#5 kuruş

[ruhumbipolar]

birine derdini anlatmak istiyorsun içini dökmek ne biliyim insansın bazen olur öyle, ama o ya kendinden örnekler vermeye başlıyor ya da başka sorunları dertleri örnek göstererek senin derdini küçümsüyor anlamıyorsunuz anlamayacaksınız o yüzden basitsiniz işte kimi için yolda giderken ayağına taş değse o onun için sorundur bu onun derdidir kimi için o yolda yuvarlansa bile dert etmez devam eder yoluna, ne olursa olsun hiçbir sorun hiçbir sıkıntı ne alçak ne basit ne hor görülemez bazen bir insan için kahrolanı görüyorum ben bazen annesini kaybedip tek damla göz yaşı dökmeyeni bilemezsiniz kim nasıl ne hallere geliyor nasıl bir kaosun içinde bambaşka şeylere dönüşüyor size içini açan bir insanı kendi boş ağzınız yüzünden incitmeyin hevesini kırmayın zar zor konuşan pek bahsetmeyen insanlara hele bunu yapmayın böylece saygı görmeyi hak eden bilinçli birine dönüşürsünüz. hayatında ne yaşarsa yaşasın etkilenmeyen içinde taşıyan birisi gün gelir tek bir kelimeye günlerce ağlayabilir sen buna mı ağlıyorsun diye ona bu salakça kelimeyi kıyası yaparsın ama bilemezsin o hangi doluluğa patlamış kahroluyor benim de susma nedenim bu aslında pek anlatmama konuşmama geçiştirme çünkü durum bundan ibaret kıyaslarla bak senden daha kötüleri var şükür et diyen iğrenç 5 kuruş etmez kalbe sahip insanlara anlatacak tek kelimem yok benim.

[kahvemsogumadan]

Anneler gününü ve babalar gününü hiç ama hiç sevmiyorum. Babalar gününü babam yok diye anneler gününü ise var ama yok diye sevmiyorum.

8 yaşında falanım taş çatlasın 9. Anneler günü ve sıcak bir gün. Bir yaşlı akrabamız vefat etmiş onun selası veriliyor onu bile hatırlıyorum. Annem ona hediye almamı istiyor ama küçücük yaşım cebinde 5 kuruş para yok ben ne anlarım. Bana o kadar kötü davrandı ki dayanamadım dedemden para istedim o da çıkardı tüm bozuk paralarını verdi. Gittim kırtasiyeden ev süsü gibi bişey aldım. Anneme aldığım ilk hediye. O mutlu olsun diye aldığım ilk hediyeyi ben bunu beğenmedim diye arkadaşına verdi gözümün önünde. Çok üzüldüm. Anlatınca daha çok üzülüyorum. Geçen bana hediye al dediğin de "beğenmezsen verirsin belki birine" dedim. Gülüyor ama bence komik değildi travmam oldu benim.

[yazan-kalem-siyah06]

Kızı yaşında bir evladimiza söylenen söze bakın cahil yobaz ORUSBU ÇOCUKLARI KİMMİDİR ⁉️

OROSBU ÇOCUKLARI,

annesi 3 kurus ekmek parası için 5 para etmez adamların altına yatmak zorunda bırakılan kadinlarin çocukları değildir....

GERCEK ORSBU ÇOCUKLARI,

3 kuruş daha fazla menfaat

İçin TC kurucusu MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'E dil.uzatma cüretini gösterenler dir OROPSU

[eretzyisrael]

Blood libels began with the 1840 Damascus Affair

Blood libels are again being levelled at Jews in the current climate of antisemitism, resurgent from the Israel-Hamas war.  Charging Jews with the false accusation that they used the blood of Christian children for their religious rituals has a long history in the Christian world. But the first blood libel to penetrate the Muslim world – also spread by Christians –  occurred in 1840, and was to lead to dozens more in the Ottoman empire, and also the first  international Jewish attempt to fight it. Rabbi Menachem Levine writes for Aish (with thanks: Edna):

Jewish prisoner preparing his defence

The Damascus Affair of 1840 was an infamous blood libel that became international news and led to one of the first instances in which Jewish communities around the world worked together to demand justice for another Jewish community. The Damascus blood libel is recognized as one of the turning points of modern Jewish history when world Jewry realized the importance of uniting to advocate for each other.

