Tumgik
#Bir dakika bekleyin
musfika-hanim · 1 year
Text
ne macera dolu bir gündü.. hepiniz uyumuşsunuz belli ki kendi kendime konuşayım blraz.
bugün 16.20'de denizli izmir trenimlz vardı. kızım "anne tren garı yarım saatlik yol en fazla, bir saat kala çıkarız evden" dedi. tamam dedik. bindik minibüse, yarım saat yol gittik ama hâlâ yarısına gelemedik yolun. neyse diyoruz daha yarım saatimiz var inşallah yetişirlz. şoföre soruyoruz abla kestirme falan gideriz yetişirlz inşallah diyo. ama yok yol ilerlemiyor tıklım tıklım her yer malum bayram öncesi. napalım dedik şoföre "abla taksiyi deneyin ama sanmam bu trafikte yetiştirsin tabana kuvvet" dedi. indik minibüsten büyük kızçe önde koşturuyor, yol yürüme mesafesi 20 dk gösteriyor ve trenin kalkmasına da o kadar var. ortancanın elinde orta boy valiz sürükleye sürükleye büyük kızçenin peşinden, küçük onunla, bende arkalarından gözümden kaybetmeden hızlıca yürüyorum. taksi görüyoruz durduruyoruz imkansız yetiştiremem diyor biz yola hızlı gonzalez gibi tutunmaya devam ediyoruz. büyük kızçe gözden kayboldu, önden gideyim de hareket etmesin düşüncesinde. neyse trenin kalkmasına tam 5 dk kala büyük kızçe yetişiyor, lütfen 2-3 dakikaya burdalar bekleyin diyor güvenlik görevlisi imkansız diyor, başka kiminle görüşebilirim diyo müdürün odasını gösteriyor müdür bey de bir dakika bile bekleyemeyiz diyo ve maalesef yetişmemize 3 dk kala tren fiyuuuu gidiyor. hayatımda hiçbir şeye yetişmek için bu kadar hızlı hareket ettiğimi hatırlamıyorum, dizlerim hâlâ uyuşuk. kızlar da öyle. neyse vardık kızımın yanına zavallım pancar gibi olmuş "ayaklarım benden bağımsız koşturdu anne, gerçekten şaşkınım ben bu bayram öncesi kalabalığı hiç düşünemedim ama zaten erken de çıktık, sinirden ağlayacağım şimdi" diye sesi titriyor. Allah şahit ki ne parasındayım ne de üzüntüsünü yaşıyorum, sana üzüldüm mahvettin kendini yetişmek için dedim. ben dinlenirim geçer diyo. hayatımızda ilk kez bir vasıtayı kaçırdık. onlara da dedim şu an ne içim sıkıldı ne de tren gitti diye üzülüyorum. tarifsiz blr rahatlık var hayırlısı olsun ki vardır muhakkak bir hayr.. bilseydik kaçıracağız koşturmazdık o sıcakta o kadar :)
velhasılı kelam tren kaçtı, bir buçuk saat sonrası trene bilet aldık izmir'e geldik. elhamdülillah sağ salim geldik. ne biletin yanan parasında ne derdindeyim. insan hayatta her şeyi görür yaşarmış bununla yüzleştim. sağlık olsun yeter ki..
8 notes · View notes
cooladanal · 1 year
Text
Bu bir bilgidir umarım işinize yarar.
Bacak Arası Kararması Nasıl Geçer? Bir kabın içine 3 yemek kaşığı Hindistan cevizi yağı ile yarım limonun suyunu alıp karıştırın. Elde ettiğiniz bu karışımı iç basen bölgesine uygulayıp 15 dakika kadar buraya masaj yapın. Ardından, ılık su ve bezle durulayın. 1 yemek kaşığı hafif ekşi lor ve yarım limon suyunu uygun bir kabın içinde karıştırın. Üzerine bir tutam zerdeçal ve un ilave edin. Bu karışımı iç baldır kısmına uygulayıp kurumasını bekleyin. Daha sonra, dairesel hareketler ile yavaş yavaş temizleyin. 1 tatlı kaşığı şeker, 1 yemek kaşığı bal ve yarım limon suyunu karıştırıp macun kıvamına getirin. Hazırladığınız bu karışımı iç baldır bölgenize şeker kaybolana kadar dairesel hareketler ile sürüp 10 dakika bekletin. Sonrasında, cildinizi su ile yıkayın. Soyulmuş 1 adet salatalığı rendeleyip üzerine 1 çorba kaşığı sandal ağacı tozu ve limon suyunu ilave edin. İyice karıştırdıktan sonra iç baldır üzerine uygulayıp kurumasını bekleyin. Sonrasında, su ile durulayın. Soyulmuş ve rendelenmiş yarım patatesin üzerine domates suyu ile 1 çorba kaşığı bal ekleyip karıştırın. İç baldır üzerine uygulayın ve daha sonra, su ile cildinizi yıkayın.
10 notes · View notes
hayirlokmasi · 10 months
Text
Hayır Lokması
Hayır Lokması
Hayır Lokması, Türk kültüründe önemli bir yere sahip olan geleneksel bir uygulamadır. Bu yazıda, Hayır Lokmasının tarihçesi, anlamı, nasıl hazırlandığı ve ne zaman ve neden sunulduğu gibi konuları ele alacağım.
Hayır Lokması Nedir?
“Hayır Lokması” Türk kültüründe bir gelenektir ve genellikle özel günlerde, kutlamalarda veya önemli olaylarda sunulan bir tür tatlıdır. Bu lokma, genellikle hamurdan yapılan küçük toplar şeklinde olup, genellikle şeker şurubu veya bal ile tatlandırılır. Hayır lokması, topluca paylaşım ve kutlama amacıyla dağıtıldığı için adını bu gelenekten almıştır.
Hayır lokmaları genellikle düğünlerde, nişan törenlerinde, doğum günlerinde, bayramlarda, mezuniyet törenlerinde ve diğer özel günlerde misafirlere ikram edilir. Bu tatlı, genellikle bir araya gelen insanlar arasında sevgi, mutluluk ve dayanışma hissini pekiştirmek için kullanılır. Ayrıca, hayır kurumlarının düzenlediği etkinliklerde de bu tatlılar dağıtılabilir.
Hayır lokması geleneği, Türk kültüründe önemli bir yer tutar ve topluluklar arasında birlik ve beraberliği simgeler.
Tarihçesi ve Anlamı
Hayır Lokması, Türk kültüründeki sosyal yardımlaşma ve dayanışma geleneklerinin bir parçasıdır. Bu geleneğin kökeni, Osmanlı İmparatorluğu dönemine dayanmaktadır. Hayır lokması, özellikle toplulukların, ailelerin veya bireylerin mutlu bir olayı paylaşmak, sevinçlerini diğer insanlarla birlikte yaşamak amacıyla hazırladığı bir tatlıdır.
Hayır kelimesi, Türkçe’de yardım, iyilik veya hayır işleri anlamına gelir. Bu bağlamda, Hayır Lokmasının temel anlamı toplum içindeki dayanışma, sevgi ve yardımlaşma duygularını simgeler. Bu tatlı, bir olayın sevincini, bir kutlamanın mutluluğunu veya bir başarının coşkusunu diğer insanlarla paylaşma amacını taşır.
Hayır Lokması, genellikle düğünler, nişan törenleri, doğum günleri, bayramlar, sünnet düğünleri, mezuniyet törenleri gibi özel günlerde, hatta acılı zamanlarda dağıtılır. Hayır lokması dağıtmak, hem bir geleneksel adettir hem de toplum içinde birlik ve dayanışma duygularını güçlendirir.
Bu gelenek, zamanla farklı bölgelerde ve topluluklarda farklı varyasyonlara sahip olmuş olabilir, ancak temelde sosyal bağları güçlendirmeye yönelik bir amaca hizmet eder. Hayır Lokması, Türk toplumlarında güçlü bir paylaşma ve yardımlaşma kültürünü yansıtan anlamlı bir geleneğin bir parçası olarak günümüzde de devam etmektedir.
Nasıl Hazırlanır?
Hayır Lokması hazırlamak için geleneksel tariflere göre birkaç farklı yöntem bulunabilir. Aşağıda, genel bir Hayır Lokması tarifi verilmiştir. Ancak, tarifler kişisel tercihlere, bölgesel farklılıklara ve aile geleneklerine göre değişebilir. İşte temel bir Hayır Lokması tarifi:
Malzemeler:
4 su bardağı un
1 paket yaş maya veya yarım paket kuru maya
1 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı şeker
Yaklaşık 2 su bardağı ılık su
Şerbet İçin:
4 su bardağı su
4 su bardağı şeker
Birkaç damla limon suyu (isteğe bağlı)
Hazırlık:
Maya, şeker ve tuz hariç diğer malzemeleri geniş bir kaba alın.
Maya, şeker ve tuzu ekleyin. Hamuru yoğurun ve elastik bir kıvam alana kadar su ekleyerek devam edin.
Hamurun üzerini örtün ve mayalanması için sıcak bir ortamda yaklaşık bir saat bekletin.
Mayalanan hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp yuvarlayarak minik toplar şeklinde hazırlayın.
Hazırlanan topları yağlı kağıt serilmiş bir tepsiye dizin ve üzerini örtüp tekrar mayalanmaya bırakın. Yaklaşık 15-20 dakika kadar mayalanmalarını bekleyin.
Mayalanan topları önceden ısıtılmış yağda kızartın. Altın rengini alana kadar ara ara karıştırarak kızartma işlemini gerçekleştirin.
Şerbet için su ve şekeri karıştırın, kaynamaya bırakın. Kaynadıktan sonra limon suyu ekleyebilirsiniz. Şerbeti ocaktan alın ve soğumaya bırakın.
Kızaran hayır lokmalarını sıcak şerbete atın ve iyice şerbeti çekmeleri için bekletin.
Şerbeti çeken hayır lokmalarını bir servis tabağına alarak üzerine isteğe bağlı olarak ceviz veya hindistancevizi serpiştirip servis edebilirsiniz.
Bu temel tarif, kişisel tercihlere ve bölgelere göre değiştirilebilir. Bazı yörelerde tarife farklı baharatlar, süt veya yoğurt ekleyerek kendine özgü bir lezzet katılabilir.
Tumblr media
Neden Sunulur?
Hayır Lokması, genellikle özel günlerde, kutlamalarda veya önemli olaylarda sunulan bir geleneksel tatlıdır. Bu tatlı, adından da anlaşılabileceği gibi “hayır” kavramıyla ilişkilidir ve topluluk içinde yardımlaşma, dayanışma ve sevgi gibi pozitif duyguları simgeler. İşte Hayır Lokmasının sunulmasının bazı temel nedenleri:
Paylaşma ve Dayanışma: Hayır Lokması, bir olayın sevincini bir arada paylaşma, birbirine destek olma ve dayanışma duygularını simgeler. Bu, özellikle düğünler, nişanlar, doğum günleri gibi sevinçli olaylarda topluluğun bir araya gelmesi ve birbirine duygusal destek sağlaması amacıyla sunulabilir.
