Tumgik
#üveit tanısı
seoozgunmakale · 2 years
Text
Tumblr media
Üveit, gözün içindeki bezlerin enflamasyonu olan ciddi bir kronik inflamatuar hastalıktır.
Bu hastalık, gözün içindeki çeşitli yapıları etkileyebilir ve görmeyi olumsuz etkileyebilir.
Üveit, gözün içindeki bezlerin inflamasyonuna neden olan viral, bakteriyel, mantar veya sistemik hastalıklardan kaynaklanabilir.
Genellikle üveit, özellikle çocuklarda görülür ve ciddi komplikasyonlara yol açma riski vardır.
Gözün içindeki iltihaplanmış bezler, gözün fonksiyonunu bozabilir ve görme kaybına neden olan ciddi bir durum oluşturabilir.
Üveit hastaları, düzenli olarak göz hekimine görünmeli ve tedavilerine uyum sağlamalıdır.
Göz sağlığını korumak için, üveit hastalarının enfeksiyonlarını kontrol altında tutmak ve gözlerinin güvenli bir şekilde korunmasına özen göstermeleri önemlidir.
Makalenin devamı için;
0 notes
saglikevreni · 1 year
Text
Behçet Hastalığı Nedir? Belirtileri Nelerdir?
Tumblr media
Behçet Hastalığı, tekrarlayan ağız ve genital ülserler, göz iltihabı (üveit), cilt lezyonları ve eklem problemleri gibi belirtilerle karakterize edilen kronik bir inflamatuar hastalıktır. Bu hastalık, adını Türk dermatolog Dr. Hulusi Behçet'ten almıştır ve genellikle Akdeniz bölgesinde yaygındır. Bu rahatsızlık, bağışıklık sisteminin kendi dokularına saldırması sonucu ortaya çıkar. Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik yatkınlık, enfeksiyonlar ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonunun rol oynadığı düşünülmektedir. Behçet Hastalığı, çeşitli organ sistemlerini etkileyebilir ve semptomları kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Belirtiler arasında ağızda çıkan ağrılı aftlar, genital ülserler, gözde kızarıklık, bulanık görme, gözde ağrı, deride pişik benzeri lezyonlar, eklemlerde ağrı ve şişlik yer alır. Ayrıca, mide-bağırsak sorunları, damarlarda iltihaplanma, beyin ve sinir sistemi problemleri gibi daha ciddi komplikasyonlar da görülebilir. Behçet Hastalığı tanısı, semptomların ve fiziksel muayenenin yanı sıra bazı laboratuvar testleriyle konulur. Tedavi genellikle semptomlara yöneliktir ve hastalığın seyrini kontrol altına almaya odaklanır. İlaçlar, ağız yoluyla uygulanan veya enjeksiyon şeklinde verilen anti-enflamatuar ilaçlar, kortikosteroidler ve immünosupresanlar gibi çeşitli tedavi seçenekleri bulunmaktadır. Behçet Hastalığı, kronik bir durum olmasına rağmen, uygun tedavi ve düzenli doktor takibiyle semptomların hafifletilmesi ve komplikasyon riskinin azaltılması mümkündür. Bununla birlikte, her hasta için tedavi planı bireysel olarak belirlenmeli ve multidisipliner bir yaklaşım benimsenmelidir. Behçet Hastalığı, inflamasyonla ilişkili çeşitli semptomlarla kendini gösteren kronik bir hastalıktır. Erken tanı ve uygun tedavi, hastaların yaşam kalitesini artırabilir ve potansiyel komplikasyonları önleyebilir. Bu nedenle, belirtilerinden şüphelenilen kişilerin derhal bir sağlık uzmanına başvurması önemlidir.
