Tumgik
Text
Bir zamanlar kalbimde ateş gibi yanan bu aşk şimdi içimde bir bulut gini dolaşıp duruyor. Her şey çok canlı çok parlak çok gerçekti ama şimdi duygularım bulanık kafam ziyadesiyle karışık. İçimdeki sevgi her gecen gün daha da karmaşık hale geliyor. Onun varlığı onun anıları hala taptaze ama kafamın içindeki belirsizliği kendime sorduğum sorulari yanitlayamayisim kalbimi sarhoş edip duruyor
Belki de sevgiyle aşkla karışan kafam onun bana bıraktığı en derin izdir,hatiradir kim bilir
04.22
1 note · View note
Text
Tumblr media
721 notes · View notes
Text
Welcome to the 2000's
1 note · View note
Text
Vedalar üzücüdür. Çok üzücüdür. Sanildiginin aksine her veda bir başlangıç değildir. Her veda bir vedadir, bitistir.
Vedalar hep zordur. İnsanlar yaşamında kim bilir kaç kez vedalasmis ya da vedalaşmak zorunda kalmıştır. Her zaman klişe Bi sorusu vardır bu vedalarin. Kalana mi zor gidene mi diye. Herkesin aklında bu sorunun cevabı aynıdır farklıdır bilmiyorum ama ne zor biliyor musunuz? Vedalasamamak... ya da durun en en en zoru nedir bana gore ? Kendi içinde vedalasmak...
Düşünsenize birisine veda edeceksiniz. Yok o kişi karsinizda yanınızda yakınınızda değil ama veda edeceksiniz. Kendi içinizde veda cümleleri kuracaksınız ona gökyüzüne bakacaksınız son olduğunu bile bile diyeceksiniz hoşça kal ve belki yanında daha güzel sözler.
O kişi bilmeyecek sizin ona veda ettiğinizi ama ettiniz. Kendi içinizde ettiniz.
Iste hayat böyledir maalesef. Hep daha zoru vardır. Vedaları zor sanarsın ama bazen veda edebildiğin için sevinir mutlu olursun. Bazen de veda ettiğin için üzgün olursun sürece ve kişiliğe bagli biraz da.
Bilmiyorum bu hayatta herkes vedayı hak eder mi? Bilmiyorum. Tek bildiğim kimsenin kimseye veda etmeyeceği etmek zorunda kalmayacağı bir hayat.
İnsan her şeye alışır. Zor olur ama alışır. Seneler önce ne yaparım dediği her şeye de alışır.
23.11
250724
1 note · View note
Text
Sabah 5
Allah belasını versin o sabah beşlerin. Uyumazsiniz ama çok rüya görürsünüz.
1 note · View note
Text
Selam.
Buraya bile çekinerek yazıyorum normalde çok rahat yazarım anonimim çünkü ama bu sefer sen okurmussun gibi yazacağım.
İyi ki doğdun. Nice mutlu yıllara. Bir yas daha yaşlandın ya da pardon büyüdün diyelim. Umarım bu yasin sana en güzel şeyleri verir, Senden bütün kötülükleri de siler atar.
Her yaş yeni bir macera hepimiz için. Sanırım şu aralar gösterdiğin kadariyla eh aman aman iyi değil gibisin. Geçecek ama inanıyorum yüzde yüz iyi olduğun günler çok yakın.
Ama bazende düşünmeden edemiyorum. Sen acaba mutlu olmak istemiyor olabilir misin? Kronik Bi mutsuzluğa mı kendini çekmeye çalışıyorsun asla anlayamıyorum.
Mutlu ol. Diğer insanlar ne düşünür bilmem ama mutlu olmayı hak ediyorsun. Ben böyle düşünüyorum ve şu an ben yazdığıma göre benim fikirlerim daha onemli.
Okuyamayacaksin bunları şansın olsa bile ne biliyim okuman etmen sana ne kazandırır ya da ne değiştirir ki ikimizin arasındaki şeyleri.daha ikimizin arasında bir şey olduğu da muamma zaten
Bazenleri kafayı yediğimi düşünüyorum. Diyorum seneler oldu aylar geçti mevsimler değişti hala ilk günkü gibi mi diyorum. Hala ilk günkü gibi diyor kalbim.
Seninle ikimizinde hayatları tamamen yoluna girmişken karşılaşmak isterim. Dogum günün olsun o gün. Senden gizli saklı yazdığım satırları yüzüne, gözlerine bakarak söyleyeyim. Karşımda nefes aldığına şahit olayım.
