ilmihakikatler - Tumblr blog

[ilmihakikatler]

Moon-sighting for Ramadan Astronomers study the moon and the stars in this Ottoman miniature dating from the 17th century.

[ilmihakikatler]

“Kendisine âyetlerimiz okunduğunda: ‘Öncekilerin masalları’ der.”

“Hayır, öncekilerin dediğini söylüyorlar. 

Eskilerin masallarından başka bir şey değil bunlar diyorlardı.”

“Peki bu aldanış niçin?”

“onların işlemekte oldukları, yüklendikleri, kazandıkları kalblerini paslandırıp köreltmiştir.”

“Bak! Ne fena bir yük yükleniyorlar!”

[ilmihakikatler]

Tarık suresi, Kuran-ı Kerim’in sureleri arasında Allahu Teala’ın üzerine yemin etmek sureti ile dikkatimizi özellikle çekmek istediği nadir surelerden birisidir.

Koç takımyıldızının heman yanı Boğa takımyıldızı yönünde yer alan bir süpernova kalıntısı Yengeç Bulutsusu oluşturacak şekilde patladı.

Çinli astronomlar 23 gün boyunca gündüz bile gözlemlenebilen bir yıldız patlamasından bahseder. “geceleri onun ışığında yazı yazılabiliyordu”… (ben yazmıyorum, çinli bilim adamları satır satır not tutmuş) Çin takviminin miladi takvimine dönüşümü ile 1050 li yıllar olarak tarihlendiriliyor. Lakin binli yıllarda olsaydı birçok kayıtta bulunurdu, daha öncesine ait…

Fil Yılı ( Arapça : عام الفيل , ʿ Amu l-Fil) in adıdır yıl yaklaşık 570 Arap Yarımadasında fil olmadığı halde Fil yılı…

Fil yılı Benzerine rastlanmamış parlaklıkta bir yıldız doğdu

“Andolsun göğe ve Tarık´a” “O, karanlığı delen yıldızdır.”

Efendimizin doğumu gecesinde bir yıldız parlamış ve Yahudi âlimler bu yıldızdan Ahir zaman Peygamberinin dünyaya teşrif ettiklerini anlamışlardı. Gece gökyüzünü inceleyerek yeni teşekkül edecek olan yıldızı arıyorlardı.

“‘Haberiniz olsun: Ahmed’in yıldızı bu gece doğdu! Ahmed bu gece dünyaya geldi.’” Demek, gökkubbe, pırıl pırıl yıldız kandilleriyle, Resûl-i Kibriya Efendimizin gelişini alkışlıyordu.

Nebiyy-i Ekrem Efendimizin dünyaya teşrifleri gecesinde hazan yaprağı gibi gök kubbeden yıldızlar döküldü. Bundan böyle şeytan ve cinlerin gökten haber almaları son bulmuştur.

Vahyin inişi veya Levh-ul mahfuz dan indirilen hükümlerin indiriliş istikameti.

Geçmişte kulak hırsızlığı yapan müneccimlerin yöneldikleri taraf necm, ülker, süreyya, 7 kızkardeş istikameti.

Rasul aleyhisselâm ‘ın doğumu ile yasaklanmasına rağmen bugün de canlandırmak için uğraşılan pagan kültürünün temel taşı.

Musevilere ait 7 kollu şamdan Ülker takımyıldızı YEDİ KANDİLLİ SÜREYYA Yedi Kız kardeş. Türklerde Yitiken (Yedi Hanlar) yani Büyükayı Takımyıldızı ibadeti vardı ve İslamiyetten önce Şehirler, saraylar, önemli yapılar bu takımyıldızın izdüşümü olarak yapılırdı.

Yalanlar ile karışık, kâhinlerin ve gâipten haber verenlerin ve cinlerin ihbarâtına (haberlerine) set tarık yıldızı, crab nebula yengeç bulutsusundan yayılan şualar… ve bir daha cinler tâifesinden olan muhbirlerini bulamadılar.

”yakın göğü kandillerle süsledik ve onu koruduk. İşte bu, mutlak güç sahibi ve hakkıyla bilen Allah’ın takdiridir.” (Fussulet, 11-12)

[ilmihakikatler]

Uygarlığa engelmiş takke, türban, cüppeler

Bize yobaz diyor hippi, ayyaş, züppeler

Bize kalan aziz borç, asırlık zamanlardan

Tarihi temizlemek sahte kahramanlardan

Necip Fazıl Kısakürek

[ilmihakikatler]

KURAMLAR YASALAR EVRENE AİT OLDUĞUNDAN EVRENİ YARATAN OLAMAZLAR

[ilmihakikatler]

Entropi ‘nin hayata uyarlaması,

Murphy Kanunu “Eğer bir işi halletmek için birden fazla olasılık varsa ve bu olasılıklardan biri, istenmeyen sonuçlar veya felaket doğuracaksa; kesinlikle bu olasılık, gerçekleşecektir.” der.

tersi ” bir şeyin işin oluru varsa mutlaka olur.”

