Tumgik
#üçüncü dalga
aklingolgesi · 9 months
Text
ÜÇÜNCÜ DALGA DENEYİ | EN DEMOKRATİK TOPLUMLAR BİLE FAŞİZME EĞİLİMLİ MİDİR?
Kaliforniyalı lise tarih öğretmeni Ron Jones, 1967 yılında Alman toplumunun Üçüncü Reich ve İkinci Dünya Savaşı’nın yükselişi sırasında Nazi rejiminin faaliyetlerini nasıl kabul edebildiğini öğrencilerine anlatmakta zorlandığını fark etti. Bunun üzerine faşizmin çekiciliğinin bir göstergesi olarak kurgusal bir toplumsal hareket oluşturmaya karar verdi. Bu eğitsel hareketin belki de böylesine bir…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
epifizz · 2 years
Note
Bu ülkeye kemalizm şarttır bence. Ve ben senin kemalizm ile ilgili düşüncelerini çok merak ediyorum. Sence kemalizm türkiye için gerekli midir?
Hiçbir şey için hiçbir şeyin şart olduğunu sanmıyorum. Kemalizm'in de Atatürk sonrası, Atatürk'e referansla İnönü tarafından icat edilmiş bir kimlik olduğunu söylemem gerek her şeyden önce. Yani Kemalizm, Atatürk'ün Türkiye Cumhuriyetini inşa ederken uyguladığı politikaların belirli bir yorumudur ve pekala başka yorumlara da açıktır. Özellikle aydınlanmacı kökleri açısından bu politikaları hatırlamanın ben de önemli olduğunu düşünüyorum ancak kesinlikle revize edilmesi gerektiğini düşünüyorum. 
Mesela günümüzde kapalı ve devletçi ekonomiye geçmek -hala bir kesim bunu savunsa da- bence tam olarak işlevsel gözükmemekte, ancak bu devletçi politikaların tamamen dışlanması anlamına da gelmiyor, yani devlet desteğini uygun noktalara getirmek önemli. Kemalizmin ekonomik politikalarında bir tarım ülkesi planı var merkezi olarak mesela, bunun desteklenmesi bence çok önemli ancak turizm günümüzde Türkiye'ye en çok sıcak para getiren sektör halihazırda. Bu konuda yine Atatürk'ü baz alarak tarihi, doğal ve gastronomik güzellikleriyle bir kimlik inşası yapılabilir ve bu kesinlikle özel reklam ve şehir planlamacılığı da gerektirir. 
Bunun yanında şahsen "Türk" ibaresinin de revizesinin gerektiğini düşünüyorum çünkü Atatürk Türklük ifadesini kullanırken ne dini ne de ırsi bir gönderme yapıyor gibidir, daha çok jeopolitik bir birliği ifade etmesinden ötürü "anatolyan" bir kimlik inşası önemli gözükmektedir (bana en çok böyle düşündüren şey Atatürk'ün hitit kültürünü ele alış ve sentezleyiş biçimidir).
Bunun yanında kemalizmin kadını ele alış şeklini de kesinlikle değiştirmeliyiz, batılılaşma vizyonunda Türk kadını doğunun kültürel mirasının merkezileştiği bir konumdadır. Bu profil elbette moderndir, sosyal hayatın içindedir ve politik ve ekonomik olarak aktiftir ancak yine de batının karşısına kültürel bir zafer öğesi olarak birçok hezimet yüklenerek ortaya sürülmüş bir tasarıdır. Bunu çok daha üçüncü dalga üzerinden ele alıp kültürel sentezi kadına yüklemekten ziyade, kültürdeki kadını ele alarak tepeden tabana değil, tabandan tepeye bir örgütleme hazırlamamız gerekmektedir bence. 
Eğitim alanına gelince bence ülkemizin gelmiş geçmiş en iyi eğitim tasarımına sahiptir Atatürk ve Hasan Ali Yücel'in yarattığı eğitim politikası, şimdiki hizmet sektörü balonunun aksine kültürlü ve özellikle gelişmiş mesleki eğitimi her kesime yaymayı baz alan bu politika tekrar hatırlanmalı, yüksek öğretimde yaşanan bu şişmeden ziyade politikalar tekrar ilk ve orta-öğretime yöneltilerek lisans eğitimi elitize edilmelidir tekrardan. 
Bir de şunu unutmamak gerekir, kemalizm askeri bir politikadır daha doğrusu askeriye kökenlidir, dönemin dünyası askeri vizyona sahip politikalar istemektedir zaten. Günümüzde ise ihtiyaçlar çok daha farklıdır, merkezi sorunumuz belediyecilik temelli, şehir içi taşralı-şehirli çatışmasının bizzat kendisidir. Günümüzdeki meclis tablosunu yaratan da, şehirler için bunalımları her iki taraf için yaratan da, köylerin boşalması ve tarımın hala ilkel düzeylerde kalması da, memurlukta patlama yaratan da temel olarak bu sorunun bizzat kendisidir. Tam da bu taşralılar şehir hayatına akın ettikleri sırasında, kendi kültür ve yaşam biçimlerinden ötürü yabancı ve öteki hissettiklerinden dolayı mağdur edebiyatı üzerinden tam da bu kitlenin vizyonunu taşıdığını söyleyen bir iktidar 20 yıldır iktidardadır ve iktidarın başındaki de bu sebeple belediyecidir. Benim düşüncem bu çatışmanın ve şehirleşmenin uygun politikalarla düzeltilerek sosyolojik bir inşa sonrası, merkezini tamamen bürokrasiye bırakmış devlet yapılanmasını bir kışla, bir şirket ya da halkı yönetme aracı olarak görmeyen bir yapılanmadır. İnsanların üstünde onları yabancılaştırmayan, aksine kendini bir hizmet kurumu olarak gören ve yöneticiden ziyade bir memur olduğu bilincini taşıyan bir kurumun yapılanmasının tesisidir benim arzu ettiğim. Kemalizm de bu konuda önemli dersler taşımaktadır ve birçok açıdan feyz alınması önemlidir, ama kendi geldiği dönem sebebiyle artık yenilikçi olarak ifade edilememesinden ötürü çeşitli revizelere ihtiyacı vardır. Bu elbette benim görüşüm sadece, kimse katılmak zorunda değil demokrasinin anlamı da budur zaten, benden başka sesleri tanımak ve saygı duymak... Ülkemizin bir eksiği de hemen hemen kimsenin başka bir görüşe karşı oldukça az tahammüle sahip olması ve yoğun kutuplaşmalar içermesi değil midir zaten?
8 notes · View notes
judasizm1 · 1 year
Video
youtube
Uykudan önce 😜😂😂
Haaa birde 6 ay deyip uyanamayan paralel evren isnancıkları var 🤔🙄😯😜😂😂 Bu incancıklar yaşadıkları “güllük gülüstanlık” paralele evrenlerinde işte bu şekildeler..
Tumblr media
Yersen!.. 😜😂😂
Not: Bu videoda konuşan kişi başka bir şey anlatıyor ve “aklımla dalga geçme” diyen biri/leri bu alt yazıyı eklemiş. Ve gayet güzel bir özet olmuş..
* Videodaki bizi güldüren adam ne yazıkki 2021 yılında ölmüş. Ne diyeceğimi şaşırdım:  “Ash to ash, dust to dust..” deyip “Tanrı seni kutsasın.” mı demeliyim yoksa “Allah rahmet eylesin” mi demeliyim bilemedim, ama her durumda adam yok artık.. Kimbilir, bir arı olarak yine geldiği bu dünyada ayçiçek özütünü tamda; “sol üçüncü bacağıma az polen koymuşum” derken biçer-döver bıçakları arasında bulacak kendisini! Sonrası malum;.. :Siz patates kızartması yaparken hissediğiniz o garip protein hissi!! 😯🙄🤔😜 (küçük bir ölüm seyehati) (Kızartma yağı = Nebati) .. .
3 notes · View notes
cesitkenar · 1 year
Note
2, 9, 11, 19, 23 🎆
ayyy teşekkür ederimm 💜💜
2. Album of the year?
iki albüm söyleyebilir miyim?? charli xcx - crash ve mitski - laurel hell demek istiyorum. spotify'da en çok dinlediğim sanatçılarda ikinci sırada mitski üçüncü sırada da charli xcx vardı zaten. mitski'nin ilk beşime girmesine şaşırmadım zaten birkaç senedir terk etmedi orayı ama charli xcx şaşırtıcı oldu benim için. ama crash albümünü çıktığında dinlediğimden beri hala sürekli dinleyip duruyorum. ben bir pop müzik bağımlısıyım..... laurel hell'i de zaten seveceğim önyargısıyla dinlemiştim ve sevdim de işte. en çok bu albümleri döndüre döndüre dinlediğim için bu albümleri söylemek istiyorum.
