Tumgik
#5n1k
sondakikamhaber · 10 hours
Text
Yavuz Güney
Tumblr media
Yavuz Güney, Ordu’nun Ünye ilçesinin Yazkonağı Mahallesi'nden, 23 yaşında bir genç. Ünye’nin tanınmış ailelerinden Mustafa Güney’in oğlu olan Yavuz Güney, evli ve iki çocuk babasıydı. Şehit olduğunda Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde görev yapıyordu.
Şehadet haberinin ardından Yavuz Güney’in ailesinin evine Türk Bayrağı asıldı. Aile, büyük bir üzüntü içinde kalırken, Ünye ilçesinde derin bir yas hakim oldu. Ailesinin ve tüm Ünye halkının yaşadığı acı, ülkenin dört bir yanını etkileyen bir hüzne dönüştü.
➡️ Haber Linki: https://www.sondakikam.com.tr/5n1k-icerikleri/sehit-j-uzm-cvs-yavuz-guney-kac-yasinda-memleketi-neresi-yavuz-guney-kimdir/82
#YavuzGüney #Kimdir #5N1Kİçerikleri #Sondakikam
0 notes
diyariedebiyat · 4 months
Text
10. Sınıf Haber Metni Konu Anlatımı
Haber: Toplumu ilgilendiren bir olay ya da olgu üzerine edinilen bilginin, iletişim ya da yayın organlarıyla, hedef kitleye zamanında iletilmesidir. Dilimize Arapçadan giren sözcük “herhangi bir olay üzerine edinilen bilgi” anlamında kullanılır. Haber yazıları: Bilgi ve duyuruların halka iletilmesi için hazırlanan yazılara denir. Muhabir: Haber toplayan ve yazan kişidir. Osmanlıda “tellal…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
susmabana · 14 days
Text
birine bir sey sorunca parça parça anlatmasına gıcık oluyorum kardesim ne işityon 5n1k sorusu mu sorayım anlat iste da bütün herseyi bana ne sorduruyon
3 notes · View notes
sillagen · 6 months
Text
Herkesin çok şey bilmesi bana bazen şov gibi geliyor. Bazı anlar 5N1K soruları ile çok iştigal edince adımı bile unutuyorum
16 notes · View notes
dokumtek · 3 months
Text
Dökümde Kalite Kontrol Uygulamaları Nasıl Olmalıdır?
Tumblr media
Dökümde kalite kontrol uygulamaları, döküm hatalarının önlenmesi ve çözüm yöntemlerinin bulunması için uygulanması gereken yöntemleri ifade eder. Kalite kontrol uygulamalarındaki amaç "döküm sakatı" yani döküm hatalarının  meydana gelmeden önce önlenmesidir. Bir başka deyişle proaktif uygulamalar her tür kalite kontrol için temel amaçtır. Döküm hatalarını doğru teşhis etmek ve bunun sonucunda gelecekte hatanın yeniden oluşumunu önlemek için proseste uygun metot veya yöntemleri yerleştirmek esastır.