Ters gidebilecek her şey ters gider. Yani düzgün gitmesi için bir uğraş verilmez ise bozulur, dağılır.

İşler kendi hallerine bırakıldıklarında kötüye gitme eğilimi gösterir.

Olmuş olan olacak şeyler tesadüfen rastgele olamaz, kendi haline bırakılmış rastgele şeyler olumsuz sonuçlanır. Hiçbir şey kendi kendine gerçekleşmez.

Olması için herşeyin kendi haline bırakmayıp gerçekleşmesi için ilgi emek uğraş irade gerekir. Olmasına yönelik irade ile yapılırsa şeyler olur gerçekleşir veya devamı sağlanabilir.

İşlerin oluru ve devamı kendi haline bırakılmayıp olmasına yönelik irade ortaya konması iledir. Olmuş olan olacak herşey böyledir.

[ilmihakikatler]

"Âhir zamanda islâm 'dan yana sadece kalır isim." cemaleddin afgani hasan el benna seyyid kutub mevdudi ve bunlar gibileri ve takip edenlerin ismi islâm cismi kâfir. Pakistandaki İslâmî gruplar 'dan bazıları; Nobel Fizik Ödülü alan meşhur atom fizikçisi Abdüsselam da Kâdiyânî’dir. Gulâm Ahmed 1891 yılından itibaren 1904 yılına kadar kendisini sırasıyla mesîh-mehdî, nebî, rasûl, krişna-avatar ilan etti. Kendisinin “yeni bir kitap getiren kişi” anlamında bir peygamber olmadığını, nübüvvetinin “Allah’ın has ve seçilmiş bir kulu” mânasında değerlendirilmesi gerektiğini idda etmiştir. “Cemâat-i Ehl-i sünnet” diye adlandırılan Birelvî 'ler Peygamber (s.a.) Efendimiz’e Îlahlık atf ederek kendilerini de onun vekîli sayarak kendilerini yüceltirler. Hinduizm dâhil pekçok düşünce ve inancın birçok özelliğini kendi içerisinde barındırmaktadır. Hz. Muhammed her yerde hâzır ve nâzırdır. Hz. Muhammed muhtâr-ı küldür. Yâni dünyada olacak işlerin yetkisi onun elindedir, bunlarda ihtiyâr sahibidir, bu özellikler evliyâullâhta da bulunabilir. Ahmed Rızâ Han'ın vefatından iki saat önce yazdırdığı “... ve benim kitaplarımda ortaya koyduğum din ve mezhebime sapasağlam yapışmak her farzdan daha evlâ bir farzdır” vasiyetine göre kâfirlerdir. Ebü’l-A‘lâ Mevdûdî’nin önderliğinde kurulan Cemâat-i İslâmî Dinî konularda Mevdûdî'nin yorumunu her zaman önde tutar. İctihad kapısının hiç bir vakit kapanmadığı ileri sürülür. Mevdudi, İslamın bütün ana prensiplerini kendi mantığı ile çözmeye kalkışmış, İslam âlimlerinden hep ayrılmıştır, kendi düşüncelerini, İslamiyet olarak yaymak çabasında olduğu kolayca sezilir. Hasan El-Benna’nın düşüncelerine tesir ederek Mısır’da da düşünceleri yayıldı. Ehl-i hadis ekolü Kur'ân ve hadisle ameli "sözde" öne çıkarmışlardır. Kıyası kullanarak yaptıkları ictihadı risâlete şirk koşmak olarak adlandırırlar. Hak mezhepleri reddeder, mezhep farkı gözetilmeksizin yapılan ictihadlara bakılır, bunlar içerisinden tercih mümkünse tercih yapılır. Peygamber (s.a.) Efendimiz’in gaybı bilmesi söz konusu olamaz derler. Ehl-i Kur'ân’a mensupları hadisleri devre dışı bırakan ve sadece Kur'ân'a dayanan bazı değişiklikler yapmıştır. Kur'ân'ın dışında başka bir kaynağa hüküm koyma ve insanların hayatını tanzimde benzer fonksiyonun verilmesini -yani hadislerle, müctehid görüş ve ictihatlarıyla amel edilmesini- şirk kabul ederler. Ramazan’da bir ay oruç tutulmasını Kur'ân'ın nassına muvafık görürken; senenin herhangi bir ayında oruç tutmanın yeterli olacağını söyler. “cennet cehennem ve orada olacağı belirtilen şeyler aslında gerçek olmayıp sadece temsillerden ibarettir” derler.

