mgmstkn
mgmstkn
İsminin Vasıflarını Taşımayan Adam
35 posts
Don't wanna be here? Send us removal request.
mgmstkn · 8 years ago
Text
Nuh'un kayıp gemisinde Bir salıncak içindeyim Sallanıyorum, dünyam dönüyor. Anlıyor musun?
3 notes · View notes
mgmstkn · 8 years ago
Text
Lafı Gediğinden Anlama Girişimi
Laf olsun diye yaşıyoruz hayatı. Geleceğe ışık tutacak tüm planlarımı da laf olsun diye anlatmıştım insanlara. Hem onlar da laf olsun diye sormuşlardı. Lafı edilmeyen her şeyin tehlikeli olduğunu düşündüm bir an. Sustuk Ve konuştuk laf olsun diye. Kalabalık olduğumuzu duyalım diye. Laf olsun diye edinilmemişti onlarca hüzün elbette ama ah şu gereksiz samimiyet yok mu? Laf olsun diye ne kelimeler ediliyor bu muhabbet altında. Ama benim umudum var; belki diyorum, belki bir düzeltmesi olur tüm anılarımın. Laf olsun diye değil tabi ...
0 notes
mgmstkn · 8 years ago
Text
İhtimaller Dahilinde
Belki ben bir bakıma ölüyümdür Cehennemin dibindeyim işte Sizinle burada karşılaşmak Ah ne hoş, neden ve sonuçlarız biz Belki ben bir bakıma uykudayımdır Rüyalarımın birinde kabus çıkıvermiştir Sizinle burada karşılaşmak Ah ne hoş bir bilseniz.. Belki ben bir bakıma yaşıyorumdur Hala mor menekşeler ile zambaklar.., Bir çocuk gülümseyişine sebeptir Köşe başındaki köpeğin başını okşamak Belki ben bir bakıma geç kalmışımdır Ölesiye sevilecek sevgilimden Şiir saydıracak yüreğime Bir de pazar kahvaltısı etkinliğine. Belki ben bir bakıma yanılmışımdır Doğru bildiğim şeylerimde Ve inanılası sözlerimde Bir şeyler tamam olmamıştır Belki ben bir bakıma yalnızımdır Akşamüstü sahil gezintilerimde. Hiçbir zaman limana yanaşmamıştır Yolcu bekleyen gözlerim.
1 note · View note
mgmstkn · 8 years ago
Text
Pencerem Önünde Salıncak İhtimali
‪Ruhum dikiş tutmuyor.‬ ‪Beni yeniden doğurabilir misin?‬ ‪Belki o vakit ‬ ‪Belki hiçbir vakit ..
1 note · View note
mgmstkn · 8 years ago
Text
Bir Şiir Girişimi
Yalnızlık bir bakıma lisan olmuşken, geceye düşen bu kurumuş yaprağın damarlarına bak.. Öylesine durgun, öylesine ümitsiz Dalından koparılmış gibi bu dünyada yaşamak diye bir şey vardır. Bak gözlerime! kaç hece eder bu yalnızlık açıklaması..
3 notes · View notes
mgmstkn · 8 years ago
Text
Garip Pencere
Müthiş başarısız bir hikayem var, gerçi boktan hikayeler her zaman için tamamlanmak niyetli, gül bahçeleriyle dolu dizgin ilerlerken çıkmaz sokak sonucu öylece tamamlanmış sayılan bir trajedidir..Yoruluyorum. Kısa ama güçlü nefes alışlarım gittikçe bilimsel bir açıklaması muhtemel olan güçsüz nefes alışverişimi artık alacaklı bir borç sahibi yaratmakla devam ediyor. Devam ediyor derken sürüklenmek ve koşmak farkını uzun uzadıya söz konusu etmek değil niyetim. Niyetimin ne olduğu konusunda bir kaç fikre hala sahibim-ne mutlu bana- Yaşamak için sebep aramayı aptalca bulduğum zamanlardayım. İnkar eden mutlu olur zaten orası belli. Fakat bir zamanlar, evet demek istediğim bir zamanlar iyi bir koşucu olduğumdu. Oradan buraya koşup erdemli insan çabalarımı gençliğimin şimdiki ahmaklığı olarak adlandırsamda geçmiş vakitler üzerine yoğunlaşmak aptalcadır. Pek akıllı şeyler yapmadığım ve yapmayacağıma olan kati inancım bu yoğunluğu kutsal bir rutine dönüştürüyor. Dönüşünce de zayıflıyor insan, tıpkı bir hamsterin deney çarkında yorulup bitap düşmesi gibi başkalarınca önemsiz ama kendinden başka tüm canlılar için bir yaşam kaynağı olacak kadar da mühim. Bu sirkülasyonda basit ama devam edebilmem için önemli bir izlenim yarattığım yitiklik, oldum olası bana en çok yakışan ve haliyle-hatta bir başarı sayacak nitelikte- bu kavramın sahipliğine büyük bir gururla ev sahipliği yapıyorum. Ne diyordum? Ha, diyordum ki yani demek istiyorum ki bahsettiğim; çıkmaz sokaktan çıkmak ve kalmak istemiyorum. Öylece dursam iyi olmayacağım, çabalasam da öyle. Toz olup, buharlaşmak?…Bu aralar elimdeki yegane oyalanma aracı. Unutmadan! Yaşlanıyorum ve gittikçe her bakımdan çirkinleşiyorum. Burkina Faso’ da katliam yapılsa bunu benim lanetim sonucu olarak kendime açıklamam işin benim için sonuç kısmı. Anlıyor musun?
