morfi-nn

[morfi-nn]

seninle kitapçı kitapçı dolaşıp sokak kedilerini sevebilirdik

[morfi-nn]

[morfi-nn]

Yazacak ne çok şey birikmiş içimde. Ama ne yazacak gücüm ne de hislerimin tercümesi var. 

[morfi-nn]

Dağ başında açan güzel çiçekler gibi olmalı insan. Başkaları görsün diye değil sırf güzel olmak için. 

[morfi-nn]

Hiçbirşeyi kitap okurken uyuyakalmak kadar sevmeyeceğim.

[morfi-nn]

Herkes bi şekilde yoluna devam ediyor, ben yolu bulamıyorum. 

[morfi-nn]

[morfi-nn]

[morfi-nn]

Bir şeylerin farkına vardım, insanları tanıdım, iyiyi kötüyü gördüm sonra olması gerektiği gibi davrandım. 

[morfi-nn]

Ya geç kalırsam yenilmeye? Ya susmak zorunda kalırsam ardından kaybolan zamanların?

[morfi-nn]

Sizin için canını verebilecek insanın yaşama olan inancını kırıp sonra sen artık eskisi gibi değilsin diyerek suçlayamazsınız.. 

[morfi-nn]

Ben istiyorum ki birden karşıma çıksın, gözlerini gözlerime dikip yavaşça karşıma otursun. seni desin, özledim. ben de diyeyim ki, sen çok iyi bir yalancıydın. hâlâ öylesin. 

[morfi-nn]

Kafamın içindeki savaşlara bir son gerek.'

[morfi-nn]

Gündüzün kalabalığına saklanıp, gecenin sakinliğinde vuruluyoruz. 

[morfi-nn]

Sustuğum şeyler konuştuklarımdan daha fazla yıprattı. 

[morfi-nn]

beni yoran her şeyden ve herkesten çok sıkıldığımı farkettim. belli bir zaman sonra insanın tahammül seviyesi olmuyormuş, bazı şeyleri yaşayayınca eskisi gibi sonuna kadar gidemiyormuş insan, sadece kendi çabasıyla yürütmeye çalışmıyormuş hiçbir şeyi. olmuyorsa bırakıyormuş.

[morfi-nn]

Önceden yanlış anlaşılmaktan çekinen biriydim durumu izah ederdim. Şimdi kim neyi nasıl anlarsa öyle bırakıyorum uğraşmaya hiç halim yok.