kalemingoruntusu

[kalemingoruntusu]

GÖNÜL ÇALABIM

Bindik şeytanın atına dehledik

Hak'kı unutur olduk batılı söyledik

Gaflet uykusunun seyrine daldık

Hayr için geldiğimiz Mülk'ü şer eyledik

.

Ziyandadır yastıktan Besmelesiz kalkan başlarımız

Zehir zemberek haram ile pişip soframıza inen aşlarımız

Cürm'ü zi-nadır Çalab'�� aramayan bakışlarıımız

Mazluma düşman iken zalime dost olan vicdanlarımız

.

Bu garip söyledi sözünü Hak'tan bi Haber olan

Rahman'ı aramak yerine batılın peşinden koşan

Biz buyuz münkir olsakta arz-ı endam ederkenken

Gönlünde Çalab'a değil batıla dergah kuran

Murat AKTAŞ

[kalemingoruntusu]

                           15 TEMMUZ

Bir temmuz gecesi istikrara kastetmiş kendini bilmez hain sürüsü 

Belindeki kemer bu milletin, sırtındaki parkası, sahibine doğrulttuğu süngüsü 

Türk olanın kanında yoktur vatana ihanet, istemezki kardeş kanı dökülsün 

Bir sorun ALLAH Muhmmed aşkına bunlar hangi keferenin hangi batılın sözcüsü.

.

Kimin silahını kime kullanıyorsun kaç paran var içinde 

Sen hiç korku gördünmüki şaha kalktın bu milletin gözünde 

Salak mı sandın salya sümük ağlayacak himmet dilenecek dizinin dibinde 

Artık ölümden gayrı yol yok hep hissedeceksiniz nefesimi o kokmuş ensenizde..

.

Siz ilmi bidat bir müddet kaçtık kurtulduk diye sevineceksiniz 

Tasmanızı tutan şeytanların elinde kendinizi hep güvende hissedeceksiniz 

Bu milletin ecdadı fetihlerle dolu imkansız diye bir şey yok zoru bilmeyiz 

Cehennem’in dibinede girseniz lav olup sarıp kül edeceğiz göreceksiniz. 

.

Bir söyleyin bakalım neyinize güvendinizde devlete başkaldırdınız 

Size kim cesaret verdi ödünüzü hangi salak baytara aldırdınız 

Herhalde yılları karıştırdınız 2016′yı 1960′mı 1980′mi sandınız

Yok yok belliki kaşındınız ama yüce milletten dersinizi aldınız. 

.

Fetoymuş aman ne korktum üç beş çakal sürüsü 

Isıracak it dişini göstermez bırakında ürüsün 

Ulakmış yavermiş bizim kapıdaki yoldan beslenir hepsi

Sırtlanlar bile yemeyecek çürüyüp hiç olacak tümünün ölüsü dirisi.

.

Kurtlar puslu havanın gizeminde namsalmış yiğitliği çakallarsa adi ihanetini

Dönek ne bilir toprağın , hakkın hak yoluna adanmış sevginin kıymetini

Üç kuruş içinmi, makam mevki içinmi sattın doğmamış anne karnındaki bebeğini

Biz unutsak, biz affetsekte hak hak unutmayacak affetmeyecek sizi.

.

...Murat AKTAŞ

[kalemingoruntusu]

Ya karanlıktan korktuğumuzdan yada gecenin dostluğundan güvenmediğimizden uykularımız hep harab oluyor.

[kalemingoruntusu]

                                       BİTMEZ NUR’UN İNANCI

Hayat sensiz yalancı

Bitmez nurun inancı

Sen başımızın tacı

Her yaranın ilacı

.

Yalanlarla boğulduk

Mekke lerden kovulduk

Medine’de seninle

Bir Güneş gibi doğduk

.

Kabe’nin kapısında 

Hamza ile güçlendik

Hattab’ın oğlu ile 

Güneş gibi yükseldik

.

Görünce aşık oldum

Bağlandım Gözlerine 

Çok şirin tatlı idi

vuruldum sözlerine

.

Alevlendi kül iken 

Kalplerde aşk ateşi

Yüreklere sığmaz oldu

Bitmez islam neşesi

.