Affet beni sana ne kadar gelmek istesem bile sanki hep yanlış zamanmış gibi geliyor. Sanki daha zamanı gelmemiş sen uygun degilsin ben uygun değilim.
Fakat bir gün bu gözler birleşecek birbirini arayan uzak duran bu iki ruh birbirine karışacak.
İnancım fazla yok aslında mantıklı düşündüğüm zamanlar ama yemin ederim sadece hisler.
Ben seni bekliyorum. Hep de beklerim umarım sende beni bekliyorsundur. Beklemesen bile mutlu ol yeter. Benim icjn beklemiş gibi sayılırsın.
İyi ki doğdun. Senin şu dünyada nefes alıp verdiğinin bilincinde olmak bile dünyalara bedel.
Hep var ol. Mutlu ol.
P.S: en fazla sana 5 yıl veriyorum. Buradan böyle yazmak yerine pastani üflettirecegim.
13072024
-eskilerden bir tanıdık
0 notes
Text
13 notes · View notes
Text
Emin gibiyim artık bu yollar sana çıkmayacak sanırım ama sen yine de günün birinde senin için bu yollardan yurudugumu bil
0 notes
Text
İnsan kendi şansını kendisi mi yaratir yoksa birileri mi o şansı yaratir bu sorunun cevabına asla ulaşamadım. Eğer insan kendi şansını yaratabiliyorsa ben baya üst derece ahmak bir insanım . Eğer ikincisiyse Eğer çevremde hiç bana şans yaratacak insan yok. Etrafımdaki bazı insanlara bakıyorum -bu asla bir isyan degil- hayatları süper. Hayir sosyal medyadan bakmiyorum bildiğiniz gözümle görüp tanık olduklarım. Bu insanlar nasıl yapabiliyor bunu her koşulda istediklerini alıyorlar nasıl yapıyorlar bunu . Asla cozemeyecegim. Ben ne kadar didinirsem didineyim azcik ilerleyebiliyorum ve mutlak suretle o ilerlediğim şeyde geriliyor zaman içinde.
Ben neyi başaramıyorum neyi yanlış yapıyorum Bi türlü anlayamıyorum. Bir yola çıkıyorum çıktığım yolda ilerliyorum geri donemk istemiyorum gelin görün ki ben o yola aslında hiç girmemisim. Nasıl oluyor bu asla ama asla anlayamayacağım.
Gerçekten istediğim artık şu şans mucize vs. Şeyler benim de önüme çıksın karşıma çıksın yolumu kessin. Bende artık iyi yönde olan şansları mucizeleri hayatıma karşılamak istiyorum gormek istiyorum o hissiyatı almak istiyorum. Lütfen
0 notes
Text
Onu ilk görüşümde henüz hiç tanımıyorken ve bir gün seveceğimden habersiz gayriihtiyari dönüp 2.kez bakmıştım.
Aklın ongoremedigini kalp öngörüyor işte
1 note · View note
Text
İnsan tek başına dağ olamıyor bazen...
1 note · View note
Text
Beni son 2 haftadır dinlenip dinlenip dovuluyormusum gibi hisse sokan şarkı ektedir efenim
3 notes · View notes
Text
Bir şey var adını koyamadığım
Kırılmaktan öte,parçalanmak gibi
Toplamaya çalıştıkça, dağıliyor.
Dağılıyorum
Bir şeyler var , halledemiyorum
1 note · View note
Text
Mucize... mucize ne demek? Kelime anlamıyla "Akıl yoluyla açıklanamayan, bu yüzden de Tanrısal bir güç tarafından yaratıldığına inanılan doğaüstü olay."
Gerçekten öyle mi peki? Hiçbir şekilde akılla açıklanamaz mi ? Doğaüstü bi olay mi ? Yoksa biz bunları Bi kalıba mi sokmaya çalışıyoruz. Evet tanrısal doğaüstü başka evet akılla açıklanamayan. Eee devami bitti yok.
Sizce bu kadar basite indirgenip bu kadar karmaşık başka bir şey var mı? Şahsen benim aklıma şu an hiçbir şey gelmiyor.
Peki gerçekten mucize var mı? Realist düşünürsek sanırım mucize yok. Mucizeyi kendimiz yaratamayiz. Başkası onu bizim icin yaratir ve önümüze çıkar. Peki başkasının yaratması tanrısal bir olay mı? Ya da Bi anda başkasının yaratıp dan diye önümüze çıkması tanrısal bir olay mı?
