soap-hazirlama-blog
soap-hazirlama-blog
İsimsiz
18 posts
Don't wanna be here? Send us removal request.
soap-hazirlama-blog · 8 years ago
Link
0 notes
soap-hazirlama-blog · 8 years ago
Link
0 notes
soap-hazirlama-blog · 8 years ago
Link
0 notes
soap-hazirlama-blog · 8 years ago
Link
http://www.toracevre.com/cevreye-Duyarli-Konaklama-Tesisi-Belgesi-Verilmesine-Dair-Teblig-o120/
0 notes
soap-hazirlama-blog · 8 years ago
Link
0 notes
soap-hazirlama-blog · 8 years ago
Link
Toprak kirliliği şüphesi ile yapılan denetlemelerde talep edilen SÖAP nedir?
SÖAP’ı kim hazırlar?
SÖAP nereye sunulur?
0 notes
soap-hazirlama-blog · 8 years ago
Link
Toprağı kirletirsem ne caza öderim?
Toprak kirletmenin cezası ne?
0 notes
soap-hazirlama-blog · 8 years ago
Link
Toprak kirliliği ile ilgili cezalar hakkında özet bilgi
0 notes
soap-hazirlama-blog · 8 years ago
Text
Dünya Çevre Günü
5 Haziran Dünya Çevre Günü Kutlu Olsun!!!
0 notes
soap-hazirlama-blog · 8 years ago
Link
https://goo.gl/jNmkK3
0 notes
soap-hazirlama-blog · 8 years ago
Link
http://www.toracevre.com/Paris-iklim-Degisikligi-Anlasmasi-hakkinda-o115/
0 notes
soap-hazirlama-blog · 8 years ago
Link
0 notes
soap-hazirlama-blog · 8 years ago
Text
5 yılda 50 ÇED raporu hazırlandı
KAYSERİ, (DHA) - VALİ Süleyman Kamçı, Kayseri'de çevrenin ve ekonojik dengenin korunması için birçok çalışma yapıldığını belirterek, ''Bu kapsamda DSİ Bölge Müdürlüğümüz, imar projeleri öncesinde Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu hazırlamaktadır. 2012- 2017 yılları arasında yapılan çalışmalarda baraj, gölet, sulama, içme suyu projeleri ve malzeme ocakları için 50 Çevresel Etki Değerlendirme Raporu (ÇED) hazırlanmıştır'' dedi. Vali Süleyman Kamçı, Erciyes Üniversitesi (ERÜ) 15 Temmuz Yerleşkesi Konferans Salonunda düzenlenen 'Ekoloji 2017 Uluslararası Sempozyumu’na katıldı. Sempozyuma ERÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Karamehmet Yıldız, Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nusret Yıldız, Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Yaman ile ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının yetkilileri ve davetliler katıldı. Kamçı burada yaptığı konuşmada, kentte ekolojiyi korumaya yönelik ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından gerekli çalışmaların titizlikle yerine getirildiğini belirtti. Vali Kamçı, insanlık tarihinin her döneminde insanın yaşadığı çevreye zarar verdiğini, 19'uncu yüzyılda gerçekleşen Sanayi Devrimi ile çevre kirliliği boyut değiştirerek küresel bir sorun olarak gündeme gelmeye başladığını söyledi. Bu süreçte, hızla gelişen kontrolsüz sanayi ve artan nüfusun oluşturduğu aşırı tüketimin, doğal kaynakların hızla ve kontrolsüz şekilde tüketilmesine yol açtığını kaydetti. TARIMSAL İLAÇ KULLANIMI VE ÇARPIK KENTLEŞME Sanayi ve şehir atıklarının, yoğun tarımsal ilaç kullanımı, çarpık kentleşme, ekosistem bileşenlerini yoğun tahribatına neden olurken, doğal kaynakların aşırı tüketimi biyolojik zenginliklerin hızla yok olmasına ve ağır çevre kirliliğine yol açtığını vurgulayan Vali Kamçı, şöyle devam etti: “Dünya Sağlık Örgütü’nün açıklamalarına göre, bir milyarı aşkın insan hava kirliliğinin doğrudan tehdidi altındadır. Ülkemizde de çevrenin korunmasına yönelik gerekli mevzuatlar ve düzenlemeler yapılmıştır. İlimizde ekolojiyi korumaya yönelik ilgili kurum ve kuruluşlarımız tarafından gerekli çalışmalar titizlikle yerine getirilmektedir. Bu kapsamda DSİ Bölge Müdürlüğümüz, imar projeleri öncesinde Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu hazırlamaktadır. Ayrıca baraj, gölet, sulama ve içme suyu projeleri inşaatlarında kullanılmak üzere malzeme ocaklarını çevreye zarar vermeyecek şekilde belirlemektedir. Bütün bu çalışmalar, ekolojik dengenin korunması adına yapılmaktadır. İlimizde 2012- 2017 yılları arasında yapılan çalışmalarda baraj, gölet, sulama, içme suyu projeleri ve malzeme ocakları için 50 Çevresel Etki Değerlendirme Raporu (ÇED) hazırlanmıştır. Bu kapsamda yapılacak olan işlerde, ÇED Raporu tamamlanmadan ihalelere çıkılmamaktadır. Orman varlığımızın artırılmasına yönelik olarak da İlimizde önemli çalışmalar yürütüyoruz.” Bu yıl 1 milyon 700 bin fidan üretmeyi hedeflediklerini ifade eden Vali Kamçı, “Şüphesiz, çevre ile ilgili sorumluluklarımızı yerine getirmek, gelecek kuşaklara yaşanabilir, güzel ve temiz bir dünya bırakmak devletimizin ve vatandaşlarımızın en önemli görevlerindendir” dedi. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Karamehmet Yıldız da, sempozyuma birçok ülkeden 600’ün üzerinde araştırmacının katıldığını ifade ederek, bu araştırmacılarla bahsi geçen sorunlara çözüm aramak üzere bir araya geldiklerini belirtti. Konuşmaların ardından Vali Kamçı, dünyadaki ekolojik sorunlarla ilgili sunum yapan Dr. Matthew O’Hare çalışmalarından ötürü plaket verdi.
0 notes
soap-hazirlama-blog · 8 years ago
Text
Türkiye'de havası temiz sadece 4 bölge var mış
Buse ÖZEL / İSTANBUL, (DHA) TÜRK TORAKS Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu, şu anda Türkiye'de sadece 2 şehrin ve 2 ilçenin havasının temiz kabul edilebilir sınırlarda olduğunu. Bu bölgeler dışında tüm illerin kirli havaya sahip olduğunu söyledi.
Dünya Astım Günü dolayısıyla GSK Türkiye'nin desteğiyle Türk TORAKS Derneği'nin düzenlediği basın toplantısında çevre kirliliği le göğüs hastalıkları arasındaki ilişkiye dikkat çekildi.
TÜRKİYE'DE HAVASI TEMİZ SADECE 2 İL VE 2 İLÇE VAR
Türkiye'deki illerde hava kirliliğinin Dünya Sağlık Örgütü'nün belirlediği kirlilik seviyesinin üstünde olduğunu da söyleyen Prof. Dr. Yorgancıoğlu bunun insan sağlığına etkileri ile alakalı olarak şunları söyledi:
"Biz Türk TORAKS Derneği olarak sağlığın sosyal bileşenlerine kafa yorduğumuz için çevresel maruziyetler içerisinde en önem verdiğimiz hava kirliliği. Bu nedenle de bir hava kirliliği görev grubu oluşturduk. Bu görev grubumuz illerdeki hava temizlik ölçümleri üzerinde bir çalışma yaptı. Bu çalışmanın sonuçlarına göre hava kirliliğinin en yoğun yaşandığı yer Muş ilimiz. Onun dışında Tekirdağ, Kayseri, Ağrı ve Iğdır'da oldukça yüksek seviyede. Yani Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) izin verdiği seviyelerin 5-6 kat üstünde bir hava kirliliği söz konusu. İzmir, İstanbul sınırın üstünde Ankara da sınırın üstünde ama 2 kat, 3 kat değil en azından. Hava kirliliğinin de yaşanmadığı 4 tane bölgemiz var. 2 il, 2 ilçe olmak üzere. Çanakkale'nin Biga ilçesi, Adana'nın Doğankent ilçesi, Tunceli ve Artvin illerimizde hava kirliliği sınır değerlerinin altında olarak seyretmekte. Buralar havası henüz temiz olan yerler."
Hava kirliliği konusunda insanların bireysel olarak yapabileceği çok fazla bir şey olmadığını söyleyen Prof. Dr. Yorgancıoğlu, öncelikle dış ortam hava kirliliğine önem verilmesi gerektiğini, dönüştürülebilir, sürdürülebilir enerji kaynaklarını kullanmamız gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Yorgancıoğlu bunun hem yakıtlar hem ısınma adına hem de termik santraller anlamında olması gerektiğini de belirtti.
'PLAZA HASTALIĞI'NA DİKKAT!
