Tumgik
oyunmasasi-blog1 · 9 years
Text
Televizyon izlemekten beynim yandı artık. Resmen tehlikeli bir uyuşturucu çeşidi bu şov programları. Gerçi neredeyse hepsi şov programı zaten. Özellikle de tv8 gibi bir kanalın var olduğunu düşünürsek, daha fazla bir şey söylemeye gerek kalmıyor sanırım. İnsan izlemek istiyor, açıyor ve saatlerini geçiriyor ekran karşısında. İşi varsa erteliyor. Dış dünyaya karşı duyarsızlaşıyor. Bir arkadaşım var mesela, adam televizyon izlerken ne söylersen söyle duymuyor, anlamıyor. Dinleyemiyor çünkü. Bunun da bir rahatsızlık olduğunu düşünüyorum ben.
Aynı anda televizyon izlerken kimseyi duymamak ya da telefonla uğraşırken başka bir şey yapamamak. Belki tıpta bir ismi bile vardır bilmiyorum. Her neyse, insanlar televizyon izlemek istemese bile bir şekilde hapsolmuş bulabiliyor kendini. Bunları söylerken kendimden yola çıkıyorum tabii ki. Dün bir belgesele takıldım zap yaparken ve daha sonraki saatlerimi resmen o belgeselde geçirdim. Televizyonun karşısından kalktığımda yaklaşık 4 saat geçmişti. Ben bize gösterilenlerin hipnotize gücü olduğuna gerçekten inanıyorum. Başka bir açıklaması olamaz çünkü bunların.
Bu yarışma programlarının, moda stil programlarının da gerçek olduğunu düşünmüyorum mesela. Zaten bunlarla ilgili birçok araştırma mevcut, birçok programda cast ajans oyuncularının kullanıldığı ya da senaryolar yazıldığı biliniyor. Ancak hala izleyici kitlesinin çok büyük bir çoğunluğu bu programların gerçekliğine inanıyor ve bu programlar için bazen kendi cep telefonundan ücretli mesajlar bile gönderiyor. Hatta arkadaşlarıyla bu konuları konuşuyor, televizyondaki insanlara üzülüp ağlıyor, onların hayatlarını düşünüyor ve onlarla ilgili şeyler hayal ediyor.
Bana biraz garip geliyor bu düşünceler. Dünyanın tam olarak bir illüzyon yeri olduğunu düşünüyorum bazı zamanlar. Bize bir şeyler gösteriliyor, biz de bu gösterilenle yetiniyoruz, onunla idare ediyoruz ve hayatımızı o programlara göre değiştiriyoruz ve yaşıyoruz. Bir şekilde bundan kurtulmamız gerektiğine inanıyorum. Hem de en kısa sürede!
0 notes
oyunmasasi-blog1 · 9 years
Text
Türkiye’deki arabesk kültürünün hala bitmemiş olmasına anlam veremiyorum bir türlü. Hala arabeskten para kazanılıyor ya da kitleler bu şekilde etkilenebiliyor. Müzikte de hala büyük bir kitlesi var arabesk müziğin. Halbuki toplumsal yaşantı değişti artık, yani o eski arabesk çılgınlığı yok. Sonuçta bir dönem bu ülkede insanlar ellerinde jiletlerle gezdiler. O
 döneme göre hatrı sayılır bir değişim var ancak nedense bir türlü tamamen kurtulamıyoruz ucuz arabesk müziğinden ve bu duygusal yaşantılardan. Yani duygularımızı neden tiyatroyla, şiirle, filmle atmıyoruz da arabesk yaşantıyla dışarı vuruyoruz anlamıyorum. Arabesk konusunda Müslüm Gürses’e ben de bayılıyorum mesela. Tamam belki o dediğim jilet dönemleri Müslüm Gürses’le birlikte ortaya çıktı ve yıllarca devam etti ancak yaptığı o son albümler sizce de inanılmaz değil mi?
Bir müziğin nereden nereye geldiğini bence Müslüm Gürses’in Aşk Tesadüfleri Sever albümüne bakarak görebiliriz. İşte burada sanat ve kalite ortaya çıkıyor. Yani bir duygu müzikle nasıl verilir, müzik yapılırken nasıl farklılaşılır, bambaşka bir tarz nasıl ortaya çıkar bunun cevabını veriyor bence bize. Bize güzel eserler bıraktı, buradan anmış olalım Baba’yı :) Bu aralar sürekli canım sıkılıyor. Sanırım bugün artık blackjack oynama zamanım geldi.