Dökümde Kalite Kontrol Uygulamaları
- red edilmiş - yeniden işleme gerektiren, - fazla taşlama veya temizleme gerektiren - döküm üretimine kâr getirmeyen işlemler için yapılan teşhis ve gereken düzeltme gibi bazı kalite kontrol faaliyetlerini amaçala Her dökümhanenin ticari amaçlarından biri sıfır hata (SH) ve zamanında kendini amorti eden  yatırımdır. Bu temel amaçlarla birlikte, her tür üretim prosesinde beklenmedik anlarda problemlerle karşılaşılacak ve  bu problemlerin tespiti ve çözümü istenecektir. Bu noktada da, temel problem çözme tekniklerinden faydalanmak gerekir. Kalite kontrol faaliyetinin en önemli adımlarından biri "Tespit" tir. Herhangi bir problemin çözümüne geçerken kullanılabilecek yöntemler  doğru ve yanlış metotlar olabilir. Doğru metot, herzaman "en iyi" ve "en etkili" olan metotdur. Sorunların tespiti yapıldıktan sonra düzeltmeye yönelik bazı adımlar atılması gerekir. Düzeltici faaliyet adımları aşağıdaki gibidir: Problemi Tanımlamak Problemin "doğru", "özlü" ve "tam" olarak tanımlanması prensibine  dayanır. Örneğin, eğer “sürekli 92’ nin üstünde kalıp sertliği ve 1400 oC’nin üstünde döküm sıcaklığına sahip olup, yaş kum koşullarında 1 no’lu dökümde gaz boşluğu hatası var” olarak tanımlama getirirsek, problem için çözüm daha açık hale gelmiş olur. Çünkü problem tam olarak tanımlanmış olur. Bununla birlikte, eğer “dökümlerimizin bazılarında birçok boşluk var” diye söylersek, problemi çözüme kavuşturmuş olamayız. Çünkü, problemi tanımlayan ifademiz yeterli ve etkin değildir. Sebebi de ilgili faktörleri ifade etmemiş olmamızdır. Verileri Toplamak Verilerin toplanması, problemin gözlem ve ifade edilmesine dayanır. Bu hataya sebep olan birçok faktörü ortaya çıkarmayı sağlar. İlgili verinin toplanacağı alanın yani başlığın seçiminde yardımcı olur. Hataların resmini çekmek de önem taşır. Resimler belirli hataların tipik görünüşlerini tanımlar, ortaya koyar ancak resimler sadece hataları teşhise yardımcı olarak kabul edilmelidir. Çünkü bazı hallerde, iki veya daha fazla tamamen farklı hata aynı ya da benzer görünüşe sahip olabilir. Örneğin; bir döküm hatasının “Rutubetli Kumun Neden Olduğu Gaz Boşluğu” ile tanımlanan hatanın görünüşüne benzer olması, hatanın kesinlikle  rutubetli kumdan kaynaklandığı anlamına gelmemelidir. Öyle ki problem aynı hatanın diğer 30 mümkün sebeplerinden meydana gelmiş olabilir. Gerekli veriler, üretimin kendisinden çıkarılmalıdır. İşe ilk olarak,  hatanın oluştuğu andaki kayıtlar gözden geçirilerek başlanmalıdır. Kayıtlar "5N1K" kuralına göre incelenmeldir. - Nerede? - Ne zaman? - Nasıl? - Ne kadar sık? - Niçin? - Kim? Bazen belirli bir hata için elde edilen veriler eksik olabilir. Bu durumda, ikinci adım eksik verilerin toplanmasıdır. Eksik verileri toplamak. Var olan ipuçları eksik verileri toplamak için  ciddi katkı sağlar. Örneğin “Kum” hakkında yeterli veri toplanmış ancak “Kalıplama” için ilgili veri elde edilmemiş olabilir. O zaman şu soru sorulmalıdır: "Kalıplama pratiğinin hangi alanları bize veri sağlayacaktır? Sonra,  problemi tekrar tanımlamak gerekir. Problemi yeniden tanımlamak Kanıtların Toplanması ve Eksik Kanıtların Toplanması adımları doğru bir şekilde tamamlanmışsa, artık uygun bir çözüm için problemi yeniden tanımlamak olası hale gelir. Çözümü uygulamak Aslında pek çok kişi işe bu adımdan başlar. Oysa ki "çözüm odaklı olmak" ile "probleme çözümden başlamak" farklı şeylerdir. Gerçekte problem açık ise tanımı koymadan çözüme bu adımdan başlanabilir. Eğer uygulanan  çözüm başarılı sonuçlandıysa, bir sonraki adım olarak "Önlem almaya" geçilebilir. Gerekli önlemleri almak Bazı kalite kontrolcüler ilk beş temel adımı atlar ve direkt bu son adımdan başlarlar. Doğal olarak da sonuç pahalıya mal olur. Problem çözme prosesinde, proseste bir değişiklik yapmak önceki ilk adım değil tam tersine en son uygulanacak bir adımdır. Kontrolün amacı, "ret" olasılığını ortadan kaldırıp mümkün olan en seri üretimin gerçekleşmesini sağlamaktır. Read the full article
4 notes · View notes
doriangray1789 · 1 year
Text
Farklı olmak bir şey ifade etmiyor, herkesleşenler kazanıyor ...
