maskelibalon

[maskelibalon]

Aramızdaki bağ ikimizden de güçlü çıktı.

[maskelibalon]

Belki de...

Korkmadan

Uçabilmekti birlikte.

Sırılsıklamdı aşk.

Iskalıyorduk.

[maskelibalon]

Hakkımda hayırlısı evetlisi Çoktan seçmelisi Yoktan var edilesi Kafiyeler kafilesi Kabindeki hanfendi Siz biz yok, senli benli Çok laf var ileri geri.

[maskelibalon]

Bilirsin, aynalar yalan söylemez. Ve ben, en büyük yalancıyla aynada tanıştım. Kimseye güvenemem çocuk.

[maskelibalon]

Because maybe... You're gonna be the one that saves me.

[maskelibalon]

İnsan neler yapar isteyince, ben kalktım bi' sigara yaktım.

[maskelibalon]

Vay canına.

Nasıl da çirkinleştim. Rengarenk gelip, simsiyah mı gidecektim? Rüyalarımı satıp, uykusuz mu gezecektim? Sıcacıktım dokunsalar. İçimi okuyan mı var? Hah! Onlar hiç bilmiyorlar. Hakkımda çok yanıldılar. Bizim şeytanla anlaşmamız bile var. Anlaşabildiğim bi o var. Beni ona teslim edenlere çok sorum var. Benim kendimle sorunlarım var. Binlerce suç işleyesim var. Kimseyi sevmeyesim var. Cebimde binlerce anı, Kalbimde yanlış birileri var. Hesabını ödeyemeyeceğim bok yemişliğim var. Varlık içinde şokluk Biriktirdiğim anlatacaklarım var. Ve az zamanım var. Defterimin arasında kuruttuğum bi papatya var. Papatya fallarına ne inanmışım, zamanında ne aptalmışım! Zamanın benle ne derdi var? Babamın bende ne çok huyu var. Huyu kurusun. Kurusun tüm bunlar. Bir zamanlar saçıma iliştirilen o papatyanın Defterimin hiç yazılmamış sayfaları arasında kurumaya terk edilişi gibi. Hiç yaşanmamışlığa inandırılışı gibi. Çatladığı yerden kırılacak gibi. İnceldiği yerden hiç kopmayacak, En zayıf yerini savunmasızca gösterir gibi. Biri vursa da ölsem diyecek ama, İncinmekten de korkuyor sanki… Cesur mu sanıyorsun hala beni? Bu cesaretimin üstüne gitse biri, Korkularımla savunuyorum kendimi. Kazandığım iç savaşlarımda Birileri var dar bir sokakta, loş sokak lambası altında. Birileriyle yüzleşmek için Bir yüz bulmalıydım oysa. Bir maskem bile kalmadı, vay be. Yüzsüzlük gücüme gider. Gücüm de kalmadı gerçi ya, Elim mahkum çıkacağım karşılarına. Vay halime! Korktuğum an geldi, korktuğum kadar var mı derdim? İşte yüzleşmeye, karşına çıktım geldim. İlk defa yanına değil, karşına geçtim. Benim yerim burası artık, Özür dilemeye geldim. Ne kadar çirkinleşmişim dimi? Ne kadar güzelmişiz dimi? Vay be…

[maskelibalon]

Başka aynalarda başkasıyla karşılaşacağını sanıyorsun. 'Yanılt beni' diye yalvarırcasına gözlerinin içine baktığın yine sensin, biliyorsun...

[maskelibalon]

Ada'm gibi adam.

Bir adam vardı. Hangi aşk filminden çıkıp gelmişti hayatıma bilemediğim. Hangi akrostiş yazmıştı adını, hatırlamadığım. Bir adam vardı... 'Adamım' olan. Nasıl mı tanıştık? Kendinden yola çıkmış, beni bulmuştu o. Tüm çıplaklığımı daha ilk baştan görmüştü. Bilirdi çünkü o, kendini iyi bilirdi. Bende kendinden çok şey vardı. Tek tek çözmüştü bilinmeyenlerimi... Saklanmam saçmaydı. Kendinden kaçan kendini kovalardı nasılsa. Teslim olmuştum ona. Yavaş yavaş bırakmıştım yere silahlarımı, soyunmak ne güzeldi karşısında. Bir adam... Keşfedilmemiş büyük ada'm. Henüz yeni tanıştığım duygularımda ne zaman boğulsam, kendimi o adada bulurdum. Orada kendimi buluyordum. Bir daha hiç sorgulamıyordum hislerimi, merak etmiyordum fazlasını. Elimdeki oldukça fazlaydı zaten, bana fazlasıyla yeten. Hatta aşan. Aşka kandıran. Başka inandıran. Bildiklerime baş kaldıran. Her neyse elimdeki, elimden gelenin en iyisiydi. Elim elinde iyiydi. Bir adam vardı... Elimde olmayan. Bağımsızlığıyla bağlayan. Sessizliğiyle anlatan. Sessizliğimden anlayan... O adam... Beni baştan çıkaran. Baştan yola çıkarıp, sonuna kadar bana eşlik etmiştin adam. Yol arkadaşım. Rol arkadaşım. Ne zormuş bilmediğin oyunu oynamak! Hiç beceremedik be adam. Kaptırmamalıydık bu oyuna. Ne zormuş geç öğrenmek. Geç tanıştık, güç yetiştik biz bu sona... Biz... Adam gibi aşık olamadık be adam.