Mutluluk ve Kutlama: Hayır Lokması, özel günlerdeki mutluluğu ve kutlamayı vurgular. Bu tatlı, bir başarı, mezuniyet, doğum, nişan veya düğün gibi sevinçli olaylarda, o olayın coşkusunu artırmak için misafirlere ikram edilir.
İyilik ve Hayır İşleri: “Hayır” kelimesi, Türkçe’de iyilik, yardım ve hayır işleri anlamına gelir. Hayır Lokmasının sunulması, topluluk içindeki güzellikleri, iyilikleri ve hoşgörüyü vurgular. Bu tür gelenekler, toplumda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürünü güçlendirebilir.
Misafirlere Saygı: Hayır Lokması, misafirlere duyulan saygının bir ifadesi olarak sunulabilir. Bu, ev sahiplerinin misafirlerine özel bir tatlı ikram etmek suretiyle misafirlere olan sevgi ve hoşgörülerini göstermeleri anlamına gelir.
Gelenek ve Ritüel: Hayır Lokması, Türk kültüründe köklü bir gelenektir ve birçok aile veya topluluk bu geleneği yaşatmaya önem verir. Bu nedenle, özel günlerde Hayır Lokması sunma adeti, geleneksel bir ritüel olarak devam eder.
Hayır Lokmasının sunulması, genellikle sevgi, mutluluk, dayanışma ve iyilik duygularını vurgulayan güzel bir gelenektir. Bu tatlı, bir olayın coşkusunu ve sevincini paylaşmanın yanı sıra topluluk içindeki sosyal bağları güçlendirmeye yönelik bir amaca hizmet eder.
Hayır Lokması Fiyat
Hayır Lokması fiyatları, çeşitli faktörlere bağlı olarak değişebilir ve coğrafi konum, malzeme kalitesi, hazırlık süreci, sunulan hizmet gibi etkenler fiyatları etkileyebilir. Ayrıca, lokma dağıtımının bir catering hizmeti tarafından mı yoksa bireyler tarafından mı yapılacağı da fiyatları belirleyen önemli bir faktördür.
Genel olarak, Hayır Lokması fiyatlandırması aşağıdaki unsurları içerebilir:
Lokma Sayısı: Lokma paketlerinin içindeki lokma sayısı fiyatları etkileyen temel unsurlardan biridir. Daha büyük bir etkinlik için daha fazla lokma gerekebilir ve bu da maliyeti artırabilir.
Malzemelerin Kalitesi: Kullanılan malzemelerin kalitesi, özellikle un, şeker, yağ gibi ana bileşenlerin kalitesi, fiyatları etkileyebilir. Yüksek kaliteli malzemeler genellikle maliyeti artırır.
Sunum ve Süsleme: Lokma sunumunun özel bir tasarım veya süsleme içermesi durumunda, bu da fiyatı artırabilir. Özel taleplere göre hazırlanan, renkli şekerlemeler veya süslemeler içeren lokmalar genellikle daha fazla emek ve malzeme gerektirir.
Servis ve Taşıma: Hayır Lokmasının teslimatı, servisi ve taşıma hizmetleri de fiyatları etkileyen unsurlar arasındadır. Bu hizmetleri içeren paketler genellikle daha kapsamlı bir maliyetle gelir.
Etkinlik Boyutu: Lokma dağıtımı için düzenlenecek etkinliğin büyüklüğü de fiyatları belirleyen bir faktördür. Daha büyük etkinlikler için genellikle daha fazla lokma ve hizmet gerekebilir.
Hayır Lokması fiyatları bölgesel farklılıklar gösterebileceği gibi, sağlanan ek hizmetlere ve lokmanın özel taleplere uygun olarak hazırlanıp hazırlanmadığına göre de değişiklik gösterebilir. En güncel fiyat bilgileri almak için yerel lokanta, pastane veya catering hizmeti sağlayıcılarıyla iletişime geçmek önemlidir.
Tumblr media
İstanbul Hayır Lokması
İstanbul, tarih boyunca birçok kültürün izlerini taşıyan eşsiz bir şehir olmuştur. Bu zengin tarih ve kültür mirası, İstanbul’u hem tarih severlerin hem de geleneklere büyük bir önem verenlerin ilgisini çeker. İstanbul’un geleneksel lezzetlerinden biri de Hayır Lokmasıdır. Hayır Lokması, bu büyülü şehrin sokaklarında, düğünlerden bayramlara, kutlamalardan özel günlerin coşkusuna kadar birçok farklı etkinlikte sunulan geleneksel bir tatlıdır.
İstanbul Hayır Lokması, sadece lezzeti ile değil, aynı zamanda taşıdığı anlam yükü ile de dikkat çeker. Bu özel lezzet, İstanbul’un tarihinde derin kökler bulan sosyal dayanışma ve yardımlaşma kültürünü temsil eder. İstanbul, tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış, bu da şehri zengin bir kültürel mozaiğe dönüştürmüştür. Hayır Lokması da, bu karmaşık kültürel geçmişin bir yansıması olarak günümüze kadar gelmiştir.
İstanbul’un çeşitli semtlerinde, mahalle aralarında veya tarihi mekanlarda karşılaşabileceğiniz Hayır Lokması tezgahları, sıcaklığı ve lezzeti ile insanları cezbetmektedir. Genellikle nişan, düğün gibi sevinçli anlarda, doğum günleri veya bayramlarda bu lezzetli tatlı, aileleri ve toplulukları bir araya getirmenin bir yolu olarak hizmet verir. Bu anlamlı geleneğin yaşatılması, İstanbul’un sosyal dokusunu güçlendiren ve bir arada tutan unsurlardan biridir.
İstanbul Hayır Lokmasının hazırlanışı, genellikle geleneksel tariflere dayanır. Un, maya, şeker ve su gibi temel malzemelerle yapılan bu tatlı, özel bir şerbetle buluşarak benzersiz bir lezzet profili ortaya çıkarır. Hazırlanan lokmalar, genellikle el emeğiyle şekil verilen küçük toplar halinde sunulur ve misafirlere dağıtılır.
İstanbul Hayır Lokmasının sokaklarda ve meydanlarda karşılaşılan bu geleneksel lezzeti, şehrin kültürel zenginliğini ve insanların birbirine olan sevgi, saygı ve dayanışma duygularını simgeler. Bu tatlı, bir olayın mutluluğunu paylaşmanın, sevinçleri bir arada yaşamanın ve topluluk bağlarını güçlendirmenin bir aracı olarak İstanbul’un renkli ve canlı atmosferinde öne çıkar. İstanbul Hayır Lokması, şehrin geleneksel damak tadını, tarihi derinliklerini ve kültürel zenginliklerini yansıtan bir lezzet olarak hafızalarda kalır.
Mobil Hayır Lokması
Mobil Hayır Lokması, geleneksel tatları modern bir yaklaşımla birleştiren ve insanlara hızlı ve pratik bir şekilde ulaştıran bir hizmet modelidir. Bu mobil lokma hizmeti, özel günlerde, etkinliklerde veya kutlamalarda misafirlere sunulacak lezzetli bir tatlı alternatifi sunar. Geleneksel Hayır Lokmasının sokaklara taşınması, bu eşsiz lezzetin daha geniş bir kitleye ulaşmasını sağlar.
Mobil Hayır Lokmasının cazibesi, esneklik ve erişilebilirlikle ilgilidir. İnsanlar, bu hizmet sayesinde özel günlerini veya etkinliklerini renklendirebilecekleri, unutulmaz bir tatlı deneyimi yaşayabilecekleri bir seçeneğe sahiptir. Bu mobil lokma tezgahları, genellikle özel olarak tasarlanmış araçlar üzerinde veya taşınabilir tezgahlarda hizmet verir ve istenen konuma kolayca ulaşabilir.
Mobil Hayır Lokması sunan işletmeler, genellikle geleneksel tariflere sadık kalarak lezzetli bir ürün ortaya çıkarır. Un, maya, şeker ve su gibi temel malzemeler, mobil lokma tezgahlarında ustalıkla bir araya getirilir. El emeğiyle şekil verilen küçük toplar, özel bir şerbetle buluşturularak misafirlere sunulur. Bu hizmet, lokma tatlısının taze ve sıcak bir şekilde, anında servis edilmesini mümkün kılar.
Mobil Hayır Lokması, özellikle düğünler, nişanlar, doğum günleri, açılışlar, festivaller ve diğer özel etkinliklerde tercih edilen bir hizmettir. Bu mobil tezgahlar, konuklara anında tatlı bir sürpriz sunarak etkinliğin atmosferini daha da özel kılar. Ayrıca, bu hizmet modeli, organizatörlerin ve ev sahiplerinin misafirlere geleneksel bir tatlı ikram etme isteğini hızlı ve pratik bir şekilde gerçekleştirmelerine olanak tanır.
Mobil Hayır Lokması, günümüzde şehirlerde ve etkinliklerde sıkça karşılaşılan bir lezzet trendi haline gelmiştir. Bu hizmet modeli, geleneksel lezzetleri modern yaşam tarzına uyarlayarak insanlara keyifli bir tatlı deneyimi sunar ve aynı zamanda kültürel mirası günümüzle buluşturarak yaşatma fonksiyonunu üstlenir. Bu sayede, insanlar mobil lokma tezgahları etrafında bir araya gelir, lezzetli bir tatlıyla birlikte keyifli anlar yaşarlar.
Lokma Döktürme
Lokma döktürme, özel günlerde, kutlamalarda veya toplu etkinliklerde insanlara dağıtılmak üzere hazırlanan sıcak ve taze lokmaların, genellikle bir şömine veya büyük kazan gibi özel bir yerde dökülmesi işlemidir. Bu gelenek, sevinçli ve özel anlarda toplulukların bir araya gelmesini, dayanışma ve birlik duygularını güçlendirmeyi amaçlar. Lokma döktürme sadece lezzetli bir tatlı sunmakla kalmaz, aynı zamanda bu paylaşılan deneyim sayesinde insanları bir araya getirir.
Lokma döktürme geleneği, özellikle Türk kültüründe köklü bir yer bulmuştur. Bu geleneğin temelinde, sevinçli olayların paylaşılması, topluluğun bir araya gelmesi ve birlikte geçirilen zamanın anlamı yatar. Lokma döktürme, genellikle düğünlerde, nişan törenlerinde, bayramlarda, mezuniyet kutlamalarında ve diğer özel günlerde tercih edilir.
Bu özel etkinlikte, genellikle bir şef veya ustabaşı, büyük bir kazan içerisinde sıcak yağda pişirilmiş olan lokmaları ustalıkla döktürür. Lokma dökme işlemi sırasında çıkan sesten dolayı ortamda coşkulu bir atmosfer oluşur. Ardından, hazırlanan sıcak lokmalar genellikle şeker şurubu veya bal ile tatlandırılır ve misafirlere dağıtılmak üzere servis edilir.