“Herkesleşmek” üzerine düşünmek gerek (5n1k)
8 notes · View notes
haberse · 11 months
Text
Tumblr media
Hizmet Haberleri Nedir?
Hizmet haberleri, hizmet sektörünü odağına alan ve genellikle restoran, otel, turizm, ulaşım ve benzeri sektörlerdeki gelişmeleri kapsayan haberlerdir. Bu tür haberler, yeni hizmetlerin tanıtılmasını, mevcut hizmetlerin iyileştirilmesini, müşteri deneyiminin iyileştirilmesini ve sektör eğilimlerini içerir. Hizmet haberleri, restoran, otel, havayolu ve diğer hizmet sağlayıcılar gibi işletmelerin operasyonlarını, müşteri memnuniyetini ve rekabet avantajını artırmaya yönelik çalışmalarını izlemek isteyenlere önemli bilgiler sağlar. Güncel gelişmeleri takip etmek isteyenler için de değerli bir kaynak. Öncelikle Hizmet Haberleri Nedir? Ve ne gibi avantajlar sağladığını açıklayalım.
Servis haberleri neden önemlidir?
Hizmet haberleri, işletmeler ve tüketiciler için hizmet sektöründeki gelişmeleri ve yenilikleri takip etmelerine olanak sağlaması açısından önemlidir. Bu haberler yeni hizmet, kampanya ve fırsatların tüketicilere duyurulmasını sağlar. İşletmeler için hizmet haberleri, pazarlama stratejilerini planlamak, müşteri memnuniyetini artırmak ve rekabet avantajı kazanmak için kritik bilgiler sağlar.
Ayrıca hizmet sektöründeki değişim ve trendlerin takip edilmesi işletmelerin daha etkin çalışmasına yardımcı olmaktadır. Hizmet haberleri ekonomik kalkınmayı teşvik eder ve tüketici-şirket ilişkilerini güçlendirir. Bu nedenle işletmeler ve tüketiciler için hizmet haberleri, bilinçli kararlar almak ve sektördeki gelişmeleri takip etmek için vazgeçilmez bir kaynaktır.
Servis haberleri nasıl hazırlanır?
Servis haberleri hazırlanırken dikkat edilmesi gereken bazı önemli adımlar vardır. Öncelikle haber değeri olan bir hizmetin ya da hizmet sektörü gelişiminin tespit edilmesi gerekmektedir. Daha sonra haberin ana fikri ve temel bilgileri toplanır. Kaynaklar ve uzman görüşleri araştırılır ve bilgiler doğrulanır. Haber sade, anlaşılır ve özgün bir şekilde yazılmalıdır. Başlık dikkat çekici olmalı ve haberin en önemli bilgisini yansıtmalıdır. Haberlerde 5N1K ilkesine (ne, nerede, ne zaman, neden, nasıl, kim) uyulmalıdır. Bu nedenle haber metni gözden geçirilmeli, dil ve yazım hataları düzeltilmelidir. Hazırlanan haberler ilgili hedef kitleye ulaşacak şekilde uygun medya kanallarında yayınlanır.
Hizmet haberleri nerede ve ne zaman yayınlanmalı?
Hizmet haberlerinin hedef kitleye ulaşmanın en etkili yolu seçilerek stratejik olarak yayınlanması gerekmektedir. İşin ve hizmetin türüne göre ilgili sektörün ortak medya platformlarında (örneğin sektör dergileri, web siteleri, işletmenin kendi platformları) ve sosyal medya kanallarında haberler yayınlanabilmektedir. Yayınlanma süresi haberin niteliğine ve hedef kitlenin çevrimiçi alışkanlıklarına göre belirlenmelidir. Örneğin iş dünyası ile ilgili haberler çoğunlukla mesai saatleri içerisinde yayınlanabilirken, tüketici odaklı haberler daha geniş bir zaman diliminde yayınlanabilmektedir. Haberleri uygun bir zamanda yayınlamak etkileşimi ve okuyucu katılımını artırabilir.