9. Best month for you this year?
bu sorunun cevabını çok uzun süre düşündüm çünkü 2022 yılım o kadar stabil geçti ki..... her ayım aynı geçmiş gibi hissediyorum. kendimi aşşşşırı mutlu hissettiğim ya da çok mutsuz olduğum anlar olmadı gibi. çok farklı, güzel bir sürü yeni şey oldu ama hep düzenli şekilde dağıldılar yani yılıma anlatabiliyor muyum?? ama yine de bir ay seçmem gerekiyorsa ekim demek istiyorum. neden diye sorarsanız bir cevabım da yok ama bir sürü şey yaptım gibi geliyor o ay ve oha çok mutluyum bu nasıl hayat diye düşündüğüm bazı anlar da yaşadım. o yüzden ekim ya evet ekim
11. Something you want to do again next year?
ben sanırım bu yıldan önce hiç konsere gitmemiştim fghhhjgh (yani hiç tam anlamıyla değil anlıyor musunuz??) çünkü çok stresli geliyordu konser ortamı sanki herkes sanatçıyla değil benim o an o ortamdaki vücudumun ne yaptığıyla ilgilenecek diye düşünüyordum?? ve bu sene 3 (??) konsere gittim. ve aslında keyifliymiş konserler fhjhgh 25 yaşında eriştiğim farkındalık....... o yüzden 2023'te daha çok konsere gitmek isterim sanırım
19. What’re you excited about for next year?
ayy henüz somut bir adım atmış değilim ama bir şeyler planlamaya başladım ve bu sene sanırım biraz seyahat etmek istiyorum. ne kadar gerçekleşir bilmiyorum ama bazı planlar yapmak bile çok heyecanlandırıyor beni?? şimdilik bu yıl hakkında en çok beklediğim şeylerden biri bu
23. If you could send a message to yourself back on the first day of the year, what would it be?
ayyy ben 2022 yılına ÇOK kötü bir şekilde girmiştim,, ve o sıralar çok karamsar bir dönemdeydim. hatta geçen gün günlük yazarken ocak ayında yazdıklarıma bir göz gezdirdim ve gerçekten o kadar içim daraldı ki. ve dert ettiğim BÜTÜN sorunlarımın aslında ne kadar gereksiz olduğunu ve şu an çoktan çözdüğümü fark ettim. her şey yoluna girdikten sonra dertlere dönüp bakınca gereksiz demenin saçma olduğunun farkındayım ama yine de işte?? ama yine de takma kafana bir şeyler daha iyi olacak gibi saçma şeyler söylemek istemezdim. hımm peki ne derdim o günkü nihale?? yılın sonunda nasıl şeyler olacağıyla ilgili spoiler vermek istemezdim,, öğüt falan hiç vermezdim zaten,, değiştirmesini istediğim bir şey de yok?? mesaj göndermek istemiyorum sanırım ya çünkü ne mesaj gönderirsem göndereyim 2022 yılının başındaki nihalin benimle dalga geçip aman be diyeceğini düşünüyorum o yüzden göndermemek daha iyi herhalde...... cevap veremedim özür dilerim??
6 notes · View notes
cihangir-uzunkaya · 2 years
Text
Tumblr media
SELAHATTİN DUMAN 1950-2021
Gazeteci,Yazar Selehattin Dumanın yazılarını Vatan gazetesinde hiç aksatmadan okurdum.Kendiyle dalga geçmeyi bilen,sempatik eğlenceli bir adamdı rahmetli.
Bugün benim doğum günüm kimseye bulaşık olmayacağım:)Felsefe de yapmayacağım.
Hazır Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşıyorken kim aday kim değil tartışmaları alevlenmişken.Selehattin Dumanın konuyla ilgili 2006 senesinde yazdığı köşe yazısını direkt aktaracağım gülelim biraz.😀
YETİŞ BABA SULTAN!
Başlığa bakıp Simav Kadısı Şeyh Bedrettin destanın dan bir şey okuyoruz sanmayın.Gönlümüzden geçen demokrasi modeli üzerine fikir şeyi yapıyoruz. Türkiye'nin cıgaralık bağımlısı ilk Çankaya adayını saygıyla anıyoruz.
Vatandaş besbelli ki alternatif istiyor..Hükumet adamları el altından Çankaya nizası yaparken ahali suskun..Suskunluğu yılgınlığından değil.Çok şükür iki vakit içinde öyle nesiller yetiştirdik ki yılgınlık lafı yanlarından geçmez..
Es kazara yolda yürürken birinin ayağına bassan"Pardon"deyip geçme ihtimalin çok az..bir anda seni kurşun manyağı yapabilirler.
Üstelik arkada üçüncü sayfa editörlerinden başka ağlayan çıkmaz.
************
Demekki Çankaya nizası başladığında ahalinin susması çekingenlikten değil.. "Demokrasi terbiyesinden.."
Bizde demokrasiye aşık demokrat yönetici lerin bini bin para..Lakin "Demokratlığa bulaşıp huyları suları bozulmasın"diye ahaliden kimseyi aralarına almazlar..
O yüzdendir ki "Halksız demokrasi"modeli icat edilmiştir..Seksen ķüsür senedir başarıyla uygulanmaktadır ve dünyada tektir.
Ölçümüz yok.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri de"Halksız demokrasi"modeline uygun olarak yapılır,yazı tura atılır "Tura"diyen başımıza oturur..
Ahalinin burada söyleyecek lafı yoktur.
Gerçi kendine göre ölçüleri vardır"Kızın uzun saçlısı,tarlanın taşlısı.."gibi..Bunlar günlük hayatta geçen şeylerdir..Atalarımız"Çankaya" vakti geldiğinde yapılacak şeyler için özlü bir laf edemediğinden Ahali başı boş kalmıştır.
Yinede alternatif aramaya bayılır..
En olmadık yerden bir aykırı çıktımı Demokrasiye inat peşine takılır.
**********
Neredenmi biliyorum?1940 larda geçen bir Cumhurbaşkanlığı hikayesi yazdık.Hikaye yağmaya başladı.Meğer her şehirden kendi çapında adaylar çıkar dururmuş.
Biz medya leşkerleri gözümüzü başka yöne diktıgımizden haberimiz olmazmış.
Tıpkı 1973 yılındaki "Baba Sultan" dan haberimiz olmadığı gibi.
Baba Sultan
Frankfurtta mukim Nazım Alemdar dan rivayet edilir.
Olay 1973 yılında Ankarada geçiyor..Ankaranın Aydınlıkevler adında sonradan oluşma bir semti vardır.Bir ara işçi sendikaları oralara üşüştü.
Her biri birer kooperatif bloğu dikti..Birbirine benzeyen apartmanlardan oluşan bir semt ortaya çıktı.
İşte bizim "Baba Sultan" buranın ileri gelenlerinden..ileri geri girmesi çevreye verdiği yüksek itibardan kaynaklanmıyor.
Söylemesi ayıptır esrara müptela!
Tabakadan kırdığı esrarı kendi hazırladığı çift kağıda yatırıyor..Tütünün arasına serdikten sonra kalınca bir cıgaralık sarıyor..
"Cıgaralık"yaptınmı zıvanasınıda hazır etmen gerekiyor..
Kare şeklinde küçük bir kağıdı uzunlamasına katlarsın..Sonra zig zag şeklinde büküp,cıgaralığın kıçına takarsın.
Bu sayede cıgaralık tan nefes çektinmi o zıvana tütünün ağzına kaçmasını önler..
Bu zıvana Türk icadıdır..İnsanlığa yaptığımız en büyük katkılardan biridir..
********
Her neyse ..Baba Sultan her daim cebinde cıgaralık malzemesi ve zıvana kağıdı ile gezdiğinden,ihtiyaç duyduğunda sarıp sarıp içtiğinden Aydınlıkevler in en bilinen simalarından biri olmuş.
Manisa nın Tarzanı neyse, Aydınlıkevler lerin de Baba Sultan ı o.
Sene 1973 Cevdet Sunay in görevi bitmiş başımıza dikilecek biri aranıyor.
Bende adayım!
O vakitler sivilden birini seçmek çok ayıptı.Avrupalının "Elinizde yomu hiç Paşa bula bula sivil buldunuz "diye ileri geri konuşmasından utanırdı.
Bu yüzdende boşta gezen komutanların tamamı Çankaya adayıydı.
Baba Sultan böyle bir süreçte kafayı iyice cilalamış..Cilalı kafa iyi çalışır ..(bakınız cilalı ibo)
"Ulan demiş bende askerliği er olarak yapmadımmı"diye düşünürken bende asker sayılırım neden Cumhurbaşkanı olmayayım fikri gelmiş.
Konuşmayada talimli.Kafayı dumanladımı başına insan toplayıp dünyanın gidişatı hakkında konuşmaya bayılıyor..
Yani hitabet var,cesaret var,cebinde cıgaralık malzemesi de var.
(Bu sonuncusu önemli On Cumhurbaşkanı gördük hiç birinin cebinde cıgaralık malzemesi yoktu)
Birden kendisinin Cumhurbaşkanı adayı olacağını ilan etmiş.
*********
Lafın burasına dikkat isterim.!
Vatandaş oturduğu yerden bir adım atıyor.Aydınlıkevler ahalisi önünde koşmaya başlıyor..Aydınlıkevler ahaliside fikre böyle bir iştahla sarılmış..
