limosbogurtlenolan

[limosbogurtlenolan]

zamanında insanlara o kadar tahammül ettim ve onları anlamaya çalıştım ki şimdi biri bana biraz bile kendimi değersiz hissettirince deliye dönüp hayatımdan çıkarıyorum çünkü ben bu hikayenin sonunu gördüm hep böyle başlıyor.

[limosbogurtlenolan]

TÜKENDİM...

[limosbogurtlenolan]

Eskiden karanlıktan korkardım. Bilirsin karanlıkta uyuyamazdım çok korkardım ve gittin. Şimdi alıştım karanlığa çünkü hayat bana en korkunç yüzünü gösterdi.

Daha korkuncu olamaz...

[limosbogurtlenolan]

Portekizce...

Portekizcede ‘Saudade’ diye bir kelime varmış. Anlamı beni çok derinden yaraladı. Şunu diyor ;

Bir zamanlar kaybettiğin bir şeyin sonsuza kadar kaybolduğunu ve bir daha asla senin olmayacağını anladığın an da yaşadığın his anlamına geliyormuş…

Daha fazla yorum yapamayacağım…

[limosbogurtlenolan]

Bir kadın seviyorsa sana aittir. Mutlaka bir fotoğrafın vardır bir yerinde odasının onu kaldırtma. Bir kadın seni seviyorsa uyumadan önce dua ediyordur senin adına onu susturma.

Bir kadın seni seviyorsa koklayarak öper seni. Seni seven bir kadın sevdiği kadar sarılabilse kemiklerin kırılır ve bir kadın seni seviyorsa sen ne kadar güçlüysen o kadar güçlü hissedee kendini onu yanıltma ilk darbede yere çakılma.

İlk sınavdan sınıfta kalma ve asla ama asla oraya mutsuzluğu sokma orasıdır kadının şahdamarı ,umudu kesildiği an , vazgeçer kadın.

Sevmekten ,beklemekten,özlemekten hatta beddua etmekten.

Bir kadın seviyorsa kavga eder. Hem birazdan boğazına yapışacak sanırsın, hem görürsün gözlerinde ki korkuyu kadınlar susmaz. Susmuş kadın gitmiş kadındır.

Ne diyordu Cemal Abimiz ;

Kadın susarak gider.

En önemli detaydır erkeklerin hiç onaylamadığı durum işte bu kadar basittir. Kadın gerçekten gitmişse çok sessiz olmuştur.

Seni gülümsetmek gibi küçük hayalleri olan birinden bahsediyoruz. Kuştur kadın ve bir gökyüzü vardır. Senin öyle bir havan olmalı ki senden göçmediği için üşütmemelisin onu.

Bunu bir zamanlar seni gökyüzü ilan etmiş kadının başka bir gökyüzüne kahkaha atışını duyunca anlarsın.

[limosbogurtlenolan]

Bu aralar savunmasız bir çocuk gibi hissediyorum. Anlar mısın bilmem ama sevgiye muhtaç  ve en sevdiği oyuncağını kaybetmiş bir çocuk gibi. Sen hiç çocuk oldun mu ? Elinden oyuncağını aldılar mı ? Şuan birinin beni kollarının arasına alıp sarılmasına ihtiyacım var. Bence çok fazla bir şey istemiyorum. Sadece sevilmek istedim. 

Ama fark ettim ki hayat insana istediklerini vermiyor. Belki de benim sınavımda budur. Sadece biraz daha zamana ihtiyacım var ama sen sonuçta benim karşıma çıktın bir kere Bir sebebi var ki karşıma çıktın bana aşkı öğrettin sabretmeyi öğrettin ama ben hayal kurmayı yanlış anlamışım.

Ben kurduğum hayaller gerçek olacak sanmıştım ama onlar sadece bir kaç güzel hayalmiş. Hayat hayallerinden çok daha acımasız.Özür dilerim her şeyi hayallerimde yaşadığım için , hayatın zorluklarını göremediğim için , hala çocuk akıllı olduğum için ve seni göremediğim her şey yüzünden seni suçladığım için ve de teşekkür ederim beni hayal dünyasından çıkardığın için…

[limosbogurtlenolan]

Ama aşk herşeye rağmen yaşanmalı.

