Tumgik
muhurlu-kalp · 3 years
Text
( KALEMİMDEN... VE YÜREĞİMİN DERİNLİKLERİNDEN... )
Bazen insan oturup düşünmeli "hayatımda kimler gerçekten her koşulda benim mutlu olmamı ister" diye. Bu sorunun cevabı aslında çok basittir. Öncelikle aileniz, sonrasında sizi gerçekten yürekten seven eşiniz, sonrasında size gerçekten değer veren bir ya da iki dostunuz.
Bunlar dışında her insan iyiliğinizi istediğini söylese de her an sırtınızdan vurabilir ya da en ufacık bir zorlukta arkasını dönüp gidebilir. Mutlu olmanızı istediğini söyler ama her an mutluluğunuzu kıskanıp arkanızdan çeşitli oyunlar oynayıp mutluluğunuzu yok etmeye çalışabilir. Sonra da utanmadan karşınıza geçip üzüldüm senin adına ama kader böyleymiş kısmet değilmiş zaten sende istemiyordun gibi telkinlerde bulunup tekrardan mutluluğu yakalamanızı engellemek isteyebilir. Amaç ben mutlu değilim sen de olmadır aslında.
Ama insanoğlu nankördür kendine değer veren, seven insanların değerini bilmez. O insanlar O'nu mutlu etmek için kendilerini parçalarken, karşısında ki insanın yüreğini parçalar insanoğlu hiç düşünmeden.
Belki de çok fazla değeri ve ilgiyi taşıyamadığındandır. Çünkü günümüzde değer kelimesi anlamını yitirmiştir. Ne kadar değer görürse o kadar şımarmaya ve karşıdındakini değersizleştirmeye programlanmıştır insanoğlu. Ve bu programlamayla devam ettiğinde farkında olmadan gördüğü değeri de karşısında ki insanı da kaybetmeye başlar. Sırayla karşısında ki insanın ruhunu, yüreğini ve en sonunda bir anda kendisini kaybederler. Ve kaybettikleri an da farkına varırlar hatalarının.
Artık herşey için çok geçtir. Belki de bir ömür bulamayacakları bir değeri ve sevgiyi tarihe gömmüşlerdir kendi elleriyle. Oysa eskiden böylemiydi. Eskiden insanlar değer gördüklerinde değer bilir, minnet duyarlardı. Gördükleri değer karşısında daha fazla değer vermeye çalışırlardı insanlar.
Eski ilişkiler eski evlilikler eski insanlar farklıymış onlar daha fedakar ve cefakarmış gibi cümlelerle kendilerini avuturlar kendi nankörlüklerini örtpas etmek için bu nankör insanlar.
Oysa her insanın yapması gereken çok basittir. Günümüzün dejenereliğine kendini kaptırmadan değer vermek, gördüğü değerin karşılığını vermek en doğru çözümdür. Banane kardeşim öyle olduğumda ben acı çekiyorum demekte doğru değildir. Herkes kendinden ve kendi kişiliğinden sorumludur bu hayatta. Karşında ki insan kötü diye, çoğu insan kötü diye kötü olmamalı bireyler. O insanlar kendilerini köprüden atsa kendisi de atlayacak mıdır ? Hayır tabiki de. O yüzden herkes kötü ben de kötü olacağım diye bir kavram yoktur. Eğer herkes kötü ben de kötü olacağım diyorsa bir insan içinde derinlerde bir yerde ekilmiş kötülük tohumları vardır ve yeşeriyorlardır.
Hiç bir aile kötülük ekmez evlatlarının içine. Hiç bir aile kötülük katmaz evlatlarının hamuruna. Her birey büyüdükçe oturur karakteri ve kişiliği. Tercihleri, seçimleri, yaptıkları ve yaşattıkları ile iyi ya da kötü olmayı seçer insanlar.
Allah sizleri kötü ve nankör insanlardan eylemesin, Allah sizi insanlık yolundan çıkartmasın dilerim ki. Ve Allah karşınıza sevgiyi, ilgiyi ve değeri bilen insanlar çıkartsın dostlar..
D.Marş
0 notes
muhurlu-kalp · 3 years
Text
Tüm acılarımın içinde
Çıktın karşıma bir anda
En güzel sözlerle
Vurdun hançeri hayatıma
Bin bir türlü çileyle
Bıraktın beni bir başıma
Bu kadar fazla dertle
Kaldım ortada büyük bir acıyla
 
Elbet bu günlerde geçecek
Güzel günlerde gelecek
Benimde yüzüm gülecek
O zaman sen yan derdine
Seninde çilelerin başlayacak çekilecek
 
Yarısı benimse bu günahın, yarısıda senindir demiştin ya bana
En masumdum aslında ben bu oyunda
Sende biliyorsun bunu aslında
Sen kal günahınla şimdi baş başa...