2 notes · View notes
karanliksular · 11 months
Note
Sadece mutluluğunun nedenini merak ettim
5N1K
1 note · View note
otadam · 2 years
Text
Bir aracı.
Sadece.
Kullanan da yöneten de mesajı alan da veren de mesaj da tamamen farklı.
Ben bir elim.
Kör sağır duygusuz düşüncesiz. Sadece bir aracı.
Gözlerin ardı.
Gören de değil görülen de.
Ses de değil konuşan da.
Ben sadece bir kelimeyim, dilden dile dolaşan.
Kimsenin ispat ve iddia edemediği. Sahip ve ait olamadığı.
Öyle bir kelime ki birkaç dilde karşılığı olsa da yaradılışın hiçbir köşesinde sabit bir tahtı yok.
Ne kraliyete ait ne bir köylü saflığı var.
Ne asil ne paçavra.
Birkaç anlama gelse de kimse sözlüğe alacak kadar sınırları çevirerek bir anlam yüklemeyi başarabilmiş değil. Nereden bakarlarsa oradan başka bir cümle kuruyorlar.
Hiçbir 5N1K sorusuna cevap veremiyorum ama beni cümleden çıkarınca anlam tamamen bozuluyor.
Atsan atılmıyorum satsan beş para etmez.
Ne doğa dönüştürüyor beni ne makine ayrıştırıyor.
Biyolojik ama elektronik denklemlerle de ifade edilebiliyorum.
Üstelik virüs de bulaşıyor ama ikisiyle de çökemiyor sistemim.
Ne bu yeryüzünün parçasıyım, ne bir sanal alem arayüzüyüm, ne de bir yer altı yabanisi.
3 büyük din, bilmem kaç yan, bilmem kaç ara, bilmem kaç felsefik inanış reddediyor beni.
Yine de hala nefes alıp lanetli adımlarımı iz niyetine bırakabiliyorum yer yüzüne.
Ama lütfen..
Bu son iş olsun..
2 notes · View notes
obsesifduygular · 2 months
Text
abi bi mesaj silindiyse vardir bi sebebi kendi hur irademle silme sansim var silmisim niye 5n1k yapiyosun anasini
Tumblr media
1 note · View note
sondakikamhaber · 1 day
Text
Ezan Okunurken Köpekler Neden Ulur?
Tumblr media
Ezan okunurken köpekler neden ulur? Köpekler, insanlardan çok daha gelişmiş bir işitme duyusuna sahiptir. İnsan kulağının duyamadığı frekanslarda sesleri algılayabilen köpekler, ezan okunduğunda yayılan ses dalgalarını daha yoğun bir şekilde hissedebilir. Ezanın melodik yapısı ve yüksek ses tonu, köpekler üzerinde farklı bir etki yaratarak, onların ulumasına neden olabilir. Bu durum, köpeklerin doğası gereği seslere karşı duyarlılığının bir yansımasıdır.
Köpekler, sosyal hayvanlar olarak doğal iletişim biçimlerini kullanarak çevreleriyle etkileşim halindedir. Uluma, köpeklerin sosyal bağlarını güçlendirmek veya dikkat çekmek için kullandıkları bir iletişim şeklidir. Ezan okunduğunda, köpekler bu sesi bir çağrı olarak algılayabilir ve bu nedenle uluma davranışını sergileyebilirler. Bu, köpeklerin sosyal yapısının bir parçası olarak değerlendirilebilir.
➡️ Haber Linki: https://www.sondakikam.com.tr/5n1k-icerikleri/ezan-okunurken-kopekler-neden-ulur/80
#Köpekler #Neden #5N1Kİçerikleri #Sondakikam
0 notes
pazaryerigundem · 2 months
Text
Esnek düşünce Alzheirmer’dan koruyor
https://pazaryerigundem.com/haber/183416/esnek-dusunce-alzheirmerdan-koruyor/
Esnek düşünce Alzheirmer’dan koruyor
Tumblr media
Zihinsel esnekliğin önemine dikkat çeken Tarhan, zihinsel esneklik geliştirme çabasına girmekten insanı alıkoyanın inatçılık olduğunu vurguladı. Esnek düşünce sahibi kişilerin Alzheimer olmadığına da dikkat çeken Tarhan, “İnatçılık, düşünce katılığı… Düşünce katılığı olan insanlar ön yargılarla hareket eder. Statükocu olurlar. Statükoculuk ve inatçılık kişinin zihinsel esnekliğinin en önemli düşmanıdır.” diye konuştu.