2 notes · View notes
mgmstkn · 8 years ago
Text
Hayatım garip bir şekilde ilerliyor; azala azala.. Yürüdüğümü sanıyorum ama yokum; ruhumun dayanılmaz hafifliği içerisindeyim... Hafif adımlarla süregelen uzunca bir yol hissindeyim. Bana eşlik eden kimse yok. Hatta bazen kendi varlığımın şüphesi içerisindeyim. Yürüyorum ama kimim ben? Yürüyen kim, gördüğüm şey mi ilerliyor? Durağan olan ben miyim? Ben neyim? Rüzgar esiyor saç tellerim hareket halinde.. Parmak uçlarım ürperiyor. Uzun, yassı bir ağacın yapraklarının titrediğini görüyorum. İnanmaya başlıyorum. Bu kesinlikle bir zorunluluk. Hayatın çekilmezliğine kabulleniş. Yürüdüğümün ben olduğunu biliyordum. Neden kendimi inkar ediyordum, bunu bilmiyordum...
0 notes
mgmstkn · 8 years ago
Text
Bir Düşünce Biçimi Olarak Konuşmak
Bunca yaşanmışlık diyor insan. Sonu gelmeyen şeye durak arıyor, öyle sanıyor. Gürültülü caddelerde koşuşturan insanlardan, bir park sessizliğiyle oturan insanlara dek bir şeyler eksik. Ne olduğuyla ilgili bir fikrim yok. İnsan özünde başlayan ve sonra tüm evreni çevreleyen oluşlarla ilgili olduğunu sanmıyorum; tıpkı sevgi veya sonsuzluk ahkamları gibi.. Önce kendimize inanıyoruz, bu iyi bir şey ve sonra empatiler yaratıyoruz bu da kötü bir şey. Bencillikten süre gelen ve samimi gelmeyen bir hümanist yaklaşım gibime geliyor bu empati yaklaşımları. Çünkü bir olayı anlamak için kendimiz olmak yeterli. Bahsetmek istediğim şey, tüm olay yargılarını canlandırmak ve başrole kendimizi vermek kahramanlık göstergesinden başka bir şey değil. Bunun yerine; durağan ve net açıklaması yapılmış tanımlara ihtiyacımız var. Bir durumu anlamak için tiyatral bir sahne kurup oynamaya ihtiyaç duyuyorsak bazı şeyler konusunda sorgulama ihtiyacını kendimiz yaratmalıyız. Oysa her şey durağan ve öylece duruyor. Belki de biz her şeyi anlamak zorunda hissettiğimiz için yanlışlar yapıyoruz. Belki de her şey anlaşılmak için yaratılmamıştır veya varolmamıştır. Belki de bir kaç şey varolmak ihtiyacı dahi gütmüyordur. Fakat biz her şeyi kontrol altında tutmak isteği bilincimizle doğru şeyler yapmaya çalışıyoruz. Belki de kontrol iyi bir şey değildir, belki de iyidir. Siz ne dersiniz?
1 note · View note
mgmstkn · 8 years ago
Photo
Tumblr media
Kurtarıcı meleğimiz yardım ediyor...En saf, en çaresiz ve insanlığın sınırlılığıyla..