[ilmihakikatler]

"Sen olmasaydın Kâinatı yaratmazdım" hitabının sahibi Ve Âdem aleyhisselama, "O! senin zürriyetinden gelecek son peygamber, O! olmasaydı seni yaratmazdım" buyurduğu. Miraç'ta Allah celle celâluhu "senden başka herşeyi senin için yarattım" buyurduğunda "senden başka herşeyi senin için terk ettim" şeklinde arzeden Peygamber. Sadece İslâm 'ın peygamberi değil, tüm Kâinatın peygamberi, Nebi si, Rasulü. Mahlûkat 'ın bir tanesi, yeganesi, efendisi, sahibi. Kul yâ ıbâdiyellezîne esrefû alâ enfusihim lâ taknetû min rahmetillâh (rahmetillâhi) ZUMER-53 De ki: ’’Ey kendi aleyhlerine haddi aşmış kullarım, Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin!’’ kul : de, söyle yâ, : ey. ibâdiye, : kullarım. Ey benim kullarım şeklinde hitap ederek (…) de Ona kull kılmış herkesi Cenab-ı Hakk. Ayette, " kullarım de... " şeklinde bildirmesi, Tüm mahlûk un onun için yaratıldığının delili. Tam otuz yıl saatim işlemiş ben durmuşum. Gökyüzünden habersiz uçurtma uçurmuşum. ... Gözüm, aklım, fikrim var deme, hepsini öldür. Sana çöl gibi gelen, O göl diyorsa göl dür. ... Müjdecim kurtarıcım efendim. Sana uymayan ölçü, hayat olsa teperim. Sallallahu aleyhi vesellem...

[ilmihakikatler]

Bedenlerin birbirine benzemesi, ruhların birbirine benzemesinden daha fazladır. Ruhlar bedenlerden daha belirgin birbirinden ayrılırlar. Ruhlar toplu cemaatlerdir. Onlardan birbiriyle tanışanlar kaynaşır, tanışmayanlar ayrılır. (Buhari) Daha önce birbirini seven ruhlar bu sevgiyi dünyada devam ettirirler, ayrı düşenler de ayrı düşer.

[ilmihakikatler]

Cânı kim cânânı içün sevse cânânın sever Cânı içün kim ki cânânın sever cânın sever.

[ilmihakikatler]

Kimi sever ise onu zikreder dilin, Kime varmak istersin onu deyi ver hele. Leyla yı gören de mevlâ gözükür mü hiç, Leyla dan geçe ki mevlâ ya ulaşa. Nedir ki leyla der isen o vakit, Kişiye leyla kendi arzusu hırsıdır elbet. Sen bildin mi ki bildirir, geldin mi ki getirirsin. İstediğini istediği gibi işleyen sana mi muhtaç sanırsın. Gelene gelme gidene git denmez elbet, gelenin yeri, gidenin yolu hazır...

[ilmihakikatler]

Sormaz ki bilsin sorsa bilirdi, Bilmez ki sorsun bilse sorardı.(sadi sirazi)

[ilmihakikatler]

Başlangıç hakkında var sayımlar.

“Bunlardan birinde, evren tek bir yaratılış anında ortaya çıkıyor”. Diğerinde, “evren sonsuzdur, sonsuz sayıda döngü dizisinden oluşur”.

Ebedi bir çokluevrenin olasılığı, olabilecek her şey sonsuza kadar olur.

https://www.quantamagazine.org/big-bounce-models-reignite-big-bang-debate-20180131

Big Bounce

zaman, geçmişe ve geleceğe sonsuza kadar devam eder.

Halbuki sonsuzlukta sonsuz geçmiş te olabilecek herşey olmuştur.

Bakıyoruz olabilecek herşey olmamış daha olabilecek çok var. Demek ki sonsuz geçmiş söz konusu değil.

Var sayımlar gerçeğin önüne geçiyor, yaratılışa inananlar sonlu ve inkâr edenler sonsuz evreni var sayıyor.

Tercihlerimiz belirleyici değil ki tercihlerimize göre şekillenmeyecek evren.

Öyleyse hakikat var sayımlarımızın dışından kişisel fikirlerimiz haricinden olmalı

Mısır veya diğer kültürlerin pagan hayalleri ile harmanlanmamış olmalı vahiy olmalı.

Hayali katkıların olmadığı gerçek vahy…

[ilmihakikatler]

Biz severiz çar-ı yar-i veliyi Ebu Bekir, Ömer, Osman, Ali'yi (rıdvanullâhi teâlâ aleyhim ecmaîn)

[ilmihakikatler]

"İnnallâhe ye’muru bil adli vel ihsâni ve îtâi zîl kurbâ" NAHL-90 inne allâhe : muhakkak Allah ye'muru : emreder bi el adli : adaletle ve el ihsâni : ve ihsan ve îtâi : ve verme(k) zî el kurbâ : yakınlara, akrabalara Kurb kimdir denirse, akraba ve yakınların dostların. Dost dosta ihsan eder, ikram eder ikram bulur elbette. Dosta hak ettiğin budur, dersen aksaçlı sakın! Dosttan yana, hakettiğini bulursun elbette.

[ilmihakikatler]

Manila Körfezi Üzerinde Kısmi Bir Tutulma 

[ilmihakikatler]

Ad-hoc ; amaca mahsus niyete özel açıklama. Arzu ettikleri yönde algı oluşturmak. Kendi arzusu istikametinde uydurmak…

Hâkk'a ait sıfatları Evren'e kopyala yapıştır…