Text
Günün sonunda kendimle kaldığımda oturup buruk buruk gülümsüyorum hayatıma
361 notes
·
View notes
Text
Bazen insan kendi içinde en zor savaşları verir. Dışardan bakınca oldukça güçlü, oldukça bağımsız, oldukça fedakar… Herkese yetişirken, zorunda kalınca elini uzatıp, omuzunda taşıyacak yükleri paylaşırken, insan kendi kalbini unutuyor.
Ben de öyle… Herkese yetebilirken, kendi ihtiyaçlarıma yetişemiyorum. Duygularımı bastırıp, kendi isteklerimi hep ikinci, üçüncü, dördüncü sıraya atıyorum. Sonunda kalan, yorgun ve boş bir ben oluyorum.
Biliyorum, insanın önce kendi değerini fark etmesi lazım. Biliyorum, insanın kendi yaralarını sarmadan, başkalarının yaralarını daha iyi sarması mümkün değil. Ama bu o kadar zor ki… Ben hep “önce sevdiklerim” dedim. Şimdi kendi kalbim, kendi ruhum, kendi sessiz çığlığıyla kalakaldı.
Herkese yetirken, kendi varlığıma yetemeyişim… Belki de en zor yüzleşme bu.
3 notes
·
View notes
Text
hiçbir şeye yetişemiyormuş gibi…
sürekli geç kalıyormuşum gibi,
bir yerlerde eksik bırakıyormuşum gibi,
ne yaparsam yapayım kimseye, hiçbir şeye tam olarak “yetemiyormuşum” gibi hissediyorum.
odam dağınık, zihnim gibi.
cevapsız mesajlar var, okunmamış kitaplar, ertelenmiş hayaller…
ve içimde bir yer, sessizce bağırıyor:
“daha fazlası olmalıydım.”
ama belki de
fazlası değil,
kendim olmam yeterdi.
belki de herkesin yükünü taşımaya çalışırken
kendi omuzlarımı ezdim.
belki de hep yetişmeye çalışırken
kendime hiç varamadım.
bir gün…
yetişememeyi kabul edeceğim.
eksik kalmayı, geç kalmayı, durmayı…
çünkü ben de bir insanım,
hep yetmek zorunda değilim.
bazen sadece
nefes almak da
başarıdır.
3 notes
·
View notes
Text
Sakinlik.
Yağmur yağıyor dışarıda. Ben kahvemi alıp pencere kenarına geçiyorum. Hayat hızlanırken ben yavaşlamayı seçiyorum.
6 notes
·
View notes
Text
Eksiklik.
Eksiğim. Ama bu bir kayıp değil, bir kabullenme. Belki de bazı insanlar hiç tamamlanmak için yaratılmadı.
5 notes
·
View notes
Text
Eskiden onu hissederdim.
Bir şarkının ortasında, sokakta yürürken ansızın, gece lambasının soluk ışığında…
Bir şey olurdu, içim ısınırdı.
Varlığı yokluk gibiydi ama kalbimde bir yeri vardı.
Bazen uzakta olduğunu bilmek bile yeterdi, sanki aynı gökyüzünü paylaşmak bir bağdı.
Ama artık hissetmiyorum.
Ne bir şarkı çalınca içim titriyor, ne de adını duyunca kalbim sıkışıyor.
Sanki biri içimdeki kapıyı sessizce kapattı da ben uğraşmayı bıraktım.
O his… gitti.
Ne zaman kayboldu bilmiyorum.
Belki bir sabah kalktım ve yoktu,
Belki de gün gün silindi, ben fark etmeden.
Artık sadece anı kaldı.
Soğuk, dokunulmaz, değişmeyen bir anı.
Hissetmiyorum ama hatırlıyorum.
Ve bu daha da garip.
Çünkü bazı duygular unutulmuyor, sadece… hissedilmiyor.
5 notes
·
View notes
Text
Bazen sadece sessiz kalmak isterim. Hiçbir şey anlatmadan, hiçbir şeyi açıklamadan, sadece varlığımı bir köşeye bırakmak gibi.
Kelimeler ağır geliyor bazı günler. Anlatmak yorucu, anlaşılmamak daha da. Ve işin garibi... bazen kimsenin anlamasını da istemem. Çünkü bazı duygular sadece hissedilir, konuşulunca küçülürler sanki.
Ben susuyorsam, bu bir boşluk değil. Bu, içimde taşan şeylerin dışarı sızmasın diye kurduğum sessizlik bariyeri.
1 note
·
View note
Text
Şuan tek isteğim, bir Onur Can Özcan konseri.
0 notes
Text
“Üzülmezsin ki sen!” dedi adam kadına, “sen daha o duyguyu keşfetmemişsin!” kadın gülümsediğinde “nereden biliyorsun?” diye mırıldandı, adam ise “tepki vermiyorsun bile, bu kadar önemsiyorsun!” dedi.
Fakat adam kadının üzüntüden kanser olduğunu ise çok sonradan öğrendi, öğrendiğinde ise artık çok geçti.
0 notes
Text
Onlar senin sadece adını bilirler; Ben ise kaçta uyuduğunu, neleri sevdiğini, hangi çiçeğe kendini yakın hissettiğini, sinirlendiğinde gözününün kimseyi görmediğini, sert gözüksen de duygusal olduğunu bilirim.
0 notes
Text
Bazı şeylere tekrar başlaman gerekir, her şeyi geride bırakıp ardına bakmadan uzaklaşmak.
Bazen, tertemiz bir deniz olmak istersin, kirlerinden arınıp açılmak istersin denizlerin derinlerine ama bunun için önce üstündekilerden kurtulman gerekir, sana engel olan her şeyden biraz daha kurtulman gerekir…
3 notes
·
View notes
Text

2 notes
·
View notes
Text
Her sabah aynı şeyi diliyorum: bugün kimse beni tüketmesin.
11 notes
·
View notes
Text
Ellerimi gökyüzüne uzattığımda hissettiğim şey boşluk değil artık. Rüzgarın esintisi saçlarımı ve ruhumu esir alıyor. Hayır, bundan şikayetçi değilim ve aslında hoşuma gidiyor. Gökyüzü ne kadar da güzel aslında: Bulutlar, güneş, akşamları çıkan ay...
Bir kahve, bir film, daha ne olsun...
2 notes
·
View notes
Text
Vedaları sevmeyen kız, birden fazla vedalara şahit oldu…
0 notes
Text
Belki de sadece kaybolmak istedim.
Kalabalıkta, dünyada ve daha birçok şeyde…
1 note
·
View note