Yirmiden fazla araba tedarik etmişler bir çoğu Murat 124(o zamanın limuzinide o)içlerine doluşup bayrak açarak semtte tur atmaya başlamışlar..
Sonuç hüsran..
Baba Sultan tabiki en öndeki arabada..İçlerinden biri hadi "Meclis" e diye naralanınca..konvoyun yolu belli olmuş.
Orası tapuda ahalinin maĺı gözuktügünden kimse itiraz etmemiş yirmi ķüsür arabalık konvoy parlamentonun yolunu tutmuş.
Araç sürücüleri park yeri ararken.Baba Sultan araçtan fırlamış Meclisin kapısına dayanmış.
"Açın kapıyı ulan, Cumhurbaşkanınız geldi"
Kendisine destek veren ahali park yeri aradığından Demokrasi Kabesinin önünde,ahalinin zıvıtmasına karşı talimli polislerin karşısında tek başına kalan Baba Sultanın siyasi kariyeri oracıkta bitivermiş.
Baba Sultanı derbest ettikleri gibi içeri tıkmışlar.
İçeri tıkmışlar ama sivilden birinin Cumhurbaşkanlığı görevine talip olmasının akıl hastalığı olduğuna kanaat getirdiklerinden.Hapishane yerine tımarhaneye göndermişler.
Üç aymı beş aymı geçtikten seçimler yapıldıktan sonra yenisi başımıza dikildikten sonra."Tehlike geçti.."deyip Baba Sultan ı gerisin geri salmışlar.
Böylece bir demokrasi aşığı daha ziyan edilmiş..
Varsın olsun,benim yeni adayım odur.yaşamıyorsa arayışimı sürdürürürüm.Çünkü gönlümde yatan model böyle bir şey..
Selehattin Duman
27 mayıs 2006
Güzel adamdı rahmetli.
YETİŞ BABA SULTAN!😀
Baba Sultan gibi bir adayımız olsa meydanlardaki seçim pankartları nı tahmin bile edemezsiniz mesela ben bir örnek vereyim size🙂"YAP YAPIŞTIR BİZİDE ALIŞTIR"
Boşverin dokundurmuş biraz hikayeyi anlatırken demokrasi aşkına😉
IYI GECELER IYI SABAHLAR IYI MESAILER İYI HAFTA SONLARI DİLERİM IYI DOSTLARIM.
ESEN KALIN LÜTFEN
7 notes · View notes
ahmet-34 · 2 years
Text
Tumblr media
Fârâbî ya da Batı′da bilinen adıyla Alpharabius, Fârâb - 950/951, Şam, 8. ve 13. yüzyıllar arasındaki İslam'ın Altın Çağı'nda yaşamış ünlü filozof ve bilim adamı. Aynı zamanda gökbilimci, mantıkçı ve müzisyendir.
Farabi; 873 (H.259) senesinde Türkistan’ın Farab şehrinde doğdu. İlk tahsilini Farab’da gördü. Arapça, Farsça, Grekçe ve Latinceyi çok iyi öğrenerek, Aristo ve Eflatun’un eserlerini defalarca okudu. Ebu Bekr Serrac’dan gramer ve mantık okudu. Daha sonra kendini tamamen felsefeye verdi ve Yuhanna bin Haylan’la birlikte çalıştı. Vaktini felsefi düşüncelerini kaleme almakla geçirdi. Kitaplarını Arapça yazdı. Bir musiki üstadıydı. Kanun adındaki çalığı aletini o buldu. Ayrıca rübab denilen çağlıyı da o geliştirip, bu günkü şekle soktu. Birçok bestesi vardır. Matematikle de uğraştı. Farabai, ilimleri sınıflandırdı. Ona gelinceye kadar ilimler trivium (üçüzlü) ve huatrivium (dördüzlü) diye iki kısımda toplanıyordu. Nahiv, mantık, beyan üçüzlü ilimlere; matematik, geometri, musiki ve astronomi ise dördüzlü ilimler kısmına dâhildi. Farabi ise, ilimleri; fizik, matematik ve metafizik ilimler diye üçe ayırdı. Onun bu metodu, Avrupalı bilginler tarafından ancak on üçüncü asırda kabul edildi. Hava titreşimlerinden ibaret olan ses olayının ilk mantıki izahını Farabi yaptı. O, titreşimlerin dalga uzunluğuna göre azalıp çoğaldığını, deneyler yaparak tespit etti. Bu keşfiyle musiki aletlerinin yapımında gerekli olan kaideleri de buldu. Aynı zamanda tıp alanında çalışmalar yapan Farabi, bu konuda çeşitli ilaçlarla ilgili eser yazdı. Aristo’dan sonra gelen bir felsefeci olarak kabul edildi. Eskiyi yeni felsefeye ustalıkla aktardı. Montesgieu, Spinoza gibi batılı filozoflar, Farabi’nin eserlerinin etkisinde kaldılar.
3 notes · View notes
teknolojihaber · 22 days
Text
Çin, Yarı İletken üretmek için gerekli ekipmanı kendisi üretebilir mi?
Tumblr media
Çin, Hollandalı teknoloji devi ASML'ninkilerle rekabet edebilmek için kendi bünyesinde oluşturulan bir EUV makinesi üretmeyi veya bu tür makineleri süreçten tamamen çıkarmanın yollarını arıyor. ASML , endüstrinin tedarik zincirindeki önemli rolü nedeniyle dünya çapında “ yonga yapımının en büyük tekeli ” olarak bilinen, Hollandalı çok uluslu bir şirkettir . ASML, silikon levhalar üzerine elektronik yollar kazımak için bir ışık kaynağı kullanan dünyanın en büyük fotolitografi makinesi üreticisidir. Bu süreç , çip yapımı için ASML makinelerini satın alan TSMC, Intel ve NVidia gibi firmalar tarafından satılan yarı iletkenlerin yaratılmasında önemli bir adımdır . ASML tarafından üretilen en güçlü litografi makinelerine EUV'ler (Extreme Ultraviolet) denir, bunlar DUV'lerin (Derin Ultraviyole) geliştirilmiş versiyonudur. Her ikisi de aynı işlemi gerçekleştirir, ancak DUV'ler daha uzun dalga boyunda ışık kullanır; bu daha güçsüzdür ve EUV kadar ince ayrıntıları işleyemez. Daha ince gravürler, silikon plaka üzerine daha fazla yolun basılabileceği anlamına gelir, bu da daha hızlı ve daha güçlü bir çip oluşturur. ASML şu anda dünyada EUV makineleri üretebilen tek firmadır. EUV'leri makine başına 200 milyon dolara kadar satılıyor; Üretimdeki en yeni modeli olan High NA EUV makinesinin değeri 300 milyon doların üzerindedir ve kabaca bir kamyon boyutundadır. Yıl sonuna kadar satışa sunulması planlanan cihazın, bugüne kadar üretilmiş en güçlü çip olan 2 nanometrelik mikroçiplerin ilk seri üretimine olanak sağlaması öngörülüyor. Fotolitografi pazarında dünya çapında Nikon ve Canon dahil pek çok firma bulunurken ASML bu alandaki en ileri teknolojiye sahiptir. ABD'nin baskısının ardından 2019'da Hollanda hükümeti, ASML'nin EUV makinelerini Çin'e satmasını engellemek için kısıtlamalar getirdi . Bu kısıtlamalar, Çin'in askeri gücünün geliştirilmesi ve siber saldırılar için kullanılabilecek yapay zekanın geliştirilmesi gibi bu teknolojinin potansiyel olarak tehlikeli uygulamalarına ilişkin uluslararası korkulara bir yanıttı. Bu yasak nedeniyle ASML, yalnızca daha az güçlü DUV makinelerini Çin'e satabiliyor. Ancak Çinli firmaların, halen önemli bir güce sahip olan bu DUV'lar ile büyük ihtimalle 5 nm çipler üretebilecekleri keşfedildi. Sonuç olarak ABD, Hollanda hükümetine ASML teknolojisine , bu kez DUV makinelerinin satışına da yönelik daha fazla ihracat kontrolü uygulamaya çağrıda bulundu. Bu hamle , ASML'nin Tayvan ve Güney Kore'den sonra üçüncü büyük pazarı olan Çin'e yapılan satışların azalması nedeniyle kaybedilecek gelirin Hollanda'da tartışılmasına yol açtı . Artan ihracat kontrollerinin ASML'nin inovasyona yaptığı yatırımı etkileyeceği ve dünya çapındaki mevcut çip kıtlığı bağlamında üretim oranlarını artırma yeteneğini engelleyeceği yönünde bir tartışma var. ASML , bir yıl öncesine göre 38 milyar doları aşan siparişin bu yıl düştüğünü söyledi . Buna rağmen Hollanda, ASML'nin en iyi DUV modellerinden birkaçını Çin'e satmak için izin başvurusunda