Bence bu kadar derinlemesine incelemeye gerek yok mucize kavramını. Ne olursa olsun kavramın anlami durumu şekli nereye çıkarsa çıksın mucizelere inanın. Çünkü insan inanmak ister. Hiçbir şeye inanmıyorsanız bile mucizelere inanın.
Bende inanmazdım hatta şu an bile inanıyor muyum inanmıyor muyum tartışılır. Mucize kavramını karşılayabilecek türden olaylarla karsilasmadim kendi hayatım için düşünürsek en azından. Ya da karsilasmisimdir fakat ben hala farkında değilimdir.
Ama mucizelere çok şahit oldum denebilir. Gözümle görüyorum kulağımla duyuyorum bitti her şeyin sonu. Bam bir şey oluyor ve her şey inceldiği yerden tekrar tekrar tekrar birbirine ekleniyor. Hayret verici ve açıklanması zor bir şey . Sanırım açıklanması zor imkansız olanaksız bir şey olduğundan dolayı tanrısal güç demişler. Ben bu şekilde bagdastirdim en azindan.
Hiç olmaz dediğimiz şeyler oluverir evet bu Bi mucize. Peki kesin olur dediğimiz şeylerin olmaması Bu da Bi mucize mi?
Sonuçta olay orgusunun dümdüz gitmesi gerekmez mucize için. Arada batciklara da girmemiz gerekebilir.belki bizi mucizeye hazırlayan süreç batciklara girip cikmamizdir.
Her neyse daha fazla uzatmak istemiyorum çünkü mucize ile alakalı o kadar çok şey yazabilirim ki ama şu anlık yeter . Bu 1.partim olsun. Devamını yazarım belki. Ya da yazmam. Nasıl olsa buralardayız. Yazadabilirim.
Siz siz olun mucizelere inanmaktan vazgeçmeyin. İsterseniz ilahi güce bağlayın isterseniz başka bir şeye. Sadece inanın, güvenin.
Eminim hepimizin farklı konularda mucizelere ihtiyacı vardır.
En güzel mucizeleri hepimiz yaşayalım.
Mucizelere inanın ve mucizelerle kalın
03.51
2 notes · View notes
Text
Her insanın hayatından sayısız insan geçer. Sayısız yüzler, unutulan isimler, animsanmayan ses tonları. Peki neden bazı kişileri özellikle hayatımızda tutmak isteriz? Ben henüz bunun cevabina ulaşamadım ya da ulaşamadığımı sandım, içten içe bildiğimi bilmemek istedim belki. Evet bilimsel olarak bağlantı,saplanti, takıntı gibi terimler kullanılabilir tabi ki . Fakat bence bu alışkanlık, yani sadece alışkanlık diyerek geçmek mantıksız, olur. Nedenleri sonuçları da tartışılmalı pek tabi.
Bu konuyu biraz romantize edersek bir insanı ekmeginiz suyunuz yapmak... Sürekli karsinizdaysa sizden şanslısı yoktur. Onun kokusu varlığı sizi doyurur. Tabi ki birkaç gün eksik kalsa da ölmezsiniz açlıktan. susuzluktan ama ya birkaç gün geçer gider ve karşınızdaki masada ne ekmek ne su hiçbir şey kalmamışsa.
Bende düşündüm çıkarım dışarı alırım ekmeğimi suyumu ne olacak sanki. Evet ne olacak sanki. Ama o öyle olmuyor. Belki içimizden birilerinin favori fırını vardır sadece onu seviyordur. Ekmeği daha kitirdir. Anıları vardır orada belki ekmeği sadece somutlastirmistir. Oradan alması gerekir sadece.
Yani anlayacağınız benim ekmeğimi aldığım fırınım yıkıldı. Kalmadı. Yerinde koskocaman bir boşluk var. Başka fırına da gidemiyorum içim el vermiyor. Gerek de duymuyorum zaten. Ekmek yemeyi çok sevsem de yemedim , yiyemedim baska ekmek .
Gene konu saçma bir yere geldi evet. Anlatmak istediğim bu değildi. Aklımdan şu an sadece bu gecti. Gene de yakın aslında uzak değil anlatmak istediklerim yazdıklarıma karşı.
Siz siz olun kimseyi ekmeginiz suyunuz yapmayın hele ki favori firininizi mumkunse hic bulmayin.