Behçet Hastalığı Nedenleri
Behçet hastalığı, otoimmün bir hastalık olarak bilinen ve genellikle damarları etkileyen inflamatuar bir durumdur. Bu hastalığın kesin nedeni henüz tam olarak bilinmemektedir, ancak genetik yatkınlık, çevresel faktörler ve bağışıklık sistemi bozuklukları gibi pek çok faktörün rol oynadığı düşünülmektedir. Genetik yatkınlık, Behçet hastalığı geliştirme riskini artıran önemli bir faktördür. Araştırmalar, belirli genlerdeki değişikliklerin hastalığın ortaya çıkmasına katkıda bulunduğunu göstermektedir. Özellikle HLA-B51 geni, Behçet hastalığı olan bireylerde daha sık görülür. Bununla birlikte, bu genin varlığı hastalığın kesin olarak ortaya çıkacağını göstermez ve başka faktörlerin de etkisi olabilir. Çevresel faktörlerin de Behçet hastalığı gelişiminde rol oynadığı düşünülmektedir. Örneğin, bazı enfeksiyonlar (örneğin, herpes virüsü), sigara içmek ve bazı ilaçlar Behçet hastalığıyla ilişkilendirilmiştir. Bununla birlikte, bu faktörlerin hastalığa direkt neden olduğu değil, hastalığın ortaya çıkmasını tetikleyebildiği düşünülmektedir. Bağışıklık sistemi bozuklukları da Behçet hastalığıyla ilişkilendirilmiştir. İmmün sistem normalde vücudu enfeksiyonlara karşı korurken, Behçet hastalığında bağışıklık sistemi yanlışlıkla kendi dokularına saldırmaktadır. Bu durumda, inflamasyon ve damar hasarı meydana gelir. Bağışıklık sisteminin neden bu şekilde tepki verdiği tam olarak anlaşılamamıştır, ancak genetik ve çevresel faktörlerin etkisi olduğu düşünülmektedir.
Tumblr media
Behçet hastalığına yol açan nedenler hala tam olarak anlaşılamamış olsa da genetik yatkınlık, çevresel faktörler ve bağışıklık sistemi bozukluklarının hastalığın gelişiminde önemli bir rol oynadığı bilinmektedir. Bu nedenle, Behçet hastalığına yönelik araştırmalar ve tedavi yaklaşımları, bu faktörleri daha iyi anlamayı hedeflemekte ve hastalığı etkileyen mekanizmaları aydınlatmayı amaçlamaktadır.
Behçet Hastalığının Tanısı Nasıl Konur?
Behçet hastalığı, bir otoimmün bozukluktur ve genellikle kan damarlarını etkileyen yaygın bir inflamatuar durumdur. Bu hastalık, vücudun çeşitli bölgelerinde iltihaplanmaya yol açarak bir dizi belirti ve semptom üretebilir. Behçet hastalığının doğru şekilde tanınması ve teşhisi önemlidir, çünkü erken müdahale tedaviyi kolaylaştırabilir ve komplikasyonları azaltabilir. Behçet hastalığının tanısı, tıbbi öykü alımı, fiziksel muayene ve bazı laboratuvar testlerine dayanır. Hastanın semptomları ve doktorun gözlemleri, tanı sürecinin başlangıcını oluşturur. Genellikle, kişiden ağrı, yorgunluk, deri lezyonları, ülserler, göz problemleri veya eklem ağrıları gibi semptomlar hakkında detaylı bilgi alınır. Fiziksel muayene sırasında, doktor cilt lezyonlarına, ağız yaralarına, göz tutulumuna veya diğer organların etkilenmesine dikkat eder. Ayrıca, hastanın nabzı, kan basıncı ve eklem hareketliliği gibi vitalleri de kontrol eder. Bu gözlemler, klinik tabloyu tamamlamak için değerli bilgiler sağlar. Tanıyı doğrulamak ve diğer olası nedenleri dışlamak için laboratuvar testleri yapılabilir. Kan testleri, iltihaplanma belirteçlerini ölçmek ve bağışıklık sistemi yanıtlarını değerlendirmek için kullanılır. Ayrıca, göz muayenesi, idrar tahlili veya dokuların biyopsisi gibi spesifik testler de gerekebilir. Behçet hastalığının tanısı genellikle semptomların sürekliliği ve farklı organları etkileme eğilimi ile teşhis edilir. Çoğu durumda, tanıya yönelik bir test bulunmamaktadır ve doktorun deneyimi ve bilgisi önemlidir. Bu nedenle, birinci basamak sağlık hizmeti sağlayıcısından bir reumatologa yönlendirme almak önemlidir. Behçet hastalığının tanısı, semptomların dikkatli değerlendirilmesi, fiziksel muayene ve laboratuvar testlerine dayanır. Erken ve doğru bir tanı, uygun tedaviyi başlatmayı mümkün kılar ve hastanın yaşam kalitesini artırabilir. Bu nedenle, herhangi bir şüpheli semptom yaşayan kişilerin bir sağlık uzmanına başvurması önemlidir.
