leondzepp

[leondzepp]

fox, sana mükemmel bi hediyem var of çok iyi bayılacaksın dedi dedi dedi ben de sandım ki ps5 falan aldı eve. hediyeye bakın gitmiş bihter’in kafasına süs yapıştırmış

[leondzepp]

kendimi affettirmeye çalışıyorum. (çiçekçide benden başka çocuk yok. tekrar ediyorum tek çocuk benim.)

@leondzepp

[leondzepp]

günün şarkısı bu çünkü örgü örmeyi öğrendim ve fox bu şarkıyı açmış ağlayarak ben örerken beni izliyo. gurur duyuyomuş benimle. bu çocuğun ağlak topikliği mahvedicek beni...

[leondzepp]

fox şeftali’nin fotoğrafını çekmiş, kediler çok güzel sürekli fotojenikler açıları falan da yok. hep estetikler. kedi olcam ben diyip duruyo o sırada ben de yanımdaki marmelat’a bakıyorum

[leondzepp]

gerek hayatsal yardımları (nasıl yani?), gerek kamerayı (bu harikalar ötesi alete, sadece kamera demek canımı acıtıyor.) elde etmek için gösterdiği çaba (telefon-u tenasül) olsun ilk fotoğraf her ne kadar leon olması gerekse de o an için kozmos çiçeğinin büyüsüne kapıldım. çikolata kozmosunun artık var olmaması yüzünden (1902'de leon ile dünyada var olmuş olsaydık saçlarına yakışacak en güzel tacı yapmış olurdum.) fotoğrafı ağlayarak çekmiş olmam ve üzerine ne çekebilirim de artık topraklara düşmeyen bir çiçeğin boşluğu silinir aklımdan, diye düşünmek için zaten çok güneş görmeyen odamın perdelerini çekmiş tamamen akşam karartısına gömdüm kendimi. sessiz gezintime eşlik etmek için leon girdi odaya, elinde çikolatalı olduğunu iddia ettiği bir lolipop ile hem de. ellerim, alışkanlıktan olsa gerek, karanlık odada kamerayı kaldırıp leon'un fotoğrafını çekti (evet iki saniyede bile poz verebiliyor kendisi). leon yüzünden hayatımda yediğim en kötü lolipop şekerini yedim. leon sayesinde üzerine çekebileceğim bir sürü çiçek olduğunu fark ettim.

çikolata kozmosunun kokusunu merak ettiğimde de leon'u kokluyorum. @leondzepp

[leondzepp]

fox kendine mızıka almış daha dün annemizin çalmaya çalışıyoruz şahane bi şekilde yönetiyorum ama o üflemesi gereken yerde çekiyo DİSLEKSİ

[leondzepp]

Gianni Boradori, La Fillette et les Bulles de Savon

[leondzepp]

bu belki de blogta olacak olan kayda değer tek hikaye olabilir. henüz çok başındaymışız gibi duruyor ama ne kadar başında olursak olalım işin karmakarışık olacağından şüphe yok.

geçen yaz yapmayı planladığımız dünya turunu maalesef bitiremedik çünkü fox ile beraber kayıt yaptırdığımız (parayı peşin yatırmıştık ve iade yoktu.) sinema okulundan gelen mailler yüzünden apar topar geri döndük. bu yüzden meksika’da en son çektiğim bu tatlı kedi fotoğraflarını paylaşarak başlamak istedim.

geri döndüğümüzde aptal sosyal kelebekliğim tuttuğu için sinema okuluna girer girmez birkaç arkadaş edindim ve aralarından biri her yerde kulağı olan biriydi. böyle insanlarla arkadaşlık yapmayı pekte sevdiğimi söyleyemem çünkü sizin hakkınızda da bir yerlerde bir şeyler konuşmadığına hiçbir zaman emin olamazsınız. her neyse okulun ikinci haftasında biz fox ile kafeteryada otururken kulağım her yerde manyak dedikoducuyum kişisi yanımıza geldi. kendisini dedikoducu olmasının yanında dünyanın en şıpsevdi insanı olarak tanımlamakta mümkün. oturduğu gibi b şubesinden bir çocuğun ne kadar hoş göründüğünü, kendisi için en iyisi olacağını (bunu crush listedeki herkes için söylüyordu. ve evet bir crush listesi vardı hatta fox bilmiyordu ama listede fox’ta vardı.) anlattı ve ‘galiba aşık oluyorum.’ lafının bolca barındığı bir sohbetin içine itti bizi. ve ben de o konuşurken (aynı zamanda dünya üzerindeki en konuşkan insan.) o zamana kadar yalnızca birine karşı aşk diyebileceğim şeyler hissettiğimi fark ettim. (fox ona yıllardır çürümüş üzümlü kek demekten vazgeçmiyor. onu da anlatacağım sonra. arada fotoğrafları karşıma çıkıyor hemen bi bira dikliyorum da fox kafama bir tane patlatıyor.) ve fark ettiğimi kulağım her yerdedir kişisinin yanında dile getirmem her şeyin başlangıcı oldu.