Bu gelenek, sadece lezzetli bir tatlı sunma amacını aşarak, topluluk içinde dayanışma ve sevinç duygularını pekiştirme işlevini yerine getirir. Lokma döktürme, aynı zamanda paylaşmanın, yardımlaşmanın ve bir arada olmanın önemini vurgular. İnsanlar, bu anlam dolu etkinlik sayesinde bir araya gelir, güler yüzle paylaşılan lokmaları alır ve bu özel anın tadını birlikte çıkarır.
Günümüzde lokma döktürme geleneği, geleneksel dokusunu koruyarak modern etkinliklerde de sıkça görülmektedir. Restoranlar, düğün organizasyonları, festival ve konser alanları gibi birçok yerde, bu gelenek devam ettirilir ve insanların unutulmaz bir deneyim yaşamalarına olanak tanır. Lokma döktürme, sadece bir tatlı sunma pratiği değil, aynı zamanda insanların birbirleriyle bağ kurmasını ve anlamlı anıları paylaşmasını sağlayan güçlü bir gelenektir.
Lokma Döktürme Fiyatları
Lokma döktürme fiyatları, bir dizi faktöre bağlı olarak değişebilir ve bu faktörler, etkinlik türü, lokma miktarı, servis sağlayıcının profesyonelliği ve hizmetin detayları gibi unsurları içerebilir. İşte lokma döktürme fiyatlarını etkileyen bazı temel faktörler:
Etkinlik Türü ve Ölçeği: Lokma döktürme hizmetinin sunulacağı etkinliğin türü ve ölçeği, fiyatları önemli ölçüde etkiler. Düğünler, nişan törenleri, doğum günü partileri, kurumsal etkinlikler veya festivaller gibi büyük ölçekli etkinliklerde lokma döktürme hizmeti talep ediliyorsa, genellikle daha fazla lokma ve personel gerekeceğinden fiyatlar artabilir.
Lokma Miktarı: Tabii ki, lokma döktürme fiyatları, dökülecek lokma miktarına bağlı olarak belirlenir. Misafir sayısına ve etkinliğin büyüklüğüne bağlı olarak, daha fazla lokma talebi genellikle maliyeti artırır.
Servis Sağlayıcının Profesyonelliği: Lokma döktürme hizmeti sağlayan firmanın deneyimi, profesyonelliği ve referansları, fiyatları etkileyen önemli bir faktördür. Tecrübeli ve kaliteli hizmet sunan firmalar genellikle daha yüksek fiyatlarla çalışabilir.
Hizmet Detayları: Lokma döktürme hizmeti genellikle lokma pişirme, şerbetleme, dökme, sunum ve misafirlere dağıtım gibi çeşitli aşamalardan oluşur. Firma tarafından sunulan hizmet detayları ve ekstralar, fiyatları etkileyebilir. Örneğin, özel süslemeler, özel sunumlar veya ekstra personel istekleri maliyeti artırabilir.
Lokasyon: Lokma döktürme hizmeti, etkinliğin gerçekleşeceği konuma bağlı olarak fiyatlandırılabilir. Uzak veya ulaşım zorluğu olan bölgelere hizmet sağlanacaksa, bu da maliyeti etkileyebilir.
Lokma döktürme fiyatları genellikle paket bazında sunulur ve paket içeriği yukarıdaki faktörlere göre özelleştirilebilir. Bu paketler genellikle lokma miktarını, servis süresini, personel sayısını ve sunum detaylarını içerir.
Unutulmamalıdır ki, fiyatın yanı sıra, lokma döktürme hizmeti sağlayıcısının deneyimi, güvenilirliği ve referansları da dikkate alınmalıdır. Etkinlik sahipleri, ihtiyaçlarına en uygun hizmeti sunan profesyonel bir lokma döktürme firması ile işbirliği yaparak etkinliklerini unutulmaz kılabilirler.
Sizde Hayır Lokması Döktürmek İstiyorsanız Bizi Şimdi Arayın: 0532 547 89 23
2 notes · View notes
kalicioje · 1 year
Text
Kalıcı oje (gellish) çıkarma işlemi, doğal tırnaklarınıza veya tırnak yüzeyinize zarar vermeden dikkatli bir şekilde yapılmalıdır. İşte kalıcı ojeyi nasıl çıkarabileceğinizi adım adım açıklayan bir rehber:
Malzemeler:
Aseton bazlı kalıcı oje çözücü
Alüminyum folyo
Pamuk pedleri
Biraz pamuk
İnce tırnak törpüsü (isteğe bağlı)
Cilt kremi veya vazelin (cildi korumak için)
Adım 1: İlk olarak, ellerinizi ve tırnak etrafındaki cildi cilt kremi veya vazelin ile koruyun. Bu, asetonun cilde zarar vermesini önler.
Adım 2: Pamuk pedlerini kalıcı oje çözücü ile iyice ıslatın. Pamuk pedlerini tırnaklarınızın üzerine yerleştirin.
Adım 3: Her bir tırnağı kalıcı oje çözücü ile kaplı pamuk ped ile sarın.
Adım 4: Sarılmış pamuk pedleri ve tırnakları alüminyum folyo ile sıkıca sarın. Bu, çözücünün buharlaşmasını önler ve ojenin daha hızlı çözünmesini sağlar.
Adım 5: Her bir tırnağın üzerine sarılmış folyoları bırakın ve en az 15-20 dakika boyunca bekletin. Bu süre zarfında kalıcı oje yumuşayacak ve çıkarılması daha kolay olacaktır.
Adım 6: 15-20 dakika sonra, bir tırnağın üzerindeki folyoyu açın ve pamuklu pedi kullanarak ojeyi tırnaktan nazikçe çıkarın. Bu adım, ojenin tamamen çıkarılmasını sağlar.
Adım 7: Eğer oje hala tırnak yüzeyinde kalıyorsa, işlemi tekrarlayın ve gerekirse biraz daha bekleyin.
Adım 8: Tüm oje çıkarıldığında, tırnaklarınızı iyice yıkayın ve kurulayın. Tırnak yüzeyinin pürüzsüz olduğundan emin olun.
Adım 9: Tırnaklarınıza bakım yapmak için bir tırnak törpüsü kullanarak tırnak yüzeyini düzeltmeyi ve şekil vermeyi düşünebilirsiniz.
Kalıcı oje çıkarma işlemi dikkatli bir şekilde yapılmalıdır çünkü aşırı sürtme veya zorlama, doğal tırnakları zayıflatabilir veya hasar verebilir. Eğer çıkarma işlemi sırasında herhangi bir sorun yaşarsanız veya tırnaklarınızda hasar olduğunu düşünüyorsanız, bir profesyonel tırnak teknisyenine başvurmanız önemlidir.
Adım 10: Kalıcı oje çıkarma işlemi sonrasında tırnaklarınızın kuruduğundan ve çevresindeki ciltleri nemlendirdiğinizden emin olun. Tırnak etlerinizi özellikle nemlendirmek, onların sağlığını korumak için önemlidir.
Devamı; https://majida.com.tr/kalici-oje-silme/
#kalıcıoje #jeltırak #manikür #frenchoje
2 notes · View notes
baybaykus · 1 year
Text
İnme (Felç)
geldiğinde yapılacak ufak bir hareket felç olmaktan kurtarabilir... lütfen yayabildiğimiz kadar yayalım belki bir çok insana faydalı olabilir...
İnme (Felç)
Çinli bir profesörden tavsiye. Evde bir şırınga veya iğne bulundurun. Bu, kendinizi felçten kurtarmanın şaşırtıcı ve alışılmadık bir yoludur. Sonuna kadar okuyun ve sonra iletin, asla bilemezsiniz, bir gün birine yardımcı olabilir. Şaşırtıcı. Lütfen bu mükemmel ipuçlarını aklınızda bulundurun. Birinin hayatının size bağlı olabileceğini asla önceden bilemezsiniz. Babam felç oldu ve daha sonra felçten öldü. Keşke bu ilk yardımı daha önce bilseydim. Bir felç meydana geldiğinde, beyindeki kılcal damarlar yavaş yavaş yırtılır. İnme meydana geldiğinde sakin olun. Hasta nerede olursa olsun hareket ettirmeyin. Çünkü onu hareket ettirirseniz, kılcal damarlar patlayacak! Hastanın tekrar düşmesinin önlenebileceği bir yere oturmasına yardım edin ve ardından kanama başlayabilir. Evinizde bir enjeksiyon şırıngası varsa bu en iyisidir, aksi takdirde dikiş iğneleri veya iğneler de işe yarayacaktır.
1). Iğneyi / iğneyi sterilize etmek için ateşin üzerinde tutun ve ardından 10 parmağın tümünün ucunu delmek için kullanın.
2). Belirli bir akupunktur noktası yoktur, sadece tırnağa mm olarak yaklaştırın..
3). Kanın dışarı akmasını sağlayın.
4). Kan damlamaya başlamazsa, delinmiş parmağı parmaklarınızla sıkın.
5). 10 parmağın tamamı kanadığında, birkaç dakika bekleyin, ardından hasta uyanacaktır.
6). Hastanın ağzı kıvrıksa, kulakları kırmızı olana kadar çekin ve sıkın.
7). Sonra her kulağın lobunu iki kez delin, böylece her lobdan iki damla kan çıksın. Birkaç dakika sonra hasta iyileşmelidir.
İnme, ikinci en yaygın ölüm nedenidir. Şanslı olanlar hayatta kalsa bile ömür boyu felç olabilir. Hiç kimsenin hayatında böyle korkunç bir şey olmamalı. Bu kan alma yöntemini hepimiz hatırlarsak ve kurtarma sürecine hemen başlarsak, kısa bir süre içinde hasta % 100 normale dönecektir.
Mümkünse, lütfen bunu okuduktan sonra listenizdeki herkese iletin.
Gelecekte birinin hayatını felçten kurtarmaya yardımcı olabilir.
2 notes · View notes
benmisim · 2 years
Text
doktora geldim, saat 11de randevum var. aç gelmişim, geçen hafta doktor bazı kan testleri için aç gelmemi söylemiş. 11de ben orada olmama rağmen başkasını aldılar, ok dedim, belki onun randevusu benden erkendir. 20 dakika sonra falan o hasta çıktı. bu sefer 11:15 randevusu olan büşra hanım burada mı diyor... dedim benim randevum 11de?? tamam sizi arada alacak doktor, siz kontrol için geldiniz diyor. anlamadım, ne zaman alacak? diyorum. rahatsız mimikler sergiliyor falan karşısında onu anlama kıtlığı olan bir mal varmış gibi :D neyse diyorum ki ben kontrol için gelmedim, doktor beni bazı testler için çağırdı, hani direkt aşağı kan vermeye ineceksem onu diyorum?? falan diyorum. hayır diyo bekleyin. bak mala bak bi bok anlamayan kendisi aslında. izle. içeri girdi çıktı tekrar yanıma geldi ben koltukta oturuyorum çocuğa eğilir gibi bana eğiliyor ellerini alkış pozisyonunda kavuşturuyor bilale anlatır gibi anlatmaya çalışıyor. diyor ki "hanımefendi siz kontrole gelmediniz mi" hayır diyorum doktor test istedi test vermeye geldim. gözlerini kapatıyor sesli şekilde nefes alıp veriyor bak bak pasif agresife. "tamam ben geçen hafta size verdim kontrol randevusunu", hayır diyorum ben dün kendim aldım hastaneyi arayıp. geçen hafta bu hafta için kontrol konuşmadık diyorum. geçen hafta ben bazı testler verdim, sonra doktor mesaj atıp "haftaya da şu testler için gelin" dedi, dedim. sonra içeri girdi. tekrar çıktı. tamam sizin kontrol randevusu almanıza gerek yokmuş direkt aşağı kan vermeye inin diyo. HAHAHAH. mala bak mala ya. sen 11de benim niçin orada olduğumu bilmeden beni belki 2 saat bekletecektin, ve aç gelmişim test için. aç aç bekleticektin. bi sik bilmeden niye her boku biliyomuş gibi afra tafra yapıyosunuz nereden geliyor bu ukalalık anlamış değilim ya. bu doktor da bitti benim için. gidelim.