İSTANBUL (��GFA) – Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, zihinsel esneklik konusunu değerlendirdi.
ZİHİNSEL ESNEKLİĞİ OLMAYANLAR TEKRARA DÜŞÜYOR
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, zihinsel esneklikten kastedilenin yeni durumlara uyum sağlama becerisi olduğunu ifade ederek, “Aslında insanların zihinsel olarak yeni bilgileri kabul etme, öğrenmeye açık olma, esnek düşünebilme ve sorunlara farklı çözümler bulabilme kapasiteleri var. Bu çok hayati bir konu. Mesela hataları düzeltme yeteneği de zihinsel esnekliğe giriyor. Yeni öğrenme yöntemleri geliştirme de zihinsel esnekliğe giriyor. Zihinsel esnekliği olanlar evlendiği zaman, yeni bir şeyle tanıştığı zaman, yeni bir iş olduğu zaman başarılı oluyorlar. Zihinsel esnekliği olmayanlar ise aynı şeyleri tekrar ediyorlar.” dedi.
İnsanların öğrenme süreçlerinde deneme yanılma yöntemi üzerinde durulduğunu kaydeden Prof. Dr. Tarhan, bu modelde, hata yapan bir kişinin genellikle ikinci kez aynı hatayı yapmamayı öğrendiğini, ancak yaşam boyunca aynı hatayı bir kez bile tekrarlamamanın zor olduğunu, bu nedenle, her şeyi deneme yanılma yoluyla öğrenmeye insanın ömrünün yetmeyeceğini söyledi.
“ZİHİNSEL ESNEKLİĞİ OLMAYAN KİŞİLER AYNI HATAYI BİRDEN FAZLA YAPAR”
Bu noktada, akıllı insanların deneyimlerinden faydalandığına işaret eden Prof. Dr. Tarhan, zihinsel esnekliği olmayan kişilerin aynı hatayı birden fazla yaptıklarını, ancak, zihinsel esnekliği olan kişilerin bir problemle karşılaştıklarında, geçmiş tecrübelerini tarayarak, gelecekle ilgili tahminlerde bulunarak hızlı bir şekilde çözüm ürettiklerini anlattı.
Tumblr media
“İNSAN ZİHNİ BİLGİSAYAR YAZILIMINA BENZER ŞEKİLDE İŞLEYEN KARMAŞIK SÜREÇLERDEN OLUŞUYOR”
Zihinsel işlemlerin, insan zihninin bilgisayar yazılımına benzer şekilde işlediği karmaşık süreçler olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Tarhan, bunların doğuştan gelen yetenekler, öğrenilenler ve geliştirilenler olarak üç ana kategoride incelenebileceğini kaydetti.
Doğuştan gelen yeteneklerin, insanın doğduğu anda sahip olduğu genetik ve doğal yetenekler olduğunu, bu yeteneklerin, zihinsel süreçlerin temelini oluşturur ve bilgisayarın sabit programına benzer bir işlev gördüğünü anlatan Prof. Dr. Tarhan, “Öğrenilenler ise insanın yaşamı boyunca edindiği bilgi ve becerilerdir. Bu bilgiler aile, okul, deneyimler ve çevresel etkileşimler gibi faktörlerden gelir. Öğrenilenler, insanın zihinsel kapasitesini artırır ve geliştirmesine olanak tanır. Geliştirilenler ise öğrenilen bilgi ve becerilerin daha da ileri seviyeye taşınmasıdır.” dedi. 