0 notes
muhurlu-kalp · 3 years
Text
Gerçekten iyi bir insan bulduysanız değerini bilmelisiniz. Yargılamamalısınız, değiştirmeye çalışmamalısınız. Olduğu gibi kabullenip O'nun iyiliklerini birlikte yaşamalısınız. Çünkü hayat her zaman o kadar cömert değildir. Her zaman karşısınıza böyle bir şans çıkarmaz. Çıkan şansın değerini bilmelisiniz ki ileride mutsuz olduğunuzda pişman olmayasınız. Bu dostluk içinde geçerli Aşk içinde. Allah 5 parmağın 5 ini bir yaratmamış ki insanları bir yaratsın. Yüreği güzel iyi insanlar çıkmışsa karşınıza sen ben demeyi bırakıp biz diyemiyorsanız ve bir orta yolu bulamıyorsanız hayatınızın en büyük hatasını o an yapıyorsunuz demektir. Gün gelir keşke dersiniz, gün gelir saçma sapan şeylerden dolayı kaybettiğiniz insanlara muhtaç olursunuz. Siz siz olun dostlar Aşkında Dostluğunda peşinden gidin. Kırmayın kırılmayın, üzmeyin üzülmeyin. Çünkü hayat kırmak, kırılmak ve üzmek üzülmek için çok kısa. Bir dakika sonrasını garanti edemeyeceğiniz dünyada değer bilin, değer verin. Mutlu edin ve mutlu olun. Dostluğunuz için, aşkınız için savaşın. Gerekirse saçma sapan nedenlerden dolayı kırdığınız insanların peşinden gidin, sürpriz yapın, gönlünü alın. Çünkü bir insan gerçekten iyi bir yüreğe, karaktere ve yapıya sahipse dini dili ırkı yaşı boyu posu maddiyatı yaşam tarzı giyim tarzı hepsi gereksiz ayrıntılardır. Bunlara takılarak kaybetmeyin güzel insanları. Allah affetmez sizi O'nun yarattığı o güzel kalbi kırdığınız için.
Dila MARŞ
0 notes
muhurlu-kalp · 3 years
Text
"Bazı adamlar kırıcıdır.
Bazı adamlara güvenemezsin.
Bazı adamlar için fazla temizdir hayallerin.
Bazı adamlar kabarık cüzdanlı, kravatlı abilerdir,
Para için etini satan kadınlarla doludur etrafları..
Hayatları boyunca bir kez bile gerçekten sevilmiş olmanın tadını bilmezler.
Bazı adamların ruhları çürümüştür.
Bazı adamlar merhametsizdir.
Bazı adamlar sorumsuz..
Bazı adamlar aptaldır çok kadın, çok ihanet, çok yalandır "erkek" yapar onları.
Bazı adamların onlardan nefret eden çocukları olur.
Bazı adamlar pasif yalancılardır.
Bazı adamlarla aynı yola birlikte çıkamazsın,
Seni ne zaman ve nerede satacaklarını bilemezsin.
Arkanı döndüğün an seni sırtından vuracağı şüphesinden kurtulamazsın.
Bazı adamların yanından usulca geçer gidersin..
Bazı adamların gelecekleri yoktur sevgilim.
Onlar yıllar sonra mutsuz uyanacak olanlardır.
Onlara dokunmaktan iğrenen kadınları olur,
Yıpranmış kadınları,
Onları hayatının hatası gibi gören kadınları,
Ölmesini bekleyen yahut çoktan terkedip gitmiş kadınları..
O adamların iyi günleri, iyi geceleri, gün ortasında özleyenleri de olmaz sevgilim.
Sofraya fazladan koyulmuş bir tabaktır onların geri dönüşleri.
Ve sen; rengini kendin belirlersin.
Belki de bazı adamlara benzersin,
Usulca geçip gittiğim olursun yanından.
Ya benzersizliğini ilan eder on yıllar sonra bile yüzüne gururla bakıp, tutkuyla öptüğüm olursun.
On yıllar sonra bile huzurla yürüdüğüm yanında !"
0 notes
muhurlu-kalp · 4 years
Text
HALİM YOK
Hıçkırıkların sessiz melodisi içimde şimdi
Gözyaşlarımda deniz dalgaları ıslatıyorum
Pupa yelkenler salıyorum hüzün deryasına
Sonra bir fırtınaya yakalanıyorum
Kırılıyor tutunduğum dallar birer ikişer
Sessiz sedasız bir köşeye savruluyorum
Halim yok bitkinim şimdi
Akşamdan kalma esrar aleminde
Paralanmış bir tiryakinin perişanlığı bendeki
Her yanım kırık dökük
Batmış bir yelkenlinin son sendeleyişi
Olur sanmıştım
Titreyen bu yüreğe
Bir şarap şişesinde bulmaya çalıştığım teselliye
Kadehler kırıyorum.