Oyunu tekrar iyice araştırdım ve ilk etapta ücretsiz olarak oynayacağım birkaç yer buldum, oyuna o sitelerden başlayacağım. Daha sonra oyundaki gidişatıma göre ve kartları nasıl hesaplayabildiğime göre ücretli oyunlara geçebilirim. Hayatımda böyle aksiyonlara yer vermeyi seviyorum :) Belki kazandırır belki kaybettirir bilemem ama nerede duracağımı iyi bildiğime inanıyorum. O yüzden bu konuyla ilgili bir problem yaşamayacağım merak etmeyin. Sonuçta oynadığın oyun, keyif aldığın kadarıyla güzeldir. İş, keyif almayı aşıp farklı yerlere doğru gittiğinde sıkıntı başlamış demektir. Bu konuya çok dikkat etmeli…
0 notes
oyunmasasi-blog1 · 9 years
Text
Bir süredir internetten oynanan oyunları araştırıyordum. Online oyunlar, mobil oyunlar derken birkaçını denedim ve sildim. Genelde online oyun deyince strateji oyunları çıkıyor karşımıza. Özellikle facebook üzerinden oynanan ve klan oluşturulan oyunlar artık her yerimizi sardı. Baktım ki bazı arkadaşlarım bu oyunlara öyle bir sarmış ki, sırf bu oyundaki klanları için whatsapp’ta bir grup oluşturmuşlar ve başka klanlarla savaştıkları zaman ya da oyunda bir değişiklik yaptıklarında buradan birbirlerine haber veriyorlar.
Sava�� sırasında hızlı bir şekilde sesli mesaj gönderiyorlar durum bildirimi falan yapıyorlar. Tebrik ettim hepsini teker teker. Bu nasıl bir azimdir, nasıl bir oyun hırsıdır arkadaş. Ben bu oyunları bu şekilde oynayamayacağıma karar verdim çünkü elimde telefon sürekli bir tuşa bas ya da günün belli bir saatinde telefonu eline alıp onun başında yarım saat geçirmek zorunda kal falan, bunlar hiç bana göre hareketler değil. Ha bir de ne gördüm bu arkadaşlarımda. Adamlar oyunu oynuyor, mesela kullandıkları karakterin bir özel gücünü harcıyor.
O özellik 4 saat sonra yenilendiği için 4 saat sonrasına alarm kuruyor ve saçma sapan gece saatlerine bile kuruyor bu alarmı. Ben böyle bir şey görmedim gerçekten. Bir oyunu bu şekilde iki gün oynasam üçüncü gün telefonu kaldırır atarım sanırım. Ben de tüm bu sebeplerden dolayı, kağıt oyunlarına yöneldim. Nasıl oynanır, nereden oynanır, neresi daha güvenli, nasıl kazanırım gibi hesaplar, istatistikler ve araştırmalar üzerine yoğunlaştım.
Bu araştırmalarım sonucunda blackjack oyunuyla ilgili en iyi bilgi alabileceğim yer olacak bu siteyi seçtim. Hem oyun oynayıp eline gerçek bir kazanç geçmesi daha güzel bir şey bence. Eğer canınız sıkılıyorsa, zamanınız varsa siz de ücretli veya ücretsiz olarak bu tür oyunlar oynamanızı tavsiye ediyorum arkadaşlar. Diğer türlü, strateji oyunlarında kafayı kırarsınız vallahi haberiniz olsun :)
0 notes
oyunmasasi-blog1 · 9 years
Text
Tekrar merhaba arkadaşlar. Bir süre size söylediğim platformu düşündüm aslında. Tekrar onunla ilgili bir şeyler anlatmaya karar verdim çünkü bu konuyla ilgili bir şeyler yazdıkça, bir şeyler anlattıkça kafamda da bir şeyler açıklığa kavuşuyor ve aklıma yeni fikirler geliyor. Böyle karşılıklı konuşur gibi olunca gerçekten insanın kafası açılıyor. Hepsi sizin sayenizde yani :)
Öncelikle böyle bir platform için gerekli izin, yasal haklar, kanunlar gibi konuların baştan çözülmesi gerekiyor sanırım. Bu konularda hiçbir bilgim yok açıkçası. Nasıl yapılır, nasıl çözülür, nasıl açıklığa kavuşur hiç bilmiyorum. Bununla ilgili avukat arkadaşlardan ve daha önce bu işlere girmiş kişilerden destek almam gerekecek sanırım. Çözülmesi çok zor bir mesele gibi gelse de, çözüldüğünü varsayarak keyifli konularına geçiyorum. Benim istediğim olay, aslında müziklerin ücretsiz bir şekilde dağıtılması ve insanların da platforma kendi arşivlerinden albümler ekleyebilmesi. Ve kullanıcıların, yüklenen albümler ile ilgili tavsiyelerde bulunabilmesi. Yani aslında platforma bir yandan bireysellik hakim olacak.