Karanlıktan korkarken

Işık oldun gönüllere 

Sevgin ile büyüttün 

Ömür kattın ömürlere

.....Murat AKTAŞ

[kalemingoruntusu]

                                                GÜVEN

Güven,Kazanılması ne kadar zor bir HİS ve bir o kadarda kolay

İnsanı İnsana bağlayan kenetleyen,mutluluk Huzur veren Sevgiyi Aşkı ,kardeşliği,dostluğu perçinleyen kendi küçük ama Dünyası bir o kadar büyük ve kocaman bir Duygu

Konuk olduğu Yürek’i Beden’i büyütüp yükselten hazzı tattıran bir Duygu

Misafirhane’sini kaybettiği bedene yüreğe ise kahrı kederi isyanı mutsuzluğu tabiri caizse cehennemi yaşatan yitip kaybolmuşluğa sürükleyen darmadağın bir hayat yaşatan umutsuzluğa süren bir Duygu

Hep kendini bilmez kendi çıkarları için kimseye üzülmez çoğunluğun elinde oyuncak olmuş bir Duygu

Amacından saptırılmış gayesi unutturulmuş her konuşmak isteyip hamle yaptığında susturlmuş kabuğuna tıkıp hapsedilmiş Güneş yüzü gösterilmemiş bir Canlı dır DUYGU

            Güven’e bile güvenmenin zor olduğu bir dünyada İnsana güven ne kadarda basit bir Cümle AH AH

...Murat AKTAŞ 

[kalemingoruntusu]

                      BURASI KURDAĞLI ELLAAM

Emişin Zabit’in heç işi bitmez

Abisi Osman halaydan geçmez

Emmim sarıhasanın hekayesi bitmez

Hele bi bak neyin kaldı KURTAĞILI

.

Emoon Ali vardı namı diğer ALAGOCUH

Jilet gibi kısa kol siyah pantul yumurta topuh

Sürekli trentes bir adamdı sevmez höşgülü

Çamurdan geçse parlardı arabasındaki siyah boncuh.

.

Harman on beş gün heç on altı demez

Irgatlık başlayınca işin ardı arkası kesilmez

Millet birbirini kovalar yorulmaz gücü erimez

Elin günün arı köyde bitmez tükenmez.

.

Millet ekmeğe gider bunlar tarla sürmeye

Herkes davarı örüme getirirken onlar gider gütmeye

El alem saman çeker bunlar ekin biçmeye

Çürüğün uşakları hep en sona kalır heç evmez

.

Garacagil Sivas’tan gelme muhacir

Bizimkilerle ahraba kökleri aynı köyden gelir

Kimi usta,kimi çırah,kimide köyde tüccar

Kimine iga derler,arap nuru kimiside garacanın bekir.

.

Onbaşınınoğlu derler herkes simit diye tanır

Bir zamanlar kömüşün cüneyti kralı ondadır

Ese’nin veresiye toplansa çekeraa satın alır

Adem se dünyanın en mutlu gamsız insanıdır.

.

İmamın hasanın işi gücü darmeninen namaz

Bir vakitte camiden ayrı kalamaz

Dört oğlu yüze yakın torunu geldi dünyaya

Hepsini toplasan bi imamın hasan olamaz.

.

Öyle bir sülale var kimler dahil çözülmez

Helmi dayının dediği bal bılaşıkları melek ecimin dediği söylenmez

Hep imrenmişimdir dünya sevincine bitmeyen neşelerine

Sürekli mutludur onların gamı kederi varmıdır bilinmez.

.

Korabdullanın uşahları dağda elli dönüm talla yaptı

Oğlu musa gitti yedi ay bir fiil hapis yattı

Kücücük ahırdan yıllık otuz mal çıkarttı

Bahtılar olacağı yok uşaklar kaçtı gurbeti mesken tuttu.

.

Dellon uşahları derler soyları kurtten

Heç osanmaz büyüğü küçüğü goyun gütmekten

Bir evlerine var parçalanırlar ye diye yoğurttan etten sütten

Çok severler bahsetmeyi moturunan itten

.

