Text

'Sana içimi
döksem,
beraber
toplar mıyız?'
İlhan Berk
8 notes
·
View notes
Text

"herkes ne diyecek?.. fakat bu ana kadar herkesten ne gördüm ki?.. bana en yakın olanlar dahil olmak üzere, bu herkes dedikleri şey beni üzmekten, hayatımı manasız bir hale sokmaktan başka ne yaptı?"
S.A
10 notes
·
View notes
Text

“Aslında insanı en çok acıtan şey, hayal kırıklıkları değil. Yaşanması mümkünken, yaşayamadığı mutluluklardır.”
Dostoyevski
5 notes
·
View notes
Text
Bir dünya gönder bana gözlerinden;
Yüreğin kadar sevgi dolu, ellerin kadar mutluluk veren
İçinde yalnız sevgiyi bilen insanlar olsun.
Yemyeşil umut ormanları yayılsın her yanına,
Kokunun sindiği yaban çiçekleri üzerinde özgür kelebekler uçsun,
Gölgesinde yüreklerimize kuş cıvıltıları ve huzur dolsun......Ve bir bakış gönder bana gözlerinden,
İçinde yalnız sen ol, bir kızıl karanfil ve dudakların olsun...
6 notes
·
View notes
Text

Ne olurdu hiç kurumasaydı yolumuzun üzerindeki sevgi ağaçları,
Her bahar erguvanlar açsaydı, el ele yürürken gözlerimizde,
Ne olurdu hep yağsaydı o Nisan yağmurları,
Umut damlaları ıslatsaydı saçlarımızı,
Özgürlüğü koklasaydık ıslanan topraktan doya doya
Ve huzur solusaydık gökyüzünün o sonsuz mavisinden.
Umut, özgürlük ve huzur da olsaydı sevgini yaşattığım o kutsal yerimde;
Ne olurdu, ellerin yine sıcak kalsaydı ellerimde..Palette renkler karışmış, fırça yolunu şaşırmış, tablo perişan.
O ağlayan kadının gözyaşları neden kırmızı?
Ya ağaca asılmış adam? Kendi yüreğini mi ilmiklemiş boynuna?
Ağaçların ardına sinmiş o çirkin şey, yoksa şeytan mı?
Güneş hiç simsiyah olur mu, delirmiş mi bu ressam?
Gözlerimiz mi yanlış görüyor, yoksa üşüyen ellerimizde mi günah?
Keşke, ellerin yine sıcak olsaydı ellerimde...Âhh...Bir masa, üzerinde iki çay bardağı, şiirler dökülmüş, masa ıslak,
Bir yanda bir kadın, seven, fakat sevilmeyi beceremiyen,
Karşısında bir adam; gözlerini kaybetmiş kadının gözlerinde,
Elleri değiyor birbirine, bir napoliten şarkı sesi geliyor derinden
Ve son sevgi kırıntıları dökülürken ısınan ellerinden,
Bir ümitle kalkıyorlar yerlerinden,
O sevgi kırıntılarını toplayıp
Elele gidecekler...Heyhat! Elleri kayıp...
Ü.B
4 notes
·
View notes
Text

Dönüp geriIere bakıyorum, bir de kendime
EIIi yıI geçmiş, ha gün, ha yarın derken
Değişen birşey yok, bir şaşkın benden başka
İşte aynı yoI, aynı kapı, aynı merdiven
6 notes
·
View notes
Text

Bir sabah kahvaltısında;
Yataktan henüz kalkmış, karmakarışık ipek saçları göğsüne doğru dökülmüş,
yana kaymış incecik gecelik, o mermer omzunu ve bir göğsünü biraz açık bırakmış, uyku mahmuru gözleri baygın, kurumuş dudakları öpülmek istercesine aralık...
Bir dağ başında, kendiliğinden yetişmiş bir ağacın kabuğu soyulmadan,
ısırarak yenen meyvası gibi,
Kokusu ve lezzeti emsalsiz bir dağ elma’sı gibidir kadın...
Ü.B
8 notes
·
View notes
Text