Örneğin insanlar kendi listelerini oluşturup bunu paylaşabilecek. Tabii bu pek de orijinal bir fikir olmadı, neredeyse tüm müzik paylaşım platformlarında bu tür olaylar mevcut. Müzik paylaşım ve tavsiyeler konusunda da genelde Rusların açtığı müzik blogları, siteleri, forumları çok işlevsel oluyor. Hiçbir yerde bulamadığım kıyıda köşede kalmış müzikler, özenle seçilmiş toplama albümler hep böyle saçma sapan bilinmeyen Rus sitelerinde karşıma çıkıyor.
Ben de elimdeki albümlerin bir kısmına bu tür yerlerden ulaşabildim zaten. Her neyse, sanırım konu hakkında daha fazla araştırma yapmam gerekiyor bu planın hayal olarak kalmaması için. Eğer sizin de bu konuyla ilgili bilgileriniz varsa benimle paylaşabilirsiniz hatta bu konuyla ilgili ortak çalışmalar da yapabiliriz. Güzel fikirlerinizi bekliyorum!
0 notes
oyunmasasi-blog1 · 9 years
Text
Merhaba arkadaşlar. Bir süredir birkaç blog yazarını takip ediyordum, en sonunda takip etmek yetersiz kaldı ve ben de bu dünyaya bir yazar olarak girmek istedim. İsmim Yavuz, endüstriyel tasarım okuyorum. İstanbul’da yaşıyorum. Bloğu açmamdaki amaç özellikle bir konu üzerinden bir şeyler anlatmak falan değil, zaten böyle bir blog okunmak istenmezdi heralde. Sürekli aynı konulardan, aynı şeylerden bahsetmek bana sıkıcı geliyor.
Okuması, takip etmesi kadar yazması da sıkıcı olur eminim. Her neyse, burada kitaplardan filmlere, müzik albümlerinden mobilya tasarımlarına kadar biiir sürü konuda konuşacağız. Yalnız siyaset konuşmayacağız. Siyaset hakkındaki düşüncelerim hiç hoş değil çünkü. Konuştukça ağzım bozulabiliyor bu konuda, o yüzden baştan hiç girmeyeyim bu işe… Tam olarak bir müzik bağımlısıyım.
Neredeyse tüm müzik tarzlarını dinlerim ancak müzik dinlerken çok seçici davranırım. Tabii ki bazı tarzları diğerlerinden çok daha fazla tercih ediyorum ve daha fazla dinliyorum. Bu tarzların başında lounge, chill out, new age, ambient, downtempo, psychill gibi elektronik anlamda alternatif ve yeni tarzlar geliyor. Yıllardır genel olarak bu tarzları çok sıkı takip ettiğim için elimde inanılmaz bir arşiv oluştu. Hatta iki kez harici diskimin bozulmasına ve müziklerin büyük bir kısmını kaybetmeme rağmen hala milyonlarca müzik var.
Bazen acaba bu tarzlara yönelik olarak kurulmuş küçük bir platform mu oluştursam diyorum, yani kendi arasında müzik paylaşımları yapan, bir yandan ücretsiz olarak müziklere ulaşılabilen, tavsiyelerin, benzer müziklerin, benzer sanatçıların olduğu bir platform. Tamam biliyorum aklınıza spotify, soundcloud gibi birçok platform geldi bile. Ancak böyle büyük bir oluşumdan ve böylesine paraların döndüğü, tek kanallı bir olay değil yapmak istediğim. Hayallerimdeki platformu anlatmak için biraz daha düşüneyim en iyisi, doğru kelimeleri bulabileceğime inanıyorum :)
0 notes