HAFIZANIN ALTI SADIK BEKÇİSİ; 5N1K
Zihinsel esneklik becerilerinin çocuk yaştan kazanıldığını, bunun için de açık bir zihin sahibi olunması gerektiğini belirten Prof. Dr. Tarhan, iletişimcilerin kullandığı ve hafızanın altı sadık bekçisi diye bilinen 5N1K kuralına atıfta bulunarak, “Bu çok yönlü düşünme demek. Kim söyledi, ne söyledi, nerede söyledi, ne zaman söyledi, nasıl söyledi… Buna altı boyutlu düşünce deniyor. Bir bilgi geldiği zaman o altı tane networkü kullanıyor beyin.  O bilgi beyne kalıcı bilgi olarak kaydoluyor. Böyle durumlarda kaydetmek yetmiyor. Daha sonra onu açıklamak gerekiyor, tartışmak gerekiyor, ilişkilendirmek gerekiyor. Akıllı insan olaylar arasında doğru bağlantılar kurmayı başarabilen insandır. İlişkilendirme becerisidir bu. Zihinsel becerilerden biridir. Olayı başka şeyle ilişkilendirdiğin zaman hiç kimsenin duymadığını, hiç kimsenin görmediğini görebiliyorsun ve yakalayabiliyorsun. Farklı bakış açısı getirme, farklı seçeneklerle düşünebilme yani çok yönlü düşünme yapıyorsun.” diye bilgi verdi.
İNSAN, BEYNİN TÜM KAPASİTESİNİ KULLANABİLİR
Bazıları ‘İnsan beyninin yüze 10’unu kullanıyor.” dediğini dile getiren Prof. Dr. Tarhan, “Hayır. İnsan, beyninin her zaman her kapasitesini kullanabilir. O şehir efsanesi. Öyle yüzde 10 diye bir şey yok. İnsan beyninde müthiş bir kapasite var. Hepsini de kullanabilir, hiçbirini de kullanmayabilir. Einstein bir gün eğlenen genç grubu görmüş. Hiç düşünmüyor sadece eğleniyor. Demiş ki ‘Bunlara koca beyne lüzum yok ki bir omurilik yeterli.’ Beyni kullanma meselesi bu. Bize beyin gibi bir cihaz verilmiş yaratılıştan. Müthiş bir özgür irade verilmiş. Diğer hiçbir canlıda olmayan anlam arayışı verilmiş. Sorgulama becerisi verilmiş. Geçmişi geleceğe sorgulama, varoluşu sorgulama… Bütün bunları yaparken yeni durumlara uyum sağlama becerisi var. Devamlı gelişme var. Yeni bilgileri kabul etme, öğrenmeye açık olma. Sorunlara çözüm bulabilme. Beynimizi geliştiren bir şey bu. Onun için sorundan kaçmak yerine o sorunu nasıl çözeceğim diye beynimizi zorlarsak esnek düşünce gelişiyor.” diye konuştu.
ELEŞTİRİYE AÇIK OLMA, ESNEK DÜŞÜNCE GELİŞTİRMENİN ÖNEMLİ BİR PARÇASI
Esnek düşünce geliştirmenin, zorluklarla başa çıkma ve yeni çözümler bulma becerisiyle yakından ilişkili olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tarhan, zorluklardan kaçınan ve kolayı tercih eden kişiler ile itaat kültürlerinde büyüyen bireylerin, genellikle zihinsel becerilerini geliştiremediklerini ve yönetilen konumunda kaldıklarını, bu durumun, yeni fikirler geliştirmeyi ve keşif yapmayı engellediğini dile getirdi.
Eleştiriye açık olmanın, esnek düşünce geliştirmenin önemli bir parçası olduğunu ifade eden Prof. Dr. Tarhan, “Eleştiri, insanların hatalarını görmelerini ve düzeltmelerini sağlar. Eleştiriye kapalı olanlar, yeni durumlara uyum sağlamakta zorlanabilirler ve başarılarına rağmen gelişme fırsatlarını kaçırabilirler.” dedi.
“ESNEK DÜŞÜNCESİ OLAN ALZHEİMER OLMUYOR”
Zihinsel esneklik geliştirme çabasına girmekten insanı alıkoyanın inatçılık olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tarhan, şöyle devam etti:
“İnatçılık, düşünce katılığı… Düşünce katılığı olan insanlar ön yargılarla hareket eder. Alışkanlıklarla hareket eder. Sahip oldukları zihinsel konforlarla hareket ederler. Yeni durumlara karşı kendilerine kapatırlar. Statükocu olurlar. Statükoculuk ve inatçılık kişinin zihinsel esnekliğinin en önemli düşmanıdır. 