Ardından
Vurgunlar yiyorum bilmem kaç yârda
Çaresiz dertlere tutuluyorum geceler boyu
Ateşli hummalar oluyor içimde
Yüzyıllardır süren bir nöbet
Ve yiyip bitiriyorum ömrümü inceden ince
Asırlardır yaşadığım sensizlikte.
0 notes
muhurlu-kalp · 4 years
Text
GİTSİNLER Mİ?
"Önce Ermeniler gitsin,
İstanbul'u İstanbul yapan değerleriyle;
Dolmabahçe Sarayı'nı,
Çırağan'ı,
Kuleli'yi,
Selimiye Kışlası'nı,
Malta Köşkü'nü,
Beyazıt Kulesi'ni,
Dünyanın hayranlıkla bakakaldığı mimarilerini de alıp gitsinler.
Giderken Ermeniler,
Güllü Agop'u,
Ara Güler'i,
Mıgırdıç Magrosyan'ı,
Onno Tunç'u,
Garo Mafyan'ı,
Adile Naşit'i,
Cem Karaca'yı da unutmasınlar.
İpek puşularını,
Potinlerini,
Nacarlarını,
Vodistlerini,
Çilingirlerini,
Çömleklerini,
Bakırlarını da alsınlar yanlarına Ermeniler.
Topiği,
Kuzu kapamayı,
Çılbırı,
Ciğer bohçasını da alsınlar...
Kürtler de gitsin
Kilimlerini, keçelerini,
İlmek ilmek dokudukları halılarını denk edip gitsinler.
Yaşar Kemal'i,
Ahmet Kaya'yı,
Yılmaz Güney'i,
Ahmed Arif'i,
Aynur Doğan'ı sakın unutmasınlar.
Cigerxun'u,
Ahmede Xani'yi,
Mem u Zin'i,
Balıklı Gölü,
Aynzeliha'yı,
Surları, burçları
Deliloyu,
Halayı,
Çaçanayı,
Şemameyi de yanlarına alsınlar.
Zazalar da gitsin
"Homa zanu kafır kamu" diyerek.
Süryaniler de terk etsinler bu toprakları
Telkariyi,
Basmayı,
Nahit ustalarını,
Dokumalarını,
Dayr-ul Zaferan'ı da alsınlar yanlarına.
Ha, Coşkun Sabah'ı da unutmasınlar!
Rumlar da gitsin
Giderken cumbalı ahşap evlerini,
Arnavut kaldırımlarını,
Ve Selanik türkülerini,
O güzelim Rum meyhanelerini,
Rakılarını, mezelerini de alıp gitsinler Rumlar.
Muhacirlar da gitsin
Şarkılarını, türkülerini
"Ayletme Beni"yi,
"Arda Boyları"nı,
Akıtmalarını,
Börek, çörek, bozalarını,
Komik aksanlarını,
Naim Süleymanoğlu'nu,
Sabahattin Ali'yi unutmasınlar.
Çerkesler de terk etmeli bu toprakları
Ama terk ederken
Türkan Şoray'ı,
Nazım Hikmet'i,
İsterlerse Çerkes Etem'i de götürsünler.
Lazlar;
Fıkralarını,
Takalarını,
Horonu,
Hamsiyi,
Muhlamayı,
Hatta Kazım Koyuncu'yu da götürsünler.
Romanlar toplasınlar sazlarını, darbukalarını, çadırlarını
Alıp gitsinler Neşet Ertaş'ı, Adnan Şenses'i
Engin hoşgörülerini,
Hamam sefalarını...
O mozaiğin bütün renkleri gitsin
Kalsın siyah-beyaz.
O aşure kazanının bütün çeşitleri yok olsun
Kaynasın o bulamaç.
Kalın bir başınıza
Bir dağ kadar sessiz
Bir çöl kadar ıssız
Bir bulut kadar ağlamaklı
Bozkırın ortasında tek başına açan bir çiçek,
Yapayalnız bir ağaç gibi...
Irkınız,
Diliniz,
Dininizle bir tek siz kalın.
Sonra birbirinizin yüzüne bakarak uzunn uzunnn...
"O iyi insanlar, o güzel atlara binip gittiler."
"O Kürdü, o Ermeni'yi dövmeyecektik" diyerek"
Servet GÜNAY...
0 notes
muhurlu-kalp · 4 years
Text
NEDİR HAYATTAN İSTEĞİNİZ ( Kalemimden )
Bakıyorum da nedense herkes mutlu olamamaktan yakınıyor. Peki nedir size göre mutluluk ? Hiç sordunuz mu kendinize mutlu olmak için ne yapıyorum ben acaba diye ? Ya da hiç aynada kendinizle yüzleşipte ben mutlu olmayı hakedecek birimiyim acaba diye ?