Vaz geçin insanlardan sizi kıran üzen yarı yolda bırakan. Evet çok zor geliyor ben yaptım mı hayır yapamadım. Fakat yapanlara felaket imreniyorum.
Bazen aç susuz kalmak bir şeyi de ifade etmez işte. Sadece aç susuz kalınır ve bunu sadece siz bilirsiniz.
Oyle iste benn açım, susuzum. Belki Yıkılan yere tekrar Bi fırın acarlar ve aynı kişi işletir diye bekliyorum. Şimdi diyeceksiniz otekisiyle aynı mı olur diye?
Olmaz... Ama daha güzelinin cikmayacagi ne malum. Belki bambaşka lezzet alacağım.
Kötü çıkarsa peki ne olacak. Aç kalicam gene ekmek yiyemeyecegim ve belki Bi daha hiç.
Son yazdığımda detaylı bir yer var. Kötü yapan benim favori firinimdi kötü yaptı. Artık başka fırınları keşfe çıkabilirim. İsteyerek mi peki yoksa hayatımı sürdürebilmek için mi?
Favori fırınım olmaz o ekmeğin tadı olmaz. Fakat aç kalmamak için hayata uyum sağlamak için yemek zorunda kalirim
Diğer ekmeğin tadını sonsuza kadar damağımda aklımda zihnimde her şekilde her türlü tutarım.
Eğer gerçekten aç kalmaya raziysaniz bir insanı ekmeginiz yapın. Fakat kendinizi doyurmak için başka fırınlar aramaya girisirseniz. Saçma Bi zaman diliminde aç kalmanız kendinizi enayi yerine koymanizdjr.
Gene de tavsiyem favori firininiz hiç olmasın.
02.51
3 notes · View notes
Text
Yara iyileşiyor iyileşmesine de sen o yaranın iyileşmemesi için elinden geleni yapıyorsun işte elinde kalan ondan sana kalan tek şey o yara diye korkuyorsun kanattikca kanatiyorsun o yara iyileşince daha çok aglayacaksin biliyorsun çünkü
1 note · View note
Text
Benim açımdan sen ve ben nasildik biliyor musun ?
Yapboz parçası gibiydik. Yüzlerce yapboz parçasının arasında birleştirilmek için bekleyen yapboz parçası. Bir insan gelsin de birlestirsin bizi diye bekledik. Çünkü sadece birbirimize uygun oluyorduk.
Fakat şunu hiç hesaba katmamistim. Bir yapboz parçasının birleşmesi gereken sadece bir kolu yoktur ki. 2 ve bazen 3 ...
Onları hiç düşünmeden hesaplanmıştım bu kafamdaki denklemi.
Ama zaten en sonunda o bizi birleştirmesini beklediğimiz insan yapbozu yapmayı birakti. Oylece bir masanın üzerinde bekledik.
Orada bile beklerken ayrıydik belki . Sen masanın üzerinde ben kutunun içinde...
Sen benim için tam olarak buydun. Sahi ben senin için neydim?
Ya da beni hatırlar mısın, ben kimdim?
Zihninin o unutulmaya yüz tutmuş tarafında miydim?
Yoksa orada bile bulunmayacak bir mazi miydim?
Yinede bunlardan korkmuyorum. Unutabilirsin sorun yok. Haklısın da .
Benim en çok korktuğum şey. Ya bir gün ben seni unutursam. Sana kavuşmanın heyecanlarıni,küçük umit kırıntılarını, seninle ilgili şeyleri unutursam.
O zaman aramızdaki bağ sonsuza denk kopacak.
Ne olacağız o zaman tahmin edebilir misin?
Sen masanın üzerinde birlestirilmek icin bekleyen bir yapboz parçası ben ise kimsenin bile farkında olmadığı yere düşen ve gene farkında olunmadan süpürgeyle çekilen, çöpe atılan bir yapboz parçası.
Fakat sana acıklı bir şey de söylemeden geçemeyeceğim. Sen belki başka bir parçayla birleseceksin Fakat ben kayboldugum için hep yanın boş kalacak.
O yapboz tamamen bitse bile ben orada olmayacağım muhtemelen sende cercevelettirip duvara asilmaya layık görülen bir yapbozun parçası olamayacaksın.
Çöpe atılırsan eğer çöpte karşılaşırız belki gene de ne olursa olsun yanında tamamlanacak yapbozun parçası ben olacağım.
02.59
8.1.24
1 note · View note