bulunmasını gerektiren bu yeni ihracat kontrollerini bu Eylül ayından itibaren uygulamaya koymayı seçti. Karar , Hollanda'nın Ocak ayında ABD ve Japonya ile yaptığı ve üç ülkenin Çin'e çip üretim ekipmanı ihracatını azaltmak için birlikte çalışmayı kabul ettiği üç yönlü Yarı İletken İhracat Kontrolleri anlaşmasının bir uygulaması olarak gerekçelendirildi. Geçtiğimiz hafta, Hollanda hükümetinin yakın gelecekte yeni bir dizi ihracat kısıtlaması getirebileceği duyuruldu. Bu kısıtlamalar, en azından kısa vadede, Çin'in yarı iletken endüstrisindeki ilerlemesini engelleyecek ve Çinli şirketlerin daha yavaş ve daha az verimli çipler üretmesini sınırlayacak gibi görünüyor. Avrupa Komisyonu'nun bu yılın başlarında bloğun belirli teknolojiler üzerindeki ihracat kontrollerini genişletmeyi amaçlayan bir ekonomik paket sunması ile Avrupa'nın geri kalanının da aynı yolu izlemesi dikkat çekicidir . Bu gelişme, yarı iletken endüstrisindeki lider şirketlerin aldığı kararların etkisini vurguluyor ve eylemlerinin kendi yerel bölgelerinde çok taraflı işbirliğini nasıl teşvik edebileceğini gösteriyor. ABD'nin Hollanda'yı Çin teknolojisine yönelik yaklaşımına uymaya ikna etmesi, bu nedenle Çin'in çip üretim endüstrisiyle ilgili konularda işbirliği yapmak için daha geniş bir uluslararası çabanın başlangıcına işaret edebilir. Artan sayıda ihracat kontrolü ışığında Çin, sonunda küresel tedarik zincirlerinden bağımsız olma umuduyla yerli yarı iletken endüstrisine yoğun yatırım yapıyor. Nihai hedef, ASML'lerden daha güçlü olmasa da kendi EUV makinelerini yaratmaktır. Çinli şirket Shanghai Micro Electronics Equipment, Çin'in ilk 28 nm litografi makinesini 2023'ün sonuna kadar piyasaya sürmeyi bekliyor ; bu başarı, ASML'nin benzer bir zamanda piyasaya sürdüğü Yüksek NA EUV'nin yanında kaçınılmaz olarak gölgede kalıyor. Ancak Çin, geçen yıl EUV teknolojisi için patent başvurusunda bulunan Tsinghua Üniversitesi, Nanjing Üniversitesi, Çin Bilimler Akademisi ve Specreation firması ile çok daha güçlü makineler üretmeye başlıyor gibi görünüyor. Ancak tüm bu patentler, makinenin bir bütün olarak kullanılmasından ziyade, özellikle EUV lazer kaynağının yaratılmasına yöneliktir. Bu lazer kaynağı Çin'in şu anki odak noktası ve mükemmelleştirmeyi amaçladıkları ilk EUV bileşeni gibi görünüyor. Çinli firmalar, araştırma yapmak ve tersine mühendislik yapmak için ABD merkezli KMLab'lardan lazer kaynağı teknolojisi satın alırken , misyonlarında birçok engel var. Öncelikle bu tersine mühendislik sürecinde şu ana kadar sonuç alınmış gibi görünmüyor. Yeni lazer kaynağı teknolojisini mevcut EUV sistemlerine entegre etmek de çok zordur, bu da daha fazla aşama ekler ve dolayısıyla EUV ışık kaynağına hakim olma sürecinde gecikmelere neden olur. Dahası, lazer kaynağının çalışabilmesi için bir dizi gaz, lazer toplayıcı ve yükseltici ile manyetik alan teknolojisi gerekiyor ve şu ana kadar Çin bu bileşenlerin herhangi birinin geliştirilmesinde başarılı olamadı. Uzmanlar tarafından Çin'in bu lazer kaynaklarını yaratmasının en az iki yıl süreceği öngörülüyor. Çin , çip konusunda 2020'de yüzde 40, 2025'te ise yüzde 70'e ulaşma hedefi koyarken , kendi kendine yeterlilik henüz yüzde 20'yi geçemedi. Çin, yılda yaklaşık 400 milyar dolar değerinde yarı iletken ithal etmeye devam ediyor. Bu istatistikler, Çin'in çip konusunda kendi kendine yeterlilik arayışının programın ciddi şekilde gerisinde kaldığını gösteriyor. Çin'in ASML gibi şirketlere sızıp verilerini ve donanımlarını çalması durumunda, yıllarca süren çalışmaları atlayıp yakın gelecekte EUV makineleri üretebileceklerine dair endişeler var. Bu yılın başlarında Çin merkezli eski bir ASML çalışanının çip verilerini çalabildiği bildirilmişti . İhracat kontrol düzenlemeleri ihlal edilmiş olsa da, elde edilen verilerin Çin'in EUV geliştirmesi üzerinde önemli bir etkisi olmuş gibi görünmüyor. Çinli teknoloji firması DongFang JingYuan Electron, 2021 yılında ASML tarafından fikri mülkiyet hırsızlığıyla suçlanmıştı ve bu da Çin teknoloji endüstrisinde önemli bir gelişmeye yol açacak gibi görünmüyor. Bir EUV makinesi oluşturmak, çok miktarda veri, kaynak ve uzmanlık gerektirir; bu da, bu veri hırsızlığı vakaları daha sık hale gelse bile, çığır açıcı bir etkiye sahip olma ihtimalinin düşük olduğu anlamına gelir. Ancak Batı'yı daha da ilgilendiren bir gelişme var. Çin, gelişmiş paketleme olarak bilinen bir süreç aracılığıyla, en güçlü ekipmanlara ihtiyaç duymadan yüksek düzeyde çip verimliliği elde etmek için bir kısayol geliştirmeye yatırım yapıyor. Bu süreç, daha güçlü bir cihaz oluşturmak için mikroçip bileşenlerini daha iyi bir araya getiren çeşitli istifleme tekniklerini içerir. Geleneksel olarak, çip yapımının paketleme aşaması, düşük işçilik maliyetlerine öncelik veren ve bu nedenle bu tekniklerin geliştirilmesine yatırım yapmayan OSAT şirketlerine dış kaynak olarak verilmektedir. Şimdi, Washington merkezli danışmanlık firması ASG'de Çin teknolojisi uzmanı olan Paul Triolo'nun Çin Projesi'ne söylediği gibi, " Huawei dahil Çinli firmalar, gelişmiş paketleme konularına dikkatle bakıyor ." ABD, Güney Kore ve Tayvan'daki firmalar da aynısını yapıyor. Bu gelişmenin başarısı, Çin'in EUV makinelerine ihtiyaç duymadan yurt içinde güçlü çipler üretme potansiyeline sahip olduğu anlamına gelebilir. Bu gelişmiş paketleme, halihazırda Çin'in elinde bulunan donanım ve teknolojiyi kullandığından, ABD'nin karşı koyması zor olacak. Yasa dışı olarak elde edilen verilerle, milyarlarca dolarlık finansmanla ve tersine mühendislik yapmayı planladıkları donanımlarla bile Çin'in yakın gelecekte kendi EUV makinelerini yaratması pek mümkün görünmüyor. Ancak yarı iletkenlerin gücünü ve verimliliğini artırmak için ileri paketleme tekniklerinin nasıl kullanılabileceğinin keşfedilmesinin yakından izlenmesi gereken bir olgu olduğu açıktır. Amerika Birleşik Devletleri ve müttefikleri, hem kendi yerel teknoloji endüstrilerinin yararına hem de Çin'in yarı iletken endüstrisinin nasıl gelişebileceğini anlamak için bu tekniği geliştirmeye çalışıyor. Bunun etkili bir kısayol olarak işe yarayacağının garantisi yoktur, ancak olasılığı bu sektördeki gelişmeleri tutarlı bir şekilde izleme ihtiyacını vurgulamaktadır. Bir diğer endişe ise ASML'nin Çin'deki 1.500 çalışanıyla ilgili olup , şirket tarafından bildirilen son casusluk vakaları ışığında potansiyel bir güvenlik riski olarak değerlendirilebilir. Pekin yakın zamanda “tüm topluma ” Çin'in yabancı düşmanlarına karşı korunma talimatı verdiğinden, bu çalışanlar daha da büyük bir potansiyel hedef haline geliyor. Çalışanların daha önce yaptığı gibi ASML'den çalmak için pozisyonlarını kullanmaları yönünde bu kişilere baskı uygulanması çok muhtemeldir. Şirketin güvenliğinin arttırılması ve olası tüm yasa dışı sızma yöntemlerinin izlenmesi için çaba gösterilmelidir. ABD, sektördeki şirketlerin işbirliğini güvence altına alma konusunda önemli ilerleme kaydetmiş olsa da Çin, yarı iletken bağımsızlığını elde etme konusunda kararlı görünüyor ve kaynaklarını bu projeye akıtmaya devam edecek. Kaynak:https://thediplomat-com.translate.goog/2023/10/can-china-leapfrog-asml-in-its-quest-for-semiconductor-self-reliance/?_x_tr_sl=auto&_x_tr_tl=tr&_x_tr_hl=tr&_x_tr_pto=wapp Read the full article
