sınavlar, duyurulan yer, gün ve saatte yapılır. c) Sınav soruları, salon başkanı tarafından yoklama yapılıp sınava katılmayanların tutanakla tespit edilmesinden ve sınav kurallarının adaylara açıklanmasından sonra dağıtılır. d) Sınavlarda köşesi kapalı kâğıt kullanılır. e) Sınavlarda sınavın başlayışını, akışını ve bitimini, kullanılan kâğıtların ve sınava giren adayların sayısını ve her adayın kullandığı kâğıt adedini gösteren bir tutanak düzenlenir. Bu tutanaklar, salon başkanı ve en az iki gözetmen tarafından imzalanır. f) Temel eğitim sınav soruları, aday memurların huzurunda kur’a usulü ile tespit edilir. Değerlendirme Madde 14 — Eğitimler aşağıdaki şekilde değerlendirilir. a) Temel ve Hazırlayıcı Eğitim: Bu eğitimlerde sınav kâğıtları, komisyonca değerlendirilir. Değerlendirme, 100 tam puan üzerinden yapılır. 60 ve daha yukarı puan alanlar başarılı sayılır. Başarısız olan aday memurların kâğıtları, komisyonca en geç bir gün sonra bir daha okunarak yeniden değerlendirilir. Uzun cevaplı, yazılı ve uygulamalı sınavların kesin puanı sınavları yapmakla görevli komisyon üyelerinin verdikleri puanların aritmetik ortalaması alınarak bulunur. Sınavlarda küsuratlar, bir üst tam puana tamamlanır. b) Staj: Staja katılanlar Ek –1 deki staj değerlendirme belgesi ile değerlendirilirler. Sınav Sonuçlarının Bildirilmesi Madde 15 — Sınav sonuçları, sınavların yapıldığı günü takiben iki gün içinde ilân edilir. Ayrıca, sonuçlar başarısız adaylara yazılı olarak tebliğ edilir. Yazılı Sınavlara İtiraz Madde 16 — Aday memurlar, yazılı sınav sonuçlarına itiraz edebilirler. İtirazlar, sınav sonuçlarının adaylara duyurulmasından başlayarak iki gün içinde, dilekçe ile Eğitim ve Sınav Yürütme Komisyonu Başkanlığına yapılır. Komisyon, dilekçeleri on gün içinde yanıtlamak zorundadır. Yapılan bu inceleme sonucu kesindir. Sınavlara itiraz edenlerin itirazları sonuçlandırılıncaya kadar aday memurlar müteakip eğitime devam ettirilirler. Sınavlara Katılmama Hâli Madde 17 — Sağlık sebepleri dışında sınavlara katılmayanlar başarısız sayılır. Sağlık nedeniyle sınava katılmayanların sınavları adaylık süresi içinde uygun bir zamanda yapılır. Soruların açılması ve yazdırılmasından veya dağıtılmasından sonra sınav salonuna gelenler de sınava katılmamış sayılarak başarısız olarak değerlendirilirler. Sınavları Geçersiz Sayılacaklar Madde 18 — Adaylardan; a) Kopya girişiminde bulunanlar, kopya çekenler veya kopya verenler, b) Sınav düzenine aykırı davranışlarda bulunanlar, c) Kendi yerine başkasını sınava sokanlar sınavlarda başarısız sayılır. Bu adaylar hakkında bir tutanak düzenlenir ve haklarında gerekli kanunî işlem yapılır. Sınavların İptalini Gerektiren Hâller Madde 19 — Sınavlar; a) Sınav sorularının çalınmış olduğunun saptanması, b) Soru zarflarının sınav zamanından önce açıldığının saptanması, c) Soruların yetkili olmayan kişilerce sınavlardan önce görülmüş olması hâllerinde Yönetme Kurulunca iptal edilir. Saptanan bu durumlara neden olanlar hakkında kanunî işlem yapılır. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Eğitim ve Sınavlarla İlgili Kurullar ve Görevleri Yönetme Kurulu Madde 20 — Yönetme Kurulu, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünden sorumlu müsteşar yardımcısının başkanlığında Genel Müdür, personel ve eğitimden sorumlu genel müdür yardımcıları ile iki daire başkanından oluşur. Kurulun raportörlüğü ile sekretarya hizmetleri Genel Müdürlüğün eğitimden sorumlu daire başkanlığı tarafından yürütülür. Yönetme Kurulunun Görevleri Madde 21 — Bu Kurulun görevleri aşağıda belirtilmiştir: a) Temel eğitim programlarını temin etmek, b) Hazırlayıcı eğitim ve staj programlarını düzenlemek, c) Eğitim yapılacak yerleri plânlamak ve belirlemek, d) Eğitim ve Sınav Yürütme Komisyonunu kurmak, e) Eğitim yardımcı malzemesini sağlamak, f) Eğitimlerin program dahilinde yürütülmesini sağlamak, g) Eğitici personel temin etmek, h) Diğer kurum ve kuruluşlarla her türlü işbirliğini sağlamak, ı) Eğitimlerin ve sınavların belirtilen süre içinde yürütülmesi için gerekli tedbirleri almak, i) Eğitimleri denetlemek, j) Temel ve hazırlayıcı eğitim sınav sorularını hazırlamak, eğitim yerlerine dağıtılmasını sağlamak. Eğitim ve Sınav Yürütme Komisyonu Madde 22 — Eğitim merkezlerinde bir Eğitim ve Sınav Yürütme Komisyonu kurulur. Komisyon; müdür, müdür yardımcısı, idarî işler şube müdürü ve program geliştirme, ölçme ve değerlendirme sorumlularından oluşur. Aday memurluk eğitimi, adlî yargı adalet komisyonları tarafından yaptırıldığı takdirde bu komisyon Eğitim ve Sınav Yürütme Komisyonu olarak görev yapar. Eğitim ve Sınav Yürütme Komisyonunun Görevleri Madde 23 — Bu Komisyonun görevleri aşağıda belirtilmiştir: a) Adaylara yetecek kadar salon temin etmek, b) Eğitimleri, Yönetme Kurulunca tespit edilen programlar ve esaslar dahilinde yürütmek, c) Eğitim ve sınavları belirtilen süre içinde tamamlamak, d) Yeteri kadar sınav uygulayıcısı, gözetmen ve salon başkanını belirlemek, e) Sınavlar için gerekli güvenlik önlemlerini almak, f) Sınavları yapmak ve değerlendirmek, g) Sınav sonuçlarını aday memurlara tebliğ etmek, h) Sınav sonuçlarına yapılacak itirazları inceleyerek sonuca bağlamak. BEŞİNCİ BÖLÜM Çeşitli Hükümler Askerlik Hâli Madde 24 — Aday memurların askerlik hizmeti ile ilgili hususlar, 1111 sayılı Askerlik Kanununun 35 inci maddesi (E) ve (F) bendleri göz önünde bulundurularak Kurumca belirlenir. Aday memurların adaylık süresi içinde silah altına alınmaları nedeniyle tamamlanamayan eğitimleri, terhislerinden sonra müracaatlarını takip eden durumlarına uygun ilk eğitim grubuna dahil edilerek tamamlattırılır. Bildirme Madde 25 — Temel eğitim, hazırlayıcı eğitim ve staj devrelerinin her birinde başarısız olan ve bu sebeple görevlerine son verilen aday memurlar için Devlet Personel Başkanlığınca belirlenen form doldurularak en geç bir ay içinde adı geçen Başkanlığa gönderilir. Formda göreve son vermeyi gerektiren sebepler açıkça belirtilir. Memurluğa Alınmama Madde 26 — Temel eğitim, hazırlayıcı eğitim ve staj devrelerinin herhangi birinden başarısız olan ve bu sebeple görevlerine son verilen aday memurlar, üç yıl süreyle Devlet memurluğuna alınmazlar. Ancak, sağlık nedeniyle kurumları ile ilişkileri kesilenler için bu koşul aranmaz. Üç yıllık sürenin saptanmasında Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığında tutulan kayıtlar esas alınır. Mecburî Hizmetle Yükümlü Olan Aday Memurların Eğitimleri Madde 27 — Mecburî hizmetle yükümlü olup aday memur olarak atanmış olanlar da bu Yönetmelik hükümlerine göre eğitime tâbi tutulurlar. Temel ve hazırlayıcı eğitimlerle staj devrelerinin her birinde başarısız olanlar, kendileri için yapılmış olan bütün giderleri iki katı fazlasıyla ödemek