Saharınoğlunun yiğitliği namı almış yürümüş

Karacın dereyi bağı bahçesi bürümüş

Kocaman evi bomboş cin peri top oynuyo

Meğer o saharınoğlunun günüymüş.

.

Bi onbaşının oğlu vardı arhazınoğlunun hasan

Bu nedir arkadaş bir kerede çalışmaktan usan

Ne bir kimseye kötülünü gördüm nede bir kavga

Öyle bir insandı ki yetişebildiğinin yardımına koşan.

.

Bir de kumükler sülalesi varki on dokuz itle anılan

Her şeyi bilirler heç yoktur onlarda şaşıp yanılan

Köyün yerlisi diye bilinir lakin en büyük tarlaları üç boruyla sulanan

Onlarmış öyle anlatılır bir tazıya koca bir tarla satan.

.

Rahmetlik Efendi dayı yetimlikle büyümüş hiç gün görmemiş

Köyde tek çocuk yoktur ki kabulak olup ta onun kalemi değmemiş

Camide imamdı minarede müezzin dışarda eylenceli bir insan

Köydeki orta kesime yön veren piriydi sofi, hacı, devriş.

          ...Murat AKTAŞ

[kalemingoruntusu]

                                KAÇIŞ YOK Kİ ÖLÜM’DEN

Hakkı bilmez,olmaz isen hakka kul

Ne Vaaz fayda eder ne de okul

Aşk’ını bilmeden olursan Işığın etrafında ki pervane

Yaklaştıkça yanarsın ne kanat kalır ne kol

.

Kalbinde yoksa imanın nuru boşadır onca çaba

Ummana dalsa su dolar mı hiç ağzı olmayan kaba

Nefsine sarılıp düşürmüş sen Vicdanı dara

Kulluğunu kaybeder Yar olursun şeytana

.

Anla diye Akıl vermiş Hak Teala Yaradan 

O’dur seni farklı kılan diğerlerinden ayıran

Ayet Ayet öğütlemiş Kitabımız KUR_AN’dan

Sakın diyor gölge gibi takip eden azap tan

.

O değil mi seni yaradan en güzeliyle süsleyen

Ete kemiğe bürüyüp vicdan ile yücelten

TA Ezel’den seçme yaşını on ikiye indiren

Seç diyor Seç, bak geliyor Genci Yaşlısı Kaçış yok ki ölümden.

......Murat AKTAŞ

[kalemingoruntusu]

                         NEFSİM

ALLAH yalnız kalmayasın diye aşkı icat etti garip virane dolaşmayasın diye Peygamber'ine dostluğu öğretti, aç kalmayasın diye zekatı, yediğinin tadını alasın, zevkine varasın diye Şükrü, hayatının anlamı olsun diye namazı, umudun olsun diye cenneti, kötülüklerden yılıp vazgeçme diye cehennemi, sevgini yansıta bilmek için selamı, yanlışa düşmeyesin diye istişareyi, öldüğünün bi anlamı olsun diye ahireti, maşuk’una en temiz halinle varıp utanmayasın diye abdesti, maşuk’unla karşılaştığında üzülmeyesin diye kefeni, ve onca icat üreten bilimci insanları senin hayatını kolaylaştırsın diye yaratıp dünyaya gönderdi 

HALAMI ŞÜKRETMEZSİN BE NEFSİM 

[kalemingoruntusu]

                                       KORKUYORUM SENDE YOKSUN

Bakıyorum,bakıyorum ama gözlerim görmüyor sanki Amaa

Bir sakinlik var,etraf kimsesiz,boşalmış gibi Dünya

Yapayalnız gibiyim dolaşıyorum,gücüm yetmiyor yönümü bulmaya

Ruzgar’da savrulan bir kum tanesi gibiyim,bir taş parçası yok tutunmaya

.

Sarıldım toprağına, kucaklayıp yalvardım beni bırakma

Bu kocaman,ıssız,karanlık,kuytu dünyada yalnız başıma

Gidişin öyle zorki ne gücüm yeter ne de cesareti var gözlerimin ağlamaya

Korkuyorum, sende yoksun kim gelecek kuzum deyip sarıp susturmaya.

.