Mücadeleci ruhta olanlar zihinsel esnekliğe daha açık oluyorlar. Ve beyinlerinin büyük kapasitesini kullanıyorlar. Devamlı kullanabiliyorlar, geliştiriyorlar. Yeni durumlar açık olmak, yeni şeyler öğrenmek demek de aslında beynimizi maksimum kullanmak demek. Yani beynimiz öyle bir organ ki 100 milyar üzerinde hücre var. Bu hücre arasında her hücrenin bir hücrede 5 bin 10 bin bağlantısı var. Beyin yeni hücre, büyüme faktörü üretiyor. Yeni deneyimler açık kişilerde beyin, yeni kök hücre üretiyor. O kök hücre beyinle göç ediyor ve başka yerlerde bağlantı kuruyor. Esnek düşüncesi olan kişiler Alzheimer falan olmuyor. Alzheimer geni varsa bile kullandıkları için beyni olmuyor. Beyin ya kullan ya kaybet kuralıyla çalışıyor. Kuyu gibi su çektikçe çalışıyor. Beyni çok kullanmak için zihinsel esnekliğe, öğrenmeye açık olmak gerekiyor. Zihinsel sorgulamaya açık olmak gerekiyor. Eleştiriye açık olmak önemli.” 
ÜMİT DUYGUSU BEYNİ ÇALIŞTIRIYOR
Beyni en çok çalıştıran şeylerin iyileşme beklentisi ve ümit duygusu olduğunu ifade eden Prof. Dr. Tarhan, “İyimser, iyileşme beklentisi olan, ümit duygusu yüksek kişiler ve yeni deneyimlere açık olan kişiler… Bunlar halk arasında şanslı olarak bilinir. Bununla ilgili bir test yapılıyor. Hep şanslı bilinen kişilerin ortak özellikleri nedir diye araştırıyorlar. Birincisi, ümit duygusu yüksek kişiler. İkincisi iyimser, olayları pozitif bakan kişiler. Üçüncü de zora talip olan yeni deneyimlere açık olan kişiler. Bu özellikleri dolayısıyla bu kişiler şanslı zannediliyorlar.” dedi.
YENİLİĞE AÇIK KİŞİLER PANİK YAPMIYOR
Farklı deneyimlere açık olma, yeni şeyler öğrenme, farklı bakış açıları kazanma ve ümit duygusunu korumanın zihinsel esnekliği artırdığına işaret eden Prof. Dr. Tarhan, zihinsel esnekliğin otomatik düşünceleri ve negatif önyargıları aşmayı sağladığını dile getirdi.
Prof. Dr. Tarhan, beynin en iyi öğrenme dalgası olan alfa dalgalarının artırılmasının da zihinsel esnekliği desteklediğini kaydederek, “Yeniliğe açık kişiler ve stres altında panik yapmazlar. Soğukkanlı olabilirler. Bu nedenle zihinsel esneklik kendini değiştirme gücüdür aynı zamanda. Durumlara uyum sağlama becerisidir.” dedi. 
STATÜKOCULAR ÖĞRENEMİYOR
İnsan en iyi nasıl öğrenir diye yapılan çalışmalara işaret eden Prof. Dr. Tarhan, şunları dile getirdi:
“Nörobilim 1995’li yıllardan sonra bir menzile girdi. Beyin daha çok keşfedildi. Beynin yeni hücre ürettiği öğrenildi. Duygular da öğrenmenin bir boyutuymuş anlaşıldı. 2000’li yıllarda Kahneman isimli bir psikolog ‘insan homo economicus değil, homo psikolojicustur’ dedi. Yani insan karar verirken sadece akılla karar vermiyor. Rasyonel aktör insanın psikolojisidir. Yatırım yaparken sevdiği alanlara yatırım yapıyor. Taktir övgü, güven duygusu insanı daha çok yatırıma alışverişe teşvik ediyor. Yatırım yaparken sadece kar zarar analizi değil, insanın psikolojik ihtiyaçlarını göz önüne almak gerekiyor.  Bir paradigma dönüşümü yaşandı. Bu aslında zihinsel esnekliği kazandıran bir şey oldu. 