1 note · View note
mgmstkn · 8 years ago
Text
Azımsanmayacak geçiştirdiklerimiz
Garip bir ağ örüntüsü.. Bir balıkçı ağı gibi umutlu balığın ağı gibi hüzünlü..Kelimelerin bazı ağırlıkları olur, zamana göre gramajı artar. Bazı sigaraların izmariti dahi önemlidir. Duman yalnızca bir sis oluşturmaz. Yürümek de öyledir; bazı yürüyüşler bir ifade şeklidir. Özellikle anlamsız yürüyüşler.. Dalmak bazen bir bakıma anlamsızdır ve bunu bilirsiniz..
0 notes
mgmstkn · 8 years ago
Text
Leonard Cohen'i hep robdöşambr ses tonlu adam olarak nitelendirirdim, ki öyleydi zaten. Ses tonundaki o ahenk erotizm hissini de barındırmıyor değildi. Hatta düpedüz barındırıyordu. Bilgin, çapkın ve hala yaşamayı bir amaç olarak gören bazı seyrek insanlardan birisiydi benim için. “Görkemli kaybedenler” adlı kitabını her defasında okumak istiyor ama bir türlü fırsat bulamıyordum. Hatta geçen hafta tekrar bu kitabı sordurup bulamamıştım, ben de Sartre ve Rus edebiyatından ne bulduysam almıştım. Hata yaptığımı şimdi anlıyorum. Sürekli ölü ozanlarla konuşuyorum, onları dinliyorum fakat yaşayan bir ozanı o yaşarken okumayıp öldükten sonra okuma saçmalığını yani bir bakıma bu fırsatı kaçırıyordum yine bugün itibariyle.. Şimdi ise Bob Dylan'a daha çok ilgi gösterip en azından o yaşarken bastırdığı ne varsa okuyacağım. Son olarak zaten Nobel Edebiyat Ödülünü kazanmıştı, sıra Leonard Cohen'de demiştim kendi kendime ama o sırasını bağışladı. Mutlu ve ışıklı bir yolculuk geçirmesini tüm kalbimle diliyorum. Hoşça kal robdöşambr ses tonlu adam.. Son olarak trajik bir mektuptan bahsedeceğim. Geçtiğimiz günlerde hayata veda eden eski aşkı ve bir çok şarkısının ilham perisi Marianne'ye yazdığı mektup adeta veda niteliğindeydi: "Pekala Marianne, çok yaşlandık ve vücutlarımız ayrı düşüyor. Sanıyorum ki çok kısa bir süre sonra peşinden geleceğim. Biliyorum, ardında, sana öylesine yakınım ki elini uzatsan, elime ulaşabilirsin. Ve biliyorsun ki seni her zaman güzelliğin ve bilgeliğin için sevdim. Fakat bu mevzu hakkında daha fazla bir şey söyleme gereği duymuyorum. Çünkü her şeyi biliyorsun. Ama şimdi… Sadece sana iyi yolculuklar dilemek istiyorum. Hoşçakal eski dost, sonsuz aşk, yakında görüşürüz.”
0 notes
mgmstkn · 8 years ago
Text
Düşünce Kilerimiz
Bir şekilde yanılgıdan yanılgıya koşar halde buluyorum kendimi. Bu tuhaf ve anlamsız girdabın farkında olup da devam etme durumu ciddi şekilde üzerinde durmam gereken bir konu. Bu belki her bakıma hayatımı kurtaracak bir hamle olacak hatta kendim için yaptığım nadir iyiliklerden biri... Soruyu doğru sorarsan her cevap seni tatmin eder bence.. Ben de düşünüyorum, doğru soruyu sorabilecek için... Aklıma gelen ilk soru şu: Bir şeyin seni kurtaramayacağını bilmene rağmen neden ona kurtarıcın olarak bakıyorsun? Bu soruyu iyice kavrayıp pencereler açarak çok yönlü düşünmem gerekiyor. İşe koyuluyorum... Umursamazlık ve can sıkıntısı, bencillik, yalnız kalma korkusu, dibe battığını anlayan bir aceminin refleksif çabası... Pencerelerim bunlar. Başlayalım! Umursamazlık ve can sıkıntısı, farklı deneyimlerim elbette oldu. Herkesin bir şekilde farklı deneyimleri olmuştur. Gördüğümüzde bizi yaprak gibi titreten insan dışında o an bizi çevrelemek isteyen hatta bir bakıma olayı biraz daha ajite ederek şöyle söyleyeyim; tıpkı bizim başkasına duyduğunuz o duyguyu başka birisi de bize karşı duyarken bizim onu görmemiz mümkün mü? Bazen mümkün. Mesela