zorundadırlar. Bunlarla ilgili işlemler Genel Müdürlükçe yapılır. Öğretim Görevlilerinin Ders Ücretleri Madde 28 — Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezlerinde yürütülen eğitimlerde ders vermekle görevlendirilenlere 29/7/2002 tarihli 4769 sayılı Kanunun 18 inci maddesinde öngörülen Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezleri Kuruluş, Görev ve Çalışma Yönetmeliğindeki düzenlemelere göre; Eğitim Merkezleri dışında yürütülen eğitimlerde ders vermekle görevlendirilenlere ise, 10/12/1986 tarih ve 86/11288 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan "Adalet Bakanlığına bağlı Adalet Meslek Liselerinde Görevli Öğretmen ve Yöneticiler ile Hizmet İçi Eğitim Kurs ve Seminerlerde Görevlendirilenlerin Ücretli Ders Saatlerine Dair Esaslar”a göre fiilen okuttukları ders saati sayıları dikkate alınarak ödeme yapılır. Eğitim Giderleri Madde 29 — Eğitim çalışmalarının yürütülmesi ile ilgili mevzuatı uyarınca uygun görülen giderler Bakanlık bütçesinden karşılanır. Sınav Belgelerinin Saklanması Madde 30 — Soruların cevap anahtarları, tutanaklar, değerlendirme fişleri ve cevap kâğıtları iki yıl süreyle saklanır. Yargı yoluna başvuranların evrakı ise karar kesinleşinceye kadar saklanır. Bu şekilde yargı yoluna başvuran aday memurlar, durumunu yazılı olarak bağlı oldukları kuruma bildirirler. Diğer belgelerin saklanması hakkında 22/8/1989 tarihli ve 20116 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Adalet Bakanlığı Merkez ve Taşra Teşkilâtı ile Bağlı Kuruluşları Arşiv Yönetmeliği hükümleri uygulanır. İş Birliği ve Ortak Eğitim Madde 31 — Genel Müdürlük eğitim merkezleri ve adlî yargı adalet komisyonları başka kurum ve kuruluşlarla temel eğitim, hazırlayıcı eğitim ve staj programlarının uygulanmasında iş birliği yapabilirler, ortak eğitim imkânlarından yararlanabilirler. Hüküm Bulunmayan Hâller Madde 32 — Bu Yönetmelikte yer almayan hususlar hakkında; Aday memurların eğitimleri konusunda, 27/6/1983 tarih ve 18090 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Aday Memurların Yetiştirilmelerine İlişkin Genel Yönetmelik hükümleri ve 4/2/1986 tarihinde Bakan Onayı ile yürürlüğe giren Adalet Bakanlığı Aday Memurlarının Eğitimi Yönetmeliği hükümleri uygulanır. Yürürlük Madde 33 — Bu Yönetmelik Resmî Gazete’de yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme Madde 34 — Bu Yönetmelik hükümlerini Adalet Bakanı yürütür.
0 notes
Text
Adli Sicil Bilgilerinin Verilmesi
ADLİ SİCİL BİLGİLERİNİN VERİLMESİ 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun 5 ve 6 ncı maddeleri ile Adli Sicil Yönetmeliği'nin 12 ve 13 üncü maddelerine göre; Aytekin Çağlar Turan Adli sicil bilgilerinin verilebileceği kişi ve merciler ; - Kamu kurum ve kuruluşlarına, - Adli sicil kaydının ait olduğu kişiye, - Başvurunun bizzat veya özel yetki içeren vekalet ibrazı koşuluyla vekillerine. Adli sicil bilgisi taleplerinde; - Adli sicil bilgisinin ne amaçla istendiğinin belirtilmesi, Aytekin Çağlar Turan - Kimlik bilgilerin eksiksiz olarak gösterilmesi, - Dilekçenin imzalı olması, zorunludur Adli sicil bilgilerini verebilecek merciler; - Mahalli adli sicillerde o yer Cumhuriyet Savcılıkları, - Merkezi adli sicilde Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü - Asliye mahkemeleri olmayan yerlerde kaymakamlıklar - Yurt dışında konsolosluklar verir,
Aytekin Çağlar Turan
0 notes