nothingdiyorum - Tumblr blog

[nothingdiyorum]

Ben hiçbir yere ait olamadım, hiçbir yere kendimi ait hissedemedim. Belki de bu yüzden yorgun ve mutsuzum.

[nothingdiyorum]

sen dahil kimse benim kıymetimi bilmedi biliyor musun ama en çok da senin bilmeyişin acitti canimi

[nothingdiyorum]

ömer iyi çocuktu ama fena bir kusuru vardı. insanlara fazla güveniyordu. sırf seviyor diye onları tanıdığını zannediyordu. eğer geri dönüp söyleyebilseydim söylerdim. ‘ömer derdim her ihanet sevgi ile başlar.’

[nothingdiyorum]

- umut etmeye ne oldu?

- umut edecek bir şey kalmadı.

[nothingdiyorum]

Sonsuz gibi görünen bir karanlığa elini uzatmak gibi bir his bu. Karanlığın korkusu da vardır içinde, elinin neye temas edeceğinin merakı da…

[nothingdiyorum]

Hani bazen söylecek çok sözün olur da bakarsın şöyle etrafına. Ve sonra yutkunarak "Ben kime, neyi anlatmaya çalışıyorum?" diye susarsın ya. Hani "Ne haliniz varsa görün" diyerek haykırıp, çekip gitmek istersin ya. Hem de hiç dönmemecesine. Gördüklerim tahammül sınırımı çoktan aştı. Ya insanlar bende çok yanlış yerde. Ya da ben bu dünyanın çok yanlış yerindeyim.

[nothingdiyorum]

hiçbir şey iyi hissettirmiyor. nereye dönsem midem bulanıyor, sürekli endişeliyim. her şey ihtimaller doğrultusu dışında gelişiyor, ellerim titriyor. yine başa dönüyorum. yine aynı yerlerde, aynı yollarda kendimi heba ediyorum. yine yine yine. çok yoruldum. başımı yasladığım yastık bile taş gibi geliyor. nerede dursam dinlenemiyorum. gözlerimin feri sönmüş gibi hissediyorum, zaten pek yoktu ama yeltendiği yönler de artık yok. yine dişlerimi sıkıyorum. hep sıkılı. sırtım hep kambur. doğruldu dediğim an yine büküldü. susuyorum. hiçbir şey demiyorum sadece biraz ağlıyorum. belki biraz değil çok ağlıyorum ama. ama işte. iştede kalıyorum. kalıyorum böyle

[nothingdiyorum]

Uyku düzenin yok, sürekli dalıyorsun, iyiymiş gibi gözükmeye çalışıyorsun, yalnız hissediyorsun, hiç hayattan keyif almıyorsun bir şeye odaklanamıyorsun, eski şarkılar dinliyorsun, hatta hayal dahi kuramıyorsun.

[nothingdiyorum]

Hissizleştim,

Bencilleştim,

Ama sana karşı...

Artık sürekli benim çevremdesin, sürekli denk geliyoruz.

Hem biz hem gözlerimiz...

Ama artık sadece denk gelmelerden ibaretiz ;)

[nothingdiyorum]

Kaç kere senden gittiğimi ben bile bilmiyorum artık. Gitmem için bana o kadar geçerli sebepler verdin ki, her seferinde vicdanım rahattı. İşin kötüsü dönmem için verdiğin nedenler her zaman ağır bastı. Dönmeyecek olsam vicdanım rahatsızdı. Yaralarımızı birlikte saracaksak iyileşirdi. Tek taraflı değildi hiçbir şey. Bitecekse ya da devam edecekse bir şeyler iki taraf da iyi olmalıydı. Ne de olsa ikimizde yaralı bırakamazdık birbirimizi. Bu bize yakışmazdı. Onca güne, onca emeğe yazık olurdu. Bir kere seviyorum demenin bile hatrı kalırdı üzerinde. Ayrı yollara da gidecek olsak. Emin olmalıydık, ikimizin de özgür, ikimizin de mutlu olduğuna. Yol alabilecek durumda olduğumuza. Bir zamanlar her şeyiniz olan birisini, işler yolunda gitmediğinde hiç tanımamış gibi yapamazsınız. Kalbiniz tanır onu, gördüğünüzde başınızı çeviremezsiniz. Sizin bir anınıza şahitlik ettiyse bundan sonra hayatınızda hep var olacak demektir. Gerek tecrübeyle gerekse bir tebessümle. Ama yok sayamazsınız, o hep var olacaktır. Siz isteseniz de istemeseniz de.

[nothingdiyorum]

[nothingdiyorum]

her gün aynı karmaşa

[nothingdiyorum]

mümkün olsaydı eğer kafamdakileri öldürmek isterdim.

[nothingdiyorum]

[nothingdiyorum]

Yarına geçer belki ama bugün ciğerimi söküyor.

[nothingdiyorum]

bundan sonra ask meşk yok sadece kariyer

[nothingdiyorum]

Önceden onun için bişeyler yapsam yeter diye düşünürken ; şimdi sadece nefes alsam yeter diye düşününce anlaşılıyor bazı şeyler ;)