Herkes mutlu olmak istiyor. Ama herkes mutluluğun karşısında ki insanı mutlu etmekten geçtiğini, dürüstlükten ve düzgünlükten geçtiğinin unutmuş durumda. İnsanlar istiyorlar ki ben istediğimi yapayım, istediğim gibi karşımda ki insanları kırayım, onların kul hakkına gireyim, duyguları ile oynayayım ama sonunda ben mutlu olayım.
Sanıyormusunuz ki siz böyle olduğunuz sürece mutlu olacaksınız. Hayır dostlar hayır böyle olarak asla mutlu olamazsınız. Siz birisini kırarsınız, bir başkası gelir sizi kırar. İlahi adalet denen birşey var bu hayatta.
Kızlara bakıyorum yok kaslı, yok adonisli, yok zengin, yok spor arabalı olacak erkek modunda davranıyorlar. İşin daha da kötüsü böyle bir erkek bulduklarında elde edene kadar ellerinden geleni yapıyolar. Daha sonra kısa sürede sıkılıp başka bir erkeğe yöneliyorlar.
Erkeklere bakıyorum yok fiziği güzel olsun, yok boyu posu olsun, yok saçı sarışın olsun esmer olsun, yok gözü renkli olsun modunda davranıyorlar. Böyle bir kız bulduklarında elde edene kadar koşar adım gidiyorlar. Daha sonrasında kısa sürede sıkılıp başka bir kıza yöneliyorlar.
Nerde kaldı değer yargılarınız, nerde kaldı insanlığınız sorarım size ? Kız veya erkek farketmiyor herkes bir skor peşinde. Elinizden 100 tane erkek ya da 100 tane kız geçse elinize ne geçecek ? dibini gören, sonunu gören yok bunun hala farkında değilsiniz.
Kızlar şimdi gözlerinizi kapatın ve bir oğlunuz olduğunu düşünün. Canınızdan bir parça. Sizin gibi bir kadınla birlikte olduğunu düşünün. Yüzünüz güldü mü ? Hayır ise kendinizi değiştirin.
Erkekler şimdi gözlerinizi kapatın ve bir kızınız olduğunu düşünün. Canınızdan bir parça. Sizin gibi bir adamla birlikte olduğunu düşünün. Yüzünüz güldü mü ? Hayır ise kendinizi değiştirin.
Mutlu olmak istiyorsanız dürüst bir şekilde karşınızdaki insanı mutlu etmeyi deneyin bir kerede. İnanın pişman olmayacaksınız. Değer yargılarını kaybetmiş günümüz insanlarından olmayın. Siz değer veripte karşınızdaki insan eğer ki bunun değerini bilemiyorsa Allah'a havale edip uzaklaşın o insandan. İnanın Allah gereken cezayı en iyi şekilde verecektir kendisine. Ama siz en azından insanlığınızla hareket etmiş olursunuz.
Şunu asla unutmayın sevgi emek ister, sevgi değer ister, sevgi ilgi ister, sevgi sadakat ister. Ve mutluluk gerçek sevgiden geçer...
0 notes
muhurlu-kalp · 4 years
Text
İnsanlar ilişkilerinde zorlukla karşılaştıklarinda kendilerinde hata aramak yerine eşlerini suçlarlar. İlişkide ki sorunlar hakkında konu açıldığında sürekli kendinin değil eşinin hatalarından söz etmek isterler. Böylesi çok daha kolaydır insanlar için. Ve birçok çift başkasıyla daha farklı olacağını düşünerek ayrılır ama sadece konuşmacı değişmiştir. Bu nedenle ilişkiyle ilgili zorluklarla karşılaşıldığı zaman, ilk yapılması gereken zorlukların aşk yolunun bir parçası olduğunu kabul etmek ve eşini suçlamadan önce ben ne yaptım demeyi becerebilmektir.
0 notes
muhurlu-kalp · 5 years
Text
GÜNÜMÜZDE Kİ BİTMİŞLİK...