On February 5, 1840, Father Thomas, an Italian Friar of the Capuchin Order who lived in Damascus, disappeared with his Muslim servant Ibrahim Amara. They were assumed murdered, possibly by businessmen with whom Thomas had had shady dealings or by a Muslim who was infuriated by an insult to Islam that Father Thomas had uttered.

But the Jews were to bear the blame as the Capuchin friars began spreading rumors that the Jews had murdered the two men to use their blood for Passover. This led to one of history’s most famous blood libels, the Damascus Blood Libel, better known as the Damascus Affair of 1840.

Read article in full

In his article for Dorot journal (Summer 2021) Alain Farhi has more detail on the malign role played by the French consul in Beirut, Ulysse Ratti-Menton,  and the  Jewish families accused of the murder: 

Ratti-Menton convinced Sherif Pasha that the Jews were responsible for the alleged ritual murders and, as a result, was given full investigative powers. RattiMenton, based on an extracted confession from a barber (Salomon Negrin) of complicity but not participation, rounded up eight Jewish men including Salomon Hayek; Murad el-Fattal; Jacob Antebi, the chief rabbi of Damascus; Aaron Harari; Aaron Stambouli; Joseph Lañado; Moses Abulafia; Moses Salonicli and Aslan Farhi (son of Raphael), Joseph and Murad Farhi. They were arrested and harshly interrogated by Jean-Baptiste Beaudin, a French diplomat seeking more confessions.

Rabbi Antebi and Lañado died under torture while Abulafia converted to Islam to avoid death. On February 14, Raphael El Mouallem Farhi, banker and head of the Farhi families of Damascus, was placed under house arrest with his servants in a government house for 90 days. On March 23, 1840, Mayer Farhi (my direct ancestor) was arrested and imprisoned. He was 55 years old and had an estimated 500,000 piasters net worth. The ghurush or piaster is the Arabic spelling of the kuruş which was the currency of the Ottoman Empire. A bribe of 24,400 piasters (£244) was offered by his wife Deborah to spare him 1,000 lashes of flagellation in prison.

Ratti-Menton published in European newspapers the alleged confessions. In the meantime, the Muslim population raided the Jobar synagogue, destroyed sefarim and attacked properties in the Jewish Quarter. Finally, the Ottoman police intervened to stop the Muslim attacks on Jewish residents.

Read article in full

[baybaykus]

SATILIK TOPRAK...

Herkes zannediyorki savaş falan çıkacak vatan için silahımızı, kılıcımızı alıp cepheden cepheye koşup vatanımızı, toprağımızı kurtaracağız eskisi gibi...

Hayır öyle olmayacak artık..!

Sizler çocuğum rezil olmasın şehirde büyüsün, şehirden ev, araba alayım, köyden büyük şehirlere kaçayım derken, kim olduğunu dahi bilmediğinız insanlar gelecek dedenizin babanızın size miras bıraktığı tarlaları, evleri, köyleri tek tek satın alacak, söz sahibi olacaklar.

Siz kurak 5 para etmez dediğiniz toprağınızı 3 kuruş fazlaya sattım kar yaptım diye kasılacaksınız.

1 tane boş arazi bırakmadan işleyecekler, üretecekler, senin benim yapamadığımı yapacaklar. Bizim değerini bilmediğimiz yarım dönüm toprak dahi onların en büyük hayali.

Biliyorlarki Türkiye topraklarına adamı ters diksen düz biter.

Vatanın, topraklarımızın en büyük bekçisi, koruyucusu topraktan üreten köylülerdir.

Tarım arazileri yabancıların eline geçerse,Türk köylüsü biterse Atalarımızın bize kanıyla, canıyla, aç susuz kalarak aldığı bu toprakları

hiç savaşmadan kağıt parçası uğruna satarsak, o zaman savaşı kaybetmiş olacağız.

Yatırım yapmak istiyorsanız gidin tarla alın.

49 yıllığına dağlardan arazi mi kiralanıyor;

bunu onlara bırakmayın, siz kiralayın.

Topraktan kalkanla evi, arabayı her zaman alırsınız.

Miras başında kavga edip satılığa çıkarmayın. Paraya ihtiyacınız varsa toprağı işleyen kardeşinize satın.

Miras başında kavga edip bölüşülemeyen, mahkemelik olan tarla satışlarına gidin bakın; adliye önünde farklı bölgelerden haber alıp koşup gelen nereye çalıştığı, kime hizmet ettiği belli olmayan, yüzünü ilk ve son defa göreceğiniz insanlarla dolu.

Savaş çıkacak diye beklemeyin. Savaşın ortasındayız.