Behçet Hastalığı Tedavisi ve Yönetimi
Behçet hastalığı, inflamatuar bir durum olup, vasküler sistemdeki kan damarlarını etkileyerek çeşitli semptomlara yol açar. Bu rahatsızlık, genellikle ağızda ve genital bölgede yaralar, deride lezyonlar, gözde iltihaplanma, eklem ağrıları ve sindirim sistemi problemleri gibi belirtilerle kendini gösterir. Behçet hastalığına sahip bireylerin tedavisi ve yönetimi, semptomların şiddetine, yaygınlığına ve etkilediği organlara bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Tedavi yaklaşımları arasında ilaç kullanımı önemli bir rol oynar. Anti-inflamatuar ilaçlar, ağrıyı azaltmak ve inflamasyonu kontrol altına almak için sıklıkla reçete edilir. Steroidler ise daha ciddi semptomların tedavisinde kullanılır. Bununla birlikte, her bireyin tedaviye farklı yanıt verebileceği unutulmamalıdır. Dolayısıyla, doktorunuzla sürekli iletişim halinde olmak ve tedavi planınızı düzenli olarak gözden geçirmek önemlidir. Behçet hastalığının yönetimi ayrıca sağlıklı bir yaşam tarzını içerir. Beslenme düzeninde anti-enflamatuar özelliklere sahip gıdaların tercih edilmesi, stresin azaltılması ve düzenli egzersiz yapılması önerilir. Bunlar, semptomların şiddetini azaltmaya ve genel sağlığı iyileştirmeye yardımcı olabilir. Behçet hastalığıyla yaşayan kişiler için psikolojik destek de önemlidir. Bu hastalığın belirtileri ve tedavi süreci psikolojik stres yaratabilir. Destek gruplarına katılmak veya bir terapistle görüşmek, duygusal ihtiyaçların karşılanmasına yardımcı olabilir ve hastanın motivasyonunu artırabilir. Behçet hastalığının tedavisi ve yönetimi, bireysel özelliklere ve semptomların ciddiyetine bağlı olarak değişir. İlaç kullanımı, yaşam tarzı değişiklikleri ve psikolojik destek gibi faktörler, hastaların semptomlarını kontrol altında tutmalarına ve yaşam kalitelerini artırmalarına yardımcı olabilir. Ancak, en etkili tedavi planını belirlemek için her zaman bir doktorun rehberliği ve takibi gereklidir.
Tumblr media
Behçet Hastalığı Komplikasyonları
Behçet hastalığı, vasküler sistemdeki iltihabi bir durumdur ve genellikle ağız, genital bölgeler ve gözlerde görülen ülserlerle karakterizedir. Bununla birlikte, Behçet hastalığı daha fazla soruna neden olabilir ve çeşitli komplikasyonlara yol açabilir. Birincil komplikasyonlardan biri, gözler üzerinde ortaya çıkan problemlerdir. Behçet hastalarının yaklaşık üçte biri uveit adı verilen göz iltihabına sahip olma riski taşır. Bu durum, gözde kızarıklık, bulanık görme, fotofobi (ışığa karşı hassasiyet) gibi semptomlarla kendini gösterebilir. Uveit tedavi edilmezse, kalıcı görme kaybına yol açabilir. Beyin ve sinir sistemi de Behçet hastalığından etkilenebilir. Nöro-Behçet olarak adlandırılan bu durumda, baş ağrısı, hafıza kaybı, denge sorunları, felç ve nöbetler gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Beyin damarlarında ve sinirlerde iltihaplanma meydana gelir ve bu da ciddi sonuçlar doğurabilir. Behçet hastası olan bireylerde derin ven trombozu riski artar. Derin ven trombozu, derin venlerde pıhtılaşma olması durumudur. Bacaklarda ağrı, şişme ve kızarıklık gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Bu durum, akciğer embolisi gibi daha ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Behçet hastalığına bağlı olarak gastrointestinal sistem de etkilenebilir. Mide ve bağırsak ülserleri, karın ağrısı, kanlı dışkılama, kilo kaybı gibi semptomlara neden olabilir. Ayrıca, mide ve bağırsakların daralmasına veya tıkanmasına yol açabilecek iltihaplanmalar da meydana gelebilir. Son olarak, Behçet hastalığı eklem sorunlarına da sebep olabilir. Eklemlerde ağrı, şişlik ve sertlik ortaya çıkabilir. Bazı hastalarda eklemlerin hareket kabiliyeti sınırlanabilir ve kronik artrit gelişebilir. Behçet hastalığıyla yaşayan bireyler için bu komplikasyonlar önemli bir endişe kaynağı olabilir. Bu nedenle, hastaların düzenli takip ve tedavi altında olmaları önemlidir. İlaç tedavileri, semptomların kontrol altına alınmasına ve komplikasyon riskinin azaltılmasına yardımcı olabilir.