Birgün ansızın biri çıkar karşınıza. Bir daha asla sevmemeye yeminlisinizdir. Ama öyle güzel gelir ve yüreğinizin derinliğinde ki kimsenin ulaşamadığı yerlere ulaşır ki. Siz bile inanamazsınız taa oralara nasıl ulaşabildiğine. Kimseye açmadığınız tüm duygusallığınızı açarsınız O'na. Bilir tüm yüreğinizi yaralarınızı. O'da size anlatır tüm yaralarını. Günlerce, gecelerce, saatlerce sıkılmadan konuşursunuz. Oysa yıllardır tanıdığınız insanlarla bile 3-5 dakika konuştuktan sonra sıkılan bir yapınız vardır. Sonra korkarsınız kaçmak istersiniz. Ama karşınızda ki insan sizin ince noktalarınızı öğrenmiştir artık. Kaçmanıza izin vermez. Sizin gibi bir yüreğe sahip bir insanı nasıl daha önce öyle kırdıklarını sorgular karşınızda. Sizin hep mutlu olmayı hakettiğinizi söyler. Yüreğinizin ne kadar değerli olduğundan bahseder her daim. Bu arada kendi acılarından, uğradığı haksızlıklardan bahsetmeyide ihmal etmez. Bakarsınız ve sanırsınız ki karşınızda sizin gibi aynı acılara sahip bir yürek var. Karşınızda gerçekten sevilmeyi hakeden ve sevmek isteyen biri var. Siz buna inandıktan sonra bir şekilde girer hayatınıza ve yüreğinizi istila eder. Aşık olmayacağım asla diyen siz aşk herşeyin üstesinden gelir demeye başlarsınız biranda. Tüm yüreğinizle ve tüm dürüstlüğünüzle gidersiniz o insana. Sonrası mı dostlar ? Sonrası KOSKOCA BİR YALAN Sonrası BENCİLLİK Sonrası VİCDANSIZLIK Sonrası BİR HİÇ... Sizi üzünlere onca laf söyleyen insan, ben tahmin ettiğin gibi iyi bir insanım diyen insan; sizin canınız daha çok yanmasın diye kapatmak istediğiniz yaralarınızı bir kangrene dönüştürüp çeker gider. Belki bencillik, belki ego tatmini bunu siz bilemezsiniz. Bildiğiniz tek şey vardır kabuk bağlayan yaralarınızın daha büyük bir acıyla artık kangrene dönüştüğüdür. Canınız yanar, nefesleriniz boğazınızda d��ğümlenir. Olan yine size olmuştur insanlara güvenmekle. Ama bu da geçer dostlar elbet bu da geçer. Sezen Aksu'nun da dediği gibi "geçer geçer daha öncekiler gibi. Bu da geçer neler neler geçmedi ki". Yeter ki siz iyi yüreğinizi kaybetmeyin, yeter ki böyle insanlara kızıp dürüstlüğünüzü bozmayın. DM
0 notes
muhurlu-kalp · 5 years
Text
Aşk İçin Elinden Geleni Yaptıysan...
Bir aşk için yapabileceğin her şeyi
yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun.
Giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun dudağında
hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır.Sen
kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya hazırdır. Hani ağzınla
kuş tutsan "Bu kuşun kanadı neden beyaz değil?" diye bir soruyla bile
karsılaşabilirsin.. iki ucu keskin bıçaktır bu işin.
Yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın her zaman. Bu
mahkemede hafifletici sebepler yoktur. İyi halin cezanda indirim
sağlamaz.Sen, "Ama senin için şunu yaptım" derken o, "şunu yapmadın"
diye cevap verecektir. Ve ne söylesen karşılığında mutlaka başka bir
iddiayla karşılaşacaksındır.
Üzülme, sen aşkı yaşanması gerektiği gibi yaşadın.Özledin, içtin,
ağladın, güldün, şarkılar söyledin, düşündün, şiirler yazdın. "Peki o ne
yaptı" deme. Herkes kendinden sorumludur aşkta. Sen aşkını doya doya
yaşarken o kendine engeller koyuyorsa bu onun sorunu.
Bir insan eksik yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak için
uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için? Hayatı ıskalama lüksün
yok senin. Onun varsa, bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın. Her zamanki
gibi yaşayacaksın sen. "Acılara tutunarak" yaşamayı öğreneli çok oldu.
Hem ne olmuş yani, yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil. Sen
mutluluğu hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki...
Epeydir eline almadığın kitaplar seni bekliyor.Kitap okurken de mutlu
oluyorsun Unuttun mu? Kentin hiç görmediğin sokaklarında gezip yeni
yaşamlara tanık olmak da keyif verecek sana.Yine içeceksin rakını
balığın yanında. Üstelik dilediğin kadar sarhoş olma özgürlüğü de
cabası....
Sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun as olan yürektir.
Yürek sesi ne bilmeyenler, ya da bilip de duymayanlar acıtsa da içini
unutma; yasadığın sürece o yürek var olacak seninle birlikte. Sen yeter
ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu. Elbet bitecek
güneşe hasret günler. Ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik
bitkiler değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini...
0 notes
muhurlu-kalp · 5 years
Text
Yengeç Burcu Kadını
Biraz çılgın, biraz üzgün ve olağanüstü hayallerle doludur Yengeç Kadınları... Evet, Yengeç Kadınlarını tanımlamaya böyle başlamak mümkün.
