kargayazar
80 posts
Don't wanna be here? Send us removal request.
Text
Çıkar karşıma çömelmiş ya da cüce
Gök karardığında ardıçların
yanlarında köşe bucak
ve pelerinli hepsi
bazen kedi, bazen bir kuş yırtıcı
aynı kelamı dönüştürürler geceye
söylerler evlerime yatağımda
kork der bazısı,
sus, koş, yalvar,
çök sen de diğerleri gibi!
dizlerinin üstüne.
başın layık değil yukarılara
eğ! kapan ayaklarındaki çamura
sana gül, bal ve reçeldi oysa,
bağırırlar,
yağmur yağarken yıkanıp
ettiğin tövbeler de ne!
Bala mı yoksa çamura
götürdü korku rüzgârları
pullayıp da yerleştiğin dünyanı
çök öyleyse tövbeyle dizlerine
ayaklarına bulaşmış çamura
tövbe et.
24.11.23-21.39
0 notes
Text
Ciğerlerimin güneşlerle dolması için
daha ne yapmam gerek?
boğulmuş kıyılarında otobüslerin
al canımı delillerinle sonra tekrar doğur
yerlisi olmak bir şeyin
bir şeyde yerli olmak için
görünmeyen çivilerimi kanırtıyorum
Yaşamayı koşmaya ve
genişletmeye göğsümü
Dökülsünler parıltıları gecenin
başımdan aşağıya ve aşağıya
her tanesiyle denizlerin
Yar o göğsümdeki yarığı!
Ve, yok et. İçimdeki yapışmış
yaşamak kalıntılarını
Koru beni!
Bağırıyor karanlıkları şehrin
ışıltıları ve gülüşlerine dokunduğumda
pas yapışır parmak uçlarıma
gerçek bir arayış mı yoksa palavra
Evimi bulamıyorum
gırtlağımdan kasıklarıma kadar olan
o yarık
balçıklarıyla yeniden, yeniden, yeniden kabardıkça
selamlar çağırıyorlar
kuşların cehenneminden kaybedişin makinalarına
Çatlatır bu çağrı su içtiğim bardağımı
Kenarlarımı kavrayan son gül kokusundan
Yaşamak açılsın bana.
20.08.2022
0 notes
Text
Bir güneş kıvrılıyor yatağıma
Keskin ışığı kısarken gözlerimi
Bitkin ve hesapsızca
Ben onu düşünüyorum,
geleceğimi.
Binbir fikrin geçitlerinde
Bando takımı ve bayraklar,
Asker adımları, kalp atışım, saat tik takları
Hazır!
soluğumun arasına sıkışıyorum.
Kuşlardan duydum yaşamayı
Her ötüşlerinde diktiler kulaklarımı
Ellerimin karasını aklamak için
sahramın peşinde
yarınlarımı arıyorum.
08.03.2022-18.35re
0 notes
Text
Ellerimden bileklerime kadar
Göğsümdeki yarayı karıştırıyorum
Boğazımdaki yumrudan aşağıya
Günahlarıma kadar inen bu açıklık
Karanlığını ve pis kokusunu
üzerime sindiriyor
Sindiriyor beni her lokmasında
En güzel giysilerimle kapatıyorum
her gün ışığında
Kokusunu çiçek kokularıyla karıştırıyorum
Keten örtüler seriyorum
Yine de lavları fokurduyor
Cıvık cıvık et parçalarında
Patlayan kan pıhtıları
Beni lekeliyor
Pes ediyorum peşine
soyunuyorum ne varsa
Soruyorum, nefret ediyorum
o ise zift bulaşığı ellerimi
Yakıyor
16.02.2022 - 00.14
0 notes
Text
Gözlerim alıkonulmasın yangının seyrine. Kendime her gelişlerimde değişmedim soğuğu geceme. Ellerimin tutuşmasının savuruyorum. Usul usul parmak uçlarımda tüten canımın her bir düğümünü, serviyi topraktan yırttığım gibi bağlıyorum. Yarılıp doğması için fısıltılarımın. Köpürtülerimin sıçramakta olan yanlarında, ağrılarımı dindirmek peşindeyim.
00.58
10.01.22
0 notes
Text
Ölümün adımlarında eğleştim
kulaklarımda
Günçağının nezaket çağrısı
tekrar ve tekrar
Ve
Tekrardan günahlarım
korkuyla işlenmiş cinayet aletlerinde
kirli ve paslıydı kanım
gözümün önündeki berrak olanda pişmanım
Hayrandım dönüşü olmayan patikalarda
koşanlara
fısıltıyla utandı, düğümlendi
birtakım adımlar
korkak! Fısıltılarıyla.