Behçet Hastalığında Uzun Vadeli Bakım ve Takip
Behçet Hastalığı, otoimmün bir hastalık olup vaskülit denilen damar iltihabıyla karakterizedir. Bu nadir görülen hastalık, genellikle ülkemizde ve Orta Doğu'da daha sık görülür. Behçet Hastalığı olan bireylerin uzun vadeli bakım ve takibi oldukça önemlidir. Uzun vadeli bakım ve takip, Behçet Hastalığı olan bireylere yönelik tedavi sürecinin etkili bir şekilde yönetilmesini sağlar. İyi bir sağlık ekibi tarafından sağlanan uygun tedavi ve izlem, hastaların semptomların kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir ve yaşam kalitelerini artırabilir. Bu süreçte, hasta ve sağlık profesyonelleri arasında güçlü bir iletişim ve işbirliği gereklidir. Hastaların semptomlarını ve ilerlemeyi düzenli olarak rapor etmeleri, tedavinin gerekli ayarlamalarının yapılmasına olanak tanır. Ayrıca sağlık ekibi, hastaların ihtiyaçlarına uygun bir tedavi planı oluşturmalı ve bunu düzenli olarak gözden geçirerek iyileşme sağlamalıdır. Behçet Hastalığı, birçok sistem ve organı etkileyebileceği için multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Bu nedenle, dermatologlar, romatologlar, göz doktorları, nörologlar ve diğer uzmanlar gibi farklı tıbbi alanlardan oluşan bir ekip, hastaların ihtiyaçlarına en uygun şekilde yanıt verebilir. Uzun vadeli bakım aynı zamanda hasta eğitimini de içerir. Hastalığın semptomları, tetikleyicileri ve yönetimi hakkında hastaların bilinçlenmesi önemlidir. Kendi sağlık durumlarını takip etmeyi öğrenmeleri, semptomların kötüleşmesini erkenden fark etmelerine yardımcı olur ve gerektiğinde tıbbi yardım almalarını sağlar. Behçet Hastalığı olan bireylerin uzun vadeli bakım ve takibi, hastalığın etkilerini kontrol altına almak ve yaşam kalitesini iyileştirmek için hayati öneme sahiptir. İyi bir sağlık ekibi ve hasta eğitimi ile desteklenen bu süreç, hastaların daha iyi bir yaşam sürdürmelerine yardımcı olabilir.