0 notes
cointahmin · 2 months
Text
Shiba Inu (SHIB)’nun çığır açan gelişmeleri, baş geliştiricisi Shytoshi Kusama’nın değerli iştirakleri ve aktiflikleri duyurmasıyla Blockchain topluluğunda dalga yaratmaya devam ediyor. Shiba Inu, 13-17 Ağustos 2023 tarihleri ortasında Toronto, Kanada’da gerçekleşecek olan ve merakla beklenen Blockchain Futurist Konferansı’nın isim sponsoru olarak onaylandı. Ayrıyeten, Shiba Inu’nun resmi hackathonları ETHToronto ve ETHWomen da tıpkı periyotta düzenlenecek ve ekosistemin inovasyonu teşvik etme taahhüdünü daha da sağlamlaştıracak. İşte detaylar…Shiba Inu için değerli gelişmeler açıklandıShytoshi Kusama‘nın kendisinin de çığır açıcı bir görünüm sergileyeceği konferansta iştirakçileri heyecan verici haberler bekliyor. Gelişmiş yapay zeka teknolojisini kullanan Kusama, resmi bir blog yazısında açıklandığı üzere, SHIBprojesi için çok değerli bir dönüm noktası olan Shibarium’un çıkış tarihinde bir açılış konuşması yapacak. Aktifliğin ana vurgularından biri, ekosistemin vizyonunu ve gelecekteki gelişmelerini özetleyen Shiba Inu’nun Worldpaper’ının sergilenmesi olacak. Ayrıyeten, hem meraklıların hem de kesim profesyonellerinin ilgisini çekecek çeşitli SHIB markalı projeler de tanıtılacak. Açıklanacak projeler ortasında, merakla beklenen Treat token’ın detayları birinci sefer açıklanacak.Shiba Inu takımı, bu kıymetli platformu L2 Shibarium’un merakla beklenen lansmanını ele almak için kullanmayı planlıyor. Kusama, SHIB’in üçüncü yıldönümüne denk gelmesi ve Ethereum’un doğum yeri olarak sembolik bir ehemmiyete sahip olması nedeniyle bu değerli dönüm noktasından duyduğu heyecanı lisana getirdi. Konferansa ek olarak Shibarium, geliştiricilere ve yenilikçilere bu ihtilal niteliğindeki teknolojinin potansiyelini keşfetme fırsatı sunan, birkaç ay sürecek bir hackathon’a mesken sahipliği yapacak. İki özel stantta Shibarium ve Shib the Metaverse, Shibacals, Shiba Eternity, Shiboshis ve daha fazlasını içeren bir dizi SHIB temalı eser, platform ve hizmet sergilenecek.Diğer projeler de yer alacakEtkinlikte, Unification ve BadIdea.Ai de dahil olmak üzere Shibarium Tech ile inşa edilen değerli ortaklar ve projeler de yer alacak. Bu, Shiba Inu’yu çevreleyen büyüyen ekosistemin ve teknolojisinin genişleyen potansiyelinin bir ispatı olarak hizmet ediyor. Shiba Inu’nun son Worldpaper’da ana sınırlarıyla belirtildiği üzere eşsiz merkezi olmayan yapısı, binlerce merkezi olmayan Shib projesinin ve sadık ShibArmy’nin ortak uğraşlarıyla desteklenmektedir. Bu sağlam temel, Shiba Inu’yu Blockchain alanındaki öbür projelerden ayırmaktadır. Shiba Inu ekosistemi, Shibarium’un BONE token’ının teknolojiyi desteklemede hayati bir rol oynadığı Doggy DAO’nun idaresi altında faaliyet göstermektedir.Bir öteki temel token olan LEASH, topluluğun korunmasını ve ayrıcalıklı olmasını sağlarken, TREAT topluluk projelerini yönetir ve geliştirir. Eşit iştirak ve temsili sağlamak için yönetişim yapısı, SHIB ekosistemindeki her bir çekirdek token için bir tane olmak üzere dört kısma ayrılacaktır. Shiba Inu’nun konferansa iştirakinin ve sponsorluğunun duyurulması, yatırımcılardan anında bir reaksiyon aldı. SHIB token, 24 saatin en düşük düzeyinden yüzde 1’lik bir fiyat artışı yaşadı ve 0,00000757 dolara çıktı. Benzeri formda, Shibarium’un gas tokenı BONE, 1.06 dolara yükseldi.
0 notes
yenikibris · 4 months
Text
Covid-19 ve aşılarında son bulgular/kanıtlar - Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol
Pandemi ilanından sonraki dördüncü ilk aşının uygulanmasından itibaren ise üçüncü yıl doldu. Son yapılan değerlendirmelere göre salgın yine yeni ve dikkate değer bir varyantın hâkim olmaya başladığı yeni bir evrede, yeni bir dalga ile kırılgan ve ileri yaştakileri sağlık bakımına gereksinim duyacak kadar hastalandırıyor. Vaka kayıtlarının ve testlerin azaldığı son iki yılda radarları hala açık ve…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
kripto101resmi · 8 months
Text
Harmonik Formasyonlar Nedir?
Tumblr media
Harmonik formasyonlar, teknik analizde kullanılan bir grafik desen türüdür. Bu formasyonlar, fiyat hareketlerini incelemek ve gelecekteki fiyat hareketlerini tahmin etmek amacıyla yatırımcılar ve analistler tarafından kullanılır. Harmonik formasyonlar, belirli bir fiyat düzeninin veya yapısal örüntünün tanımlanmasına dayanır ve piyasa trendlerini analiz etmek için faydalı bir araçtır. Harmonik formasyonlar, genellikle Fibonacci retracement seviyeleri ve Fibonacci uzatma seviyeleri gibi teknik analiz araçlarıyla birlikte kullanılır. Bu formasyonlar, piyasa davranışının belirli bir düzen içinde tekrarlandığına inanır ve bu tekrarlanan düzenleri kullanarak fiyat hareketlerini tahmin etmeye çalışır. İşte bazı popüler harmonik formasyonlar: - Gartley Formasyonu: Bu formasyon, bir fiyat dönüşümünü gösterir ve dört ana dalga hareketini içerir. Gartley formasyonu, XA, AB, BC ve CD hareketlerini içerir ve bu hareketler belirli oranlarda birbirine bağlanır. - Butterfly Formasyonu: Butterfly formasyonu, fiyatların belirli bir düzen içinde dönüş yaptığını gösterir ve Gartley formasyonuna benzer bir yapıya sahiptir. Ancak, Fibonacci seviyeleri farklıdır. - Bat Formasyonu: Bat formasyonu, Gartley formasyonuna benzer, ancak Fibonacci seviyeleri farklıdır ve bu nedenle bu iki formasyon birbirinden ayırt edilebilir. - Cypher Formasyonu: Cypher formasyonu, bir fiyat dönüşünü gösterir ve XA, AB, BC ve CD hareketlerini içerir. Bu formasyon, Fibonacci seviyelerinin belirli oranlarını kullanarak dönüş seviyelerini tahmin eder. Harmonik formasyonlar, tüccarlar tarafından kullanılan birçok diğer teknik analiz aracı ile birlikte kullanılarak, piyasa analizi ve ticaret stratejileri geliştirmek için oldukça kullanışlıdır. Ancak, unutulmaması gereken önemli bir nokta, hiçbir analiz yönteminin kesin sonuçlar vermediği ve risklerin her zaman olduğudur. Bu nedenle, ticaret kararlarını verirken dikkatli olmak ve risk yönetimi stratejilerini uygulamak önemlidir.