İnsan maddesel, mekanik bir varlık değil, materyal bir varlık değil. İnsan psikolojik bir varlık. Statükocu olan insanlar öğrenemez. Hesaplayıp riske gireceksin. Riske girmeyen insan yeni şeyler öğrenemez hayatta. Onun için yeni deneyimlere açık olmak önemli.”
BEYİN YAŞLANDIKÇA BECERİ KAZANIYOR
İnsanlara beynini geliştirmek için önerilerde de bulunan Prof. Dr. Tarhan, “Kişiler günlük yaşamında ihtiyaçlara göre değişiklikler yapmalı. Her gün aynı yoldan gitmemeli. Her gün aynı yerden alışveriş yapmamalı. Her gün aynı şeyi giymemeli. Alışkanlıklarını değiştirmek önemli. Beynin her tarafını çalıştırdığı için beyin yaşlanmıyor. Beynimiz, yaşlandıkça, yaş ilerledikçe gelişiyor. Küçülse de gelişiyor beyin. İlginç bir organ. Beynindeki beceri yaşlandıkça artıyor.” dedi.
Tumblr media
  BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
sillagen · 1 year
Text
Kendime 5N1K soruları sorarak durduk yere iç huzurumu Finlandiya'da bir sahil kasabasına yollarım.
9 notes · View notes
piksel · 7 months
Note
kaç yaşındasın
abla napican ya sekiz yuz tane 5n1k sorusu sormussun
1 note · View note
Photo
Tumblr media
💎 5N1K Yöntemi 💎 ✅ Ne, Nerede, Ne Zaman, Neden, Nasıl ve Kim sorularına yanıt arayan,kök nedene doğru yol alan bir yaklaşımdır. ✅ Problemin tam olarak anlaşılmasını sağlayarak sürekli gelişimi destekler... #denizli #denizliözeleğitim #denizliözeleğitimverehabilitasyonmerkezi #denizlirehabilitasyonmerkezleri #denizliotizmokulu #eniyiözeleğitimverehabilitasyonmerkezleri #denizlieniyiaileterapisi #başarıpusulası #basaripusulasi #özeleğitimoyunterapisi #özeleğitim #destekeğitim #bireyseleğitim #rehabilitasyon #öğrenmegüçlüğü #disleksi #downsendromu #dikkateksikligi #dikkatgeliştirme #otizm #otizmspektrumbozukluğu #otizmspektrum #görselalgı #işitselalgı #isitmeeğitimi #dilkonuşma #keşfet #pamukkale #merkezefendi
0 notes
zoifos · 8 months
Text
Tabii ki! İşte 10 düşünme metodu:
1. DMAIC (Tanımla, Ölç, Analiz Et, İyileştir, Kontrol Et)
2. SWOT Analizi (Güçlü Yönler, Zayıf Yönler, Fırsatlar, Tehditler)
3. 5N1K (Kim, Ne, Neden, Ne Zaman, Nerede, Nasıl)
4. Pareto Analizi (En önemli sorunları belirleme ve önceliklendirme)
5. Kök Neden Analizi (Sorunun temel nedenini bulma)
6. Beyin Fırtınası (Yaratıcı fikirler üretmek için grup tartışması)
7. 6 Sigma (Kalite iyileştirme ve hata azaltma metodolojisi)
8. Fishbone Diyagramı (Sorunların nedenlerini kategorize etme)
9. 5W1H (Kim, Ne, Neden, Ne Zaman, Nerede, Nasıl)
10. İçerik Analizi (Metin veya verileri analiz etme ve desenleri belirleme)
Bu düşünme metotları, farklı sorunları analiz etmek, çözüm üretmek ve karar vermek için kullanılabilir. Her biri farklı yaklaşımlar sunar ve senin ihtiyaçlarına göre seçebilirsin. Umarım bu bilgiler işine yarar!
0 notes