Gürültüleri bastıran bir kırmızı melodi
ve bir nota olamamaktan korkan sesciklerim
artık gürlemeli,
Ve tıpkı onun gibi, pörtlemeliler!
23.51
09.01.2022
0 notes
Text
Sarın beni
annemin karnındaymış gibi
sessizce dolayın kumaşların en güzelini,
sinsice gırtlaklayın ben fark etmeden
sahramın ensemi yakmasını
Sarın beni anne
Annemin henüz deşilmemiş karnına
Kuşların rüzgara karşı koymadığı anılarda
kan ve et olsun üstüm.
Yalnız ben, ve
Yalnız var olmak olsun
kulaklarımda.
Sarın beni doğuranlar
Bırakın bu pislikten henüz bitmişleri
Vazgeçin bu çilelerden
Dünyanın en güzel yerlerinden gelemeyen
O güzel siyah atlar
Hala neden gelmediler?
09.08.2021 - 17.42
0 notes
Text
Yırtıcı leşlerin
Yırtıcı leşlerinboğazımı tıkayanı: nefes, yaşam, hayat, sahra, okyanus, kuşlar.
boğazımı tıkayanı: nefes, yaşam, hayat, sahra, okyanus, kuşlar.
nefes: yaşam.
nefes, yaşam, hayat, sahra, okyanus, kuşlar.
hayat: sahra.
hayat, sahra, okyanus, kuşlar.
okyanus
ve kuşlar.
01.50
14.07.21
0 notes
Text
Kuşlar cehennem bana
Yaşamak! Yaşamak! Diye
Kulaklarımı kemiriyorlar.
01.07.21
0 notes
Text
Çığlıkların elleri var
Tırnakları boynumda kement
İltihaplar sarmaşık vücudumun
En gizli köşelerine
Rüzgârımız yok
Boğuk ve basık bir hava
Sıkış tepiş tıkılan leşlerin
Gözleri kesiliyor
Kulaklar mühürlenirken
Kuşlar inlerine kaçıyorlar
Her defasında çırpınışlar,
Yaşama karşı duruşlarında
Unutulmayı dilenirlerken
Bir dilenciden beter.
25.06.21
20.45
0 notes
Text
Ruhumu kazıyarak çıkarmaya çalışıyor dünya.
Mirasçıların azimli gözlerinin tırnakları
Parçalamaya ant içtiler:
Yaşamı, beni, sanatı.
Koşar adım ürkekçe karların altına saklanıyorum
Soğuğun soluğunda kavuşuyorum İrem’e
Aldanıyorum sıcaklığına ve ışığına
Hayır! Karanlık ve toprağın hemen üstü.
Rüzgârıyla savuruyor karanlığını
Örtülüyor üzerime topraklar
Var ediyor cenneti kollarımda ve bacaklarımda
Ayakuçlarımda var artık
Ben: Cennet ve ruh peşinde
ölümün başlangıcına kaçıyorum.
Uzaklar ve rüzgâr peşimde benim
dünyanın kıyı köşelerinde
parça parça bozuluyor bir ve bütün olan
Çürümüşlüğün ahengiyle
Soruyor ve evlatlarını sarar gibi
Sarmalıyor leşleri,
Onun leşlerini.
25.06.2021
03.08
“Kuşların İnleri”
Kazıyarak çıkarmaya çalışıyor ruhumu, dünya.
Mirasçıların azimli gözlerinin tırnakları
Parçalamaya ant içtiler:
Yaşamı, beni, sanatı.
ürkekçe saklanıyorum koşar adım
karların altına
Soğuğun soluğunda kavuşuyorum İrem’e
Aldanıyorum sıcaklığına ve ışığına
Hayır! Karanlık ve toprağın hemen üstü.
Rüzgârıyla savuruyor karanlığını
Örtülüyor üzerime topraklar
Var ediyor cenneti kollarımda ve bacaklarımda
Ayakuçlarımda var artık
Ben: Cennet ve ruh peşinde
ölümün başlangıcına kaçıyorum.
Uzaklar ve rüzgâr peşimde benim
dünyanın kıyı köşelerinde
parça parça bozuluyor bir ve bütün olan
Çürümüşlüğün ahengiyle
Soruyor ve evlatlarını sarar gibi
Sarmalıyor leşleri,
Onun leşlerini.
