#özlü kelamlar

[ilmiyyat1453]

“Nedamet (günahlardan pişmanlık), hüsn-ü ahlâkın (güzel ahlakın) ilk baharıdır.”

Şemseddin Sâmi

[ilmiyyat1453]

DOST YOLCULUKTA BELLİ OLUR

Yolculuğa, "açıklama" mânâsına gelen "sefer" denilmiştir; zira yolculuk kişinin ahlâkını açığa çıkarır.

Bu sırra binaen Hz. Ömer (Radıyallâhu Anh ), "Ben filân adamı tanıyorum" diyen kişiye "Onun şerefli ahlâkına delâlet eden bir yolculukta kendisiyle arkadaşlık yaptın mı?" diye sorar.

Adamın "hayır" demesi üzerine de Hz. Ömer (Radıyallâhu Anh ) "O halde onu tanımıyorsun" der.

Gazâlî, İhyâ, 1/808.

[ilmiyyat1453]

"Koyun, insandan daha hassastır. Çünkü o, çoban seslendiğinde otlamayı bırakıp dikkat kesilir. Bu hakikatten ibret almayıp da Allâhın davetine bî-gâne kalan insanlara ne demeli!"

Hasan-ı Basrî (rahmetullâhi aleyh)

[ilmiyyat1453]

"Lafta ölçü bilmeyen, edepsizlikte sınır tanımaz."

Sadi Şirazi

[ilmiyyat1453]

Kişi 40 yaşına ulaşınca semadan bir münâdi (şöyle) seslenir; "Yolculuk yaklaştı, kendine azık hazırla."

İbni Hibban (rahmetullâhi aleyh)

[ilmiyyat1453]

قال أبو الدرداء:

"إن الله إذا قَضى قضاءً، أحَبَّ أن يُرضَى به."

Ebu’d Derdâ (radıyallâhu anh) dedi ki:

"Allah bir şeyin olmasına hükmettiği zaman, ondan râzı olunmasından hoşnut olur."

[ilmiyyat1453]

''Öleceğimizi bile bile yaşıyoruz. Ayrılacağımızı bile bile seviyoruz. Cehenneme götüreceğini bile bile günah işliyoruz. Görünen köye kılavuz istiyoruz. Elimizde olmayanı arzuluyor, olanı kutsuyoruz. İnsanoğlu ayrı bir muamma. Çözebilene ne mutlu!''

Fatih Sultan Semiz

[ilmiyyat1453]

❝Kalp incedir, şeffaftır; çirkin düşünceler orada iz bırakır. Az bir iz onun üzerinde çok görünür.❞

Sehl b. Abdullah et-Tüsterî (rahmetullâhi aleyh)

[ilmiyyat1453]

“Güzellik sahibi de olsa ahmakla (aklı zayıf olanla) muâşeret etme (toplumsal ilişki içinde bulunma). Kılıca da bir bak, görünüşü ne de güzeldir, eziyeti ise ne de çoktur.”

Lukmân-ı Hekîm (radıyallâhu anh)

[ilmiyyat1453]

"Âkıl olan âkıbet-endîş gerek."

(Akıllı kişi işin sonunu düşünür.)

[ilmiyyat1453]

"Hakikati kabullenmek genellikle ağır ve acıdır. Batıla uymak ise genellikle kolay ve tatlıdır."

Ebü’l-Hasen el-Âmirî