7 notes · View notes
aynodndr · 2 years
Text
Buz gibi bir günde hızlı hızlı yürürken, birden ayağımın ucunda bir cüzdan gördüm...
Hemen aldım. Sahibini gösteren bir kimlik vardır diye acele acele açtım.. Üç dolar çıktı.. Bir de buruşmuş, sararmış, eskimiş mektup...
Belli ki yıllardır, o cüzdanın içinde duruyordu. Zarf öylesine harap olmuştu ki. Sadece tepedeki "İade" adresi okunabiliyordu. Mektuba bir göz attım. Bir ipucu bulma ümidi ile.. Birden tarihi gördüm.. 1924... Mektup nerdeyse 60 yıl önce yazılmış. El yazısı belli, bir kadına ait.. Sol köşeye bir çiçek resmi çizilmiş.
"Sevgili Michael" diye başlıyor mektup... ve "Annesi yasakladığı için onu bir daha göremeyeceğini" anlatarak devam ediyor..
- "Ama sakın unutma, seni daima seveceğim" diye bitiyor.. İmza.. Hannah!..
İçimden bir ses "Bul" dedi bana.. "Mektubun sahibini bul.." Milyonla Michael var. Hangi birini bulacaksın ki.. Ama tepedeki "İade" adresi ipucu olabilir. Telefon İstihbarati aradım. Anlattım...
- "Bu adrese bağlı bir telefon varsa, bana verebilir misiniz" diye.. Sustu.. Gidip müdürüne sordu...
- "Var ama, size vermem yasak.. Ama sizin adınıza bu numarayı arar, sorarım. İsterlerse size bağlarım.. Lütfen bekleyin.."
Bekledim.. İki üç dakika sonra kızın sesi geldi.. "Bağlıyorum efendim.."
Karşıdaki hanıma "Hannah diye birini tanıyor musunuz ? " diye sordum.
- "Bu evi, 30 yıl evvel, Hannah diye kızları olan bir aileden aldık." dedi.
- "Peki yeni adreslerini biliyor musunuz?.."
- "Hannah annesini bir huzurevine yatıracakti. Oradan takip ederseniz,belki adresi bulursunuz.."
Ve huzurevinin adını verdiler.. Hemen aradım.. Yaşlı anne yıllar önce ölmüş... Ama kızına ait eski bir telefon numarası var. Belki oradan bilirlermiş...
- "Bunların hepsi aptalca aslında" dedim kendi kendime.. İçinde sadece 3 dolar ve 60 yıl önce yazılmış bir mektup bulunan cüzdanın sahibini aramak için bunca zahmete ne gerek var ki.. Aradım numarayı..
Bir kadın "Şimdi Hannah'ın kendisi bir huzurevinde" dedi ve numarayı verdi. Hemen orayı çevirdim... Bingo..
Ses "Evet, Hannah burda yaşıyor" dedi..
Gecenin saat onu, ama hemen yola çıktım, Hannah'ı görmek için..
Devasa bir binanın üçüncü katında şirin bir oda.. Gümüş saçlı, sıcak tebessümlü bir yaşlı kadın.. Gözlerinin içi ışıl ışıl ama..
Anlattım olanları.. Cüzdanı ve mektubu gösterip.. Derin bir iç çekti mektuba bakarken ve :
"Genç adam" dedi, "Bu mektup, Michael ile son kontağımdı.. Onu öyle seviyorum ki.. Sean Connery gibi yakışıklıydı.. Hani şu meşhur aktör.. Ama ben 16 yaşındaydım.. Çok küçüğüm diye annem kesinlikle izin vermedi.."
Derin bir nefes daha..
- "Michael Goldstein harika bir insandı. Eger bulabilirseniz ona söyleyin lütfen.. Onu hep düşündüm.. Hep.."
Bir ufak sessizlik.. Bir derin nefes daha.. "Ve onu hep sevdim.."
İki damla yaş damladı elindeki mektuba, ıslanan gözlerden.. "..Ve hiç evlenmedim... Michael gibi birisini bulamadım ki.."
Hannah'a teşekkür edip odadan çıktım. Binadan çıkarken danışmada beni karşılayan kız :
- "Hannah Hanım yardımcı olabildi mi size?" dedi..
- "Hiç değilse bunun sahibinin soyadını öğrendim" dedim..Cüzdanı elimde sallayarak..
O sırada yanımda dikilip duran hademe bağırdı..
- "Hey baksana.. Bu Bay Michael'in cüzdanı.. Üzerindeki bu kırmızı şeritten onu nerde görsem tanırım.. Cüzdanını hep kaybederdi zaten.. Üç kere ben buldum, koridorlarda.."
Michael sekizinci katta yaşıyordu.. Ok gibi fırladım tekrar asansöre.. Michael yatmamıştı.. Okuma odasında kitap okuyordu.. Hemşire beni ve elimdeki cüzdanı gösterdi.. Michael elini arka cebine attı, hızla.. Sonra sevinçle :
- "Evet bu benim cüzdanım" dedi...
- "Öğleden sonraki yürüyüş sırasında kaybetmiş olmalıyım.. Size teşekkür borçluyum.."
- "Hiçbirsey borçlu değilsiniz" dedim..
- "Ama özür dilerim.. İpucu bulmak için açtım ve içindeki mektubu okudum..."
- "Mektubu mu okudun?.."
- "Sadece okumakla kalmadım.. Hannah'ı da buldum.."
- "Buldun mu?.. Nerde?.. İyi mi?.. Hala eskisi gibi güzel mi.. Söyle, lütfen söyle.."
- "Çok iyi.. Hem de harika" dedim, yavaşça..
- "Bana onun telefon numarasını ver. Yarın onu hemen arayacağım.." Elime sımsıkı sarıldı..
- "O benim tek aşkımdı.. Onu öyle sevdim ki, asla evlenmedim.. Çünkü bu mektup geldiğinde hayatım, anlamsal olarak bitmişti."
- "Bay Goldstein" dedim.. "Gelin benimle.."
Asansörle üçüncü kata indik... Odanın kapısı açıktı. Hannah sırtı kapıya dönük televizyon izliyordu... Hemşire ona yaklaştı, omzuna dokundu...
- "Hannah" dedi.. "Bu bayı tanıyor musun?.."
Gözlüklerini ayarladı bir an baktı, tek kelime etmeden..
- "Michael" dedi, Michael, kapıda, kısık sesle..
- "Hannah.. Ben Michael.. Beni tanıdın mı?.."
- "Michael" diye yutkundu : Hannah.. "İnanmıyorum.. Bu sensin.. Benim Michael'im.."
Michael Hannah'a doğru yürüdü yavaşça.. Sarıldılar. Hemşire hıçk��rıklar içinde koridora attı kendini...
- "İşte Tanrının sevgisi de bu" dedim.. "Olacaksa.. Olur.."
Üç hafta sonra beni huzurevinden aradılar. Pazar günü bir nikah vardı.. Gelebilir miydim?..
Harika bir nikah töreni idi. Hannah ve Michael beni nikah şahidi yaptılar üstelik. Hannah açık bej elbisesi içinde çok güzeldi.. Michael de lacivert takımı içinde hala çok yakışıklı... Huzurevi onlara, bir minik daire tahsis etti...
Eğer 76 yaşında bir gelinle 79 yaşındaki bir damadı, 16 yaşında bir kız, 19 yaşında bir delikanlı havasında görmek isterseniz, orayı ziyaret etmeniz gerek..🙏😞
Alıntı....
8 notes · View notes
deterjanureticileri · 2 years
Text
Çamaşır Suyu Lekesi Nasıl Çıkar?
Evet, çamaşır suyu lekesi kumaşlar üzerinde rengin açılmasına neden olabilir. Ancak, lekenin hala yeni olduğu ve henüz kurumamış olduğu durumlarda, lekenin üzerine bolca su dökülmesi ve lekenin üzerine nazikçe fırçalamak ile leke çıkartılabilir. Ancak, leke kuruduktan sonra çıkarmak daha zor olabilir. Öncelikle lekeli kumaşı sıcak suda bekletin ve lekenin üzerine nazikçe fırçalamak ile leke çıkartmaya çalışın. Eğer leke hala çıkmıyorsa, biraz çamaşır deterjanını lekenin üzerine dökerek lekenin üzerine nazikçe fırçalayın. Son olarak, kumaşı yıkayın ve kurutun. Her zaman kumaşın etiketinden temizleme talimatlarını okumak önemlidir.
Çamaşır suyu kokusu nasıl giderilir ?
Çamaşır suyu kokusu insanları rahatsız edebilir. Temizlik yaparken eldiven kullanmak çamaşır suyu kokusunun ellere bulaşmasını önleyebilir. Ancak, eldiven giyilmeden yapılan temizlik sonucunda eldeki çamaşır suyu kokusu çıkarılması gerekirse, bazı yöntemler kullanılabilir. Sirke ile ovmak: Sirke, çamaşır suyu kokusunu öldürmek için etkili bir yöntem olabilir. Elinizi sirke ile ovun ve birkaç dakika bekleyin. Sirke kokunun yerine elinizin kokusu gelecektir. Limon ile ovmak: Limon, çamaşır suyu kokusunu öldürmek için de etkili bir yöntem olabilir. Elinizi taze limon suyu ile ovun ve birkaç dakika bekleyin. Limon kokunun yerine elinizin kokusu gelecektir. Ellerin yıkanması: Elinizi sabunlu su ile yıkadığınızda kokunun gitmesi mümkündür. Lütfen unutmayın, her el için en uygun yöntemi bulmak için denemeler yapmanız gerekir. Ayrıca, eldiven giymeyi unutmayın temizlik yaparken
2 notes · View notes
hamitbaydaroglu · 2 years
Text
Tumblr media
FINDIK KABUĞUNUN BİLİNMEYENLERİ
*Fındıkkabuğu uzun yıllardan beri kaynatılıp içilen bir besin grubudur
*Fındıkkabuğunun içinde bulunan paklitakseli maddesi kansere karşı çok iyi geldiğinden dolayı kanser ilaçlarının ekten maddesinde kullanılır.