01.09.2021-22.56
0 notes
Text
Ömrüm avuçlarımda yok oluyor
Ellerimdeki siyahlıkta yok oluş
Zihnim buğular içerisinde
Katilin zehrine sahip çıkıyorum
Uyanamıyorum uykularımdan
Kesik kulaklarımdan akan kanımda
Gözlerim bağlanıyor
Geçmişe olan hatırlarımla dikiliyor
Göz kapaklarım
Soluğumun evrenini arıyorum
Göğün yansıdığı avuçlarımın çukurlarında
Evrenin soluğunu arıyorum
Bıraktım kendimi asra
Ruhumun yanması için
Kazanımı beklemeye başladım
Güneşlere bir yenisi eklensin
Işıkların varlığı tekrar anılsın diye
Var olmanın anıtlarında
Toprağa gireceğim.
25.06.2021
02.45
“Akış”
Ömrüm avuçlarımda yok oluyor,
ellerimin siyahlığında.
Zihnim buğular içerisinde
Katilin zehrine sahip çıkıyorum
Uyanamıyorum uykularımdan
Kesik kulaklarımdan akan kanımda
gözlerim bağlanıyor
Geçmişe olan hatırlarımla dikiliyor
Göz kapaklarım
arıyorum soluğumun evrenini
Göğün yansıdığı avuçlarımda
Bundan böyle
Evrenin soluğunun peşindeyim
Bıraktım kendimi asra
Ruhumun yanması için
Kazanımı beklemeye başladım
Güneşlere bir yenisi eklensin
Işıkların varlığı tekrar anılsın diye
Var olmanın anıtlarında
Toprağa gireceğim.
01.09.2021-23.26
0 notes
Text
İçimdeki iyiliğin, ışığın , yavaşça solduğunu ve öfkenin doldurulduğunu görüyorum. Her şeye karşı yaratılmış olan bu yoğun olanın durması ancak dağın soğuğunda veya ayın cansızlığındadır. Sabah rüzgarının eşiğimden ayrılmadığı Tanrının feneriyle başladığım günlerin yüksekliğinden düşüyorum. Günün nefesinde yabanın kucağına koşmayı düşlediğim çaresizliğim ; kötülük evrelerinden geçiyor. Bu duyguların açık tanımıdır yaşamaya karşı duruşum. Sonsuza kadar sürebilecek bir kaçışın olduğunu düşlüyorum uzak fenerlerin, görünmeyen karanlığında. Bir yerde, bir şekilde tam olmayı umarak. Göğün öfkesine bağırmak ve yıkımın getirdiği uğursuzlukta pişman olmamayı diliyorum. Unutmayı ve unutulmasını her şeyin: Unutulmayı diliyorum. Var olmamanın tatsızlığına tanık olma şerefinde, batışın ve doğuşun olmadığı yok diyarlarında kaybolmayı istiyorum.
Ya da
yaşamayı. İçimdeki korun alev almasıyla, yıkımında doğmayı istiyorum. Doğuşta ve batışta tam olarak var olmayı, var olmanın tanımı haline gelmek istiyorum. Hem bugün hem sonu olmayan diyarlarında. İlhamın getirdikleriyle kavrulmayı tıpkı yok olmak kadar diliyorum. Her parçamın korun peşinde çıldırmasıyla ışığının parlamasını; her birinin Tanrının fenerine dönüşmesini istiyorum. Göğsümde doğan güneşin sıcaklığında rüzgarımın peşinden gitmek ve var olduğuma şükretmek istiyorum. Var olabilmeyi, tabiatın olduğundan daha fazla, ateşin canlılığından ,göğün çığlıklarından da daha fazla: Güneşin göğsümde doğup, ellerimin çığlık atmasını, gözlerimin yanmasını istiyorum. Tırnaklarımda toprağın filizleri, kulaklarımda nehir gürültülerini bekliyorum. Bir olmayı değil; bütün olmayı, her şey olmayı diliyorum.
27.05.21 - 14.15
0 notes
Text
Dilanur’a,
Bir şiirim var:
Varlığının esirinde dolaşan rüzgar
hiç durmadan ilerliyor;
durup düşünmeksizin
Şehrin altını üstüne getirirken
savururken bedenini
zihnin karmaşasında doğuyor.
Vazgeçmediğini biliyor evlerin
Tanrıların biliyor
ve yağmur da
en sevdiğin.
Vazgeçme.
Vazgeçme yaşamaktan!
