saat-3

[saat-3]

“Beni sevmedi, beni seviyormuş gibi yaptı. Bu mühim, bu tuhaf, bu kabullenilemez ve katlanılamaz. Bunun ağrısı dinmez, bunun kırgınlığı unutulmaz. Sevilmiyor olmanın çaresizliğinden sağ çıkar da herkes, sevildim sanmanın düşüşünden kurtulamaz.”

[saat-3]

[saat-3]

bana iyi gelmeyen hiçbir şeyi hayatımda istemiyorum her anlamda

[saat-3]

[saat-3]

"Metin uzun- tesadüf" eğer beğenirsen sohbet etmek için hak kazanırım, ne dersin güzel bir anlaşma gibi ?

Playlistime kazandırdığın yeni şarkı için teşekkür ederim ama sohbet etmeye gerek yok teşekkürler

[saat-3]

[saat-3]

Ben olsaydım, sana bunu yapmazdım. Çünkü bilirdim seni incitecek şeyin ne olduğunu. Bilirdim ve sen incitmemek için kendimi incitirdim, yine de yapmazdım.

[saat-3]

[saat-3]

“Büyüdüğün evi, uyuduğun yatağı gördüm sevgilim. Çocukluğunu düşündüm. Sen oradaydın ve bir gün benimle tanışacağını henüz bilmiyordun.”

[saat-3]

Ahmed Arif* Leyla Erbil’e bir mektubunda şöyle diyor: “Sen Leyla, bana her şeyi, her şeyi unutturabilirsin. Seni, bu muazzam aşka layık gördükçe ben, her şeyi yenebilirim Leyla.”

[saat-3]

[saat-3]

seni çok özlüyorum ama bu ne seni bana getiriyor ne de beni sana götürüyor

[saat-3]

- ah o güzel gözlerin döndürüyor başımı lütfen seni izlerken hor gör bu telaşımı

[saat-3]

[saat-3]

Sen bana yüzlerce kez iyi ki varsın dedikten sonra yokmuşum gibi davrandın

[saat-3]

[saat-3]

Yaşandı bitti saygısızca