Hani diyorlarya gidişi belkide onun düğünü bayramıdır

Bu garibin dünyası zindan oldu soruyorum acaba kimler farkındadır

İki cihan dada tek olan dostuma sesleniyorum Canı Canan dan 

[kalemingoruntusu]

                                 HATİCE BİN Tİ HUVEYLİD

Yakıp kavuran kızgın çölün inadına

Mekke’ye gölge,Mekke’ye hayat sunan Derya Deniz

Küçücük Dünya’sında kocaman bir hayat imrenilen dost

O hak’tandı Gökteki Güneş, Gökteki Ay ve parlayan yıldız

.

Mekke’de doğan Güneş’in Sığınağı barınağı koruyucu Meleği

Kah genç bir kız,kah büyük bir anne ALLAH’ın sevdiğinin sevdiği

Arı’ların bile azmine imrendiği Hak Derya’sının tükenmeyen hazinesi

Yetim kızların geleceği umudu,gülen yüzü asmalı konağın narin çiçeği

.

Güzelliği ile dillere destan Ahlakın temel taşı Onuresi Tahiresi

Dürüstlüğün dünyayı aydınlatan kuşatan göz kamaştıran taciresi

Sevgiliye yuva sevgiliye koruma üşüdüğünde omzundaki örtü

Rasül’ün bir gülüşüne tebessümüne ömrü gençliğini feda eden Hatice’si

.

                           Hatice Hatice Ey Hatice

Erken uyana erken yola çıkan erken öğrenen 

Evveli Hatice Ahiri Kübra Evveli ve Ahiri HATİCE TÜL KÜBRA

...... Murat AKTAŞ

[kalemingoruntusu]

                                     Bİ İZNİ ELHAMDULİLLAH 

“Siz Var ya Siz”

Neden bu kadar beklediniz sanki

Neden geciktiniz beni bulmak için

Sanki yıllardır hep sizi beklemiş sizi aramışım 

Sanki gönlümün bir yanı hep yangın hep bir karmaşa

Adeta kilİtli imiş gönlümün hayata açılan kapıları

Bir sebep mi olmalıydı Bana gelmeniz için 

Siz yokken ne zulmüş bana bu köhne yalan dünya

Meğer bitmiş,tükenmiş,karanlığa gömülmüş her bir Hücrem

Zincirlere asılmış,kurumuşta haberim yokmuş

Bahar geldi sanki dünyama siz gelince

Kurumuş Lalem Lalezar oldu siz beni bulunca

Yazı beklemeden meyveye dönmüş,yaprağa sarılmış

Gökyüzüne gönlünü açmış adeta bahçemdeki donmuş zerdali ler

Sanki Güneş’i hiç görmemiş,yıldızları hiç fark etmemiş

Meğer gece ne güzel mişte bir an haberim olmamış

Yağmur’un her bir damlası,kar tanesinin gökyüzündeki kıvılcımlarını

Oysa nede hoşmuş deli deli esen rüzgarın şarkıları

Ya Hakkın kullarına nimetini sunduğu o yaz mevsiminin cıvıltıları

Geceleri sevdalıları bir an bile yalnız bırakmayan cırcır böceğinin nağmeleri

Ya yaradan dan  tecelli gönülleri ısıtan dostluk nimeti

Ya sevgiliden sünnet emanet sırdaşlık arkadaşlık

Ya Ashab’dan biz ümmeti Muhammed e miras kalan Aşk

Hiç mi yazmamış kelimeler,harfler heceler şarkılar şiirler

Neden görmemiş,neden okumamış sözde bakan kör olası gözler

Zaman,zamana çok kızıyorum bu kadar zalim miydi bu kadar acı

Geciktirdi vermedi,sunmadı bana  daha önce bu mutluluğu

Yinede haykırıyorum gücüm yettikçe avazım çıktığınca bağırıyorum

Rab’bime sesleniyorum gözlerim yaşlı yüreğim titreyerek 

   ELHAMDULİLLAH Bİ İZNİ ELHAMDULİLLAH

[kalemingoruntusu]

                                          DİYEN OLURMU

Elden ayaktan düşünce 

Göz’ler sönüp görmeyince

Akıl başımdan gidince

Anam var diyen olurmu

.