Toprak için kan veren atalarımızın, para için toprak satan torunları olduk...

Toprağınızı satmayın...

Alıntı

[berhudar]

O eteği alırsam 5 kuruş param kalmicak ama eteği de alıcak param var şuvan naapmalıyımmmııııığğ

[naftalin2027]

Zinanın 5 Kuruş,

Evliliğin 5.000.000 Olduğu Bir Toplumda Kız İsterken Allahın Emri,Peygamberin Kavli Düğünlerde Ebu Cehilin Adaleti Karun'un İsrafı Olursa Allah O Yuvaya Bereket Verir Mi?

Rabbim Helal Olanla Şereflendirsin Gençlerimizi.

Uhrevi Değil de Zahiri Düşüncelerle Yapılan Evlilik Belli Bir Yere Kadar Gider. Önemli Olan Ahirette de Hemhal Olmak

Rabim Bizi Bize Yanlış Yolu Gösterecek

Yol Arkadaşıları İle İmtihan Etmesin.

Rabbim Herkese Hayırlı,Ahlaklı,İmanlı, Güzel

Eş Nasip Etsin.

[doriangray1789]

Bir Geri Zekalıya Anlatır Gibi Anlatayım.

Yıl: 1828–1829

Osmanlı tahtında Sultan 2. Mahmut oturuyor.

Osmanlı-Rus savaşı sürüyor.

Osmanlı ordusunun Tuna garnizonlarında ekmek yok! Çünkü ekmeği yapacak un yok, buğday yok!

Osmanlı, ünlü Yahudi banker Rothschild’e başvurur.

Rothschild, gerekli buğdayı satın alıp Osmanlı’ya verir.

Osmanlı devleti, aldığı buğdayın ancak yarı parasını ödeyebilir.

Yıl: 1834

Osmanlı tahtında Sultan 2. Mahmut oturmaktadır.

Yunanlar Osmanlı’ya başkaldırmış, savaşmış ve bağımsızlıklarını kazanmışlardır.

Ayrıca, Osmanlı devletinin Yunanlara tazminat ödemesi kararlaştırılmıştır.

Osmanlı’nın tazminat ödeyecek parası yoktur, hazine boştur.

Osmanlı yine banker Rothschild’e başvurur.

Rothschild’in bir temsilcisi İstanbul’a gelir, sözü edilen parayı öder, Osmanlı’ya borç yazılır.

bu arada tahtta 1. Sultan Abdülmecit var ve 1843 de Dolmabahçe sarayı yapıldı Osmanlı hazinesine çok büyük bir yük getirdi ancak o dönemki zihniyet Avrupa’ya karşı itibarını saraylarla gösteriyordu - yıkılmadık ayaktayız- ki saray yaptırıyoruz… borç para verenler kim bilir ne düşünmüştür…

Yıl: 1853–1856

Osmanlı tahtında Sultan Abdülmecit oturmaktadır.

Kırım Savaşı sürmektedir.

Osmanlı ordusunun silaha ve mühimmata ihtiyacı vardır, ama bunları alacak parası yoktur.

Osmanlı, yine banker Rothschild’e başvurur.

Rothschild aracı olur, Osmanlı’ya 10 milyon 514 bin 976 kuruş borç verip 40 bin tüfek, 2 bin şişhane, 10 milyon fişek ve 50 milyon kapsül alınır.

Yıl: 1855

Osmanlı tahtında Sultan Abdülmecit oturmaktadır.

Zaten kasasında parası olmayan Osmanlı’nın, Kırım Savaşı sırasında masrafları çok artmıştır.

Çok acele ve çok büyük paraya ihtiyacı vardır.

Osmanlı yine banker Rothschild’a başvurur.

Osmanlı, istediği borç karşılığı Mısır vergisi, İzmir ve Şam gümrüklerinin gelirlerini teminat olarak gösterir, yani ipotek ettirir.

Rothschild bu teminatlarla yetinmez. Çünkü Osmanlı devleti, aldığı buğdaydan kaynaklanan borcun yarısını hâlâ ödememiştir.

İşte bu nedenle Rothschild; İngiltere ve Fransa’nın kefil olması koşuluyla Osmanlı’ya borç vermeyi kabul eder.