Tumblr media
Behçet Hastalığı İle Yaşamanın İpuçları
Behçet Hastalığı, vücutta tekrarlayan ağız yaraları, deri lezyonları, göz problemleri ve eklemlerde ağrı gibi belirtilerle kendini gösteren kronik bir inflamatuar bir hastalıktır. Bu rahatsızlıkla yaşayanlar için günlük yaşam zorlu olabilir. Ancak, Behçet Hastalığı ile yaşamak mümkün olduğu kadar rahat ve sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilebilir. İşte size bu süreçte yardımcı olabilecek bazı ipuçları: 1. Doktorunuzla İletişim Kurun: Behçet Hastalığına sahipseniz, tedavi ve yönetim planınızı doktorunuzla düzenli olarak tartışmanız önemlidir. Belirtilerinizde herhangi bir değişiklik varsa veya yeni semptomlar ortaya çıkarsa, hemen doktorunuza danışmalısınız. Uzmanınızın önerilerine uymak, hastalığınızı kontrol altına almanıza yardımcı olacaktır. 2. Sağlıklı ve Dengeli Beslenin: Behçet Hastalığıyla beslenme ilişkili olabilir. Anti-enflamatuar özelliklere sahip gıdaları tercih etmek, semptomların şiddetini azaltmaya yardımcı olabilir. Renkli sebzeler, meyveler, tam tahıllar, sağlıklı yağlar ve protein kaynakları gibi besinlerle dengeli bir diyet oluşturun. Aynı zamanda şekerli ve işlenmiş gıdalardan uzak durmak da önemlidir. 3. Stres Yönetimine Önem Verin: Stres, Behçet Hastalığı semptomlarını tetikleyebilir veya şiddetlendirebilir. Stresi azaltmak için gevşeme teknikleri, meditasyon, yoga veya egzersiz gibi yöntemlere başvurabilirsiniz. Kendinize zaman ayırmak, hobilerle uğraşmak ve destekleyici bir sosyal çevre oluşturmak da stresi kontrol etmeye yardımcı olabilir. 4. Düzenli Egzersiz Yapın: Fiziksel aktivite, Behçet Hastalığı ile yaşarken vücudu güçlendirmek ve genel sağlığı iyileştirmek için önemlidir. Ancak, aşırı egzersizden kaçınmak ve bedeninizi dinlemek de önemlidir. Doktorunuzla konuşarak uygun bir egzersiz planı oluşturabilirsiniz. 5. Göz Sağlığınıza Dikkat Edin: Behçet Hastalığı bazen gözleri etkileyebilir ve görme problemlerine yol açabilir. Gözlerinizi düzenli olarak kontrol ettirmek, doktorunuzun önerdiği ilaçları kullanmak ve güneş gözlüğü takmak gibi önlemler alarak göz sağlığınızı koruyabilirsiniz. 6. Destek Gruplarından Faydalanın: Behçet Hastalığı ile yaşayan insanlarla iletişim kurabileceğiniz destek gruplarına katılmak, deneyimleri ve tavsiyeleri paylaşmanıza yardımcı olabilir. Bu gruplar, duygusal destek sağlayabilir ve hastalıkla baş etme sürecinde size ilham verebilir. Behçet Hastalığıyla yaşarken, tedavi planınıza sadık kalmak ve sağlıklı yaşam tarzı seçimleri yapmak önemlidir. Doktorunuzun rehberliğinde kendinize iyi bakmak, semptomların kontrol altında tutulmasına yardımcı olabilir ve hayat kalitenizi artırabilir. Behçet hastalığından şüpheleniyorsanız mutlaka doktorunuza başvurmalısınız. Sağlık Bakanlığı üzerinden randevu alarak doktorunuza başvurabilirsiniz. Hastalıklar ile ilgili yazılarımıza göz atmak isterseniz Hastalıklar kategorimizi inceleyebilirsiniz. Read the full article
0 notes
babaanneminagrilari · 6 years
Text
Babaannemin Ağrıları
Romatizma Nedir?
Romatizma hemen hemen her yaşta görülen ve savunma mekanizmasında çeşitli bozukluklara yol açabilen bir hastalıktır. Toplumda çoğunlukla romatizmaya sıcak ya da soğuk havanın neden olduğu düşünülse de bu yanlış bir kanıdır. Romatizmakilolu kişilerde daha fazla ağrıya neden olup, eklemlerde şişlik, sıcaklık ve ağrı ile kendisini gösterir, tedavi edilmediğinde ciddi rahatsızlıklara neden olur.
Romatizmakelime olarak eski Yunan kökenli olup, eklemlerde kötü özellikli iltihaplı sıvı birikmesi anlamına gelir. Romatizmal hastalıklar genel olarak kronik (süreklilik gösteren) hastalıklardır. Yani bir kişiye romatizmal hastalık tanısı konduğunda, bu kişi bir anlamda hastalıkla yaşamayı öğrenmelidir. Romatizma sürekli ve düzenli olarak, doktor takibi ve ilaç kullanımını gerektirir.  
