intihardenemeleri
149 posts
devasa bir olmayışın yorgunluğu.
Don't wanna be here? Send us removal request.
Text

#artists on tumblr#black and white#aesthetic#passion#love#desire#couple goals#couple#astethic#photography#amazing#romantic#lovers#kisses#relashionship
235 notes
·
View notes
Text
her solukta biraz daha siliniyor yüzü, sanki unutmam için değil, alışmam için eksiliyor içimde.
göğsümde bir ölünün soğukluğu var, ne zaman iç çeksem nefesim buğulanıyor.
308 notes
·
View notes
Text
hayatımı mahvetmek içinde olsa aklımdasın.
69 notes
·
View notes
Text
nedeni basit değil mi. ben her soluduğumda kalbime batan oksun.
97 notes
·
View notes
Text
nerdesin? günler var ki beni aramadın, yazmadın. senden gelecek bir mektubu bekledim boşuna. önceleri içim umutla dolu, postacının kapımı çalmasını bekledim. satırlarınla aydınlanmasını bekledim bu karanlığın. saatler saatleri, günler günleri kovaladı. gitgide büyüdü verdiğin yalnızlık, yüreğim kahırla doldu. ümit etmenin mutlu heyecanları, yerini tarifsiz bir hüzne bıraktı. kocaman, kalabalık bir şehirde yapayalnız kaldım işte. nerdesin? beni unuttun demiyeceğim. unutmadığını biliyorum.ama düşün ki, benden uzaklaştığın her kilometre, sana olan sevgimi bir kat daha arttırdı. senden başka bir şey düşünemez oldum. geri döndüğün zaman , eminim şaşıracaksın. böylesine mesafelerle büyüyen, zamanla derinleşen bir aşkın karşısında olmak kimbilir ne kadar değiştirecek seni.. yüzünde pembelerin en güzeli, gözlerinde ışıkların en parlağı ile sevilmenin çok çok sevilmenin hazzını yudum yudum içeceksin. sevilen bir kadının mutluluğunu seyredeceğim sende. sevdiğim kadının ölümsüzlüğünü yaşayacağım.. nerdesin? dün evinin önünden geçtim. perdelerin kapalıydı, dolu doluydu gözleri pencerelerin. kapın sanki bir daha hiç açılmayacak gibi kapanmıştı sokağın yüzüne. kimbilir odalar, eşyalar ne haldeydi sensiz. her dakika ayaklarının güzelliğiyle mest olan halılar ne yapıyordu şimdi? ya kokuna ve sıcaklığına alışmış yatağın ne haldeydi? baktım sen yoktun, duvarlar kararmıştı. sokağından yaşayan bir ölü gibi geçtim ve bir hüzün anıtı halinde bıraktım evini. nerdesin? meğer ne doldurulmaz bir derinlikmiş yokluğun. kaderde bu sensizlik de varmış. her insanın yüzünde sana benzeyen bir şey aramak da varmış. sesini duymak varmış şarkılarda. bütün kitaplarda seni okumak varmış. meğer ne dayanılmaz bir şeymiş yokluğun. kağıtlara seni yazmak varmış, renk renk düşünmek varmış seni, çiçek çiçek koklamak varmış. artık hiç yazmasan da olur hiç gelmesen de.. meğer ne türlü bir ölümmüş yokluğun. bir daha nerdesin demiyeceğim. bendesin artık. dudaklarımın değdiği kadehlerdesin. serin yağmurlar getiren bulutlardasın. kah denizlerdesin, kah rüzgarlardasın. uzaktasın ama yine bu şehirdesin. gittiğine inanmıyorum. gel demiyeceğim.
55 notes
·
View notes
Note
seninle gençleşeceğim.