Şimdi bir yudum sevgin, bir yudum elâ bakış ve bir yudum gülüşün,
Bir sohbet dolusu yaşanmışlıklarımız olsun yıllanmış mezelerimiz,
Varsın, öylesine sarhoş, geçip gitsin günlerimiz,
Gel, şerefe deyip çınlatalım, boşalsın dudaktan kadehlerimiz...
Ü.B
9 notes
·
View notes
Text

''Bir kadın döktüre döktüre susuyordu
yaklaştım yanına elini tuttum
bak dedim martılar ne kadar alıngan ..''
Cemal Süreya
10 notes
·
View notes
Text

“Sessizliğini duymayan birine sevdanı
Verme.
Göynün incinir,uykuların
ziyan olur.”
Neşet Ertaş
5 notes
·
View notes
Text

Aşk ile
Öptüğün bir tenin tadıyla,
Zevk ile
Öptüğün tenin tadı bir olmaz .
Birinin tadı yatakta kalır,birinin tadı damakta...
İ.B.Y
3 notes
·
View notes
Text

"...Ve benim, birdenbire
yüzünü değil,
gözünü değil,
senin sesini göresim geldi, Taranta-Babu;
Mavi Nil gibi serin,
yaralı bir kaplan gözü gibi derin
sesini senin!
Göresim geldi..”.
N.H
7 notes
·
View notes
Text

Ayışığında oturduk
Bileğinden öptüm seni
Sonra ayakta öptüm
Dudağından öptüm seni
Kapı aralığında öptüm
Soluğundan öptüm seni
Bahçede çocuklar vardı
Çocuğundan öptüm seni
C.S
6 notes
·
View notes
Text

Bütün Aciyan Yerlerini Öptüm
Sevgi her yaraya iyi gelir
Acıyan yerlerini öpecek biri varsa hayatında,
Önemli olmaz düştüğün yerler,
Atıldığın kuyular,
Aldığın yaralar,
Yalan çıkan, bildiğin tüm doğrular,
İşittiğin tüm kötü sözlerin yeri bile, çabuk iyileşir o zaman.
Bazen kaç yaşında olursan ol,
Küçük bir çocuğun ağlayarak annesinin yanına gelmesi gibi,
Acıyan yerlerini öpecek birinin yanında olmak,
Ağlamak istersin...
Öperse geçer diye inandığın birinin yanında doyasıya ağlamak,
Tüm yanmış yerlerine rüzgâr olur, serin yağmurlar gibi gelir,
Nasihat etmeden, küçümsemeden dinleyen,
Anlatırken bile geçecekmiş gibi gelen,
Yuva sıcaklığında bakışlarıyla içini ısıtan,
Seni olduğun gibi kabul eden,
Değiştirmeye çalışmayan,
İstediği kalıplara uymasan da,
Seni sevmekten vazgeçmeyen,
Biri varsa eğer...
Korkma incinmekten.
Bırak sıyrıklar olsun dizlerinde,
Öper ve geçer...
Ne kadar da sevgiye muhtaçtır insan,
Nazını çekecek biri olsun ister yanında,
Çocukca mıkırdanmak, sızlanmak, tutturmak ister,
Bir yetişkin gibi dinlenilmek,
Bir çocuk gibi şımartılmak ister,
Her zaman yetişkin olmak, yetişkin gibi davranmak yorar insanı.
Bazen saçmalamak ister,
Hesaplamadan, hesap etmeden karar vermek ister,
Kalbinin tarifini dinleyip,
Hissettiklerinle yol bulmaya çalışmanın dayanılmaz heyecanı içinde,
Sırtını tüm yolları bilenin yüceliğine dayayıp,
Küçük bir çocuk gibi koşabilmek...
Arkamdan annem bana bakıyordur,
-Düşersem öper ve gecer-in güvenliği içinde koşabilmek,
Sıyrılan, kanayan ve acıyan tüm yerlerini,
Öpen biri varsa eğer,
Korkma düşmekten,
Bırak kanasın dizlerin, Ağla ağlayabildiğin kadar,
Öper ve geçer.
Turgut uyar
4 notes
·
View notes