Osmanlı devletine 5 milyon Sterlin borç verir.

bu arada Abdülmecit döneminde 1867 tarihinde Çırağan sarayının yapımına başlanır 1871 tarihinde sarayın yapımı biter itibar yine saraydadır… derken 1880 tarihinde 2. Abdülhamit devrinde yıldız sarayı yapımına başlanır … bu dönemlerde Adile Sultan sarayı, Beylerbeyi sarayı gibi onlarca saray Köşk kasr yapılmıştır

Yıl: 1891

Osmanlı tahtında Sultan 2. Abdülhamit oturmaktadır.

Hazinede para yoktur.

Bir kez daha banker Rothschild’e başvurulur.

Rothschild; yüzde 4 faizle, ödeme süresi 60 yıl olan, 6 milyon 316 bin 920 Sterlin borç verir.

Yıl: 1894

Osmanlı tahtında Sultan 2. Abdülhamit oturmaktadır.

Hazine tam takırdır.

Borç için yine banker Rorhschild’e başvurulur.

Rorhschild, yüzde 3,5 faizle 8 milyon 212 bin 340 Sterlin borç verir.

Borcun geri ödeme süresi 61 yıldır.

Osmanlı bu borcu yıllık 330 bin Sterlin taksitlerle ödemek üzere borç senetleri imzalar.

Tarih: 1 Kasım 1922

Türkiye Büyük Millet Meclisi, Osmanlı saltanatına son verdi,

Tarih: 17 Kasım 1922

Son Osmanlı Padişahı Vahdettin, bir İngiliz savaş gemisiyle İstanbul’dan kaçtı.

Tarih: 24 Temmuz 1923

Lozan Antlaşması imzalandı.

Genç Türk devleti, Osmanlı devletinin borçlarını yüklendi.

Bu borçlar arasında banker Rorhschild’den alınmış borçlar da vardı.

Lozan Antlaşması’nın ilgili hükümleri gereğince, banker Rorhschild’den alınmış olan borçlar Rothschild Ailesi’ne ödendi.

[by-hulusi]

Bir amca derki ben söyleyeyim sen say.

Türkiye’nin

200 lira kağıt parası var mı

100 lira kağıt parası var mı

50 lira kağıt parası var mı

20 lira kağıt parasI var mı

10 lira kağıt parası var mı

5 lira kağıt parası var mı

1 lira var mı

50 kuruş var mı

10 kuruş var mı

5 kuruş var mı

Hepsini topla 100 Euro etmiyor dedi çekti gitti.

[kullerindendoganbirgolgemisali]

Ben var ya ben.. seni çok abartmışım, 5 kuruş etmezmişsin halbuki..

[aynodndr]

SATILIK TOPRAK...

Savaş çıkacak diye beklemeyin.

Savaşın ortasındayız.

Herkes zannediyorki savaş falan çıkacak vatan için silahımızı, kılıcımızı alıp cepheden cepheye koşup vatanımızı, toprağımızı kurtaracağız eskisi gibi ...

Hayır öyle olmayacak artık..!

Sizler çocuğum rezil olmasın şehirde büyüsün, şehirden ev, araba alayım, köyden büyük şehirlere kaçayım derken, kim olduğunu dahi bilmediğinız insanlar gelecek dedenizin babanızın size miras bıraktığı tarlaları, evleri, köyleri tek tek satın alacak, söz sahibi olacaklar. Siz kurak 5 para etmez dediğiniz toprağınızı 3 kuruş fazlaya sattım kar yaptım diye kasılacaksınız.

1 tane boş arazi bırakmadan işleyecekler, üretecekler, senin benim yapamadığımı yapacaklar.

Bizim değerini bilmediğimiz yarım dönüm toprak dahi onların en büyük hayali.

Biliyorlarki Türkiye topraklarına adamı ters diksen düz biter.

Vatanın, topraklarımızın en büyük bekçisi, koruyucusu topraktan üreten köylülerdir.

Tarım arazileri yabancıların eline geçerse,

Türk köylüsü biterse Atalarımızın bize kanıyla, canıyla, aç,susuz kalarak aldığı bu toprakları

hiç savaşmadan kağıt parçası uğruna satarsak, o zaman savaşı kaybetmiş olacağız.

Yatırım yapmak istiyorsanız gidin tarla alın, 49 yıllığına dağlardan arazimi kiralanıyor; bunu onlara bırakmayın siz kiralayın.

Topraktan kalkanla evi, arabayı her zaman alırsınız.

Miras başında kavga edip satılığa çıkarmayın.

Paraya ihtiyacınız varsa toprağı işleyen kardeşinize satın.