Tabii bu arada en büyük erdeminin sabır olduğunu söylemeden geçmeyeceğim.
Ancak, kendisini üzüntüye kaptırdığı zaman hemen harekete geçmeli, onu kendisinden uzaklaştırmanın bir yolunu bulmalısınız. Yoksa öylesine derin bir biçimde içine kapanabilir ki... İşte bu noktaya gelmeden onu yakalamaya çalışmalısınız.
Bebek gibi üzerine düşülmesinden hoşlanan bir tarafı vardır. Sevdikleri tarafından şımartılma arzuları duyar. Hatta bu isteği Yengeç Kadının yapısında taa derinlere kök salmış gibidir. Onu azıcık şımartarak inanılmaz ölçüde sevgisini alabilirsiniz. Size bütün benliği ile sevgisini sunacaktır. Yengeç Kızlarının sevdikleri için yapabileceği kahramanlık derecesinde fedakârlıklarının sonu yokmuş gibi görünür. Hatta içinden çıkılmaz durumlar içine girseniz bile o sizi asla yüzüstü bırakmayacaktır. Hiçbir şey onu sevdiğinden ayrı tutamaz.
Yengeç Burcu biliyorsunuz annelik duygularını yönetir. Çocuklarından biri hapşıracak olsa hemen yatağa atıp ilaç, sıcak çay, tavuk suyuyla besler ve onu şımartır. Üstelik bu tutumu sadece çocuklarına yönelik değildir. Eşi, ailesi, sevdiğine karşı da büyük bir sevecenlik ve şefkatle yaklaşır.
Yengeç Kızlarının mutfakla arası son derece iyidir. Şayet midenize düşkünseniz bir Yengeç Kızına aşık olup evlenmek sizin için bir şans sayılabilir. Bir Yengeç Kızına âşıksanız ve onunla arkadaş olmak istiyorsanız öncelikle annesine iyi davranmanız gerekecek. Yoksa sizi hiçbir zaman affetmeyebilir. Onun annesi hiç kimsenin incitmemesi gereken bir hanımefendidir. Ayrıca, Yengeç Kızlarının yapısı hiç de öyle tipik kaynana şakalarını kaldırabilecek cinsten değildir. Bu yüzden onunla konuşurken özellikle anne konusunda dikkatli davranmalısınız. Tabii onun ilgi ve sevgini istiyorsanız. O muhteşem sevgisinin sürekli olarak üzerinizde hissetmek istiyorsanız bir annesine iyi davranmalı, ikincisi ise, onu eleştirmek kaçınmalısınız. Özellikle alaya alınmaktan ve eleştirilmekten nefret eder. Size olan duyguları sırf bu nedenle sönebilir. Yengeç Kızları öyle atak tipler değildir. Üstelik çekingendir de... Bu nedenle ilk hareketi sizin yapmanızı bekler. Onun size yaklaşım getirmesini beklerseniz, çok bekleyeceksiniz demektir. Hâlbuki size karşı yoğun duyguları vardır ve bunları belli etmediği için bilemezsiniz. Ancak, ona birazcık yaklaşıp ilk hareketi yapacak olursanız, ne kadar yoğun olduğunu anlarsınız. Çünkü Yengeç Kızları yapmacık ve sahte duygular göstermez. Son derece içten sever. Size âşık olursa sonsuza kadar bağlı kalır ve tam olarak itaat eder, yüceltir, bu arada biraz da eleştirir... Bir Yengeç Kızına âşıksanız öncelikle onu nasıl idare edeceğinizi öğrenmelisiniz. Çünkü son derece hassas ve kırılgan bir tarafı vardır ve incinmekten korkar. Farkında olmadan yapacağınız imalardan alınır. Her an için kalın yengeç kabuğunun altına saklanması ihtimali vardır ve asla buna izin vermeyin. Onun duygularına ve isteklerine önem verdiğinizi gösterip sevdiğinize ikna etmeyi başarırsanız, kollarınızın arasında küçük bir çocuk gibi mutlu olacak ve beklemediğiniz ölçüde sizi mutlu edecektir.
0 notes
muhurlu-kalp · 5 years
Text
...YORULDUM BABA..
İnsan olmaktan yoruldum !
Kadın olmaktan yoruldum !
Sırtımı her
döndüğümde sırtımdan vurulmaktan yoruldum !
3-5 çapulcunun itibar yapıp kendini adam saymasını görmekten yoruldum !
Şiddet görmekten yoruldum ,
Cinsel obje görülmekten yoruldum ,
Yoruldum baba……!