[maskelibalon]

Küçük bir dünya yaratsak seninle.

[maskelibalon]

Kafamda deli sorular.

Yanlış yolun doğru insanları,

Yanlış ya da doğru var mı?

Kendi yanlışımıza doğru gitmek,

Yanlışımızı doğrular mı?

İki noktadan çıkmışsak yola, 

İki noktadan bir doğru çıkmaz mı?

[maskelibalon]

Sakın gelme.

Baktım her şey yolunda, yoldan çıktım.

Böylesi hepsinden güzel dedim,

kendime yollar yarattım.

Aydınlanma yaşadım.

İnsan yalnız kalınca farkındalıkları artarmış.

Farkındalıkları artınca daha da yalnızlaşırmış.

Aydınlandıkça içi kararır mı insanın?

Benimki kapkaranlık oldu.

Tüm benliğimi değiştirdi o karanlık.

Biri içimde bir ışık yaksa,

korkacağı kadar gerçeklik biriktirdim.

Hepsi acımasız.

Saf acımasızlıklarım var benim.

Katıksız.

Canın acıdıkça acımasızlığın katlanıyormuş.

O yüzden gelme hiç bana.

Ya da kapat ışıkları ve görmezden gel.

Kendi aydınlığını yaşayana kadar... 

[maskelibalon]

Oldu mu?

Yardıma ihtiyacın olduğunda,

sana sadece kendinin yardım edebileceğini,

çözümün senden başkasında olmadığını bildiğin oldu mu?

Yardıma ihtiyacın olduğunu kabullendiğin oldu mu hiç?

Son zamanlarda sadece kendinle konuştuğunu farkettiğin, peki?

Çaresiz kaldın mı hiç?

Annene bile nerde olduğunu soramadığın bir şeyden bahsediyorum,

Kaybolmadı ya çareler?

Kalmadı sadece. 

Öylece kalakaldın farzet.

Farzet!

Farzet ki, şarkılar söylemiyorsun artık hiç.

Resimler çizmiyor,

saçlarını taramıyorsun.

Yapılacaklar listen yapamadıklarınla dolmuş,

Yapmak istediklerin hepten kaybolmuş gibi.

Oldu mu hiç bu sana?

Umursamazlaştın mı hiç hayata?

Yaklaştın mı hiç kaçmaya?

Küstün mü hiç aynaya?

Düştün mü hiç boşluğa?

Yalnız mıyım yoksa?

Hiç oldu mu bu şimdi?

Oldu mu hiç sana?

[maskelibalon]

Ben aslında yoğum.

Birini sevip sevmediğini,

karşına bir başkası çıkınca anlıyormuşsun.

Anlamak istemiyormuşsun sonra.

Sevgi önce anlam kaybediyormuş.

Sıfırlanıyormuş bir anda.

Sonra yeniden, bir başkası için doğuyormuş.

Bu kez daha güçlü.

Bu kez daha bilinçli.

Bu kez daha cesur.

Aptal cesaretine kadar yolu var.

Yolun sonunda yeni anlamlar.

Bir bir yükleniyormuş onlar.

Yüklendikçe ağırlaşıyormuş insan.

İki arada kalmak ne zormuş!

Kaçamıyorsun;

sağa koşsan birine,

sola koşsan diğerine çarpıyormuşsun.

İleri gitmeye korkuyor,

geri gitmek için geç kalıyormuşsun.

Yok olmak istiyormuşsun.

[maskelibalon]

Erospu.

Bir Eros var evet. Ağzıma sıçtı, tamam. O oku götüme soktu, Görev tamam. Tamam mı? Dağılabilirsiniz şimdi.

[maskelibalon]

Takıntılaşsak da mı saklasak?

İçinden geçip içime doluyor bir takım şeyler.

Birbirimizde bu kadar çok şey bulmamız da bu sebepten bence.

Bu kadar sık göz göze gelmemizin

daha güzel bir açıklaması var mıdır sende?

Bizden çok sevişiyor gözlerimiz.

Görmeyince özlemem de bu sebepten.

Sence?

Ah nasıl isterdim,

klavye yerine sana dokunmayı şimdi!

Dokunarak anlatmayı hislerimi...

Ya ben miyim her anı bu kadar çok düşünen?

Yoksa anılar mıdır düşüme düşen?

Anlar mısın her anımızdan bahsetsem?

Garipser misin yoksa takıldığım detayları

yüzüne söylesem?

Takıldığıma takılacağın

o kadar şey var ki aklımda...

Takıntım mısın sen yoksa?

Takılır mısın bunları açık açık söylesem?

O kadar sorum varki sana,

içimde biriken...

[maskelibalon]

Sesini açar mısın? Duymak istiyorum seni. Sesin bana çok yakından, en yakından gelsin istiyorum. En derin duygularınla bana yaklaşıp, kulağıma fısıldadıklarını hissetmek istiyorum.