*Yapılan son çalışmalar gösteriyor ki fındıkkabuğu da en az fındık içi kadar yararlıdır.
*Fındıkkabuğu çayı ise düzenli olarak tüketildiğinde kanseri azaltır, balgam söktürücüdür, böbrek ve mesane iltihabına karşı faydalıdır, Bağırsak hastalığına çok iyi gelir.
*Fındıkkabuğu çayı idrar yolu enfeksiyonlarını da tedavi edici özelliği bulunur.
*Gribe karşı fayda sağlar. Kadınların eskiden beri gebe kalmaları için bu çayı tükettikleri bilinmektedir.
FINDIK KABUĞU ÇAYI NASIL HAZIRLANIR?
Fındık kabuğunun üzerindeki zirai kimyasalların, toz ve kirin gitmesi için fındık kabuklarını öncelikle güzel bir şekilde yıkayın. Sonrasında bir litre suyun içine bir avuç kadar fındık kabuğu ilave edip on dakika kadar kaynatın. Daha sonra ocaktan alıp yine on dakika demlenmesi için bekleyin. Süzdüğünüz çayı bardağa alarak yine isteğe bağlı olarak bal ilave edebilirsiniz. Fındık kabuğu çayını günde sadece iki fincan tüketmek uygundur. Fındık kabuğu çayını dilerseniz 1 dilim limonla lezzetlendirebilirsiniz. Böylelikle çayın şifasını ikiye katlamış olursunuz
4 notes · View notes
birdepresifhikayesi · 2 years
Text
Bir buçuk yılın sonunda yine aynı uzun, soğuk ve aydınlık koridorda buldu kendini. Orda olduğunun ayrımına varınca duraksadı. Her şey hem aynı, hem de çok farklıydı.
Bayıltıcı derecede sıcaktı, hastahanelerin tanıdık ilaç kokusu ile birleşen sıcaklık mide bulandırıcıydı. Sağdaki sekreter masası pazar olmasından ötürü boştu. Biraz ilerledi. 3511 numaranın kapısında durdu. Tam 45 gün her akşam bu odaya gelmişti. Ağlayarak çıkmıştı çoğu gece. Bazı günler panikle, çaresizlikle girmişti. Gözünün önünde silinmesini istediği sahneler belirdi. Kovalamaya çalıştı onları.
Hayata dair bütün umutlarını, beklentilerini geçtiğimiz 1.5 yılda yok etmişti. Bu geçici bir şey bir gün her şey sona erecek ve hayat kaldığı yerden devam edecek diye düşünürdü o günlerde. Oysa hayatın bir yerde kaldığı yoktu. O sürekli biçim değiştirerek devam ediyordu. Yeni biçimi buydu. Kabullenmekte hala zorlansa da bunun bilincindeydi en azından.
Özel ambulansın şoförünün sabırsız sesi kendine getiriyor onu. “Abla nereye yatıralım amcayı?”
Tam öğle saatiydi, yeni yemek dağıtılmıştı, koridor ıspanak kokuyordu. Evet, nereye?  Hangi oda? Hangi yatak? Sorularının muhatabını bulmak umuduyla koridorda biraz daha ilerledi. Hemşire masasına yöneldi. 
-Merhaba, yatış yapacağız.
Başka bir dilde anlamsız kelimeler söylemiş gibi baktı yüzüne hemşire.
-Doktor odasında, doktora bakın. O ilgilenecek.
En sondaki odaya doğru ilerledi, odada kimse yoktu. Ambulans şoförünün tıslamalarını duymazdan gelip doktora bakınmaya devam etti. Pes edip hemşirenin yanına döndü.
-Bekleyin, dedi hemşire umursamazsa. Gelir şimdi.
10 dakika sonra doktorun kendini gösterişi, küçücük havasız ıspanak kokulu bir odaya giriş, ambulans şoförünün yatakta çarşaf olmadığına dair serzenişleri, yeni moda adı personel olan hastabakıcıları bulmaya gidiş, keyiflerini bozduğun için personelin tripleri eşliğinde değişen çarşaflar ve yatağa kavuşma. Bu anlarda yine ruhu bedeninden ayrılıp bütün olanları uzaktan izliyor, yaşananlar sanki bir dizi kahramanının başına geliyormuş gibi yapıyordu. Son yıllarda hayattan sıkıldığı, sevmediği, acı veren anlarda bu küçük oyunu oynuyordu. Başka biri yaşıyor da o izliyormuş gibi yapardı.
-Biz gidiyoruz abla, bizden bu kadar. Sesi ile kendine geliyor tekrardan. Pazar günü çalışan sağlık çalışanları mı daha mutsuz yoksa hastalar mı karar vermek güç. Ücreti ödeyip ambulans şoförünü gönderiyor. Doktorun eline tutuşturduğu evraklarla yatış işlemleri bölümüne yollanıyor.
İşlemleri yapacakları kapıda bir yazı “YEMEKTEYİM”. Servis girişindeki güvenliğe elindeki evrakları gösterip geri yukarı çıkıyor. Havasız, ıspanak kokulu odaya dönüyor. Odadaki diğer üç yatak dolu. Başlarında birer kişi. Yemek yeme telaşındalar. Oturacak yer yok, duramıyor. Koridorda volta atmaya başlıyor. Neyse ki koridor yeterli uzunlukta. 5. Turda pes edip tekrar aşağı iniyor.
Doktorun kaldırmadığı blokaj, tekrar doktoru bulma, yatış işlemlerine iniş, bekleme, bekleme ve biraz daha bekleme sonucunda işlemleri hallediyor. Keşke sigara içiyor olsaydım diye düşünerek bahçeye atıyor kendini.
1,5 yıl önce eline tutuşturulan bez reçeteleri ile ilk gecelerinde tek başına ağlama krizine girdiği aynı köşeye gidiyor. Hayır ağlamayacak. Gözlerini kapatıp sakinleşene kadar sayıyor.
Pazar günü çalışan mutsuz insan suratları ve onların kaprisleri eşliğinde en berbat iki saati atlatıyor. Yerleşme bitti, gerisi anlamsız bekleyiş.
4-5 saat boyunca bahçe, koridor ve oda arasında git gel yaparak vakit geçiriyor. Bir işe yaramadığını iyice farkedince gitmeye karar veriyor. Vedalaşıp, onları orada bırakıp eve dönüyor. Durakta tam karşıdaki camlardan hangisinde olduklarını bulmaya çalışıyor. Uzaktan otobüs gözükünce pes ediyor.
Otobüse biniş, dalıp 3 durak geç iniş, boş manasız yürüme, sonunda eve varış.
Anahtarla kapıyı açıyor, içeri girmeden kapının tam karşı odasındaki boş yatağa ilişiyor gözü. Göğsü sıkışıyor. Ayakkabılarını çıkarmaktan vazgeçiyor geri kapatıyor kapıyı. Kendini sokağa atıyor. Yürümeye başlıyor.
4 notes · View notes
sifabul · 2 years
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
TARÇINLI SU İÇMEK NELERE İYİ GELİYOR? TARÇINLI SU NASIL HAZIRLANIR? Malzemeler: 1 su bardağı su, 1 adet çubuk tarçın veya 1 çay kaşığı toz tarçın.
Yapılışı: Bir tencerenin içerisine bir bardak su (250 ml.)ekleyin ve kaynatın. Su kaynamaya başladığında ocağın altını kapatın. Suyun içerisine toz tarçın veya çubuk tarçın ekleyerek 5 dakika demlenmesi için bekleyin.
TARÇINLI SU İÇMEK NELERE İYİ GELİYOR? 1- Tarçınlı su düzenli tüketildiğinde yağ yakmayı kolaylaştırır. Ayrıca yağların kiloya dönüşmesini de önler. 2- Vücuttaki insülin direncini arttıran tarçınlı su, diyabet hastalarına da önerilmektedir. 3- Metabolizmayı hızlandırır. Kilo vermeye destek olur. 4- Kötü kolesterolü düşürür, iyi kolesterolü dengeler. 5- Vücuttaki serbest radikallerle savaşır. Kanserli hücrelerin yayılmasını yavaşlatır. 6- Baş ağrısı ve migrene karşı etkilidir. 7- Hafızayı güçlendirir. Alzheimer riskini düşürür. 8- Boğaz ağrılarına ve kuru öksürüğe karşı etkilidir. 9- Adet döneminden 1 hafta önce içilmeye başlanırsa, adet ağrılarını hafifletir.
TARÇINLI SU NASIL İÇİLİR? Tarçınlı su 10 gün boyunca günde bir su bardağı olacak şekilde tüketilmelidir. Tarçınlı su kürü en fazla 15 gün boyunca uygulanmalı, daha sonra mutlaka ara verilmelidir. Sabah uyandığınızda aç iken ya da uyumadan önce içilmesi uygundur.
UYARI: Düzenli ilaç kullanan tansiyon hastası kişiler, ciddi kronik rahatsızlığı olan kişiler, hamileler, emziren anneler ve alerjik bir bünyeye sahip olan kişiler tarçınlı suyu tüketmeden önce mutlaka doktora danışmalıdır.
3 notes · View notes
cocoscucina · 2 days
Text
Tumblr media
Erikli Kek
Kek hamuru için:
1 su bardağı/120 gr çok amaçlı un
1 tatlı kaşığı kabartma tozu
¾ su bardağı/150 gr şeker
1 tatlı kaşığı vanilya özü veya vanilya şekeri
½ tatlı kaşığı limon kabuğu rendesi, rendelenmiş
110 gr tereyağı, oda sıcaklığında
2 adet büyük yumurta, oda sıcaklığında
Strudel için:
1 su bardağı/120 gr çok amaçlı un ½ su bardağı/100 gr şeker
1 tatlı kaşığı tarçın
110 gr tereyağı, soğuk
700 gr erik, çekirdekleri çıkarılmış ve dörde bölünmüş
1. Fırınınızı 180 dereceye önceden ısıtın. 23 cm'lik yaylı kalıbı hafifçe tereyağı ile yağlayın. Kenara koyun.
2. Mikser kasesine çırpma aparatını takın ve unu ve kabartma tozunu karıştırın. Şekeri, vanilya özünü, limon kabuğu rendesini, tereyağını ve yumurtaları kaseye ekleyin ve düşük hızda birleşene kadar çırpın, ardından hızı orta-yüksek seviyeye çıkarın ve pürüzsüz olana kadar yaklaşık 2 dakika çırpın.
3. Hamuru kek kalıbına eşit şekilde yayın. Erikleri hamurun üzerine hafifçe üst üste gelecek bir şekilde yerleştirin.
4. Streusel yapın: Mikser kasesine kürek aparatını takın ve unu, şekeri ve tarçını karıştırın. Soğuk tereyağını ekleyin ve her şey birleşip kırıntılarınız kaba ve ufalanan bir dokuya sahip olana kadar yaklaşık 1-2 dakika çırpın.