Yüzyıllardır oynanmasına rağmen seyirci sahneye fırlayıp Romeo'nun zehirli iksiri içmesine engel olmamıştır.

Sonunda geminin batacağını bildiği halde Titanic defalarca izlenmiştir.

Bitecektir korkusuyla aşktan kaçarsan hayattan zevk alamazsın. Çünkü ,

Romeo ölmeli, titanic batmalı ama aşk herşeye rağmen yaşanmalı.

[limosbogurtlenolan]

Hissizleşmek

Hissizleşmek. Tam ortasında olduğum duygu. Hiç birşey ilgimi çekmiyor, hiçbir şeyden zevk almıyor ve kimseyede ihtiyaç duymuyorum. Önceden efkar basardı takardım kulaklığı uzaklara dala dala saatlerce müzik dinlerdim. Artık o da yok, az öce arkadaş az dertleşelim dedi. Adam arıyorum içimi dökmeye dedi de bunlar geldi aklıma o değil de harbiden içimi dökecek bir şeyim bile kalmamış benim.

[limosbogurtlenolan]

Beraberken seninle bir şey dinlemesek de olur zaten seninleyken  hiç bir şey duymuyorum

[limosbogurtlenolan]

İçimin ateşi söndü, bağıra bağıra yandım. Bağıra bağıra kül oldum da iki cümle karşısında söndü. O iki cümle aldı ezdi ayaklarının altında, sıktı boğazımı. Kırdı tüm kemiklerimi. Gülüp geçtim bende, bilmezsin sen bunun ağırlığını. siktir et bilme. Buz gibiyim artık. Tanımıyorum bu hissi, bilmiyorum nasıl baş edilir. Geberircesine ağladığım şarkılara, hatırladıkça kafama batan anılara tepki veremiyorum. Kıvrılmıyor dudağım, açamıyorum ağzımı. Akmıyor iki damla yine. Bir ağlasam, sele boğacağım burayı. Olmuyor. Sadece bomboş duvara bakıp, tırnaklarımla sikip atıyorum avuç içlerimi. Hissetmiyorum acısını. Bitmiş her şey, yalvardığım ne varsa tanrı başıma yıkmış. Kalmışım öyle. Uyumak istiyorum sadece, içtiğim ağrı kesicilerin bir boka yarayıp beni uyutmasını istiyorum.

[limosbogurtlenolan]

[limosbogurtlenolan]

[limosbogurtlenolan]

sürekli şeytanla arkadaşlık edip sonra da bir meleğe talip olamazsın

[limosbogurtlenolan]

Mutluluk diye bir şey yoktur,sadece mutlu anlar vardır…

[limosbogurtlenolan]

Virginia Woolf’un kocasına yazdığı intihar mektubu

en sevdiğim, yine delirecekmişim; bu korkunç günleri anlayamayacaksınız gibi hissediyorum. ve sanki giden zamanı geri çeviremeyeceğim. sesler duymaya başlıyorum ve konsantre olamıyorum. bu yüzden yapmam gereken şeyi yapıyorum. bana verebileceğin en büyük mutluluğu verdin. kimsenin yapamayacağı şeyleri yaptın. iki insanın birlikte daha mutlu olabileceğini sanmıyorum. ben artık yaşayamayacağım. biliyorum, senin hayatını mahvediyorum, bensiz daha mutlu olacaksın. görüyorsun bu mektubu bile doğru düzgün yazamıyorum. okuyamıyorum. hayatımdaki bütün mutluluğu sana borçlu olduğumu söylemek isterim. bana karşı inanılmaz sabırlısın ve iyisin. Şunu söylemek istiyorum -aslında bunu herkes biliyor- eğer biri beni bu durumdan kurtarabilecek olsa bu sen olurdun. her şey beni terk edip gitti ama senin iyiliğin hep benimle kaldı. artık senin hayatını mahvetmeyeceğim. kimse, seninle mutlu olduğumuz kadar mutlu olamazdı.

[limosbogurtlenolan]

Yanımda sen varken önümüzdeki denize bile bakasım gelmiyor. Senin olduğun yerde geriye kalan bütün manzaralar güzelliğini yitiriyor.

[limosbogurtlenolan]

Seven sevdiğiyle denize bakan bir yerde pazar kahvaltısı yapsın.