ihlamur-cicegi

[ihlamur-cicegi]

eksikliğin fazlana elbet bulaşacak

[ihlamur-cicegi]

Kaldırımların bile çiçek açtığı bu zamanda biz ne olacağız...

[ihlamur-cicegi]

Belki de bu zamana kadar hiç bu şekilde bir mutluluk yaşamadığım için ruhum bunu kendi bildiği ve tanıdık olduğu şekle çekmeye ve benzetmeye çalışıyordur...

Belki de bu yüzden mutlu olsam bile bir süre sonra o güzel duyguları kül ediyorumdur...

Hiç mutlu olmamış biri bu duyguyu öğrenebilir mi ki?

[ihlamur-cicegi]

Bana, en sevdiğin çiçek ne diye sormadı. Ben de hiç çiçek almadığım için cevap veremezdim zaten.

[ihlamur-cicegi]

Bize yeni yarınlar gerek.

Bugünleri ekleyebileceğimiz çiçekli bir albüm gerek.

Bize biz gerek.

Dünleri, bugünleri ve yarınları çiçekli bir albümde biriktireceğimiz anılarımız olması gerek.

Bize biz gerek..

[ihlamur-cicegi]

Çok uzak değiliz birbirimize. Ama aynı zamanda da dünyalar var aramızda...

[ihlamur-cicegi]

Ama o hiç gelmedi. Bense beklemekten asla vazgeçmedim..

[ihlamur-cicegi]

-Bir sürü çikolatam var ama

+Çiçeğin yok ama

-Hiç olmadı ki zaten

[ihlamur-cicegi]

Nasıl bir şey acaba?

Birinin en değerlisi olmak. Birinin en sevdiği olmak. Birinin kıyamadığı kişi olmak. Birinin her sabah uyandığında aklına gelen ilk insan olmak. Her gece uyumadan önce fotoğrafına baktığı kişi olmak. Birinin her koşulda yanında olduğunu bildiğini bilmek, hissetmek. Birinin gelecek hayallerinde olmak. Şiirler yazdığı, kitaplar okuduğu, çiçekler aldığı, durup dururken gülümsemesine neden olduğu...

Birinin her şeyi olmak nasıl bir şey acaba?

Birinin her şeyi olabilecek kadar hayat dolu olmak nasıl bir şey acaba?

[ihlamur-cicegi]

Gözlerimin içine baktı. Öyle derinlere iniyordu ki bakışları, boğuluyordum göz renginde. Anlatmak istedim her şeyi. Beni neyin tükettiğini. Ama konuşamadım. Konuşmadım.

[ihlamur-cicegi]

'yoksunuz hiç?

hiç var olmuş muyduk ki?

[ihlamur-cicegi]

Kan ağladı toprak, ama bir damla yağmur düşmedi..

[ihlamur-cicegi]

Önceden sessizce dinler öylece dururdu orada. Ama artık öyle değil. Bakışları değişti. Gözlerinde hüzün ve acıma duygusu var bana karşı. Ve bunu saklamıyor. Artık tavan bile bana katlanamıyor.

[ihlamur-cicegi]

Dalgalar vuruyor yüreğime, deniz alev alev..

[ihlamur-cicegi]

şuan tek istediğim koca bir bardak buzlu kahve ve sabaha kadar sizinle yüz yüze bir evin içinde sohbet edip vakit geçirmek.

biraz güzel satırlara ve sohbetlere ihtiyacım var.

belki nefessiz kalana kadar gülmeye veya hıçkıra hıçkıra ağlamaya ihtiyacım var.

bir omuza, bir kalbe yada bir parmak ucuna sığınmama izin verilmesine ihtiyacım var.

saatlerce yürüyüp, en güzel yerinden güneşin doğuşunu izlemeye ihtiyacım var.

biraz reçelli kızarmış ekmek ve süt yeter kahvaltım için.

ama yalnızlığımı üzerimden atmam lazım.

ağır gelen şeyleri omuzlarımdan,

geride bırakıp sizlerle ilerlemem lazım.

bana bir geceler lazım,

bir de sizin varlığınız.

dokunamadıkça özler insan, mesafeler sevmeye engel değil. ancak geceli özlemden akan gözyaşları da mesafelere lanet okur.

[ihlamur-cicegi]

Ellerimle çiçekler yetiştirdim. Ellerimde çiçekler yetiştirdim.

[ihlamur-cicegi]

Dünlerde yitirdim kendimi, artık yarınlar bana çok uzak..