Tumblr media
Harmonik Formasyonların Oluşum Süreci
Harmonik Formasyonların Oluşum Süreci
Harmonik formasyonlar finansal analizde sıkça kullanılan bir teknik analiz aracıdır. Bu formasyonlar, fiyat grafiklerinde belirli bir düzeni takip eden fiyat hareketleri olarak tanımlanır. Harmonik formasyonlar, tüccarların gelecekteki fiyat hareketlerini tahmin etmelerine yardımcı olabilir ve işlem stratejileri geliştirmelerine yardımcı olabilir. Harmonik formasyonların oluşum sürecini anlamak için, temel olarak beş ana adımı inceleyeceğiz: - Başlangıç Noktası (X): Harmonik formasyonun oluşum süreci, bir fiyat hareketinin başlangıç noktasıyla başlar. Bu nokta, bir varlığın fiyatının yukarı veya aşağı yönlü hareket etmeye başladığı yerdir. Bu başlangıç noktası, genellikle bir dip veya tepe noktası olarak tanımlanır. - İlk Ayı veya Boğa Bacakları (XA): İlk aşamada, fiyat hareketi, başlangıç noktasından bir sonraki tepe veya dip noktasına kadar olan mesafeyi ölçen birinci bacak (XA) oluşturur. Bu bacak, genellikle keskin bir yükseliş veya düşüşü temsil eder. - İlk Düzeltme (AB): İlk ayı veya boğa bacağı tamamlandıktan sonra, fiyat hareketi bir düzeltme hareketi yapar ve bu noktada ikinci bacağı (AB) oluşturur. Bu düzeltme, fiyatın bir önceki bacağın bir kısmını geri çektiği ve genellikle ters yönde kısa bir hareketi temsil eder. - İkinci Ayı veya Boğa Bacakları (BC): İkinci bacağın sonunda, fiyat hareketi tekrar başlangıç noktasına doğru ilerlemeye başlar ve bu noktada üçüncü bacağı (BC) oluşturur. Bu bacak, genellikle birinci bacağın ters yönünde ilerler. - Son Düzeltme ve Tamamlanmış Harmonik Formasyon (CD): İkinci ayı veya boğa bacağı tamamlandıktan sonra, fiyat hareketi son bir düzeltme hareketi yapar ve bu noktada dördüncü ve son bacağı (CD) oluşturur. CD bacağı, genellikle başlangıç noktasına doğru bir yükselişi veya düşüşü temsil eder ve harmonik formasyonun tamamlanmış haliyle sonuçlanır. Tamamlanan bir harmonik formasyon, belirli bir geometrik düzeni takip eder ve Fibonacci seviyeleri gibi teknik analiz araçlarıyla doğrulanabilir. En yaygın olarak bilinen harmonik formasyonlar arasında Gartley, Butterfly, Bat ve Crab gibi çeşitli tipler bulunmaktadır. Bu formasyonlar, tüccarlar için potansiyel ters dönüş veya devam eden trend sinyalleri sağlayabilir ve doğru bir şekilde tanımlandığında ticaret stratejilerini güçlendirebilir. Ancak, harmonik formasyonların her zaman kesin sonuçlar vermediğini ve riskleri içerdiğini unutmamak önemlidir. Tüccarlar, bu formasyonları kullanmadan önce iyi bir eğitim almalı ve diğer teknik analiz araçlarıyla birlikte kullanmalıdır. Ayrıca, stop-loss emirleri gibi risk yönetimi stratejilerini de uygulamalıdır.
Harmonik Formasyonların Göstergeleri
Günümüz finansal piyasalarında, yatırımcılar ve trader'lar, kararlarını verirken farklı analiz yöntemlerine başvururlar. Teknik analiz, geçmiş fiyat hareketlerini inceleyerek gelecekteki trendleri tahmin etmeye çalışan bir yöntemdir. Bu tekniklerden biri de "harmonik formasyonlar"dır. Harmonik formasyonlar, fiyat hareketlerinin belirli bir desen içinde tekrarlandığı durumları ifade eder. Bu formasyonlar, bir trendin dönüşünü veya devamını gösterme potansiyeline sahiptir. Harmonik formasyonlar, fiyat grafiklerinde belirgin geometrik yapılar oluşturan fiyat hareketleridir. Bu formasyonlar, Fibonacci seviyeleri gibi belirli matematiksel oranlara dayanarak tanımlanır. Harmonik formasyonlar, teknik analizin gelişmiş bir alanını temsil eder ve özellikle kısa vadeli trader'lar arasında popülerdir.
Temel Harmonik Formasyonlar
- AB=CD Formasyonu AB=CD formasyonu, fiyat hareketlerinin belirli bir oran dahilinde geri çekilip devam ettiği bir deseni temsil eder. Bu formasyon, iki dalganın (AB ve CD) eşit uzunlukta olduğu bir yapıyı ifade eder. - Butterfly Formasyonu Butterfly formasyonu, iki dalganın eşit uzunlukta olduğu bir AB=CD formasyonuna benzer, ancak CD dalgası daha uzun bir geri çekilmeye sahiptir. - Gartley Formasyonu Gartley formasyonu, Fibonacci seviyeleri kullanılarak belirlenen bir dizi dalganın oluşturduğu bir deseni ifade eder. Gartley formasyonu, önemli dönüm noktalarını belirlemek için kullanılır. - Bat Formasyonu Bat formasyonu, Gartley formasyonuna benzer ancak dalgaların oranları farklıdır. Bu formasyon, potansiyel bir trend dönüşünü belirtir. - Cypher Formasyonu Cypher formasyonu, Fibonacci seviyeleri kullanılarak belirlenen bir dizi dalganın oluşturduğu bir deseni ifade eder. Cypher formasyonu, trendin devamını gösterir. Harmonik Formasyonların Gücü Ve Riskleri Harmonik formasyonlar, doğru bir şekilde tanımlandığında etkili bir şekilde trend dönüşlerini veya devamını gösterebilir. Ancak, tüm teknik analiz yöntemlerinde olduğu gibi, yanlış sinyaller alma riski vardır. Bu nedenle, harmonik formasyonlar tek başlarına kullanılmamalı, diğer analiz yöntemleriyle birlikte değerlendirilmelidir.
Tumblr media
Harmonik Formasyonların Avantajları
Harmonik Formasyonların Avantajları
Harmonik formasyonlar finansal piyasalarda teknik analizde sıklıkla kullanılan önemli bir araçtır. Bu formasyonlar, fiyat grafiklerinde belirli desenlerin tekrar eden bir kombinasyonunu temsil eder ve tüccarlar tarafından gelecekteki fiyat hareketlerini tahmin etmek için kullanılır. Harmonik Formasyonların Avantajları - Duyarlılık ve Hızlı Tanıma: Harmonik formasyonlar, fiyat grafiklerindeki belirli yapıları temsil eder ve bu nedenle tüccarlar tarafından hızlıca tanınabilir. Bu formasyonlar, tüccarların potansiyel trend dönüşlerini hızlı bir şekilde tespit etmelerine yardımcı olur. Bu sayede, piyasadaki değişikliklere hızlı bir şekilde tepki verme fırsatı sağlarlar. - Belirgin Giriş ve Çıkış Seviyeleri: Harmonik formasyonlar, tüccarların potansiyel giriş ve çıkış seviyelerini belirlemelerine yardımcı olur. Bu formasyonlar, genellikle belli bir fiyat seviyesine kadar gerçekleştiğinde veya bir paternin tamamlandığında alım veya satım sinyali üretir. Bu, tüccarların risklerini kontrol etmelerine ve kararlarını daha iyi yönetmelerine olanak tanır. - Fiyat ve Zaman Analizi: Harmonik formasyonlar, fiyat hareketlerini ve zamanı birleştirerek, potansiyel dönüm noktalarını tahmin etme yeteneği sunar. Bu, tüccarların piyasanın gelecekteki hareketlerini daha iyi anlamalarına yardımcı olur. Fiyat ve zaman analizi sayesinde, tüccarlar, ne zaman işlem yapacaklarını daha iyi planlayabilirler. - Duygusal Faktörlerden Arınma: Harmonik formasyonlar, tüccarların duygusal tepkilere dayalı işlem yapmaktan kaçınmalarına yardımcı olur. Tüccarlar, formasyonların sağladığı objektif sinyallere dayanarak işlem stratejileri oluşturabilirler. Bu, duygusal kararlar nedeniyle yapılan hatalardan kaçınmalarına yardımcı olur. - Risk Yönetimi: Harmonik formasyonlar, risk yönetimi için etkili bir araç olarak kullanılabilir. Alım veya satım sinyalleri oluşturan bu formasyonlar, tüccarların stop-loss seviyelerini belirlemelerine yardımcı olabilir. Bu da potansiyel zararları sınırlama ve sermayeyi koruma konusunda önemli bir rol oynar. - Tarihsel Başarı Göstergesi: Harmonik formasyonlar, geçmişteki fiyat hareketleri ile uyumlu bir şekilde çalıştıkları gözlemlenmiştir. Bu nedenle, tüccarlar bu formasyonları kullanarak geçmiş performanslarına dayanarak gelecekteki potansiyel başarıları tahmin edebilirler. Ancak unutulmaması gereken önemli bir nokta, harmonik formasyonların tamamen hatasız olmadığıdır. Herhangi bir teknik analiz aracı gibi, bu formasyonlar da yanlış sinyaller üretebilir. Bu nedenle, her zaman diğer analiz yöntemleri ve risk yönetimi stratejileri ile birlikte kullanılmalıdır. Buyback Nedir? konusu hakkında bilgi almak için tıklayın. Read the full article
0 notes
rapidlyreunion · 8 months
Text
Pontiac Ve Vanilyalı Dondurma
General Motors şirketinin Pontiac marka otomobil departmanına gelen bir şikayet mektubu şu satırlardan oluşuyordu: “Her akşam yemekten sonra ailecek dondurma yeme alışkanlığına sahibiz. Fakat birçok dondurma çeşidi olduğu için, her yemekten sonra ne çeşit dondurma yiyeceğimize hep karar veririz. Ben de markete gider alırım. Geçen ay otomobilimi değiştirip yeni bir Pontiac aldım ve o günden beri markete gidip gelmek benim için sorun olmaya başladı. Çünkü ne zaman vanilyalı dondurma alsam market çıkışında otomobilimi çalıştıramıyorum. Fakat başka çeşit bir dondurma aldığımda arabam gayet güzel çalışıyor. Bu sorun size çok saçma bile gelse, benim çok ciddi olduğumu bilmenizi isterim. Vanilyalı dondurma aldığımda arabam çalışmazken, neden başka dondurma aldığımda aracım çalışıyor?”
