mgogu - Tumblr blog

[mgogu]

Henri Matisse’s Vibrant Interpretation of Movement: La Danse, 1935-1936

[mgogu]

[mgogu]

çalışırken kredi çekip işsiz kalmak ✅

Teoman dinleyerek üstesinden geleceğiz, eş mecbur

[mgogu]

herhangi bir kafede, restoranda, işletmede bir çalışana BAŞKAN, MÜDÜR, KRAAAL diye seslenen insanlar bitince bu ülke düzelir.

[mgogu]

Second Thoughts (1980)

[mgogu]

gittiğim mekanlarda üstümde bozuk para varsa yere atarım, gece mekanı temizleyen birisi o küçük hazza ulaşsın diye. evet, ben kötü bir insanım artık.

[mgogu]

sineklere ekstra yaz tatili kampanyası mı bu?

[mgogu]

özümde eksik bir şey var, insanlığı yakalayamıyormuşum, hep bir ıska döngüsünde sıkışıp kalmışım gibi.

oysa ben iyilerimle veya kötülerimle zarar verme dürtüsüne yer verirsem benliğimde, yok olmayı dilerim.

[mgogu]

benim yollarım hep mücadeleye çık��yor.

[mgogu]

Köy kahvesinde, çay ocağında, küçük börekçilerde… daha doğrusu eski bir gazeteyi serip, üzerinde kahvaltı yapabileceğin herhangi bir masası veya yeri olan bir yerde bulunmak… Bu bazıları için bir yaşam tarzı, bazıları içinse avamlık sanırım. O gazete serili masaları özlüyorum. Babam İzmir’in köylerinde sabaha karşı gazete dağıtımına çıkardı ben küçükken, e babamla vakit geçiremediğim için ister istemez de ısrarlarım neticesinde beni de alırdı yanına. Kırmızı ama jantları afili, arkasında rüzgarlığı olan, Mazda’nın bir minibüsüyle düşerdik yollara. O Mazda’ya standart bir erkek çocuğu sevgisiyle bakardım, çünkü hem kıpır kıpırdı hem de minibüstü, bir minibüsün böyle ahenkli olup gazete dağıtımında kullanılmasını hayretle karşılıyordum sanırım. Konudan koptum yine, ben sadece bazen çocukluğumdaki gazete serili masaları özlerim.

[mgogu]

/You reflect on my world purely./

[mgogu]

tuvalette kokain kullanma olayını kim yaydı bu ülkeye awq

[mgogu]

yine bir milliyetçi parti sorunsalıyla karşılaşıyoruz.

muhafazakar milliyetçiler bitti derken, seküler milliyetçiler devreye giriyor.

bir şeylerin değişmesi gerektiğini düşün(e)meyen, refahın ne olduğunu bilmeyen, oy pusulalarında popüler olmak için şaklabanlık yapan insanlarla beraber ülkenin geleceği ve dolayısıyla da kendi geleceğimiz için yasal hakkımız olan, vatandaşlık görevimiz olan oyumuzu kullandık.

çok canım sıkılıyor.

bazen hiç umut yok demeye çok yaklaşıyorum ama inadına umut hep var işte, azıcık, minicik, ufacık bile olsa var şu umut denen meret.

beni başkan yaparsanız ülkenin ortasına havuz yaptıracağım.

[mgogu]

varolma eylemine dair herhangi bir tercih seçeneğinin ilk başta sunulmaması, beni hayat denen bu gelişigüzel buhranda hep yormakta, keşke böyle olmasaydı.

[mgogu]

Eşcinsel erkeklerin sınırsızlığına saygı duymak istiyorum ama ne yazık ki itici bir yaklaşımları var. Senin cinsel kimliğini bilmeden, aldırmadan harekete geçmeleri de bir tür taciz. Bizim ülkemizde niye hiçbir şey bir tık da olsa kıvamında olamıyor, bilmiyorum.

[mgogu]

Türkiye’de standart bir ailede işsiz bir erkeğin siktir etme noktası, askerliğin tecilini bozdurmasıdır. Bu şaşmıyor hahhahdhsd.

[mgogu]

uykusuz olmak değil de uyuma çabası ve eylemin gerçekleşmemesi bazen ana sıkışıp kalmışsın gibi hissettiriyor.

sadece bir anda uykuya dalabilmek…

lüks desen, o da değil.

otuza vardım,

gecelerim uzadı ve gündüzlerim kısaldı.

ha bir de bir gün yitip gitme sancısı kendine yer bulmakta o kadar ısrarcı ki bu bünyede;

kızamıyorum,

uzaklaşamıyorum.

anda ölüyorum ve ölüm hep süregeliyor.