Romatizma Belirtileri
Romatizma belirtileriarasında kas güçsüzlüğü, kas ağrısı, sırt ve bel ağrısı, ciltte döküntüler, tırnak değişiklikleri, deri sertliği, gözyaşı azalması, ağız kuruluğu, gözlerde kızarıklık, görmede ani azalma ve kayıp, uzun süreli yüksek ateş, parmaklarda renk solması, solunum sistemi ile ilgili belirtiler (Nefes darlığı, kuru öksürük, kanlı balgam vb.) görülür. Aynı zamanda;
sindirim sistemi şikayetleri,
böbrek fonksiyonlarında azalma,
nörolojik belirtiler (Felç, bilinç değişiklikleri vb.)
kalp ve dolaşım sisteminde yaşanan olumsuzluklar (Damarlarda pıhtı oluşumu, nabız kaybı vb.)
da romatizmal hastalıklarının belirtilerindendir. Kendine has belirtileri bulunan ve organ tutulumlarına neden olan romatizmal hastalıkların tedavisi, günümüz koşullarında artık mümkündür. Eklem ve omurga romatizması yaşan kişilerde sıklıkla görülen şikayetler şöyle sıralanabilir;
Eklemlerde ağrı, şişlik, hareket kısıtlılığı
Sabahları eklemlerinde sertlik olması, daha sonra yavaş yavaş gevşemesi
El parmaklarında soğukta beyazlaşma, sararıp solma
Cilt altında bezeler
Güneşte ciltte aşırı duyarlılık ve yaralar gelişmesi
Ellerde veya vücudun herhangi bir yerinde deride sertlik
Güçsüzlük, merdiven inip çıkamama, oturup kalkamama ve kaslarında ağrı - özellikle sabahları daha belirgin bel ağrısı ve tutukluk hali - Gözlerinde sık sık iltihaplanma (üveit)
0 notes
tipoloji-blog · 6 years
Text
Sedef Hastalığı Belirtileri Nelerdir?
Tumblr media
Sedef hastalığı belirtileri hastadan hastaya değişir. Olguların çoğunda, hastaların semptomları döngüseldir. (Birkaç hafta veya ay boyunca ortaya çıkan problemlerle ve daha sonra bir süre için azalma veya yok olma.) Bazen eş zamanlı olarak ortaya çıkan iki türün mümkün olmasına rağmen, çoğu hasta genellikle bir seferde sadece bir tür sedef hastalığına sahiptir. Sedef hastalığı hakkında daha fazla bilgi almak için tıklayınız
Farklı Sedef Hastalığı Belirtileri
Plak sedef hastalığı Simli beyaz ölçekte kaplı, kabarık, iltihaplı, kırmızı lezyonlar (plaklar) Genellikle dirseklerde, kafa derisinde, dizlerde ve arkada bulunur. Bununla birlikte, vücudun yüzeyinde herhangi bir yerde görünebilirler. Plaklar tipik olarak kaşıntılıdır, boğazdır (veya her ikisi). Eklemlerin etrafındaki deri, ciddi vakalarda çatlayabilir ve akabilir. Tırnak sedef Sarı-kırmızı çivi rengini değiştiriyor. Tırnak plağının altında bir damla yağ (veya kan) olmasını sever. Sağlık uzmanları bazen buna bir yağ damlası veya somon yaması olarak değinir. Tırnak matrisinin çukurluğu olarak da bilinen tırnak çukurları. Çukurlaşma, çivi yüzeyinden hücrelerin kaybının bir sonucudur. Çiviler arası çizgiler - genellikle sağlık profesyonelleri tarafından Beau çizgisi olarak adlandırılır. Çizgiler yukarıdan aşağıya doğru değil, yana doğru gider. Çizgiler hücrelerin iltihaplanması nedeniyle oluşur. Leukonychia (midmatrix hastalığı) - tırnak plağında beyaz alanlar. Subungual hiperkeratoz - tırnak altındaki deri kalınlaşır. Tırnak gevşetir - sağlık uzmanları tırnak yatağı ve tırnaklı hiponychiumun onikolizini kullanabilirler. Çivi altındaki deriden ayrıldığında, çivi ucundan başlayıp aşağıya doğru uzanan beyaz bir alan gelişebilir. Tırnak altındaki deri (tırnak yatağı) enfekte olabilir. Tırnak kırma - sağlık uzmanları, tırnak yatağında veya tırnak matrisinde tırnak plağını