İlginç, komik ve düşündürücü bir şikayet değil mi?
Kolaylıkla buruşturulup atılacak bir şikayet mektubu gibi görünüyor, değil mi?
Öyle de olabilirdi. General Motors yetkilileri, bu şikayet mektubunu bir kenara atabilirlerdi, müşterinin sorusu da sonsuza dek yanıtsız kalabilirdi.
Ancak, General Motors şirketi, olayı araştırması için bir mühendisi görevlendirdi.
Mühendis, nezih bir muhitte oturan, iyi eğitim almış Pontiac sahibiyle karşılaşınca biraz şaşırdı; böyle bir konuda dalga geçecek birine benzemiyordu” diye düşündü.
Akşam yemekten sonra yapılan dondurma alışverişine birlikte çıktılar. Vanilyalı dondurma alıp geri döndüklerinde, gerçekten de otomobil çalışmıyordu. Ertesi akşam çikolatalı dondurma aldılar ve araba çalıştı. Üçüncü akşam sıra çilekli dondurmadaydı ve araç yine çalışıyordu. Son deneme turunda vanilyalı dondurma alındı ve maalesef araç yine çalışmadı.
General Motors’dan görevlendirilmiş mühendis şaşkındı.
Bir mühendis olarak, aracının vanilyalı dondurmaya alerjisi olduğunu düşünmek pek akıllıca gelmiyordu. Bunun üzerine, ziyaretlerine bir süre daha devam etti. Olayın günün hangi saatinde olduğunu, hangi tip benzin kullanıldığını, gidip gelme süresini ve daha pek çok ayrıntıyı inceledi. Kısa bir süre içinde de ilk ipucunu elde etti. Vanilyalı dondurma almak, diğer çeşitlere oranla çok daha kısa sürüyordu. Çünkü en çok aranılan ürün olan vanilyalı dondurma marketin hemen girişindeki dolapta satılıyordu. Diğer dondurma çeşitleri ise marketin en arka kısmında kurulu bir tezgahtan seçiliyordu. Herhangi değişik bir çeşidi almak, bu yüzden çok daha uzun sürüyordu. Şimdi, mühendisin karşı karşıya kaldığı soru şuydu:
Otomobil neden daha kısa süre içinde geri dönüldüğünde çalışmıyordu?
Zaman faktörü işin içine girince, mühendis sorunun cevabını bulmakta zorlanmadı.
Sorun, motor soğuduğunda devreye giren buhar kilidinden kaynaklanıyordu. Bu kilit, normal şartlarda motor durduktan hemen sonra devreye girip çalışıyordu ve çikolatalı ya da çilekli dondurma alana dek geçen süre, motorun tekrar çalışması için yeterli soğumaya imkan tanıyordu. Vanilyalı dondurma gecelerinde ise süre çok kısa olduğu için motor soğuyacak vakit bulamıyor ve buhar kilidi (vapor lock) devreye girmiyordu.
Bu kıssadan tarafımıza düşen hisse ne olmalı?
Bu kıssadan da anlaşılacağı üzere, komik hatta asılsız gibi görünen bir müşteri şikayeti, bir şirketin ürün geliştirmesinde kullanabileceği değerli bir veri haline dönüşebiliyor. Müşteri şikayetlerinin, değerlendirildiği zaman bir kurum için hediye niteliği taşıdığı buradan ve bu örnekten görülebilir. Bu gerçek öykü, garip bile olsa müşteri sorunlarının ve şikayetlerinin ürün ve hizmet iyileştirmeye ve geliştirmeye olan katkısının önemini gösteriyor.
Bir kuruluşun ayakta kalabilmesi ve gelişebilmesi için satışlarını artırması ve satış seviyesini koruması gerekir. Bu ise, kuruluşun müşteri tatminini sürekli kılması ile mümkündür. Müşteri tatmini, kuruluşun geleceği açısından hayati önem taşır.
Çünkü:
Tatmin olmuş müşteri tekrar gelir, tatmin olmayan müşteri büyük olasılıkla bir daha gelmez. Tatmin olmuş müşteriler çoğu kez “gönüllü satıcı” haline gelirler ve kuruluşun daha fazla müşteri kazanmasına yardımcı olurlar. Tatmin olmayan müşteri ise, tatminsizliklerini herkesle paylaşır, kuruluşun mevcut ve potansiyel müşterilerini olumsuz yönde etkiler.
Bu kıssadan tarafımıza düşen başka hisseler ise;
Bir problemin çözümüne sistematik olarak yaklaşıldığında problemin problem olmaktan çıkacağı.
Bazen “Küçük problemlerin büyük sonuçlar doğurabileceğini” 2010 ve 2011 yılında geri çağrılan araçlardan da görebilirsiniz.
Henry Ford’un deyimiyle “Küçük parçalara ayırabildiğiniz takdirde, en güç olan meseleleri bile kolaylıkla çözebilirsiniz”.
0 notes
boracakilkayadesign · 8 months
Text
BARISTA KIMDIR ?
NE İŞ YAPARLAR?
Barista, kahve yapma sanatında uzmanlaşmış bir kişidir. Genellikle kafelerde ve kahve dükkanlarında çalışırlar. Başlıca görevleri şunlardır:
Farklı kahve çekirdeklerini tanıma ve doğru şekilde öğütme.
Espresso makineleri, French press, Aeropress gibi çeşitli kahve yapma ekipmanlarını kullanma.
Latte, cappuccino, mocha gibi farklı kahve içecekleri hazırlama.
Latte art (süt ile yapılan kahve üzeri desenler) gibi estetik yetenekler geliştirme.
Müşterilere kahve seçenekleri ve tatları hakkında bilgi verme.
Kahve makinelerinin ve ekipmanlarının bakımını ve temizliğini yapma.
Barista'nın asıl amacı, kahvenin en iyi şekilde sunulmasını sağlamak ve müşterilere kaliteli bir kahve deneyimi sunmaktır.
ÜLKELERE GÖRE BARİSTALAR
Ülkeler arasında kahve kültürünün farklılıkları, baristaların da farklı özelliklere, becerilere ve pratiklere sahip olmasına neden olabilir. Ülkelere göre baristaların bazı farklılıkları şunlardır:
Eğitim ve Sertifikasyon: Bazı ülkelerde, özellikle kahve sektörünün gelişmiş olduğu yerlerde, barista olabilmek için özel eğitimler ve sertifikalar gerekebilir. Örneğin; Avustralya ve İtalya gibi ülkelerde baristalar genellikle yüksek standartlarda eğitim alırlar.
Kahve Tarzları: İtalya'da bir barista, espresso tabanlı içeceklerde uzmanlaşmış olabilirken, Amerika'da bir barista drip kahve veya cold brew gibi farklı metodlarda daha yetenekli olabilir.
Müşteri İlişkileri: Japonya gibi ülkelerde hizmet kültürü çok gelişmiştir. Bu nedenle Japon baristaların müşteriyle ilişkisi, diğer ülkelere göre daha farklı ve özenli olabilir.
Geleneksel ve Yerel Kahveler: Türkiye'de bir barista, Türk kahvesi yapma konusunda uzmanlaşmış olabilirken, Etiyopya'da bir barista geleneksel Etiyopya kahvesi yapma yöntemlerini bilir.
Yaratıcılık: Bazı ülkeler, özellikle üçüncü dalga kahve hareketinin popüler olduğu yerlerde, baristaların kendi özgün tarifleriyle kahve içecekleri oluşturmasını teşvik edebilir.
Latte Art: Bazı Asya ülkelerinde, özellikle Güney Kore ve Japonya'da, latte art çok popülerdir ve baristalar bu konuda son derece yetenekli olabilirler.
Bu farklılıklar genellemelerdir ve tüm baristalar için geçerli olmayabilir. Ancak, kahve kültürünün globalleşmesiyle birlikte, birçok barista farklı ülkelerin kahve tekniklerini ve kültürlerini öğrenmek için eğitim alabilir.
Tumblr media
1 note · View note
yatkiralamacom · 11 months
Text
Tumblr media
İstanbul, tarihî olduğu kadar modern semtleriyle de misafirlerine çok şey sunuyor. Üstelik bu modernleşen semtlerin tarihî dokuları da kaybolmamış. Akla ilk gelen örneklerden biri kuşkusuz Karaköy. Semte yeni bir ruh katan elit restoranları, üçüncü dalga kahvecileri ve yıllardır kendi dükkânlarında hizmet sunan esnaflarıyla Karaköy karşınızda.