5. Streusel'i eriklerin üzerine eşit şekilde serpin.
6. Yaklaşık 50 dakika veya kekin üstü hafifçe kızarana kadar pişirin. Pişip pişmediğini bir şişle kontrol edin. Kekin yaklaşık 10 dakika kalıpta bekletin, ardından bir bıçağı kalıbın kenarının etrafında gezdirin ve yaylı kalıbın dış halkasını çıkarın. Servis etmeden önce oda sıcaklığına soğumasını bekleyin.
Plum Cake
For the cake batter:
1 cup/120g all-purpose flour
1 teaspoon baking powder
¾ cup/150g sugar
1 teaspoon vanilla extract, or vanilla sugar
½ teaspoon lemon zest, grated 
110g butter, room temperature
2 large eggs, room temperature
For the streusel:
1 cup / 120g all-purpose flour
½ cup /100g sugar
1 teaspoon cinnamon
110g butter, cold
700g plums, pitted and quartered
1. Preheat your oven to 180C.Lightly butter a 23cm springform pan. Set aside.
2. In the bowl of a stand mixer fitted with the paddle attachment combine flour and baking powder. Add sugar, vanilla extract, lemon zest, butter, and eggs to the bowl and beat on low speed until combined then increase speed to medium-high and beat until smooth, about 2 minutes.
3. Spread the batter evenly into the cake pan. Gently place the plums on top of the batter, slightly overlapping each other.
4. Make the streusel: In the bowl of a stand mixer fitted with the paddle attachment combine flour, sugar, and cinnamon. Add cold butter and beat until everything is combined and your crumbs have a coarse and crumbly texture about 2 minutes.
5. Sprinkle the streusel evenly on top of the plums.
6. Bake for about 50 minutes or until the top of the cake is lightly golden. Test with a skewer for doneness. Let the cake sit in the pan for about 10 minutes, then run a knife around the edge of the pan and remove the outer ring of the springform. Let cool to room temperature before serving.

0 notes
ekipsaglik · 3 days
Text
Anti-Aging İçin Doğal Maske Tarifleri
Tumblr media
Yaşlanma belirtilerini geciktirmek ve cildin gençliğini korumak, pek çok insanın öncelikleri arasında yer alır. Kimyasal içerikli kozmetik ürünlere alternatif olarak, doğal malzemelerle hazırlanan maskeler, cilt sağlığını korumanın ve yaşlanma belirtilerini azaltmanın en etkili yollarından biridir. Ben Tomris, bu yazıda sizlere, anti-aging için doğal maske tarifleri hakkında bilgiler vereceğim.
Anti-Aging için Doğal Maske Tarifleri
Tumblr media
Anti-Aging için Doğal Maske Tarifleri 1. Bal ve Avokado Maskesi Faydaları: Avokado, cilt için gerekli olan vitaminler ve antioksidanlar bakımından oldukça zengindir. E vitamini içeriği ile cildi besler ve yaşlanma belirtilerine karşı güçlü bir koruma sağlar. Bal ise doğal bir nemlendirici olup, cilt elastikiyetini artırır ve cildi derinlemesine nemlendirir. Malzemeler: - ½ olgun avokado - 1 yemek kaşığı bal Avokadoyu bir kasede iyice ezin ve üzerine balı ekleyin. Karışımı homojen bir kıvama getirdikten sonra temizlenmiş yüzünüze uygulayın. 20 dakika bekletin ve ılık su ile durulayın. Haftada 2-3 kez uygulandığında, cildinizin daha yumuşak ve genç görünmesini sağlar. 2. Yoğurt ve Limon Maskesi Faydaları: Yoğurt, cildi aydınlatan ve ölü derileri uzaklaştıran laktik asit içerir. Aynı zamanda cildi yumuşatır ve cilt tonunu eşitler. Limon ise güçlü bir antioksidan olan C vitamini içerir. Bu vitamin, kolajen üretimini artırarak ciltteki ince çizgileri ve kırışıklıkları azaltır. Malzemeler: - 2 yemek kaşığı yoğurt - 1 çay kaşığı limon suyu Yoğurt ile limon suyunu karıştırın ve yüzünüze sürün. 15 dakika boyunca beklettikten sonra bol su ile durulayın. Haftada 1-2 kez düzenli olarak kullanıldığında, cildinizdeki yaşlanma belirtilerinin gözle görülür şekilde azaldığını fark edeceksiniz. 3. Yumurta Akı ve Bal Maskesi Faydaları: Yumurta akı, cildi sıkılaştırma özelliği ile bilinir. Ciltteki ince çizgilerin görünümünü azaltır ve daha pürüzsüz bir cilt sağlar. Bal ise cildi nemlendirir ve cilt hücrelerinin yenilenmesine yardımcı olur. Bu maske, yaşlanma belirtilerini ortadan kaldırmak için oldukça etkilidir. Malzemeler: - 1 yumurta akı - 1 yemek kaşığı bal Yumurta akını köpürene kadar çırpın ve içine balı ekleyin. Karışımı yüzünüze uygulayın ve 20 dakika bekleyin. Ardından ılık su ile yüzünüzü temizleyin. Bu maskeyi haftada bir kez uyguladığınızda cildinizdeki elastikiyetin arttığını göreceksiniz. İlginizi Çekebilir; Güneş Koruyucular ve Yaşlanma: UV Işınlarının Cildimize Etkileri 4. Salatalık ve Aloe Vera Maskesi Faydaları: Salatalık, cildi serinletir ve nemlendirir. Aloe vera ise cilt hücrelerini onarır ve yaşlanmaya karşı koruma sağlar. Bu iki doğal bileşen, bir araya geldiğinde cildinize gençlik ve tazelik kazandırır. Özellikle göz çevresindeki ince çizgiler için oldukça etkilidir. Malzemeler: - ½ salatalık - 2 yemek kaşığı aloe vera jeli Salatalığı rendeleyin ve aloe vera jeli ile karıştırın. Karışımı göz çevresi dahil olmak üzere tüm yüzünüze uygulayın. 15 dakika bekledikten sonra soğuk su ile durulayın. Haftada 2 kez uygulandığında, cildinizdeki gençleşmeyi ve parlaklığı fark edeceksiniz. 5. Kakao ve Hindistancevizi Yağı Maskesi Faydaları: Kakao, yüksek oranda antioksidan içerir ve cildin serbest radikallerle savaşmasına yardımcı olur. Hindistancevizi yağı ise cildi derinlemesine nemlendirir ve cilt bariyerini güçlendirir. Bu maske, özellikle kuru ve yıpranmış ciltler için idealdir ve yaşlanma belirtilerini hızlı bir şekilde azaltır. Malzemeler: - 1 yemek kaşığı kakao tozu - 1 yemek kaşığı hindistancevizi yağı Kakao tozunu hindistancevizi yağı ile karıştırın ve pürüzsüz bir kıvama getirin. Karışımı yüzünüze sürün ve 20 dakika bekleyin. Ilık su ile durulayarak maskeyi temizleyin. Bu maske, cildinizin nem dengesini koruyarak daha genç ve canlı görünmesine katkı sağlar. Haftada bir kez düzenli olarak uygulayın. 6. Zeytinyağı ve Yulaf Maskesi Faydaları: Zeytinyağı, cilt için doğal bir nemlendirici olup, antioksidan özelliği sayesinde yaşlanma karşıtı etki gösterir. Yulaf ise cildi nazikçe temizler ve yumuşatır. Bu maske, cildin esnekliğini artırır ve kırışıklıkların azalmasına yardımcı olur. Malzemeler: - 2 yemek kaşığı yulaf ezmesi - 1 yemek kaşığı zeytinyağı Yulaf ezmesini zeytinyağı ile karıştırarak püre haline getirin. Karışımı yüzünüze masaj yaparak uygulayın ve 15 dakika bekleyin. Ardından ılık su ile durulayın. Haftada 1-2 kez kullanıldığında, cildinizin daha dolgun ve canlı görünmesini sağlar. İlginizi Çekebilir; Kırışıklık Önleyici Kremler: Ne Zaman ve Nasıl Kullanılmalı? 7) Toparlayıcı Etkili Elma Maskesi Malzemeler: - 1 adet elma - Taze süt kaymağı - 1 tatlı kaşığı su Elma, doğal bir cilt sıkılaştırıcıdır. Taze süt kaymağını biraz suyla kaynatıp, içine rendelenmiş elmayı ekleyin. Karışım ılıyınca yüzünüze uygulayın ve 30 dakika bekletin. Ardından cildinizi yıkayın. Haftada bir kez bu maskeyi uygulayarak cildinizi toparlayabilir ve kırışıklıkları azaltabilirsiniz. 8) Arındırıcı Antioksidan Etkili Üzüm Maskesi Malzemeler: - 6 adet taze siyah üzüm - Nemlendirici krem Üzüm, antioksidan özellikleriyle cilt sağlığını destekler ve yaşlanma etkilerini azaltır. 6 adet taze siyah üzümün suyunu sıkın ve tonik gibi cildinize uygulayın. 15 dakika beklettikten sonra cildinizi yıkayıp nemlendirici krem sürün. Bu basit maske sayesinde, kırışıklıkları önleyebilir ve cildinizi canlandırabilirsiniz. 9) Canlandırıcı Etkili Aloe Vera Maskesi Malzemeler: - Aloe vera jeli - E vitamini kapsülü Aloe vera, cildi canlandıran ve pürüzsüzleştiren mucizevi bir bitkidir. Aloe vera jelini, E vitamini kapsülü ile karıştırıp cildinize uygulayın. Yarım saat beklettikten sonra cildinizi yıkayın. Bu maske, düzenli kullanımda cildinizdeki kırışıklıkları ve ince çizgileri azaltmaya yardımcı olur. Anti-aging etkili doğal maskeler, düzenli kullanımda cildinizdeki yaşlanma belirtilerini azaltarak daha genç ve sağlıklı bir görünüm elde etmenize yardımcı olur. Bu tariflerdeki malzemeler tamamen doğal olduğundan, cildinize zarar vermeden etkili sonuçlar alırsınız. Üstelik bu maskeleri evde kolayca hazırlayabilir ve cildinizin ihtiyaçlarına göre çeşitlendirebilirsiniz. Yaşlanmayı durduramasak da, bu maskelerle cildinizin gençliğini uzun süre koruyabilirsiniz. İlginizi Çekebilir; Yaşlanma Karşıtı Cilt Bakımı İçin En İyi Peeling Ürünleri Dioksijenil: Güçlü Bir Oksitleyici Ajan Anti-Aging İçin En İyi 10 Vitamin Read the full article
1 note · View note
elazigsurmanset · 10 days
Text
Sadece 5 Malzemeyle Mükemmel Ballı Kurabiye Yapmanın Püf Noktaları!