parçalamak anlamına gelebilir. Çiviyi destekleyen yapılar düzgün çalışmadığı için tırnak zayıflar. Splinter hemoraji - dermal papillada dilate kıvrımlı kılcal damarlar olarak da bilinir. Bunlar çivi ucundan kütiküle giden küçük siyah çizgilerdir. Tırnaklar ve altındaki deri arasındaki küçük kılcal damarlar (çok küçük kan damarları) kanayarak, çizgilerin görünmesine neden olur. Benekli lunula - lunula tırnağınızın veya ayak parmağının yatağının hilal şeklindeki beyaz bölgesidir. Tırnak matrisinin görünür kısmıdır (çivi kökü). Tırnak altındaki kılcal damarlar tıkandığında lunula kırmızı olur. Tırnaklar parmakların artriti ile değişir - psoriatik artritli tüm hastaların en az yarısı tırnak değişimini tecrübe eder. Onikomikoz - bu tırnakların mantar enfeksiyonu. Bazen tırnak sedef hastalığı ile bağlantılıdır. Paronişi - bir enfeksiyonun neden olduğu çivi etrafındaki doku kıvrımlarının iltihaplanmasıdır. Bir bakteri (staph veya strep) veya mantar enfeksiyonu olabilir. Bazen tırnak sedef hastalığı ile bağlantılıdır. Guttat Sedef Bazen gözyaşı sedef hastalığı veya yağmur damlası sedef hastalığı olarak da bilinir. Plaklar genellikle küçüktür, çapı 1 cm'den fazla değildir. Plaklar oldukça yaygın. Ayakların tabanı ve elin avuçları hariç, vücudun herhangi bir yerinde gelişebilirler. En sık göğüs, kol, bacak ve kafa derisini etkiler. Tırnak sedef hastalığının bazı belirtileri ve semptomları da mevcut olabilir. Genellikle bir strep enfeksiyonu (boğaz enfeksiyonu) sonrası ortaya çıkar ve gençler ve çocuklar arasında daha yaygındır. Glutat psoriazisin nihayetinde tamamen yok olması iyi bir ihtimaldir. Bununla birlikte, bazı genç hastalar nihayetinde plak psoriazisi geliştirir. Kafa Derisi Sedef Hastalığı Genellikle başın arkasını etkiler. Bununla birlikte, tüm kafa derisi üzerinde veya kafa derisinin diğer kısımlarında oluşabilir. Ciltte kırmızı lekeler Kırmızı yamalar kalın gümüş-beyaz ölçeklerde kaplıdır. Son derece kaşıntılı olabilir (bazen kaşıntılı değildir). Şiddetli vakalarda saç dökülmesine neden olabilir. Ters Sedef (Fleksural sedef hastalığı) Ters sedef hastalığı belirtileri aşırı kilolu / obez bireylerde daha sık görülür. Plak psoriazisin aksine, ters psoriazis ölçeklendirme ile karakterize değildir. Ters psoriazis, iltihaplı, parlak kırmızı, yumuşak cilt lekeleri ile karakterizedir. Çok kaşıntılı olabilir. Çok acı verici olabilir Cilt kıvrımlar halinde birbirine yapışırsa, semptomlar kötüleşir. Cilt kıvrımlarında terleme, etkilenen alanları da şiddetlendirebilir. En çok etkilenen bölgeler arasında, koltuk altları, kasık, kalçalar arasındaki cilt ve göğüslerin altındaki deri bulunur. Obez / aşırı kilolu hastalarda, göbek altında (katlandığı yerde) belirtiler olabilir. Püstüler Sedef Çok ender görülen bir sedef hastalığı türüdür. Üç ana tip vardır ve vücudun farklı bölgelerini etkilerler. Von Zumbusch Sedef Hastalığı Belirtileri Püstüler geniş bir cilt bölgesinde görülür. Püstüller hızla gelişir. İrin beyaz kan hücrelerinden oluşur. İrin bulaşıcı değildir. Birkaç gün içinde püstüller kurur ve soyulur, sonra cilt parlak ve pürüzsüz olur. Püstüller haftalar, hatta birkaç gün döngülerinde görünebilir. Bir döngünün başlangıcında hasta ateş, titreme, yorgunluk ve kilo kaybı yaşayabilir. Palmaplanter Püstüler Sedef Hastalığı Belirtileri Püstüller ayak tabanlarında