bir eylüldü başlayan içimde. ağaçlar dökmüştü yapraklarını, çimenler sararmıştı. rengi solmuştu tüm çiçeklerin. gökyüzünü kara bulutlar sarmıştı. katar gidiyordu kuşlar uzaklara. deli deli esiyordu rüzgar. dağılmıştı yazdan kalan ne varsa. yaşanmamış bir mevsim gibiydi bahar. neydi o bir zamanlar sevmişliğim, sevilmişliğim? o heyheyler, o delişmenlikler neydi? ne bu kadere boyun eğmişliğim? ne bu acıdan korlaşan yürek? ne bu kurumuş nehir, gözyaşım? önümdeki diz boyu karanlıklar da ne? ne bu ardımdaki kül yığını, elli yaşım? beni kötü yakaladın haziran. gamlı, yıkık eylül sonuma bir ilk yaz tazeliği getirdin. masmavi göğünle, cana can katan güneşinle, pırıl pırıl engin denizinle girdin içime. çiçekler açtı dokunduğun, çimler büyüdü yürüdüğün ve güller katmer oldu güldüğün yerde. başımda senin kuşların kanat çırpıyor şimdi. oldurduğun yemişlerin ağırlığından dallarım yere değiyor. güneşi batmadan saçlarının bir dolunay doğuyor bakışlarından. gün boyu senden bir meltem esiyor yanan alnıma. uykusuz gecelerim seninle apaydınlık. başım dönüyor, of başım dönüyor yaşamaktan. ölebilirim artık. ölme diyorsan, gitme kal öyleyse. sarıl sımsıkı, tenim ol, beni bırakma. baksana, parmak uçlarım ateş, lavlar fışkırıyor göz bebeklerimden. hadi gel, tut ellerimi, benimle yan. benimle meydan oku her çaresizliğe. benimle uyu, benimle uyan. birlikte varalım on üçüncü aylara.
ben bir eylül, sen haziran.
30 notes
·
View notes
Text
gömüldüm şu koltuğa hatice. toprağından atmadılar üzerime çok yalvardım da öylece gömüverdiler buraya beni. gömen eller tanıdık. insanın kendini nasıl gömerdi hatice, böyle gömermiş öğrendim. bile isteye tüm suçları üstlendim, suçunu üstlendim, suçlarını üstlendim. suçluydum ya zaten değişen pek bir şey olmadı adımda hatice. sustum, bu suskunluğu ben seçtim. sesim ele verirdi suçumu, gizledim bende. susunca kimse bilmedi yandığımı. ama sen bil hatice. sen bil ki, içimde bir yangın değil, bir mezar kazıldı sessizce. hiçbir şeyi sığdıramadım, hiçbir şeyi gömemedim. hiçbir şeyi öldüremedim ben hatice. katil değil miydim, neden öldüremedim. gökyüzü değil artık başımın üstü, bir tavan. hapishane duvarı gibi. ışık bile almıyor ev. ısınmıyor da. tek başıma ısıtamıyorum. çökmek için vakit kolluyor şu tavan. bembeyaz kireç kokan. ben burada değilim hatice ama başka hiçbir yerde de yokum.
52 notes
·
View notes
Text
beyaz teninde bana dair izler.
126 notes
·
View notes
Text
çok zor. yemin ederim çok zor. gün içinde elimin defalarca silaha gittiğini bilemezsin sen.
94 notes
·
View notes
Note
kaç bin yıllık hasretimin koncası, gözlerinden, gözlerinden öperim.
bir umudum sende, anlıyor musun?
10 notes
·
View notes
Text
bakma dudaklarımın kıvrıldığına hatice. içim üzgün, içim viran, içim mecrûh. bu yıkımın ta kendisi miyim, yıkımın dönüştürdüğü enkaz mıyım bilmem. bi’ avuç topraktan ibaretim sanki hatice. bir çiçeği büyütemem ama ben. bir ağacın köklerini saklayamam içimde. çürür bilmez misin sen. çürütürüm, yakar kül ederim. toprağından bir kürek alıp üzerime atasım geliyor hatice. seni mezara saklayan toprak beni öldürmeye yeter mi söylesene. beynine isabet eden kurşunun ta kendisi olmak nasıl bir his anlat onlara, bilsinler. kurşunu alıp saklasınlar hatice, kaldırsınlar bi’ çekmeceye. açmasınlar, tozlansın orada. her sabah gidip gidip kontrol etmesinler ben gibi. eline alıp sevmesinler, yaklaştırmasınlar başlarına. bazen saç tellerini bulurum kıyafetlerinin arasında hatice. elime alıp severim göğsüme bastıra bastıra. açmasınlar o odaları mesela hatice, kilit atsınlar. bir ses bir koku aramasınlar. yastık hâlâ senin kokunu tutuyor ama biliyorum ben. nefes alamıyorum orada. sanki içime çeksem kokun kaybolup gidecek gibi. başımı koysam ağzıma toprak dolacak gibi. sanki bir mezar kazılmış da içine düşmeden duramıyorum gibi.
bir gün biri seni sorarsa,
de ki:
“beni en çok sevenin elleri,
beni en son toprağa veren ellerdi.”
57 notes
·
View notes
Text
bu ağrı beni öldürür ama sen öpsen geçerdi.
116 notes
·
View notes