Erkek gibi yetiştin sen derdin,orduya girsen tertemiz çıkacağına inanırım ben derdin, mayan temiz güçlüsün derdin !
Olmuyor baba olmuyor…Beni temiz yetiştirdin biliyorum, vicdanını dinle hep dedin biliyorum, ama bu dünya vicdan ne bilmiyor ! Ben temiz olsam bile hayat kirli, üstüm başım değil kirlenen,elime,koluma,gözüme, ayağıma pislik sıçrıyor.
Yüreğim kirleniyor baba ,yüreğim kanıyor! Bu dünya bana çok tuhaf geliyor !!!!!!
Yoruldum Baba , KADIN olmaktan Yoruldum ...!!!!!!!!!!!!
0 notes
muhurlu-kalp · 5 years
Text
KIZ BABASI OLMAK
Babalar aslında en çok kızlarını severler
Ama inanmaz kimse buna
"Yalan” derler"imkansız” derler.
Her nedense kimse çıkıp da “neden?” demez.
Nedendir bilir misiniz?
Çünkü kız babası olmak,
Farklıdır, özeldir bambaşka bir duygusallık verir babalara
Hayatında hiç ağlamayan babalar bile kızlarını ellerine aldıklarında
Tutamazlar göz yaşlarını…
Ama bir taraftan da zordur kız babası olmak.
Bir kız iki evlat demektir.
İki canı birden sırtına yüklenmek demektir.
Çünkü biri iki yapan da kadındır, ikiyi üç yapan da…
Bunu bildiklerinden babalar,
Onların üzerlerine daha da titrerler.
Onlara her baktıklarında annelerini,
Bazen kırdıkları ama her şeye rağmen onları yetiştiren
Annelerini anımsarlar…
Ama bir yandan da koruma iç güdülerine yenilirler Kızlarına hiçbir şey olmasın
Onlar hiç üzülmesin,
Gözlerinden bir damla yaş gelmesin isterler
O bir damla yaş için koca dünyayı yıkacak olurlar…
Ama bu sevgilerini,
bu bağlılıklarını,
Asla gösteremezler, utanırlar.
Çünkü baba demek; güçlü, çatık kaşlı olmak olarak öğretilmiştir
Onlara…
Gülümsemek isterler o güzel kızlarına gülümsemek…
Ama rolünün dışına çıktıklarını düşünüp
Dönerler eski çatık kaşlı, gergin suratlarına…
Bazen ağlamak isterler
Ama “Erkekler ağlamaz” denmiştir onlara
Yapamazlar bu yüzden saklarlar gözyaşlarını…
İşte böylece her şeyi içlerine atarlar
Kız babaları
Yansıtmazlar asla duygularını…
Ama dayanamazlar gece yarılarına
Ve giderler o güzel kızlarının tatlı şirin odalarına Uzun uzun bakarlar yüzlerine
Ve bir kez daha hayran olurlar
O muhteşem güzelliklerine
Gündüzleri dokunamadıkları gözlerine, ellerine
Hiç bırakmayacakmış gibi dokunurlar
İçlerindeki duygunun gözyaşlarını boşaltırlar
Ve yavaşça güzel kızlarını öpüp
"İyi geceler" derler
Derinden derinden…
Eğer siz de bir sabah uyandığınızda yanağınızda
Bir damla gözyaşı hissederseniz
Bilin ki babanız o gece de sizi izlemiş
Ve en sonun da "iyi geceler" deyip gitmiştir…
0 notes
muhurlu-kalp · 5 years
Text
KÜÇÜK KIZ -YARALI KADIN
Küçük bir kız çocuğuydu
Yüreği geçen masumiyetten
Düştü yaralandı dizlerinden
Bağırarak ağladı
Çünkü acısını yaşıyordu en derinden
Yıllar geçti büyüdü
Yaralandı yüreğinden
Yüreği parçalandı da ağlayamadı en derinden
Yüreği küçük bir kız çocuğu
Yaralı bir kadındı
Artık en güçlüsünden
Acılara gülmeyi
Acılarıyla gülmeyi
Öğrendi o büyürken
DM
0 notes
muhurlu-kalp · 5 years
Text
Kadın Gibi Sevmek
Bu sefer adam gibi değil, ''kadın'' gibi sev... Bakışını sevmek nasıldır bilir misin?
Ya da ilgisizliğini görmezden gelerek sevmek birisini?
Ruhunun beklediklerini hiç bir zaman anlayamayacağını bildiğin birinden hiç sıkılmamak ne demek?
Hatta bazen bahaneler bulup senden kaçtığını farkettiğin halde sırf ilerde düzelir diye beklemek, içine atmak bir şeyleri?
Birisinin tüm beğenmediğin yönlerine rağmen her sarıldığında dünyanın geri kalanını unutmak nasıl bir kalp gerektiriyor hiç düşündün mü?