Tumblr media
Ballı Kurabiye İçin Gerekli Malzemeler Ballı kurabiye yapımı için sadece beş temel malzemeye ihtiyacınız var. Bu malzemelerle, hem lezzetli hem de kolayca hazırlayabileceğiniz kurabiyeler yapabilirsiniz. İşte bu malzemeler: Bal: Kurabiyeye tat ve nem katan ana malzemedir. Doğal bal kullanmanız, kurabiyelerinize daha zengin bir lezzet katacaktır. Un: Kurabiyelerin temel yapısını oluşturur. Beyaz un veya tam buğday unu kullanabilirsiniz. Tereyağı: Kurabiyelere yumuşaklık ve zengin bir tat kazandırır. Oda sıcaklığında yumuşamış tereyağı kullanmanız önemlidir. Yumurta: Kurabiyelerin bağlayıcısıdır ve onları daha yumuşak yapar. Büyük boy bir yumurta kullanmanız yeterli olacaktır. Vanilin: Kurabiyelere hoş bir aroma ve tat verir. Saf vanilin veya vanilya özütü kullanabilirsiniz. Bu temel malzemelerle, harika ballı kurabiyeler yapabilirsiniz. Her biri kolayca bulunabilir ve mutfağınızda her zaman bulundurabileceğiniz malzemelerdir. Şimdi, bu malzemeleri hazırlayın ve lezzetli ballı kurabiyelerin tadını çıkarın! Kurabiye Hamurunun Hazırlanışı Bu tarif için gerekli olan sadece 5 malzeme ile mükemmel ballı kurabiyeler yapabilirsiniz. İşte adım adım kurabiye hamurunun hazırlanışı: Malzemeleri Hazırlayın: Un, bal, tereyağı, yumurta ve kabartma tozunu tezgahınıza çıkarın. Tüm malzemelerin oda sıcaklığında olmasına dikkat edin. Tereyağını Krema Haline Getirin: Bir karıştırma kabında, oda sıcaklığındaki tereyağını çırparak krema haline getirin. Mikser kullanırsanız daha pürüzsüz bir kıvam elde edebilirsiniz. Balu Ekleyin: Krema haline getirdiğiniz tereyağına balı ekleyin ve iyice karışana kadar çırpın. Bal, kurabiyelerinizin hem tatlı hem de yumuşak olmasını sağlayacak. Yumurtayı Ekleyin: Karışıma yumurtayı ekleyin ve homojen bir kıvam alana kadar çırpmaya devam edin. Kuru Malzemeleri Ekleyin: Unu ve kabartma tozunu ayrı bir kapta karıştırın. Bu karışımı yavaş yavaş sıvı karışıma ekleyin ve hamur kıvamına gelene kadar yoğurun. Hamuru Dinlendirin: Hazırladığınız hamuru streç filme sararak buzdolabında en az 30 dakika dinlendirin. Bu, hamurun daha kolay şekil almasına ve lezzetinin oturmasına yardımcı olur. Bu adımları takip ederek, kısa sürede mükemmel ballı kurabiye hamurunu hazırlamış olacaksınız. Şimdi hamurunuzu şekillendirebilir ve pişirme aşamasına geçebilirsiniz. Pişirme Süresi ve İpuçları Ballı kurabiyelerin mükemmel şekilde pişirilmesi için dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar vardır. İşte pişirme süresi ve bu süreci daha başarılı hale getirecek ipuçları: Fırının Önceden Isıtılması: Kurabiyelerin eşit şekilde pişmesi için fırının önceden ısıtılması çok önemlidir. Fırını 180°C‘ye ayarlayın ve tamamen ısınmasını bekleyin. Pişirme Süresi: Ballı kurabiyeler genellikle 10-12 dakika arasında pişer. Ancak, her fırın farklı olduğu için pişirme süresinin sonunda kurabiyeleri kontrol etmek önemlidir. Kenarları hafifçe altın rengine döndüğünde kurabiyeler hazırdır. Fırın Tepsisinin Hazırlanması: Kurabiyeleri pişirme kağıdı serilmiş bir tepside pişirmeniz, kurabiyelerin altının yanmasını önler ve yapışmasını engeller. Fırın Kapısının Açılmaması: Pişirme sırasında fırın kapağını sık sık açmak, sıcaklık dalgalanmalarına neden olabilir. Bu da kurabiyelerin eşit pişmemesine yol açabilir. İlk 8 dakika kapıyı açmamaya özen gösterin. Soğuma Süresi: Kurabiyeler fırından çıktığında hala yumuşak olabilir. Tepside 5 dakika kadar dinlenmelerine izin verin, ardından soğutma telinde tamamen soğumaya bırakın. Bu, kurabiyelerin kıvam almasını sağlar. Bu püf noktalarına dikkat ederek, sadece 5 malzemeyle mükemmel ballı kurabiyeler yapabilirsiniz! Kurabiyelerin Sunumu ve Saklanması Kurabiyelerin sunumu ve saklanması, lezzetlerinin ve tazeliklerinin korunması açısından büyük önem taşır. İşte bu konuda dikkat etmeniz gereken bazı püf noktaları: Göz Alıcı Tabaklar Kullanın: Kurabiyeleri servis ederken renkli ve desenli tabaklar tercih edin. Bu, kurabiyelerin daha çekici görünmesini sağlar. Farklı Boyutlarda Kurabiyeler: Farklı boyutlarda kurabiyeler hazırlayarak sunumunuzu çeşitlendirin. Bu, görsel bir zenginlik katacaktır. Kurabiyeleri Katmanlandırın: Kurabiyeleri üst üste dizerek yüksek bir sunum oluşturabilirsiniz. Bu, masada daha fazla dikkat çeker. Şık Sunum Aksesuarları: Kurabiyeleri şık tepsilerde, ayaklı servis tabaklarında veya cam fanuslarda sunarak etkileyici bir görünüm elde edebilirsiniz. Hava Geçirmez Kaplar: Kurabiyeleri tazeliklerini korumak için hava geçirmez kaplarda saklayın. Bu, kurabiyelerin yumuşamasını veya sertleşmesini önler. Serin ve Kuru Yerler: Kurabiyeleri serin ve kuru bir yerde saklayın. Nemli ortamlardan kaçının, çünkü bu, kurabiyelerin yapısını olumsuz etkileyebilir. Kat Kat Ayırın: Kurabiyeleri saklarken, aralarına yağlı kağıt koyarak kat kat ayırın. Bu, kurabiyelerin birbirine yapışmasını engeller. Dondurabilirsiniz: Fazla kurabiyeleri dondurabilirsiniz. Dondurulmuş kurabiyeleri tüketmeden önce oda sıcaklığında çözdürmek yeterlidir. Bu püf noktalarına dikkat ederek, ballı kurabiyelerinizi hem sunumda hem de saklamada en iyi şekilde değerlendirebilirsiniz. Read the full article
0 notes
lovelyyfluff · 2 months
Text
Zorlu Zamanlar | 60 - İstisna
Tumblr media
Leo: Uuu! Uuuuu! Uuuuu-AAAAAAARGH!
Leo: Hayır, sorun yok! Çünkü ben bir dâhiyim!
Leo: Böyle zamanlarda basit düşünmeliyim! Şu gereksiz karmaşadan kurtulmam lazım—
Leo: Elimi biraz hareket ettirirsem, beynim geri kalanını halleder!
Leo: Bir şeyler yazmaya devam edersem kesin ilham gelir! Yüzyılın şarkısını yazacağım! Kendime inanıyorum! Wahahaha!
Aira: Şey—
Leo: AAAHH! Konuşmayın demedim mi ben! Tam da ilham perisi gelmişti bana, ama senin yüzünden kayboldu, yine!
Leo: Sırf ilham gelsin diye sabahtan beri bağırıp nefessiz kalmaya çalışıyordum! Hırrrr!
Aira: (T-Tuhaf biriymiş... Bu hareketleri bizim gibi başarısızlar yapsa herkes bize kötü kötü bakar, ama bu Leo Tsukinaga—)
Aira: (O bir dâhi. İnsanlar dâhilerin böyle davrandığına inanıyor.)
Aira: (İnternette ne kadar tuhaf biri olduğu konuşuluyordu, hepsinin boş, yalan haberler olduğunu sanmıştım... A-Ama yanılmış olabilirim.)
Aira: (Kanzaki-senpai ve Fushimi-senpai de öyleydi—Görünüşe göre buradaki insanlar özgürce kendi gibi davranıyor.)
Aira: (Sanki ucubelik burada normal bir şeymiş gibi davranıyorlar... Ben böyle bir yerde nasıl çalışırım?)
Leo: ...Aa, siz kimdiniz ya? Benden bir şey mi istiyorsunuz?
Leo: Yoksa Knights ile çalışan yeni kişiler misiniz?
Tumblr media
Leo: Niye herkes aynı görünüyor ki? İşimi mi zorlaştırmaya çalışıyorsunuz?
Leo: Üzgünüm~ Ama sizden çok fazla var, hepiniz birbirinize benziyorsunuz. İsimlerinizi bile hatırlamıyorum!
Mayoi: Uuu... Yeni insanlarla tanışmakta kötü olduğum için özür dilerim.
Mayoi: Ama, ah... Yakından bu kadar sevimli görüneceğini bilmiyordum♪
Leo: Ne diyosun? Bana öyle bakmayı kes... Bazen hayranlarım da bana aynı şekilde bakıyor, ama neden? Anlamıyorum!
Leo: Oo, aklıma bir şaheser geldi sanki!
Tumblr media
Leo: Wahaha! Fikri yakaladım! Sinirimi bozan şeyi bir şarkıya dönüştüreceğim. Size ne kadar teşekkür etsem az! Çok sevdim sizi!
Leo: Neden burada olduğunuzu bilmiyorum, ama bir saniye bekleyin. En az bir tane şarkı yazayım! Yapabilirim, yapabilirim! Dâhiyim ben nasıl olsa...♪
Hiiro: Hm. Sana şu düşen kağıtları vermek istedik. Ama istersen bekleriz.
Leo: Uslu çocuk seni! Kim olduğunu da bilmiyorum ama neyse!
Tumblr media
Hiiro: Ben Hiiro Amagi. Tanıştığımıza memnun oldum. Başka işlerimiz olduğu için burada fazla duramayız—kağıtları bir kenara bırakıyorum.
Leo: Tamam, sağol! Suou~ ve diğerleri kağıtları etrafa saçtığımı görseydi bana kızardı. Anlamıyorum; Zaten aklımda olduğu için kağıtlar kaybolsa sorun olmaz! Neden bu kadar abartıyorlar?
Hiiro: Hm. Ne yaptığını merak ediyordum. Şarkı bestesi mi yapıyorsun? Benim memleketimde de ona benzer bir iş yapan bir profesyonel vardı—
Leo: Ne? Gerçekten mi? Vay canına! Bana da anlat! Son zamanlarda insanlar benimle konuşuyor diye kızıyordum, ama bazen bana ilham veriyorlar!
Aira: Bir dakika. Hey, Hiro—Onu rahatsız etmemeliyiz. Şu anda meşgul olmalı.
Hiiro: Ne? Rahatsızlık verme gibi bir amacım yoktu.
