Text
Evin burasında çöken bir korku olur üzerime,
Kaygılarımı kendime satacağım bir vitrine dönüşürüm.
Pazarlık payı olmadan alırım en pahalılarından.
Doldururum torbamı.
Ne yer ne içerim.
Hep afallarım yataktan çıkınca.
Çoğu zaman belirsiz bir günle baş etmenin yolu olur alışkanlıklar.
Evin burasında korkuları peşime takmak alışkanlık,
Düşüne düşüne iki odalı evde kıtalar keşfetmek de öyle.
Bir saatli bomba kurulu zihnimde,
Patlayınca hem suçlu hem güçsüz olacağım.
Hanginizdi bombayı kuran,
Patlamalar derin sessizlikleri bölerken
Tek ben olacağım kulakları patlayan.
Ta çocukluktan yerleştirilen
Korkular, kaygılar.
Kuruntular, yargılar...
Bu bomba düzeneğini hazırlayanlar hangilerinizdi,
Sizi bulacağım.
Ve evin burasında çıkaracağım üzerimden derime diktiğiniz kirli kıyafetlerinizi.
Sonra zamanla okkanın altına giren bütün yaşanmamışlıklar pimi çekecek ve
Bom!
4 notes
·
View notes
Text
Yangından mal kaçırır gibi yaşadığım güzel anlar, her türlü aciliyetin önünde olmalıydı.
2 notes
·
View notes
Text
Sür ellerimi
Gözlerine
Sil yaşlarını.
Sür ellerimi
yaralarıma
Getir dök
Tuzlu sularını.
Ağrınla yıka
Ağrılarımı
Bin şifa üfler
Yaktığın yerin dumanı.
Sar kollarımı boynuna
Getirelim yarını.
Ser düşlerime saçlarını
Getir kuşat rüyalarımı.
2 notes
·
View notes
Text
Kötü bir bitişle birbirimizden sıyrıldıktan sonra yeniden karşılaşırız ve birkaç anı su yüzüne çıkar.memnun etmeyen bir merakla ihtimallerde gezinir dururuz,birbirimizin birbirimize uzak, ulaşılmaz, kırılgan hayallerinde. kimseden çıt çıkmaz, çünkü kötü bir bitişle sıyrılmışızdır birbirimizden. hatırlananlar hala yaralıyorken kim içi rahat 'unuttum ben onu' diyebilir, unutmanın ne vasat bir beklenti olduğunu kim nasıl bilebilirdi hiç tanınmasaydı şimdi unutulmak istenenler.
#edebiyat#kalıntılar#edebi yazılar#yazılarım#şiirlerim#amatuer#art#black and white#rain#istanbul#metrukduzlem
1 note
·
View note
Text
Saati gösterenin 'akrep' olması hiç de tesadüfi değil aslında. Sanki kısa çubuk, akrebin zehirli iğnesini temsil ediyor gibi. geçen zamanın ve o zaman dilimlerindeki mekânların, insanların, ses tonlarının, renk tonlarının, tatların, kokuların bir daha asla aynı şekilde deneyimlenemeyeceğini bilmek, bize sanki hiç değmemişçesine tanıklık ettiğimiz tüm o kaygan anları geçmişin yuttuğunu görmek, zamanın gaddar akrebi tarafından sokulmuşuz gibi hissettiriyor.
#yazılarım#şiirlerim#amatuer#art#black and white#rain#istanbul#metrukduzlem#kalıntılar#edebiyat#edebi yazılar
3 notes
·
View notes
Text
Bir tükenme, bir tükenme daha. erken aldığım hiçbir biletin, erken çıktığım yolların beni ulaştıramayacağını bildiğim şahane hayallerim.. bazı hayallere asla ulaşılamadığını hepsi gerçekleşinceye kadar anlayamadım.