Hava kirliliğinin dış ortam ve iç ortam hava kirliliği olarak ikiye ayrıldığını belirten Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu şunları söyledi:
"Her iki hava kirliliği de hem astımlıları hem KOAH'lıları etkiliyor. Çünkü havadaki partikül madde oranı bu kirliliği bize sunan. Egzoz gazları, ısınma, yakıtlar ve termik santraller dış ortam hava kirliliğini tabii ki çok arttıran şeyler. Hava kirliliğinin çok yoğun olduğu günlered astımlı hastalarımızın poliklinik ve acil servis başvuruları artar. Daha fazla başvurular olur, atağa girerler. Yine KOAH'lı hastalarımız için de geçerli. Çünkü solunum yoluyla alıyorlar bu allerjenleri ve solunum yolu arttığı zaman hava yollarını etkiliyor ve hastalık ortaya çıkıyor tabii ki. İç ortam hava kirliliği de çok önemli. Merkezi havalanma ile belli oranlarda temiz havanın içeriye alındığı binalarda yaşayanlarda da bir takım semptomlar görebilmeye başladık. Hatta 'plaza hastalığı' deniliyor buna. Bunun yanı sıra kırsal alanda da biomast dediğimiz tezek ile ısınan, bununla yemeğini yapan, özellikle kadınlarda daha fazla görülen solunum sistemi yakınmaları da karşımıza çıkıyor."
BALIKESİR'DE 4 BİN AĞAÇLIK ORMAN MÜJDESİ
Türk TORAKS Derneği Başkanı ve göğüs hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Ali Fuat Kalyoncu da dünyada astımın görülme sıklığının yüzde 1'den yüzde 20-25'e kadar çıktığını, bunun yaşanılan bölgenin gelişmişlik düzeyi, kişisel yaşam koşulları, çalışma koşulları ile de alakalı olabileceğini belirtti. Prof. Dr. Kalyoncu ayrıca TEMA Vakfı ile birlikte Balıkesir Gönen'de 4 bin ağaçlık bir orman hediye edildiğini de açıkladı ve şunları söyledi:
"Türkiye'deki ortalama sıklığın yüzde 5-7 arasında olduğunu söyleyebilirim kabaca. Ne çok kötü ne çok yüksek. Zaten Türkiye'de hani bir köprü diyoruz ya Doğu-Batı arasında. Buradaki rakamlarımız da yine ortalama 20 kişide 1 kişinin astım olduğunu kabul edebiliriz. O zaman aşağı yukarı yine Türkiye'de 4 milyon astımlı olduğunu söyleyebiliriz.
Biz insanlar olarak vücudumuzda şekeri, yağı, bİr sürü gereksiz şeyi depoluyoruz. Ama biz oksijeni depo edemiyoruz. Biz her şeyi yapabiliyoruz ama oksijeni yapamıyoruz. Mutlak suretle oksijenin tabiatın kendisi tarafından ormanlardan yapılması lazım. Biz de oksijeni yaşadığımız sürece sürekli solumamız lazım. Bunun için tabiata, ormanlara ihtiyacımız var. Bu nedenle Türk TORAKS Derneği olarak madem "Hayat nefesle başlar ve nefesle devam eder" diyoruz. O zaman bunun bir ucunun da tabiat olması için bizimle aynı düşünceyi paylaşan TEMA Vakfı bu konuda, sağolsunlar bizi destekleyen kişiler, kuruluşlar ile birlikte bir mütevazi orman hediye edip, ülkemizin oksijen portföyüne bir destek yapmak istedik."
TEMA Vakfı'ndan toplantıya katılan TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç da "Biz doğaya mecburuz. Oksijen hep var ve olacak gibi davranıyoruz ama öyle bir şey yok" dedi.
0 notes
soap-hazirlama-blog · 8 years ago
Text
Zabıta ekiplerinden koku uyarısı
MERSİN'in Tarsus İlçe Belediyesi ekipleri, bazı mahallelerde çevre kirliliği ve koku şikayetleri üzerine çalışma başlattı. Bağlar, Ergenekon, Şehitlertepesi ve Altaylılar mahallelerinde denetim yapan ekipler, koku yapıcı herhangi bir atık unsuruna rastlamadı. Bölgenin tarım alanlarına yakın olması ve yaz aylarında hava sıcaklığı ile birlikte rüzgarın etkisiyle tarım alanlarına dökülen hayvansal gübrelerin, kokunun kaynağı olduğu belirlendi. Bölgedeki küçükbaş hayvan çiftliklerinin sahipleri ile hayvansal gübre kullananan çiftçiler uyarıldı.
0 notes
soap-hazirlama-blog · 8 years ago
Video
youtube
LET’S TALK ABOUT SOIL
Toprak kirliliği ile ilgili olarak, toprağın önemini vurgulamak amacıyla “Global Soil Week” (Global Toprak Haftası) etkinlikleri için hazırlanan “Let’s talk about soil” (Haydi toprak ile ilgili konuşalım) isimli çalışmanın Türkçesi..
0 notes
soap-hazirlama-blog · 8 years ago
Video
youtube
0 notes