Miras başında kavga edip bölüşülemeyen, mahkemelik olan tarla satışlarına gidin bakın; adliye önünde farklı bölgelerden haber alıp koşup gelen nereye çalıştığı, kime hizmet ettiği belli olmayan, yüzünü ilk ve son defa göreceğiniz insanlarla dolu.

Savaş çıkacak diye beklemeyin.

Savaşın ortasındayız.

Toprak için kan veren atalarımızın, para için toprak satan torunları olduk...

Toprağınızı satmayın...

Tuba Büyükyaşar ( Kitabından alıntı)

[yazan-kalem-siyah06]

Savaş çıkacak diye beklemeyin. Savaşın ortasındayız.

Herkes zannediyor ki savaş falan çıkacak vatan için silahımızı, kılıcımızı alıp cepheden cepheye koşup vatanımızı, toprağımızı kurtaracağız eskisi gibi ...

Hayır öyle olmayacak artık. Sizler çocuğum rezil olmasın şehirde büyüsün, şehirden ev, araba alayım, köyden büyük şehirlere kaçayım derken kim olduğunu dahi bilmediğiniz insanlar gelecek dedenizin babanızın size miras bıraktığı tarlaları, evleri, köyleri tek tek satın alacak, söz sahibi olacaklar. Siz kurak 5 para etmez dediğiniz toprağınızı 3 kuruş fazlaya sattım kar yaptım diye kasılacaksınız.

1 tane boş arazi bırakmadan işleyecekler, üretecekler, senin benim yapamadığımı yapacaklar. Bizim değerini bilmediğimiz yarım dönüm toprak dahi onların en büyük hayali. Biliyorlar ki Türkiye topraklarına adamı ters diksen düz biter.

Vatanın, topraklarımızın en büyük bekçisi, koruyucusu topraktan üreten köylülerdir.

Tarım arazileri yabancıların eline geçerse, Türk köylüsü biterse Atalarımızın bize kanıyla, canıyla, aç, susuz kalarak aldığı bu toprakları hiç savaşmadan kağıt parçası uğruna satarsak o zaman savaşı kaybetmiş olacağız.

Yatırım yapmak istiyorsanız gidin tarla alın, 49 yıllığına dağlardan arazimi kiralanıyor bunu onlara bırakmayın siz kiralayın. Topraktan kalkanla evi, arabayı her zaman alırsınız.

Miras başında kavga edip satılığa çıkarmayın. Paraya ihtiyacınız varsa toprağı işleyen kardeşinize satın.

Miras basında kavga edip bölüşülemeyen, mahkemelik olan tarla satışlarına gidin bakın Adliye önünde farklı bölgelerden haber alıp koşup gelen nereye çalıştığı, kime hizmet ettiği belli olmayan, yüzünü ilk ve son defa göreceğiniz insanlarla dolu.

Savaş çıkacak diye beklemeyin. Savaşın ortasındayız.

SS. İzmir Bayindir Üretim ve Pazarlama kooparatif Yönetim Kurulu Başkanı

Erdal Duymaz

[alicetengelenbirisi]

Burhan Altintop un bir sözü vardır bayılırım : 3 kuruşluk adama sen 5 kuruşluk değer verirsen arada kalan 2 kuruş için gelir seni satar😂

Bugün resmen bunu canlı kanlı yaşadım.

Varmı unutamadığınız Burhan sözleri😍

[ruhumbipolar]

Hayko Cepkin gençlik yıllarında şuan ki hayat arkadaşı fethiye de trafik kazası geçiriyor hayko cepkinin cebinde 5 kuruş parası yok haber alıyor kızın ailesi arıyor kaza geçirdi diye eli kolu bağlı hiçbir şey gelmiyor elinden gidemiyor parası yok. eski bi evde ailesinden uzakta yaşıyor o sıralar istanbul da, bi klavyesi var eli kolu bağlı bi şekilde sadece klavye çalıyor ve ortaya böyle bi şarkı çıkıyor o an içinde bulunduğu duruma karşın. sevdiği kadının kazası, onun yanında olamamak bi anda kararan ve solan etrafı içinde ki fırtınayı inanılmaz bi şekilde anlatıyor. daha sonra arkadaşının yardımı ile kız arkadaşının yanına gidebiliyor kızın ailesi ile de ilk kez orada denk geliyor tanışıyorlar şükür ki kadın iyileşiyor ve 17 yıla aşkın bi beraberlikleri var.

[siimge]

sen 3 kuruşluk adama 5 kuruşluk kıymet verirsen, arada kalan bu 2 kuruş için adam gelir seni satar