#edebiyat#kalıntılar#edebi yazılar#yazılarım#şiirlerim#amatuer#black and white#art#rain#istanbul#metrukduzlem#Spotify
1 note
·
View note
Text
kırıklarımla kesilme diye sana hiç gelmedim. derin denizlerimde boğulma diye seni daha fazla düşünmedim. İnsanların geçmediği bazı huzurlu parklarda yarım sigaraları tam hislerle içmedik, kafamın içinde istiflediğim film rulolarında yüzün olmadı. yüzünü soğuktan korumaktan çok kokunu hafızama kazımaya yarayan incecik atkını koklamadım. dokunmadım sana, seni hiç tanımadım. dudağına değmedim, dediğini duymadım. karanlığa karışma diye mum olup hiç yanmadım.
#edebiyat#kalıntılar#edebi yazılar#yazılarım#şiirlerim#amatuer#black and white#art#rain#istanbul#metrukduzlem
2 notes
·
View notes
Text
Lâzımım sana,
her inkâr ruhunda bir yanı çürütür.
kapı aralanmayan ihtimallerle tıkalı ömür talih değil.
Lâzımım sana,
eskiyen kanını arındıran saf su gibi,
caddelerden yükselen ipsiz uçurtmaların dinlendiği bulutlar gibi.
Lâzımım sana,
Yok saydığın hisler zehriyle büyür.
Düne gömülüp ziyan olan düşler güçlü kuruntuların kurbanı.
Lâzımım sana,
silik bir taslağın ete kemiğe bürülü hayali gibi.
zamanın felç eden hızıyla düşmeden,
Lâzımım sana.
0 notes
Text
aciz kabiliyeti
Duvarlarıma çarpan bi yalan daha
uyandırıyor teninin mistik ilüzyonundan.
farkında olmak yetmiyor gözümde kararmana, Yardım et senden kurtulmama.
soğuyabilmem için daha büyük hamleler yap.
Gönlünün balçığıyla, kibrinin açlığıyla baş edebilirim.
Bütün güçlü hisleri koparıp atacak kadar ileri git.
Her zerreni doldurduğum gözlerimden düş hızla.
1 note
·
View note
Text
Gece Hastalıkları
Denk değil, denge değil.
Suya sürülen iz değil.
Neresinden tutsan bir yanı elinde kalıyor.
Kafamda kurduğum şey düzen değil.
Ufacık bir delik buluyor,
içeri girmenin yolunu buluyor,
kendinin en tasvipsiz halini buluyor.
Dalıyor bir şeylerin tam ortasına.
Selam çakıyor gecenin en sakıncalı yarasına.
Göğsü nasıl bir duvar, orda neler asılı.
Kimler birbirini kandırır kalbine hizalı yolların çaprazında. Kimler birbirini dişler şah damarı dolanık, ölmeye hevesli
it kumarı yollarında.
Kökünün kuyusunu kazarken yeni çiçek ekmenin iknası imkansız.
Kendinin en tasvipsiz hali,
denk değil, denge değil.
Gece hastalıklarına şiyar değil.
10 mayıs cumartesi
0 notes
Text
Kanlı ellerle
Ömrünü uçlarından keserek,
Hırpani rüzgarların ortasında,
Dövülerek,
Sıcağın şifasından,
Sıcağın yangınına.
Ateşin kırmızı yüzü,
Dizlerimin çözük bağı.
eski güzel yazlar birer hayalmiş
Hiç yaşanmamış aslında.
Müzik kutusu balerinin evi değil,
Hapishanesiymiş.
Anneannemin elleri toprağa kadar eskirmiş,
Saçları görünmeyene dek incelirmiş
Yüzü gözlerimdeyken hala.
0 notes
Text
Başka bir soruna yol açarım korkusuyla
Hiçbir şey yapmadan öylece durmanın yükü eğiyor boynumu.
Birlikte yaşadığım sorunları çözmeye çalışmak şöyle dursun, onlardan kurtulmayı düşünmeyi dahi unuttuğum bir sürecin içinde debeleniyorum.
Gözümde büyütüp git gide irileşen bu sorunları görmezden geldiğimi zannettikçe onlar olmadan yaşamanın konforunu unutuyorum.