Leo: Olsun, rahatsız olmuyorum zaten! Zaten son birkaç gündür hep gürültülü burası, bana bir şey olmaz!
Leo: Wahaha! Beynim bestelerle doldu~! Ne kadar ferahlatıcı!
Hiiro: Ah, ne dediğini anlıyorum. Fakat benim durumum seninkinden biraz farklı olabilir, Leo... senpai?
Hiiro: Mesela bir keresinde tüm enerjimi harcayıp aniden yere yığılmıştım—
Aira: H-Hiro! Rahatsızlık vermeyelim dedim ya...
Aira: Ha? Hiyaah!!
Hiiro: ? Ne oldu, Aira?
Leo: "Ne ol-du A-i-ra"? Demek ismin Aira!
Leo: Sesin de yüzün de çok güzelmiş, wahaha! Ben Leo Tsukinaga!
Aira: İsmini zaten biliyorum. Önemli değil—
Aira: Demeye çalıştığım... Yapımcı... Bayan Yapımcı burada.
Leo: Yapımcı mı?
Tumblr media
Leo: —Wahaha! Haklısın! Anzu! Anzu, Anzu, Anzu~!
Leo: Ne zamandır görüşmüyoruz... Belki de görüşmüşüzdür. Aradan uzun zaman geçti gibi geliyor. Emin değilim!
Leo: ...Hm? Heey~ Sorun ne, Anzu? Neden utanmış gibi görünüyorsun? Yanlış bir şey mi yaptım?
Leo: Aa, doğru ya, işteyken sana "Yapımcı" demem gerekiyor, değil mi? Kuralı bozduğum için mi kızdın?
Leo: Üzgünüm! Suou~ hep "bana isminle seslen" diyor da, aklım karışmış biraz!
Leo: Sana da isminle seslenirsem Suou~ gibi mutlu olursun sanmıştım! Kişiden kişiye değişiyor yani?
Leo: Uff, bilmiyorum ki! İnsan duygularını anlamak zor iş!
Tumblr media
Leo: Sence de öyle değil mi, Anzu? Ha? Heeey~... Niye benden uzaklaşıyorsun? Çok kırıcısın! Gel gel gel! Arkadaş değil miyiz biz~?
Leo: ...Gitti bile. Ne oldu ona? Aira ve... şey, Hiro? Sizin bir bildiğiniz var mı?
Aira: Hayır, en ufak bir fikrimiz yok.
Hiiro: Hmm. Şimdi düşündüm de, Anzu—Bayan Yapımcı bizden kaçıyor gibi görünüyor.
Hiiro: Önceden bize para kazanalım diye ayak işleri verirdi ve konuşurdu.
Hiiro: Şimdi ise karşılaştığımız zaman hemen yolunu değiştiriyor... Neden? Ters giden bir şey var.
Aira: Hmm~... Belki bizim gibi başarısızlara vakit ayıtmak istemiyordur. Ama egosu yüksek birine benzemiyor ki.
Aira: Sen öyle deyince onu daha az etrafta gördüğümü farkettim.
Tumblr media
Tatsumi: Hmm. Bize o kadar kıyafet hazırlayıp sahip çıkmıştı aslında...
Tatsumi: Ama ona cömertliği için düzgünce teşekkür bile edemeden uzaklaştı gibi hissediyorum.
Leo: Hmm— Aa~ anladım.
Hiiro: ? Neyi anladın, Leo-senpai?
Leo: Yani, benimle bir sorunu yokmuş—sadece sizden kaçıyormuş.
Leo: Oh be~ Anzu bana küsseydi çok üzülürdüm. Ama belki de kimseyle küsmemiştir?
Leo: ES'in güç kaynağı olmak zor iş olmalı. Sizin gibi acemiler hep Anzu'nun yardımına ihtiyaç duyuyor.
Hiiro: ......?
← Önceki bölüm ◆ Sonraki bölüm →
0 notes
amsuyundanhaliice · 4 months
Text
Otomobillerde kışa girmeden alınacak hazırlıklar nelerdir, kış kontrollerini nasıl gerçekleştiririz?
Tumblr media
Kış mevsimi geldi ve arabamızı bu mevsime göre hazırlayıp adapte etmemiz hem şahsi hem de trafikteki diğer sürücüler için hayati öneme sahiptir. Bireysel olarak kendi çabalarımızla aracımızın kış mevsimine ne denli hazır olduğunu çok basit bir şekilde kontrol edebilir eksiklerin giderilmesi veya iyileştirilmesi ile ilgili tedbirler alabiliriz. Ücretsiz kış kontrolü için size en yakın servisimizden randevu alabilirsiniz Kışın Olmazsa Olmazı Kışlık Lastikler Kışın alınabilecek en iyi önlemin en başında kış lastikleri geliyor. Kış lastikleri sadece kış şartlarında değil +7 derecenin altındaki tüm sıcaklıklarda yaz mevsimi veya dört mevsim lastiklere göre daha fazla tutunma ve kısa fren mesafesi sağlamaktadır. Ülkemizde belirli araçlarda Aralık ayı ile başlayan ve takip eden yılın Nisan ayına kadar kullanımı zorunlu tutulmaktadır. Kış boyunca lastiklerinizin lastik izlerini ve havasını sık sık kontrol etmeniz gerekmektedir. Kış lastiğimizin değişim veya kullanım sıklığına bağlı olarak son kullanma tarihine bakmanızda tavsiye var, görünüşü iyi olsa bile kış lastiklerinizin sekiz yıldan daha eski olmamalıdır. Antifriz Kullanımı Nasıl Olmalı Antifrizin işlevi radyatör suyunun donma derecesini düşürüp motoru ve diğer parçaları donmaya karşı muhafaza etmektir. Kışa girmeden motorumuza -30 dereceye kadar koruma sağlayacak olan antifrizi koymalıyız. Antifriz kullanmadan önce dikkat etmeniz gereken şey ise motorun soğuk durumda olduğuna ve arabanızın çalışmadığından emin olmaktır. Antifrizin kullanım oranı ise kullandığınız antifrize ve türüne göre değişiklik gösterebilir. Cam suyundaki antifriz kullanımına da özen göstermeniz bu mevsimlerde cam suyundaki donmayı da engelleyecektir, cam suyunuzda mümkün olduğunca antifriz yoğun sular tercih edin. Motoru Isındıktan Sonra Bekleyin Hemen hemen her sürücünün dikkat ettiği yola çıkmadan önce motoru çalıştırıp beklemek. Otomobilinizi çalıştırdıktan sonra 5 ila 10 dakika arası beklemenizin hem otomobilinizin sürüş öncesi kontrollerini yapmanıza hem de bu süreçte motorun hareket öncesi uygun sıcaklığa erişmesini temin edecektir. Kış aylarında kullanmadığınız aracınız varsa haftada en az 2-3 kere motoru çalıştırıp çalışır durumda tutmanız aracınızın akü ve motor yağı sağlığı açısından kritik önem arz etmektedir. Yola Çıkmadan Önce Arabanızın Dışını Kontrol Edin Kışın araçlarımız daha çabuk kirlenmekte ve temizlenmeyen birikintiler donarak görüş mesafemizi engeller. Farlar, camlar ve aracımızın tavanındaki birikintilerden araç hareket etmeden önce arındırmamız trafik akışında görüşümüzü engelleyecek ve buna bağlı kazaların olmasından bizi koruyacaktır. Kış aylarının olmazsa olmazlarından yol tuzlamaları bize güvenli bir sürüş sağlasa da otomobilimizin boya ve diğer aksamları için zararlı olabilmektedir, mümkünse aracımızı bu süreçte sık aralıklarla yıkamalıyız. Araba bakımı için sıcak bir gün seçerseniz yıkadıktan sonra kurumasını bekleyebilirsiniz. Sıcaklıklar donma noktasından çok daha düşükse arabanızı yıkamamanız önerilir. Aksi takdirde kapı kilitleri ve contalar zarar görebilir. Boya sıcak-soğuk farkından dolayı zarar görebilir. Akü Testi Akümüz aracımızın can damarıdır, kış gelmeden önce kesinlikle gözden geçirilmelidir. Sıcaklığın düşmesi aracımızın çalışmasında marş dinamosuna daha fazla yük binmesine neden olmaktadır, düşük performanslı akülerde aracımız marş almakta zorlanır bazen de hiç çalışmaması gibi durumlarla karşı karşıya kalabiliriz. Kontağı çevirdiğinizde aracımızın içi aydınlatmaları olması gerekenden daha az ışık veriyorsa, gösterge panelindeki ışıkları az yanıyorsa akünüz azalmış veya bitmeye yakın olma ihtimali vardır. Akünüz eskiyse ve kış aylarındaysanız, kötü sürprizlerle karşılaşmamak için yeni akü almanız yerinde olacaktır. Polen/Yakıt Filtreleri Araçlarımızdaki hava ve yakıt filtreleri araç motorunun çalışma düzenini tamamen değiştirir. Kirli, kullanım ömrünü doldurmuş veya tıkalı bir filtre, motora ihtiyacı olan temiz hava ve yakıt girişini kısıtla bu da motorun daha kötü çalışmasına neden olur. Kış mevsiminde motor daha fazla hava ve yakıt ihtiyacı duymaktadır, bu filtrelerin yetersiz olması aracın fazla yakıt yakmasına ve buna rağmen düşük performans göstermesine sebep olur. Camları İyice Temizleyin Tüm camlarınızı trafiğe çıkmadan önce mutlaka silin. Cam suyumuzun donmaması için antifriz katkılı sular kullanın. Sileceklerinizin sorunsuz çalıştığından emin olun ve gerekirse değiştirin. Nem, temiz cam üzerine daha az yoğunlaşır bu sebeple içten de camları temizlemekte fayda var. Camlar yine de buğulanırsa ısı en sıcak ve havalandırma en yüksek seviyeye ayarlanmalıdır. Klima sistemi havadaki nemi çeker ve camlarınızdaki buğulanmayı önler. Yolda Kalmaya Karşı Çanta Hazırlayın Kış aylarında fırtınada kalabilir veya aracınız arıza verebilir bu tarz bir durumda ihtiyacınız olan şeylerin bulunduğu bir çantayı önceden hazırlamanız önemlidir. Çantada bulundurmanız gerekenler arasında battaniye, hazır gıda maddeleri, içme suyu, buz çözücü tuz ve buzu veya karı kazımak için bir kürek bulunmalı. Herhangi bir uzun süreli yolda kalma durumu için ise powerbank ve şarj kablosu sayesinde telefonunuzu şarj edip acil durum servisleri ile iletişime geçebilirsiniz. Aracınızın Kasko ve Trafik Sigortasını Kontrol Edin İstenmeyen bir kaza durumunda sigortanızın teminatlarını mutlaka incelemelisiniz. Mevsimsel şartlardan veya kaza durumunda yolda kaldığınızda sigorta şirketiniz size çekici hizmeti sunup sunmadığını bilmelisiniz. Read the full article
0 notes