canımız sıkıldığında veya olaya biraz neden katalım, çok sinirli olduğumuzda veya kendimizi çaresiz hissettiğimizde de soruya bu penceren bakmalıyız. Ben bakıyor muyum? Pek değil, sizin gibi. Çünkü önemsemiyoruz.. Bencillik, Her ne olursa olsun insanlar kendi çıkarları doğrultusunda yaşarlar. Hatta iyilik yaparken de karşılıksız ve koşulsuz yardıma koşarken de hatta kendini feda ederken de.. Darwinizmin romantik hal alışı gibi bir durum söz konusu burada. Hepimizde bir parça var sanıyorum. Yalnız kalma korkusu, bu ihtiyaçlar hiyerarşisinde farklı kelimelerle kendine yer edinmiş bir durum. Hatta Havva'nın yaratılma sebebi. Hayyam'ın sensiz içtiğim su bile haram'larına kadar gider bir durum. Buna birazcık Freud bilinçaltı bardağı diyebiliriz. Dibe battığını anlayan bir aceminin refleksif çabası, olağan, acınası ve kendiliğinden meydana gelen bir sonuçtur. Nedeni elbette çoktur. Herkesin bir hikayesi vardır... Bin pencere açıp bin kapı da kapatsam kendimden başka kimseyi göremiyorum. Bencilliğimiz bizi kahraman, aşk adamı, aile babası yapabilir. Tıpkı cani, sapık, düzenbaz yapabileceği gibi. Hangi tarafı beslediğimizle ilgili bir durum. Ve bu durum ciddi bir durum. Mesela cinsel dürtümüzle harekete geçip destansı duyguları ifade edebiliyoruz. Sonrası açılan kollar ve sıkılan kasıklar.. Sonuç ise hayalkırıklığı. Daha berbat örnekler sürmek istemiyorum; mesela hayvan pornosu veya ensest durumlar veya pedofoli.. Dediğim gibi nereyi beslediğimiz ve neremizle dü��ündüğümüz önemli. Bizi var eden yalnızca düşünceler değildir yaptıklarımızdır elbet ama harakete geçiren mekanizma sonucun nedenidir. Mutfağımızın sağlam ve sevgi dolu olması dileğiyle..
1 note · View note
mgmstkn · 8 years ago
Text
Yol-da (Bir yol meselesi)
Her ne olursa olsun bir yolda yürümek, çoğu zaman yorucu ve anlamsız geliyordu bana. Çünkü yoldayken henüz ulaşacağım o yere dair tüm umutlarım tükenir, farklı yollar aramak bir yana dursun, yolun kendi anlamının dahi kendinden başka amaçlar taşıdığını anlamamın hayalkırıklığıyla Öz'ün, aslında kendinden başkasının yalnızca kabuk olduğunu tekrar tekrar idrak edip defalarca hayalkırıklığına uğrardım. O zamanlar insanlar garip bir laubalilikle neden her şeyden uzak durduğumu sorardı. Ben ise hayata dair saçma sapan sebepler sunarak ikna etmeye çalışırdım. Evet, bu ikna süreci beni çıldırtacak derecede yorardı. Hala kırıntıları kalması sebebiyle henüz tam anlamıyla çözümlemiş değilim. Fakat sanırım kendimi kanıtlama gayem ve ben merkezci oluşum egosal bir durumla ilintiliydi. Hala arada bu aptalca girdaba düşüyor, sonraları pişman oluyorum. Her şey bir yana bir konuda sesimi yükseltebilir durumdayım: “ Benden başka dost, benden başka düşman yoktur hayatımda. ” Fakat bazen bu dahi katlanılası güç bulanık bir vaziyet alıyor benim için.
0 notes
mgmstkn · 8 years ago
Photo
Tumblr media
Sartre, gittikçe silikleşsen "herhangi" birisini betimliyor..
0 notes
mgmstkn · 8 years ago
Photo
Tumblr media
İnsanın içini dışına kapatması gibi her şey..
0 notes
mgmstkn · 8 years ago
Photo
Tumblr media
Sanırım benim için tüm zamanlar saat 3.
0 notes
mgmstkn · 9 years ago
Text
Hiçbir şekilde hiçbir şeyi kategorize etmeden.. toparlayacak olursak; işler pek iyi gitmiyor, hatta daha açık konuşmak gerekirse hepimize yetecek kadar pişmanlık, kasvet ve kaybediş öykülerine çokça meze var. Ve bir sürpriz; o meze biziz, buyrun, afiyetler..
1 note · View note