veya elin avuçlarında görünebilir. Püstüller yuvarlak, kahverengi, pullu sporlara dönüşür. Püstüller sonunda kuru ve soyulabilir. Bir kaç haftada bir, hatta birkaç günde bir nüksetme döngüsü olabilir. Eritrodermik Sedef Hastaığı Belirtileri Sedef hastalığının en nadir şeklidir. Tüm vücut ateşli bir kırmızı döküntü ile kaplanabilir. Genellikle yoğun kaşıntı. Genellikle yoğun bir yanma hissi vardır. Yaygın iltihap var Zamanla kaşıntı, yanma ve şişliğin daha şiddetli olduğu, yaygın bir soyulma (cildin dökülmesi) vardır. Vücut, proteinleri ve sıvıları kaybetmeye daha yatkın, dehidratasyon ve malnütrisyona yol açar (ayrıca kalp yetmezliği). Hipotermi mümkündür - hastanın vücut ısısı çok düşük olur; 35C (95 F) veya daha düşük. Psoriatik artrit Hastaların çoğunluğu önce psoriazis gelişir ve daha sonraki bir tarihte psoriatik artrit tanısı konur. Bununla birlikte, cilt lezyonları ortaya çıkmadan önce artrit gelişebilir. Eklem ağrısı Sertlik, özellikle sabahları ilk şey, ya da dinlendikten sonra Kızarıklık, etkilenen eklemler ve tendonların etrafında şişlik Parmaklar etkilenen eklemler ve tendonların etrafında şişer Etkilenen eklemde daha az hareket aralığı Tırnak sedef hastalığı belirtileri Ciltte gümüş lekeleri dökülmeleri, deri altında iltihaplanma. Iritis - iris iltihabı. Göz kızardı. Işığa karşı duyarlılık olabilir. Üveit - uvea - iris, koroid ve ciliary vücut (göz kısımları) içeren iltihaplanma. Semptomlar gözün kızarıklığını, bulanık görme, ışığa olağandışı duyarlılığı ve göz ağrısını içerebilir. Cilt iltihabı ve sedef hastalığı belirtileri Spondilit - omurganın bir veya daha fazla omurunun iltihabı. İltihaplanma ve tendonların omurganıza yapıştığı durumlarda da iltihaplanma meydana gelebilir. Semptomlar alt sırt, üst kalça bölgesi, boyun ve omurganın geri kalan kısmında ağrı ve sertlik içerebilir. Semptomlar genellikle uyanma veya uzun süre kullanılmadığında daha kötüdür.
Sedef Hastalığı Tedavisi
Sedef hastalığı için güncel bir tedavi olmamasına rağmen, lekeleri azaltarak ya da temizleyerek durumu kontrol edebilen etkili bir tedavi vardır. Olguların çoğu genel pratisyen (GP) tarafından tedavi edilebilir. Sedef hastalığı belirtileri şiddetliyse veya hasta tedaviye iyi cevap vermediyse, GP bir dermatoloğa yönlendirebilir. Sedef hastalığı tedavisinin amacı: Artan cilt hücresi üretimine neden olan ve böylelikle iltihap ve plak üretimini azaltan döngüyü durdurmak. Pulları çıkarmak ve cildi pürüzsüz hale getirmek. Tedavinin tipi üç ana faktöre bağlıdır: Sedef hastalığının tipi Semptomların şiddeti Cildin etkilenen bölgeleri? Çoğu doktor topikal kremler gibi hafif bir tedaviyle başlayacak, hastanın nasıl tepki verdiğini görecek ve gerektiğinde daha güçlü tedavileri başlatacaktır. Birçok tedavi seçeneği vardır. Ancak, doğru olanı bulmak her zaman kolay değildir. Bir tedavi işe yaramıyorsa ya da hoş olmayan yan etkiler varsa hastalar hemen doktorlarına söylemelidir. Genellikle kombinasyon halinde kullanılan üç ana tedavi türü vardır: Topikal - cilde uygulanan ve sadece belirli bir deri bölgesini etkilemesi amaçlanan ilaçlar. Örnekler kremler ve merhemler içerir. Fototerapi - cilt belirli ışık türlerine maruz kalır. Oral veya enjekte edilmiş ilaçlar - esas olarak deri hücresi üretimini azaltmak için kullanılır. Kaynaklar: 1, 2 Read the full article
0 notes