Beden kuru kemik kalınca 

Kan çekilip rengim solunca

Bakıma muhtac olunca

Anam var diyen olurmu

.

Dizden derman kesilince

Yaş gidip güç tükenince

Sakal bıyık dökülünce

Babam var diyen olurmu

.

Nefes boğaza durunca

Dudak yanıp kuruyunca

Şeytan imana durunca

Bir su verenim olurmu.

...Murat AKTAŞ

[kalemingoruntusu]

                                      İLYAS’IN KAVMİ

Mermer taşlarını saydılar İlah

Düşünmedi onlar Hak’ka şirk günah

Azab’ın gönderdi Yaradan ALLAH

İlyas’ın KAvm’ide perişan oldu

.

Ekmek kokusunu duydu Nefis’ler

Yerden Gökyüzü’ne yükseldi sesler

Açlıktan kırılmış yorgun bedenler

İlyas’ın kavmini helak ettiler

.

Yağmur’lar kesildi Toprak yarıldı

Nehir’ler kurudu çamuru kaldı

Bedenler yaralı susuz kırıldı

İlyas’ın kavmini helak ettiler

......Murat AKTAŞ

[kalemingoruntusu]

                                       MUSA’nın KAVMİ

Dalgalar Rab’bine Secde ettiler

Peygamber’e yol açıp geçit verdiler

Firavun kurutulup esir edildi

Musa’nın Kavm’ide azabı gördü

.

Hükmü dinlemedi suç işlediler

Altın’dan heykeller put edindiler

Boğazladı Bacısının başın ezdiler

Musa’nın Kavm’ide azabı gördü

.

Yaradan onlara vaatler sundu

Asilerin Sonu Felaket oldu

Çöl’ün Güneş’inde yandı kavruldu

Musa’nın Kavm’ide azabı gördü

......Murat AKTAŞ

[kalemingoruntusu]

                           BİR GÜN BENDE ÖLECEĞİM

Bir gün bende öleceğim 

Dar Kabire gireceğim

Yüzüm yokki Habibullah

Nasıl hesap vereceğim

.

Kirlenmişiz yüzler kara

Her yanımız olsa yara

Dilimiz kalsada darda

Affedildik diyemeyiz

.

Kabirde Ruh’umuz darda 

Altı toprak üstü tahta

Yanacağım Ateş’le orda 

Sana nasıl bakacağım

.

Kirlenmişim günahım çok 

Defter solda harama tok

Sana gelecek yüzüm yok

Nasıl Af dilerim senden

.....Murat AKTAŞ

[kalemingoruntusu]

                            OĞUL

Sen bu Dünyadaki Cennet’imde dikili bir ağacım

Gönlümdeki Sevda kalp ağrıma ilacımsın

Rab’bimden aşikar bitmek tükenmek bilmeyen hazinem

Ahir Zaman’a giden yolum kurtuluşumsun.

.

Yokluğumda ardımdan riyasız Göz yaşı döken

Kızdığımda Göz yaşınla Ciğerimi sökensin

Sen seni verene bahşedene Şükür sebebim

Tadına doyamadığım Cennet meyvem lezzetimsin.

.

Her Seher vaktinde Ok gibi Mızrak gibi hedefe yönelen

Hakkın huzurunda beni yalnız bırakmayan Kıyam arkadaşım

Karanlık dünyamı Güneşi ile aydınlatan Rab’bimin emaneti

Hayat’a umutla sevgiyle,rengarenk bakışımsın

Sen Hakka kul Resul’e Ümmet benim canımsın.

        ...Murat AKTAŞ

[kalemingoruntusu]

     SÜRGÜN

Sürgün gönderdiler Kastamony’ya

Gözetlemek için camsız odaya

Kalemden nur aktı yıpranmış kağıda 

Selam olsun candan o büyük Zata

.

Selam olsun üstada canı gönülden

Rabbim onu sarsın Merhametiyle

Kevser ırmağını firdevs Cennet’ini

Sakınmasın ALLAH Garip Eminden

.

Yorganını sattı aldı kiraya

Sığındı zalimden yüce Mevlaya

Vazgeçmedi bir an Nuru yazmaya

Selam olsun candan O büyük Zata.

   Murat AKTAŞ