noloveinnla - Tumblr blog

[noloveinnla]

neden bu kadar acıyor baba? neden gülmek bu kadar yakıyor canımı? neden sesini duymak beni rahatlatamıyor? neden?

[noloveinnla]

sessizliğini dinledim baş ucunda sedef. mis kokulu toprağının ucunda saatlerce oturup sessizliğinle sohbet ettim.

seni seviyorum.

[noloveinnla]

benim sedef kızım, masum kızım. ölümünün üzerinden 1 yıl geçmek üzere. güzelliğinden mahrum kalalı tam 12 ay olmak üzere. bu bana sonu gelmez ve inanılmaz büyük bir acı veriyor. sensiz bir hayat bile düşünemezken şimdi sensiz nefes almayı öğrendim. ne kadar acımasız bir hayat bu böyle? kalbimdeki bu acı nasıl diner güzel fırtınam? bir fırtına gibi esip yeniden dağıtsana kalbimin bulutlarını. saçlarımla oynayarak masal anlattığın gecelere geri dönmek istiyorum. onca acıya rağmen güldüğün ve benim de buna hayran olduğum zamana geri dönmeliyiz.

narin vücudunun dağılan parçalarını etraftan topladığım bir günün hiç yaşanmamış olmasını dilemekteyim uzunca bir zamandır. senden ses almak için saatlerce bağırdığım bir günün yaşanmamış olmasını diledim her gece.

senin canını yakan her şeyden nefret ediyorum sedef. dedenden, nefret ettiğin o öğretmenden, seni benden alan depremden. ne kadar güzel kalplisin, kin de tutmazsın. ben senin gibi güzel kalpli değilim ki, biricik dostum. ben çok kin tutarım. ama en çok seni üzenlere.

seni seviyorum sedef. masum dostum, en güvenilir sığınağım.

[noloveinnla]

yoluna bir mimoza.

[noloveinnla]

artık seninle

bu dünyada kavuşmak için

hiçbir mekanımız yok, elan.

bir odamız yok, bir aynamız yok,

benim bir kirli elim bile yok

senin artık hiç olmayacak olan avuçlarında.

[noloveinnla]

"onların görüşleri seni belirlemez." ya da "belirlememeli" demek daha doğru. nitekim, insanların hoşuna gidebilmek için kendi rızalarıyla diğerlerine göre eylemde bulunan insan sayısı az değil. tabii kimsenin tercihine karışacak değilim ama böyle yaşamak özsaygısızlık değil mi?

yani düşünün iradesi olan, nesneler ve şeyler arasında cereyan eden olayların nedenlerini ve sonuçlarını anlayabilen, arzulayabilen, eylemde bulunabilen bir canlısınız ama bunların hepsini bir kenara atıp "diğerlerinin" iradesine, düşüncelerine, arzularına göre yaşıyorsunuz.

[noloveinnla]

"insan doğaya ne kadar yabancılaşırsa o kadar toplumsallaşır, ne kadar toplumsallaşırsa o kadar kendine yabancılaşır." -karl marx, 1818/1883.

[noloveinnla]

özledim sedef. seni çok özledim. dostluğumuzu özledim, bana seslenmeni özledim. her şeyini özledim. tek bir nefeste konuşmanı, parmaklarımı kütlettiğimde küfretmeni, defterime sürekli bir şeyler çizmeni özledim. yatağımı düzeltmediğimde üzerime atlayıp beni yıkmaya çalışmanı özledim. ufacık bir şeydin zaten. tüm gün uyuduğumuz günleri özledim. hatırlıyor musun? dizi izlemeye karar verip kucak kucağa uyuyakaldık. ben asla unutmuyorum. uyku arasında yorgan çatışmamızı da unutmam. özledim işte.

[noloveinnla]

kendimi anlamsız bir çukurda bulmuş gibiyim.

[noloveinnla]

sarı sazlar - kırmızı ebegümeçleri,

çayırların kokulu çiçekleri…

topladım bunları onun için.

o uzaklardaki sevgili.

aramızda uzar koca yollar,

gözlerimle delinmez ki dağlar…

neden kopsun birbirinden seven yürekler, niçin?

yıllarca sürse de

ayrılıklar.

— mei sheng

[noloveinnla]

yok olmak için güzel bir gece.

[noloveinnla]

her gece doluyor gözlerim. her dakika aklımın bir köşesinde birisi beliriyor. kimsin? nesin sen? ben seni bilmiyorken nasıl yer edinebilirsin zihnimin köşesine acılarınla beraber?

[noloveinnla]

01.01'den önce uyuyamıyorum artık sen gittiğinden beri galaksi.

[noloveinnla]

gün batımınla beraber gitti sıcaklığın.

[noloveinnla]

benim biricik babam. sırtındaki onca yükle adımlar atmaya çalışan kahramanım. seni sevdiğimi hiçbir zaman unutma. şu an benimle konuşmuyorsun ve bu benim içimi dağlıyor. sana benim üzerime söz, bir daha seni benimle konuşturmayacak bir hata yapmayacağım. benim biriciğim. öpüyorum düşünmekten ağrıyan şakaklarını.

[noloveinnla]

bir aynanın karşısına geçip, vay be, ne kadar büyümüşsün diyorum çoğu zaman. gerçekten ben nasıl büyüdüm? beni nasıl büyüttü bu dünya?

[noloveinnla]

Kelimenin tam anlamıyla geberiyorum.