o günün ertesi günü, biz yine fox ile kafeteryada (hatta aynı masada) otururken yine yanımıza geldi ve çantasından bir kağıt çıkardı. bu sefer sürekli kendi crushladığı çocuklar için kullandığı cümleyi benim için kullanarak ‘senin için en iyisi olacak çocuğu buldum.’ dedi.

bu çocuk deli iyi bir stalkerdır buna kesinlikle emin olabilirsiniz. hoşlandığı çocukların soyağacından tutun, ilk kelimesini hangi tarihte söylemiş onu bile öğrenir. benim için en iyisi olacak çocuk hakkında da araştırmalar yapmış tabi. (hatta önce bu çocuğu kendi için gözüne kestirdiğini de itiraf etti ancak sonra onu vazgeçirenin ne olduğunu söylemedi.)

çıkardığı kağıtta da bu çocuk hakkında bildiği her şey yazılıydı ve kağıt gerçekten çok küçüktü. belki de vazgeçme nedeni buydu. çocuk hakkında bildiği şeyler herkesin sosyal mecralardan öğrenebileceği türdendi. adı soyadı, birkaç arkadaşının ismi, hobileri, ders notları (gerçekten pekte gerekli olmayan bir ayrıntı gibi gelse de inanın o öyle düşünmüyordu.) ailesinden birkaç üyenin adı, geçmişinde hangi okullardan mezun olmuş, eski sevgililerinin adı gibi şeylerdi kağıtta yazılı olanlar.

hakkında en az bilgisi olduğu çocuğun neden benim için en iyisi olacak olanın olduğu biraz belliydi aslında. çocuk hakkında bir şeyler daha öğrenmek istiyordu ama bu iş için çokta vakit kaybetmek istemiyordu çünkü radarına takılan daha onlarca çekici çocuk vardı. bu yüzden çocuğu bana paslamıştı ve bugüne kadar yalnızca lisede birine karşı gerçek duygular hisseden benin, yine bir şey hissetmeyeceğini düşünüyordu. böylece hem bilgi öğrenmiş olacaktı hem de eğer bilgileri yeterli seviyeye ulaşırsa bu sefer o, çocuğa aşık olacaktı.

ancak işler hiç planlandığı gibi gitmedi. benim çocuğa karşı hafifte olsa bi çekim hissetmemi bir yana bırakın. onun hakkında öğrendiğimiz bilgiler oldukça ürkütücüydü ve biz öğrendikçe öğrenmek istedik.

sonucu da pek iyi olmadı.

[leondzepp]

fox ve leon geliyor pt.1

fox’un yeni kamerası ile çektiği ilk fotoğraf: ŞEFFFİİİİM!.jpg

üniversitenin ilk yılında bir kafede işe girdim. aslında fox ile aynı yerde işe girmeye çalışıyorduk ancak mümkün olmadı. fox sevinçten ağlayarak çiçekçide çalışırken benim de başıma gelmeyen abuk subuk olay kalmadı. bugün fox mutfak önlüğünü giymiş, kafasında şef şapkası, asla güzel yapamadığı yemeği yaparken istemesem de aklıma geldi.