0 notes
normaleks · 1 year
Text
Tumblr media
"ışık"
benden özür dilemesini beklediğim hiç kimse yok hayatımda. bunun için üzülmeli miyim yoksa sevinmeli miyim acaba? dur dur bekle buldum, bazı zamanlar kötü hissediyorum kendimi. bu yüzden huzur özür dilemeli benden, bana uğramadığı her an için!
huzur demişken, denizin karşısında bir bankta oturup dalga seslerini dinlemek her zaman insanlara mutluluk verir mi? dalga seslerinin içerisinde, büyük balıkların, küçük balıkları ağızlarına aldıkları andaki can çekişlerinin haykırışını hepimiz duyuyorduk oysa ki
madalyonun bir yüzünde huzur, diğer yüzünde de acı varken neden huzur ve acının karışmış olduğu madalyonun üçüncü yüzü yok? galiba huzurla da acıyla da yaşadıktan sonra madalyon bize ufak bir sürpriz yapıp üçüncü yüzünü gösterecek "teşekkür ederim ben ve dünyadaki bütün insanlar adına sevimli madalyon"
kulaklığımı taktım izliyorum dalgaları aynı senin gibi.. ne kadar da güzeller, çok kısa süre içerisinde var oluyorlar ve hemencecik kayboluyorlar daha saniyeler geçmeden dünyadaki ömürlerini tamamlıyorlar. herhalde bu kadar kısa süre içerisinde kötü şeyleri fark edemeden iyilikle veda ediyorlardır. denize doğru yöneldim ve elimdeki boş su şişesine her bir dalgadan doldurup kapağını sıkıca kapattım. tekrar banka gelip oturdum
biraz sonra yanıma bir kişi geldi ve oturabilir miyim dedi, ben de tabi ki oturabilirsiniz dedim. sigara kullanıyormuş, çakmağımın olup olmadığını sordu. sigara içtiği için üzüldüm onun adına, ben de içiyordum ama bu durum onun için üzülmeme engel değildi. sonuçta başkasının ızdırabı ile keyiflenen mutsuz insanlardan olacağıma yaşamam daha iyi diye düşündüm
sigaralarımızı içerken, bir anda ses geldi, yanımdaki kişinin bankın bacağına yasladığı poşeti yere düşmüştü. hemen panikle poşetin içine baktı ve kırılmış aynam dedi. ben de teselli etmek için "boş verin canım ne olacak zaten bu aynaların modası geçti, tanıyamıyorlar ki artık bizi, canınızı sıkmayın" dedim
size ufak bir konudan bahsedebilir miyim dedim, tabi ki de dedi. üniversite bittikten sonra çalıştığım bir firmanın zaman dilimi içerisinde bazen dolmuşa binerdim. bütün şoförlere iyi sabahlar, iyi akşamlar dememe rağmen bir kişi hariç herkes bana karşılık verirdi. o bir kişiden dolayı benim de bir süreden sonra moralim bozuldu ve o kişiye selam vermemeye başladım. daha sonra fark ettim ki yanlış yapıyormuşum, benim için doğru olan neyse ondan vazgeçmemem gerekiyordu. bana göre burada kendime olan sorumluluğum bitmişti. ama son zamanlarda aklıma bir düşünce takılmaya başladı
bilirsiniz fikir öyle bir şeydir ki insanın aklına başlangıçta küçücük bir kıvılcım kadar yer kaplasa bile yeri geldiğinde alev topuna dönüşmesine engel olamazsınız. bazen insanın vicdanıyla yaptığı bir kavgadır bu ve herkes kendi köşesine geçer. siz gelmeden önce elimde görmüş olduğunuz şişeye denizdeki dalgalardan iyilik doldurdum. bu şişedeki su var ya, boğulmaktan korktuğumuz denizin en dibinden daha derin! ölüm nasıl bir karanlıksa tüm ışıkların söndüğü, bu su sayesinde özgürlüklerin sadece parmaklıkların olmayışına bağlı olmadığını anladığınızda kibritinizi yakar ve ışık saçarsınız. hayatta milyonlarca engel seni yok etmek için her saniye peşindedir ya, bu şişedeki suyla arkanıza değil sadece önünüze bakarsınız
nerede kalmıştım evet fikir diyordum.. ben kendi sorunumu çözmüştüm, bana selam vermeyeceğini bildiğim bir şoför olsa bile ben selam vermeye devam edecektim ama eksik bir şey vardı, onların sorunu çözülmemişti onların dolmuşa binen insanlara selam verdiklerinde daha mutlu olacağına emindim. işte bu şişeyi yaşadığım şehre götürdüğümde yanıma minik bardaklardan alacağım ve 1 gün sabahtan akşama kadar her farklı dolmuşa bindiğimde “buyurun afiyet olsun” diyeceğim
biraz uzattım konuyu sanırım kusura bakmayın lütfen dedim
hafifçe gülümsedi. ne oldu, neden gülümsediniz dedim. ben bu olayı biliyorum dedi ve bir dal sigara uzattı
ilk sigara içişinde çakmak istemesine rağmen, bu sefer çantasından kendi çakmağını çıkartmasından onu bir yerden anımsayacaktım..
📝 (normal_eks)
1 note · View note
izimbozada · 1 year
Photo
Tumblr media
Kazdağları'ndan sizin favori lezzet durağınız neresi? ... Gelin @themagger ‘ın seçgisine göz atalım. İlyada ve Odysseia başta olmak üzere efsanelerle dolu, yeşilin sonsuz zenginliğiyle dünyanın sayılı oksijen kaynağı alanlarından biri olan Kazdağları, her mevsim güzel her mevsim gidilesi.🌿🍃🌲İşte tüm güzelliklerini ayaklarınızın altına serecek Kazdağları'nın şirin köylerinden, baharda değerlendirmelik keyifli mekan önerilerimiz.➡️ ☕Kayalar Köyü'nün, üçüncü dalga kahveci ortamı bulacağınız şirin ve modern kafesi, detayları @esrakayaesra'nın theMagger.com'daki yeni yazısında bulabileceğiniz @avlu124, 🍝Kazdağları’nın Ahmetçe Köyü’nde yer alan ve leziz akşam yemekleri ile ünlü olan @simurginn, 🍕Yeşilyurt Köyü'ndeki @casamilakazdaglari'nın restoranı @trattorialeokazdaglari, 🍷Aynı köyde bulunan, bölgedeki en ünlü otellerin başında gelen @manicikasri, 🧆Küçükkuyu sahildeki lezzet durağı @litalokanta, 🍴Adatepe'deki @adatepeidablue'nun bölge üreticilerinden aldığı ürünlerle sunduğu leziz yemekleri ve @refikacafe, 🍳Ve Köy kahvaltısı, gözleme çeşitleri, anne köftesi ve ev mantısı için Yeşilyurt Köyü'ndeki @radika_cafe. ... 👨‍🌾 Sizin ekleyecekleriniz var mı? Hadi yorumlarda buluşalım👐 📷 Yazı ve görseller @themagger #kazdağları #yeşilyurt #adatepe #küçükkuyu #kayalar #ahmetçe (Kazdağları) https://www.instagram.com/p/CmBOm47trq6/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
isvicreninsesi · 1 year
Text
2021'de Covid'e karşı aşılamadan sonra yaklaşık 1.400 kişi hastaneye kaldırıldı
Tumblr media
BERN- Mart'tan Aralık 2021'e kadar, İsviçre'de yaklaşık 1.400 kişi Covid-19 aşılarının yan etkileri teşhisiyle hastaneye kaldırıldı. 50 yaşın altındaki kişilerde ana neden dolaşım sistemi ile ilgiliydi. Federal İstatistik Ofisi (FSO) Pazartesi günü yaptığı açıklamada, aşılamanın olumsuz yan etkileri nedeniyle hastaneye yatırılanların yarısından fazlasının Nisan ve Temmuz 2021 arasında gerçekleştiğini belirtti. Bu aşı kampanyasının en yoğun olduğu dönemdi. Vakaların dörtte birinde konulan ana tanı ateş semptomları, genel durumda bozulma veya halsizlik ile ilgiliydi. Vakaların diğer dörtte birinde miyokardit ve perikardit gibi bir dolaşım sistemi hastalığı, kalp yetmezliği ve enfarktüs ile ilişkili  olduğu tespit edildi. Dolaşım sistemi hastalıkları, vakaların 'sini oluşturan aşının olumsuz yan etkileri ile 50 yaş altı kişiler arasında hastaneye yatışların önde gelen nedeniydi. 2021'de hastalık nedeniyle hastaneye yaklaşık 43.300 vaka yattı. Bu 2020'ye kıyasla bir artış (40.893). 2020 ve 2021 olmak üzere iki yılda tüm konaklamaların %3'ünü oluşturdu. Covid-19 tanısıyla hastaneye yatışların yarısından fazlası, pandeminin ikinci dalgasının zirvesinde olan Ekim 2020 ile Şubat 2021 arasında gerçekleşti. 'i, Mart ve Aralık 2021 arasındaki birbirini izleyen üçüncü dalga sırasında gerçekleşti. Yarı tecrit önlemlerinin damgasını vurduğu ilk dalga sırasında 2020 baharında hastaneye yatışlar, 2020 ve 2021'de bu teşhisle kaydedilen tüm hastaneye yatışların yalnızca 'sini oluşturdu. Read the full article
0 notes