Ayın ışığında; durul ve dinlen
Sonra tekrar doğ
güneşlerin ardından
kendi güneşinde
15.49 - 20.05.2021
0 notes
Text
Suni âftâbında arar ışığını,
sararmış göğsünün esininde.
meyyal olmasın kürkçünün dönüşüne
nefeslerindedir düşüş, günce:
Ses verin, çevik öclerden düşüyoruz
yozlaşıyor esinliğimiz kirli yolsuzluklarında
samut kaldı bād, semadaki yalnızlığıyla
cedelleşip parıldıyor ruh
bunaltıları geceleyin.
şaşırmayın ilhamın inzalini beklemesine!
Yaşananlar işten bile değil.
‘Geceler Gebedir’
13.05.21 - 05.44
0 notes
Text
İradeye sahip olmanın büyük yükü altında eziliyorum. Her adımda arza daha da yaklaşırken, nefesin ne olduğunu kendime hatırlatmaya çalışıyorum. Her gün nasıl oluyor da bir şekilde daha çok battığımı hissediyorum. İyileşirmiş gibi görünen tüm uzuvlarım aslında çürürlerken, ne yapmam gerek? Bir kırk elli yıl daha ne yapmam gerek? Nefes almaktan yoruldum. Ölümden sonraya olan inancımdan, kendimden, yaratıcıdan, şeytandan ve var olmaya ait olan ne varsa hepsinden yoruldum. Gidin, gidin benden. Uzağa. Duymayayım. Hissetmeyeyim artık. Bırakın bitkiyi, ne taş ne toprak ne de kül olmak istiyorum. Mutlu olduğum anılara tutunmaya çalışırken içimdeki kuyu hep daha derinleşiyor. Bu şekilde geçmez. Bu şekilde geçemez. Var olmaya katlanmak, buna uğraşmak. Hepsi, hepsi büyük bir azap. Cennet de! Var olmak büyük bir azap. Derin bir çaresizlik duyuyorum. Kaçışım yok. Hiçbir şekilde kaçışım yok. Var olmaktan kaçışım yok. Hiçbirimizin. Bu, tüm bu hissettiğim. Var olmanın acısı. Kalbimdeki yarık o. Çaresiz ve kaçışı olmayan bir sancı. Eğer tüm bunlar cennette olmayacaksa, bu sancıyı çekmeyeceksem. Cennet yok olmakla aynı şey olacak. Derin çaresizliğin yegane kaçışı. Ve cehennem. Acı ve ızdıraptan başka vakit olmayan korkunç yerde. Var olmanın kaçışında sürekli acı çekerken. Gerçekten bir çıkışım olsaydı bunu kabul eder miydim? Bir çıkış olsaydı, yaşamı sevebilir miydim? Geçirdiğim tüm vakitlere ve varlığıma her an şükreder miydim? O zaman ödül veya ceza için kaçışı olmayan bu yerde varlığımı kabul edip savaşır mıydım? Şimdi bu savaşı istemeyen bir çocuk gibi meydanda yok olmayı diliyorum. Ne ölmek ne de yaşamak. Unutmayı! Unutmayı her şeyi ve her şeyin unutmasını diliyorum.
19.04.21 - 04.51
Çaresizce.
05.15
0 notes
Text
Hayatım damla damla sızıyor kenarlardan. Çatlak, kırık, yarık yok. Göremiyoruz. Yavaş yavaş gidiyor her seferinde. Her kendime sorduğumda. Yaşamımla ne yapmam gerektiğini her düşündüğümde. Dünyaya bakıp aynalarımdan cevap geldiğinde. Bulamıyorum. Buyum, bulamayan ve bilemeyen. Yaşayamayan. Büyük krizler eşiğinde vuruyor dalgalarını. Soğuklar yok olmayı ister gibi çarpıyor kayalıklara. Sürekli, durmadan. Ölümü fark edip meydan okur gibi. Kayalıklarda kalan dehşet ve hüzünle. Göğün matemini duyarken, meydan okurken ölüyor deniz. Ölüme karşı. Yaşama karşı. Hangisi farklı? Nefes alıp alabileceğini bilmeden nefesini tutmak gibi tıpkı. Yanlış yerde nefesin alınması ya da hiç nefes alınmaması aynı. Nedendir bilinmez, nefes tutulmasıyla başlanmış her şeye, şimdi ne yapmalı ? Ne yaşamaya ne de ölmeye cesaret yokken. Ne yaşamaya ne de ölmeye istek yokken. Varlığın yokluğu hayallerinde kaybolurken. Şimdi ne yapmalı?
17.03.21 -12-24
0 notes