kafede bir iş arkadaşım vardı. iş arkadaşım dediğim de aslında şefim. (evet fox ŞEFFFFİMM!) biz çalışmaya başladığım daha ilk aydan bununla baya yakın arkadaş olduk. fox olmadığı zaman ben her haltı bununla beraber yiyordum. hafta sonu arada dışarı çıkıyorduk, iş çıkışı içmeye gidiyorduk. pazarları kahvaltı etmeye bile gidiyorduk. her neyse nihayetinde benim bir kız arkadaşım oldu. 4 ay falan çıktık kızın da allahı var çok güzel kızdı. sık sık üçümüzün takıldığı oluyordu. yani ben çok istediğimden değil de kızla ne zaman bi plan yapsak ben de geliyim, sen de manita yaptın sattın yok çok sıkılıyorum ayaklarında kendini falan acındırıyordu. adam şefim yani terste yapamıyorum. (evet fox şefim değil ŞEFFFFFİİİİM!) bi de yanımda kıza iltifatlar, sevimlilikler, süslenip püslenip gelmeler falan yani kıllanıyordum ama konduramıyordum şerefsize açıkçası. neyse sonra kız sıkıldı mı noldu anlamadım bir şeyler geveledi ayrıldı benden. bu bizim şefte böyle yalandan çok üzüldüm ayakları falan yaptı. ama sonra benim içime bir kurt düştü gittim yeni bir hat aldım (fox hala bunu bi psikopatlık olarak görüyor ama işin sonunda elinde yeni kamerası vardı ve ağzı kulaklarına varıyordu.) bu adama o numaradan kızın ağzından mesajlar attım işte ben aslında senden hoşlanıyordum da çok çekicisinde falanlar filanlar nası övüyorum adamı. bu salakta inandı düştü oltaya.

ben aslında hiçbir şey yapmayı düşünmüyordum. işten ayrılacaktım (şefime bir iki yumruk sallayıp ve evet fox şefim değil ŞEFFFFFFİİİM!) ama sonra fox beni zehirledi ve adamı istediğin gibi oynatamaz mısın dedi. dünyanın en ortaokul kozu ama sonuç olarak yaptım. adamla yaklaşık 2 ay boyunca konuştuk. her buluşma isteğini de o bu şöyle şu falan diye geri çevirdim. gece yarıları fox ve ben dönüşmeli olarak adamla sexting bile yaptık (hatırlanması güzel olmayan iğrenç günler) en sonunda da adama büyükannemizin hasta olduğu yalanını söyleyerek para göndertip fox’a yeni bir kamera aldık. (tüm o pipi fotoğraflarına değdi.) sonra ben işimden istifa ederken kafenin yanındaki parkta bu fotoğrafı çekmiş...ŞEFFFFİMM!.jpg

[leondzepp]

salaklığıma yakışır şeyler teşekkürler kadim dostum

kadim mi dostun???!!

[leondzepp]

yani kendi kusmuğumda boğulup uyanmamı ballandırdık klozet kapağı ile dövüşüm kaldı?

bak şimdi sen evin şefi olarak kalkan balığı pişirecektin ve bunun için öldürüp onu temizlemen gerekiyodu ama çok yufka yürekli bi salak olduğun için zar zor öldürdün hatta o kadar narin darbelerle öldürdün ki emin olamadın ve kafanı eğip kontrol etmek istedin o sırada alnın musluğa çarptı. (kavgalı dövüşlü 15 kişiye saldırdığın bi hikaye yazmak isterdim ancak yaşadığın olay itibari ile arkadaşlarının bu tarz bir şeye inanmayacağını düşünüyorum öptüm muah)

[leondzepp]

acil bir çözüme ihtiyacım var. derdim büyük. ben içmişim bir gün. ben bir gün içmişim. içtiğimi biliyorum sadece ama içmişim. içip bayılmış mıyım kusmuğumda boğulurken ayılmış mıyım düşmüş müyüm bilmiyorum çok ama kusmuğum üzerinde uyandığımda alnımda minik bir çizik vardı. yani içip içip çarpmışım klozetin kapağına. çok fiyakalı da duruyor ha. soran oldu noldu diye. söyleyemiyorum da yalap şap içip kusarken yaptım diye ben nasıl yağlandırıp ballandırıp bir hikaye bulurum da anlatırım soranlara?

kendini klozetin kapağı ile dövüşünü nası ballandırcaz oğlum

[leondzepp]

@leondzepp sorun biraz seninle ilgili gibi

[leondzepp]

fox şeftali’ye onunla konuşursa kimseye söylemeyeceğini anlatıyor (her gece)

[leondzepp]

hayatımda garip canlılar var

[leondzepp]

nedense fox ben kütüphaneye gidiyorum diyip diyip pavyonlara kaçıyor gibi hissediyorum. üstelik şeftali onu evde bekliyor ben böyle sorumsuz bir babalık görmedim yazıklar olsun şerefsize. evde 28 yavrumla bıraktı beni.

[leondzepp]

kara canavarı taş duvardan ördüğüm bir mezarın içine gömdüm*

not: bu fotoğraflar hollywood’ta çektiğim en iyi fotoğraflar.

ikinci not: walk of fame tam bir hayal kırıklığıydı. (üstelik bad romance söyleyerek yürümüştük.)

son not: umarım libidokiller o çocukla tekrar karşılaşmam ama teşekkürler hatırlattığı için.