İçerde bir yerlerde beni bırakmayan sesler, bu sorunlarla cezalandırılmamı iyi bir fikir gibi satan yargılar,
Rahat bir nefes çektiğim anda oluşan suçluluk ve bu nefesin asla tam ve minnetsiz çekilemeyişi.
Yorgunluğumu tarifsiz kılıyor.
Çoğu zaman bunlarsız nasıl yaşandığını unutuyorum.
Dağa dönüşen sorunların arasında yaşamaya çalıştığım küçücük bir alana müsaade var sadece.
Dışarıdan görülense ultra konforlu, sorumsuz, düşüncesiz ve bencilce sürülen bir hayat.
Bir süre sonra dışarıdan gelen bu düşüncelere karşı ya umursamazlaştım ya da kabuk bağladım. Eğer kabuk bağladıysam bu kabuğun ne kadar güçlü ya da ne kadar zayıf olduğuna dair tek bir fikrim dahi yok.
Çatlayınca ne olacağına dair de tabii.
Öylece yaşıyorum sorunlara değmeden,
Onları rahatsız etmeden, görmüyor gibi yaparak, ya büyürse diye korkmaktan çözmeye yeltenmeyerek.
Ama sormadan edemiyorum bir kere bile;
Nereye kadar?
2 notes
·
View notes
Text
Beklettim bütün işlerimi,
Dışarıya çıkmamak için bin türlü bahane buldum.
İyice hayata benzedim.
Söke söke bile alamadım hakkımı.
Güzellikle hiç gelmez.
Yıprattım herkesi
Yıprandım diye mi,
Sorumlusuna gücüm yetmedi mi,
Kurunun yanında yaşı da yakmayı kimden öğrendim.
Gözlerim yaşlı,
Yarından genç dünden yaşlı öğrendim.
Lanetli miraslarını reddediyorum,
Kaderin cilvelerini gönderiyorum,
Benim yerime üzerinize alındığınız hiçbir şeye gücenmiyorum.
Frene basmıyorum,
Kendime toslayana kadar.
Akıp gidiyorum yolumda,
Kaygıların iplerini kesiyorum.
İyice hayata benzedim.
Kazıya kazıya da olsa
Alırım hakkımı.
4 notes
·
View notes
Text
Yok yerinin tümseğine takılıyor,
Sırtından düşüyorum dünyanın
İçim patlak bir un çuvalından dağılan toz gibi uçuşup ortalığı beyaz bir dumana boğuyor.
Değdiğini beyaz toza boyuyor.
Yoldan geçen herkes mimlenmiş gibi bembeyaz una bulanmış şekilde birbirlerine şaşkınlıkla bakıyor.
İçim insanları ele veriyor.
Patlayan bir un çuvalı.
Çuvalda ne kadar un varsa çıkıp buluyor insanları.
İçim her bir un zerresini bir küfür gibi sahibine ulaştırıyor.
3 notes
·
View notes
Text
Şartlar insanları örter.
Bu nedenle gerçek kimlikleri görünmeyebilir.
Şartlar değişince örtüleri değişebilir.
Bazı durumlarda örtüler ortadan kalkar,
İnsanlar o zaman görünür hale gelir.
3 notes
·
View notes
Text
Affetmek en büyük erdemdir fakat
Canınızı bile bile yakan adi birini affedecek kadar erdemli olmak da bir zorundalık değildir.
Kimseye kasten kötü hissettirmeyen, sınırları olan ancak ruhundan bir şeyler çalan hiç kimse için affedici olamayan biri olmak sizi erdemsiz kılmaz.
ve eminim bu birçok insan için yeterlidir.
5 notes
·
View notes
Text
İçim aksa, aksa, aksa
İnse şişen boğazım,
Söyleyemediğim ne varsa
Zaten söylenmesine gerek kalmasa.
Bir gün sonu yatağımda
Uyusam huzurla.
Yeniden berraklaşsa içimin suları,
Kötü, söyleyemediğim hiçbir söz kirletmese.
Kendi kendine akıp gitse bütün yanlış sözler,
Bağırtılar,
Bir daha sırf kurtulabilmek için affetmem gereken kimse kalmasa.
4 notes
·
View notes