liebedaslebende - Tumblr blog

[liebedaslebende]

[liebedaslebende]

Ist es fair, dass du Lachen kannst während ich weine?

[liebedaslebende]

Bir adamı sakallarıyla oynamayı özleyecek kadar sevmemeli insan.

[liebedaslebende]

Ne güzel şeymiş seni sevmek.

[liebedaslebende]

Warum sehnen wir uns nach dem Unmöglichen, während das Erreichbare vor unseren Augen ist?

[liebedaslebende]

Ne çok uzağa gidebiliyordum, ne çok yakın durabiliyordum sana. İşkence gibiydi seni sevmek. Birşeyi ölesiye kadar sevip ona zarar vermemek için dokunmamayı bilir misin sen?

[liebedaslebende]

Keşke birlikte bir yolculuğa çıksak. Bağıra bağıra şarkılar söylediğimiz, sesimiz kısılana kadar kahakaha attığımız, hayatımız boyunca unutamayacağımız bir yolculuğa çıksak seninle. Nereye gittiğimizin önemi yok. Tek önemli olan, seninle olmak.

[liebedaslebende]

Seninle şarkılarımız var bizim. Anılarımız, gülüşlerimiz, kahkahalarımız ve gözyaşlarımız. Şimdi söyle bana, kolay mı bunları silip atmak?

[liebedaslebende]

Es ist, als wäre ich in einem tiefen Loch gefangen. Ein Loch voller Forderungen, Lügen & Hass. Und entkommen ist keine Option.

[liebedaslebende]

Böyle çok mutlu olduğun bir an oluyor. Sonra biri geliyor ve o mutluluğun içine öyle bir ediyor ki. Bir daha ne mutlu oluyorsun ne de yüzün gülebiliyor.

[liebedaslebende]

Du fängst erst an zu leben, sobald du etwas für dich selber tust anstatt nur für andere.

[liebedaslebende]

Sorun sende değil bende. Sorun bende değil, sende.

[liebedaslebende]

Lass dir dein Lächeln nicht nehmen. Lach wenn du Lachen magst. Weine wenn du das Bedürfnis dazu hast. Gehe deinen eigenen Weg. Ziehe an was dir gefällt. Färbe deine Haare wie du es möchtest. Arbeite in einem Job, der dir Spaß macht. Bereise die Welt. Respektiere deine Entscheidungen. Scheiß’ auf die Meinungen anderer. Verwirkliche deine Träume. Es ist dein Leben. Du lebst nur einmal.

[liebedaslebende]

Başımı yaslayıp kalp atışını dinlediğim yer var ya. İşte orası, dünyanın en güzel yeri.

[liebedaslebende]

Böyle olmamalıydı. Biryerlerde karşılaşmalıydık. Gözlerimizin içine bakmalıydık. Sen orada, ben burada. Olmadı böyle.

[liebedaslebende]

Ich brauchte Hilfe, aber sie lachten mich aus und kehrten mir den Rücken zu. Jetzt brauchen sie Hilfe und es ist selbstverständlich das ich helfe.

[liebedaslebende]

Keşke şöyle karşıma geçip birşeyler anlatsan yine. Ben de o güzel gözlerine baksam.