Peki;
Karşındaki senden sıkıldığını belli etmemeye çalıştığı halde bunun çoktan farkında olup, sırf onu kaybetmekten korktuğun için bir şeyleri düzeltmeye çalıştın mı?
Sadece senin gözlerine benzeyecek diye senin çocuğunun annesi olmak isteyen bir kadın kadar mutlu oldun mu hiç hayatında?
Sahi, birini kaybetmekten korkmak acizlik midir?
Sen aşkı ne sandın?.. Mesajlaşıp, gezip tozmak mı? Öpüşüp sevişmek mi?
''Adam'' olmak arkanda bir sürü kalbi kırık kadın bırakıp, ilişki gurusu olmakla övünmek midir?
Onun canı acıdığında moralinin bozulduğu, hiç bir şey yapmak istemediğin oldu mu hiç? Ya da başarısıyla gerçekten övündün mü tüm egolarından sıyrılarak?
Gülüşüne aşık olup, yanında olmasıyla mutlu olduğun biri oldu mu? Birini hiç dünyadaki diğer kadınları kaybetmeye göze alacak kadar sahiplendin mi ey ''adam''?..
Cevabın hayırsa, bir daha seni seven bir kadını gerçekten istemiyorsan en başında bırak... Ya da sonuna kadar sıkı sıkı sev.
Ama sakın bir kadını kendinden nefret ettirecek kadar çaresiz bırakma...
Seveceksen adam gibi değil, ''kadın'' gibi sev..
0 notes
muhurlu-kalp · 5 years
Text
NASIL BAŞLADIĞI ÖNEMLİ DEĞİL
Nasıl başladığı önemli değil.. Aslında çoğumuz aynı filmi farklı senaryolarla oynadık.. Birileri yabancıyken, gelip her şeyimiz oldu.. Onları mutlu etmek için elimizden geleni ardımıza koymadık, yüreğimizi ortaya koyduk ve hayaller inşa ettik onlar üzerine.. Çok sevdik, çok sevdiğimiz kadar hiç sevilmedik.. Bir noktadan sonra acı çekmeye de alıştırıldık, hatta bu durum hoşumuza bile gitmeye başladı, çünkü seviyorduk.. Sevmek katlanmaktı güya, başka çaremiz yokmuş gibi.. Hep iyi olacak diye bekledik, içimizdeki umut asla bitmedi.. “Ya severse sonradan..” diye çaresizce avunup durduk, sonra gittiler.. İlk başa döndük; birileri her şeyimizken, gidip yabancı oldu.. Nasıl bittiği de önemli değil, hepimiz aynı finali farklı biçimlerde, ama aynı kalp kırıklığıyla yaşadık, kiminin ki daha gürültülüydü sadece..
Ve bütün bunlar bize tek bir şey öğretti; ip inceldiği yerden, insan incindiği yerden kopar..
0 notes
muhurlu-kalp · 5 years
Text
İYİ KADINLAR
İYİ KADINLAR
İyi kadınlar sonunu getiremeyeceği şeylere kalkışmazlar. Biter diye değil, hiç bitmesin diye başlarlar ilişkilerine.
İyi kadınlar sevgililerini kendi içlerinde kıskanırlar. Onu bir yere yalnız gönderseler bile iyi görünmesini isterler. Güvenirler. Elleriyle düzeltirler üstlerini başlarını.
İyi kadınlar cesur olurlar.
İyi kadınlar kolay kolay hayatlarına birini alamazlar. Beklerler, değeceğini görene kadar beklerler. O arada giderse de gider. Hiç umurlarında olmaz.
İyi kadınlar güzel görünmek isterler. Kimse için değil, kendileri için. Kimseye göstermek için değil, iyi hissetmek için.
Yeri gelir anne olurlar yeri gelir arkadaş.
İyi kadınlar sorumluluklardan kaçmazlar. Her şeyi bir şekilde yoluna sokacaklarını bilirsiniz.
İyi kadınlar dibine kadar gurur yaparlar. Evet. Hak etmedikleri bir şey yaşadıklarında hiçbir şey olmamış gibi devam edemezler.
İyi kadınlar kimsenin istemesiyle değişmezler. Hayatlarındakilerden kendisini olduğu gibi kabul etmesini beklerler.
İyi kadınlar gerçekten sevmiyorlarsa, ‘seviyorum’ diyemezler.
Erkekler, iyi kadınları yıkamazlar. Sarsarlar sadece. Üzerlerindeki toz silkelenmiş olur, devam ederler. İçgüdüseldir bu. Çünkü doğuştan annedir kadınlar. Güçlüdürler. İlla bir erkek yıkacaksa onları, bu sadece oğulları olur...
0 notes